-
Fransiz fotograf sanatcisi Henri Cartier-Bresson, Karar Ani (L'instant décisif - The Decisive Moment) kitabini 15 Ekim 1952'de New York'ta Simon and Schuster; Paris'te, Verve Editions araciligiyla yayimladi.
https://qqcitations.com/images-citat...son-137538.jpg
"Fotograf cekmek, ayni anda beynin, gozun ve kalbin bir olayi hedeflemesidir."
https://photoqbookshop.nl/wp-content...over-front.jpg
https://mitphoto2016.files.wordpress...1280.jpg?w=660
https://d2jv9003bew7ag.cloudfront.ne...rocco-1933.jpg
http://1jourdencheres.free.fr/cockta...isneau-BHV.JPG
-
Amerikali yazar E. B. (Elwyn Brook) White Charlotte'un Sevgi Agi (Charlotte's Web - La tela di Carlotta) cocuk kitabini 15 Ekim 1952’de Harper & Brothers araciligiyla Amerika’da yayimladi.
“Bir sakiz parcasi buyuklugundeydi. Sekiz bacagi vardi, bunlardan bir tanesini de, Wilbur'i dostca selamlamak icin salliyordu. ‘Beni gordun mu simdi?’ diye sordu.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“She was about the size of a gumdrop. She had eight legs, and she was waving one of them at Wilbur in friendly greeting. ‘See me now?’ she asked.”
-
Steve McQueen, Ann-Margret ve Edward G. Robinson’in rol aldigi drama Kumarbazlar krali (The Cincinnati Kid) 15 Ekim 1965’te New Orleans, Louisiana’da gosterime girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/..._SX653_AL_.jpg
-
Ispanyol ressam Ramón Gaya'nin olum yildonumu (15 Ekim 2005)
El Nacimiento de la pintura, 1958
http://2.bp.blogspot.com/-NON3Gj6Dju.../carlos035.tif
Ponte Vecchio, 1962
https://static5.museoreinasofia.es/s...as/AD02374.jpg
-
Turk sair Fazil Husnu Daglarca’nin olum yil donumu (15 Ekim 2008)
Bu eller miydi masallar arasindan
Ruyalara uzattigim bu eller miydi.
Arzu dolu, yasamak dolu,
Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan.
Bilyelerin aydinlik dunyaciklari
Bu eller miydi hayati o dunyalarin.
Altin bir oyun gibi eserdi
Altin tuylerinden mevsimin ruzgari.
Topraktan evler yapan bu eller miydi
Ki simdi degmekte toprak olan evlere.
El isi vazifelerin onunde
Tirnaklarini yiyerek dusunmek ne iyiydi.
Kaybolmus o cizgilerden
Falcinin saadet dedikleri.
O koylu cakisinin kestigi yer
Sogut dallarindan duduk yaparken...
Bu eller miydi kesen mavi serceyi
Birkac damla kan ki zafer ve kahramanlik.
Yorganin altina saklanarak
Bu eller miydi sevmeyen geceyi.
Ayrilmis sevgili oyuncaklardan
Kirmis kucucuk siselerini.
Ve her seyden ve her seyden sonra
Bu eller miydi Allaha acilan !
https://img.antoloji.com/media/sair_.../71_b_9435.jpg
Erano queste mani che attraverso le favole
Tendevo ai sogni, erano queste mani?
Piene di desiderio, piene di vivezza
Erano queste mani a dormire mentre tenevano immagini?
Piccoli mondi chiari di biglie
Erano questa mani la vita di quei mondi?
Uguale ad un gioco d'oro soffiava
Il vento di stagione tra piume d'oro.
A fare casa di terra erano queste mani
Che ora poggiano su case che sono di terra?
Davanti ai compiti di lavoro a mano
Com'era bello pensare mangiandosi le unghie.
Da quelle linee č scomparsa
Ciň che gli indovini chiamano felicitŕ.
Dove ha ferito quel temperino da campagnolo
Modellando lo zufolo dai rami del salice...
Erano queste mani ad uccidere il passero azzurro
Per qualche goccia di sangue ch'č vittoria e coraggio?
Nascoste sotto le coperte
Erano questa mani a non amare la notte?
Si sono separate dai cari giocattoli
Han rotto quelle minuscole bottiglie.
E dopo ogni altra, ogni altra cosa
Erano queste mani ad aprirsi a Dio!
-
Bruce Willis, Helen Mirren ve Morgan Freeman’in rol aldigi aksiyon-komedi-macera RED, 15 Ekim 2010’da Amerika, Kanada, Turkiye, Litvanya, Filipinler ve Polonya’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...4,1000_AL_.jpg
-
Ingiliz yazar Dame Hilary (Mary) Mantel, 15 Ekim 2012’de Oluleri Getirin (Bring Up the Bodies - Anna Bolena, una questione di famiglia) romani ile Man Booker Odulunu kazandi.
“ ‘Benim tac giyme torenimden beridir, yeni bir Ingiltere var. O Ingiltere, bensiz varligini surduremez.’
‘Oyle degil hanimefendi. Gerekirse sizi tarihten silebilirim.’ ”
https://ichef.bbci.co.uk/news/1024/m...5_63532261.jpg
“ ‘Since my coronation there is a new England. It cannot subsist without me.’
‘Not so, madam, he thinks. If need be, I can separate you from history.’ “
-
Bu adam olmustur ama,
Dusmedi topraga henuz vakit.
Hayatini devrettik agaclara
Kalbi kimlere ait.
Bu adam olmustur ama,
Basucundan ayrilamadik.
Sonsuz kederinde gecelerimizin
Nedendir hala bu beyazlik.
Bu adam olmustur ama,
Henuz durmadi nehir.
Ve nasibi muhtesem kuslar gibi
Onu goturebilir.
https://editor.ensonhaber.com/resiml...larca_3587.jpg
Este hombre está muerto y ausente pero
el tiempo no se desplomó en el suelo mucho rato.
Le entregamos la vida de ese hombre a los árboles.
żA quién le pertenece su corazón?
Este hombre está muerto y ausente pero
no podíamos apartarnos de su lado.
En el interminable lamento de nuestras noches,
żpor qué esta palidez nunca disminuye?
Este hombre está muerto y ausente pero
el río aún no se atreve a decirlo,
y su fe, como pájaros gloriosos,
es capaz de llevárselo lejos.
Fazil Husnu Daglarca
-
“Kimiz biz, deneyimlerin, bilgilerin okunmus metinlerin, imgelerin olusturdugu bir bileske degilsek neyiz her birimiz? Her yasam her seyin akla gelebilecek her sekilde yeniden karistirilip yeniden duzenlendigi bir ansiklopedi bir kitaplik, bir nesneler envanteri, bir usluplar dizisidir.
Ama belki de yuregimin en derinliklerindeki yanit bir baskasi: Keske benlik disinda tasarlanmis, bireysel benin sinirli bakis acisindan cikmamizi saglayacak bir yapit mumkun olsaydi. Yanlizca bize benzeyen baska benlere girmek icin degil, dili olmayanlari konusturmak icin. Olugun uzerine konan kusu, ilkbahardaki agac ile sonbahardaki agaci, tasi, cimentoyu, plastigi.”
https://s3-eu-west-1.amazonaws.com/c...americane.jpeg
“Chi siamo noi, chi č ciascuno di noi se non una combinatoria d’esperienze, d’informazioni, di letture, d’immaginazioni? Ogni vita č un’enciclopedia, una biblioteca, un inventario d’oggetti, un campionario di stili, dove tutto puň essere continuamente rimescolato e riordinato in tutti i modi possibili.
“Ma forse la risposta che mi sta piů a cuore dare č un'altra: magari fosse possibile un'opera concepita al di fuori del self, un'opera che ci permettesse di uscire dalla prospettiva limitata di un io individuale, non solo per entrare in altri io simili al nostro, ma per far parlare ciň che non ha parola, l'uccello che si posa sulla grondaia, l'albero in primavera e l'albero in autunno, la pietra, il cemento, la plastica.”
-
"Kentler vardir, yillarla ve degiserek arzulari bicimlemeyi surdururler; kentler vardir, ya arzularca silinir ya da arzulari siler, yok ederler."
"Kentlerle iliskimiz ruyalarla oldugu gibidir: hayal edilebilen her sey ayni zamanda duslenebilir, oysa en beklenmedik ruyalar bile bir arzuyu ya da arzunun tersi, bir korkuyu gizleyen resimli bir bilmecedir. Kentleri de ruyalar gibi arzular ve korkular kurar; soylediklerinin ana hatti gizli, kurallari sacma, verdigi umutlar aldatici, her sey baska bir seyi gizliyor olsa da."ť Italo Calvino, Gorunmez Kentler
https://www.lacittafutura.it/media/k...b0d0adf_XL.jpg
"Quelle che continuano attraverso gli anni e le mutazioni a dare la loro forma ai desideri e quelle in cui i desideri o riescono a cancellare la cittŕ o ne sono cancellati."
"Č delle cittŕ come dei sogni: tutto l'immaginabile puň essere sognato ma anche il sogno piů inatteso č un rebus che nasconde un desiderio, oppure il suo rovescio, una paura. Le cittŕ come i sogni sono costruite di desideri e di paure, anche se il filo del loro discorso č segreto, le loro regole assurde, le prospettive ingannevoli, e ogni cosa ne nasconde un'altra."
-
https://pbs.twimg.com/media/Cy0X3yUW8AAOoEa.jpg
"Benimle gelecek olursan, herkesin derdinin acisini cekmeyi, baskalarinin derdini giderirken kendi derdini gidermenin yolunu ogrenirsin. / Se verrai con me, imparerai a soffrire dei mali di ciascuno e a curare i tuoi curando i loro."ť Italo Calvino, Ýkiye Bolunen Vikont / Il visconte dimezzato
-
Lionsgate, Charlize Theron, Margot Robbie, Nicole Kidman ve Alice Eve'in rol aldigi Bombshell'in 2.fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/CbVsPc2hCP8?t=3
-
Netflix, The Crown'in 3.sezonun posterini yayinladi.
https://cdn2-www.comingsoon.net/asse...s3s4/crown.jpg
-
Italyan ressam (Luca d'Egidio di Ventura) Luca Signorelli'nin olum yildonumu (16 Ekim 1523)
The Conversion of Paul, 1477 - 1482
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_WGA21270.jpg
Cappella di san brizio, dannati all'inferno, 1499 - 1502
https://upload.wikimedia.org/wikiped...inferno_01.jpg
-
Alman ressam Lucas Cranach der Ältere'nin olum yildonumu (16 Ekim 1553)
Apollo and Diana, 1526
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._und_Diana.jpg
Hofjagd bei Schloss Hartenfels, 1540
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Hartenfels.jpg
-
Fransiz sair, elestirmen ve cevirmen Francois de Malherbe’in olum yildonumu (16 Ekim 1628)
Haydi, kalk, guzellerin en harikasi
Gormeye gidelim, yeni cayirlari
Isildasin, canli tablonun pariltilari
Savunalim, dogayi taklit eden sanati.
Hava, dolar gullerin kokusuyla
Ruzgar, tutar onlarin SIMSIKI agizlarini
Ve gunes gorunur, aydinlatmaktan cok dunyayi
Birkac ask icin cikar dalga dalga…
Soyleyecektim ona basinin ustundeki,
Solen basligi gibi duran isik huzmesini
Cekip gittigi boylesi guzel bir gunde
Peneus’un kizią, Defne, bu bir darbe!
Elbirligiyle hazirlanir tatli her sey, gizli gizli,
Artik neselendirin kendinizi,
Kirisikliklar; diger yaslarinizda da aitti size,
Hayatin derin ozenlerinden gelen bize
Yesilimsi bir karanlik ama hava sicak,
Golge saglayacak bize, gurultuden uzak,
Menekseler uzerinde yapacaklarimiza,
Aldiris etmez amber ve buhurdanlik…
https://static.fnac-static.com/multi...8/Chansons.jpg
Sus, debout, la merveille des belles !
Allons voir sur les herbes nouvelles
Luire un émail dont la vive peinture
Défend ŕ l'art d'imiter la nature.
L'air est plein d'une haleine de roses,
Tous les vents tiennent leurs bouches closes ;
Et le soleil semble sortir de l'onde
Pour quelque amour plus que pour luire au monde.
On dirait, ŕ lui voir sur la tęte
Ses rayons comme un chapeau de fęte,
Qu'il s'en va suivre en si belle journée
Encore un coup la fille de Pénée.
Toute chose aux délices conspire,
Mettez-vous en votre humeur de rire ;
Les soins profonds d'oů les rides nous viennent
Ŕ d'autres ans qu'aux vôtres appartiennent.
Il fait chaud, mais un feuillage sombre
Loin du bruit nous fournira quelque ombre,
Oů nous ferons parmi les violettes,
Mépris de l'ambre et de ses cassolettes…
-
Hollandali ressam Isaac van Ostade'nin olum yildonumu (16 Ekim 1649)
A Winter Scene, 1636 - 1649
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._for_Kunst.jpg
Milkmaid with Cows and Horse, 1644
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._and_Horse.jpg
-
Alman ressam Franz Schutz'un dogum yildonumu (16 Ekim 1751)
Bewaldete Flusslandschaft mit Hirten, 1781
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._shepherds.jpg
Paisaje, 18th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ch%C3%BCtz.jpg
-
Fransa Kralicesi ve Avusturya Arsidusesi Marie Antoinette’nin olum yildonumu (16 Ekim 1793)
(Fransiz Devriminde vatan hainligi ile suclandi ve giyotinle idam edildi.)
“Kendi bahtsizliklarina ragmen, bizlere boylesine iyi davranan bu insanlari gordukce, onlarin mutlulugu icin kesinlikle daha SIKI calismamiz gerektigini dusunuyorum. Bu gercegi kral da gormektedir. Kendi adima konusmam gerekirse, tac giydigim gunu (yuz yil bile yasasam da) hayatboyu unutmayacagim."
https://upload.wikimedia.org/wikiped...er_Fransen.jpg
"Il est presque certain que voyant le peuple qui nous traite si bien malgré leurs propre malheur, nous sommes plus que jamais obligés de travailler dur pour leur bonheur. Le roi semble comprendre cette vérité, quant’ŕ moi, je sais que dans ma propre vie (męme si je vivais cent ans) je n’oublierai jamais le jour du couronnement."
-
Isvicreli ressam, heykeltiras ve grafist Arnold Böcklin'in dogum yildonumu (16 Ekim 1827)
Triton und Nereide, 1875
https://upload.wikimedia.org/wikiped...and_Nereid.jpg
Pan und Dryaden (Pan e le Driadi, 1897)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._museum%29.jpg
-
Irlandali oyun ve kisa oyku yazari, romanci ve sair Oscar Wilde’in dogum yildonumu (16 Ekim 1854)
"Onu seviyorum, onun da beni sevmesini saglamaliyim. Sen ki yasamin tum gizlerini bilirsin, soyle bana, nasil bir buyu yapayim da Sibyl Vane beni sevsin? Romeo'yu kiskandirmak istiyorum. Tarihin olmus asiklari bizim guluslerimizi duysunlar da huzunlensinler istiyorum. Bizim atesimizden bir soluk onlarin topragina can versin, kullerini uyandirip aci cektirsin istiyorum."ť Oscar Wilde, Dorian Gray'in Portresi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"I love her, and I must make her love me. You, who know all the secrets of life, tell me how to charm Sibyl Vane to love me? I want to make Romeo jealous. I want the dead lovers of the world to hear our laughter, and grow sad. I want a breath of our passion to stir dust into consciousness, to wake their ashes into pain. "
"Hosca kal, sevgili Prens!"diye mirildandi, "Elini opmeme izin verir misin?" / Arrivederci, caro Principe!" mormorň; "posso baciarti la mano?" Oscar Wilde, Mutlu Prens / La rondine ed il principe felice
https://pbs.twimg.com/media/C50eXWnWMAEBllD.jpg
https://mypoeticside.com/wp-content/...3ee399271e.png
Kulak verin sozlerime iyice,
Herkes oldurebilir sevdigini
Kimi bir bakisiyla yapar bunu,
Kimi dalkavukca sozlerle,
Korkaklar opucuk ile oldurur,
Yurekliler kilic darbeleriyle!
Kimi gencken oldurur sevdigini
Kimileri yasli iken oldurur;
Sehvetli ellerle oldurur kimi
Kimi altindan ellerle oldurur;
Merhametli kisi bicak kullanir
Cunku bicakla olen cabuk sogur.
-
Ingiliz roman yazari ve sair Charlotte Brontë, Jane Eyre romanini 16 Ekim 1847 tarihinde Smith, Elder & Co. araciligiyla Londra’da yayimladi.
http://rarebookschool.org/2005/exhib...rlotte_big.jpg
http://www.azquotes.com/picture-quot...e-47-13-89.jpg
"Sanki sol kaburgamin altinda bir yerde bir ip varmis da bu ip, senin sol kaburgana simsiki bir kordugumle baglanmis. Oyle saniyorum ki aramiza daglar, denizler girerse bizi birbirimize baglayan bu ip kopacak. O zaman da icin icin kanlarim akacakmis gibi bir kuruntuya kapiliyorum."ť
https://pbs.twimg.com/media/C97TAH1W0AAQoq2.jpg
"Usuyorsun, cunku yalnizsin, icinde gomulu duran atesi hicbir insan yakinligi alevlendiremiyor. Hastasin, cunku duygularin en guzeli, insanogluna bahsedilen en tatli, en yuce duygu senden uzak duruyor. Aptalsin, cunku o kadar aci cekerken mutlulugu yanina cagirmaktan kaciyorsun, onun seni bekledigi yere dogru bir tek adim atmaya bile yanasmiyorsun."ť
-
Fransiz ressam Louis Nattero'nun dogum yildonumu (16 Ekim 1870)
La Patache dans le port de Toulon, Unknown Date
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._de_Toulon.jpg
La Montée des Accoules, Marseille, Unknown Date
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Marseille.JPG
-
Ispanyol ressam Francisco Marín Bagüés'in dogum yildonumu (16 Ekim 1879)
El Ebro, Museo de Zaragoza
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%BC%C3%A9s.JPG
La jota, Museo de Zaragoza
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%BC%C3%A9s.JPG
-
Nobel Odullu Amerikali oyun yazari Eugene (Gladstone) O'Neill'in dogum yildonumu (16 Ekim 1888)
http://www.azquotes.com/picture-quot...l-36-18-79.jpg
"Simdi veya gelecek yoktur, sadece gecmis durmadan, simdi tekrarlanir."
https://guideimg.alibaba.com/images/..._21263062.jpeg
-
Fransiz ressam Auguste Toulmouche'un olum yildonumu (16 Ekim 1890)
The Love Letter, 1863
https://upload.wikimedia.org/wikiped...er%2C_1863.jpg
Le baiser, 1870
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Le_baiser.jpg
-
-
Ingiliz ressam Edward (Jeffrey Irving) Ardizzone'nin dogum yildonumu (16 Ekim 1900)
On the Road to Tripoli – a Cup of Tea for the Burial Party, 1943
https://upload.wikimedia.org/wikiped...MARTLD3035.jpg
Normandy June 1944- Naval Control Post on the Beaches
https://upload.wikimedia.org/wikiped...MARTLD4392.jpg
-
Italyan romanci, oyku yazari, ressam, sair ve gazeteci, Tatar Colu kitabi ile taninan Dino Buzzati Traverso'nun dogum yildonumu (16 Ekim 1906)
"O zaman degin, cocukken insana sonsuz gibi gorunen bir yolda, yillarin yavas yavas ve hafifce gectigi, boylece hic kimsenin akip gittiklerinin ayirdina varmadigi bir yolda, hep ilk gencliginin kaygisizligiyla ilerlemisti. Insan bu yolda sakin sakin, cevresine merakla bakarak ilerlerdi, aceleye gercekten hic gerek yoktu, ne arkanizda sizi SIKISTIRAN ne de tabi, bekleyen birileri bulunurdu, arkadaslariniz da kaygisiz, oynamak icin SIK SIK durarak ilerlerdi. Evlerinin kapisindan buyukler size dostca selam verir ve suc ortakligi dolu guluslerle ufku gosterirlerdi; boylece yurek yigitce ve tatli arzularla carpmaya baslar ve insan kendisini az otede bekleyen harikulade umudunu tadar; gerci o seyler henuz uzaktadir ama bir gun onlara ulasilacagi kesin, tartismasiz bir bicimde kesindir.”
https://ilconsigliereletterario.file...-mondadori.jpg
"Fino allora egli era avanzato per la spensierata etŕ della prima giovinezza, una strada che da bambini sembra infinita, dove gli anni scorrono lenti e con passo lieve, cosě che nessuno nota la loro partenza. Si cammina placidamente, guardandosi con curiositŕ attorno, non c'č proprio bisogno di affrettarsi, nessuno preme di dietro e nessuno ci aspetta, anche i compagni procedono senza pensieri, fermandosi spesso a scherzare. Dalle case, sulle porte, la gente grande saluta benigna, e fa cenno indicando l'orizzonte con sorrisi di intesa; cosě il cuore comincia a battere per eroici e teneri desideri, si assapora la vigilia delle cose meravigliose che si attendono piů avanti; ancora non si vedono, no, ma č certo, assolutamente certo che un giorno ci arriveremo.”
"Insanlar, su nehri astiktan sonra on kilometre daha gidince varirsin, diyeceklerdir. Ama buna karsilik yol hic bitmeyecektir, gunler gitgide daha kisalacak, yol arkadaslari seyreklesecek, camlarda hareketsiz, donuk, kafalarini sallayan suratlar gorunecektir."
http://www.mondadoristore.it/img/Il-...t=Dino+Buzzati
"Dietro quel fiume - dirŕ la gente -ancora dieci chilometri e sarai arrivato. Invece non č mai finita, le giornate si fanno sempre piů brevi, i compagni di viaggi piů radi, alle finestre stanno apatiche figure pallide che scuotono il capo.”
-
Irlandali oyun yazari George Bernard Shaw’un Bir Kadin Yarattim (Pygmalion – Pigmalione) oyunu, ilk kez 16 Ekim 1913’de Viyana, Hofburg Theatre’da sahneledi.
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
http://montrealtheatrehub.com/wp-con...n-1024x574.jpg
-
Fransiz dusunur Louis (Pierre) Althusser’in dogum yildonumu (16 Ekim 1918)
“O gunden beri sanirim sevginin ne oldugunu da ogrendim: atilganca kendi duygulari ustune ‘abartmali’ iddialara girmek degil, karsisindakine ozenle davranmak, onun arzularina ve ritmine saygi gostermek; hicbir sey istememek, verileni kabul etmeyi ogrenmek ve bununla yetinmek; her armagani yasamin bir surprizi olarak kabul etmek; ayni armagani ve ayni surprizi iddiasizca, hic zorlanmaya basvurmadan, karsidakine de yapabilmek. Ozetle, yalin ozgurluk! Cezanne neden Sainte-Victoire Daginin her aninin ayri resmini yapmisti? Her anin isigi ayri bir armagandir da ondan.” Gelecek Uzun Surer
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Depuis, je crois avoir appris ce qu'est aimer : ętre capable, non de prendre ces initiatives de surenchčre sur soi et d'« exagération », mais d'ętre attentif ŕ l'autre, respecter son désir et ses rythmes, ne rien demander mais apprendre ŕ recevoir et recevoir chaque don comme une surprise de la vie, et ętre capable, sans aucune prétention, et du męme don et de la męme surprise pour l'autre, sans lui faire la moindre violence. En somme la simple liberté. Pourquoi donc Cézanne at-il peint la montagne Sainte-Victoire ŕ chaque instant ? C'est que la lumičre de chaque instant est un don.”
-
Amerikali yazar Kathleen Winsor’un dogum yildonumu (16 Ekim 1919)
“Amber St. Clare, henuz on altisinda hamileydi, bes parasizdi ve Londra’nin tehlikeli sokaklarinda tek basinaydi. Ancak keskin zekasi, gozu karaligi ve dillere destan guzelligi sayesinde Restorasyon Donemi Ingilteresi’nde bir kadinin erisebilecegi en yuksek noktaya erisecek; fahiselerin, haydutlarin ve katillerin arasindan siyrilip saraya terfi eden bu genc kadin, hem Buyuk Veba’yi, hem Londra Yangini’ni yasayacakti. En yoksulundan en soylusuna sayisiz erkegin -ve kadinin- gonlunu fetheden Amber, daima tek bir adama bagliydi. En cok sevdigi ve asla elde edemeyecegi o adam, bir mucize kadar uzakti ona.”
https://images.gr-assets.com/books/1...2l/8239284.jpg
“Abandoned pregnant and penniless on the teeming streets of London, 16-year-old Amber St. Clare manages, by using her wits, beauty, and courage, to climb to the highest position a woman could achieve in Restoration England-that of favorite mistress of the Merry Monarch, Charles II. From whores and highwaymen to courtiers and noblemen, from events such as the Great Plague and the Fire of London to the intimate passions of ordinary-and extraordinary-men and women, Amber experiences it all. But throughout her trials and escapades, she remains, in her heart, true to the one man she really loves, the one man she can never have.”
-
-
Norvecli ressam Christian Krohg'un olum yildonumu (16 Ekim 1925)
Sleeping mother with child, 1883
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._barn_1883.jpg
Leif Erikson discovers America, 1893
https://upload.wikimedia.org/wikiped...v-eriksson.jpg
-
1 Akademi Onur Odulu, 3 Akademi Odul adayligi, 15 Emmy Odul adayligi ve 6 Golden Globe sahibi Ingiliz aktris Dame Angela Brigid Lansbury’nin dogum gunu (16 Ekim 1925)
https://media.giphy.com/media/G2sqRHLViIkMM/source.gif
https://media.giphy.com/media/yeVo44DY98vF6/source.gif
https://78.media.tumblr.com/724b4c15...xo1_r1_400.gif
-
Nobel Edebiyat Odullu Alman romanci, sair, oyun yazari, illustrator, grafik sanatcisi ve heykeltiras Gunter Grass’in dogum yildonumu (16 Ekim 1927)
http://www.literaturplakate.de/Bilde...0px-k/2042.jpg
Iste hikayemiz boyle dostlarim
Su parasiz yapilan alisveris
Iste borc kartimiz, cakiverin imzayi
Yorgan daima kisa gelirmis
Bu uc, cu uca ulasamazmis
Diyebilir misiniz amma da is
Aramak onu ufuklarin ardinda
Arada dusmus yapraklari tekmelemek
Ovmak bir ciplak ayagi
Butun yurekleri kiraya vermek
Ya da bir aynali odada
Bir otomobilde
Kaporta aya dogru dikilmis
Masumluk, duruversin istedigi yerde
Nerede baslatirsa baslatsin cumbusunu
Sesler tiz perdeden kadincil ve sonsuz
Bir baskalik belirir her seferinde
Giselerin onunde, henuz acilmamis
Kenetlenmis eller durmadan citirdar
Kuyrukta sungusu dusmus bir adam
Bir zayif yasli bayan
Ve sinemadaki film
Bir buyuk aski ilan eder neonlu isiklar
Carsaf gibi reklamlarda
Senaristin de garantisi var.
“Bir resim albumundeki anlati zenginligi, bu dunya yuzunde baska nerede vardir? Hamarat bir amator fotografci kimligiyle bizi her pazar yukardan asagi, yani boylarimizi alabildigine kisaltip, isik durumunu biraz iyi, biraz kotu ayarlayarak resimlerimizi ceken ve kendi albumune yapistiran Aziz Tanri, dilerim elimden tutsun." Teneke Trampet
https://images-na.ssl-images-amazon....1TmjE95SIL.jpg
“Cosa mai a questo mondo, quale romanzo avrebbe l’epica vastitŕ di un album fotografico? L’unica possibilitŕ di flirtare con la nostra tristezza ci si offriva per il tramite delle foto, poiché su quelle istantanee realizzate in serie trovavamo noi stessi, se non palpabili, almeno, cosa piů importante, passivi e neutralizzati.”
-
Romanya dogumlu Israilli sair Dan Pagis’in dogum yildonumu (16 Ekim 1930)
Yok yok: kesinlikle
insandilar: uniformalar, cizmeler.
Nasil aciklasam? Imgede
Yaratilmislardi.
Ben bir golgeydim.
Farkli bir yaratici isiydim.
Oyle ki, merhametinden, bende olecek bir parca bile birakmadi.
Boylece O’na dogru kostum, hafif mi hafif bir gul, mavi
Affederek – Hatta ozur dileyen bile oldum-
Her seye kadir olan dumana uflendim
imgesiz ve benzersiz.
https://pictures.abebooks.com/isbn/9780856350252-us.jpg
No no: they definitely were
human beings: uniforms, boots.
How to explain? They were created
in the image.
I was a shade.
A different creator made me.
And he in his mercy left nothing of me that would die.
And I fled to him, rose weightless, blue,
forgiving – I would even say: apologizing –
smoke to omnipotent smoke
without image or likeness.
-
Irlandali yazar C.S. Lewis, Aslan, Cadi ve Dolap (The Lion, the Witch, and the Wardrobe - Il leone, la strega e l'armadio) kitabinin 1. baskisini 16 Ekim 1950 tarihinde Geoffrey Bles araciligiyla Londra’da yayimlandi.
“Belki bu sizin de ruyalarinizda olmustur. Birisi anlamadiginiz bir sey soyler, fakat ruyanizda sanki cok buyuk bir anlami varmis gibi gelir size: Ya butun ruyayi kabusa donusturecek korkunc bir anlami vardir ya da hos bir anlami; sozlerle anlatilamayacak kadar hos bir anlami vardir ve ruyayi oylesine harika yapar ki, tum yasaminiz boyunca hatirlar ve surekli ayni ruyayi gormek istersiniz.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Perhaps it has sometimes happened to you in a dream that someone says something which you don't understand but in the dream it feels as if it had some enormous meaning--either a terrifying one which turns the whole dream into a nightmare or else a lovely meaning too lovely to put into words, which makes the dream so beautiful that you remember it all your life and are always wishing you could get into that dream again.”
-
Italyan asilli Amerikali yazar Lorenzo Carcaterra’nin dogum gunu (16 Ekim 1954)
“Hicbirimizin kitabi yoktu. Ailelerimizin de oyle. Kitaplar, Cehennem Mutfagi'nda pek az kisinin karsilayabilecegi ya da karsilamak isteyecegi bir lukstu. Erkeklerin cogu ancak gazetelerin at yarisi ekini anlayabilecek kadar okur yazardi. Kadinlar sadece dua kitaplari ve magazin dergileri okurdu. Insanlar, okumanin bir zaman kaybi olduguna inaniyordu, seni okurken gorduklerinde, yapacak baska bir isin olmadigini dusunurler, tembel damgasini yapistiriverirlerdi. Neyse ki arkadaslarimla gidebilecegim bir kutuphane vardi.” Suskunlar
https://cdn2.penguin.com.au/covers/o...1407059396.jpg
“None of us owned any boks and neither did any of our parents They were a luxury few in Hell's Kitchen could afford—or would want. The bulk of the men were literate only to the extent that they could follow the racing sheet of a newspaper; the women limited their reading to prayer books and scandal sheets. People thought reading to be a waste of time. If they saw you reading, they figured you had nothing better to do and wrote off as lazy.”
“Dordumuz birbirimizde baska hic kimsede bulamadigimiz teselli ve guveni bulmustuk. Birbirimize olumune guvenir, aramizda ihanet olmayacagini bilirdik. Baska hicbir seyimiz yoktu. Paramiz, bisikletlerimiz, yaz kamplarimiz ya da tatillerimiz. Birbirimizden baska hicbir seyimiz yoktu. Ve bizim icin onemli olan tek sey buydu.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Together, the four of us found in each other the solace and security we could not find anywhere else. We trusted each other and knew there would never be an act of betrayal among us. We had nothing else – no money, no bikes, no summer camps, no vacations. Nothing, except one another.To us, that was all that mattered.”
-
1 Akademi (Mystic River, 2003), 3 Golden Globe Odullu, Esaretin Bedeli’nin (The Shawshank Redemption - Le ali della libertŕ ) Andy Dufresne karakteri Amerikali aktor Tim (Timothy Francis) Robbins’in dogum gunu (16 Ekim 1958)
https://pbs.twimg.com/media/EG8JX_cX...pg&name=medium
https://media.giphy.com/media/MxseFhLGXxWyQ/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/PTSLKE77DveXC/giphy.gif
https://i.kinja-img.com/gawker-media...fbtecztefy.gif