secbul birikimli çıktı.
İmam hatiplere ilişkin tek cümlesinden kendisini abd imamlarının bu ülkeyi geri bırakmak için şartlandırdığı sürüden biri sandım ama değil.
Olay değişti.
İmdi de bir türlü oylarını artıramayan kılıçdaroğlu nun kafa yapısında biri gibi gördüm. kılıçdaroğlu, oylarını artırabilmek için sağcıların yaptığını kopyalamaya çalışıyor. Millet türbana oy vermişse türbanı serbest bırakalım.(bırakmayalım demiyorum, o ayrı konu. Türban olayı hikaye.) Millet imam hatibi açana oy vermişse, imam hatipleri kucaklayalım. Millet din diyene oy veriyor bolca din diyelim, vb.
Efsane keçiyi azıcık tanıdı iseniz, yüzeyle uğraşmam, direk köke inerim. Her yıl Marmara denizinde müsilaj temizlemek için para harcamam, müsilajların artma sebebini bulur, o sebebi yok etmeye çalışırım. veya müsilajlar ticari bir ürünse, onu paraya dönüştürmenin yolalrını ararım, yok etmek yerine kontrollu üretirim, filan fıstık.
İmam hatiplerde yüzeydir. Ekonomik durum, işsizlik, yolsuzluk, tarikatlar, hepsi yüzeydir. Ben bunları düzeltmekle uğraşmam. Düzeltirsen başka yerden arıza verir. Yüzeyi düzenlemek için sürekli çok büyük emek ve çaba harcarsın. benim gözümde bunlar boştur.
Ülkemizin tüm kötü yönlerini bulup kökene inerseniz, altından abd, ingiltere ve israil çıkar. Bu ülkeler bizim ülkeyi bu hale getiriyorlar. Bu 3 ülkeyi yönetenlerde aynı çıkar grubu, ibrani soyu ve onların içinden çıkan siyonist denen grup.
Ülkeden bu grubu atmadan hiç bir şeyi düzeltemezsin. Boşa uğraşmış olursun.
Örneğin, Asala yı attın, pkk geldi. pkk yı attın işid geldi, işidi atıyorsun taliban geliyor. Tüm bu terörist grupların arkasında o üç ülke var. Sopaya saldırıyorsun, sopayı tutana saldırmalısın.
İmam hatipler dahil ülke eğitim sistemini düzeltmek istiyorsan, abd, ingiltere ve israil in ülkemizdeki oyunlarını bozmalısın.
Ülkemizdeki yolsuzlukları bitirmek istiyorsan, abd, ingiltere ve israilin ülkemizdeki oyunlarını bozmalısın.
Ülkemizdeki gelir dağılımını düzeltip yoksulluğu bitirmek istiyorsan, abd, ingiltere ve israilin ülkemizdeki oyunlarını bozmalısın.
Ülkemizdeki uyuşturucu kaçakçılığını, insan kaçakçılığını bitirmek istiyorsan, abd, ingiltere ve israilin ülkemizdeki oyunlarını bozmalısın.
vb. Bu böyle gider.
Bu 3 ülkeyi hallet, tüm çocukları eşit şekilde çok çok iyi eğit. Ondan sonra isteyen türban taksın, isteyen kara çarşaf, isteyen bikini. Serbest bırak. O an geldiğinde, türban'ın, fes'in, bikini'nin hiç bir önemi kalmadığını göreceksiniz. Şimdiden görebilenlerdenim.
Bu 3 ülke, bizim ülkeyi ele geçirirken, içimizdeki ibrani azınlığı kullandılar. Halada kullanıyorlar. İçimizdeki ibrani azınlıkta özellikle ermeni ve rum azınlığı kullandı.
Bu ülkeyi düzeltmek istiyorsan, içimizdeki ibranileri karşına alıp konuşacaksın.
Her neyse yaw. Çözüm ayrı konu.
İbranilerle uzlaşmak için dev biri olman gerekir. Atatürk veya efsane keçi olmalısın. Tabi Atatürk dönemi ile şu anki dönem ayrı çözüm gerektiriyor. Atatürk dönemi ekonomimiz ibrani elinde değildi zaten ekonomi yoktu. Sadece medya(matbaa- dergiler, gazeteler) ibranilerdeydi(israiloğulları) ve dışarıdan verilen bolca paraları vardı. Tüm liderleri satın alabilir, kalabalıkları o para ve medya ile peşlerine takabilirlerdi. Önce Atatürk'ü ülkeyi dönüştürmeye fırsat vermeden öldürdüler(BENCE), sonra o durumdan çıkacak kapasitesi olmayan İnönü'nün elinden ülkeyi çekip aldılar. Çok kolay oldu.
Şu an ülkeyi kurtarmak ise çok daha zor. Siyasi partiler ellerinde, medya ellerinde, finans ellerinde, dev şirketler ellerinde, maden, liman, ticaret hakları ellerinde, tarım alanlarımızın önemli kısmı ellerinde, tohum fabrikalarımız ellerinde ve para ile destekledikleri sunni tarikatlar sayesinde kendilerine oy verecek on milyonlarca insan yetiştirdiler.
Her neyse...
BIST gene düşmüş, biraz ona bakayım...