Printable View
İlginç ülke evet. Her gün binlerce gündem olacak olay yaşanıyor. O kadar alışmışız ki her şey normalmiş gibi yaşıyoruz. Sözde darbenin ertesi günü normal hayatın sakinliği çarpmadı mı gözünüze.Alıntı:
Originally Posted by HAKEM
İsviçre'de parlemento tartışılacak gündem olmadığı için açılmadı. Bizde milyon gündem var 1 Ekim'de açılacak Meclis. Gerçi açılsa ne olacak fonksiyonu olmayan yer. Tek adam ne derse artık o.
Uğur Gürses yazdı: Halkbank`ın hata algoritması çalışmadı mı?
Türkiye`de piyasa açıkken hatalı kur geçmesi zor. Anında yeni kur ya da fiyat geçer. Hatalı kur, yanlış kotasyon çoğunlukla Türkiye’de piyasa kapalı iken, bu piyasaya uzak mali piyasa ``dealer``ı, ``trader``ı tarafından girilir. Bu hata hemen de fark edilmeyebilir.
Türkiye ise bankaların en zorlandığı zamanlar iç piyasanın kapalı olduğu zamanlardır. Hem piyasa fiyatlarına uzak kurların potansiyel olarak geçme olasılığına karşı, hem de sığ piyasa koşullarında yüksek dalgalanma olduğu için Türkiye’de bankalar geniş bir alış-satış kuru ilan ederler. Başka da çare yoktur. Bazen bunu bilmeyenler ``banka bize dövizi çok yüksekten satmak `` ya da ``,düşükten almak istiyor`` diye yakınırlar.
İç piyasaların kapalı olduğunda; geceleri, hafta sonları, resmi tatillerde piyasalar kapalı olsa da uluslararası piyasalarda TL için kur ilanı yabancı kuruluşlarca durdurulmaz.
Bu tür piyasa dışı fiyat, kur ya da faiz kotasyonu yerel piyasanın kapalı olduğu anlarda gelebilir. Bunun için de algoritmalar yazılır. Bunu birçok banka yapıyor.
Buradan ``bizim bankalarımıza operasyon çekiliyor`` saçmalığına gidilmez. umuabi `nin notu ; AK ÇOMARLARIN gazeteleri ve bazen hissenet gibi forumlara dalanları gider.
Halkbank`ın başına gelen de eğer ``hacklenme`` değilse olasılıkla böyle bir durum. Algoritma karışmış, çalışmamış ya da önceden öngörülmemiş bir fiyat geçtiğinde ne yapacağını bilememiş olabilir.
Ucuz döviz alanlara ne olur?
Banka bu işlemleri iptal eder; ısrar eden olursa olasılıkla ``sebepsiz zenginleşme`` davası ile karşılaşır.
Bir banka şubesinde yerde para bulsanız sonra biri çıkıp düşürdüğünü söyleyrek sizden talep etse ısrar mı edersiniz? Ötesi hırsızlığa girer.
Halkbank olayının en kötü tarafı şu; açıklamada ``dış kaynaklı 3. parti yazılımdaki sistemsel ve operasyonel hata...`` sözleri ile yapılması. Topu ``dış kaynağa`` atınca hata ortadan kalkıyor mu?
Hatadan çok öte hataya nasıl yaklaşıldığı, hatanın nasıl açıklandığı çok daha önemli.
Hatanın telafisi olur. Tüm işlemler geri alınır; hatayı yapan hesap verir.
Ama hatayı ``dış güçlerle`` açıklama sersemliği hepimize kalır.
https://t24.com.tr/haber/ugur-gurses...madi-mi,690680
FETÖ ile mücadele konusunda çok zaafiyet var. Adamlar devleti kevgire çevirmiş durumda.
Ayrıca sanırım bazı üst düzey bürokratların FETÖ cü yakınlarına da kimse dokunamadı.
Misal eski Meclis başkanı İsmail Kahraman ın borsacı yeğeni vardı. Twitter da Harun Kahraman. bir sürü propaganda yaptı zamanında Twitter da. Zaman gazetesinde ve Samanyolu TV de yıllarca çalışmış Bu arkadaş sorgulandı mı? Zannetmiyorum.
Garibanın çocuğu aynısını yapsa şimdiye 100 kere sorgulanmıştı.
Yani FETÖ ile mücadele konusunda ayrımcılık yapılmamalı. Yoksa bu adamlar her türlü hareketi çekerler. Andaval gibi bakar devlet.
İsmail Kahraman ın damadı da zaten firari durumda.
https://eksisozluk.com/harun-kahraman--4611182
https://odatv.com/firari-damattan-so...0171200_m.html
http://www.gazete2023.com/m/gundem/m...ye-h76173.html
Alıntı:
Originally Posted by Arc en ciel
döviz kısmı TL karşılığı ile 800 milyar TL (idi) kur artınca geçen hafta 1 trilyon 35 milyar TL'ye yükseldi. Böylelikle ilk defa para arzının döviz kısmı çok kabaca TL kısmını geçmiş oldu.Alıntı:
Originally Posted by WYATT EARP
Bankalardaki döviz evet muhasebesel olarak orada, gerçekte firmalar bu dövizi kredi olarak kullandı ve ithalat yaptı. Yani o dövizler muhasebesel olarak bankalarda gözükse de gerçekte şu anda Hans'ın Johnny'nin elinde. Bankaların elinde olan ise döviz kredisi alan firmaların bilançolarındaki bir teminat satırı ve teminat olarak gösterdikleri büyük çoğunluğu TL'ye endeksli *gayrimenkuller*
Kısaca kağıt üzerinde Dolar vardır ama (zaten normal olanda budur ) nakit istesen o kadar nakiti ha dediğinde bulmak zordur, hatta swap, forward gibi alanlarda kısıtlamada ısrar edersen nakiti bırakın iş başka bir aşamaya dahi geçebilir.Alıntı:
Originally Posted by rxpu
Ama bu her zaman böyledir, bankalar böyle işler. Yatırılan dövizi anında kredi olarak verir. Ama verdiği kredi için mudiden aldığı döviz mevduatı muhasebesel olarak bankada gözükür. Bu tüm bankacılık tarihi boyunca ve tüm dünyada da aynıdır. Döviz likiditesi genelde toplam dövizin %1-2'si kadar oluyor. Hatta bazen eksiye dahi düşüyor. O zaman dövizi bankadan çekebilmek için başka birinin yatırması bekleniyor.Alıntı:
Originally Posted by umutabi
Merkez bankasının döviz depo ihalelerinin asıl nedeni de zaten bu eksiye düşen döviz likiditesini bir nebze de olsun desteklemek ve hafif artıya geçirebilmek.
Korkutucu....
Zaten parantez içinde bende bunu belirttim bu konuda aksini söylemek zır cahilliktir.Alıntı:
Originally Posted by rxpu