Alıntı:
🇹🇷 Deniz Büstani دنيز بستاني
@Bustani_Bustani
İskenderun'da ekonomik üstünlüğün Türklerden alınıp Kaçak Yabancılara nasıl verildiğini anlatmaya başlayalım.
2016 Yılında Suriye'de İdlib ve Güvenli bölgeye ticaret ihtiyacı doğdu. Fakat bu bölgede muhattap devlet olmayacağı için istisna izinler çıkarılması gerekiyordu.
1/18
👇
Alıntı:
Nitekim de öyle yapıldı. Türkiye'den transit olarak yabancı ülkelere gitmesi yasak ürünler için (Şeker, Çay, İkinci el motorlu araç vs) Bakanlıklardan şirketlere özel izinler çıkarıldı. Burada en karlı sektörün öncelikle motorlu araçlar olduğu yamyamlarca tespit edildi.
Onlarca şirket bu izinlerden faydalanmak için başvursa da tamamına yakını Ethem Sancak'a ait olan MT Petrol'e ve küçük bir pay da Limak Port Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ünlü'nün sahibi olduğu Anatolia şirketine verildi.
Ethem Sancak'a 3 ay içerisinde kullanabileceği 10 bin araç izni verilirken Anatolia şirketine 1000 araç izni verildi. Bu izinleri kullanmak için her iki şirkette ülkemize kaçak yollardan gelmiş ama parası olan Suriyelilerle toplantılar yaptılar.
Suriyelilere Türkiye'de bölgede şirket kurmalarını, kurdukları şirketlere kendilerinin bu izinleri araç başına 3 bin dolara almaları karşılığında kullandırabileceklerini söylediler. Ciddi bir pazar olduğunu gören Suriyeliler teklifi kabul etti.
İzinlerin tamamı Suriyelilere kullandırılacaktı.
Suriyeliler şirketleri kurdu, sıra araçları yurdışından getirme işlemine geldi. MT Petrol ve Anatolia Suriyelilerden araç ücretlerini peşin alarak G.Kore'den araçları Limak Port nakliyesiyle İskenderun'a getirir.
Sıra Suriyelilerin bu araçları transit olarak Suriye'ye geçirme işlemine geldiğinde MT Petrol ve Anatolia sadece aldıkları izinle ve ceplerinden para bile ödemeden araç başı 3 bin dolar izin kullanma bedelini Suriyelilerden alırlar.
Kotalar doldukça izinler aynı adetle yenilenir ve bu sistem 2020 yılına kadar devam eder. MT Petrol ve Anatolia şirketleri bu süreçte ortalama 3 bin dolardan toplamda 65 bin civarında araç iznini Suriyelilerin şirketlerine satar ve 100 milyon dolardan fazla kazanırlar.
Suriye'ye transit gönderilen araçlardan devlet vergi almaz(Transit olduğu için).
Türkiye'deki Suriyeliler de bu araçları Suriye'ye satarken karşı tarafla para alışverişini sarraflar aracılığıyla yaptıklarından milyonlarca dolarlık kayıtdışı bir ekonomi gelişir.
9/18
👇
.................................................. .Alıntı:
Suriyeliler de diğerleri gibi bu süreçte zenginlenşir. Daha da çok kazanmak isterler ve kendi aralarında örgütlenerek Güney Kore'yle direk temas sağlarlar. İlişkileri kurduktan sonra MT Petrol ve Anatolia'nın fiyatlarına isyan ederler. Fiyatlar 500 dolara kadar düşer.
İşin rantı yavaş yavaş biterken MT Petrol sektörden çekilir.
İzinler 2021 yılından itibaren 19 Türk-Suriye ortaklı şirkete pay edilir. Suriyelilerin isyanı işe yarar ve sektörü ele geçirirler.
Üstelik devlete tek kuruş vergi ödemeden sektörün demirbaşı olurlar.
Bu iş motorlu araçlarla sınırlı değildir tabii ki. Çay, Şeker, Tahıl ürünleri,Un,yedek parça sektörlerinin tamamında benzer sistem söz konusudur. Bu sektörlerde de yine Ethem Sancak'ın MT Petrol şirketi ve de Mustafa Erdoğan'ın HEB isimli şirketleri imtiyazları almıştır.
HEB şirketi Ankara'da çok güçlü olduğunu transit ticarette yasak olan her türlü ürüne istisna izinleri çıkararak ispat etmiş bir şirket. Bu şirket özellikle Suriyelilere ait olan şirketlere istisna izinler çıkarıyor ve çıkan iznin tonaj miktarına göre de ücret alıyor.
Suriyeliler gıda ürünlerinde aldıkları izinlerle ürünü Suriye'ye geçiriyor ve bir kısmını da Suriye'den de kaçak olarak yine Türkiye'ye getiriyor. Türkiye'de piyasaya sürülen ürün tüccarlara cazip fiyatlara satılıyor. Vergi ödenmiyor ve kayıtdışı ticaret hacmi artıyor.
Aynı yöntemi MT Petrol de izliyor ve Suriyeli zenginlerin sayısı İskenderun'da gitgide artıyor. Yasal çalışan Türk şirketler bunlarla rekabet edemediklerinden teker teker batıyor. İskenderun'da Türklere ait en az 500 şirketin bu şekilde iflas ettiği söyleniyor.
Son dönemlerde neredeyse bütün sektörleri bu şekilde ele geçiren Suriyeliler genel olarak Türkleri Muhasebeci ve Avukat olarak yanında çalıştırıyor ve İskenderun'daki tüccar Türkleri tamamen safdışı bırakacak bir sistemin alt yapısını hazırlamış bulunuyorlar.
Yakında Suriyelilere beyanı esas verilen diploma denklikleri sayesinde Türk Muhasebeci ve Avukatları da çalıştırmayacaklarını ön görebiliriz. Bu ticarette kazanan;
-MT Petrol
-Anatolia
-Suriyeli Tüccar ve Sarraflar(Kuyumcular)
-Limak
Kaybeden ise Türk Milleti'dir!
SORULAR;
- Suriye'ye satılan binlerce araç kimlere gitti?
-İdlib ve güvenli bölgede PYD/PKK ile ticaret ağı olduğu bilinen gruplarla ticaret yapılıyor mu?
-İskenderun gibi stratejik bir noktada ülkemize kaçak gelmiş olan yabancılara ekonomik üstünlüğü vermenin amacı nedir?
NOT: Suriyeli şirketlerin isimleri de elimde ama sizi sıkmamak ve tvit dizisini uzatmamak için yazmadım.