-
Italyan ressam Giovanni Paolo Pannini’nin olum yildonumu (21 Ekim 1765)
Rovine romane con figure (Roman Ruins with Figures, 1739)
http://www.settemuse.it/pittori_oper...igure_1730.jpg
Roma moderna (Modern Rome, 1757)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...cropped%29.jpg
-
Ingiliz sair, elestirmen ve filozof Samuel Taylor Coleridge’in dogum yildonumu (21 Ekim 1772)
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/i...HOA76xJXKMB5vL
Ihtiyar bir Denizci bu,
Ve durdurur ucunden birini:
Uzun kir sakalin ve parildayan gozunle
Beni durdurman niye simdi?
Guveyin kapilari ardina dek acik
Ve ben en yakin akrabayim;
Konuklar bulustu, Solen kuruldu,-
Dugune kulak verebilirsin.-
Ama o yine de dugun davetlisini tutar-
Bir Gemi vardi, der-
Hayir, eger gulunecek bir oykun varsa,
Denizci! benimle gel...
https://d1w7fb2mkkr3kw.cloudfront.ne...1841938509.jpg
It is an ancient Mariner,
And he stoppeth one of three.
'By thy long grey beard and glittering eye,
Now wherefore stopp'st thou me?
The Bridegroom's doors are opened wide,
And I am next of kin;
The guests are met, the feast is set:
May'st hear the merry din.'
He holds him with his skinny hand,
'There was a ship,' quoth he.
'Hold off! unhand me, grey-beard loon!'
Eftsoons his hand dropt he...
https://www.bl.uk/britishlibrary/~/m...riner-crop.jpg
-
Fransiz ressam Franēois-Hubert Drouais'nin olum yildonumu (21 Ekim 1775)
Family Portrait, 1756
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ait_A12444.jpg
The Marquise de Montmelas / Portrait of a Woman in Turkish Costume, 1757
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Montmelas.jpg
-
Fransiz yazar ve sair (Alphonse Marie Louis de Prat de Lamartine) Alphonse Marie Louise Prat de Lamartine’nin dogum yildonumu (21 Ekim 1790)
Ebedi gecesinde bu donussuz seferin
Hep baska sahillere dogru suruklenen biz
Zaman adli denizde bir gun, bir lahza icin
Demirleyemez miyiz?
Ey gol, henuz aradan bir sene gecti ancak,
Seyrine doymadigi o canim su yaninda
Bir gun onu ustunde gordugum su tasa, bak
Oturdum tek basima!
Altinda bu kayanin yine boyle inlerdin;
Gene boyle carpardi dalgalarin bu yara,
Ve boyle serpilirdi ruzgarla kopuklerin
O guzel ayaklara...
https://image.slidesharecdn.com/pwbm...?cb=1291402718
Ainsi, toujours poussés vers de nouveaux rivages,
Dans la nuit éternelle emportés sans retour,
Ne pourrons-nous jamais sur l’océan des āges
Jeter l’ancre un seul jour ?
Ō lac ! l’année ą peine a fini sa carričre,
Et prčs des flots chéris qu’elle devait revoir,
Regarde ! je viens seul m’asseoir sur cette pierre
Oł tu la vis s’asseoir !
Tu mugissais ainsi sous ces roches profondes,
Ainsi tu te brisais sur leurs flancs déchirés,
Ainsi le vent jetait l’écume de tes ondes
Sur ses pieds adorés...
-
Fransiz deniz ressami Franēois Geoffroi Roux'nun dogum yildonumu (21 Ekim 1811)
The Recherche and Espérance, 1827
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ux_mg_0576.jpg
Greek vessel belonging to Anastasios Tsamados from Hydra, 1881
https://upload.wikimedia.org/wikiped...samados%29.jpg
-
Alman ressam Pancraz Koerle'nin dogum yildonumu (21 Ekim 1823)
Scherenschneider, 1857
https://upload.wikimedia.org/wikiped...eider_1857.jpg
Vater spielt mit den Kindern Kasperle, 1872
https://upload.wikimedia.org/wikiped...n_Kasperle.jpg
-
Nobel Vakfinin kurucusu Alfred Bernhard Nobel’in dogum yildonumu (21 Ekim 1833)
https://img-s1.onedio.com/id-5626f05...72044d88c8.jpg
https://www.azquotes.com/picture-quo...-58-1-0101.jpg
"Eger bin fikrim var ise ve sadece biri iyi cikiyorsa, ben buna memnunum."
-
Oryantalizm'den etkilenen Katalonya figur ressami Francesc Masriera'nin dogum yildonumu (21 Ekim 1842)
Harem Girl, circa 1890
https://upload.wikimedia.org/wikiped...a_Oriental.jpg
Reclining Lady - 2, 1894
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ing_lady_2.jpg
-
Italyan roman - oyku yazari ve sair Edmondo De Amicis'in dogum yildonumu (21 Ekim 1846)
"Bu sehir, bu vatan uzun yillar boyunca senin butun dunyandi.Annenin yaninda ilk adimlarini orada attin, ilk heyecanlarini orada duydun, ilk kez orada dusunmeye basladin, ilk arkadaslarini orada buldun.Bu vatan senin icin bir anneydi; seni egitti, gelistirdi, korudu.O anneyi butun sokaklarda ara, Onu sev, haksizliga ugradigini gordugun zaman da mutlaka onu savun."¯ Cocuk Kalbi
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ont_matter.jpg
"La tua cittą, - la tua piccola patria, - quella che č stata per tanti anni il tuo mondo, - dove hai fatto i primi passi al fianco di tua madre, provato le prime commozioni, aperto la mente alle prime idee, trovato i primi amici. Essa č stata una madre per te: t'ha istruito, dilettato, protetto. Studiala nelle sue strade e nella sua gente, - ed amala, - e quando la senti ingiuriare, difendila."
"Iste karsimizda, Istanbul sehri. Sonsuz, yuce fevkalade! Kainatin ve insan soyunun ihtisami. Demek ki boyle bir guzellik sadece bir hayal degilmis. Haydi simdi bu ilahi goruntuyu tarif etmeye, kelimelerle kutsiyetini bozmaya calis bakalim. Kim Istanbul'a tarife curet edebilir ki. Chateaubriand, Lamartine, Gautier. Hepsi de nasil kekelemisler?" Istanbul
http://alessandria.bookrepublic.it/a...58408544/cover
"Ecco Costantinopoli! Costantinopoli sterminata, superba, sublime! Gloria alla creazione ed all'uomo! Io non avevo sognato questa bellezza! Ed ora descrivi, miserabile! profana colla tua parola questa visione divina! Chi osa descrivere Costantinopoli? Chateaubriand, Lamartine, Gautier, che cosa avete balbettato?"
-
Alman ressam Henri Frédéric Schopin'in olum yildonumu (21 Ekim 1880)
1800, Die Schlacht von Hohenlinden, 1836
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ohenlinden.jpg
15 décembre 1809, Le divorce de l'Impératrice Joséphine, 1843
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Schopin%29.jpg
-
Irlandali sair ve roman yazari Patrick Kavanagh'in dogum yildonumu (21 Ekim 1904)
https://pbs.twimg.com/media/DP3oXTXXUAEFbTN.jpg
https://pbs.twimg.com/media/CH-wK4IWgAAbzfx.jpg
Gordugum her ihtiyar adam
Olume asik oldugu zamanki
Babami hatirlatir bana
Bir o vakit derilmisti desteler.
Gardiner Sokagi kaldiriminda
Tokezlerken gordugum adam mesela,
Bir bakis atmisti yan gozle,
Oglu olabilirdim onun da.
Bir de hatirliyorum Londra'da
Kemani uzerinde kararsiz
Duran muzisyeni Bayswater'da
Kafami bulandirmisti vakitsiz.
Gordugum her ihtiyar adam
Bu Kasim-rengi havada
Soyle diyor bana sanki:
"Ben babandim bir ara."
-
-
Bilim kurgu ve fantezi romanlarin en onemli yazarlarindan kabul edilen Amerikali Ursula Kroeber Le Guin’in dogum yildonumu (21 Ekim 1929)
https://pbs.twimg.com/media/DKamJaiXcAEFouk.jpg
"Yazarlar sozcuklerin dogruluga ve ozgurluge uzanan yollari oldugunu bilirler, boylece sozcukleri ozenle, dusunceyle, korkuyla, sevincle kullanirlar."
"Bense ruhsal acidan soz ediyorum! Insanlarin yeteneklerinin, calismalarinin, yasamlarinin bosa gittigini gormelerinden. Akillilarin aptallara boyun egmelerinden. Gucluluk ve cesaretin kiskanclik, guc hirsi ve degisme korkusu tarafindan boguldugunu gormelerinden. Degisme ozgurluktur, degisme yasamdir. Ama artik hic bir sey degismiyor! Toplumumuz hasta. Biliyorsun. Sen de onun hastaligini yasiyorsun. Onun intihara surukleyen hastaligi.” Mulksuzler
https://i.dr.com.tr/cache/600x600-0/...00635933-1.jpg
“And I speak of spiritual suffering! Of people seeing their talent, their work, their lives wasted. Of good minds submitting to stupid ones. Of strength and courage strangled by envy, greed for power, fear of change. Change is freedom, change is life — is anything more basic to Odonian thought than that? But nothing changes any more! Our society is sick. You know it. You’re suffering its sickness. Its suicidal sickness!”
"Bir kitap size on bes yasinizdayken soyledigi seyi elli yasinizdayken de soyler ama soyledigi o zaman oyle farkli gelir ki yepyeni bir kitap okuyormussunuz gibi gelir." Yaban Kizlar
https://i0.wp.com/lit.newcity.com/wp...96d416e8d1.jpg
“If a book told you something when you were fifteen, it will tell you it again when you're fifty, though you may understand it so differently that it seems you're reading a whole new book.”
-
Avusturyali oyun ve roman yazari Arthur Schnitzler’in olum yildonumu (21 Ekim 1931)
—Nereye?
— Nereye mi? O gece babamin parayi gomdugu yere.
—Demek gommus!
—Evet, ya... yerini unutmus.
—Unutmus mu?
—Evet , unutmus . Yirmi sene parasinin nerede oldugunu bilmeyen zengin biri olarak yasamis. Harika, degil mi? Ancak olum doseginde hatirladi.
—Nasil? Ne bicim bir masal bu?
—Hayir , gercek bay Kont! Sonra yine ayni hayat! Bitmeyen istirap... Zengin olup ihtiyac icinde kivranmak ... Sonra ben ! Sonra birden benim elime gecti. Artik ben, bagimsiz biriyim...
https://images-eu.ssl-images-amazon....14G9xvg2CL.jpg
—Wohin?
—Wohin? Dorthin, wo mein Vater an jenem Abend das Geld vergraben hatte.
—Also doch vergraben!
—Ja... und er vergaß die Stelle.
—Vergaß?
—Ja – vergaß sie. Zwanzig Jahre lebte er so hin, als ein reicher Mann, der nur nicht wußte, wo er sein Geld liegen hatte. Köstlich, nicht? Und auf dem Totenbette fiel es ihm ein.
—Wie? Was ist das für ein Märchen?
—Nein, Wahrheit, Herr Graf! Und dieses Leben! Die ewige Qual... als reicher Mann darben zu müssen... Und ich! Plötzlich fiel es mir zu! Und ich stand da als ein Unabhängiger...
“Insan vasiyetinde elle tutulan, gozle gorulen ve kendinden sonra gunun birinde yok olup gitmeye mahkum olacak seylerden soz etmemeliydi. Vasiyeti bir siir olmaliydi; gecip gittigi dunyaya, sakin ve mutebessim bir veda.”
https://media1.jpc.de/image/w600/fro...3843050005.jpg
“Auch sollte dieses Schriftstück nicht über Dinge handeln, die man greifen und sehen kann, und die schließlich doch irgend einmal nach ihm zugrunde gehen mußten: sein letzter Wille sollte ein Gedicht sein, ein stiller, lächelnder Abschied von der Welt, die er überwunden.”
-
Amerikali roman, hikaye yazari ve gazeteci Ernest Hemingway, Canlar Kimin Icin Caliyor (For Whom the Bell Tolls - Per chi suona la campana) romanini 21 Ekim 1940 tarihinde Charles Scr****r's Sons araciligiyla yayimladi.
https://pbs.twimg.com/media/DFQB48VXUAA2cxT.jpg
Pablo onun sozunu keserek, "Sarhostum," dedi. "Simdi de..."
Pablo, "Sarhos degilim," diye onun sozunu kesti. "Fikrimi degistirdim."
Agustin, "Isteyen inanabilir, ben inanmiyorum," dedi.
Pablo, "Canin isterse..." dedi. "Seni Gredos'a benden baskasi goturemez."
"Gredos'a mi?"
"Kopru isinden sonra gidecegimiz tek yer orasi."
https://pbs.twimg.com/media/C8u45QqWsAAgIxl.jpg
Hic kimse bir ada degildir.
Ne de butunuyle kendisi,
Her insan kitanin bir parcasidir,
Govdenin bir bolumu;
Bir toprak parcasi deniz tarafindan alip goturulse,
Avrupa azalir.
Tipki haritadaki burun gibi,
Tipki senin veya bir arkadasinin sahip oldugu mulk gibi;
Bir insanin olumu de beni azaltir,
Cunku ben insanligin kendisinde icerigim,
Oyleyse asla haber gonderip sordurma
Canlar kimin icin caliyor diye;
Onlar senin icin caliyor.
Ernest Hemingway, Canlar Kimin Icin Caliyor (John Donne, 1624)
“Ama yasamak, bir tepenin yamacinda ruzgarla salinan bir bugday tarlasiydi. Yasamak, gokyuzunde dolanan bir atmacaydi. Tahilin savruldugu, samanlarin ucustugu harman yerinde, tozlar icinde duran toprak testideki suydu yasamak. Bacaklarinin arasindaki bir atti yasamak; bir bacaginin altindaki karabinaydi, bir tepeydi, bir koyakti, bir dereydi kenarinda, vadinin uzak kiyisinda, tepelerin otesindeki agaclarin uzandigi.”
https://www.maremagnum.com/uploads/i...99282e024.jpeg
“Ma vivere era l'immagine di un campo di grano che ondeggia al vento sul fianco di una collina. Vivere era un falco nel cielo. Vivere era una giarra di terra piena d'acqua nella polvere della trebbiatura, col grano lanciato in aria e la pula che vola. Vivere era un cavallo tra le cosce e un fucile sotto una gamba e una collina e una valle e un fiume fiancheggiato d'alberi sulle rive, e l'estremo della valle e le colline al di lą”.
-
Pakistan asilli Ingiliz yazar, gazeteci, tarihci, yonetmen ve siyasal aktivist Tarik Ali’nin dogum gunu (21 Ekim 1943)
“Kasvetli bir bosluk icinde yasiyoruz ve bu yuzyil neredeyse sona ermek uzere. Yuzyilin tutkusunu da soguklugunu da yasadim ben. Donmus tundralarin otesinde gunesin battigini gordum. Gerci kaderime lanet etmemeye calisiyorum ama bunda cogunlukla basarili olamadigim acik. Ne dusundugunu biliyorum Karl. Sen tarihin bana verdigi cezayi hak ettigime inaniyorsun. Cagin, bu soykirimci utopyalar caginin sona erdigine; iste bu cagin, bireyi tuglaya ve calige, devasa hidroelektrik projelerine, cilgin kollektiflestirme planlarina ve cok daha beterlerine tabi kildigina inaniyorsun sen. Insanlarin ahlaki yapilarini cucelestirecek ve kollektif ruhlarini ezmek icin kullanilacak sosyal mimariye inaniyorsun. Cok da haksiz degilsin,ama butun gercek de bundan ibaret degil.” Ayna Korkusu
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“We live in a dreary void and this century is almost over. I have experienced both its passion and its chill. I have watched the sun set across the frozen tundra. I try not to begrudge my fate, but often without success. I know what you’re thinking, Karl. You’re thinking that I deserve the punishment history has inflicted on me. You believe that the epoch that is now over, an epoch of genocidal utopias, subordinated the individual to bricks and steel, to gigantic hydro-electric projects, to crazed collectivization schemas and worse. Social architecture used to dwarf the moral stature of human beings and to crush their collective spirit. You’re not far wrong, but that isn’t the whole story.”
-
Bette Davis, Joseph Cotten, David Brian'in rol aldigi Olduren Ask (Beyond the Forest) 20 Ekim 1949'da vizyona girdi.
https://oldmoviesaregreat.files.word...if?w=630&h=504
https://i.pinimg.com/originals/46/2b...bb018c57eb.gif
-
Ingiliz yazar Aldous Huxley, vatandasi George Orwell'in meshur distopyasi 1984 yayinlandiktan birkac ay sonra 21 Ekim 1949'da yakin arkadasina tesekkur ve tebrik icin bir mektup gonderdi.
https://www.onthisday.com/images/peo...ous-huxley.jpg https://www.onthisday.com/images/peo...rge-orwell.jpg
https://imgv2-2-f.scribdassets.com/i...1539023402?v=1
"Sevgili Orwell,
Yayinevine kitabini bana gondermelerini soylemen cok kibar bir davranis. Kitabin bana ulastiginda, cok fazla okuma ve alinti yapmami gerektiren bir isle ugrasiyordum. Bu yuzden 1984'u okumaya baslamam epey gec oldu.
Kitapta yaptigin tum onemli ve iyi elestirilere katildigimi soylememe gerek yok sanirim. Oncelikle kitabin ulasmaya calistigi nihai devrimden bahsedebilir miyim? Politika ve ekonominin otesine uzanan, bireyin psikolojik ve fizyolojik yikimini amaclayan bu devrim, kendisini Babeuf ve Robespierre'in tamamlayicisi ve halefi olarak goren Marquis de Sade'de yer alir. 1984'teki yoneten azinligin felsefesi, cinselligi asan ve onu reddeden anlayisiyla mantikli bir sonuca giden bir sadizmdir. Bence yoneten oligarsi, yonetimi ve guc icin ihtiyaci olan arzusunu tatmin edecek daha az zor ve daha az zararli bir yol bulacaktir, bu yol benim Cesur Yeni Dunya2da tanimladigima benzer bir yoldur. Son zamanlarda canli manyetizmasi ve hipnotizmasinin tarihiyle ilgilenme firsati buldum ve 150 yildir dunyanin Mesmer, Braid, Esdaile ve digerlerinin kesiflerini idrak etmeyi reddettigini gordum."
-
Amerikali aktris, senarist ve yazar Carrie Fisher'in dogum gunu (21 Ekim 1956)
https://pbs.twimg.com/media/EHZBT5jX...pg&name=medium
"Dunya erkeklere ait ve sov dunyasi erkekler icin hazirlanmis bir yemek. Kadinlar ise bu yemegin uzerine bolca serpistirilmis, gereginden fazla kaliteli bir baharat."
https://images-na.ssl-images-amazon....1qtNbBe2yL.jpg
“It’s a man’s world and show business is a man’s meal, with women generously sprinkled through it like overqualified spice.”
http://img.wennermedia.com/social/rs...fbbd57e053.jpg
https://media.giphy.com/media/VJZwe6n4IcCZ2/giphy.gif
-
-
-
1965 yilinda En Iyi Film Akademi Odulu alacak olan, George Cukor’in yonettigi ve Rex Harrison ve Audrey Hepburn’un rol aldigi Benim Tatli Melegim (My Fair Lady), 21 Ekim 1964 tarihinde New York‘ta gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....yMg@@._V1_.jpg
https://media.giphy.com/media/jTg6SKy3iLqo/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/UMoopNf4HrXLq/giphy.gif
-
Kanada asilli Amerikali yazar ve sair (Jean-Louis Lebris de Kérouac) Jack Kerouac'in olum yildonumu (21 Ekim 1969)
"Basim donunceye kadar dolastim. Sanki ruyadaydim da ucurumdan yuvarlaniyordum. Icimden ah, sevdigim kiz nerede, diye gecirdim, asagidaki kucuk dunyada bakmadigim gibi bakindim etrafa. Onumde Amerika kitasinin buyuk dogal girinti cikintilari, uzaklarda bir yerlerde de havaya toz bulutu ve kahverengi duman puskurten manyak, heybetli New York. Doguda bir kahverengilik ve bir kutsallik vardi, California ise badana yapilmis gibi beyaz ve bos kafaliydi, en azindan o siralar boyle dusunuyordum."
http://indianapublicmedia.org/nightl...ad-611x940.jpg
"I spun around till I was dizzy; I thought I'd fall down as in a dream, clear off the precipice. Oh where is the girl I love? I thought, and looked everywhere, as I had looked everywhere in the little world below. And before me was the great raw bulge and bulk of my American continent; somewhere far across, gloomy, crazy New York was throwing up its cloud of dust and brown steam. There is something brown and holy about the East; and California is white like washlines and emptyheaded -- at least that's what I thought then."
https://pbs.twimg.com/media/DFk-vwOXgAIC-VD.jpg
"Benim ilgimi ceken insanlar deli olanlardir. Yasamak icin deli olan, konusmak icin deli olan, her seye ayni anda ihtiras duyan, hicbir zaman esnemeyen ya da siradan bir sey soylemeyen! Ama gece boyunca maytaplar gibi yanan, yanan, yanan..."¯
https://pbs.twimg.com/media/DI4S_90XcAAUcey.jpg
"Oraya varana kadar da durmamaliyiz."
"Nereye gidiyoruz ?"
"Bilmiyorum, ama gitmemiz lazim"
http://www.mianotour.it/wp-content/u...nticchiate.jpg
"Bavullarimiz yine kaldirima yigilmisti; daha gidecek cok yol vardi onumuzde ama onemli degildi, cunku yol hayattir." Jack Kerouac
-
Dustin Hoffman, Jon Voight ve Sylvia Miles’in rol aldigi drama Geceyarisi Kovboyu (Midnight Cowboy - Un uomo da marciapiede) 21 Ekim 1969’da Italya’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...7,1000_AL_.jpg
-
Silili sair Pablo Neruda'nin, 21 Ekim 1971'de “Bir kitanin kaderi ve hayallerini dogasal bir gucle canlandirdigi siiri icin” gerekcesiyle Nobel Edebiyat odulunu kazandigi aciklandi.
(Odul, kendisine 13 Aralik 1971'de Isvec'te torenle verildi.)
https://gosint.files.wordpress.com/2...blo-neruda.jpg
-
Kanada dogumlu Amerikali yazar Saul Bellow'un, 21 Ekim 1976 tarihinde “Eserlerinde bir araya getirdigi, insani kavrayis ve cagdas kulturun incelikli cozumlemesi icin” gerekcesiyle Nobel Edebiyat Odulunu kazandigi acilandi.
(Odul, kendisine 12 Aralik 1976'da Isvec'te torenle verildi.)
https://s26162.pcdn.co/wp-content/up.../04/bellow.jpg
-
Kolombiyali yazar Gabriel Garcia Marquez'in, 21 Ekim 1982'de 'Gercekle gercekustunu, bir anakaranin yasamini ve celiskilerini zengin bir hayal dunyasinda birlestiren roman ve celiskilerinden dolayi’ gerekcesiyle Nobel Edebiyat Odulunu kazandigi aciklandi.
(Odul, kendisine 8 Aralik 1982'de Isvec'te torenle verildi.)
https://pbs.twimg.com/media/EHZSl9jX...pg&name=medium
-
Fransiz yonetmen, senarist ve aktor Francois Truffaut’nun olum yildonumu (21 Ekim 1984)
https://pbs.twimg.com/media/C6JsCxIWMAEDxTj.jpg
“Gunde uc film, haftada uc kitap ve guzel muzik albumleri beni olene kadar mutlu etmeye yetebilir."
-Bana: seni seviyorum" dedin.
-Ben sana: bekle dedim. Al beni diyecektim.
-Sen bana: git dedin.
https://pbs.twimg.com/media/C60OtoGWoAINDGP.jpg
-M'hai detto: ti amo.
-Ti dissi: aspetta.Stavo per dirti: eccomi.
-Tu m'hai detto: vattene.
Jules et Jim, Francois Truffaut
https://68.media.tumblr.com/0e3c9b79...2o1_r2_500.gif
"Mutlulugu anlatmak zordur. Farkina varilmadan eskir. / La felicitą si racconta male perché non ha parole,ma si consuma e nessuno se ne accorge" Francois Truffaut, Jules ve Jim
-
Alman arastirmaci gazeteci ve yazar Gunter Wallraff, Turk iscisi kimligiyle yasadiklarini kaleme aldigi En Alttakiler (Ganz Unten - Faccia da turco - Lowest of the Low) romanini 21 Ekim 1985 tarihinde Kiepenheuer & Witsch araciligiyla Almanya’da yayimladi.
“Seriflerden biri, bir vardiya sonu arkadaslari oteki vardiyaya zorlarken ben de oradayim. Hukuk dilinde buna -zor kullanmak- derler; cezalandirilmasi gereken bir santaj bu. Vardiya sonrasi, minubusle toplanma yerimize goturuluyoruz. Bitmisiz hepimiz de. Arabanin icinde dalip gidenler var yorgunluktan. Ustabasilardan biri minubusu durduruyor. Havadan sudan soz edermiscesine: '’Calismaya devam!’ diyor; ‘Cift vardiya bugun!’ Kimimiz itiraz ediyor. Eve gitmek isteyenler, gitmesi gerekenler var. Canlari cikmis, besbelli. Ustabasi orali degil. Thyssen'den emir var. Bir vardiya daha calisilacak. Mutlaka eve gitmesi gereken Cezayirli isci T., oracikta isten atiliyor. Minubusten zorla indirilip yolun ortasinda birakiyorlar. Ne hali varsa gorsunmus.” En Alttakiler
https://m.media-amazon.com/images/M/...0,1200_AL_.jpg
“Als uns der Sheriff regelrecht zwingt — juristisch erfüllt es den Tatbestand der Nötigung —, wieder mal , eine Doppelschicht zu machen. Wir werden gerade im Bus zum Sammelplatz gefahren. Wir sind fix und fertig. Einige sind im Sitzen schon eingeschlafen, als der Vorarbeiter unseren Bus stoppt und mehr beiläufig sagt: ‘Es wird weitergearbeitet! Doppelschicht!’ Einige protestieren, müssen, wollen nach Hause, sind total ka¬ putt. Es wird ihnen klargemacht, Thyssen verlangt das, es wird wei¬ tergearbeitet. Der algerische Kollege T., der unbedingt nach Hause muß, wird auf der Stelle entlassen. Er wird aus dem Bus ‘rausgeholt und auf die Straße gesetzt. Er kann sehen, wo er bleibt.”
“Remmert'in Sanayi Temizlik Isleri Komandit Sirketi'nde calisan 36 yabancinin durumu daha da kotu. Remmert'in adami olarak Mannesmann'a devredilen bir Turk arkadasimiz, nasil yanlis vaadlerde bulunuldugunu anlatiyor: ‘Ise baslarken bize gunde 20 tondan fazla yakmayi becerirseniz, her fazladan ton icin ayrica iki mark zam verecegiz,' dediler. Biz de olanca gucumuzle giristik ise. Ayin sonunda fazladan 1600 ton atik yakmistik. Uc bin iki yuz mark ederdi. Sekiz Turk, uc de Alman'dik. Hepimize ayrica ucer yuz mark ek ucret odemeleri gerekirdi. Fazladan tek kurus vermedi Remmert.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Die 36 Ausländer bei Remmerts »Industriereinigung GmbH sind noch schlechter dran. Ein Türke, der für Remmert bei Mannesmann arbeiten mußte, berichtet, daß der Betriebsleiter die Arbeiter mit falschen Versprechungen zu höheren Leistungen anspornt: ‘Man hat uns gesagt, wenn ihr mehr als 20 Tonnen am Tag brennt, dann zahlen wir euch für jede weitere Ton¬ne 2 Mark zusätzlich.’ Wir haben dann besonders reingehauen, und am Monatsende hatten wir 1600 Tonnen zusätzlich gebrannt, das wären 3200 Mark gewesen. Für jeden Brenner, wir waren da acht türkische Kollegen und drei deutsche, hätte es knapp 300 Mark mehr geben müssen. Tatsächlich hat uns der Remmert aber keinen Pfennig extra bezahlt.”
-
-
Amerikali yazar James Leo Herlihy’nin olum yildonumu (21 Ekim 1993)
https://www.azquotes.com/picture-quo...y-54-20-65.jpg
“Kendin ol. Hic kimse size yanlis yaptigini soyleyemez.”
-
Animasyon filmi Batman: Yarasa Kadinin Gizemi (Batman: Mystery of the Batwoman - Batman - Il mistero di Batwoman), 21 Ekim 2003’de Amerika’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...1,1000_AL_.jpg
-
Marty Mcfly, henuz dogmamis cocuklarini kurtarmak icin 21 Ekim 2015’e geldi. (Gelecege Donus 2 - Back to the Future Part II - Ritorno al futuro - Parte II filmi)
https://fsmedia.imgix.net/c3/44/f6/7...ss&dpr=2&w=650
https://youtu.be/MS_UGyMgaUc?t=5
-
Sony Pictures ve Columbia Pictures, Valiant Comics’in ayni isimli cizgiroman serisinden uyarlanan, Vin Diesel'in basrolunu ustlendigi ve 21 Subat 2020'de Amerika ve Turkiye'de vizyona girecek Bloodshot'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/Zshf8MGDZzM?t=2
-
Netflix, Claire Foy, John Lithgow, Matt Smith'in rol aldigi ve Kraliēe II. Elizabeth'in hukumdarligindaki siyasi rekabetler, ask ve 20. yuzyilin ikinci yarisina sekil veren olaylari konu edinen drama dizisi The Crown'in 3.sezonundan fragman yayinladi.
https://youtu.be/vLXYfgpqb8A?t=1
-
Martin Scorsese’nin Marvel filmlerini hedef alan aciklamalarina destek veren Francis Ford Coppola, Marvel filmlerinin degersiz oldugunu ifade etti.
https://pmcvariety.files.wordpress.c...0&h=563&crop=1
"Ayni filmi tekrar tekrar izlemekten kimsenin bir sey elde edebilecegini zannetmiyorum.”
https://variety.com/2019/film/news/f...al-1203376916/
-
12.4 milyar dolar borcu olan Netflix, orijinal ve lisansli iceriklere yatirim yapmak icin 2 milyar dolar daha borclanmaya hazirlaniyor.
https://pmcdeadline2.files.wordpress...size=681%2C383
Bu yil orijinal ve lisansli iceriklere toplamda 15 milyar dolar harcayacagi ongorulen Netflix, curuk tahvillerle elde edecegi bu 2 milyar dolari da icerikler icin kullanacak. Sirketin son yillardaki yatirimlari daha cok orijinal iceriklere yonelik olsa da bundan sonraki yatirimlarinda lisansli iceriklerin de onemli bir yer tutacagi tahmin ediliyor. Disney+, Apple TV+, HBO Max ve Peacock gibi yeni dijital platformlarin yolda olmasi lisansli iceriklerin haklari icin de SIKI bir rekabetin baslamasina neden oldu.
https://deadline.com/2019/10/netflix...ws-1202764846/
-
https://i.pinimg.com/originals/9f/f6...e02c1508c7.gifhttps://mattsko.files.wordpress.com/...n-roof-251.gif
Brick: Kizgin damdaki bir kedinin zaferi ne olabilir ki? / Ma che cosa vuole una gatta in bilico sul tetto che scotta? / What is the victory of a cat on a hot tin roof?
Maggie: Dayanabildigi kadar durabilmek, sanirim! / Resisterci sopra il pił a lungo possibile, credo. / Just staying on it, I guess. As long as she can.
Kizgin Damdaki Kedi (Cat on a Hot Tin Roof - La gatta sul tetto che scotta, 1958)
Roman: Tennessee Williams Yonetmen: Richard Brooks
-
"Nasil ki bir cicek rengini secemezse, biz de oldugumuz seyden sorumlu degiliz. Bunu sadece ozgurlestigimizde anlariz. / Just as a flower does not choose its color, we are not responsible for what we have come to be. Only once you realize this do you become free. / Cosģ come un fiore non puņ scegliere il proprio colore, noi non siamo responsabili per ciņ che siamo diventati. Solo quando ce ne rendiamo conto diventiamo liberi."
https://youtu.be/PeojIq1bETw?t=2
Bitis Sahnesi
Lanetli Kan (Stoker, 2013) Yon: Chan-Wook Park
-
"Bir film yapmak icin ihtiyaciniz olan tek sey bir kiz ve bir silahtir. / Tout ce dont vous avez besoin pour faire un film, c'est d'une fille et d'un flingue. / All you need to make a movie is a girl and a gun.” Jean-Luc Godard
https://media1.giphy.com/media/nTsRZNOv8h8nS/giphy.gif
Anna Karina. Cilgin Pierrot (Pierrot le Fou, 1965) Yon: Jean-Luc Godard