-
-
Steven Spielberg'un Jurassic Park'i promiyerini 9 Haziran 1993 tarihinde Washington, Uptown Theater'da yapti.
https://pbs.twimg.com/card_img/14025...g&name=900x900
https://cdn.quotes.pub/1920x1080/you...ell-197999.jpg
" Biliyorsunuz, bunun gibi zamanlarda, belki de soyu tukenmis hayvanlarin nesli tukenmis olarak birakilmali. "
-
Avusturyali sair, yazar ve cevirmen Ernst Jandl’in olum yildonumu ( 9 Haziran 2000 )
https://pictures.abebooks.com/ANTIQU...2422608126.jpg
baba gel anlat savasi
baba gel anlat nasil sevkedildin
baba gel anlat nasil cektin tetigi
baba gel anlat nasil vurulup yaralandin
baba gel anlat nasil sehit oldun
baba gel anlat savasi
bu adamin siirlerinde is yok
once
aldim birini, surdum dazlak kafama.
bosuna, sac mac bitirmedi.
sonra
ovdum biriyle sivilcelerimi.
iki gunde orta buyuklukte patates
oldu cikti hepsi, doktorlar sasti.
sonra
kirdim ikisini tavaya,
suphelendim, yemedim kendim,
kopegim yedi, oldu.
sonra
koruyucu diye kullandim birini.
sokuldum kurtaj parasini.
sonra
birini taktim gozume,
girmeye kalktim iyi bir kulube
celme takti kapici,
kapaklandim yere.
verdim yargimi sonra da
yukarida.
http://files.hanser.de/Files/Article...=100&width=278
die gedichte dieses mannes sind unbrauchbar.
zunächst
rieb ich eines in meine glatze.
vergeblich. es förderte nicht meinen haarwuchs.
daraufhin
betupfte ich mit einem meine pickel. diese
erreichten binnen zwei tagen die größe mittlerer kartoffeln.
die ärzte staunten.
daraufhin
schlug ich zwei in die pfanne.
etwas mißtrauisch, aß ich nicht selber.
daran starb mein hund.
daraufhin
benützte ich eines als schutzmittel.
dafür zahlte ich die abtreibung.
daraufhin
klemmte ich eines ins auge
und betrat einen besseren klub.
der portier
stellte mir ein bein, daß ich hinschlug.
daraufhin
fällte ich obiges urteil.
-
Amerikali sair Richard Ghormley Eberhart’in olum yildonumu ( 9 Haziran 2005 )
Agacta yankilanan piriltilara git
Safak isiklariyla yikadigi zaman
Duru renkleriyle karanlik agaci
Korkmadan bu utkuda sen de yucel.
Kusun soyledigi sarkilara git
Yanmaya duran agaci gordugunde
Unlu agac kusu isittiginde
Ovguler soyle onun kutsalligina.
Sonra topraga git elinle dokun
Agac ol, kus ol, ne oluyor duy
Gorulmeyen isinlarla kendinden gec
Ve goklerde isitilmemis sarkilarla.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
Go to the shine that’s on a tree
When dawn has laved with liquid light
With luminous light the nighted tree
And take that glory without fright.
Go to the song that’s in a bird
When he has seen the glistening tree,
That glorious tree the bird has heard
Give praise for its felicity.
Then go to the earth and touch it keen,
Be tree and bird, be wide aware
Be wild aware of light unseen,
And unheard song along the air.
-
Iskoc yazar Iain Banks'in olum yildonumu ( 9 Haziran 2013 )
" Porteneil’e tek basima gidip kutuphanede bana ogrettigi seyleri kontrol etmeye basladigimdan beri babam bana karsi daha durust davranmak zorunda kaliyor, ama ben kucukten durustce hatta saflikla sorulmus sorularima yalan yanlis cevaplar verip beni kandirirdi. Senelerce Pathos'un Uc Silahsorler'den biri olduguna inandim, Fellatio'nun Hamlet'teki bir karakter, Vitreous'un Cin'de bir sehir olduguna ve Irlandali koylulerin Guinness'i turbayi ayaklariyla cigneyerek yaptiklarina. " Esekarisi Fabrikasi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" Ever since I was able to go into Porteneil alone and check things up in the library my father has had to be pretty straight with me, but when I was younger he used to fool me time after time, answering my honest if naive questions with utter rubbish. For years I believed Pathos was one of the Three Musketeers, Fellatio was a character in Hamlet, Vitreous a town in China, and that the Irish peasants had to tread the peat to make Guinness. "
" Su deliler. Hepsi ulke, ordu ya da din baskanlari. Yani gercek deliler... Belki de bir onlarin akli basinda. Ne de olsa guc ve para onlarin guclerine guc katiyor, onlari koruyor, vergileriyle onlara oyuncaklar aliyor; siginaklarina ve tunellerine saklanip butun buyuk savaslardan onlar sag cikiyor. "
https://images.gr-assets.com/books/1...62l/567678.jpg
" The madder people. A lot of them seem to be leaders of countries or religions or armies. The real loonies... They're the ones who get everybody else to do what they want them to do, and get them into power and protect them and pay taxes and buy them toys, and they're the ones who'll survive another big war, in their bunkers and tunnels. "
-
“ Gece inince kuzey ruzgari bastirdi. ( Kuzey ruzgari Murmansk denizinden gelir, bir melek gibi haykirarak ve toprak birdenbire oluverir ) Soguk korkunc oldu. Birden, vurulan camin o kendine ozgu titrek sesiyle su donuverdi. Deniz, goller, nehirler bir anda isi dengesinin bozulmasiyla donuverirler. Denizin dalgalari bile oylece havada kalakalir boslukta asili bir buz dalgasina donusur. ”
https://img.ibs.it/images/9788845928673_0_0_1595_75.jpg
“ Durante la notte scese il vento del Nord (il vento del Nord scende dal mare di Murmansk, come un angelo, gridando e la terra muore all’improvviso). Il freddo divenne terribile. A un tratto, col suo caratteristico suono vibrante di vetro percosso, l’acqua gelò. Il mare, i laghi, i fiumi gelano all’improvviso per la rottura, che avviene da un istante all’altro, dell’equilibrio terrmico. Perfino l’onda marina si ferma a mezz’aria, diventa una curva onda di ghiaccio, sospesa nel vuoto. ”
-
Guillaume : ‘ Eger bugun Napoli ’de cocuklar satiliga cikarildiysa, bu demektir ki her zaman satilmislar. Italya icin yuz karasi. ’
‘ Yo, hayir, ‘ dedim, ‘ Napoli’de cocuklarin satildigi hic olmamistir. Acligin bu noktaya gelebilecegini asla dusunemezdim. Ama suc bizim degil. ”
” Sucun bizde oldugunu mu soylemek istiyorsunuz. ” dedi General Guillaume.
” Hayir, sizin sucunuz degil. Cocuklarin sucu. ”
”Cocuklarin mi? Hangi cocuklarin? ” dedi General Guillaume.
”Cocuklarin iste, o cocuklarin. Italya’ da cocuklarin ne berbat bir soy oldugunu siz bilmezsiniz. Hem yalniz Italya’ da degil, Avrupa’ nin her yaninda. Kendilerini pazarda harac mezat satmaya analarini zorlayan onlardir. Hem nicin, biliyor musunuz? Para edinmek icin, metres tutabilmek, bir elleri yagda bir elleri balda yasayabilmek icin. Artik tum Avrupa’ da, metresleri, atlari, otomobilleri, satolari, bankada hesaplari bulunmayan cocuk kalmadi. Herbiri birer Rothschild. Avrupa’ da cocuklar, bizim cocuklarimiz ahlaksizligi ne raddeye vardirmislar, hayaliniz almaz. Tabii hic kimse bunun agza alinmasini istemiyor. Avrupa’ da boyle seyleri soylemek yasak. Ama isler bu merkezde. Eger analar cocuklarini satmayacak olsalardi, ne olurdu bilir misiniz? Cocuklar, para edinmek icin analarini satarlardi.
Hepsi saskinlik icinde bana bakakalmisti. ”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Se oggi a Napoli si vendono i bambini, è segno che si son sempre venduti. Ed è una vergogna per l'Italia. "
"No dissi io "a Napoli non si son mai venduti i bambini. Non avrei mai creduto che la fame potesse giungere a tanto. Ma la colpa non è nostra/'
"Vorreste dire che è nostra?" disse il Generale Guillaume.
"No, non è colpa vostra. E' colpa dei bambini."
"Dei bambini? di quali bambini?" disse il Generale Guillaume.
"Dei bambini, di quei bambini. Voi non conoscete che razza terribile siano i bambini, in Italia. E non in Italia soltanto, ma in tutta Europa. Son loro che obbligano le loro madri a venderli sul mercato pubblico. E sapete perché? Per far denaro, per poter mantenere le proprie amanti a far la vita di lusso. Ormai non c'è un bambino, in tutta Europa, che non abbia amanti, cavalli, automobili, castelli e conto in banca. Tutti Rotschild. Voi non immaginate neppure a che punto di degradazione morale siano giunti i bambini, i nostri bambini, in tutta Europa. Naturalmente, nessuno vuol che si dica. E' proibito dir queste cose in Europa. Ma è così. Se le madri non vendessero i loro bambini, sapete che cosa accadrebbe? che i bambini, per far denaro, venderebbero le loro madri.
Tutti mi guardavano stupiti. "
-
Searchlight Pictures, Jessica Chastain, Andrew Garfield, Vincent D'Onofrio'nun basrollerini paylastyigi ve televizyon programlari aracýligla Hristiyanligi yaymaya calisan Tammy Faye Bakker ve Jim Bakker’ýn hikayesini konu edinen The Eyes Of Tammy Faye'den fragman yayinladi.
https://youtu.be/g78ELzCaOfA