-
Ingiliz ressam ve sanat elestirmeni Roger Eliot Fry'in olum yildonumu ( 9 Eylul 1934 )
Winter landscape, 1914
https://upload.wikimedia.org/wikiped...e_invierno.jpg
Woman on Sofa ( Nina Hamnett ), 1925
https://upload.wikimedia.org/wikiped...an_on_sofa.jpg
-
Turk roman ve oyku yazari Demir Ozlu’nun dogum yildonumu ( 9 Eylul 1935 )
https://www.cumhuriyet.com.tr/Archiv...pak_031025.jpg
“ Basimdan butun bu tuhaf olaylarin gectigi genclik yillarindan bu yana, denizleri cesitli yonlere acilan,yumusak tepeleriyle butun o Bogaz'la Halic cevresine uzanan, gizemli Istanbul kentinde, hicbir yer beni Tunel Alani kadar ilgilendirmemistir. Yasamimin degisik donemlerinde, bu alanin benim icin tasidigi anlami kavrayabilmek icin hep oraya gittim, o alana baktim, oradan uzakta oldugum zamanlarda da yasattim onu imgelemimde; yagmur altindaki alani dusledim. Karakoy'den tunele binip Metro Han'in yukarisindaki kapisindan ciktigimda onumdeki kucuk alana, her defasinda, sasirarak baktim. Istanbul'dan uzaklarda, yillar sonra, Kuzey Avrupa'nin dumduz topragi uzerinde, buyuk agaclar altinda bir kuzey evinde otururken de birakmadi o alan ardými benim. Imgesini SIK SIK zihnimin icinde buldum, ucuncu kattaki odada gezinirken de, yari uykulu yatagin uzerine uzanmisken de, bahcedeki agaclara bakan pencerenin onunde dus gorurken de yalniz birakmadi bu alan beni.
Simdi, bir bolumu hapislerde, bir bolumu de surgunde gecmis uzun yasamimin bu yaslilik doneminde de animsiyorum onu. Yeniden oraya donmek istermisim gibi bir duyguya kapiliyorum. Gencligimin butun korku ve bunalimlarini yasadigim yagmurlu, karanlik Istanbul'unda, genisce bir yoldan pek de buyuk olmayan o alanin, asfaltlanmis topragi uzerine basmak istiyorum sanki. Oyle saniyorum ki, beni butun genclik yillari boyunca yoldan cikaran, duygularim ya da tedirginlik uzerine kurulu kisilik yapim degil de, o alandan baslayarak, cesitli yorelere, dar ya da genis yollarla, gecitlerle, merdivenlerle yayilan, cetrefil sokaklariydi o kentin. Ama ote yandan, ne denli karmasik duygular icinde olursam olayim, olup bitende o kentin kurulusunun payini nedenli abartirsam abartayim, butun o genclik donemimde basima gelenleri, gene de kendim sectim saniyorum. Evimi birakip, Tunel Alani'nin cok yakininda, hemen Tunel Pasaji'nin ardindaki sokakta tuttugum eski, kohne bir evin en ust katinda oturmayi da sectigim gibi… ”
https://1.bp.blogspot.com/-8ujpqPLUy...%25C3%25BC.jpg
“ Depuis mes lointaines années de jeunesse qui ont vu ces événements étranges se dérouler, dans cette mystérieuse ville d’Istanbul qui déploie ses horizons innombrables au carrefour de plusieurs mers et s’étire en douces collines sur les rives du Bosphore et de la Corne d’Or, aucun lieu ne m’a autant marqué que la Place de Tunel. J’y suis régulièrement retourné pour essayer de comprendre ce qu’elle avait à me dire, je l’ai contemplée, à différentes époques de ma vie ; même lorsque l’éloignement m’empêchait de m’y rendre, elle s’animait dans mes pensées. J’ai rêvé cette place sous la pluie. Quand je montais dans le petit wagon à Karakoy et que je sortais en haut, à Metro Han, j’étais à ch**ue fois surpris de la faible étendue de la place. Ce lieu est resté ancré au fond de moi, même des années plus tard, loin d’Istanbul, dans les plaines d’Europe du Nord, sous les grands arbres d’une maison nordique. Son image a souvent occupé mon esprit, elle m’a suivi jusque dans mes déambulations dans la chambre du troisième étage, lorsque j’étais allongé à moitié endormi sur le lit, ou au cours de mes rêveries devant la fenêtre donnant sur les arbres du jardin.
Aujourd’hui encore, à un âge avancé, après une longue vie partagée entre prison et exil, j’en garde le souvenir précis. Je me sens pris par l’envie d’y retourner, de nouveau. Comme si je voulais fouler le sol goudronné de cette place – en fait à peine plus large qu’une avenue –, surgie de l’Istanbul sombre et pluvieuse qui fut le cadre de toutes les affres et mélancolies de ma jeunesse. Ce n’est pas, je crois, ma nature inquiète ni mes sentiments qui m’ont alors détourné de mon chemin, mais le dédale des rues de cette ville – à commencer par cette place –, la diversité des quartiers qui les accueillent, leurs chaussées aussi souvent étroites que larges, les passages et les escaliers partout essaimés. Cependant, quel qu’ait été mon état de confusion émotionnelle, et même si j’ai exagéré la charge de cette ville dans les événements que j’ai vécus, je pense finalement avoir choisi tout ce qui m’est arrivé. Comme lorsque j’ai choisi de quitter la maison familiale pour louer quelque chose au dernier étage d’un vieil immeuble délabré, à côté de la Place de Tunel, dans la rue derrière le passage… ”
-
Danimarkali ressam Aage Bertelsen’in olum yildonumu ( 9 Eylul 1945 )
Fireflies in the forest at night, 1944
https://media.mutualart.com/Images/2...74f320e08.Jpeg
Grey Morning, 20th century
https://media.mutualart.com/Images/2...f83f622b8.Jpeg
-
Amerikali yazar, sair ve avukat Max Ehrmann’in olum yildonumu ( 9 Eylul 1945 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...4/Mehrmann.jpg
https://prettybrittyshines.files.wor...9315c4ca4b.jpg
Gurultu ve karmasanin arasinda sessizce yol al
ve hatirla, sessizligin icinde nasil bir barisin var olabilecegini
mumkun olabildigince, ama tutsak olmadan,
tum insanlarla iyi gecin.
gerceklerini sessiz fakat acik bir sekilde ifade et;
ve digerlerini dinle,
donuk ve cahil olanlar dahil;
cunku onlarin da kendilerine gore bir hikayeleri vardir.
yuksek sesle konusan, agresif kisilerden uzak dur,
onlar ruha sikinti verenlerdir.
eger kendini baskalariyla kiyaslarsan,
ya kibirli ya da uzuntulu olursun;
cunku her zaman senden daha iyi ve daha kotu olan birileri olacaktir.
basarilarindan planlarin kadar sevinc duy
ne kadar mutevazi olursa olsun, kendi kariyerine duydugun ilgiyi kaybetme
cunku o, zamanin degisen hazinesi karsisinda sahip oldugun gercek mulktur.
is iliskilerinde tedbiri elden birakma;
cunku dunya aldatmacalarla doludur.
fakat bu tedbirinin, seni erdeme karsi kor etmesine izin verme
cunku hala pek cok insan, yuksek idealler icin yasamaktadir
ve her yerde yasam, kahramanliklarla doludur.
kendin ol!
ozellikle, sevmedigin halde seviyormus gibi davranma.
sevgi hakkinda kuskucu da olma;
cunku sevgi, tum o coraklik ve hayal kirikliklarina ragmen
ayni cimen gibi ansizin buyuyecektir.
yillarin rehberligini nazik bir sekilde kabul et,
gencligine dair seyleri ise asaletle terk et.
beklenmedik bir talihsizlikte seni koruyan guc olmasi icin, ruhunu besle.
fakat kendini karanlik hayallerle de strese sokma
bil ki, pek cok korku, bitkinlik ve yalnizliktan dogar
tum bu disiplinin otesinde,
kendine nazik ol!
cunku sen de en az agaclar ve yildizlar kadar,
bu evrenin cocugusun
ve burada olmaya hakkin var.
kavrasan da kavramasan da
suphesiz, evren olmasi gerektigi gibi islemektedir.
bu sebeple, Tanriyla baris icinde ol,
kendini onun ne olduguna inandirmis olursan ol,
ve emek ve verimlerin ne olursa olsun,
yasamin gurultulu karmasasi icinde, ruhundaki huzuru koru.
tum yalanlarina, angaryasina ve hayal kirikliklarina ragmen,
dunya hala guzeldir.
neseli ol!
mutlu olmak icin gayret et!
-
Italyan ressam Vincenzo Schiavio’nun olum yildonumu ( 9 Eylul 1954 )
Montagne, XX secolo
https://media.mutualart.com/Images/2...fd219a6bb.Jpeg
Riflessi del lago, XX secolo
https://www.visitcomo.eu/export/site...9/schiavio.jpg
-
Kral’in ( Elvis Presley ), ilk televizyon performansi, 9 Eylul 1956’da katildigi Ed Sullivan Show’da cekildi.
https://pbs.twimg.com/media/Cr6IhAoW8AA3yTF.jpg
-
Golden Globe ve BAFTA Odulu sahibi Ingiliz aktor Hugh ( John Mungo ) Grant'in dogum gunu ( 9 Eylul 1960 )
https://media.giphy.com/media/1YqRetWqdaWEE/giphy.gif
https://25.media.tumblr.com/35138ee5...iq62o1_500.gif
-