-
Amerikali yazar Robert Sheckley’in dogum yildonumu ( 16 Temmuz 1928 )
https://www.writerswrite.co.za/wp-co...t_sheckley.jpg
“ Ilac bagimlisi olmamak Omega Devleti'ne karsi islenmis agir bir suctur. Kesintisiz ilac kullanmak her yurttacin zorunlu bir ayricaligidir. Cok iyi bilindigi gibi, bu ayricaliklarin kullanilmasi gerekir, aksi halde yitirilirler. Ayricaliklarimizi yitirmek ozgurlugun temel tasini yitirmek olur. Bu nedenle bir ayricaligi reddetmek ya da kullanmamak buyuk ihanete esdegerdir. Ilaclar pek cok amaca hizmet eder. Ama Devlet acisindan sunu soyleyebilirim size: Bagimli bir halk sadlk bir halktlr; ilaclar buyuk bir vergi kaynagidir ve ilaclar bizim tum yasama bicimimize ornek olustururlar. ”
https://static.nadirkitap.com/fotogr...0818073813.jpg
“ But non-drug addiction is a major crime against the state of Omega. The uninterrupted use of drugs is an enforced privilege of every citizen. It is well known that privileges must be exercised, otherwise they will be lost. To lose our privileges would be to lose the very cornerstone of our liberty. Therefore to reject or otherwise fail to perform a privilege is tantamount to high treason. Drugs serve many purposes.. But speaking from the viewpoint of the state, I will tell you that an addicted populace is a loyal populace; that drugs are a major source of tax revenue; that drugs exemplify our entire way of life. ”
“ Otomatiklesmis fabrikalarimiz yillar yili ayni mallari uretiyor bizim icin. Herkeste bu urunlerin aynisi bulundugundan, onlar vasitasiyla kendimizi ifade ettigimizi, onlarla kendimizi payelendirdigimiz icin, fabrika urunlerini degistirmek, gelistirip suslemek zorundayizdir. Iste dunya boyle Barrent. Enerjimiz ve becerilerimiz esas itibariyle cokmus ugraslara yonelik. Eski mobilyalari yeniden oyariz, siniflar ve mevkiler icin kaygilaniriz ve bu arada uzak gezegenlerin sinirlari, kesfedilmemis ve fethedilmemis olarak kalir. Yayilmaktan cok uzun sure once vazgectik. Istikrar bizi yenik dusuren durgunluk tehlikesini getirdi. Oylesinde ileri derecede sosyallestik ki, bireysellik ugraslarin en zararsizi haline gelmek, ice kapanmak, kendisini anlamli bir bicimde ifada etmenin her turunden kacinmak zorunda kaldik. ”
https://www.dpspbs.com/pictures/3585.jpg?v=1463293237
“ Our automatized factories produce the same goods for us year in and year out. Since everyone has these same goods, it is necessary for us to change the factory product, to improve and embroider it, to express ourselves through it, to rank ourselves by it. That's how Earth is, Barrent. Our energy and skills are channeled into essentially decadent pursuits. We re-carve old furniture, worry about rank and status, and in the meantime the frontier of the distant planets remains unexplored and unconquered. We ceased long ago to expand. Stability brought the danger of stagnation, to which we succumbed. We became so highly socialized that individuality had to be diverted to the most harmless of pursuits, turned inward, kept from any meaningful expression. ”,
-
Man Booker Odullu Ingiliz roman yazari ve sanat tarihcisi Anita Brookner’indogum yildonumu ( 16 Temmuz 1928 )
“ Eger evli ve 6 cocuklu mutlu biri olsaydim, yaziyor olmazdim. Boyle bir seyi isteyip istemedigimden de supheliyim. Bu cumleyi yazdigimdan beri degistim. Yaziyorum cunku bundan zevk aliyorum. Yazmak, beni yasamin caresizliginin pencesinden kurtardi. Yazarken iyi hissediyorum. ”
http://assets-cdn.ekantipur.com/imag...a-brookner.jpg
“ If I were happy, married with six children, I wouldn’t be writing. And I doubt if I should want to. But since I wrote that sentence I have changed. Now I write because I enjoy it. Writing has freed me from the despair of living. I feel well when I am writing; I even put on a little weight! ”
'' Gercek yasamda kazanan, hic kuskusuz, tavsandir. Her zaman o kazanir. Cevrene soyle bir bak. Ben sunu iddia ediyorum ki Ezop aslinda kaplumbaga pazari icin yaziyordu. Kanita gerek yok. ''
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" In real life, of course, it is the hare who wins. Every time. Look around you. And in any case it is my contention that Aesop was writing for the tortoise market. Axiomatically. "
https://quotefancy.com/media/wallpap...despair-of.jpg
“ Yazmak, beni yasamin caresizliginin pencesinden kurtardi. ”
-
Arjantinli yazar ve gazeteci Tomás Eloy Martínez’in dogum yildonumu ( 16 Temmuz 1934 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped.../TomasEloy.jpg
“ Duygular ozgurdur, ama insanlar o ozgurluge saygi gostermeye pek ender cesaret edebilirler. / Los sentimientos son libres pero rara vez los hombres se atreven a obedecer esa libertad. ”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“ …o ses gecmisteki ve gelecekteki Buenos Aires’in oykusuydu. Do ve fa notalarina incecik bir iplikle baglanan ses, uniterlerin bogazlanmasini... gocmenlerin yigilmasini ve umutsuzlugunu, 1919’da yasanan Semana Tragica cinayetlerini, Peron’un dusmesinden onceki Mayis Meydanlarinin bombardimanini... Bach’in Magnificat’inin sansurlenmesini, hem her seye sahip, hem hicbir seye sahip olmayan bir kentin yenilgilerini aristiriyordu. Kent Martel’in agzindan bin yillik bir su gibi dokuluyordu. ” Tango Sarkicisi
https://static.megustaleer.com.ar/im...9877386882.jpg
“ …su voz eludía todo relato porque ella misma era el relato de la Buenos Aires pasada y de la que vendría. Suspendida por un hilo tenue de los do y de los fa, la voz insinuaba el degüello de los unitarios … y la desesperanza de los inmigrantes, las matanzas de la Semana Trágica en 1919, el bombardeo de la Plaza de Mayo antes de la caída de Perón…las censuras de dictador Onganía al Magnificat de Bach y las hechicerías de Noé… y a la vez tenía nada. Martel la dejaba caer como un agua de mil años. ”
-
Eserleri 20 dile cevrilmis Norvecli roman, kisa oyku ve oyun yazari Dag Solstad’in dogum gunu ( 16 Temmuz 1941 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ag_Solstad.jpg
“ Mercel Proust, Franz Kafka, Hermann Broch, Thomas Mann, Musil, okumayi tercih ettigi yazarlardi, onlari 1920'li yillarin yazari olarak tanimliyordu. Bir de James Joyce; Joyce'u sevmese de 1920'li yillarin yazari olarak kabul ediyordu, bu siniflandirma sayesinde 20. yuzyil Avrupa romaninin ana hatlari gorulebiliyordu. ”
https://i.idefix.com/cache/600x600-0...72613001-1.jpg
“ Marcel Proust, Franz Kafka, Hermann Broch, Thomas Mann, and Musil were the authors he liked to read, and they were all authors of the 1920s to him. Also James Joyce, though he didnt like him, but all the same he considered him a 1920s author, because that way you could perceive the broad outlines of the twentieth-century European noveL ”
“ ... Neden ? Cunku insanlar cazibeye kapiliyorlardi. Buyuk arabalarin, televizyon programlarinin, luks lokantalarin, trafik kesmekesinin, sinemalarin reklam isiklarinin, piyango cekilislerinin, duvarlarin arkasinda kapilarinda silahli guvenlikcilerin bekledigi villalarin ve butun bunlarla ayni cagda yasamanin dayanilmaz cazibesine. Acliýktan mideleri kazinsa da televizyonda gosterilenlerle ayni cagda yasiyor olmak insana bunu unutturuyor. Hayaller susuzlugu gideriyor. Hayaller tatmin ediyor! "
https://images-na.ssl-images-amazon....1oI2xt6AuL.jpg
“ …Why? The fascination. The fascination of being contemporary with the big cars, the TV programs, the fancy restaurants, the lines of cars, the lights of the movie ads, the lotteries, the luxurious residences behind high walls with armed guards outside the gate. Hunger might gnaw at their vitals, but being contemporary with the TV shows makes you forget it. The dreams quench the thirst. Dreams give satisfaction! ”
-
Kubali sair Reinaldo Arenas’in dogum yildonumu ( 16 Temmuz 1943 )
Ben o cocugum...
Kirli yuvarlak yuzlu...
her kosede karsina cikip,
"bir ceyrekligin var mi?" diyerek...
Canini SIKAN ben...
yuzu kirle kapli...
Hic suphesiz
kimse tarafindan istenmeyen...
diger cocuklar,
atlayip ziplayip gulusup oynasirken...
uzakta durup gelip gecen
at arabalarini izleyen...
Ben istenmeyen o cocugum...
Kesinlikle istenmeyen...
Kirli yuvarlak yuzlu...
Oyle ki dev sokak isiklari ya da
buyuk annem beni aydinlatmadan...
ya da kucuk kizlarin onunde
oylece aptal aptal dikilip durmadan
cok once...
Kirli yuzunun asagilayici bakislarini yansitan, o cocugum ben...
ben o her zaman kizgin
ve yalniz olan cocugum...
Sizi o her zaman kizgin olan
cocugun asagilamasina maruz birakan ve uyaran:
"eger yanlislikla basimi oksayacak olursaniz...
Bu imkani sizin cuzdaninizi calmak icin kullanirim."
Ben her zaman o cocugum...
Islenmis ve yakinda islenecek suclarin
sonucu cikmasi yakin terorden...
gelecek olan cuzzamdan ve pirelerden once...
Hep o cocuk olarak kalacak olanim.
Ben o itici igrenc cocugum,
eski kartonlardan uyduruktan bir ev yapan...
Ve bir gun kendisine
eslik edeceginizi bilerek...
Sabirla bekleyen.
https://ladobe.com.mx/wp-content/upl...ezcaimagen.jpg
Yo soy ese niño de cara redonda y sucia
que en cada esquina os molesta con su"can you spend one quarter"
Yo soy ese niño de cara sucia
-sin duda inoportuno –
que de lejos contempla los carruajes
donde otros niños emiten risas y saltos considerables.
Yo soy ese niño desagradable
-sin duda inoportuno –
de cara redonda y sucia que ante los grandes faroles
o bajo las grandes damas también iluminadas
o ante las niñas que parecen levitar
proyecta el insulto de su cara redonda y sucia
Yo soy ese niño hosco, más bien gris,
Que envuelto en lamentables combinaciones
pone una nota oscura sobre la nieve
o sobre el cesped tan cuidadosamente recortado
que nadie sino yo, porque no pago multas se atreve a pisotear.
Yo soy ese airado y solo niño de siempre
que os lanza el insulto del solo niño de siempre
y os advierte: si hipócritamente me acariciais la cabeza
aprovecharé la ocasión para levantarles la cartera.
Yo soy ese niño de siempre
ante el panorama del inminente espanto.
Ese niño, ese niño,
ese niño que corrompe el poema con su nota naturalista.
Ese niño, ese niño,
ese niño que impone arduos y aburridos ensayos
y hasta novelas, aún más aburridas, sobre “los bajos fondos”.
Ese niño, ese niño,
ese niño de cara airada y sucia que impone arduas
y siniestras revoluciones
para luego seguir con su cara aún más airada y sucia.
Ese niño, ese niño
ese niño ante el panorama siempre inminente
del inminente espanto, de la inminente lepra, del inminente piojo,
del delito o del crimen inminentes.
Yo soy ese niño repulsivo que improvisa una cama
con cartones viejos y espera, seguro, que venga usted a
hacerle compañía.
https://www.ofrases.com/frases-image...ldo-arenas.jpg
'' Agaclarin sir dolu bir yasamlari vardir, ve o sirri ancak, onlara tirmanmaya istekli olanlara gosterirler. ''
-
Alman yazar, sair ve gazeteci Jorg Fauser’in dogum yildonumu ( 16 Temmuz 1944 )
Neden bos vermiyoruz devrimi,
Anlamsiz gevezelikleri
Ve bayraklari
Ve bitmez tukenmez tartismalari
Shanghai'deki fabrikayi
Neden kendimize sessiz bir kose aramiyoruz
Huzur icinde birami icebilecegim
Arada bir siir yazabilecegim.
https://weheklag.files.wordpress.com...1979.jpg?w=700
Warum lassen wir die Revolution nicht sausen,
das sinnlose Palaver und die Fahnen
und die endlosen Auseinandersetzungen
um die Maschinenfabrik in Shanghai,
suchen uns irgendeinen stillen Winkel
wo ich in Ruhe mein Bier trinken und
zwischendurch mal’n Gedicht schreiben kann
-
Amerikali yazar Jerome David Salinger, Cavdar Tarlasinda Cocuklar ( The Catcher in the Rye - Il Giovane Holden ) romanini 16 Temmuz 1951’de Little, Brown and Company araciligiyla yayimladi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ortrait%29.jpg
" Buyuk bir cavdar tarlasinda oyun oynayan cocuklar getiriyorum gozumun onune. Binlerce cocuk, baska kimse yok ortalikta -yetiskin hic kimse, yani- benden baska. Ve cilgin bir ucurumun kenarinda durmusum. Ne yapiyorum, ucuruma yaklasan herkesi yakaliyorum; nereye gittiklerine hic bakmadan kosarlarken, ben bir yerlerden cikiyor, onlari yakaliyorum. Butun gun yalnizca bu isi yapiyorum. Ben, cavdar tarlasinda cocuklari yakalayan biri olmak isterdim. Cilgin bir sey bu, biliyorum, ama ben yalnizca boyle biri olmak isterdim. Biliyorum, bu cilgin bir sey. "
https://images-na.ssl-images-amazon....1zq+5u6j6S.jpg
" Anyway, I keep picturing all these little kids playing some game in this big field of rye and all. Thousands of little kids, and nobody's around - nobody big, I mean - except me. And I'm standing on the edge of some crazy cliff. What I have to do, I have to catch everybody if they start to go over the cliff - I mean if they're running and they don't look where they're going I have to come out from somewhere and catch them. That's all I do all day. I'd just be the catcher in the rye and all. I know it's crazy, but that's the only thing I'd really like to be. "
-
Fransiz asilli Ingiliz yazar ve tarihci Joseph Hilaire Pierre René Belloc’in olum yildonumu ( 16 Temmuz 1953 )
“ Siz gelecek hakkinda hayaller kurup gecmisteki hatalara uzulurken, aslinda sahibi oldugumuz tek sey olan simdiki zaman, avuclarimizin arasindan kayar gider. ”
https://alphahistory.com/frenchrevol...airebelloc.jpg
" While you are dreaming of the future or regretting the past, the present, which is all you have, slips from you and is gone. "
http://www.azquotes.com/picture-quot...c-84-82-39.jpg
“ Istatistik laneti insanligin uzerine cokmeden once, keyif icinde mutlu, masum bir hayat suruyorduk ve oldukca iyi dusuncelerle doluyduk. ”
https://quotefancy.com/media/wallpap...make-songs.jpg
“ Birinci en iyi meslek sarki yapmaktir, ikinci en iyi meslek soylemek. ”