-
Fransiz sair, oyun yazari ve Cyrano De Bergerac'in yaraticisi Edmond Eugène Alexis Rostand'in olum yildonumu (2 Aralik 1918)
"Nedir ki buse? Biraz daha yan yana yapilan bir vaattir.Yemindir kanmayana.Bir itirafin candan delil bulmasidir; sevismek mastarinin gul pembe noktasidir.Bir sirdir ki soylenir agza, kulak yerine.Bir gonul hazzidir ki, hep derinden derine yayilir. Bir visaldir karanfil lezzetinde.Dudaklarin ucundan tatmaktir ruhu biraz."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Un baiser, mais à tout prendre, qu'est-ce ? Un serment fait d'un peu plus près, une promesse Plus précise, un aveu qui veut se confirmer, Un point rose qu'on met sur l'i du verbe aimer; C'est un secret qui prend la bouche pour oreille, Un instant d'infini qui fait un bruit d'abeille, Une communion ayant un goût de fleur, Une façon d'un peu se respirer le cœur, Et d'un peu se goûter, au bord des lèvres, l'âme."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Cos'è poi un bacio? Un giuramento un pò più da vicino, una promessa più precisa, una confessione che cerca una conferma, un'apostrofo roseo fra le parole t'amo, un segreto soffiato in bocca invece che all'orecchio, un frammento d'eternità che ronza come l'ali d'un ape, una comunione che sa di fiore, un modo di respirarsi il cuore e di scambiarsi sulle labbra il sapore dell'anima!"
-
Tum zamanlarin en cok taninan sopranosu Yunan asilli Amerikali Diva (Anna Maria Cecilia Sofia Kalogeropoulos) Maria Callas'in dogum yildonumu (2 Aralik 1923)
https://www.azquotes.com/picture-quo...s-69-23-08.jpg
"En iyiye ulasmak icin daima gerektigi kadar zor olacagim."
http://studiomk27.com.br/wordpress/w...ria-callas.gif
https://68.media.tumblr.com/c7c98ee3...zib8o1_400.gif
-
Amerikali ressam Robert Lewis Reid'in olum yildonumu (2 Aralik 1929)
Her First Born (1888) Brooklyn Museum
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._-_overall.jpg
The Yellow Flower aka The Artist-s Wife in the Garden, 1908
https://upload.wikimedia.org/wikiped...the_Garden.jpg
-
Zagor (1961) ve Mister No (1975) yaraticilarindan Italyan karikaturist Sergio Bonelli'nin dogum gunu (2 Aralik 1932)
https://pbs.twimg.com/media/CynJo3tW8AAdGJd.jpg
https://upload.bitfeed.co/5a757b22c0...nelli-Editore1
-
Futurist Manifestosu (Manifesto Tecnico della Letterature Futuristica) yaraticisi, Italyan sair Filippo Tommaso Emilio Marinetti'nin olum yildonumu (2 Aralik 1944)
http://www.arengario.it/sync/2013/07...teratura-1.jpg
http://slideplayer.it/10921386/39/im...+futurismo.jpg
"Biz, siirlerimizde tehlike tutkusunu, enerji ve ataklik aliskanligini dile getirmek istiyoruz. Korkusuzluk, gozu peklik, baskaldiri, siirimizin baslica ogeleri olacaktir. Edebiyat simdiye dek dalgin hareketsizligi, kendinden gecisi ve uykuyu ovdu. Biz, saldirgan dinamizmi, hummali uykusuzlugu, kosuyu, olum perendesini, samari ve yumrugu yuceltecegiz.Dunyanin gorkemliligi yeni bir guzellikte zenginlesti: hiz guzelligi. Ates soluyan yilanlara benzer borularla donatilmis bir yaris otomobili, kukreyen bir yaris otomobili, Samothrake Nike’si heykelinden daha guzeldir."
-
-
Amerikali yazar Isaac Asimov, Ben Robot (I Robot - Io Robot) romanini Genome Press araciligiyla 2 Aralik 1950’de Amerika’da yayinladi.
" 'Kendinize bir bakin.' dedi sonunda Robot. ‘Kucumsemek istemiyorum ama lutfen gidin bir bakin kendinize. Yumusak ve gevsek bir maddeden uretilmissiniz, gucsuz ve dayaniksizsiniz, ihtiyaciniz olan enerjiyi organik maddeleri verimsiz yontemlerle okside ederek kazaniyorsunuz. Mesela soyle...’ Kinayan bir tavirla Donovan'in sandvicinden geriye kalanlari gosterdi. ‘Duzenli araliklarla komaya giriyorsunuz ve sicaklik, hava basinci, nem ya da radyasyon yogunlugundaki en ufak bir degisim, etkinliginize darbe vuruyor. Derme catma varliklarsiniz."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" 'Look at you,' he said finally. 'I say this in no spirit of contempt, but look at you! The material you are made of is soft and flabby, lacking endurance and strength, depending for energy upon the inefficient oxidation of organic material - like that.' He pointed a disapproving finger at what remained of Donovan's sandwich. 'Periodically you pass into a coma and the least variation in temperature, air ressure, humidity, or radiation intensity impairs your efficiency. You are makeshift.' ”
-
Man Booker Odullu Amerikali yazar George Saunders'in dogum gunu (2 Aralik 1958)
“Bu gece ortalik sessiz, dere bile her zamankinden daha usulca akiyor gibi, sevgili kardesim. Biraz once ay cikti ve mezarligin taslarini aydinlatti Bir anligina mezarlik boy boy, cesit cesit melekle dolmus gibi gorundu: sisman melekler, kopek boyunda melekler, atli melekler vesaire.
Olulerin arkadasligina alistim. Orada, topragin altinda, soguk tastan evlerinde, her biri hos bir yoldas oluyor bana.” Arafta
https://media.bloomsbury.com/rep/bj/9781408871768.jpg
"Quiet tonight, and even the Creek seems to murmur along more quietly than usual, dear Brother. The moon came out just now and lit the stones in the cemetery — for an instant it appeared the grounds had been overrun with angels of various shapes and sizes: fat angels, dog-sized angels, angels upon horseback, etc.
I have grown comfortable having these Dead for company, and find them agreeable companions, over there in their Soil and cold stone Houses."
-
Ingiliz hard rock grubu Def Leppard'in bas gitaristi Rick Savage'in dogum gunu (2 Aralik 1960)
https://pbs.twimg.com/media/DtZq13AWkAApCc8.jpg
-
Women's Prize for Fiction ve PEN/Faulkner Odulleri sahibi Amerikali yazar Ann Patchett'in dogum gunu (2 Aralik 1963)
https://www.azquotes.com/picture-quo...t-44-76-39.jpg
"Ask kimsenin evcillestiremiyecegi asi bir kus"
"Onca yalnizlik varken gelen bir opucuk insani tutup su yuzeyine cikaran, bogulma aninda kucaklayip doyasiya hava almasina yardim eden bir el gibiydi. / A kiss in so much loneliness was like a hand pulling you up out of the water, scooping you up from a place of drowning and into the reckless abundance of air."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Dunya tehlikeli bir yerdi, can guvenligi denen kavram cocuklar uyumadan once anlatilan peri masalindan baska bir sey degildi. / The world was a dangerous place, notions of personal safety were a fairy story told to children at bedtime."
-
Kill Bill filminde O-Ren Ishii karakterine hayat veren, Cin asilli Amerikali aktris, seslendirme sanatcisi, yonetmen, yapimci ve sarkici Lucy Liu’nun dogum gunu (2 Aralik 1968)
https://78.media.tumblr.com/b92b0324...380oo1_500.gif
https://media.giphy.com/media/M3TRsqpK23iKc/giphy.gif
https://i.gifer.com/BGh.gif
https://media3.giphy.com/media/ZCils5OblKsJG/giphy.gif
"Bir samuray gibi dovusmeyebilirsin ama en azindan bir samuray gibi olmek senin elinde."
-
Beni Unutma'nin (Ricordati di me) Lucia'si Italyan aktris (Isabella de Ligne La Tremoille) Isabella Orsini'nin dogum gunu (2 Aralik 1974)
http://www4.pictures.gi.stylebistro....AniIq-P2Qx.jpg
https://alchetron.com/cdn/isabella-o...esize-750.jpeg
-
-
Goncourt Odullu Fransiz roman yazari, yonetmen ve senarist (Émile Ajar) Romain Gary’nin olum yildonumu (2 Aralik 1980)
"Boylesine genc, boylesine kucukken, bu kadar cok sevilmek hic iyi bir sey degil. Insanda kotu aliskanliklara yol aciyor. Her seyi yasadiginizi saniyorsunuz. Her seyi bildiginizi saniyorsunuz ve olanlar size siradan seylermis gibi geliyor. Gozunuzu daha yukarilara dikiyor, doyumsuz oluyorsunuz. Gozluyor, umut ediyor, bekliyorsunuz. Boyle bir anne sevgisiyle donaninca, hayat, size daha cocuklugunuzun safaginda bazi seyler ustune yemin ettiriyor ve bu yemini tutamiyorsunuz. Sonunda, hic bir seyi umursamayan, hic bir seyden tat almayan bir adam durumuna geliyorsunuz. Bir kadin sizi kollarinin arasina alacak, size sarilacak olsa, bir yandan eliniz kolunuz baglaniyor, ote yandan buyuk bir vicdan azabina kapiliyorsunuz. Sonra atilmis bir kopek yavrusu gibi, gidip annenizin mezarina kapaniyorsunuz: Bir daha yapmayacagim, bir daha asla yapmayacagim, kesinlikle bir daha yapmayacagim. Tapilasi kollar boynunuza sariliyor, yumusacik dudaklar kulaginiza ask sozcukleri fisildiyor, ama sizin umurunuzda mi! Siz o pinara coktan gitmissiniz bile ve doyuncayadek icmissiniz. Sonra, susuzluk yeniden bogaziniza sarildiginda dort bir yana saldiriyorsunuz ama artik is isten gecmis oluyor; butun kuyular kurumus, size yalnizca serap kalmis. Daha safakla birlikte cok SIKI bir ask egitiminden gecmissiniz ve oyle ki, onun izlerini hala govdenizde tasiyorsunuz." Safakta Verilmis Sozum Vardi
https://images-eu.ssl-images-amazon....VZB1Rh%2BL.jpg
"Il n'est pas bon d'être tellement aimé, si jeune, si tôt. Ca vous donne de mauvaises habitudes. On croit que c'est arrivé. On croit que ça existe ailleurs, que ça peut se retrouver. On compte là-dessus. On regarde, on espère, on attend. Avec l'amour maternel, la vie vous fait à l'aube une promesse qu'elle ne tient jamais. On est obligé ensuite de manger froid jusqu'à la fin de ses jours. Après cela, chaque fois qu’une femme vous prend dans ses bras et vous serre sur son cœur, ce ne sont plus que des condoléances. On revient toujours gueuler sur la tombe de sa mère comme un chien abandonné. Jamais plus, jamais plus, jamais plus. Des bras adorables se referment autour de votre cou et des lèvres très douces vous parlent d'amour, mais vous êtes au courant. Vous êtes passé à la source très tôt et vous avez tout bu. Lorsque la soif vous reprend, vous avez beau vous jeter de tous côtés, il n'y a plus de puits, il n'y a que des mirages. Vous avez fait, dès la première lueur de l'aube, une étude très serrée de l'amour et vous avez sur vous de la documentation. Partout où vous allez, vous portez en vous le poison des comparaisons et vous passez votre temps à attendre ce que vous avez déjà reçu."
"Bence cok cirkin biriyle yasadiginizda, sonunda onu cok cirkin oldugu icin de seversiniz. / Moi je pense que lorsqu'on vit avec quelqu'un de très moche, on finit par l'aimer aus. / In my opinion, when you live with somebody that's very ugly, you end up loving this person for that very reason.” Onca Yoksulluk Varken
https://images-na.ssl-images-amazon....1jpls8s5XL.jpg
"Insanoglu dus kurmaya basladigindan bu yana, o kadar cok imdat cagrisi yapildi, denize o kadar cok sise atildi ki, denizi hala gorebilmek, denizin yerinde bir sise yigini gormemek insani sasirtiyor. / Depuis que l'homme rêve, il y a déjà eu tant d'appels au secours, tant de bouteilles jetées à la mer, qu'il est étonnant de voir encore la mer, on ne devrait plus voir que les bouteilles. / Since when one has started dreaming, there were so many cries for help and so many bottles thrown into the sea, that it is amazing we still can see the sea when we should see only bottles.” Biletiniz Buraya Kadar
https://www.turbopix.fr/i/A7yckT2RHf.jpg
-
Ingiliz sair ve yazar Philip (Arthur) Larkin'in olum yildonumu (2 Aralik 1985)
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...-is-so-sad.jpg
Huzunludur baba evi. Kalir birakildigi gibi
Kendini son terk edenin zevkine uygun,
Yeniden kazanmaz istercesine o gideni.
Oysa, sevindirecek kimsesi yokken, solgun,
Bir turlu unutamaz yitirdiklerini.
Ve yeniden baslayamaz donup geriye,
Iste, her sey boyle olmali, deyip coskuyla
Bunu denedigi gunlere. Coktan ugramis yenilgiye.
Nasildi bir zamanlar! Bakin: resimlere, su vazoya.
Catal bicak. Notalar piyanonun ustunde
-
Police Squad isimli tv dizisinden uyarlanan, David Zucker’in yonettigi, Leslie Nielsen, Priscilla Presley ve O.J. Simpson’in rol aldigi komedi Ciplak Silah (The Naked Gun: From the Files of Police Squad - Una pallottola spuntata) 2 Aralik 1988’de vizyona girdi.
https://media.giphy.com/media/8iBMxhcHo2s8g/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/zblC90CCdokEM/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/FQWAMyHFLu1P2/source.gif
https://media.giphy.com/media/gwqez8gEsuTCw/giphy.gif
-
Amerikan klasik muziginin oncu bestecisi Aaron Copland'in olum yildonumu (2 Aralik 1990)
http://crescendo.interlochen.org/sit...d_header_0.jpg
-
Kanadali roman yazari (William) Robertson Davies’in olum yildonumu (2 Aralik 1995)
http://izquotes.com/quotes-pictures/...vies-47473.jpg
“Icsel vizyonun sahtesini yapmak kadar kolay bir sey yoktur.”
https://whyevolutionistrue.files.wor...es-7-29-29.jpg
“Yazarlar kedileri sever cunku kediler sessiz, sevilesi ve bilgedir. Ve kediler de yazarlari sever; ayni sebeplerden.”
-
Hirvat asilli Avusturyali filozof ve toplum elestirmeni Ivan Illich'in olum yildonumu (2 Aralik 2002)
"Yaban insan icin doga ne kadar gizemliyse, cagdas tuketici icin insan yapimi cevre de bir o kadar gizemli ve anlasilmaz bir hale gelmistir. Ayni zamanda, egitim materyalleri okul tarafindan denetim altina alinmistir. Basit egitim amaclari, profesyonel egitimciler icin uzmanlik konusu haline gelmistir.
Ogretmen kendi profesyonel uygulama alani olarak tanimladigi ders kitabini kiskanmaktadir. Ogrenci, laboratuvar calismasini okul calismasiyla ozdeslestirdiginden, laboratuvardan nefret eder hale gelebilmektedir. Yonetici, kutuphaneyi ogrenme mekani olarak kullanmak yerine, oyun mekani olarak kullanan ogrencilere karsi, maliyeti son derece yuksek kamu arac gereclerini savunmak amaciyla kutuphane gardiyanligi tavrini mantikli bir sekilde aciklamaktadir. Bu ortamda ogrenci; haritayi, laboratuvari, ansiklopediyi, ya da mikroskobu ancak mufredatin kendisine on gordugu siklikta yani cok nadir kullanabilmekte ya da asla kullanmamaktadir. Onemli klasik yapitlar bile, bireyin yasaminda onemli bir iz birakmak yerine, sadece mufredatta bulunsun diye programa alinmaktadir." Okulsuz Toplum
https://images-na.ssl-images-amazon....179wur76lL.jpg
"Die von Menschen geschaffene Umwelt ist so unbegreiflich geworden, wie es die Naturfür die Primitiven ist. Gleichzeitig ist das Bildungsmaterial von der Schule monopolisiert worden. Einfache Bildungsgegenstände werden von der Wissensindustrie aufwendig verpackt.
Der Lehrer hütet eifersüchtig sein Lehrbuch, das er als berufliches Werkzeug versteht.Der Schüler lernt vielleicht das Laboratorium hassen, weil er dabei an Schularbeitendenkt. Der Bibliothekar rechtfertigt seine Haltung als Beschützer der Bibliothek damit,daß er eine kostspielige öffentliche Einrichtung gegen diejenigen verteidigen müsse, dielieber damit spielen als daraus lernen möchten. In einer solchen Atmosphäre benutzt derSchüler allzu oft Landkarten, Laboratorium, Nachschlagewerke oder das Mikroskop nurin den seltenen Augenblicken, wenn das im Lehrplan vorgesehen ist. Selbst die Klassiker werden zu einem Teil des letzten Schuljahres, anstatt eine neue Wende im Leben eines Menschen zu markieren."
-
Ingiliz rock grubu The Rolling Stones, 23. Ingiltere - 25. Amerika albumu olan Blue & Lonesome'i 2 Aralik 2016'da Polydor etiketiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DtZrrs2XQAERmrU.jpg
-
"Aralik ayiydi, bu kadar cok usumemistim hic, yilanbaligi corbasi mideme oturmustu, olmekten korkuyordum, kusmak icin durdum. / Era il mese di dicembre, non ho mai avuto così freddo, la zuppa di anguille non andava giù, avevo paura di morire, mi sono fermato per vomitare. / It was December, I had never felt so cold, the eel soup lay heavy on my stomach, I was afraid I'd die, I turned aside to vomit." Samuel Beckett
https://productimages.hepsiburada.ne...0337472562.jpg
-
Metro-Goldwyn-Mayer ve Universal Pictures, James Bond’a bir kez daha Daniel Craig’in hayat verdigi (James Bond 25) No Time To Die’in ilk fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/XcdfEJ11eyg?t=1
-
HBO, herseye sahip bir adamin hikayesini anlatan komedi Curb Your Enthusiasm dizisinin 10.sezonundan fragman yayinladi.
https://youtu.be/m0jFdQovHyw?t=2
-
Martin Scorsese: “The Irishman’i lutfen telefondan izlemeyin, belki buyuk bir tabletten izleyebilirsiniz”
https://theplaylist.net/wp-content/u...2-1200x520.jpg
“Eger benim bir filmimi izleyecek olursaniz, -aslinda bu cogu film icin gecerli- tavsiyem sudur ki lutfen telefondan izlemeyin, belki buyuk bir tabletten izleyebilirsiniz. Bunu ben yaptim diye soylemiyorum. Filmin ilginc bir hikaye yapisi var ve her seferinde beni icerisine cekiyor. Ilginc bir sekilde bence bu filmi nasil izleyeceginiz konusundaki her seyi butun detaylariyla masaya yatirdim. Ideal olan The Irishman’i basindan sonuna kadar buyuk bir perdede sinemada izlemek olurdu. Biliyorum suresi cok uzun -kalkacaksiniz, tuvalete gideceksiniz, baska seylerle ugrasacaksiniz. Bunu anliyorum. Evdeyken filmi izlemek icin bir gecenizi ya da aksam ustunuzu ayirirsaniz ve telefona cevap vermeyeceginizi veya cok fazla kalkmayacagizi bilirseniz bu da is gorebilir.”
https://theplaylist.net/martin-scors...medium=twitter
-
BBC America, Doctor Who'nun 12.sezonundan fragman yayinladi.
https://youtu.be/3aPfN_0WvK4?t=1
-
"Her sabah, ekmegimi kazanmak icin yalanlarin satildigi pazara giderim ve umut dolu olarak, diger saticilarla ayni hizaya girerim. / Chaque matin, pour gagner mon pain, je vais au marché où l'on vend des mensonges. Et plein d'espoir, je me range à côté des vendeurs. / Each morning, to earn my bread, I go to the market where lies are sold and, hopefully, I get in line with the other sellers."
https://cdn.zabludowiczcollection.co...20150223122757
https://i.pinimg.com/originals/df/ec...6f3c03d507.jpg
http://www.filmsinfilms.com/wp-conte...e-Mepris-2.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=8yoKcFhBhIg
Nefret (Le Mépris, 1963) Jean-Luc Godard
-
https://66.media.tumblr.com/7f93e52c...jkfo1_500.gifv
http://catchquotes.com/wp-content/up...nca-quotes.gif
—Dun gece neredeydin?
—Cok uzun zaman gecti, hatirlamiyorum.
—Peki bu aksam seni gorebilecek miyim?
—O kadar uzun sureli planlar yapmiyorum.
Kazablanka (Casablanca, 1942) Michael Curtiz
-
"Dua ediyorum cunku kendime engel olamiyorum. Dua ediyorum cunku caresizim. Dua ediyorum cunku icimden devamli dua etme ihtiyaci geliyor, uyurken, uyanikken. / I pray because I can't help myself. I pray because I'm helpless, because the need flows out of me all the time, waking and sleeping."
https://pbs.twimg.com/media/EFKuzHdW...g&name=900x900
https://pbs.twimg.com/media/EFKuzHoX...g&name=900x900
https://pbs.twimg.com/media/EFKuzHkW...jpg&name=large
Golge Topraklarda (Shadowlands, 1993) Yon: Richard Attenborough
-
Fatih Sultan Mehmed'in oglu, Yavuz Sultan Selim'in babasi, Osmanli Imparatorlugu'nun 8. Padisahi (Sultan Bayezid-i Veli) II. Beyazit'in dogum yildonumu (3 Aralik 1447)
"Siz bu hukumdar Ferdinand'a nasil akilli diyorsunuz ki, kendi ulkesini fakirlestiriyor ve benimkini zenginlestiriyor."
http://ahmetsimsirgil.com/wp-content...Veli_.Han_.jpg
"You venture to call Ferdinand a wise ruler, he who has impoverished his own country and enriched mine."
-
Amerikali portre ressami Gilbert (Charles) Stuart’in dogum yildonumu (3 Aralik 1755)
Miss Dick and her Cousin Miss Forster (1792 - 1797)
http://www.canvasreplicas.com/images...t%20Stuart.jpg
Christian Stelle Banister and Son, 1774
https://upload.wikimedia.org/wikiped...john-12019.jpg
-
Fransiz deniz manzarasi ressami Claude-Joseph Vernet’nin olum yildonumu ( 3 Aralik 1789)
Naufragio (A Shipwreck in Stormy Seas, 1750)
http://www.settemuse.it/pittori_oper..._shipwreck.jpg
The Shipwreck, 1772
https://upload.wikimedia.org/wikiped...eck_-_1772.jpg
-
Ingiliz deniz ressami Clarkson Frederick Stanfield'in dogum yildonumu (3 Aralik 1793)
Mount St Michael, Cornwall, 1830
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
The Battle of Trafalgar, 1836
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Stanfield.jpg
-
Ingiliz mimar ve Ingiltere'deki altigen posta kutularinin mucidi John (Wornham) Penfold'un dogum yildonumu (3 Aralik 1828)
https://pbs.twimg.com/media/Dte8tb1WkAAHTNi.jpg
-
Italyan ressam Daniele Ranzoni'nin dogum yildonumu (3 Aralik 1843)
Veduta del lago maggiore dalla villa di ada troubetzkoy, 1872 - 1873
https://upload.wikimedia.org/wikiped...2C_1872-73.jpg
Giovinetta inglese, 1886
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ta_inglese.jpg
-
Polonya asilli Ingiliz yazar (Józef Teodor Konrad Korzeniowski) Joseph Conrad’in dogum yildonumu (3 Aralik 1857)
“Zihnimi, dusuncelerimi bos yere isgal ediyorlardi. Bana gore bu insanlar, hayat bilgilerini sinir bozucu yalan ve hileler uzerine kurulu isgalcilerdi; cunku benim bildigim seyleri onlarin bilmelerinin mumkun olmadigindan son derece emindim. Kendilerini kusursuzca emniyette hissederek gundelik yasamlarini surduren siradan insanlarin davranislarindan farksiz olan davranis ve duruslari bana gore, idrak edemedigi bir tehlikenin karsisinda olcusuzce ve abes bir bicimde gosteris yapan bir delinin davranislari kadar iticiydi. Onlari aydinlatmak gibi belli bir hirsim yoktu, fakat kendilerine verdikleri o aptalca onemi yansitan yuzlerine bakip kendimi gulmemek icin tuttugum zamanlar oluyordu. O donemde pek de iyi olmadigimi soyleyebilirim. Son derece saygideger insanlara aci aci siritarak, sokaklarda yalpalayarak dolasiyordum; halletmem gereken cesitli meseleler vardi. Davranisimin affedilmez oldugunu kabul ediyorum fakat o gunlerde atesim nadiren normal seviyelerde seyrediyordu. Sevgili yengemin ‘gucumu toparlama’ cabalari tumuyle bosuna gorunuyordu. Toparlanmasi gereken fiziksel gucum degildi. Hayal gucumun yatistirilmaya ihtiyaci vardi.” Karanligin Yuregi
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“No, they did not bury me, though there is a period of time which I remember mistily, with a shuddering wonder, like a passage through some inconceivable world that had no hope in it and no desire. I found myself back in the sepulchral city resenting the sight of people hurrying through the streets to filch a little money from each other, to devour their infamous cookery, to gulp their unwholesome beer, to dream their insignificant and silly dreams. They trespassed upon my thoughts. They were intruders whose knowledge of life was to me an irritating pretence, because I felt so sure they could not possibly known the things I knew. Their bearing, which was simply the bearing of commonplace individuals going about their business in the assurance of perfect safety, was offensive to me like the outrageous flaunting of folly in the face of a danger it is unable to comprehend. I had no particular desire to enlighten them, but I had some difficulty in restraining myself from laughing in their faces so full of stupid importance. I dareway I was not very well at that time. I tottered about the streets—there were various affairs to settle—grinning bitterly at perfectly respectable persons. I admit my behaviour was inexcusable, but then my temperature was seldom normal in these days. My dear aunt’s endeavours to `nurse up my strength´ seemed altogether beside the mark. It was not my strength that wanted nursing, it was my imagination that wanted soothing.”
http://www.azquotes.com/picture-quot...d-73-98-68.jpg
“Kimse bana Arsimet'in kaldiracindan bahsetmesin. Arsimet, matematiksel imgeleme sahip dalgin bir adamdi. Matematige olan saygim sonsuz ama bu noktada formullere ihtiyacim yok. Bana dogru vurguyu ve dogru sozcugu verin, sizin icin dunyayi yerinden oynatayim.”
-
Iskoc asilli Avustralyali ressam Duncan Max Meldrum'un dogum yildonumu (3 Aralik 1875)
The lane, Pacé, 1908
https://media.artgallery.nsw.gov.au/...615%23%23S.jpg
Pont Neuf, 1929
https://content.ngv.vic.gov.au/retri...&vernonID=5932
-
Hintli ressam (Nondo-lal Boshū) Nandalal Bose'nin dogum yildonumu (3 Aralik 1882)
Yama and Savitri,1913
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Bose_1913.jpg
Agni, the Fire God, 1913
https://upload.wikimedia.org/wikiped...e_Fire_God.jpg
-
Rus sair Afanasy Afanasyevic Fet'in olum yildonumu (3 Aralik 1892)
Ictenlikle geldim senin yanina
Gunun dogusunu haber vermeye
Sevinerek gunes isiklarina
Yapraklarin yuzu guldu, demeye
Demek istedim ki orman yeniden
Canlandi dal dal ve yaprak yaprak,
Her kus sakimakta, kendi dilinden
Bahar ozlemini ballandirarak.
Demek istedim ki bir arzu beni
Alev alev yakmaktadir bugun de.
Ruhumun dunyada tek istedigi
Hizmette bulunmak senin emrinde.
Demek istedim ki, doga sesini
Sevincle, cockuyla dillendirmekte.
Bilmesem de sarki soylemesini
Bende de bir sarki filizlenmekte.
https://pictures.abebooks.com/isbn/9780946162017-us.jpg
I have come to you, delighted,
To tell you that sun has risen,
That its light has warmly started
To fulfil on leaves its dancing;
To tell you that wood’s awaken
In its every branch and leafage,
And with every bird is shaken,
Thirsty of the springy image;
To tell you that I’ve come now,
As before, with former passion,
That my soul again is bound
To serve you and your elation;
That the charming breath of gladness
Came to me from all-all places,
I don't know what I'll sing, else,
But my song’s coming to readiness
-
Define Adasi romaninin Iskocyali yazari Robert Louis Stevenson'in olum yildonumu (3 Aralik 1894)
"Cok uzaklardan aramaya geldigimiz ve o zamana kadar Hispaniola'daki on yedi insanin hayatina mal olan Flint'in definesiydi bu. Bunu bir araya getirmenin ne kadar cana, ne kadar kan ve huzne, batirilmis kac guzel gemiye, gozleri bagli kalas ustunde yuruyen kac cesur adama, kac top atisina, ne kadar ayiba, yalana ve acimasizliga mal oldugunu ise belki yasayan hic kimse anlatamayacak."
https://images.macmillan.com/folio-a...0812505085.jpg
"That was Flint's treasure that we had come so far to seek and that had cost already the lives of seventeen men from the Hispaniola. How many it had cost in the amassing, what blood and sorrow, what good ships scuttled on the deep, what brave men walking the plank blindfold, what shot of cannon, what shame and lies and cruelty, perhaps no man alive could tell."
-
Psikanalizin kurucusu Avusturyali norolog Sigmund Freud'un psikanalist kizi Anna Freud'un dogum yildonumu (3 Aralik 1895)
"Saplantili kullanim durtusel istemin stereotipik geri donuslerinde hep ayni bicimde yinelenir. Belli nevrozlarla belli savunma mekanizmalari arasinda iliskiler oldugunu biliyoruz. Ornegin: histeriyle bastirma, takintili nevrozla yalitma ve yapip bozma mekanizmalari arasinda oldugu gibi." Ben ve Savunma Mekanizmalari
https://www.fischerverlage.de/media/...96-42001-8.jpg
"Abwehrmethode gegenüber einem bestimmten Triebanspruch, der bei der stereotypen Wiederkehr des Triebanspruchs in immer derselben Weise wiederholt wird. Wir wissen, daß bestimmte Neurosen feste Beziehungen zu bestimmten Abwehrtechniken haben, wie etwa die Hysterie zur Verdrängung, die Zwangsneurose zur Isolierung und zum Ungeschehenmachen."
"Kucuk bir el cantasi ya da kucuk bir gunes ya da yagmur semsiyesi kucuk kizin 'bir hanimefendi oldugu' kurgusunu destekler. Bastonlar, uniformalar ve oyuncak silahlar, erkek cocugun erkekligi oynamasina yarar." Ben ve Savunma Mekanizmalari
https://images.booklooker.de/s/013wr...echanismen.jpg
"Ein Handtäschchen oder ein kleiner Sonnen- oder Regenschirm sollen das kleine Mädchen in der Fiktion unterstützen, daß es 'eine Dame ist'. Ein Spazierstock, Uniform und Ausrüstungsgegenstände aller Art dienen beim Knaben der Darstellung der Männlichkeit."