yıktın perdeyi eyledin virann
amirim
matkabın eski Türkçesi olaymış mısrada iyiymiş,
bişe deil gizli ziyaretçilerin kafa iice gidecek
Printable View
yıktın perdeyi eyledin virann
amirim
matkabın eski Türkçesi olaymış mısrada iyiymiş,
bişe deil gizli ziyaretçilerin kafa iice gidecek
dayı var ya da yok
hala da önemli
bildiğim en iyi matkab sinss koray abimirim. coni.
bilin mi bilmem.
gardaşı türk.
oralarda screw driver derler.
arabada rodaj
motpisiklette grenaj
eskiden önemliidi
şimdiki teknolarda o kadan olmasada
araba yeni diye öküz gibin yardırmamalı,
var böleleri
bunnar çocukkene,
herkeşler kamyon kasasına asılırkene
gider tripotöre asılıp dayak yiyenlerden çıkar
huy işte
aslen biçok şe çocukluktan belli eder kendini
bil getes mesela
sanmamki yan bahçedeki dutlara dalmış ossun ...
bunların hepsi montaj
yapılan büyük şantaj
del delebildiğin kadar sondaj
varsın açsın motorları bobinaj
libbiynen , kristinin gardaşı bil. ortanca. ana baba varlıklıymış ufakken de. imkanı varmış abi. bizim gibi değil ki. iki bacıylan zor.
https://www.instagram.com/p/By4ZB4TI...d=r7tobp9vickt
Abi bizi yıllarca yemişler.
Kolları ve bacakları oluşturun 4
Gövdeyi oluşturun 1
Ben de başı ooluşturacam
Toplam 6 etti ama 5 robot var. 1 tanesi bedelsiz mi bölündü acaba?
https://resmim.net/f/McC4hk.jpg
https://resmim.net/f/WUBdtZ.jpg
hayskulda sormuşla bu soruyu
sıpot kaç metrede die
Şimdi apollo 11 var
16 temmuz 1969 da fırlatılmış
20 temmuz 1969 da aya inmiş diyollaa.
4 gün eder
4 gün= 96 saat eder mi müdürüm?
x=v.t değil mi?
ayınan dünyanın arasındaki mesafe yaklaşık 484bin kilometreyse,
484000=v.96
v= 4000 km/saattir.
apollo amfi destekliyse 1969 da 4000 km bölü saat hıza ulaştıysa aya inmişlerdir. bir de bu apollo nun markası neydi o zamanlar. paynır mı yu-ma-tu mu? bunu bilmek de lazım. destekleyen amfi kaç wattı? nerden bilem ben abi. ama akşamınan bakınca aya gidilir gibi diyom sanki.
karadeliğin fotoğrafını çeken zihniyet gider abi. Sisi mi bu? Sasa mı ? yoksa Soda mı abi?
tam hesaplayamamışla onu yaw
mesafe değişkenmiş
kontrol ekibinden birinin
lambalı makintoşunu takmışlar
şimdi olaydı deli peraydı die
adam hala pişmanmış
ama hatırlamıyomuş
o diilde
kontrolsüz güç
dimağı arızasımıdır
hay maşşallahh
https://resmim.net/f/C4kIjt.jpg
Selam almayana, yok sayana gıcık oluyorum.
Öksür, öksür...
Su iç
Çay iç
Olmadı bi küçük verelim
Bir gıcık tutmaya görsün insanı
Ne gıcık değil mi?
Apollo-10’un, 26 mayıs 1969’da görevini tamamlayarak Pasifik okyanusuna inmesinden sonra, Aya inmek üzere yapılan yarış hızlandı.İnsanoğlunun Ay yüzeyine inmesini, Satürn-5 roketi ile fırlatılan Apollo-11 uzay aracı sağladı.
45 360 kg ağırlığındaki Apollo-11’i fırlatan Satürn-V, iki tip roket motoruyla donatılmıştır: F-1 ve J-2.Bu iki tip motor, 2 900 000 kg ‘ı aşkın, Satürn-V, Apollo –11’i fırlatmak için 3 600 000 kg’lık bir itme gücü sağlar.
F-1, 680 000 kg’lık itici güç üretir.Boyu iki katlı bir ev kadar, taban genişliği 3,5 m’den fazla , ağırlığı 8 400 kg’dır.Saniyede 2700 kg yakıt harcar ve ateşleme silindirlerinde ısı 3 315 dereceyi bulur.
Boyut bakımından F-1’den daha küçük olan J-2’nin en büyük avantajı kullandığı yakıtın sıvı hidrojen olmasıdır.Hidrojenin ağırlığı, gaz yağının sekizde biri kadardır; oysa sakladığı enerji gazyağınkinden % 75 daha fazladır.
Satürn-V roketi üç kademelidir: ilk kademede beş F-1, ikinci kademede beş J-2 ve üçüncü kademede tek bir J-2 roket motoru vardır.Temel yapısı bakımından, her kademe bir itici sistem, bu sistemin yakıt depoları , kademenin ağırlığını taşıyıp itme gücünü kademenin bütün gövdesine dağıtabilecek bir konstrüksiyon ve bir hava çerçevesinden meydana gelir.
Satürn-V ‘in ilk kademesinin çapı 10 m, yüksekliği 42 metredir.Yakıt depolarında 810 .000 litre gazyağı, sıvı oksijen deposunda ise 1 311 000 litre oksidizör bulunur.Depolar tamamen doldurulduğunda, birinci kademenin toplam ağırlığı 2. 242.000 kg’ı bulur. Bunun 2.080.000 kg’ı yakıttır. Ve bu yakıtın tamamı 160 saniye içinde tüketilir.
İkinci, kademenin çapı yine 10 m, yüksekliği 24,5 metre’dir.Bu kademede, sıvı oksijen deposu, sıvı hidrojen deposundan tek bir bölmeyle ayrılmıştır.Çünkü sıvı hidrojen - 253 derece de, sıvı oksijen ise –173 derece de muhafaza edilir.İkinci kademe, bir dakikada 220 000 lite veya altı dakikada 441 000 litre yakıt harcar.
Üçüncü kademe, ikinci kademenin küçültülmüş bir modelidir.Yüksekliği altı katlı bir bina kadar, ağırlığı 118 000 kg’dır.Bu kademeyi diğer kademeden ayıran önemli iki özellik vardır: 1. Apollo-11 ile birlikte dünya yörüngesinde kaldığı ve aracı Aya doğru yollayan itmeyi sağladığı için bir duruş kontrol sistemiyle donatılmıştır. 2. Bu kademenin J-2 motoru, uzay aracını Ay doğrultusuna sokmak için yeniden ateşlenebilir.Fırlatma aracının en üst bölümünü meydana getiren ve üçüncü kademe ile uzay aracı ile bulunan 660 santim çapında ve 1 metre yüksekliğindeki aletler bölümü, aracı denetler, bilgileri tasnif ve kademeler arası kontrolü sağlar.Ayrıca dümen görevini de yapar.Satürn-V ‘in bütün kademeleri, Apollo projesinde 17 dakika çalışmak üzere ayarlanmıştır.
Apollo –11 uzay aracının boyu, kurtarma kulesiyle birlikte 25 metre’dir; temel kısımları olan hizmet modülü ve kumanda modülü bütün yolculuk boyunca , Ay modülü ise sadece Ay çevresindeyken faaliyette bulunur.Atmosferle teması olmadığı için Ay modülü aerodinamik biçimde yapılmamıştır ve biçim olarak, eklemli iniş ayaklarıyla bir örümceğe benzetilebilir.
Ay modülü iki kademeden meydana gelmiştir: alt kademe ve ya iniş kademesi; modülün Aya inmesini sağlayan ve gücü azaltılabilen roket motorundan, yakıt depolarından ve ilmi araştırmalarda kullanılacak aletlerin bulunduğu bir girintiden meydana gelir..Üst kademe, astronotların, Ay da kaldıkları süre boyunca barınağı durumundadır.Bu kademede, uzay aracının aletlerinden çoğu çevresel haberleşme araçları, yönetim ve kontrol sistemleri, 1600 kg’lık itme gücü olan kalkış motoru ve bu motor için gerekli yakıtı taşıyan depolar bulunur.Aya iniş ve Ay dan dönüşte uzay aracın durumunu tayin eden 16 tepki- kontrol motoru, üst kademenin dört köşesine yerleştirilmiştir.Yeryüzünden fırlatılmaya hazır şekliyle Ay modülü, 7 metre yüksekliğinde ve 15 110 kg ağırlığındadır.Uzay aracının temel kısımlarından konik kısım kumanda modülü, dışa doğru çıkan eksoz borusuyla silindir biçimi gövde hizmet modülüdür.Fırlatma sırasında en üstte bulunduğu için kumanda modülü aerodinamik biçimdedir.Dünyaya dönüşte, sürtünmeden doğacak ısıyı, mümkün olduğu kadar geniş bir yüzeye dağıtmak ve inişe geçen aracı yavaşlatmak için havanın tutuculuğundan yararlanmak üzere, modülün alt kısmı geniş tutulmuştur.
Apollo-11 in atmosfere girişi sırasında, geniş ölçüde kontrolü zorunlu olduğu için, aracın bir miktar kalkık olması gerekir.Bunun sonucu Apollo-11, atmosfere sekerek girer.
Kumanda modülü üç bölümden meydana gelir: Üst, alt ve personel kısmı.Üsy bölümde kenetlenme mekanizması ve 45’ er kg’lık itiş gücü sağlayan 12 motordan ikisi bulunur.Alt bölmede ise, kalkış sırasında meydana gelecek sarsıntıyı gidermeye yarayan mekanizma ve geri kalan 10 tepkili motor vardır.Personel bölümünde de, göstergeler ve kontrol cihazları yer alır.
Hizmet modülünde bulunan bir motor, Dünya ile Ay arasında yön düzeltilmesi ve iki ateşleme gibi önemli işleri görür.Bu ateşlemelerden birisi Ay yörüngesine girişi, diğeri ise Ay yörüngesinden çıkıp Dünyaya doğru yol alışı mümkün kılar.Hizmet modülünün dışındaki 16 küçük tepkili motor için yakıt depoları, motorlara basınç sağlamada kullanılan helyumun muhafaza edildiği hazneler, yakıt pillerinin çalıştırılmasında ve astronotların solunumları için gerekli oksijen ve hidrojenin bulunduğu depolar vardır.Hizmet modülü dönüşte, atmosfere girerken terk edildiği için ısı giderici ile kaplanmamıştır.
Satürn-V’ in Ay yolculuğu başlıyor:
Uzay aracı motorları saniyede 13 600 litre yakıt harcadıklarından, ilk 10 saniye içinde araç 136 000 kg hafifler.İlk kademe, araca 8 850 km’lik bir hız verip 2,5 dakika içinde 64 km’lik bir yüksekliğe çıkardıktan sonra. Ayrılıp atlas okyanusuna düşer.Yakıtı tükenen ilk kademenin yükünden kurtulan roket uçuşun ilk 160 saniyesinde ağırlığının dörtte birine inmiş olur.Görevi alan ikinci kademenin 500 000 kg’lık itme gücü veren 5 motoru, roketin Atlantik üzerinden Afrika yönünde yola devam etmesini sağlar.Araçlar birimindeki yönetim sistemi, aracın bulunduğu yer ile bulunması gereken yer konusunda bilgi işleme sisteminde muhafaza edilen verileri karşılaştırır.Eğer yön düzeltilmesi gerekiyorsa ikinci kademeye elektronik yoldan emir verilip yön değiştirilir.Araç 96 km yüksekliğe çıktığı sırada, atış kurtuluş kulesi ayrılır.İkinci kademe motorları 6 dakika kadar çalışarak aracın hızını yörüngesel hıza yakın olan, saatte 24 000 km’ye, Dünyaya uzaklığını da 183 km’ ye çıkarır.İşi biten ikinci kademe yere doğru süzülür ( 00 08 50 ).Son hızlanış için gerekli gücü üçüncü kademe motorları sağlar.Bu safhada artık çıkış değil, yönetim sisteminin idaresinde ( ve daha az bir yüksekliğe) iniş yapılması hızlanma işini kolaylaştırmaktadır.
Üçüncü kademenin tek motoru ‘iki dakika 45 saniye’ ( 00: 2: 45 ) kadar çalışır.Ve bu arada yönetim sistemi doğru yörüngeye girişi sağlayacak iğne gözü oranında bir pencereye doğru taşıta yön verir.
Satürn-V ve Apollo-11 bu iğne gözünden iplik gibi geçtikten sonra araçlar ünitesi üçüncü kademe motorunu susturur.Üçüncü kademe diğer kademeler gibi yere düşmez.; yakıtının ancak bir kısmını tüketmiştir ve başka bir çok önemli görevi daha vardır.Üçüncü kademe uzay aracı ve aletler ünitesi saatte 28 000 km’lik bir hızla ve yerden yaklaşık olarak 185 km yükseklikteki dairesel bir bekleme yörüngesinde güç kullanmaksızın birlikte dolaşmaktadırlar.Kalkıştan bu noktaya kadar yalnız 12 dakika geçmiştir (00 12 00).
Yerden uzaklığı 384 000 km olan Aya ulaşabilmek için yerçekiminden kurtulmak yeterli değildir.Burada kurtulmanın anlamı yer yörüngesinden çıkıp yerçekimin yine var olduğu Ay yörüngesine girebilmektir.Bunun için gerekli hız saatte 35 260 km’dir.Ay yolculuğuna çıktıktan sonra, uzay aracının yön değiştirme yeteneği kısıtlı olduğundan, daha fırlatılış anında aracın hedefine tam varacak şekilde, yönlendirilmesi gerekmektedir.Ay yörüngesine girilinceye kadar geçen üç gün müddetince, Ay Dünya çevresindeki yörüngesinde 265 000 km yol katettiği için fırlatılış anında seçilecek hedef Ay’ ın üç gün sonra geleceği nokta olmalıdır.Hatasız bir yol çizgisinin saptanması için kesin olarak hesaplanmış bir başlangıç noktası ve yeryüzünün Aya dönük olmayan yüzünde kalan muhayyel olan simüle edilmiş (matematiksel olarak yörünge mekaniği hesaplarınca belirlenmiş) bir halkasal nokta gerekmektedir.Her 12 saatten 4’ ünde açık olan bu halkaya –hayali noktaya- Ay çevresine giriş penceresi denmektedir.Açık olduğu devrelerden birinde uzay aracı pencereden içeriye doğru yöneltilmelidir.Bilgi işleme sistemleri, yer, Ay ve ay aracının birbirine oranla yerlerini hesaplayarak hatasız bir yol çizgisini tespit eder.Tespit edilen zamanda üçüncü kademe ateşlenerek Aya gidiş başlar ( 00 02 449 )
Kalkış sırasında kumanda modülü, gerektiğinde kurtarma sistemi tarafından aracın geri kalan parçalarından ayrılabilmesi için en üstte bulunmakta idi.Ancak, yola çıktıktan sonra, astronotların Ay modülüne geçebilmelerini sağlayabilmek için kumanda modülü ile Ay modülünü birleştirme manevrası yapılır.Manevra armstrong’un Ay modülünü çevreleyen adaptörün 4 büyük kapağını fırlatan patlayıcıları ateşlemesiyle başladı ( 03 12 00) Bu şekilde kumanda ve hizmet modülleri (servis modülü) Ay modülünden ayrıldı.Bunun üzerine Armstrong hizmet modülünü çevreleyen 16 küçük roketten bazılarını ateşleyerek bir U dönüşü yaptırdı.Bileşik olan Kumanda Modülü ile hizmet modülü( Servis Modülü ), böylece Ay modülü ile burun buruna geldi.Armstrong daha sonra kumanda modülündeki bir kancanın Ay modülündeki bir yuvaya oturup kilitlenmesine kadar, aracı manevra ettirerek modül burunlarından bir tünel, bir geçiş koridoru meydana getirdi.Böylece Ay modülü ve servis modülü birbirine kenetlenmiş oldular.Bu işlem 16 temmuz 1969’da başlangıçtan 03 21 00 saat sonra sona erdi.Bu manevra boyunca gerekli dengenin sağlanabilmesi için Ay modülü ile kenetli kalan üçüncü kademe ve araçlar ünitesi de, manevra sonunda uzayda bırakıldı.
Saatte 39 260 km’lik hızla uzay uçuşuna başlayan aracın hızı Dünya’dan 128 000 km ötede saatte 7 600 km’ye düştü.Bu uzaklık 320 000 km’ ye çıktığında hız saatte 3400 km’ye kadar inmiştir.Bu noktada uzay aracı Ayın çekim sahasına girer ve hız üzerinde etkenler ters döner.Uzay aracı Ay yörüngesine girdiği vakit hızı saatte 3000 km’ye varmıştır.Ay yörüngesine giriş şartı, Dünya yörüngesininkine benzer; merkez kaç kuvvetle Ay çekimi arasında bir denge kurulması gerekir, 112 km yükseklikteki yörüngede hız saatte 5800 km’dir.Bu, saatte 3200 km’lik bir hız düşmesi anlamına gelir.
Ay yörüngesine girmek için astronotlar uzay aracını, servis modülünü motorunun egsoz borusu öne gelecek şekilde geri çevirirler: başka bir deyişle motorun tepki yönü değiştirilir. Ve roketin ateşlenmesi fren yerine geçer.Motor iki kez ateşlenir.Birincisinde araç Ay yüzeyinden uzaklığı 112 km’den 314 km’ye kadar değişebilen elips şeklindeki yörüngeye 112 km yükseklikte daire biçimi verilir ( 80 09 00), Apollo-11 artık Ay yörüngesindedir.
Yer yönetim istasyonları ve Apollo-11’in yönetim sistemi, yörünge ile ilgili verileri hesapladıktan sonra Ay kapsülü pilotu Aldrinde ( 81 42 00 ) Ay örümceğine geçip gerekli kontrolları yaptı.
Daha sonra Ay modülü, kumanda ve servis modüllerinden ayrılıp, yörüngenin bir çeyreği kadar yol boyunca 50 ila 100 metre kadar mesafede bu araçları tahrip etti ( 98 18 00). Ayın, Dünyadan görünmeyen tarafında ve önceden hesaplanmış bir noktada Ay modülünün öne doğru çevrili olan motoruna fren görevini yaptırtan Aldrin, Ay çekimi ile merkez kaç güç arasındaki dengeyi bozmak için Ay örümceğini yavaşlattı (100 18 00). Ay örümceği uzun bir kavis çizerek 15 000 metre yükseklikteki yörüngesine indi ( 100 18 00). Bu noktada iniş motoru tekrar ateşlendi (102 38 00).Son iniş adımı 12 dakika sürdü ve bir süre içinde 455 km’lik yol alındı.Bu sırada Ay modülü yatay duruştan yavaş yavaş dikey duruma geçirildi.Başka bir deyişle, yolun büyük kısmı süresince ileri doğru yönelmiş olan motor fren vazifesini gördü ve Armstrong ile Aldrin Ay örümceğinin << sessizlik denizine>> yumuşak iniş yapmasını sağladılar (102 50 00).
Kontrol ve dinlenmeden sonra Apollo-11 kumandanı Neil Armstrong, başlangıçtan 112 45 00 saat sonra 21 temmuz 1969’da 06.17 GMT’de Aya ayak bastı.Kendisini 113 07 00’da Edwin Aldrin takip etti.Astronotlar, Dünyada incelenmek üzere Aydan kaya parçaları topladılar.
Ay yüzeyindeki görevlerini bitiren Armstrong ve Aldrin, Ay modülünün alt kısmını rampa olarak kullanıp Aydan kalktılar ( 124 18 00). Ay yörüngesinde bekleyen servis modülü ile astronotları taşıyan ay örümceğinin yörüngede birleşmesi ve kenetlenmesinden sonra (128. 000.00 ) astronotlar ana kapsüle geçti ve görevi biten Ay örümceği uzayın derin boşluğuna terk edildi.Böylelikle servis modülüne bağlı kumanda modülüne geçen astronotlar Dünyaya doğru yola çıktılar.
Ay çekiminden kurtulmak için, dünyaya doğru yönlendirilen hizmet modülünün (servis modülü) motorları ateşlenerek hız, saatte 8950 km’ ye çıkarılarak Ay dan Dünyaya doğru yola çıkıldı.Böylelikle bir müddet sonra hızı 39 260 km’ ye çıkan servis modülü Dünyaya doğru giden uzay rotasına( koridoruna) girmiş oldu.Yeryüzünden 122 000 m yükseklikte bulunan ve genişliği 64 km olan bu koridora giriş sırasında, en küçük bir açı sapması, aracın zıplayıp, bir daha geri dönmemek üzere uzaya fırlamasına yol açabilirdi.Bu tehlikeyi atlatan uzay aracı, yalnız astronotların bulunduğu kumanda modülü kalacak şekilde bütün diğer parçalarını atarak, 3 otomatik paraşüt yardımıyle Pasifik okyanusuna indi ( 195 27 00).
Astronotlar, Ay dönüşü, Dünyaya organizma taşıyabilecekleri düşünülerek, yere inince 21 günlük karantinaya alındılar.Apollo –11 Ay yüzeyinde iken Rusların gönderdikleri Luna-15, Ay yüzeyine yumuşak iniş yapamayarak parçalandı.
Sn reha kaya abi,
Bu topiği biraz yannış annamışın sen,
Burda yazılanların 10'da 9'u palavra, kalan 10 da 1'i de yazarın hezeyanlarıdır.
Kaynak göstererek yazılanlara pek itibar edilmez burda
Çünkü mesnetsiz ve hayal ürünü yazmak esastır.
Topic sakinlerinin %89'u Ay'a hiç gidilmediğine,
%98'i de düz dünya teorisine inanır.
Celal Şengör'den tavukların ve tüm kuşların
Aslında birer dinozor olduğunu duyduğumdan beridir,
Moruk müdürümün sagittarius hipotalamus erlenmayer
Cinsi bir insansı varlık olduğunu öğrenmek kadar şaşırtmadı beni.
Okyanusların %95'ini keşfedememiş bir insan uygarlığı,
Velev ki Ay'a gitmiş olsun, ne çıkar?
Ayda 10 bin lira mayış kazanmak isteyen Ay'a gider,
Dünyada askeri ücret+sgk+yemek var. Yol yok, akbil alıcan.
Özelden çok sayıda mesaj geliyor kimdir bu moruk müdür diye,
Onunla yapılan bir sokak röportajını buraya bırakıyorum. Kızdırmayın yakar 70 milyonu.
https://youtu.be/OdVJ6LcCEQ0
Hayy! olayında,
almayan ignor veren zattadır defekt,
olaysa,
terazi bakımından basit etkin ve zahmetsizdir
ammaa
çay dedimi
ecnebice örl grey
özde bergamut esanslısı makbulü ossada,
sütlüsü nedir allansenn
amir haklı
matrikte yaşadıımız gerçeği yadsınamas
reelde,
hayalde yaşayıp uyuyoz aslen
başka bi değişnen
her bişe hayal kadan gerçek
misal
burda bi devlett kendince
düşmanını fena halde çatır/çutur tokatlamakta
https://www.youtube.com/watch?v=sFw6JW_A5XU
amma gelgelelim düşman düşmanmıdır!
düşmanın ardındaki nedir!
sorunn odur
daada açarsak
bunnar matrikin başka sörvırlarındanmıdır
yoksam
matrikin güvenlikleri solitaremi oynamaktadır
yada
matrik bittinde tebrik edilecekmiiz
baabından raat 80 soru çıkar,
çok bilinmeyenni
paradoxal matruşka tabe.
herşeyin başı + eneci bide su ...
abi özür erdem meselesi.
yazdıkların takdire şayan.
lakin biz bağlamalıyız.
rüzgar her zaman kuzeyden esmez ki abi
bunun lodosu var havayı ısıtır cenubdan eser
350 tane euroyla adamlar frankfurttan boink e binip balide tatile gidiyorlar abi. sen nerde yaşıyon. 350 TL ile ne yapabilirsin
350 yuroya baliye giden boink aya gidenini de yapar abi. saturnun halkaları halisünasyon diyollar abi aslı var mı ? ben onları taş bilirdim yörüngede dönüp duran
esas olan itibar yürektedir abi. yüreğin temizse en iyi itibar senindir.
boink filan hikaye. kaldı ki airbus var abi. en büyüğünü o yaptı a380. içine dünyanın adamını alıyor.
abi bi de yeni gelenler oluyor
zaman zaman
tanıtmak da lazım
moruk müdürümü osman tanıtmış
ben aşağıdakiyim (kırmızı lacivert kazaklı olan)
https://www.youtube.com/watch?v=JnDPdlwul54
Koray müdürüm de bu.
https://www.youtube.com/watch?v=-dIvdJX8O8o
osman çok saldırgan olduğu için kendini çektirmemiş abi.
olay böyle yani.
koray müdürüm
:evil:
Amirin videosu olmamı yaw,
gayet makul
https://www.youtube.com/watch?v=F6oto165v7w
:kahkah::kahkah:
her sevgi rüya gibi gelir geçer sandım
meğer sönmeyen yanan bir alevmiş
bir ateşmiş , nasıl kandım ben aldandım
kimseler kurtaramaz desem ki
desem ki ben yandım of yandım
büyük söz söyledim günahım bu
günahım bu nasıl kandım ben aldandım
https://youtu.be/g1yb_q8C5Z8
bazen yaşayamadıklarının hüznü ile de teselli buldurur hayat . hamza sütbıyık
Emel ablanınki saçmalamasyon
Ona kara sevda bazı yörelerde kara sevde derler
Madem o kadar seviyodun da niye lubnannimiydi farklı kültür kategorisinden biriydi bi abi'ye vardın ya Emel demezler mi adama? Sevgi mevgi yok karnın toksa mutlu ol. Sevgi genelde kedi köpek onlara lazım insan evrimlesti onlarda yaşama için hala survive etme Güdüsü kalbi yipratiyo sevgiyle şarj marj ediyo onlarda işte. . Bence BMC
Müdür haklı,
şarkıcı/türkücü takımının pera kazanmak için söledi bi kaç kelimenin hunharca tekrar edilme hali,
fekat
Yolu sevgiden geçen herkesle bir gün bir yerde buluşuruk
dierek
ööle veya böle illa benim şarkılara gark olacaksınız, sizlerin guraba duygusallını nakte çevirmek görevimm,
sublimalini zerkeden işin piri kayahanndır ha,
kuntiz ...
reklama kanmayınn,
bmc olayı akıllara zararr
fi tariinde bi tamircide
usta
al bi bmc uğraş dur bütün gece
tekerlemesinden dem vurunca
dedim ne işş
dedi
doru walla bana ne kadan bmc geldiyse hep gece bozuyuo bu meretle.
böle bi analizi vardı abinin.
Şefim
beste yapıomuşunn,
yeni reportac vermişin hiç sölemeyonn!
https://www.youtube.com/watch?v=OLLJkDp9yO0
kofiçyus ne demiş
derin olan kuyu deil
kısa olan iptir
bide kırmızı noktalı mevzu
ipimle kuşaam va, ayrı
Secimin neticesinde en cok dikkati celbeden husus yalnizca iki adaylik pusula olmasina ragmen mühürü daire icine denk getiremeyen ve reyleri gecersiz addedilen 178 bin vatandasin durumu.
Bunlardan iki ilâ üç bininin nüktedanlik olsun diye oy pusulasina sibel can, manuş baba, müslüm baba vs yazan genclerden müteşekkil oldugunu farz etsek bile mühürü dogru yere vurmaktan aciz fevkalede sayida insan güruhunun olmasi memleketin gelecegi acisindan incelenmesi gereken tıbbi, sosyolojik, morfolojikve haddizâtında endoplazmik retukulum bir husustur.
bi defa
o evet mühüründeki daireyi,
seçim pusulasının dairesi içine denk getirebilen vasa helal olsunn ötesi ...
millet yardırıyo walla
https://www.youtube.com/watch?v=boqQ0y2UfuM
yannız 1:20deki ii viraj yapıo
Amirim 1.20 deki paylıt tahminim viraca hizli girdigini anlayinca (bkz. viraja hizli girildiginin anlasildigi an) el freniynen destek atiyo. Yoksa kıç atar arac. Fizik kurallari herkes icin aynidir. Otomobil, at arabasi, ucak farkmaz. Keske o tepedeki foto ceken dayilardan birinde omuzdan atilan manpad tabir edilen fuzelerden olsaydi da bi tane sallasaydi. Bakalim paylıtlarin refleskleri iyi miymis. :evil:
müdürlerim.
bu defalık sadece bu kadar.
illa herşeye yorum yazmalımıyız?
bu bir yorum mu?
Herkes fikrini yazar. İlgisini ceken ona yorum yazar. Cekmeyen anten takar. Nazara nazar kac yazar? Burasi ozgur bir platform. Platforma cikmak yasaktir. Basamakta durmayin otomatik kapi carpar. Tehlike aninda cami kiriniz. İmdat çekici. Thor'un cekicinden daha cok işe yarar. Demokles'in kilici bileylenmek ister.
hocam demokles demoklesi yi icad etmiş te niye harf değişimi olmuş ?
l yerine r gelmiş
Antik yunancada
Demo : kilic
Kles : keskin demek.
Demo: kilic
Krasi: balik demek. Yani halk iyi olursa iclerinden cikan yoneticiler de iyi ve adil olur. Kilicbaligi gibi. Ne alaka ben de anlamadim.
her yıl sene bi ay uzasa durumundaki anomali, yörünge sakansını ne kadan zemanda mikemmel altın oran şemaline büründürebilir!
konulu kapsamlı ciddi bi araştırmanın sonucu,
her altın oran mikemmelliyetinin, heyvan gibin güsel bişe olmadığı üzerine ironik/felsefik yaklaşım çıkarımları dışında kime ne faydası olabilir!
elbett bilim çevrelerinin bölesine değerli emek yoğun bi araştırmalarının ansiklopedimsi tuğla gibin sonuç açıklamalarına,
yurdum argosunun tek satırlık adeta tokat gibin özneye faydasız papaza sexüel yaklaşım içerikli cevabı, ciddi çevrelerce etik karşılanmayabilse bile doğruda değilmidir denemezz mi!
Amirim altinin ons fiyati arttikca altin oran da ona mukabil degisir. Mikelanjo tablolarindaki guzel diye resmedilen kadinlarin hicbirini misal sen begenmezsin ama adriana lama'yi begenirsin. Çün o zaman altinin onsu 20 dolarken simdi 1.300 dolar.
dervir kıyaası abes
her bişe devrinde küsel amirim
hem
orhan baba haklı
gunümüze korumalık sektörü olarak süregelen nincalık/roninlik locası kula kulluk etmeden öte nedir allansenn
Mikelanj bizim sanayi de nikelanjci vecihi. Ustanin akrebasi
Mikelanj cag otesi bi herif
1. Nokia telefonlari parmak ucuyla dokanarak haberlesmeyi bunun floransada bi katedralin tam kubbesine ciziktirdigi bi resimden esinlenerek telefonun acilis tusuna montelemisler
2/ kadinin saclarini oksuyo ya sampuan teklami ve nuri abim bundan esinlenmis gazoza hemen atiyo o esnada efervesan tableti
3. Gene floransada davut heykeli var orantisal yumurtalar baya ufak kilise mahsus oyle sey ettirtiyo sanirsam
Abi ben dikkat ettim adriana filan degil cirkin kadin seviyom ya bilmiyom o cirkinligi kompanse etmeye daha ahlakli oluyolar belki de sanirsam ondan
Adrina afet ya metinle Gercekte ne duygusal ne sanal anca sanat dunyasi global bizi kandirmaya lansman o
Oyle bi iliskinin olucagina yuzde bi milyon ben ihtimal vermem
İnsanlar inansin tabi farkmaz
Mikelanja selam yola devam..
Bu sevindirici haber
Bu en sevdiğim balıktır
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ye...yordu-41256691
Sual'lere, cevab-ül muazzama. Muazzam cevaplar sorular için
Mehalledeki suriyelileri dinliyomda arada iki kelam arabi bişeyler öğrendim.
1. Hayvandada akıl var nesli iyice tukencegini anlayınca iyice gizleniyo. Bu herşeyde böyle bence. Düşünsenize bi yirmi sene sonra dünya iyice mok . Ben naaa daha böyle yazarmiyım. Sende o da şu da bu da iki tepki alır. Sonra fikrini kendine saklar
2. Etken edilgen ettirgen
Bu fiil çekimlerine göre üçüncü sırada yer alan doğru şık
Gönderen oder kargoyu (ettirgen yani)
İşi yapan değil yaptıranda değil.
Yaptittirtan .
Özne bu. Kayinvalide suçlu yani :-))))
Azmettirici her daim daha fazla hukuken ceza alır .