Belcikali ressam Gabriel Van Dievoet'un olum yildonumu (17 Kasim 1934)
Etang, dessin, 1896
https://upload.wikimedia.org/wikiped...75-1934%29.JPG
Rouge Cloître près Bruxelles, 1897
https://upload.wikimedia.org/wikiped...et%2C_1897.jpg
Printable View
Belcikali ressam Gabriel Van Dievoet'un olum yildonumu (17 Kasim 1934)
Etang, dessin, 1896
https://upload.wikimedia.org/wikiped...75-1934%29.JPG
Rouge Cloître près Bruxelles, 1897
https://upload.wikimedia.org/wikiped...et%2C_1897.jpg
1 Akademi, 2 BAFTA, 4 Golden Globe, 2 Emmy Odulu sahibi ve 8 Akademi Odul adayligi bulunan Italyan asilli Amerikali yonetmen Martin (Marcantonio Luciano) Scorsese’nin dogum gunu (17 Kasim 1942)
https://pbs.twimg.com/media/EJWmPllX...g&name=900x900
https://media.giphy.com/media/18wesHMbVN7A4/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/L1vyDKHviITew/giphy.gif
https://www.azquotes.com/picture-quo...-110-39-45.jpg
"Bir filmde fantezi ve gerceklige yaklasim bakimindan bir farklilik olmadigini dusunurum. Elbette ki bunu gercek yasamda yaparsaniz klinik bir deli olursunuz."
https://pbs.twimg.com/media/EJkFfL9X...g&name=900x900
Akademi Odul adayligi bulunan, Emmy ve Golden Globe Odulu sahibi, film yapim sirketi sahibi Italyan asilli Amerikali aktor Daniel Michael 'Danny' DeVito’nun dogum gunu (17 Kasim 1944)
https://ih1.redbubble.net/image.5342...0,075,f.u2.jpg
https://media.giphy.com/media/YS5rH21Y3QndK/source.gif
https://24.media.tumblr.com/be48a750...db29o1_500.gif
Rus yazar (Victor Lvovich Kibalchich) Victor Serge'un olum yildonumu (17 Kasim 1947)
"Yasli Vincent, olmek uzere oldugu icin ziyaretcileri artti. Anlasilan, bir insan olmekteyken daha ilginc oluyor. Simdiye dek cezalandirmaktan ote ona hicbir ilgi gosterilmemisti. On yila mahkum edilmis 5231 Numara'dan baska hicbir sey olmamisti. Ama simdi, olurken, tekrar insanligini kazanmisti."
https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/...cerdekiler.jpg
"Now that Old Vincent is dying, he has visitors. It seems that a man becomes more interesting before departing. Until now, they didn't pay any attention to him except to punish him; he was never anything more than Number 5231, condemned for ten years. Now that he's dying he has become a human being again."
"Hapishaneye karsi kazanilmis zafer, buyuk bir zaferdir. Bazi anlarda sasilacak kadar ozgur hissedersiniz kendinizi. Bu iskence sizi yenemedikten sonra hicbir seyin yenemeyecegini anlarsiniz. Sessizlik icinde, bedeninin aci cekmesinden ve delilikten cok daha kuvvetli olan irade ve zeka ile o koca hapishane duzeniyle carpisirsiniz... Ve ne zaman parmaklikli pencereden iceri bir parca gunes girse, ne zaman disaridan iyi bir haber gelse, ne zaman bombos gunu degerli bir isle doldursaniz tarifsiz bir nese, bir ilahi gibi kaplar icinizi."
https://target.scene7.com/is/image/T...=488&fmt=pjpeg
"A victory over jail is a great victory. You sense that if this torture has not broken you, nothing will ever be able to break you. In silence you struggle against the huge prison machine with the firmness and its stoic intelligence of a man who is stronger than the suffering of his flesh and stronger than madness… And, when a broad ray of sunlight inundates the barred window, when good news comes in from the outside, when you have succeeded in filling the dismal day with useful work, an inexpressible joy may ascend within you like a hymn."
Fransiz aktris (Sophie Maupu) Sophie Marceau’nun dogum gunu (17 Kasim 1966)
https://media1.tenor.com/images/b0d6...itemid=5119248
https://78.media.tumblr.com/981e8e18...uz0po1_500.gif
https://i.makeagif.com/media/5-16-2015/6MlwEc.gif
Ingiliz yazar, sanatci, sair ve illustrator Mervyn (Laurence) Peake’in olum yildonumu (17 Kasim 1968)
“Simdi kapilar savrularak acilmaya, koridorlarda sesler yankilanmaya, duvarlarda isiklar titresmeye baslayacakti. Simdi tas peteklerde ihtiraslar kilden formlar icinde dolasacakti. Gozyaslari ve tuhaf kahkahalar olacakti. Golgeli tavanlarin altinda vahsice dogumlar ve olumler yasanacakti. Ve dusler, ve siddet, ve hayal kirikliklari. Ve yakinda alev yesili bir safak sokecek. Ve sevgi isyanini haykiracak! Cunku yarin baska bir gun…”
https://images-na.ssl-images-amazon....1tcbrjZYLL.jpg
“And yet, by now there would be doors flung open; there would be echoes in the passageways, and quick lights flickering along the walls. Through honeycombs of stone would now be wandering the passions in their clay. There would be tears and there would be strange laughter. Fierce births and deaths beneath umbrageous ceilings. And dreams, and violence, and disenchantment. And there shall be a flame-green daybreak soon. And love itself will cry for insurrection! For tomorrow is also a day...”
The Notebook'un Allie karakteri Kanadali aktris Rachel Anne McAdams'in dogum gunu (17 Kasim 1978)
https://www.myfilmviews.com/wp-conte...l-McAdams1.jpg
https://i.pinimg.com/originals/b1/7e...c3cc1b2a6b.gif
https://www.youtube.com/watch?v=Kak_uEXYty0
Amerikali yazar Christopher James Paolini'nin dogum gunu (17 Kasim 1983)
"Kum saati durdurulamaz. Biz istesek de istmesek de yillar gecer... ama hatirlayabiliriz. Kaybedilen sey hatiralarimizda yasayabilir. Duydugunuz sey mukemmel olmasa ve boluk porcuk olsa da ona deger verin, cunku siz olmadan o da var olamaz."
https://i.ebayimg.com/images/i/26189...-1/s-l1000.jpg
"The sands of time cannot be stopped years pass whether we will them or not, but we can remember.......what has been lost may yet live on in memories, that which you will hear is imperfect and fragmented yet treasure it for without you it does not exist.”
"Eragon: 'Tarihteki en buyuk savasa baslamak uzereyiz, ama burada durmus birbirimize hos sozler soyleyerek vakit kaybediyoruz.'
Saphira: 'Sabir, cok fazla kalmadi... Ustellik duruma bir de su acidan bak; eger kazanirsak butun vaatleri yuzunden bize bir yillik bedava yemek borclanacaklar.'
Eragon: 'Seni beslemenin nelere mal oldugunu ogrenince cok uzulecekler. Bira ve sarap mahzenlerini bir gecede bosaltabileceginden bahsetmiyorum bile.'
Saphira: 'Ben bunu asla yapmam,' diyerek burnunu cekti, sonra yumusadi. 'Tamam, belki iki gecede.' "
https://knigomania.bg/media/catalog/...0552552110.png
" 'We're about to engage one of the largest armies in history, and here we are, stuck exchanging pleasantries.
'Patience,' counseled Saphira. 'There aren't that many more... Besides, look at it this way: if we win, they'll owe us an entire year of free dinners, what with all their promises.'
He stifled a chuckle. 'I think it would dismay them to know what it takes to feed you. Not to mention that you could empty their cellars of beer and wine in a single night.' Eragon said.
'I would never,' Saphira sniffed, then relented. 'Maybe in two nights.' "
Madonna, ilk remix albumu You Can Dance'i 17 Kasim 1987 tarihinde Sire ve Warner Bros. etiketleriyle piyasaya surdu.
https://todayinmadonnahistory.files....oucandance.jpg
Amerikali oyun yazari Neil Simon'in, New York Belediye Baskan Yardimcisi Charley Brock ve esi Myra'nin onuncu evlilik yildonumlerinde yasanan olaylari konu alan komedi oyunu Soylentiler (Rumors - Pettegolezzi), ilk kez 17 Kasim 1988'de New York, Ethel Barrymore Theatre'da sahnelendi.
https://stagea.blob.core.windows.net...jazp4c.l13.jpg
http://www.floridatheateronstage.com...0/rumors21.bmp
Eddie Murphy'nin yonetip rol aldigi, basrollerinde Richard Pryor, Redd Foxx ve Danny Aiello'nun bulundugu komedi-drama Harlem geceleri (Harlem Nights), 17 Kasim 1989'da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...5,1000_AL_.jpg
Amerikali yazar, feminist, kutuphaneci, ve sivil haklar savunucusu Audre Lorde'un olum yildonumu (17 Kasim 1992)
https://i.pinimg.com/originals/29/2b...b441e1d660.jpg
"Aramizdaki farklar degil bizi birbirimizden ayiran, bu farklari tanima, kabul etme ve kutlama konusundaki beceriksizligimiz."
https://i.pinimg.com/originals/b3/e3...08a34265ea.jpg
"Gucumu vizyonumun hizmetinde kullanmak icin guclu olmaya cesaret ettigimde, korkup korkmadigim gittikce daha az onem kazaniyor."
Amerikali sarkici ve aktris Whitney (Elizabeth) Houston, 4.studyo albumu My Love Is Your Love'i 17 Kasim 1998 tarihinde Arista Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://images.991.com/large_image/W...ove-126048.jpg
Kristen Stewart, Robert Pattinson ve Billy Burke’un rol aldigi fantezi-romatik drama Alacakaranlik (Twilight - Crepúsculo), 17 Kasim 2008 tarihinde Los Angeles, California’da gosterime girdi.
https://media.giphy.com/media/1GTihgyW2Qq3u/giphy.gif
https://38.media.tumblr.com/17271581...07a4o1_500.gif
2007 yilinda Nobel Edebiyat Odulu kazanan Iran dogumlu Ingiliz romanci, sair, oyun yazari, librettist, biyografi ve kisa oyku yazari Doris (May) Lessing’in olum yildonumu (17 Kasim 2013)
"Bu, normal saydigimiz turden bir seydi. Hepimiz icin oyle anlar vardi ki, oynamayi kabul ettigimiz oyun, olaylari metanetle karsilamamiza yetiyordu: Bir gercek disilik duygusunun pencesine dusuyorduk; mide bulantisi gibi. Belki de asil dusman bu duyguydu...ya da biz buna inaniyorduk. Belki de, aslinda kayda deger ya da en azindan geri dondurulemez bir seyin olmadigina iliskin gizli, sozsuz bir anlasma yapmis olmamizin nedeni, bizim icin asil dusmanin gerceklik olmasiydi; gercekle yuzlesemez, kendimize olup biteni 'anlama' iznini veremezdik. Boyle el birligiyle numara yapmamiz, kendimizi ciplak, savunmasiz hissettigimiz anlarda tamamen hayalperestlik ve sacmalik gibi gorunse de, belki hayran olunasi bir yetenek sayilmaliydi? Tipki cocuklarin bazi oyunlarda, gercekligi kendilerinden, zayifliklarindan mumkun oldugunca uzakta tutabilmek icin rol yapmalari, farkli rollere burunebilmeleri gibi." Hayatta Kalma Guncesi
https://frisbeebookjournal.files.wor...sizedcover.jpg
“This is the sort of thing we accepted as normal. Yet for all of us there were moments when the game we were all agreeing to play simply could not stand up to events: we would be gripped by feelings of unreality, like nausea. Perhaps this feeling, that the ground was dissolving under our feet, was the real enemy… or we believed it to be so. Perhaps our tacit agreement that nothing much-or at least nothing irrecoverable-was happening was because for us the enemy was Reality, was to allow ourselves to know what was happening. Perhaps our pretences, everyone’s pretences, which in the moments when we felt naked, defenceless, seemed like playacting and absurd, should be regarded as admirable? Or perhaps they were necessary, like the games of children who can make playacting a way of keeping reality a long way from their weaknesses?”
Fransiz yazar ve filozof (Francois Marie Arouet) Voltaire’in Oedipus oyunu ilk kez 18 Kasim 1718 tarihinde Paris, Comédie-Francaise'da sahnelendi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...re%29_ED1B.jpg
Ingiliz oyun yazari, librettist, sair ve illustrator Sir William Schwenck Gilbert'in dogum yildonumu (18 Kasim 1836)
https://izquotes.com/quotes-pictures...ert-283200.jpg
"Dis gorunuse sakin aldanmamali, kaymagi alinmis sutu krema sanmamali."
The New York Saturday Press, (Samuel Langhorne Clemens) Mark Twain'in Jim Smiley ve Ziplayan Kurbaga (The Celebrated Jumping Frog of Calaveras County - Jim Smiley e la sua rana salterina) oykusunu 18 Kasim 1865'te sayfalarinda yayinlamaya basladi.
https://pbs.twimg.com/media/DO6noMNXUAIAcnH.jpg
"Arkadaslarimdan biri, eski bir arkadasi olan Leonidas W. Smiley hakkinda bazi bilgiler almak icin benden Calaveras sehrindeki Angels kampinda yasayan yasli Simon Wheeler’i ziyaret etmemi rica etmisti.
Simon Wheeler’i, Angels’teki harap olmus maden kampinda sobanin yaninda uyuklarken buldum. Sisman, kafasinda hic sac olmayan bir adamdi. Huzur dolu yuzunun kibar ve sade bir gorunumu vardi. Uyandiginda beni karsisinda gorunce 'Iyi gunler' diyerek selamladi. Ona bir arkadasimin benden, bir sureligine Angels Kampi’nda bulundugunu duydugu Leonidas W. Smiley ismindeki bir dostunu sorusturmami rica ettigini soyledim. Eger bana bu kisi hakkinda bilgi verebilirse kendisine minnettar kalacagimi da ekledim.
Simon Wheeler beni sandalyesi ile bir koseye SIKISTIRARAK bu uzun hikayeyi anlatmaya basladi. Gulumsemeden ve bir kez bile kaslarini catmadan anlattigi ve sonsuzmus gibi gelen tum bu hikaye boyunca ciddiyeti ve durustlugu hissedilebiliyordu. Hikayesini kendi istedigi bicimde anlatmasi icin onu rahat biraktim ve bir kez bile sozunu kesmedim. Bu tamamen Simon Wheeler’in bana anlattigi hikayedir..."
https://kbimages1-a.akamaihd.net/0b0...s-county-4.jpg
"A friend of mine in the East asked me to visit old Simon Wheeler, to ask about my friends friend, Leonidas W. Smiley. I did as my friend asked me to do and this story is the result.
I found Simon Wheeler sleeping by the stove in the ruined mining camp of Angels.I saw that he was fat and had no hair, and had a gentle and simple look upon his peaceful face. He woke up, and gave me "good-day." I told him a friend had asked me to find out about a friend named Leonidas W. Smiley, who he heard was at one time living in Angels Camp. I added that if Mr. Wheeler could tell me anything about this Leonidas W. Smiley, I would feel a great responsibility to him.
Simon Wheeler forced me into a corner with his chair and began telling me this long story. He never smiled, he never frowned, he never changed his voice. But all through the endless story there was a feeling of great seriousness and honesty. This showed me plainly that he thought the heroes of the story were men of great intelligence..."
Amerikali yazar ve karikaturist Clarence Shepard Day Jr'in dogum yildonumu (18 Kasim 1874)
https://i.pinimg.com/originals/9a/c5...a1ddcaed14.jpg
"Kitaplarin dunyasi, insanin en hayret verici yaratiklarindan biridir. Abideler yikilir, milletler kaybolur, medeniyetler buyur ve olur fakat butun bu medeniyetlerin, tekrar tekrar nasil ortaya ciktiklarini gosteren kitaplarin dunyasi; hala genc, hala yazildiklari gun kadar taze, yazarlarinin yuzlerce sene once olmelerine ragmen, hala insanlarin kalplerinden gecenleri anlatarak hayatlarini devam ettiriyorlar."
Kanada dogumlu Ingiliz yazar Percy Wyndham Lewis'in dogum yildonumu (18 Kasim 1882)
https://2.bp.blogspot.com/-6gqckPMDk...400/poster.jpg
"Mizahi, mizahin girtlagina tikadik. Bariscil maymunlari birbirlerine dusurmek icin kiskirttik. / We set Humour at Humour's throat. Stir up Civil War among peaceful apes."
"Parali askerler dunyanin en iyi savascilaridir. Biz modern dunyanin ilkel parali askerleriyiz. / Mercenaries were always the best troops. We are primitive Mercenaries in the Modern World."
"Kabullenebilecegimiz trajedi ise yan kaslarini simsiki SIKMIS, eli belinde bir durus sergilemeli ve bomba gibi bir kahkaha olmali. / We only want Tragedy if it can clench its side-muscles like hands on its belly, and bring to the surface a laugh like a bomb."
"Secilmis bir dunyanin zit beyanlarindan basladik ise. Iki uc nokta arasina yeniyetme safliginin saldirgan yapisini koyduk. / We start fromopposlte statements of a chosen world. Set up violent structure of adolescent clearness between two extremes."
https://flashbak.com/wp-content/uplo...am-lewis-4.jpg
Irlandali yazar ve oyun yazari George Bernard Shaw’in Binbasi Barbara (Major Barbara - Il maggiore Barbara) oyunu ilk kez 18 Kasim 1905 tarihinde Londra, Royal Court Theatre’da sahnelendi.
http://ecx.images-amazon.com/images/I/51lG7r6gFNL.jpg
http://www.vancouversun.com/cms/binary/9504549.jpg
Turk oyku ve roman yazari, sair Sait Faik Abasiyanik'in dogum yildonumu (18 Kasim 1906)
“Kis Halic etrafinda Istanbul'dakinden daha sert, daha sisli olur.Bozuk kaldirimlarin uzerinde buz tutmus camur parcalarini kirarak erkenden ise gidenler; mektep hocalari, celepler ve kasaplar fabrikanin onunde bir muddet dinlenirler, kocaman bir duvara sirtlarini vererek ustune zencefil ve tarcin serpilmis salep icerlerdi. Yun eldivenlerin icinde sakli kiymettar elleri salep fincanini kucaklayan burunlari nezleli, kafalari grevli, istirapli pirinc bir semaver gibi tuten sarisin ameleler, mektep hocalari, celepler, kasaplar ve bazen fakir mektep talebeleri kocaman fabrika duvarina sirtlarini verirler; ustune ruyalarinin mabadi serpilmis salepten yudum yudum icerlerdi.”
https://i.dr.com.tr/cache/600x600-0/...00449998-1.jpg
“Du coté de la Corne d’Or, l’hiver est plus rude, plus brumeux qu’à Istambul. Ceux qui se rendent de bonne heure au travail en brisant les blocs de boue gelée sur les trottoirs défoncés - maîtres d’école, maquignons et bouchers - faisaient une pause devant l’usine; ils buvaient du salep saupoudré de gingembre et de cannelle, tournant le dos au mur immense. Ouvriers blonds, maîtres d’école, maquignons, bouchers et, parfois, écoliers pauvres, leurs précieuses mains enfouies dans des gants de laine enveloppant la tasse de salep, le nez enrhumé, la tête en grève, fumant comme un samovar chagrin, tournaient le dos au mur immense de l’usine ; ils buvaient à petites gorgées le salep saupoudré de leurs rêves d’avenir.”
“Icki, sevgili, ev, aile, arkadas, eglence, dunya isleri, bir aralik fikir bile... Hepsi, hepsi zarina igne batirilmis, cigara tutulmus kirmizi, yesil, sari, turuncu balonlara dondugu gunlerimiz olur. Her sey rengini, ucarligini, sevincini lahzada bosaltir. Oyle zamanlarimiz olmamasina imkan mi vardir? Balonlarina hic igne batirilmayan insanlar da yasiyor. Onlari gun olur kiskanir, gun olur kucuk gorurum.”
https://i.dr.com.tr/cache/600x600-0/...00416790-1.jpg
"L'alcool, l'amour, la maison, la famille, l'amitié, l'amusement, les affaires de ce monde, et même une idée... Il est des jours où toutes ces choses ressemblent à des ballons rouges, verts, jaunes, orange percés par une aiguille ou une cigarette allumée. Tout perd instantanément sa couleur, sa légèreté, sa joie. Peut-on échapper à ces moments-là ? Existe-t-il des gens dont les ballons ne sont jamais percés ? Selon les jours, je les envie ou je les méprise."
"Gunun birinde dostluklardan, insanlardan ve hayvanlardan ve agaclardan ve kuslardan ve cimnelerden yapilmis vazife hissi ile carpan yureklerle dolu bir alemde yasayacagimizi dusunelim. Bir ahlakimiz olacak ki, hic birkitap daha yazmadi. Bir ahlakimiz, bugun yaptiklarimiza, yapcaklarimiza, dusunduklerimize, dusuneceklerimize hayretler icinde bakan bir ahlakimiz. O zaman seninle daha uzun dostluklar ederiz patlak goz. O zaman hic merak etme. Dostum panco da bana hak verecektir. Kilise ahlakindan soz acmayacak. Dostlugun olaganustu guzelligini cocuklarina anlatacaktir."
http://images.ykykultur.com.tr/uploa...ikaye-2535.jpg
“Let's think about living some day in a world made of friendship, with hearts beating with duty and feeling, and people and animals and trees and birds and lawns. We'll have a morality never written in a book. A morality that looks in surprise at what we do now and what we'll do in the future, what we think now and what we will think. Then we'll have a longer friendship, Bug-eyes. Then, don't worry. My friend PanCo will agree. He won't talk about church morality. He'll tell his children about the extraordinary beauty of friendship.”
Italyan yonetmen Bernardo Bertolucci’nin babasi sair Attilio Bertolucci’nin dogum yildonumu (18 Kasim 1911)
https://pbs.twimg.com/media/EJo5ab9W...jpg&name=small
https://image.slidesharecdn.com/laro...?cb=1360050697
Senin icin toplayacagim
Bahcenin son gulunu
Ilk sislerde
Ciceklenen beyaz gulu.
Onu gordu hirsli arilar
Dune kadar
Ama o hala o kadar tatli ki
Titretir.
Otuz yasindaki bir resmindir
Biraz unutkan, o zaman olacagin gibi.
Fransiz roman ve deneme yazari ve edebi elestirmen (Valentin Louis Georges Eugène) Marcel Proust’un olum yildonumu (18 Kasim 1922)
“Sevdigimiz zaman, ask o kadar buyuktur ki, bir butun olarak icimize sigmaz; sevdigimiz insana dogru yayilir, onda kendisini durduran, baslangic noktasina geri donmeye zorlayan bir yuzey bulur; iste karsimizdakinin hisleri dedigimiz sey, kendi sevgimizin carpip geri donusudur; bizi gidisten daha fazla etkilemesinin, buyulemesinin sebebiyse, kendimizden ciktigini fark etmeyesimizdir.” Cicek Acmis Genc Kizlarin Golgesinde
https://images-na.ssl-images-amazon....1OWVL9xemL.jpg
“Quand on aime, l’amour est trop grand pour pouvoir être contenu tout entier en nous ; il irradie vers la personne aimée, rencontre en elle une surface qui l’arrête, le force à revenir vers son point de départ et c’est le choc en retour de notre propre tendresse que nous appelons les sentiments de l’autre et qui nous charme plus qu’à l’aller, parce que nous ne reconnaissons pas qu’elle vient de nous.”
https://pbs.twimg.com/media/C_YQSZmWAAAXxVW.jpg
"Ne var ki, uzak bir gecmisten geriye hicbir sey kalmadiginda, insanlar oldukten, nesneler yok olduktan sonra, bir tek, onlardan daha kirilgan, ama daha uzun omurlu, daha maddeden yoksun, daha surekli, daha sadik olan koku ve tat, daha cok uzun bir sure, ruhlar gibi, diger her seyin yikintisi uzerinde hatirlamaya, beklemeye, ummaya, neredeyse elle tutulamayan damlaciklarinin ustunde, bukulmeden, hatiranin devasa yapisini tasimaya devam ederler."Kayip Zamanin Izinde
Akademi Odullu Amerikali aktor James (Harrison) Coburn’un dogum yildonumu (18 Kasim 1928)
https://media.giphy.com/media/tL1EXp2ivoUSs/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/26gsq9...XaZa/giphy.gif
Kanadali yazar ve sair Margaret (Eleanor) Atwood'un dogum gunu (18 Kasim 1939)
"Hicbir dey bir anda degismez: derece derece isinan bir kuvette farkina varmadan haslanarak olursunuz. Elbette gazetelerde oykuler vardi, hendeklerdeki ya da ormanlardaki cesetler, olesiye dovulmus ya da sakatlanmis, eskiden dedikleri gibi saldiriya ugramis; ancak bunlar baska kadinlar hakkindaydi ve bunlari yapan erkekler baska erkeklerdi. Hicbiri tanidigimiz erkekler degildi. Gazete oykuleri bizim icin ruya gibiydi, baskalarinin gordugu kotu ruyalar. Ne korkunc, derdik, oyleydiler, ancak inanilir olmaksizin korkunctular. Asiri melodramatiktiler, bizim hayatimiza ait olmayan bir boyuta sahiptiler. Gazetelere konu olmayan insanlardik biz. Baski kenarlarindaki beyaz bos alanlarda yasiyorduk. Bu bize daha cok ozgurluk verirdi.Oykuler arasindaki bosluklarda yasardik." Damizlik Kizin Oykusu
https://cdn.shopify.com/s/files/1/07...g?v=1487866633
"Nothing changes instantaneously: in a gradually heating bathtub you'd be boiled to death before you knew it. There were stories in the newspapers, of course, corpses in ditches or the woods, bludgeoned to death or mutilated, interfered with, as they used to say, but they were about other women, and the men who did such things were other men. None of them were the men we knew. The news paper stories were like dreams to us, bad dreams dreamt by others. How awful, we would say, and they were, but they were awful without being believable. They were too melodramatic, they had a dimension that was not the dimension of our lives. We were the people who were not in the papers. We lived in the blank white spaces at the edges of print. It gave us more freedom. We lived in the gaps between the stories."
Michelangelo Antonioni'nin Blowup filminde fotografci Thomas, Gladyator filminde Cassius karakterlerini canlandiran Ingiliz aktor David (Edward Leslie) Hemmings'in dogum yildonumu (18 Kasim 1941)
https://pbs.twimg.com/media/DsSwJYYWoAEiz8Q.jpg
https://media.giphy.com/media/3cSV9R...dByz/giphy.gif
Hanedan (Dynasty) dizisinde Krystle Carrington karakterine hayat veren Amerikali aktris (Linda Evenstad) Linda Evans'in dogum gunu (18 Kasim 1942)
https://www.closerweekly.com/wp-cont...?w=1180&crop=1
Fransiz sair (Eugène Grindel) Paul Èluard'in olum yildonumu (18 Kasim 1952)
Dinlenmekten kaciyoruz,
uykudan kaciyoruz,
gunleri ve mevsimleri,
duslerimize gore
yeniden yaratacagiz.
https://www.cartoline.it/pics_diario...-5-60-5341.jpg
Nous fuirons le repos nous fuirons le sommeil
Nous prendrons de vitesse l'aube et le printemps
Et nous préparerons des jours et des saisons
A la mesure de nos rêves.
Tanimadigim butun kadinlar adina seviyorum seni
Yasamadigim butun caglar adina seviyorum seni
Enginlerin kokusu sicak ekmegin kokusu adina
Ilk cicekler adina eriyen kar adina
Insanin urkmedigi temiz kalpli hayvanlar adina
Sevmek adina seviyorum seni
Sevmedigim butun kadinlar adina seviyorum seni
Kim yansiyor bana sen degilsen ben kendimi pek az goruyorum
Sensiz uzayip giden bir col gorurum yalniz
Gecmis ile bugun arasinda
Butun bu oluler vardi atlayip gectigim samanin uzerinde
Delemedim aynamin duvarini
Yasami sozcuk sozcuk ogrenmem gerekti bana
Unutur gibi
Benimki olmayan bilgeligin adina seviyorum seni
Saglik adina
Yalniz kuruntu olan her seye karsi seviyorum seni
Zorla tutmadigim bu olumsu yurek adina
Sen kusku saniyorsun kendini oysa akilsin
Sen basimda yukselen gunessin
Guvendigim zaman kendime.
https://pbs.twimg.com/media/CPrXQAwWcAAAOQd.jpg
Ti amo per tutte le donne che non ho conosciuto
Ti amo per tutti i tempi che non ho vissuto
Per l’odore del mare aperto e l’odore del pane fresco
Per la neve che si scioglie per i primi fiori
Per gli animali puri che l’uomo non spaventa
Ti amo per amare
Ti amo per tutte le donne che non amo
Chi mi riflette se non tu stessa io mi vedo così poco
Senza di te non vedo che un vasto deserto
Tra il passato e il presente
Ci sono state tutte queste morti superate in silenzio
Non ho potuto attraversare il muro del mio specchio
Ho dovuto imparare parola per parola la vita
Come si dimentica
Ti amo per la tua saggezza che non è la mia
Per la salute
Ti amo contro tutto quello che è illusione
Per questo cuore immortale che io non possiedo
Tu credi di essere il dubbio e non sei che ragione
Tu sei il sole forte che dà alla testa
Quando sono sicuro di me.
Ingiliz yazar ve cizgi roman yazari Alan Moore’un dogum gunu (18 Kasim 1953)
“Timarhaneye kapatilmis iki deli, bir gece kacmaya karar verir. Catiya cikarlar ve bir tanesi karsidaki evin damina atlayiverir. Ancak digeri atlamaktan korkmaktadir. Ilk atlayan deli korkmakta olan arkadasina; ‘Yanimda fenerim var, onu sana dogru tutarim. Sen de isiga basarak karsiya geciverirsin’ der. Atlayamayan deli kafasini sallar ve ‘Sen beni deli mi sandin? Ya yari yoldayken feneri sondurursen ne olacak?’ der.” Batman-Olduren Saka
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“See, there were these two guys in a lunatic asylum... and one night, one night they decide they don't like living in an asylum any more. They decide they're going to escape! So, like, they get up onto the roof, and there, just across this narrow gap, they see the rooftops of the town, stretching away in the moon light. Stretching away to freedom. Now, the first guy, he jumps right across with no problem. But his friend, his friend didn't dare make the leap. Y'see.Y'see, he's afraid of falling. So then, the first guy has an idea.He says 'Hey! I have my flashlight with me! I'll shine it across the gap between the buildings. You can walk along the beam and come with me!' But the second guy just shakes his head. He suh-says.He says 'Wh-what do you think I am? Crazy? You'd turn it off when I was half way across!”
"Bazen bircok insanin kotu olmayip da iyi olmasinin tek sebebinin hapse, cehenneme ya da baska bir yerlere gitmekten korkmalari oldugunu dusunuyorum. Adamin biri zamaninda sunu demis: 'Korku yuzunden yapilan herhangi bir seyin ahlaki degeri yoktur.' Bence dogru soylemis. Bana gore gercekten iyi olabilmenin tek yolu, hem iyi olmayi hem de kotu olmayi denemek ve iyi olmanin daha afir bastigini hissetmektir."
https://cdn.theatlantic.com/assets/m...jpg?1570413203
"Sometimes I think most people are good and not bad only because they're scared they might go to jail or hell or someplace. Some guy once said: 'Anything done out of fear has no moral value.' Well, I think that's right. I figure the only way you can be truly good is if you've tried been good, and you've tried being good, and you've tried being bad, and being good feels better.”
1960 yilinda En Iyi Film Akademi Odulu alacak olan, William Wyler'in yonettigi, Charlton Heston, Jack Hawkins ve Stephen Boyd'un rol aldigi macera-drama-tarih Ben-Hur, 18 Kasim 1959 tarihinde New York'ta gosterime girdi.
https://78.media.tumblr.com/6a805df1...bqvto1_500.gif
https://thumbs.gfycat.com/UniqueHorr...rd-max-1mb.gif
https://3.bp.blogspot.com/-cxRx6TTmR...revelation.gif
Ingiliz pop sarkicisi, yazar, DJ ve televizyon sunucusu (Kimberly Smith) Kim Wilde’in dogum gunu (18 Kasim 1960)
https://www.wilde-life.com/sites/def.../201604-07.jpg
https://media.giphy.com/media/6aSaXYWmUVflS/giphy.gif
https://www.youtube.com/watch?v=xJZF-skCY-M
Nobel Odullu Danimarkali fizikci Niels Henrik David Bohr’un olum yildonumu (18 Kasim 1962)
“Iki tur dogru vardir.Tersinin yanlis oldugu gun gibi ortada olan yuzeysel dogrular ve tersi de dogru olan daha derin dogrular.”
http://tonsoffacts.com/wp-content/up...e-1280x620.jpg
“Two kinds of truths. An ordinary truth is a statement whose opposite is a falsehood. A profound truth is a statement whose opposite is also a profound truth.
https://www.azquotes.com/picture-quo...r-3-7-0763.jpg
“Fizigin isini doganin nasil oldugunu kesfetmek seklinde dusunmek yanlistir. Fizik, doga hakkinda ne soyleyecegimizle ilgilenir.”
https://www.brainyquote.com/photos_t...lsbohr1-2x.jpg
“Uzman, dar bir alanda yapilabilecek tum hatalari yapmis kisiye denir.”
'Metal Masters' Metallica'nin solo gitaristi ve soz yazari Kirk (Lee) Hammett'in dogum gunu (18 Kasim 1962)
http://pm1.narvii.com/7016/1b83998b1...-834v2_uhq.jpg
https://i.gifer.com/DCE3.gif
https://www.youtube.com/watch?v=aE2nIii_p68
Amerikali aktor ve senarist Owen (Cunningham) Wilson’in dogum gunu (18 Kasim 1962)
https://i.gifer.com/KLGK.gif
https://media.giphy.com/media/Sg5HTNqpahmYE/giphy.gif
Ingiliz Progressive rock grubu Genesis, Peter Gabriel ile son albumleri The Lamb Lies Down on Broadway'i 18 Kasim 1974'de Atco Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DsR0AOAXgAE5lUC.jpg
Michael Cimino’nun yonettigi, Kris Kristofferson ve Christopher Walken’in rol aldigi macera-drama-western Cennetin Kapisi (Heaven's Gate - I cancelli del cielo), 18 Kasim 1980 tarihinde New York’ta gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....3NA@@._V1_.jpg
http://cdn-static.denofgeek.com/site.../01-skates.jpg
Peter Billingsley, Melinda Dillon ve Darren McGavin'in rol aldigi komedi Bir Yilbasi Hikâyesi (A Christmas Story - Una storia di Natale), 18 Kasim 1983'de Kanada ve Amerika'da vizyona girdi.
http://images6.fanpop.com/image/phot...11-500-278.gif
https://66.media.tumblr.com/84cae69c...3lylo1_500.gif
Ingiliz hard rock grubu Whitesnake, 8.studyo albumu Slip of the Tongue'yu 18 Kasim 1989'da Geffen/Warner Bros. (Amerika) , CBS/Sony (Japonya) ve EMI (Diger ulkeler) etiketleriyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DsSn1wpUwAAlgU9.jpg
Irlandali Rock grubu U2, 7.studyo albumu Achtung Baby'i 18 Kasim 1991'de Island etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DsR5A6wWkAU5Lux.jpg