https://pbs.twimg.com/media/DEw--mfXsAASzkt.jpg
Gumus gunesler, sedef dalgalar, mercan gokler;
Igrenc les yiginlari boz, bulanik koylarda;
Boceklerin kemirdigi dev yilanlar duser,
Egrilmis agaclardan simsiyah kokularla.
Printable View
https://pbs.twimg.com/media/DEw--mfXsAASzkt.jpg
Gumus gunesler, sedef dalgalar, mercan gokler;
Igrenc les yiginlari boz, bulanik koylarda;
Boceklerin kemirdigi dev yilanlar duser,
Egrilmis agaclardan simsiyah kokularla.
https://pbs.twimg.com/media/DExVMCPXYAAelvF.jpg
"Nedir bu urku? Bu cosku da ne oluyor? Neden anlatilmaz bir urpertiyle doluyor icim? / Che cosa sarà questo terrore? Che cosa sarà questa estasi? Che cos'è che mi riempie di un'emozione senza pari?” Virginia Woolf, Mrs.Dalloway
https://images-na.ssl-images-amazon....SR202,320_.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DEuEOXIXYAAT__9.jpg
"Yaklasik dort yuz elli bin yil once, kadin ve erkek iki tasi surttu ve onlara korku ve sogukla mucadelelerinde yardim eden ilk atesi yakti.
Yaklasik uc yuz bin yil once, kadin ve erkek ilk kelimeleri soylediler ve anlasabileceklerine inandilar.
Hala ayni durumdayiz: Iki olmak istegiyle, korkudan olerek, soguktan donarak kelimeler ariyoruz."
https://pbs.twimg.com/media/DEtHXzZXsAAVs5C.jpg
"Butun bu yuzyillar boyunca kadinlar, erkegi oldugundan iki kat buyuk gosteren bir ayna gorevi gorduler.Iste bu yuzden Napoleon da, Mussolini de kadinlarin erkeklerden asagi oldugunda bu kadar israrcidirlar, eger onlar asagida olmasalardi kendileri buyuyemezlerdi. Bu da cogunlukla kadinlarin erkeklere gerekli oldugunu kismen de olsa aciklamaya yariyor. Ayrica erkeklerin, kadinin elestirisi karsisinda ne kadar tedirgin olduklarini, ayni elestiriyi yapan bir erkegin verebileceginden daha fazla aci vermeden, erkegi daha cok ofkelendirmeden kadinin, bu kitap kotu, su resim zayif filan demesinin nasil olanaksiz oldugunu da aciklamaya yariyor. Cunku eger kadin gercegi soylemeye baslarsa aynadaki goruntu buzulur; erkek hayata uyum saglayamaz olur.Ayna goruntusu cok onemli, cunku zindeligi besler, sinir sistemini harekete gecirir. Kaldirin o goruntuyu, o zaman erkek olebilir, tipki kokainsiz kalan kokainman gibi." Virginia Woolf, Kendine Ait Bir Oda
Yuksek Ronesans ve Maniyerizm stilinin baslangic doneminde Firenze'de calismalar yapan Italyan ressam Andrea del Sarto'nun (Andrea d'Agnolo) dogum yil donumu (16 temmuz 1486)
http://www.arte.it/foto/600x450/26/96-22990.jpg
Royal Academy'nin kurucusu, Ingiliz ressam Joshua Reynolds'in dogum yil donumu (16 Temmuz 1723)
Il colonnello Acland e Lord Sidney in veste da arcieri (Colonel Acland and Lord Sydney: The Archers, 1769)
http://www.tate.org.uk/art/images/wo.../T12033_10.jpg
Lady Cockburn e i figli maggiori (Lady Cockburn and Her Three Eldest Sons, 1773)
http://it.wahooart.com/Art.nsf/O/7Z3...dest+Sons+.JPG
Wolfgang Amadeus Mozart'in Saraydan Kiz Kacirma (Die Entführung aus dem Serail - Il Ratto dal Serraglio) operasi 16 Temmuz 1782 tarihinde Burgtheater, Viyana'da sahnelendi.
https://4.bp.blogspot.com/-qDEXNTYp8...1600/front.jpg
http://www.umbriatouring.it/wp-conte...-Serraglio.jpg
http://www.caleidos.net/carisch/images/large/MK4557.jpg
Fransiz Empresyonist ressam Jean-Baptiste-Camille Corot'nun dogum yil donumu ( 16 Temmuz 1796)
La Strada di Sin-Le-Noble vicino a Douai (The Sin-le-Noble Road near Douai, 1873)
http://www.artcyclopedia.org/art/corot-douai.jpg
1972 Nobel Edebiyat Odulu'nu alan Alman yazar Heinrich Boll'un olum yil donumu (16 Temmuz 1985)
"Sarhos olarak sahneye ciktigimda, tam bir dikkat isteyen hareketlerde sasirir, bir palyaconun basina gelebilecek en kotu hatalari yaparim, sonra da dustugum bu duruma kendi kendime gulerim. Korkunc bir alcalma. Sarhos olmadigim aksamlarda sahneye cikacagim (bazen beni arkamdan itmek zorunda kalirlar) ana kadar korkum daha da artar. Bazi elestirmenlerin "bu dusunceli, fakat esprili nese" dedikleri,"ardinda yuregin atislari duyulan" sey gerçekte beni bir kukla gibi hareket ettiren bos bir sogukkanliliktir; fakat en kotusu, iplerim kopup da yere yigildigim andir."
http://images.barnesandnoble.com/pIm...heClown_AF.jpg
"When I am drunk my gestures during a performance become confused - their only justification in the first place is their precision - and I fall into the most embarrassing trap to which a clown is ever exposed - I laugh at my own tricks. A ghastly humiliation. As long as I am sober my stage fright increases till the moment I walk on (I generally had to be pushed), and what some critics have called "that reflective, critical gaiety hiding a beating heart" was nothing but the desperate icy control with which I turned myself into a puppet; it was terrible, incidentally, when the thread broke and I fell back on myself."
https://pbs.twimg.com/media/DEyDmn0XoAMa5HI.jpg
J. D. Salinger, Cavdar Tarlasinda Cocuklar romanini 16 Temmuz 1951 tarihinde yayinladi.
"Buyuk bir cavdar tarlasinda oyun oynayan cocuklar getiriyorum gozumun onune. Binlerce cocuk, baska kimse yok ortalikta -yetiskin hic kimse, yani- benden baska. Ve cilgin bir ucurumun kenarinda durmusum. Ne yapiyorum, ucuruma yaklasan herkesi yakaliyorum; nereye gittiklerine hic bakmadan kosarlarken, ben bir yerlerden cikiyor, onlari yakaliyorum. Butun gun yalnizca bu isi yapiyorum. Ben, cavdar tarlasinda cocuklari yakalayan biri olmak isterdim. Cilgin bir sey bu, biliyorum, ama ben yalnizca boyle biri olmak isterdim. Biliyorum, bu cilgin bir sey."
http://metra.dipintra.it/wp-content/...06/holden1.jpg
"Io mi immagino sempre tutti questi bambini che giocano a qualcosa in un grande campo di segale e via dicendo. Migliaia di bambini e in giro nessun altro - nessuno di grande, intendo - tranne me, che me ne sto fermo sull'orlo di un precipizio pazzesco. Il mio compito è acchiapparli al volo se si avvicinano troppo, nel senso che se loro si mettono a correre senza guardare dove vanno, io a un certo punto devo saltar fuori e acchiapparli. Non dovrei fare altro tutto il giorno. Sarei soltanto l'acchiappatore nella segale e via dicendo. So che è una pazzia, ma è l'unica cosa che mi piacerebbe veramente fare".
https://pbs.twimg.com/media/DE13MF9XkAQvgbg.jpg
Amerikali aktor, komedyen, yapimci ve yazar Will Ferrell'in dogum gunu (16 temmuz 1967)
http://4.bp.blogspot.com/-muFNHXraaQ...s500/wfg23.gif
https://media.giphy.com/media/4xp6i71R08hAA/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/kDIhIpwRRIi3K/giphy.gif
"Ben birisinden cok fazla hoslandim mi onun adini hic kimseye soylemem. Onun kimliginden bir parcayi baskasina teslim etmek gibi gelir bu bana. Gizli kapakliligi sever oldum zamanla. Cagdas yasami gozumuzde gizemli, buyulu kilabilecek tek sey bu gibi geliyor bana." Oscar Wilde, Dorian Gray'in Portresi
https://pbs.twimg.com/media/DExpyjhXgAAwaZ3.jpg
"Quando voglio immensamente bene a qualcuno non ne dico mai il nome a chicchessia, è come cederne una parte. Mi sono abituato ad amare la segretezza; mi sembra l'unica cosa che possa render misteriosa e meravigliosa la vita moderna per noi".
https://pbs.twimg.com/media/DExjU6OWsAAMrmr.jpg
Olum gelecek ve senin gozlerinle bakacak
sabahtan aksama dek, uykusuz,
sagir, eski bir pismanlik
ya da anlamsiz bir ayip gibi
ardini birakmayan bu olum.
Bir bos soz, bir kesik ciglik,
bir sessizlik olacak gozlerin:
Boyle gorunur her sabah
yalniz senin uzerinde
kivrimlar yansitirken aynada.
Hangi gun, ey sevgili umut,
bizler de ogrenecegiz senin
yasam oldugunu, hiclik oldugunu.
Herkese bir bakisi var olumun.
Olum gelecek ve senin gozlerinle bakacak.
Bir ayiba son verir gibi olacak,
belirmesini gorur gibi
aynada olu bir yuzun,
dinler gibi dudaklari kapali bir ağzi.
O derin burgaca inecegiz sessizce.
Cesare Pavese
https://pbs.twimg.com/media/DExjTRVXoAArltn.jpg
"Butun bu ciceklerin arasinda, Piktor ozlem ve korku karisimi bir duygu ile bunalmisti. Kalbi bu yerin ritmine yetismek ister gibi hizli hizli carpiyordu. O esnada biraz otede cimin uzerinde duran bir kus gordu. Kusun tuyleri spektrumun tum renklerini yansitan tavus kusuna benziyordu. Piktor kusun guzelligiyle kendinden gecmisti. Ona yaklasti ve sordu, "Insan mutlulugu nerede bulabilir?"
"Mutluluk?" diye yanitladi kus, "Mutluluk, arkadasim, her yerde, daglarda, vadilerde ve ciceklerde." Hermann Hesse, Piktor'un metamorfozu
https://pbs.twimg.com/media/DE2NCxLXcAAf1-N.jpg
"Tra tutti questi fiori stava Pictor, pieno di struggimento e di gioia inquieta. Il suo cuore, quasi fosse una campana, batteva forte, batteva tanto; il suo desiderio ardeva verso l'ignoto, verso il magicamente prefigurato.Pictor scorse un uccello sull'erba posato e di luminosi colori ammantato, di tutti i colori il bell'uccello sembrava dotato. Al bell'uccello variopinto egli chiese: "Uccello, dove è dunque la felicità?"
"La felicità?" disse il bell'uccello e rise con il suo becco dorato, "la felicità, amico, è ovunque, sui monti e nelle valli, nei fiori e nei cristalli". Le metamorfosi di Pictor
"Kitap okumayi biraktiktan sonra, erotik bir nihilist oldugum sonucuna varmistim. Bu da ne demek, diye sorabilirsiniz. Pat diye soyleyecek olursam, ben, varligiyla beni rahatsiz etmeyen, yani var olmayan kadinlari tercih ediyorum. Dedigim gibi, bu aslinda genel bir durum. Bertha'da beni rahatsiz eden de buydu iste: Onun var olmasi.
Hatta su an erotik bir idealist oldugumu iddia ederek olaydan kendimi siyirabilirim. Sevgilinin varligi, o sevgili Afrodit'i eksilttigi olcude rahatsiz edecektir. En dipteki oda her zaman kilitlidir ve sadece bir isik huzmesi sizar disariya. Bunca hayal kirikliginin gizli nedeni budur." Ernst Junger, Alaaddin'in Problemi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"After putting aside the books, I reached a conclusion: You are an erotic nihilist. What does that mean? To put it tritely: the kind of woman I like best is the one whose presence does not disturb me, who is simply not there. This, as I have said, is a very general case, and that was what disturbed Bertha about me.
Now I could get out of the predicament by claiming that I may even be an erotic idealist. A beloved's presence would be disturbing insofar as it interfered with. Aphrodite. The final chamber remains locked, and only a ray of light flashes through. That is the secret reason for so many disappointments."
https://pbs.twimg.com/media/DEw5xs8W0AAIFV6.jpg
"Ve ben, gercekten ben olan sey, butun bunlarin merkezindeyim, var olmayan bir merkez bu, varsa da cokusun cografyasi oyle gerektirmistir; etrafinda donmekten baska amaci olmaksizin, kendiliginden var olmaksizin, sirf her cemberin bir merkezi vardir, mantigiyla suregittigi o hicim ben." Pessao, Huzursuzlugun Kitabi
https://pbs.twimg.com/media/DEw4_fCXkAAEJKC.jpg
Klasik muzikle harmanlanan rock / La musica classica che si fonde con il rock
https://youtu.be/fJ9rUzIMcZQ?t=2
Penn State'deki taciz skandalini konu alan ve henuz ismi belli olmayan HBO drama filminde Joe Paterno rolunu oynayacak olan Al Pacino'nun ilk goruntusu geldi.
https://pbs.twimg.com/media/DE4EUrMVYAA1i_e.jpg
http://deadline.com/2017/07/al-pacin...te-1202129729/
George Frideric Handel'in besteledigi Water Music (Su Muzigi), ilk kez 300 yil once bugun Baron Kilmanseck'in Times Nehri uzerinde bir teknede verdigi davette sahnelendi. (17 Temmuz 1717)
https://pbs.twimg.com/media/DE7gDoFWsAIIKzI.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=Kuw8YjSbKd4
Iskoc ekonomist, filozof ve yazar Adam Smith'in olum yil donumu (17 Temmuz 1790)
https://pbs.twimg.com/media/DE7cMyhXoAEFK3v.jpg
"Buyuk servet olan yerde buyuk esitsizlik vardir."
Fransiz ressam Hippolyte (Paul) Delaroche'un dogum yil donumu (17 Temmuz 1797)
L'esecuzione di Lady Jane Grey (The Execution of Lady Jane Grey, 1833)
http://images.bridgemanimages.com/ap...5475/72630.jpg
Fransiz yazar Hector Malot'nun olum yil donumu (17 Temmuz 1907)
"Koyde yasamis olanlar, "inegi satmak" sozcugunun ne anlama geldigini cok iyi bilirler. Bizim inegimiz sadece sutninemiz degil, ayni zamanda arkadasimizdi, dostumuzdu. Cunku sakin inegin cok aptal bir hayvan oldugunu sanmayin, tersine cok akillidir ve biraz egitilecek olursa pek cok seyler ogrenebilecek yetenektedir." Kimsesiz Cocuk
https://swongs1126.files.wordpress.c...0/scan0001.jpg
"Only those who have lived in the country with the peasants know what distress there is in these three words, "Sell the cow." But our cow not only gave us nourishment, she was our friend. Some people imagine that a cow is a stupid animal. It is not so, a cow is most intelligent."
https://pbs.twimg.com/media/DE3TLLNXYAEf4O7.jpg
Mambo Italiano ve La Casetta in Canadà sarkilarini seslendiren Carla Boni'nin dogum yil donumu (17 Temmuz 1925)
https://i.ytimg.com/vi/03mML8OlF5o/hqdefault.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=skRe3SWxxwo
Kanadali aktor Donald Sutherland'in dogum gunu (17 Temmuz 1935)
https://pbs.twimg.com/media/DE7p3i4V0AAb7sE.jpg
https://media.giphy.com/media/zTCy4PXWA7zmo/source.gif
http://37.media.tumblr.com/tumblr_mc...3o1_r1_500.gif
Walt Disney, Disneyland ilk eglence parkini Kaliforniya, Anahiem'da 17 Temmuz 1955 tarihinde acti.
https://pbs.twimg.com/media/DE3itIxW0AAxFkF.jpg
https://secure.parksandresorts.wdpro...R60_Clock2.gif
Tum zamanlarin en iyi caz yorumcusu "Lady Day" Billie Holiday'in (Eleanora Fagan) olum yil donumu (17 Temmuz 1959)
https://media.giphy.com/media/Ovp4M07oCO4qk/giphy.gif
https://www.youtube.com/watch?v=lI5ORDi7yOs
The Beatles, All You Need Is Love sarkisini Amerika'da 17 Temmuz 1967 tarihinde yayinladi.
https://media.giphy.com/media/niRRqOFkNUN0I/giphy.gif
Ingiliz heavy metal grubu Judas Priest, sekizinci studyo albumu Screaming For Vengeance'i 17 Temmuz 1982 tarihinde yayinladi.
https://media.giphy.com/media/1319sAtMudJBhC/giphy.gif
"Ayrıilik, zaman degil, yol degil; Ayrıilik, aramizda bir kopru / L'assenza non è tempo né strada, l'assenza è un ponte fra noi." N.Hikmet
https://pbs.twimg.com/media/DE7J9vYXYAA3HWI.jpg
"Kimileri kuskuculugun bir yaslilik hastaligi, omrunun son demlerinin bir marazi, bir irade sklerozu oldugunu soyleyecektir.Bu teshisin tumden yanlis oldugunu soylemeye cesaret edemeyecegim, ancak, sanki dunyanin mevcut hali yalnizca yaslilarin yasli olmasinin bir sonucu imis gibi, gucluklerden bu kapidan kacarak siyirtmak istemenin fazlasiyla kolaycilik oldugunu soyleyecegim. Genclerin umutlari asla,en azindan simdiye kadar, dunyayi daha iyi yapmayi basaramadi, yaslilarin yenilenmis hircinliklarida dunyayi daha da kotulestirecek dereceye varmadi.Tabii, cektigi kotuluklerin kabahati, bu zavalli dunyanin degil. Dunya hali dedigimiz sey, kacinilmaz sekilde bir zamanlar genc olmus yaslilardan, gun gelip yasli olacak genclerden, genc olmayan ve henuz yasli da olmayanlardan olusan biz bahtsiz insanligin hali. Kabahatliler mi?Hepimizin kabahati oldugunun söylendigini duyuyorum, kimse masum olmakla ovunemez, ancak bana oyle geliyor ki, gorunuste esit adalet dagitan bu tur beyanlar, belki de, sadece hayali bir kolektif kabahatte, gercek kabahatlilerin sorumluluklarini gizleyip sulandirmaya yarayan, gercek gunah denen seyin sahte mutant nuksedisi olmaktan oteye gidemiyor." José Saramago, Not Defterimden
http://quarterlyconversation.com/ima...e-notebook.jpg
"Some will say that skepticism is a disease of old age, a distemper of the last days, a sclerosis of the will. I won't be so bold as to say that the diagnosis is completely mistaken, but I will say that it would be too comfortable to want to escape the difficulties by this door, as if the real state of the world were simply a consequence of old people being old.The hopes of the young have never yet been able to make the world better, and the ever-renewed bitterness of the old was never enough to make it worse. Certainly the world, poor thing, is not to blame for the ills that beset it. What we call the state of the world is the state of the disgraceful humanity that we are, inevitably composed of old folks who were young, of young people who will yet be old, of others who are no longer young and are not yet old. The blame? I dare say we're all to blame, that nobody can boast that he is innocent, but it seems to be that such declarations, which apparently distibute justice evenly, which in the long run are nothing more than new variations of so-called original sin, only serve to dilute and to obscure, in some imaginary collective blame, the responsibilities of the authentically guilty. For the state, not of the world, but of life."
''Sinema salonlarindan cikip gercege alisabilmek icin gozlerini kirpistirdiklarini gordum, dunyada neler olup bittigini ogrenmek icin sendeleyerek evlerine Times okumaya gidislerini izledim. Onlarin gazetelerine kustum ben, edebiyatlarini okudum, orf ve adetlerine uydum, yemeklerini yedim, sanatlarina esnedim. Ama ben yoksulum, soyadimin sonu unlu bir harfle bitiyor ve benden nefret ediyorlar, babamdan ve babamin babasindan da, ellerinden gelse kanimi icerler ama yaslanmislar artik, gunesin altinda oluyorlar, oysa ben genc ve umut doluyum, yasadigimiz zamani ve ulkemi seviyorum ve sana "Yagli" dedigimde yuregim degildi konusan, eski bir yara titresti sadece. Yaptigimdan cok utaniyorum.'' John Fante, Toza Sor
https://images-na.ssl-images-amazon....1MCzjmYjoL.jpg
"Li ho visti sbucare dal cinema di fronte alla realtà, e poi tornare verso casa a leggere il "Times" per sapere cosa era successo nel mondo. Ho vomitato sui loro giornali, ho letto i loro libri, studiato le loro abitudini, mangiato il loro cibo, desiderato le loro donne, ammirato la loro arte. Ma sono povero, il mio nome termina con una vocale dolce, e loro odiano me, mio padre e il padre di mio padre. Avrebbero voluto succhiarmi il sangue e abbattermi come un animale, ma ora sono vecchi e stanno morendo sotto il sole e nella polvere calda delle strade, mentre io sono giovane e pieno di speranze e di amore per il mio paese e i miei tempi, e se ti chiamo "indiana" non è il mio cuore che parla, ma il ricordo di una vecchia ferita, e io mi vergogno della cosa tremenda che faccio."
18 Temmuz 64 tarihinde Roma'da buyuk yangin cikti. Bu yanginda Neron'un lir calip sarki soyledigi soylenir.
https://pbs.twimg.com/media/DE9WjWqXUAIViC7.jpg
Italyan ressam Caravaggio'nun (Michelangelo Merisi da Caravaggio) olum yil donumu (18 Temmuz 1610)
Cena in Emmaus (Supper at Emmaus, 1601)
http://www.artway.eu/userfiles/Suppe...s-1024x728.jpg
Ingiliz roman yazari, gazeteci ve karikaturcu William Makepeace Thackeray'in dogum yil donumu (18 Temmuz 1811)
"Icinde bulundugumuz yuzyilin daha yirmi yasini doldurmamis oldugu siralardaydi. Haziran ayinda gunesli bir sabah, Miss Pinkerton'ın Chiswick Cikmazi'ndaki ozel kiz okuluna, basiı peruklu, sapkası uc koseli, sisman bir arabacinin saatte dort kilometre hizla surdugu, kosum takimlari paril paril goz alan bir araba geldi."
https://pbs.twimg.com/media/DEZNlxNXsAAVPrA.jpg
"While the present century was in its teens, and on one sunshiny morning in June, there drove up to the great iron gate of Miss Pinkerton's academy for young ladies, on Chiswick Mall, a large family coach, with two fat horses in blazing harness, driven by a fat coachman in a three-cornered hat and wig, at the rate of four miles an hour."
Ingiliz roman yazari Jane Austen, 200 yil once bugun 41 yasinda hayata veda etti. (18 Temmuz 1817)
"Bay Bennet hazircevapligin, alayciligin, ihtiyatliligin ve ozdisiplinin o kadar tuhaf bir karisiımiydı ki, karisi yirmi uc yildir onun karakterini taniyamamisti. Karisinin zihnini tanimaksa daha kolaydi. Akli kit, bilgisiz ve sagi solu belli olmayan biriydi. Hosnutsuzken kendini sinirli sanirdi. Sinirliykense -ki o tuhaf salginin patlak verdigi genclik yillarindan beri neredeyse surekli sinirliydi- baskalarinin onemsiz bularak bir kenara attigi geleneklere tutunurdu. Bay Bennet'in isi gucu kizlarini hayatta tutmakti. Bayan Bennet'in isi gucuyse onlari evlendirmekti." Gurur ve Onyargi
https://pbs.twimg.com/media/DEwv-fKXkAA65eD.jpg
"Mr. Bennet was so odd a mixture of quick parts, sarcastic humour, reserve, and caprice, that the experience of three and twenty years had been insufficient to make his wife understand his character. Her mind was less difficult to develope. She was a woman of mean understanding, little information, and uncertain temper. When she was discontented, she fancied herself nervous. The business of her life was to get her daughters married; its solace was visiting and news."
https://pbs.twimg.com/media/DFAorqjXoAAgU24.jpg
"Evlilikte mutluluk tumuyle sans meselesidir."
https://obstinateheadstronggirl.file...05/4.gif?w=660
"Dansa duskun olmak demek asik olmaya dogru atilmis kesin bir adim demekti. / To be fond of dancing was a certain step towards falling in love"
http://31.media.tumblr.com/0b3e2e08b...3o5_r1_500.gif
"Bir kadinin hayal gucu cok hizlidir. Bir anda hayranliktan aska, asktan evlilige atlayiverir. / L'immaginazione di una donna è molto veloce; salta dall'ammirazione all'amore e dall'amore al matrimonio in un momento."
Futurizm akiminin basta gelen ressam ve heykeltraslarindan Italyan Giacomo Balla'nin dogum yil donumu (181 Temmuz 1871)
Lampada ad Arco (Street Light, 1909-1911)
https://pbs.twimg.com/media/DE__lltXYAEN7Ms.jpg
Dinamismo di un cane al guinzaglio (Dynamism of a Dog on a Leash,1912)
https://pbs.twimg.com/media/DE_6yhIXUAAzA-U.jpg
Nelson Mandela'nin dogum yil donumu (18 Temmuz 1918)
http://1zl13gzmcsu3l9yq032yyf51-wpen...-or-learn..jpg
"Hicbir zaman kaybetmem. Ya kazanirim ya da ogrenirim."
http://www.medicitalia.it/public/upl...iflettox_2.png
"Bagimsiz zihinleri olan dostlari severim, zira sizin sorunlari butun acilardan gormenizi saglarlar."
Adolf Hitler, Otobiyografik kitap Mein Kampf'i (Kavgam), 18 Temmuz 1925 tarihinde yayinladi.
"Is bulmak benim icin hicbir zaman guc olmadi. Cunku ekmek parami kazanmak icin usta bir isci gibi degil, yardimci isci veya rencper gibi calisiyordum. Boyle yeni bir dunyada, kendilerine yeni bir hayat duzeni kurmak ve yeni bir vatan fethetmek gibi insafsiz bir istekle Avrupa'nın tozunu ayaklari ile silkeleyenlerin aralarina girmistim, insani tembellige sevk edecek gorev ve mevki dusuncelerinden, cevre ve geleneklerden yoksun bulunduklari icin onlerine cikan her yere uzaniyorlar, her ise dort elle sariliyorlardi. Namusluca calismanin hicbir kimseyi lekelemeyecegini biliyorlardi. Iste benim icin yepyeni olan bu dunyaya, kendime bir yol acabilmek icin butun varligimla atilmak kararini aldim. Aradan cok gecmeden sunu gordum ki, herhangi bir yerde is bulmak, bulunan iste devamli calisabilmekten daha kolaydi. Gunluk ekmekten emin olamama bana yeni hayatin karanlik yonlerinden biri olarak gozuktu."
https://images-na.ssl-images-amazon....1VAlQ7N1oL.jpg
"The actual business of finding work was, as a rule, not hard for me, since I was not a skilled craftsman, but was obliged to seek my daily bread as a so-called helper and sometimes as a casual laborer.I adopted the attitude of all those who shake the dust of Europe from their feet with the irrevocable intention of founding a new existence in the New World and conquering a new home. Released from all the old, paralyzing ideas of profession and position, environment and tradition, they snatch at every livelihood that offers itself, grasp at every sort of work, progressing step by step to the realization that honest labor, no matter of what sort, disgraces no one. I, too, was determined to leap into this new world, with both feet, and fight my way through.I soon learned that there was always some kind of work to be had, but equally soon I found out how easy it was to lose it.The uncertainty of earning my daily bread soon seemed to me one of the darkest sides of my new life."
Italyan Tiyatro oyuncusu, oyun yazari, politik eylemci , sanatin kizi ve Dario Fo'nun sevgili esi Franca Rame'nin dogum yil donumu (18 Temmuz 1929)
http://www.losandes.com.ar/files/ima.../29/532958.jpg
RoboCop (Robot Polis, 1987), Basic Instinct (Temel Icgudu, 1992), Elle (O Kadin, 2016) gibi filmlerin Hollanda asilli yonetmeni Paul Verhoeven'in dogum gunu (18 Temmuz 1938)
http://assets.sbnation.com/assets/2542025/verhoeven.jpg
https://68.media.tumblr.com/a816d3fa...svdno1_500.gif