-
Iskoc sair Robert Burns'un olum yil donumu (21 Temmuz 1796)
https://image.slidesharecdn.com/ared...?cb=1382035727
Benim askim bir kizil gul
Haziranda yeni acmis
Benim askim bir sarki
Dudaklar arasindan fisildanmis.
Guzel dilber, guzel kiz
Sevgim seni oylesine sarar
Sonsuza kadar hic bitmeyecek
Denizler kuruyana kadar.
Denizler kuruyana kadar canim
Ve kayalar eriyene kadar gunesten
Seni öylesine sevecegim
Denizin kumları tukenene kadar.
Simdilik elveda benim guzel askim
Simdilik elveda sonsuz askim
Bir gun gelip bulusuncaya kadar
Olsa bile aramizda upuzun yollar.
-
Amerikali roman ve hikaye yazari ve gazeteci Ernest Hemingway'in dogum yil donumu (21 Temmuz 1899)
https://pbs.twimg.com/media/DFPGOEcVoAA2llC.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DFKUFSZXoAAUTj9.jpg
"Ahlak konusunda inandigim ilke sudur; bir seyi yaptiktan sonra kendini iyi hissediyorsan o ahlakidir; eger kendini kotu hissediyorsan o gayri ahlakidir."
"Yasli adam okyanusa la mar diyordu; bu, okyanusu seven insanlarin ona Ispanyolca verdikleri addi. Bazı kotu sozler de soylenir okyanus icin ama bir kadindan soz eder gibi hep disi olarak anilir okyanus. Aglari icin samandira kullanan ve kopek baligi yaginin pahaliya satildigi donemlerde motorlu tekne almis olan bazi genc balikcilar okyanusu erkek yerine koyarak ona el mar derler. Onu bir hasim, bir yer, bir dusman yerine koyarlar. Yasli adam icinse okyanus hep la mardi; buyuk sevgiler dagitan ya da geri ceviren bir sey. Bazen la mar bir cilgin kadin gibi deliriyorsa ya da bir cadaloz gibi davraniyorsa bu baska turlu yapamadigi icindir. Ay, nasil bir kadini degistirip etkiliyorsa onu da etkiler." Yasli Adam ve Deniz
http://thecurseandthecure.co.uk/wp-c...-the-Sea-a.jpg
"He always thought of the sea as 'la mar' which is what people call her in Spanish when they love her. Sometimes those who love her say bad things of her but they are always said as though she were a woman. Some of the younger fishermen, those who used buoys as floats for their lines and had motorboats, bought when the shark livers had brought much money, spoke of her as 'el mar' which is masculine.They spoke of her as a contestant or a place or even an enemy. But the old man always thought of her as feminine and as something that gave or withheld great favours, and if she did wild or wicked things it was because she could not help them. The moon affects her as it does a woman, he thought."
-
https://pbs.twimg.com/media/DFPl-dIWsAAp5sb.jpg
"Bir insan yok edilebilir ama maglup edilemez."
http://www.novacomunicazione.com/wp-...2-1024x352.jpg
"Bir kisiye guvenip guvenemeyeceginizi ogrenmenin en iyi yolu ona guvenmektir."
Ernest Hemingway'in bazi film uyarlamalari:
https://pbs.twimg.com/media/DFQQTWaVYAEEEFu.jpg
-
https://pbs.twimg.com/media/DFQB48VXUAA2cxT.jpg
Pablo onun sozunu keserek, "Sarhostum," dedi. "Simdi de..."
Pablo, "Sarhos degilim," diye onun sozunu kesti. "Fikrimi degistirdim."
Agustin, "Isteyen inanabilir, ben inanmiyorum," dedi.
Pablo, "Canin isterse..." dedi. "Seni Gredos'a benden baskasi goturemez."
"Gredos'a mi?"
"Kopru isinden sonra gidecegimiz tek yer orasi."
Ernest Hemingway, Canlar Kimin Icin Caliyor
-
Ingiliz sarki sozu yazari ve muzisyen Cat Stevens'in (Yusuf Islam) dogum gunu (21 Temmuz 1948)
https://pbs.twimg.com/media/DFKUGb4XsAEwMus.jpg
-
Amerikali komedyen ve aktor Robin Williams'in dogum yil donumu (21 Temmuz 1951)
https://68.media.tumblr.com/eb30f080...kacio1_500.gif
https://pbs.twimg.com/media/DFKUDvhW0AA18MM.jpg
"Eskiden hayatta en kotu seyin yalniz kalmak oldugunu sanirdim, degilmis, hayatta en kotu sey seni yalniz hissettirenlerle kalmakmis."
https://pbs.twimg.com/media/DFPeGMYXUAAEsLh.jpg
"Hepinize sadece kucuk bir delilik kivilcimi verilmistir. Onu kaybetmemelisiniz. / Vi è data solo una piccola scintilla di follia. Non perdetela."
-
Guns N' Roses Appetite for Destruction albumunu 21 Temmuz 1987 tarihinde piyasaya surdu.
https://68.media.tumblr.com/220feffd...8hf6o1_500.gif
-
Quentin Tarantino'nun yonettip oynadigi, kadrosunda Kurt Russell, Zoë Bell, Rosario Dawson'in bulundugu Death Proof (Olum Gecirmez) 21 Temmuz 2007 tarihinde vizyona girdi.
https://media.giphy.com/media/k3yGpRJyZ0m1q/giphy.gif
http://49.media.tumblr.com/d6f4f7d57...ygvgo5_540.gif
-
"Gordugumuz her sey baska bir seyi gizler; gordugumuz seylerin ne gizledigini gormek isteriz.Gizli olana ve gorunurlugun bize gostermedigi bir ilgi var. Bu ilgi oldukca yogun bir duygu, gizlenmis olan gorunur ile var olan gorunur arasinda bir cesit catisma bicimini alabilir." Rene Magritte
https://pbs.twimg.com/media/DFQAuihWsAAK4vN.jpg
"Everything we see hides another thing, we always want to see what is hidden by what we see. There is an interest in that which is hidden and which the visible does not show us. This interest can take the form of a quite intense feeling, a sort of conflict, one might say, between the visible that is hidden and the visible that is present."
-
https://pbs.twimg.com/media/DFA991iWsAAlQPa.jpg
Elizabeth gulumsemesini saklamak icin obur yana dondu.
"Mr. Darcy'yi incelemeniz bitti galiba," dedi Miss. Bingley, "soylesenize, sonuc nedir?"
"Mr. Darcy'nin hicbir kusuru olmadigina yurekten inandim. Kendisi de acikca soyluyor zaten."
"Hayir" dedi Darcy. "Hic oyle bir iddiam yok. Benim de kusurlarim var, ama akilla ilgili olmadiklarini umarim. Yaradilisimi savunacak degilim. Sanirim pek sevimli degil.Herkesin cok hosuna gidecek kadar degil. Insanlarin ahmakliklarini, kotuluklerini geregince cabuk unutamiyorum, ya da bana yonelik kabaliklarini. Kimse duygularimi kolay kolay kiskirtamaz. Yaradilisim icin kinci diyebiliriz belki. Birinden bir kez soguyunca ilelebet sogurum."
"Bu bir kusur iste!" diye haykirdi Elizabeth. "Kati kincilik karakterdeki bir golgedir. Ama hatanizi iyi secmissiniz. Buna gercekten gulemem. Benden yana emniyettesiniz."
"Sanirim her yaradilista belli bir kotuluge dogru egilim vardir.Dogal bir kusur, en iyi egitim bile ustesinden gelemez."
"Sizin kusurunuz herkesten nefret etme egilimi." "Sizinki de," dedi Darcy, gulumseyerek, "isteyerek herkesi yanlis anlama."
"Biraz muzik calalim," diye haykirdi Miss. Bingley, katilmadigi sohbetten yorularak. "Louisa, Mr. Hurst'u uyandirir misin lütfen?"
Jane Austen, Gurur ve Onyargi
-
"Ama sevdiklerimizi bir kez kucuk gormeye basladik mi, onlardan az cok soguruz. Insan putlara dokunmamali; yaldizi elinde kalir sonra. / Ma la denigrazione degli esseri che amiamo, sempre ci distacca un poco da loro. Non bisogna toccare gl'idoli: la doratura ci rimane sulle dita." Gustave Flaubert, Madame Bovary
https://pbs.twimg.com/media/DFP6RdcXUAAfus0.jpg
-
https://pbs.twimg.com/media/DFPBTRIVwAAQukW.jpg
Dusunmeden, acimadan, utanmadan
kocaman yuksek duvarlar orduler dort yanima.
Ve simdi oturuyorum boyle yoksun her umuttan.
Beynimi kemiriyor bu yazgi, hep bu var aklimda;
oysa yapacak bunca sey vardi disarida.
Ah, önceden farketmedim örülürken duvarlar.
Ama ne duvarcilarin gurultusu, ne baska ses.
Sezdirmeden, beni dunyanin disinda biraktilar.
Konstantinos Kavafis
-
IFC Films ve Black Label Media, Cavdar Tarlasinda Cocuklar romaninin yazari J. D. Salinger'in hayatini konu alan ve Kevin Spacey, Zoey Deutch, Lucy Boynton, Sarah Paulson, Hope Davis ve Victor Garber'in kadrosunda yer aldigi Rebel in the Rye'in fragmanini yayinladi
https://youtu.be/vnAeUsopH3s?t=7
-
FX, American Horror Story'den yeni Teaser yayinladi.
https://youtu.be/6v0ISjTugh4?t=1
-
-
-
"I want to do things so wild with you that I don't know how to say them. / Voglio fare con te cose talmente pazzesche che non so come dirle." Anaïs Nin
https://pbs.twimg.com/media/DFRvSvhXcAA2B_T.jpg
-
-
-
-
Amerikali ressam Edward Hopper'in dogum yil donumu (22 Temmuz 1882)
Mattino in Città (Mornin in a city, 1944)
http://www.settemuse.it/pittori_scul..._city_1944.jpg
Automobile della sedia (Chair Car, 1965)
https://68.media.tumblr.com/0a768428...t977o1_500.gif
Lettrice in Treno (Woman in Train Compartment, 1965)
https://www.speakgif.com/wp-content/...imated-gif.gif
-
-
Iki Akademi Odul adayligi bulunan Amerikali sinema ve tiyatro oyuncusu Willem Dafoe'nun dogum gunu (22 Temmuz 1955)
https://media.giphy.com/media/TKC9Rv7K2wwAE/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/j9KYEf8WA1pxC/giphy.gif
-
Golden Girls (Altin Kizlar) dizisinin Sophia Petrillo'su Estelle Getty'nin olum yil donumu (22 Temmuz 2008)
https://media.giphy.com/media/pKVGt2ypp5FYc/giphy.gif
http://images6.fanpop.com/image/phot...27-500-307.gif
-
"Mezarlikta bir agac gibi yasiyordu. Gun dogarken kargalari ugurluyor ve evlerine donen yarasalari agirliyordu. Vardiyalar arasinda, yuksek dallarindaki akbabalarin hayaletleriyle hasbihal ediyordu. Pencelerinin usulca kavrayisiniı kesilmis bir uzvun sizisi gibi hissediyordu. Izin isteyip hikayeden ayrildiklari icin cok da mutsuz olmadiklarini sezebiliyordu.
Oraya ilk tasindiginda gelisiguzel hoyratliklara bir agac gibi, gozunu kirpmadan aylarca tahammul etti. Hangi kucuk oglan cocugunun ona tas attigini gormek icin donup bakmadi, kabuguna kazinan hakaretleri okumak icin boynunu uzatmadi. Insanlar ona lakap taktiklarinda sizisini bir yel gibi dallari arasindan esip gecmeye birakti ve hisirdayan yapraklarinin nagmesini, acisini dindirmek icin yarasina merhem yapti." Arundhati Roy, Mutlak Mutluluk Bakanligi
http://www.hindustantimes.com/rf/ima...470c086dd7.jpg
"She lived in the graveyard like a tree. At dawn she saw the crows off and welcomed the bats home. At dusk she did the opposite. Between shifts she conferred with the ghosts of vultures that loomed in her high branches. She felt the gentle grip of their talons like an ache in an amputated limb. She gathered they weren't altogether unhappy at having excused themselves and exited from the story.
When she first moved in, she endured months of casual cruelty like a tree would - without flinching. She didn't turn to see which small boy had thrown a stone at her, didn't crane her neck to read the insults scratched into her bark. When people called her names -clown without a circus, queen without a palace - she let the hurt blow through her branches like a breeze and used the music of her rustling leaves as balm to ease the pain."
http://cdn.illibraio.it/wp-content/u...-4-300x456.jpg
"Viveva nel cimitero come un albero. All'alba assisteva alla partenza dei corvi e dava il benvenuto ai pipistrelli. Al crepuscolo faceva il contrario. Tra un turno e l'altro conferiva con i fantasmi degli avvoltoi che incombevano dai suoi rami più alti. Percepiva la stretta delicata dei loro artigli come una fitta di dolore in un arto amputato. Tutto sommato, immaginava, non dovevano essere troppo dispiaciuti di aver preso educatamente congedo dalla storia.
Quando si era trasferita lì, aveva sopportato mesi di ripetute cattiverie come avrebbe fatto un albero: senza battere ciglio. Non si girava a guardare quale bambino le avesse scagliato addosso una pietra, non allungava il collo per leggere le ingiurie incise nella sua corteccia. Quando qualcuno la insultava -pagliaccio senza circo, regina senza palazzo - lasciava che l'offesa le soffiasse tra i rami come una brezza leggera e usava la musica del proprio stormire come un balsamo per alleviare il dolore."
-
-
Home Alone'un (Evde Tek Basina) babasi Peter McAllister rolunu oynayan aktor John Heard, Palo Alto, Kaliforniya'da bir otel odasinda olu olarak bulundu.
Heard, sirtindan bir operasyon gecirip iyilesmisti. Olum sebebi henuz bilinmiyor.
https://static.independent.co.uk/s3f...ne-parents.jpg
http://variety.com/2017/film/news/jo...ne-1202503566/
-
-
Amerikali roman yazari ve senarist Raymond Thornton Chandler'n dogum yil donumu (23 Temmuz 1888)
http://www.tersninja.com/wp-content/...8260035400.jpg
"Lisansli ozel dedektifim, uzun bir suredir bu isi yapiyorum. Orta yasa merdiven dayamis, evlenmemis yalniz bir kurdum, zengin degilim. Birkac kez hapse dustum, boşanma vakalarina bakmam. Ickiyi, kadinlari, satranci ve birkac seyi daha severim. Aynasizlar benden pek hoslanmaz, ama iyi anlasabildigim bir-iki tanesi var. Buralarin yerlisiyim, Santa Rosa'da dogdum. Kardesim yok, bizim meslekte herkese olabilecegi gibi, eger bir gun arka sokaklarin birinde zimbalanirsam, kimse hayatinin temel direginin coktugunu falan hissetmeyecek." Uzun Veda
https://pictures.abebooks.com/BIGGMA...3803152719.jpg
"I'm a licensed private investigator and have been for quite a while. I'm a lone wolf, unmarried, getting middle-aged, and not rich. I've been in jail more than once and I don't do divorce business. I like liquor and women and chess and a few other things. The cops don't like me too well, but I know a couple I get along with. I'm a native son, born in Santa Rosa, both parents dead, no brothers or sisters, and when I get knocked off in a dark alley sometime, if it happens, as it could to anyone in my business, nobody will feel that the bottom has dropped out of his or her life."
-
Italyan roman yazari Elio Vittorini’nin dogum yil donumu (23 Temmuz 1908)
Taptaze bir vicdani olmasini istiyordu -kendisi boyle diyordu: Taptaze, oyle bir vicdan ki her zaman yerine getirmekte oldugu gorevlerinin disinda baska sorumluluklar, insanlara karsi yeni, daha yuce odevler yuklensin. Cunku her zaman yerine getirilen odevler insanin icini rahatlatmaz olmustu. Insan hicbir sey basaramamis gibi oluyordu bu durumlarda. Kisi kendi kendisini hosnutsuzluk ve hayal kirikligi icinde birakiyordu.
"Ben, insanligin yeni bir seye hazir olduguna inaniyorum"dedi. "Yalniz hirsizlik etmemeye, adam oldurmemeye, iyi bir vatandas olmaya degil... Bunun otesinde baska bir seye. Yeni ve baska odevleri yuklenmeye hazir olduguna inaniyorum insanligin. Bizim icimizde duydugumuz da bu, saniyorum, baska odevler yuklenme istegi, yeni isler basarma istegi. Yeni bir duyarlikla vicdanimizin bize gosterdigi yeni isler basarma istegi." Elio Vittorini, Sicilya Konusmalari
http://www.mattedaleggere.it/wp-cont...Sicilia012.jpg
Avrebbe voluto avere una coscienza fresca, così disse, fresca, e che gli chiedesse di compiere altri doveri, non i soliti, altri, dei nuovi doveri, e più alti, verso gli uomini, perché a compiere i soliti non c'era soddisfazione e si restava come se non si fosse fatto nulla, scontenti di sé, delusi.
"Credo che l'uomo sia maturo per altro,-disse. "Non soltanto per non rubare, non uccidere, eccetera, e per essere buon cittadino... Credo che sia maturo per altro, per nuovi, per altri doveri. È questo che si sente, io credo, la mancanza di altri doveri, altre cose, da compiere... Cose da fare per la nostra coscienza in un senso nuovo."
-
-
-
Italyan roman yazari Giuseppe Tomasi di Lampedusa'nin olum yil donumu (23 Temmuz 1957)
"Salina Duku Guiseppe Corbèra, o oda tek basina yurtluklarina ve Tanrisina bakarak kendini kirbaclardi; kan damlalarinin yagmur gibi topraga dokulerek onu gunahlarindan aritacagini umardi; bu kutsal cosku icinde, ancak boyle bir kefaret odeme toreniyle topraklarinin gercekten kendisinin, etinin ve kaninin bir parcasi olacagina inanirdi. Oysa, bu topraklardan cogu elden gitmisti bile ve tepedeki odadan gorunen yurtluklarin buyuk bir bolumu artik bir baskalarina, hatta bu arada Don Calegero' ya aitti; Don Calegero' ya yani Angelica'ya, yani dogacak ogullarına aitti." Leopar
http://recensionilibri.org/wp-conten.../03/cover4.jpg
"In quella stanza Giuseppe Corbera, duca di Salina, si fustigava solo, al cospetto del proprio Dio e del proprio feudo, e doveva sembrargli che le goccie del sangue suo andassero a piovere sulle terre per redimerle: nella sua pia esaltazione doveva sembrargli che solo mediante questo battesimo espiatorio esse divenissero realmente sue, sangue del suo sangue, carne della sua carne, come si dice. Invece le zolle erano sfuggite, e molte di quelle, che da lassú si vedevano, appartenevano ad altri, a don Calogero anche: a don Calogero, cioè ad Angelica, quindi al suo futuro figlio."
http://www.doppiozero.com/sites/defa...?itok=Uh7WLoDm
-
-
-
-
https://pbs.twimg.com/media/DFaD_I8WsAAr5yD.jpg
Polonius: "Hala burada misin Laertes? Ne ayip! Hadi gemiye, gemiye! Seni bekliyorlar yalniz. Ruzgar sisirdi bile yelkenleri. Haydi, hayir duam ustunde olsun. Su ogutlerimi de yaz kafana: Dusuncelerinin agziı dili olmayacak.Asiri hicbir dusuncenin ardina dusmek yok.Teklifsiz ol, bayagi olma dostlarin arasinda denenmis olanlari celik halkalarla bagla yuregine. Ama her zipcikti, caylak arkadasi da el ustunde tutup elini kirletme. Kavga etmekten sakin, ama ettin mi de, öylesine et ki, korksunlar senden. Herkese kulagini ver, sesini verme, herkese akil danis, kendi aklini sakla. Kesenin elverdigi kadar iyi giyin. Zengin ama gosterissiz olsun giyindigin.Ne borc ver ne de borc al; cunku borc vermek cok kez hem dostunu yitirmektir hem de parani.Borc almaksa tutum gucunu yipratir her seyden once de, kendi kendinle dogru ol.O zaman gece gunduze varir gibi, sen de aldatmaz olursun kimseyi. Gule gule.Dualarım, ogutlerim seninle olsun.." William Shakespeare, Hamlet
-
"Ah su kadin denen sinsi hilekar yaratik! simdi anlayabiliyorum kadinlarin ic yuzunu.Bugune dek kadinlarin kime asik oldugunu kimseler bilmiyordu. Bunu ilk anlayan ben oldum. kadin, seytana a******. Kesinlikle saka falan etmiyorum. Fizikciler sacmalar dururlar kadin soyle soyle bir varliktir falan diye. Oysa tek seytani sever kadin." Nikolay Gogol, Bir Delinin Gunlugu
http://images.gr-assets.com/books/13...2l/1319444.jpg
"Oh, she's a perfidious being -- woman! Only now have I grasped what woman is. Till now no one has found out who she's in love with: I'm the first to discover it. Woman is in love with the devil. Yes, no joking. It's stupid what physicists write, that she's this or that -- she only loves the devil."
-
"Gozle gorulen seyler mukavvadan maskeler gibidir. Ama her olan bitten seyde, her canli iste, her sugoturmez olayda, bilinen her seyin icinde, bilinmez bir akil vardir. Bu akil, kendi damgasini vurur o akilsiz mukavva maskeye. Eger insan vuracaksa, o maskeye vurmali. Mahkum, zindandan kacabilir mi duvari delmeden? Beyaz balina benim dort bir yanimi saran o zindan duvaridir iste. Bunun otesinde hicbir sey yok sandigim da oluyor zaman zaman. Ama ne olursa olsun, eziyor beni bu balina, kemiriyor icimi. Insani kucuk dusuren bir guc goruyorum onda. Iste bu anlasilmaz seyden nefret ediyorum asil. Beyaz balina ister kotulugun bir araci olsun, ister kotulugun ta kendisi, ondan alacagim ocumu. Kufurden, dinsizlikten soz etme bana, evlat. Beni gunes kucuk dusurse, gunesi vururum. Gunes bana dusmanlik ederse, ben de dusman olurum ona: oyunun kuralidir bu yarismadan doguyor her sey. Ama ben bu oyunun kolesi degilim oglum. Kimdir benden ustun olan? Gercegin sinirlari yok."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"All visible objects, man, are but as pasteboard masks. But in each event -- in the living act, the undoubted deed -- there, some unknown but still reasoning thing puts forth the mouldings of its features from behind the unreasoning mask. If man will strike, strike through the mask! How can the prisoner reach outside except by thrusting through the wall? To me, the white whale is that wall, shoved near to me. Sometimes I think there's naught beyond. But 'tis enough. He tasks me; he heaps me; I see in him outrageous strength, with an inscrutable malice sinewing it. That inscrutable thing is chiefly what I hate; and be the white whale agent, or be the white whale principal, I will wreak that hate upon him. Talk not to me of blasphemy, man; I'd strike the sun if it insulted me. For could the sun do that, then could I do the other; since there is ever a sort of fair play herein, jealousy presiding over all creations. But not my master, man, is even that fair play. Who's over me? Truth hath no confines."
-
https://pbs.twimg.com/media/DFZimtmXUAAGz0V.jpg
Bir insan saci 3 kg. agirligi kaldırabilir. Uyluk kemigi betondan daha serttir. Bir yiyecek agizdan mideye 7 saniyede iner.Bir penis insanin basparmaginin 3 katidir. Kadin kalbi erkek kalbinden daha hizli atar. Penguen dunyanin en sadik hayvanidir. Kadınlar bu yazinin tamamini okur.Erkekler ise hala basparmaklarina bakmaktadir.