-
TCMB : İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve ilgili diğer kurumların raporlarına istinaden 2024/231483 sayılı soruşturması kapsamında, ilgili Mahkeme tarafından Papara Elektronik Para A.Ş.’ye (Kuruluş) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atanmıştır.
İlgili Kurumlarla eşgüdüm içerisinde yürütülecek bu süreçte, Kuruluş nezdindeki ödeme işlemlerine geçici olarak günlük limitler uygulanacaktır. Ayrıntılar, Kuruluş tarafından duyurulacaktır.
6493 sayılı Kanunun 22. maddesi kapsamında, ödeme hizmeti kullanıcılarının ödeme ve elektronik para kuruluşlarındaki fonları bankalar nezdindeki koruma hesaplarında güvence altındadır.
TCMB, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının güvenli, kesintisiz, etkin ve verimli bir şekilde işlemesini sağlamak amacıyla gözetim ve denetim faaliyetlerini sürdürmektedir.
-
-
Kusura bakmazsanız Forum konusuyla ilgili bir yazı paylaşacağım.
https://www.hisse.net/haber/goldman-...vize-etti-8233
Goldman Sachs, Merkez Bankası'nın son enflasyon raporunu değerlendirdiği analizinde, dolar/TL tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Sachs, 3, 6 ve 12 aylık beklentilerini sırasıyla 41, 43 ve 45 TL olarak açıkladı.
Goldman Sachs, yayınladığı raporda, TCMB enflasyon raporunu değerlendirirken, dolar/TL kuruna yönelik tahminlerini de revize etti.
19 Mart kur şoku sonrası rezerv tamponlarındaki 37 milyar ABD dolarlık kaybın telafi edilmesinin pek mümkün görünmediğini ancak yakın vadede ilave baskı riskinin düşük görünmekte olduğunu vurgulayan Goldman Sachs ın raporunda, "Özellikle de yabancı para pozisyonları büyük ölçüde azalmışken. Ayrıca, yerel dolarizasyon da TL faizlerindeki artışla sınırlanmış görünmekte" denilirken, dolar/TL kuru bir önceki aya göre daha da yükselmiş olsa da, TL uzun pozisyonlar için toplam getirilerin 19 Mart öncesindeki seviyelerine geri dönmüş durumda olduklarını vurguladı.
"Dolar/TL kurunun daha yüksek bir seviyede yeniden değer kazanmaya başlaması, yıllık bazda en düşük değer kaybı hızına ulaşmak için öngörülenden daha erken gerçekleşmiştir" diyen Goldman Sachs, "Para biriminin enflasyon beklentileri ve enflasyonla mücadele süreci için önemli bir faktör olmaya devam ettiği göz önüne alındığında, değer kaybı hızının yıl boyunca kademeli olarak azalmasını ve TL'nin 2024'e kıyasla daha az miktarda olsa da ileriye dönük olarak daha iyi performans göstermesini bekliyoruz.
-
İyi de hadi Ekrem olayı yavaş yavaş gündem de düştü diyelim.
Şu an RTE nin 3. olduğu en sevilen lider anketinde 1. olan Mansur da aynı Ekrem gibi Ankara BB de ahtapot vs. ile içeri alınırsa aynı şey yaşanmaz mı?
Eeee bu kez giden 37 milyar ABD dolar da yok.
O vakit dolar nerelere gider?
Trump para mı nasihat mı verir?
-
Ekrem İMAMOĞLU
istanbul belediye başkanlığı için ilk aday olduğunda kampanya videolarını izlemiştim. o dönem istanbul'da yaşıyordum ve chp bu kez ne halt edecek diye biraz önyargıyla yaklaşmıştım. izlediğim videolarda ekrem imamoğlu istanbul'un çeşitli köşelerinde, paltosu ve atkısıyla sokaklarda, parklarda, pazar yerlerinde vs. soğuktan kızarmış burnuyla yürüyerek insanlara kendini tanıtıyordu. ayak üstü sohbet ediyordu. aklımda kalan sahnelerden biri beylikdüzü'nde etrafta kimse yokken ara ara kameraya dönüp ben hızlı yürürüm diyerek yokuş çıkması, bir yandan da konuştuğu için soluk soluğa kalması, sağda solda denk geldiği insanlara selam vermesi.
kamera arkasında kaç kişi vardı bilmiyorum ama ekranda göründüğü kadarıyla ekrem imamoğlu ve videoyu çeken ikinci bir kişi diyar diyar yürüyormuş gibiydi. yani ilk bakışta, milyonlarca insanın yaşadığı bir şehirde doğru dürüst kimsenin tanımadığı, istanbul'un dışındaki ilçelerden birinin belediye başkanı olsa da sürekli kendini tanıtmak durumunda kalan biri kesin kaybeder diye düşünmek çok normal. ama sosyal medyanın gücü mü, örgütün çabası mı nedir artık bilmiyorum ama zamanla ilçeleri gezerken etrafında insanlar toplanmaya, kendisini tanımaya başlamışlardı. semt semt, pazar pazar, park park gezdi, binlerce el sıktı, insanlarla sohbet etti. yanlış hatırlamıyorsam arada mini miting yapar gibi, toplanan küçük kalabalıklara konuşma da yapıyordu.
o dönem için konuşursam on beş yıla yakın bir süredir istanbul'da yaşamama rağmen ben de kendisini tanımıyordum (niye tanıyayım zaten? bana ne :) ve videoları izlerken insanlarla çok kolay iletişim kurduğunu fark ettim ama yine de hükümetin arkasında durduğu eski başbakanı yenmek için pek şansı olduğunu düşünmüyordum. kameraya doğru konuştuğu anlarda kendisini anlatıyordu. azmini, inatçılığını, enerjisini, istanbul'la ilgili heyacanını ve planlarını anlatıyordu.
bu tarz bir seçim kampanyası, kampanya yöneticisinin mi fikriydi, kimin fikriydi bilmiyorum ama hiç beklenmedik şekilde çok başarılı oldu ve ne olduysa imamoğlu popülerleşmeye başladı. daha sonra televizyonlara çıkmaya başladı ve programlardan birinde eşiyle konuştuğunu, eşinin bu adaylıktan pek hoşlanmadığını, sanırım ailesine daha az vakit ayıracağı için zor ikna olduğunu söylemişti. giriştiği işin zorluklarını, gelecekte başına açılabilecek işleri falan da taa o zaman kavramış ve tehlikeli bir işe giriştiğinin bilincinde olarak aday olmuş. muhtemelen bugün başına örülmeye çalışılan çoraplar gibi tehlikeleri de tartışmışlardır.
demem o ki ekrem imamoğlu mevcut baskıyla ezilecek biri değil. palto ve atkıyla kar altında oraya buraya yürüyüp insanlara kendini tanıtan imamoğlu'ndan bugüne çok şey değişmiştir ama motivasyonunun, kararlılığının ve enerjisinin etkilendiğini sanmıyorum. tam anlamıyla sokak sokak gezerek, kendini belediye başkan adayı olarak tanıtarak çıktığı yoldan bugüne gelene kadar dünyada haberi yapılan, farklı ülkelerde hakkında bilgi alınan bir insan haline geldi. hapse attım bitti gitti demek o kadar da kolay değil yani. imamoğlu'nun tutukluluğu hükümetin boynunda ve maalesef haliyle ülkenin ayağında yeni bir pranga olarak duruyor.
imamoğlu'nun siyasetten izole edilmesinin bedeli sadece ister istemez hepimizin ödediği milyarlarca dolarlık ekonomik bedel değil. (kendi siyasi çıkarları için babalarının parası gibi yaktıkları o dolarları biz ödüyoruz. farkında olmayan varsa uyansın.) bunun yanı sıra bir de dıj güçlere istedikleri zaman kullanmak üzere siyasi bir koz verildi. trump ben iç işlerinize karışmam, kime ne yaptığın beni ilgilendirmez der, der ama sonra canının sıkıldığı ilk anda, antidemokratik uygulamalardan ötürü ambargoyu koyup geçer, swift sisteminden çıkarır, hatta delidir ne yapsa yeridir hesabı birilerini uluslararası ceza mahkemesine çıkarmakla tehdit eder falan. ülke şu an hiç olmadığı kadar zayıf ve kontrol edilebilir durumda.
bedeli türk halkı tarafından çok ağır ödenen uluslararası konjonktüre göre rüzgar şu an imamoğlu'na karşı esiyor. haliyle tutukluluğu ile ilgili şimdilik ışık yok gibi. ama bu işler çok çabuk değişir. bunu kör iyimserlikten söylemiyorum. el şeyiyle şeye girmek genelde pek iyi sonuçlanan bir durum değildir. içerde yapılanlar için dışardan icazet almak zorunda olan birinin, hele de yurt dışında başka ülkelerce takip edilen kabarık hesapları varsa ve daha önce bu hesaplara el konması bir tehdit olarak önüne konmuşsa ve bu nedenle yapmam dediklerini yapmak zorunda kalmışsa, yarın öbür gün rüzgar yön değiştirdiğinde de aynı şeyi yapması uzak ihtimal değil.
bu arada kılıçdaroğlu kazanan adayları belirleyen benim falan diyerek imamoğlu ve yavaş'ın kazandığı seçimden payını almaya çalışıyordu ama bence kılıçdaroğlu, imamoğlu'nu kazanacak aday olduğu için değil, kazanamayacağını umduğu aday olduğu için onayladı. kendine rakip olabilecek insanları harcamasıyla bilinen kılıçdaroğlu, genç ve hırslı imamoğlu'nu orada aradan çıkarmayı düşünmüş olabilir. geçen bunca yıldan sonra dönüp bakınca böyle hissediyorum. bence kılıçdaroğlu istanbul ve hatta ankara kazanılınca şaşırmıştır :)
-
Bull Shit!
Redmi Note 8 Pro cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Kusura bakmayin. AI böyle cevapladı.
Redmi Note 8 Pro cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
JPMorgan, MSCI Türkiye için tavsiyesini "ağırlığını artır"dan "nötr'e indirdi