Bahçemize girmeseler bari
Printable View
Dün Sivas ilimizden sevgi,saygı hasretle bahsetmiştim..Yabana atmayın gidin kalın ve gezin derim gerçekten gizemli bir diyar,atmosfer,iklim.. insana huzur,mutluluk,ferahlık veren manevi bir haz var sanki doyamayacağınız bunu ortalıklarda in ,cin top oynadığı kimseciklerin olmadığı o sessiz sükunetin var olduğu seher vakti iliklerime kadar hissettim madde den arınmış manevi benliğimle..Mücahit Ören adındaki sözde iş insanı şeytani ihtirasla insanların canlarını yaktığı,acıttığı aşikar ancak bu musibeti bizlere musallat eden bizi sınava tabi tutan Yüce Şefkatli Güzel Mevla acaba bizlerden nasıl bir güzel,hoşnut insan olmamızı talep ediyor..Hayırlı Cuma Günlerimiz Ve Bayramlarımız Olsun..Amin..
Dünkü 79 ları alçağın kucağına versem mi, 7 kademe iyi gibi:Sad::28: emme 10 daa da iyi yaw:p:yes:
Bir anı; yıl 99 du sanırım. Aldığımız kağıtların şirketlerini ziyaret ederdik. EGS, İHLAS,NERGİZ ... gibi şirketler geleceğin şirketleri diye rüzgar estiriliyordu. İhlas 60 civarında işlem görüyordu. Rahmetli Enver Bey den randevu talebinde bulunduk, hemen kabul etti. Holding binasına girdik, çok güzel ve ilgili bayanlar karşıladı sekreterlerdi sanırım. Enver bey de gülerek ve sempati ile bizi karşıladı. Şirketin projelerinden bahsetti. İnşaat, madencilik, medya daha neler neler... O dönem iyiydi. Neden bu hallere geldi, hep de iktidarlara yakın oldu. Allah rahmet eylesin...
Birisi " hacı emmi ne yapıyorsu, ayıp yav" demiş, hacı emmi de " yavrum can sıkıntısından ne yaptığımı biliyormuyum" demiş. Tabi ki hacı o anda kötü bir işin başında imiş :) Biz de zaman zaman can sıkıntısından ne yaptığımızı bilmiyoruz.Kusur işlersek affola...
Çok anılar var çoook. İlk borsa ile tanışma 90 yılında oldu. Hisseler tahta usuiü, ayaklı borsadan alınıp satılıyordu. Karaköy de bir otelde bir hafta kaldık, 17 den ereğli aldık, yağlı kağıtları bağrımıza bastık. Çuk. Elektrik de revaçta bir kağıttı. Onu almak için pazarlık yaparken, bir ayaklı borsacı bunlar sahte almayın dedi, vazgeçtik. Körfez krizine kadar ereğliyi taşıdım. Krizde 1 liraya kadar düştü. Hisse fiyatları bir gün sonra hürriyet gazetesinin 10 cm2 lik bölümünde yer alırdı. Toros araba yeni çıkmıştı, 90 model sıfır aracı satıp almıştım. Benle giden galerici arkadaş kış günü yatağın altından çıkardığı kağıtları sobaya doldurdu. İş ortağı bir kısmını yarı yanmış halde kurtarmış, Ankarada eczacıbaşı menkul değerlere hesap açtırıp oraya teslim etmişti... Şimdi durum elbete farklı. Bir anı da aksu enerji ile ilgili: (Demirellerin yap işlet devret şirketi) Birkaç kişi şirketi yerinde görmem için beni görevlendirdi, aracın yakıtını doldurduk, Ispartaya vardım. Şirket y.k.başkanı H.Ali Demirel i sordum, ancak görüşemedim. Çalışan yol tarifi yaptı. Aksu nehri üzerinde bir şirket olarak biliyordum ama, hiç nehir göremedim. Bir kır bekçisi karşıladı, ne arıyorsun burada dedi. Bende aksu enerjiyi dedim. Tel örgü içerisinde su motoru benzeri birşeler görünüyordu. Sular kesilmişti. Üretim yoktu. Bilançoda da faaliyet geliri sıfır gösteriyor, faaliyet dışı gelirleri vardı. Uzatmayalım. Hisseler iş bankasında idi. Ispartaya geldim, Bankamatikten serbest emirle satış verdim. 10 bin lottan 300 civarında gitmiş, ve taban olmuştu... Şimdi durumlar da şirketler de farklı. Çok şirketler battı, devasa zararlar oldu... Aşağı yukarı yeniler hariç tüm şirketleri avucumun içi gibi bilirim. O dönemde korkunç zenginleşen spekülatörleri de duyardık. Sonradan hayırsever iş adamı oldular vs.vs...
ECZACIYATIRIM o zaman sgk işhanındaydı şimdi çankaya belediyesinin olduğu bina. genelde birahaneler ve eglence mekanları vardı...sonra eczacıyatırım meşrutiyet caddesine tasındı..şimdiki köşe bina. hakıkaten ne gunlerdı..ayakta ekranda saatlerce ekrana bakardım vs vs....