güzel bilgi.. teşekkürler...
Printable View
güzel bilgi.. teşekkürler...
AKBNK ve YKBNK devre kesti, 3. olarak xBank da şu an en yakın İSCTR görünüyor,
https://i.hizliresim.com/13e2e5n.PNG
İSCTR de en iyi alıcı Piyasa, sonra İs Yatırım görünüyor,
https://i.hizliresim.com/3sskj69.PNG
İSCTR son 15 dk takası, YapıKredi ve İs yatırım destek atmış, aşağıda 16.21 i gördü, devre kesici 16.08 de,
https://i.hizliresim.com/ivaxqte.PNG
don't panic.. aynı filmi sürekli vizyona sürüp duruyorlar.. 24 ağustos faiz artırımına kadar salıncak formasyonu devam eder.. alttan al üstten boşalt..yatırım tavsiyesi değildir...
İş Bankası GM Aran: KKM'ye rakip bir ürün çıkararak yeni bir maceraya girmek doğru olmaz - Bloomberg HT
22.08.2023 16:55:30 İş Bankası GM Aran: KKM'ye rakip bir ürün çıkararak yeni bir maceraya girmek doğru olmaz - Bloomberg HT
22.08.2023 16:22:28 İş Bankası GM Aran: Pazartesi gününden itibaren 'ben kredi bulamıyorum' şikayeti biter - Bloomberg HT
22.08.2023 16:12:13 İş Bankası GM Aran: Alınan kararların etkisi Pazartesi gününden sonra görülecek - Bloomberg HT
22.08.2023 16:10:22 İş Bankası GM Aran: KKM'deki müşterilerimize TL mevduata dönmeleri telkininde bulunmayacağız- Bloomberg HT
22.08.2023 16:06:39 İş Bankası GM Aran: KKM'ye yönlendirdiğimiz müşterilerimizin ne yapacağını konuşmalıyız - Bloomberg HT
22.08.2023 16:05:04 İş Bankası GM Aran: KKM bugün için hala en cazip ürün - Bloomberg HT
Hele şükür İş bankası yönetimi herhalde siyasetten arınıp kendisine geldi.
bu siyasetten arınma mı şimdi ? adam resmen rest çekmiş..hükümet kkm yi bozun vadeliye geçin diyor bankalara.. iş bankası hayır ben kkm de kalacağım diyorsa bu zıtlaşmak olmaz mı ? ben bu şekilde yorumladım. yatırım tavsiyesi değildir....
Ben de zitlasma olarak yorumladim.
Manset:Cezasi neyse veririz. KKM'yi yedirmeyiz
posta koymuş resmen.. benim adım tatar ramazan, ben bu oyunu bozarım. :vk:
Adam çok aklı selimkonuştu.
Videoyu seyredin
Sent from my Redmi Note 8 using Tapatalk
(alintidir)
Kredi notu gözden geçirme tarihi
Fitch 08 Eylül 2023
S&P Global Ratings 29 Eylül 2023
Moody's 15 Aralık 2023
o zaman şöyle bağlayalım konuyu.. gel dedin geldik abdurrahman çavuş:cool:
Adam gayet rasyonel ve bankasının yatırımcıya yaklaşım politasını anlattı.. Bence para yatıracak olsam benkaya İş bankasını seçerdim.. Adamin dediğinde birşey yokki..sadece ulubu kendine has.. HER YİĞİDİN BİR YOĞURT YİYİŞİ VARDIR..
Piyasa begendi. http://share.matriksdata.com/Images/...1030492707.png
Bankacılık sektörü takipteki alacakları 172.19 milyar TL (Önceki hafta: 172.03 Yılbaşı: 160.27 milyar TL)-BDDK
Politika faizi %17.5'den %25'e cekildi. Garanti ile Akbank tavan, otekiler yakin.
http://share.matriksdata.com/Images/...1430553407.png
Bak telekom devre kesti cinali kardes dolar inecek diye. Dolar fazlasi dogrudur bence yani. Sadece telekom degil, yp fazlasi olan oteki sirketler de baskili.
Bankacılık sektörü 2013'teki altın günlerine döner mi? Beyin fırtınası sorusu.
Hafta sonu KKM’den dönüşüm için alınan kararlara istinaden İşbank Genel Müdürü Sayın Hakan Aran’ın verdiği beyanların, aynanın arkasındaki sır gibi, arkasına bakmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü hem dinlediğim hem de okuduğum kadarıyla bu beyanların alt metinleri bence eksik anlaşıldı.
İşbank özel bankalar arasında Toplam Aktifler, Toplam Krediler ve Toplam Mevduat sıralamasının her birinde en üstteki yani birinci sıradaki bankadır. YP Mevduatta 1. sırada ama TL mevduatta 4. sıradadır.
06/2023 itibariyle krediler 945.7 milyar, mevduat ise 1265.4 milyar TL’dir. Yani kredi/mevduat oranı %74.7’dir. BDDK verisine göre aynı dönemde sektörün Kredi/Mevduat oranını %85.8 olarak hesaplıyorum.
Bankanın Aktif Kompozisyonu içerisinde Nakit Değerler ve Bankalar %18.6, Menkul Kıymetler %19, Krediler %48.6 ve Diğerleri %13.8’dir. Banka son 3 yılda ort %89.1 olan Faiz Getirili Aktifler/Toplam Aktifler oranını 06/2023 itibariyle %84.5’e indirmiştir. Bu oranın azalmasındaki birinci sebep kredi artış hızının düşük olması, ikinci sebep ise bankanın nakit değerlerindeki artıştır.
Menkul Kıymet Portföyünün, %73.4’ü TL (%57.6 değişken faizli, %42.4 sabit faizli) ve %26.6’sı sabit faizli YP cinsidir. Özetle toplam portföyün sadece %31.1’i sabit faizli TL menkul kıymettir. Ve TL cinsi Menkul Kıymet Portföyünün durasyonu, Liralaşma stratejisi kapsamında uzun bir süredir uygulanan MK Tesis Yükümlülüğüne rağmen sadece 2.1 yıldır.
Son 3 yıllık ort %45 olan Vadesiz Mevduat/Toplam Mevduat oranı ise %44.8’dir. Bankanın Pasif Kompozisyonuna yani kullandığı kaynaklarının dağılımına bakarsak, %65 Mevduat, %12.6 Sermaye Benzeri Borçlanma Araçları, %10.7 Özkaynaklar, %4.5 Repo ve Para Piyasaları, %7.2 ise Alınan Krediler ve İhraç Edilen Menkul Değerlerdir.
KKM/Toplam Mevduat oranı ise 06/2023 itibariyle %19.7’dir. Aynı oran 12/2022 itibariyle %13.9’du, TL’nin değer kaybı sebebiyle artan KKM neması etkisini bu artışa içerisinde görebiliyoruz.
2022 yılında %8.1 olan Net Faiz Marjı, 2023 yılında kümülatif olarak %5.7’ye ve Swap Maliyetine Göre Düzeltilmiş Net Faiz Marjı ise %6.8’den %5.2’ye gerilemiştir.
Tüm bu sıkıcı bilgileri neden yazdım ☺ï¸
Altlıkları da ekleyelim…
Basit banka bilançosunu ektedir.
5y Türkiye Tahvili ise kabaca %18 kabul edelim.
Sayın Aran özetle ne dedi? TCMB, Hazine’den devraldığı KKM yükünü bankalar ile paylaşmak istedi. KKM müşterilerine TL mevduata dönme telkininde bulunmayacaklarını, KKM’nin hala en cazip ürün olduğunu ve müşterilerin tercihlerine saygı duyarak yönlendirme yapmayacaklarını söyledi. Bu cümleleri esasında kurumunun finansal sağlığını korumak isteyen bir Genel Müdür’ün cümleleri olarak okumak ve başka anlamlar yüklememek gerekiyor. Ama bu cümleleri söyleyebilmenin de finansal temeli işte o en başta paylaştığım bazı finansal veriler ve oranlarda saklı.
Öncelikle İşbank’ın hem kredi hem de mevduat sıralamasında özel bankalar arasında birinci olması sebebiyle alacağı herhangi bir kararın sektörün lokomotifi olması nedeniyle tüm sektöre yön verici ve/veya sektörden kendi kurumunu ‘pozitif’ olarak ayrıştırabilme imkanına sahip olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Yakın zamanda kabaca TL mevduat faizinin %28 ve KKM faizinin %15 seviyelerinde olduğunu biliyoruz. Bankanın, Kredi/Mevduat oranın %74.7 olduğu bilgisi dahilinde ve mevcut şartlar altında krediler bazında hem faiz hem de vade riski almak konusunda ihtiyatlı olması sebebiyle, mevduat kaybı yaşaması halinde bu oranın düşüklüğü bir hava yastığı görevi görüyor. Toplam Mevduat ile Toplam Krediler arasındaki fark 06/2022’ye göre 319.7 milyar TL, toplam KKM ise 249.3 milyar TL. Yani İşbank, müşterilerine düşük KKM faizi ve düşük TL mevduat faizi önerse ve tüm KKM müşterisi mevduatını başka bir bankaya yönlendirse dahi bankanın kredi/mevduat oranı %100 seviyesine yükselmiyor. Bankanın Pasif Kompozisyonunda mevduat payının %65 olduğunu paylaşmıştım, diğer kısa vadeli olarak nitelendirebileceğimiz Repo ve Para piyasası, Alınan Krediler ve İhraç Edilen Menkul Kıymetlerin toplam ağırlığı ise sadece %11.7. Kısaca bankanın fonlama kaynakları çeşitliliği konusunda eli çok rahat.
Tüm bu bilgiler ışığında Sayın Hakan Aran’ın sözlerinin uygulamaya geçmesi üzerinden rakamsal bir simülasyon yapalım.
Velev ki, İşbank KKM için %15 ve TL mevduat için %30 faiz öneriyor, 5y tahvil ise %18 seviyesinde devam ediyor. TL KKM %50 ve DDKKM %5 dönüşerek TL mevduata geçmez ise bu tutarlar kadar İşbank %18 seviyesinden uzun vadeli (5y+) devlet tahvili almak zorunda kalacak. Yukarıda basit bir şekilde örnek banka bilançosunu paylaşmıştım, Devlet Tahvili/Menkul Kıymet - Aktif, Mevduat (TL, YP, KKM) - Pasif oluyor. Sektör kabaca Pasifleri ile Aktiflerini fonluyor. Eğer sektör, getirilen yükümlülükleri kısa vadede yerine getirmeye çabalarsa TL mevduat faizinin %45 seviyesine çıkması hayatın olağan akışına uygun olur. Bu da her ne kadar sektörün Kredi/Mevduat oranı son veriye göre %80.7, 06/2023’e göre %85.8 olsa da Aktif ve Pasifler arasındaki vade uyumsuzluğu sebebiyle son 1 yıl içerisinde verilmiş düşük faizli ve mevduata göre uzun vadeli kredilerin görece yüksek mevduat faizi ile fonlanmasına ve sektörün bundan dolayı finansal olarak zarar görmesine sebep olabilir. Ama İşbank örnek verdiğim düşük oranlarda kalırsa ve Sayın Aran’ın dediği gibi, gerekiyorsa cezasına katlanırız diyerek %18 seviyesinden 5y+ tahvil almayı kabul ederse ne olur?
a) İşbank KKM müşterisi, KKM’ye düşük faizle devam edebilir. TL’nin değer kaybından doğan yükün hepsini TCMB sırtlamaya devam eder. İşbank dönüştüremediği tutar kadar %18 ile menkul kıymet almak zorunda kalır.
b) İşbank KKM müşterisi, önerilen faiz kendisini tatmin etmese de İşbank’ta TL mevduata geçebilir. Bankanın TL mevduat paçalı yükselir ama bankanın kontrolünde görece bilançoya daha az zarar vererek yükselir, KKM azalır, TCMB’nin KKM’den doğan yükü de aynı oranda azalır. Banka dönüşüm kadar Menkul Kıymet alma yükümlülüğünü de elimine etmiş olur.
c) İşbank KKM müşterisi, başka bir bankada daha yüksek TL mevduat faizi bulduğu için o bankanın TL müşterisi olmayı tercih eder. İşbank’ın Mevduat Tabanı küçülür yani Pasifleri azalır ama Kredi/Mevduat oranının düşük olması sebebiyle büyük bir sorun olmayacağını söylemiştim. İşbank, Aktiflerini, kendi kontrolünde sektöre göre daha düşük bir seviyede artan Pasifleri ile fonlayarak görece marjlarını koruyabilir, KKM’den gelen yükümlülüğünü, müşterilerin banka değiştirmesi sebebiyle, sağlamış olur ve bu yüzden Menkul Kıymet almak zorunda kalmaz.
İşte Sayın Hakan Aran’ın da üstü kapalı olarak belirttiği ve sektöre de bizim yolumuz bu, ya takip edersiniz ya da biz pozitif ayrışırız iması verdiği senaryosu C’dir.
Bu senaryoların basit şekilde, çok fazla vadeye ve basit&bileşik faiz, bsmv vs gibi diğer maliyetleri de katmadan matematiğine bakalım.
İşbank’ın %15 KKM ve %30 TL mevduat faizi önerdiği senaryonun bankanın bugünkü finansallarına tek etkisi, alması gerekirse alacağı ek Menkul Kıymet kaynaklı olacaktır. Burada da bir süredir 5y+ TL tahvil faizi, TCMB 1 haftalık fonlama faizinin ve Bankalararası Repo Piyasası Gecelik Fonlama Faizinin cüzi şekilde üstünde olduğu için, banka almak zorunda kalacağı yeni Menkul Kıymetleri en kötü ihtimal dahilinde 0 ya da cüzi bir getiri karşılığında repo yapar ve fonlamış olur. Vade ilerledikçe Türkiye’de şartlar değişebilir ve tahvil vadesine kadar repo faizi tahvilin üzerine çıkabilir ama o, o günün sorunu/konusudur. Ki bankanın, yazıda belirttiğim üzere kaynak dağılımı ve likidite konusunda eli gayet rahattır.
Peki İşbank TL mevduat faizini nereye kadar rahatça çıkartabilir? KKM müşterisine %X KKM ve %Y kadar TL mevduat önermesine rağmen müşteri KKM tercih ederse, bankanın katlanacağı ek yükümlülük olan 5y+ tahvil faizi %18 seviyesindeydi. Banka %X kadar KKM maliyetine ve aynı zamanda %Y kadar tahvil getirisine kendini mecbur etmiş olur. Her ne kadar Aktifin ve Pasifin paçalı içerisinde oranlar ağırlığa göre değişecek olsa da, Y>X olduğu sürece pozitif faiz marjı oluşur ve pek sorun olmaz. TCMB’nin ufak miktarlarla faiz artırmaya devam edeceğini düşünürsek de, buradaki faizin artışı ile bankacılık sektörünün tutturamadığı KKM dönüşümü kaynaklı ek menkul kıymet talebinin tahvil faizine aşağı yönlü yapacağı baskı birbirini nötrleyebilir. Ama 3 aylık KKM veya 1 aylık TL mevduat ile 5y+ tahvil alımı arasında bir vade uyumsuzluğu oluşur. İşbank da KKM ile %X seviyesinden müşteri devam etmek isterse, banka pasifinde 3 aylık KKM ve aktifinde bu dönüşmeyen tutar kadar 5y+ vadeli menkul kıymetin yarattığı vade riskine maruz kalır. Normalde bu riskleri Interest Rate Swap ile kısmen hedge edebilirler ama malum sebeplerden o piyasa/kanallar çalışmıyor diyelim. O zaman da İşbank basitçe şöyle bakabilir, %X (KKM) + %18 (Tahvil) = Maksimum % TL Mevduat faizi, yani örneklerden gidersek %15 + % 18 = % 33 İşbank’ın önereceği en yüksek TL mevduat faizi olur.
Sektörün lokomotifi durumundaki İşbank’ın yoğurt yiyişine uymak istemeyen bankalar dönüşüm hedeflerini tutturmak için daha yüksek TL mevduat faizi vermek zorunda kalırsa, İşbank hem KKM müşterisinin başka kurumu tercih etmesi sebebiyle doğal olarak giden KKM tutarının toplam mevduat içerisindeki payı kadar dönüşüm hedefini tutturur, hem de sektöre göre daha düşük paçal kaynak maliyeti + görece daha iyi Net Faiz Marjı ile faaliyetine devam eder. Eğer bankacılık sektörü, İşbank’ın bu oyun planını görüyorum derse, o zaman geriye 3 seçenek kalıyor.
1) Tasarruf sahipleri düşük KKM faizi ile devam etmeyi tercih edecek, TCMB’nin KKM’den dönüşüm beklentisi sekteye uğrayacak ve TCMB'nin kur artışından doğan yüküne dair status quo devam edecek.
2) Tasarruf sahipleri, İşbank’ın öncülük ettiği ve sektörün kendini korumak adına takip ettiği düşük TL mevduat oranına mecbur kalarak TL mevduata kayacak. Bankaların Net Faiz Marjı daralacak, TCMB’nin yükü hafifleyecek, KKM erimeye ve kredi kanalları açılmaya başlayacak.
3) Tasarruf sahipleri, İşbank’ın öncülük ettiği ve sektörün kendisini korumak adına İşbank'ı takip ederek önerdiği düşük TL mevduat oranını cazip bulmayacak, KKM oranı da onları tatmin etmeyecek ve en istenmeyen sonuç olarak KKM dönüşlerinde dövize yöneleceklerdir.
Çok uzun oldu farkındayım, ne yazık ki daha kısa anlatabilmem mümkün değildi ki normalde daha da uzun olması gerekir ☺ï¸
Tüm bu bilgiler ışığında, Sayın Hakan Aran esasında hem kendi kurumunu hem de Bankacılık Sektörünü korumak adına doğru bir el oynadı. Bu ele karşılık, sektörün diğer paydaşları nasıl hamle yapacak ve tüm bu hamleleri gördükten sonra ekonomi yönetimi süreci nasıl yönetecek bunu zaman gösterecek. Tabii, sektörün İşbank’ı takip etmesi ve 3 numaralı seçeneğin ağırlık kazanarak KKM dönüşümünün başarısız olması halinde, geçmiş tecrübelere dayanarak söylemeliyim ki, ekonomi yönetimi yükümlülükleri ve regülasyonları sektör adına daha da sıkılaştırıcı ve zorlayıcı adımlar atabilir. Tüm bu belirsiz süreç içerisinde de kredi kanalları istenildiği gibi açılmaya bilir ve olan reel sektöre, ülkemizin büyüme ve istihdam oranına olur...
Yazi benim degil,
Basina bir is gelmeden kopyaladim.
Link:
https://twitter.com/altugozaslan/sta...WizjZMlLw&s=19
borsadan hic anlamadigimi en az 20 kere yazmisimdir. Mesela bugün:
bist 100 % -1.45
XBank % +8.46
saka gibi
:cool:
https://twitter.com/bilio_muydunuz/s...cjQpFp6sQ&s=19
Bu mantikla acaba isctr kac olmali?
Bu işbankası yönetimi kaldığı sürece 15 ten alabilirsiniz. Normalde adama bu kağıdı 30 a bile vermezler.
Çöküyoz mu koşuyoz mu ben anlamadım son hengameyi.
https://www.bloomberght.com/hakan-ar...ebilir-2337211
Hakan Aran: Ocak'ta parasal sıkılaşmanın sonuna gelinebilir
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, İş Bankası'nın 99. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Konuşmasında ekonomik gelişmeleri ve yeni ekonomi yönetimini değerlendiren Aran, Türkiye'de parasal sıkılaşmanın yeni başladığını, bunun kademeli olmasını çok kıymetli bulduğunu, sıkılaşmanın devam edeceğini, Ocak ayı gibi enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasıyla parasal sıkılaşmanın da artık sonuna gelinebileceğini kaydetti.
25 Ağustos 2023 Cuma, 12:36
Güncelleme: 25 Ağustos 2023 Cuma, 12:45
Hakan Aran: Ocak'ta parasal sıkılaşmanın sonuna gelinebilir
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, İş Bankası'nın 99. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Aran, konuşmasında yurt içi ve yurt dışındaki ekonomik kırılganlıklara değinerek, şu anda birbirini besler nitelikteki hem yurt içi hem yurt dışındaki kırılganlıkların çok ciddiye alınması gerektiğini, bunların yarattığı risklerin çok önemli boyutlara ulaştığını söyledi.
Kovid-19 salgınında tedarik zincirinin kırıldığını, devamında Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla arz-talep konusunda ciddi bir dengesizlik yaşandığını, bunun genişleyici para politikasıyla birleştiğinde küresel enflasyona neden olduğunu anlatan Aran, küresel enflasyonla mücadele konusunda merkez bankalarının parasal sıkılaşmaya gittiğini ve faiz oranlarını artırdığını hatırlattı.
"Kolaycılığa kaçılmaması gerekiyor"
Hakan Aran, devamla şunları kaydetti:
"Bu resme baktığımızda, bir tarafta küresel enflasyon ve küresel bir parasal sıkılaşmadan bahsediliyor. Diğer tarafta Rusya-Ukrayna savaşı ve bu savaşla ilgili enerji problemi, resesyon tartışmaları, Çin'in pandemiden çıkıp çıkamadığı, Çin'deki konut şirketlerinin yarattığı sorunun çözülüp çözülmediği, Çin'deki fiyat düşüşlerinin tüm dünyayı, küresel ticareti nasıl etkileyeceği gibi konular var. Baktığınızda dışarıda çok kolay olmayan bir tablo görüyorsunuz. Ayrıca, tüm devletlerin ve özel sektörün artan bir borç yükü var. Bu yetmiyormuş gibi IMF'nin önümüzdeki 5 yıllık büyüme tahmini yüzde 3. Küresel olarak büyüme yüzde 3 olacaksa bu, tarihi en düşük seviyeye işaret ediyor. Eğer 5 yıl sürerse bu, tüm dünya için aslında büyüyememek, borçları azaltamamak ve sorunlarla yeterince mücadele edememek demek. Böyle bir süreç aynı zamanda Paris Anlaşması'nda söz verildiği üzere dijital dönüşümün, karbonsuzlaşmanın, verimlilik artırıcı işlerin fonlanamaması, bunlar için doğru kredi bulunamaması, finansa erişimin küresel anlamda zorlaşması anlamına da geliyor. Dolayısıyla dışarıdaki tablonun içerideki resimle birleştiği, çok özenle ve titizlikle hareket etmemiz gereken zor bir dönemden geçiyoruz. Eleştirmesi, sorunları söylemesi çok kolay ama çözüm önermesi o kadar kolay değil. Her biri birbirini arzu edilmeyen yönde etkileyen çok fazla parametre var. Bu da bir şey yaparken arzu etmediğiniz sonuçla karşılaşabileceğiniz bir zemine işaret ediyor. Bu nedenle iç ve dış kırılganlıkların herkes tarafından çok iyi bilinmesi, kolaycılığa kaçılmaması, beklentilerin de buna göre ayarlanması gerekiyor."
"Enflasyondan daha önemlisi enflasyonun yarattığı gelir erozyonu"
Türkiye'de de yapışkan hale gelmiş bir enflasyon sorunu olduğuna dikkati çeken Aran, "Bundan daha önemlisi enflasyonun özellikle ücretli ve emekli kesimde yarattığı gelir erozyonu ve bozduğu gelir dağılımı. Bence en büyük iç kırılganlığımız bu." dedi.
Hakan Aran, Türkiye'de çok önemli bir kesimin artık asgari ücretle çalışır hale geldiğini ve bunun bir problem olduğunu, her ekonomide orta sınıfın alım gücünün azalması ya da yukarı çıkması halinde çok büyük sorunlar yaşandığını kaydetti.
"Şu anda kılıç gibi sallanan kısa vadeli kırılganlığımız, ödememiz gereken dış borç rakamı"
İçeride enflasyonun gelir dağılımına olumsuz etkisinin yanı sıra iki önemli sorun daha bulunduğunu vurgulayan Aran, şöyle devam etti:
"Bunlardan biri de büyümenin yapısı ve tüketime dayalı olması. Artık büyüme rakamına odaklanmamızın bizi yanılttığını düşünüyorum. Sağlıksız bir büyüme var. Tüketime dayalı enflasyonla beslenen bir büyüme değil, gerçekten herkesi tatmin eden, sürdürülebilir, sağlıklı bir büyüme olması çok önemli.
Şu anda kılıç gibi sallanan kısa vadeli kırılganlığımız, önümüzdeki bir yıl içinde ödememiz gereken dış borç rakamı. 207,3 milyar dolarlık dış borcumuz ve 60 milyar dolarlık cari açık… Toplam 267,3 milyar doları bir yıl içerisinde hangi rezervle, nasıl bir dış kaynakla finanse edeceğimiz konusu… Hiçbirinin diğerinden daha hafif olmadığı enflasyon, büyüme ve dış borç konularını Merkez Bankası'nın rezervinin ne olduğuyla ve kamu maliyesindeki bozulmayla beraber değerlendirmek gerekiyor.”
"Merkez Bankası yönetimi kararlı bir duruş sergiliyor"
İş Bankası Genel Müdürü Aran, bir soru üzerine, "Finans sektörü olarak ne kadar dış kaynak bulabiliyorsak getirebilmemiz, dış borçların çevrilme oranını artırabilmemiz, ne kadar turizm ve ihracat gibi Döviz getirici alan varsa bu alanları finansman gücüyle desteklememiz, öteki tarafta ithalatı yavaşlatacak ve cari açığın finansmanını sağlayacak yapısal tedbirleri almamız gerekiyor." dedi.
Ekonomi yönetiminin kırılganlıkların farkında olduğunu ifade eden Aran, "Kararlarını, önceliklerini buna göre ayarlamış durumdalar, en iyi şekilde yönetmeye çalışıyorlar. O nedenle bence ekonomi yönetimine bu süreçte destek olmak ve işleri kolaylaştırmak gerekiyor. Kırılganlıklarımız artmış durumda ve sorumluluk almaktan kaçınırsak bunun altında kalırız." diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın göreve geldikten sonra gerçekçi bir tablo sunduğunu, kararlı bir tutum ve duruş sergilediğini, zor bir dönemde önemli kararlar aldığını aktaran Aran, "Analizleri, tespitleri, analiz sonrası aldığı kararları, kararların dozu gayet isabetli. Herkesin üstlenebileceği, herkesin çok rahatlıkla üstesinden gelebileceği bir şey değil. Ateşten bir gömlek giydi. Şu ana kadar bunun da hakkını veriyor diye düşünüyorum. Desteklemek ve yanında yer almak gerekiyor. Kur Korumalı Mevduat (KKM) konusunda söylediklerim yanlış yerlere çekilmemeli, konuşmam TCMB'nin yapmak istedikleriyle çelişmiyor." ifadelerini kullandı.
Orta Vadeli Program beklentisi
Eylül ayında açıklanması beklenen Orta Vadeli Program (OVP) ile ilgili görüşlerini de aktaran Aran, açıklanan her OVP'de hedefler bulunduğunu ancak bunlara nasıl ulaşılacağının detaylarının olmadığını söyledi.
Aran, "Programın; içsel tutarlılığı olan, gerçekçi, 'bir şeyleri düzelteceğim' diyorsak nasıl düzelteceğimizin de ipuçlarını veren, herhangi bir şekilde tereddüt uyandıracak bir yanı varsa o tereddütleri giderecek nitelikte olması lazım. Sürdürülebilir büyümenin, sürdürülebilir kalkınmanın nasıl sağlanacağını, üretim, yatırım ve ihracatın nasıl destekleneceğini, bu ortamın nasıl oluşturulacağını gösteren bir program olmalı." dedi.
"Bir anda sıkılaşmaya gitmemeyi kıymetli buluyorum"
Hakan Aran, Türkiye'de parasal sıkılaşmanın yeni başladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bunun kademeli olmasını, bir anda sıkılaşmaya gidilmemesini, piyasadaki dengelerin sağlıklı bir şekilde sağlanması, ani bir duruşa neden olmaması ve kredi riskine yol açmaması adına kıymetli buluyorum. Bu, hem bankacılık sektörü için hem reel sektör için geçerli. Eğer ani bir artış olsaydı - herkesin beklediği gibi - ani duruş riski barındırırdı, bankaların bilançosunda çok güçlü bir bozulmaya, reel sektörde de kredi krizine neden olabilirdi. Çünkü değişken faizli kredilerin oranı az değil. Faiz oranı arttığında kredi maliyeti de epey artacak. Bunun enflasyon beklentilerine paralel bir şekilde yönetilmesi önemli. O nedenle kademeli artışın enflasyon beklentilerinde iyileşme sağlanana kadar ve piyasada faizlerde enflasyona paralel bir denge oluşana kadar devam edeceğini, dengenin de sene sonuna kadar sağlanabileceğini, Ocak ayı gibi gelinecek olan seviyelerde enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınmasıyla parasal sıkılaşmanın da artık sonuna gelineceğini düşünüyorum."
Aran, parasal sıkılaşmanın bankacılık sektörüne etkisine ilişkin de, "Biz hazırlıklıyız. Burada mevduat-kredi makasının nerede olacağı kritik. Alınan kredinin enflasyonla karşılaştırıldığında iş yapma potansiyelini düşürmemesi, karlılığını etkilememesi, fiyatların enflasyon oranında arttığı varsayıldığında kredi maliyetinin bunun altında kalması; mevduat sahibinin de size parasını emanet ederken enflasyon kadar kazanması gerekiyor. Dengeyi sağlama kısmı gerçekten önemli. Orada muhtemelen enflasyonun çok yakınında bir mevduat ve kredi faizi oluşması gerekir." yorumunu yaptı.
"Bir şeyleri düzeltirken bankaların da bir bedel ödemesi gerekiyor, o bedeli de zaten ödüyoruz"
İş Bankası Genel Müdürü Aran, makroekonomik tedbirlerin ilgili kurumlarla yakın temas içerisinde ve karşılıklı istişareyle, sektörün görüşü alınarak ulaşılmak istenen hedeflere göre kaldırılmasının, gevşetilmesinin kıymetli olduğunu vurguladı.
Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama bir şeyleri düzeltirken bankalar da elbette bir bedel ödüyor, o bedeli biz de zaten fazlasıyla ödüyoruz. Merkez Bankası'nın getirdiği makroihtiyati tedbirler nedeniyle tesis ettiğimiz menkul kıymet tutarı, aslında kamu borçlanmasının finanse edilmesi anlamına geliyor. Ödediğimiz komisyon, aslında dolaylı bir vergi anlamına geliyor. Bankaların kurumlar vergisi yüzde 30'a çıktı, doğrudan vergi artışı… Aldığımız mevduatın bir bölümünü Merkez Bankası'nda zorunlu karşılık olarak tutuyoruz. Tüm bunlara baktığımızda, sektör çok ciddi bir bedel ödüyor, çok önemli maliyetlere katlanıyor. Makroihtiyati tedbirler, muhtemelen bir süre daha devam edecek. Faiz artışlarının sonuna gelip 'normalleşme adımları tamamlandı' denildiği yerde peyderpey normal dozuna döner diye düşünüyorum. Yeni düzenlemelerin önemli bir bölümü yine bankalara yük getirecektir. Yeni düzenlemeler sırasında tablonun ciddiyetine uygun olarak makroihtiyati tedbirlerden payımıza düşeni de üstlenmiş olacağız."
"Ticari kredide hakiki büyümeden bahsedeceğimiz bir dönem göreceğiz"
Bankacılık sektöründe kredi piyasasına dair değerlendirmelerini de paylaşan Aran, reel sektörün "krediye erişim yok, finansmana erişemiyorum" söylemlerinde haklı olduğunu, yılın ilk yarısında en fazla 3 ay gibi kısa vadeli TL kredi verebildiklerini, verdikleri her krediyi negatif marjla, topladıkları mevduattan daha düşük fiyattan, zarar etmeyi göze alarak verdiklerini söyledi.
Finansmana erişim probleminin önümüzdeki dönemde özellikle üretimi ve ihracatı artıracak seçici alanlarda ortadan kalkmasını beklediğini aktaran Aran, şunları kaydetti:
"Geçmişte ‘faiz düşerken finansmana erişim zor olacak’ demiştim, şimdi de faiz artarken finansmana erişim problem olmaktan çıkacak diye düşünüyorum. Çünkü bu, gerçekte bir faiz artış süreci değil, dengelenme sürecidir. Politika, kredi ve mevduat faizleri enflasyona yaklaştıkça piyasada dengelenme sağlanacak, sağlıklı fiyat oluşumları gözlenecektir.
Bankalar arası rekabet her zaman müşteri lehinedir, tasarruf sahibi birikimini enflasyona karşı korumak, kredi kullanan işletmeler enflasyonun üzerinde para kazanmak ister. Buna aracılık eden bankalar için de kredi-mevduat faizleri arasında pozitif bir makas olması yeterlidir ve her atılan adımla birlikte bu dengelenme noktasına daha çok yaklaşılmaktadır."
Kredilerde daralmadan bahsedilebilecek alanın yabancı para krediler olduğuna işaret eden Aran, onun dışındaki kredilerde bir daralmadan değil, kredilerin yatay gitmesinden söz edilebileceğine dikkati çekti.
Bankalarda ticari kredi iştahının arttığını, özellikle son bir aydır hareketlenme başladığını ifade eden Aran, ikinci yarıyılın "çok daha dengeli, gerçekten ticari kredi büyümesinin olduğu, ihracatın ve özellikle ticaretin işletme sermayesinin finansmanında bankaların daha fazla kredi verdiği bir dönem" olacağını ifade etti.
Özellikle ithalatı ve tüketimi körükleyen, tüketimi canlı tutan ve ithalatı teşvik eden kredilerde daralma beklediğine işaret eden Aran, "Çünkü buralara kredi vermek muhtemelen zorlaşacak. BDDK'nin ve Merkez Bankası'nın birtakım kural setleri getirmesini ve bu kredilerin daha pahalı hale gelmesini bekliyorum." dedi.
Açıklamalarının tümüyle katılıyorum. Ama KKM hakkında Merkez Bankasının aldığı karar sonrası sıcağı sıcağına açıklama yapmayıp Merkez Bankasının yeni faiz açıklamasını bekleseydi o talihsiz açıklamayı yapmasına gerek kalmazdı. Eğer Merkez Bankası Eylülde 500 baz puan daha faiz artışı yaparsa zaten KKM kendiliğinden çözülecek ve bankalar ticari kredilelere ağırlık verecek ve krediye ulaşamama problemi ortadan kalkacak. Bu durumda bankaların eli çok daha güçlü olacak. Yıl sonu gösterge faizin minimum %35 olması gerekirki enflasyon , mevduat ve kredi faiz makası bir nebze kapansın. Bununla birlikte döviz kurlarındada düşüş olmamalı yıl sonu USD minimum 32 tl Euro ise yaklaşık 35 tl civarında olmalıki ihracatçının eli güçlü olsun ithal ürünlerin cazibesi düşsün ve ihracatın ithalatı karşılama oranı lehimize olsun.
Tam olarak KKM'deki olayi sadece anlatabilecek birisi var mi acaba rica etsem.
O ne orda tweet midir kitap midir anlayamadim, basini sonunu kaybettim!
senette neler oluyor ,diğer bankalardan neden ayrışıtık ,açıklayabilecek arkadaşlara teşekkürler
Zaten çoktandır diğer bankalarda ayrı hareket ediyordu. Daha önce negatif şindi ise pozitif ayrışıyor. Elinde ciddi krediye verilmemiş mevduat var. Merkez bankası gösterge faizini %25 e çıkarınca bu mevduatı önceye göre daha yüksek (%53 civarı) faize babasının oğkuna verir. Şu an öyle bir avantajı var. KKM mevduatıda diğer bankalara göre düşük. İşbankasının önü açıldı gibi gözüküyor.
ölü esek taklidi formasyonu bitiyor mu acaba?
Hakan'i yine bu sekil daha cok sahalarda gormek istiyoruz
piyasa seviyor beyefendiyi
Bir zahmet bir de geri alim n'oldu, unuttu mu falan iki cift aciklama citlatirsa seviniriz
bir de garanti toplamda 5 extra tur bindirdi, umarim fiyati takip ediyordur, capital'deki eski söylem (en buyuk piyasa degeri, bla bla bla...) su ara tirt oldu da...
KAP: ISATR ISBTR ISCTR ISKUR TIB [ANHYT ANSGR ISFIN ISGSY ISGYO ISMEN ISYAT SISE TSGYO TSKB ] TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. Bölünme İşlemlerine İlişkin Bildirim
Orjinal Link:
https://www.kap.org.tr/Bildirim/1189787 Bölünme İşlemlerine İlişkin Bildirim
Özet Bilgi İştirak Modeliyle Kolaylaştırılmış Usulde Kısmi Bölünmeye İlişkin Yönetim Kurulu Kararı
Yapılan Açıklama Güncelleme mi ? Hayır
Yapılan Açıklama Düzeltme mi ? Hayır
Yapılan Açıklama Ertelenmiş Bir Açıklama mı ? Hayır
İlgili Şirketler SISE, TSKB, TSGYO, ISMEN, ISGYO, ANHYT, ISFIN, ANSGR, ISYAT, ISGSY
Yönetim Kurulu Karar Tarihi 25.08.2023
Bölünme Yöntemi İştirak Modeliyle Kısmi Bölünme
Para Birimi TRY
Bölünmeye Esas Mali Tablo Tarihi 30.06.2023
Mevcut Sermaye (TL) 10.000.000.000
Ulaşılacak Sermaye (TL) 10.000.000.000
Pay Grup Bilgileri Mevcut Sermaye (TL) Pay Değişim Oranı Bölünme Nedeniyle Azaltılacak Sermaye Tutarı (TL) Bölünme Nedeniyle Azaltılacak Sermaye (%) Bölünme Nedeniyle İç Kaynaklardan Bedelsiz Pay Alma Tutarı (TL) Bölünme Nedeniyle İç Kaynaklardan Bedelsiz Pay Alma Oranı (%) Verilecek Menkul Kıymet ISIN Bölünme Nedeniyle Verilecek Menkul Kıymet Miktarı
A Grubu, ISATR, TRAISATR91N6 1.000
B Grubu, ISBTR, TRAISBTR91N4 29.000
C Grubu, ISCTR, TRAISCTR91N2 9.999.970.000
Ek Açıklamalar
Yönetim Kurulumuzun 25.08.2023 tarihli kararıyla;
° 100. yaşını kutlamakta olduğumuz Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında kuruluş misyonumuz doğrultusunda bugüne kadar farklı sektörlerde bizzat kurduğumuz veya iştirak ettiğimiz şirketlerle üstüne düşen vazifeyi başarı ile tamamlayan Bankamızın, bu kapsamda sürdürdüğü çalışmaların ve iştirak portföyümüzün; ikinci yüzyılımıza başlarken tam bir konsantrasyon ve artan Grup sinerjisiyle, daha etkin, dinamik ve verimli yönetilmesi, yeni faaliyet alanlarında stratejik yatırımlar yaparak sürdürülebilir büyümeye katkıda bulunacak bir yapı oluşturulması hedefiyle ve nihai noktada Genel Kurulumuzun onayına tabi olmak üzere, Bankamız mülkiyetinde bulunan;
Bağlı ortaklıklarımızdan;
- Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları A.Ş. sermayesindeki %50,93 oranındaki,
- Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. sermayesindeki %47,68 oranındaki,
- İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. sermayesindeki %65,74 oranındaki,
- İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. sermayesindeki %52,06 oranındaki,
- Trakya Yatırım Holding A.Ş. sermayesindeki %100,00 oranındaki,
- Milli Reasürans T.A.Ş. sermayesindeki %87,60 oranındaki,
- Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. sermayesindeki %62,00 oranındaki,
- İş Finansal Kiralama A.Ş. sermayesindeki %27,79 oranındaki,
- İşbank AG sermayesindeki %100,00 oranındaki,
- JSC İşbank sermayesindeki %100,00 oranındaki,
- JSC Isbank Georgia sermayesindeki %100,00 oranındaki,
- Moka Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşu A.Ş. sermayesindeki %100,00 oranındaki,
- İşnet Elektronik Bilgi Üretim Dağıtım Ticaret ve İletişim Hizmetleri A.Ş. sermayesindeki %100,00 oranındaki,
- İş Merkezleri Yönetim ve İşletim A.Ş. sermayesindeki %86,33 oranındaki,
- Kültür Yayınları İş Türk A.Ş. sermayesindeki %100,00 oranındaki
paylar ile iştiraklerimizden
- Arap Türk Bankası A.Ş. sermayesindeki %20,58 oranındaki payın
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19-20. maddeleri, Türk Ticaret Kanunu'nun 159-179. maddeleri, Bankaların Birleşme, Devir, Bölünme ve Hisse Değişimi Hakkında Yönetmelik, Sermaye Piyasası Kanunu ve Sermaye Piyasası Kurulu'nca yayımlanan II-23.2 sayılı Birleşme ve Bölünme Tebliği hükümleri ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde, Birleşme ve Bölünme Tebliği'nin 17. maddesinde düzenlenen "iştirak modeliyle kolaylaştırılmış usulde kısmen bölünme" yöntemi ile Bankamızın %100 bağlı ortaklığı şeklinde yeni kurulacak bir anonim şirkete devredilmesi,
° Kısmi bölünme işlemlerinin 30.06.2023 tarihli finansal tablolarımız üzerinden gerçekleştirilmesi,
° Kısmi bölünme işleminin SPK'nın II-23.2 sayılı Birleşme ve Bölünme Tebliği uyarınca "İştirak Modeliyle Kolaylaştırılmış Usulde" yapılacak olması nedeniyle bağımsız denetim raporu ile uzman kuruluş görüşü alınmaması,
° İlgili Sermaye Piyasası mevzuatı uyarınca Duyuru Metni, Bölünme Planı, Bölünme Raporu, inceleme hakkı duyurusu ve gerekli diğer belgelerin hazırlanması ve gerekli tüm yasal işlemlerin yürütülmesi,
° Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığı, BDDK, SPK, SEDDK, Rekabet Kurumu, TCMB, EPDK, MKK, Ticaret Sicil Müdürlükleri de dahil olmak üzere tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşlar nezdinde gerekli tüm başvuru ve işlemlerin yapılması
konularında Genel Müdürlüğümüz yetkili kılınmıştır.
Yukarıdaki açıklamalarımızın, Sermaye Piyasası Kurulu'nun yürürlükteki Özel Durumlar Tebliğinde yer alan esaslara uygun olduğunu, bu konuda/konularda tarafımıza ulaşan bilgileri tam olarak yansıttığını, bilgilerin defter, kayıt ve belgelerimize uygun olduğunu, konuyla ilgili bilgileri tam ve doğru olarak elde etmek için gerekli tüm çabaları gösterdiğimizi ve yapılan bu açıklamalardan sorumlu olduğumuzu beyan ederiz.