Netflix, basrolunde Penn Badgley’in yer aldigi YOU’nun, 26 Aralik’ta ekranlara gelecek 2. sezonundan yeni fragman yayinladi.
https://youtu.be/urnOhIiiuYI
Printable View
Netflix, basrolunde Penn Badgley’in yer aldigi YOU’nun, 26 Aralik’ta ekranlara gelecek 2. sezonundan yeni fragman yayinladi.
https://youtu.be/urnOhIiiuYI
HBO, 2020’de izleyici ile bulusacak dizi ve filmlerinden goruntuler iceren bir tanitim videosu yayinladi.
https://youtu.be/rtXH_sP6RGM
Fars kokenli Islam ve tasavvuf sairi, Mevlana Celaleddin Rumi’nin olum yildonumu (17 Aralik 1273)
https://pbs.twimg.com/media/C-b8IXfXUAAJhZ-.jpg
Onlar, bu Aski hissetmeyen
onlari kendine ceken bir nehir gibi;
onlar, safak sokumunu icmeyen
bir bardak kaynak suyu gibi;
onlar, gunbatimini yemeyen,
aksam yemegi gibi;
degismek istemeyen onlar,
birakin uyusunlar.
https://poetyca.files.wordpress.com/...pg?w=700&h=525
"Sesini degil, sozunu yukselt; cicekleri buyuten yagmurdur, gok gurlemesi degil."
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...st-house-2.jpg
Insan kismi bir misafirhane,
Her sabah yeni birisi gelir.
Bir sevinc, bir bunalim, bir zalimlik,
Aniden farkina varmak birseyin,
Hepsi beklenmedik misafir.
Hepsini karsilayip eyle!
Evini vahsetle supurup,
Butun mobilyalarini bosaltan
Bir kederler kalabaligi bile gelse.
Her geleni alninin akiyla misafir et.
Olur ki yeni bir zevk getirmek icin
Bosalttilar evini.
Karanlik dusunce, utanc ve garez,
Hepsini gulerek karsila kapida
Ve buyur et iceri.
Minnettar ol her gelene
Kim gelirse gelsin.
Cunku bunlarin her birisi
Ote taraftan bir kilavuz
Olarak gonderildi.
"Kucuk bir adada tek bir okuz yasiyordu. Okuz her gun adadaki butun otlari yiyor, geriye hic bir sey birakmiyordu. Hic ot kalmadigini gorunce de ertesi gunu hicbir yiyecek bulamayip zayiflayacagim diye buyuk bir uzuntu ve endiseye kapiliyordu.Sabaha kadar bu uzuntu ve endiseden istirap cekiyor, gozune uyku girmiyordu.Sabah olunca, Allahin istegiyle butun otlar yeniden yeseriyordu. Okuz yine butun adada otluyor karnini tika basa doyuruyordu. Ama aksam olunca yeniden yarinki yiyecek korkusuna kapiliyor, keder ve sikinti cekiyordu.Yillar yili inek bu hal uzre devam etti. Bir gun dahi ac kalmadigini hicbir zaman dusunmedi. Tefekkur edip nicin bu gam ve endisem! Bugune kadar hep karnim doymadi mi, hic demedi.Insan daima gelecek endisesine kapilmamali, bunun yerine biraz gecmise bakmalidir. O zaman Allahin her zaman kendisine lutf ettigini gorur."
https://images-na.ssl-images-amazon....1ttcG5oexL.jpg
"Sur une île verdoyante, une vache vivait dans la solitude. Elle y paissait jusqu’à la tombée de la nuit et engraissait ainsi chaque jour. La nuit, ne voyant plus l’herbe, elle s’inquiétait de ce qu’elle allait manger le lendemain et cette inquiétude la rendait aussi maigre qu’une plume. A l’aube, la prairie reverdissait et elle se remettait à paître avec son appétit bovin jusqu’au coucher du soleil. Elle était de nouveau grasse et pleine de force. Mais, la nuit suivante, elle recommençait à se lamenter et à maigrir. Le temps avait beau s’écouler, jamais il ne lui venait à l’esprit que, la prairie ne diminuant pas, il n’y avait guère lieu de s’inquiéter de la sorte. Ton ego est cette vache et l’île, c’est l'univers. La crainte du lendemain rend la vache maigre. Ne t’occupe pas du futur. Mieux vaut regarder le présent. Tu manges depuis des années et les dons de Dieu n’ont jamais pour autant diminué."
Fransiz matematikci, fizikci, yazar ve XIV. Louis'nin kizi (Gabrielle Émilie Le Tonnelier de Breteuil, marquise du Châtelet) Émilie du Châtelet'nin dogum yildonumu (17 Aralik 1706)
“Beni kendi meziyetlerimle ya da meziyetlerimin olmamasi ile degerlendirin, fakat, beni su buyuk generalin, bu buyuk bilginin, Fransa’da bir parlayan bir yildiz veya meshur bir yazara eklenti olarak gormeyin. Ben kendi dogrumla tum soyledikleri ve yaptiklari ile sadece kendisine sorumlu olan butun bir kisiyim. Henuz karsilasmamis olmama ragmen benden bilgisi daha fazla olan metafizikci veya filozoflar olabilir. Ancak, onlar da beseri zafiyetleri olan insanlardir. Dolayisiyla, tum faziletlerimin toplamini aldigimda, itiraf etmeliyim ki, kimseden asagi kalmamaktayim.”
https://fr.cdn.v5.futura-sciences.co...duchatelet.jpg
"Jugez moi sur mes propres mérites, ou sur mes manques, mais ne considérez pas comme un simple appendice de ce grand général ou de ce savant renommé cette étoile qui brille à la cour de France ou cet auteur célèbre Je suis, par moi-même une personne complète, seule responsable de tout ce que je suis, tout ce que je dis, tout ce que je fais. Il se peut qu'il existe des métaphysiciens et des philosophes plus savants que moi, bien que je ne les ai jamais rencontrés. En sorte, que lorsque j'effectue le total de mes qualités, je confesse n'être inférieure à personne."
En unlu ve en etkili Alman besteci Ludwig van Beethoven’in dogum yildonumu (17 Aralik 1770)
https://mir-s3-cdn-cf.behance.net/pr...24a40d4a24.jpg
http://impact89fm.org/wp-content/upl...en-400x300.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=_4IRMYuE1hI
Amerikali sair ve kolelik karsiti John Greenleaf Whittier’in dogum yildonumu (17 Aralik 1807)
https://www.poemhunter.com/i/poem_im...the-desert.jpg
Nereye gidiyoruz? Nereye gidiyoruz,
Nereye gidiyoruz biz, Rubee?
Insanlarin hakimi, topraklarin hakimi
Bak arasindan bu parlayan kumlarin,
Icinde bu ogle cehenneminin,
Solgun isiklari arasindan mehtabin,
Ghiblee ruzgari kuvvetle esmekte,
Dunya garip ve cabuk buyumekte!
Konus ve soyle bize nereye gittigimizi,
Nereye gidiyoruz biz, Rubee?
Bornou ciftligi iyi ve verimliydi,
Kuyular su dolu, tarlalar yiyecek,
Dourra tarlalari, fasulye cicekleri,
Serin ve yesildi palmiyeleri:
Bornou ciftligini artik goremiyoruz.
Aciz burada, burada sususuz,
Kizgin darbeleri altinda Arab’m, inliyoruz:
Nereye gidiyoruz biz, Rubee?
Bornou ciftliginden ayrildigimiz zaman,
Kum ve yapraklar kadar,
Cok idik, aziz simdiyse;
Olum ikiymis, hayat birse:
Beyazlasmis kemikler dar yollarimizi gusteriyor simdi
Sen herseyi goruyor, herseyi biliyorsun!
Isit bizi, soyle bize, nereye gidiyoruz,
Nereye gidiyoruz, Rubee?
Gozlerimizden simdi aylarca uzakta
Bornou ciftligi arkamizda uzanmakta;
Garipce etrafimizda gunbegun
Kapanmakta gri cemberi colun;
Kum dalgalari savrulmakta hircin,
Sicak esmekte ruzgarlar uzerinden kumlarin,
Herseyin hakimi! Nereye gidiyoruz?
Nereye gidiyoruz, Rubee?
Biz gucsuzuz, ama sen kuvvetli;
Biz faniyiz, ama sen ebedi;
Bizler koruz: ama sen gorusun;
Bizler budala; ama sense degilsin!
Bu garip dunyanin icinde etrafimizda buyuyen,
Isit bizi, soyle bize nereye gidiyoruz,
Nereye gidiyoruz, Rubee?
Fransiz edebiyatinin kardes romancilari Edmond ve Jules de Goncourt kardeslerden Jules de Goncourt’un dogum yildonumu (17 Aralik 1830)
https://qqcitations.com/images-citat...urt-166640.jpg
“Kadinin icinde iki kadin vardir. Salt kadin ve adetli kadin. Ilki yumusak, iyi, dogasi geregi ozverili bir hayvandir; ikincisi ise cilgin, kotu, yasamini paylasanin cektigi acilardan buruk bir zevk alan bir hayvandir. / There are two women in the woman. The first is an animal, gentle, devoted by nature; the second a mad animal, wicked, finding a bitter pleasure in the sufferings of what is associated with it in life.”
Fransiz ressam Paul César Helleu'nun dogum yildonumu (17 Aralik 1859)
Madame Marthe Letellier Sitting on a Sofa, Holding a Fan, circa 1895
https://upload.wikimedia.org/wikiped...te_of_Arts.jpg
Trois femmes dans le parc de Versailles, circa 1908
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Versailles.jpg
Ingiliz roman yazari, sair, elestirmen ve dergi editoru (Ford Madox Hueffer) Ford Madox Ford’un dogum yil donumu (17 Aralik 1873)
"Erkek bir kadinla, onunla konusabilmek icin yatar. Erkek icin bir kadini metres yapmak sadece birinci adimdir; esas onemli olan ikinci adimdir, yani onu arkadas yapmak. Yatmadiginiz bir kadinla arkadas olmaniz pratikte imkansizdir cunku konusulmamis bircok sey cevrenizde dolanip durur." Gecit Toreninin Sonu
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"That one goes to bed with a woman in order to be able to talk to her. Implication: that turning a woman into a mistress is only a first step; the second step, turning her into a friend, is the one that matters; but being friends with a woman you haven't slept with is in practice impossible because there is too much unspoken in the air."
"Hicbir sey -su dunyada hicbir sey- bilmiyorum insan yuregine dair. Yapayalniz oldugumu biliyorum bir tek- korkunc yalniz. Hicbir somine basi bir daha benim dostca iliskime taniklik etmeyecek. Butun sigara odalari bir daha benim icin duman celenkleri arasinda sayisiz hayaletlerden olusmus bir kalabaliktan baska sey olmayacak. Oysa, Tanri askina, butun omrum bu yerlerde gectigine gore somine basindaki, sigara odasindaki omru tanimiyorsam neyi taniyabilirim ben?"
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“I know nothing--nothing in the world--of the hearts of men. I only know that I am alone--horribly alone. No hearthstone will ever again witness, for me, friendly intercourse. No smoking-room will ever be other than peopled with incalculable simulacra amidst smoke wreaths. Yet, in the name of God, what should I know if I don't know the life of the hearth and of the smoking-room, since my whole life has been passed in those places?”
"Duydugum en acikli hikaye bu. Ashburnhamlari Nauheim kentinde son dokuz mevsimdir oldukca yakindan- ya da hem yarim yamalak ve ustunkoru hem de elinize giydiginiz guzel bir eldiven kadar yakin bir ahbapligimiz vardi diyelim- taniyorduk. Esimle ben, Yuzbasi ve Bayan Ashburnham'i insanlari ne kadar taniyabilirseniz o kadar taniyorduk ve gene de baska bir acidan dusununce, kendileriyle alakali hicbir sey bilmiyorduk."
https://publishingperspectives.com/w...addox-ford.png
“This is the saddest story I have ever heard. We had known the Ashburnhams for nine seasons of the town of Nauheim with an extreme intimacy – or, rather, with an acquaintanceship as loose and easy and yet as close as a good glove’s with your hand. My wife and I knew Captain and Mrs. Ashburnham as well as it was possible to know anybody, and yet, in another sense, we knew nothing at all about them.”
Sinifsal temelli politik tiyatro turunun kurucusu ve cagdas anlamda Epik ve Belgesel Tiyatro turlerinin Bertolt Brecht ile birlikte ilk temsilcilerinden Alman tiyatro yonetmeni, yazar ve yapimci Erwin Friedrich Maximilian Piscator’un dogum yildonumu (17 Aralik 1893)
“Takvimim 4 Agustos 1914’te basliyor. O gunden itibaren barometre hizla yukselmeye basladi. 13 milyon olu, 11 milyon sakat, 50 milyon asker cephede, 6 milyar tufek, 50 milyar metrekup zehirli gaz. Bu durumda 'kisisel gelisim' ne anlama gelir? Hic kimse boylesi kosullarda kendisini kisisel olarak gelistiremez. Onu baska seyler gelistirir. O yillarda yirmi yas kusagi savasla yuz yuze gelmis ve kader baska herhangi bir egitmeni gereksiz kilmisti...”
https://media.bloomsbury.com/rep/bj/9780413411501.jpg
"Meine Zeitrechnung beginnt am 4. August 1914. Von da ab stieg das Barometer: 13 Millionen Tote, 11 Millionen Krüppel, 50 Millionen Soldaten, die marschierten, 6 Milliarden Geschosse, 50 Milliarden Kubikmeter Gas. Was ist da‚ persönliche Entwicklung’? Niemand entwickelt sich da ‚persönlich’. Da entwickelt etwas anderes ihn. Vor dem Zwanzigjährigen erhob sich der Krieg. Schicksal. Es machte jeden anderen Lehrmeister überflüssig...“
Orville ve Wilbur Wright kardesler, 17 Aralik 1903’de Kitty Hawk, North Carolina'da Flyer isimli ucaklariyla 12 saniye suren ve 37 metre mesafeli ilk ucuslarini gerceklestirdiler.
https://media.giphy.com/media/10QGikPE4pIRwY/giphy.gif
https://thumbs.gfycat.com/BossyDownrightDore-small.gif
Amerikali roman ve kisa oyku yazari Erskine (Preston) Caldwell'in dogum yildonumu (17 Aralik 1903)
"Iyi din ogutculeri Tanri'dan yana, cennetten yana falan konusmazlar. Hep bir seye karsi durum alirlar; diyelim, cehenneme karsi, seytana karsi. Karsi cikilacak seylerdir bunlar. Tanri'dan yana konusmak olmaz bir din ogutcusu icin. Ille seytana karsi, butun kotu seylere, gunah islere karsi konusacak. Ahali de iste bunlari dinlemekten hoslanir. Kotu seylerden soz edilmesini ister." Tutun Yolu
https://kbimages1-a.akamaihd.net/081...bacco-road.jpg
“Good preachers don’t preach about God and heaven, and things like that. They always preach against something, like hell and the devil. Them is things to be against. It wouldn’t do a preacher no good to preach for God. He’s got to preach against the devil and all wicked and sinful things. That’s what the people like to hear about. They want to hear about the bad things.”
"Bir erkek eve kadin getirdi mi, sekiz oda da olsa, on iki oda da olsa, evi onun yasayamayacagi kadar kucuk bir yer oluverir." Sicak Nehir (Oyku)
https://d1w7fb2mkkr3kw.cloudfront.ne...0820316949.jpg
"Just as soon as a man brings home a woman, his house is too small a space for him to live in, eight rooms or twelve rooms."
Booker Odullu Ingiliz roman, deneme, biyografi yazari ve sair Penelope Fitzgerald'in dogum yildonumu (17 Aralik 1916)
“Kant dis dunyaya, algilanan dunyaya inanirdi. Onu yalnizca duyularimizla ve deneyimlerimizle tanimamiza karsin, dis dunya vardi, ordaydi. Bu, dedi Fichte, yasli bir adamin zayýfligindan baska bir sey degil. Hepimiz dunyanin nasil oldugunu duslemekte ozguruz; onu buyuk olasilikla farkli farkli dusledigimiz icin de, seylerin degismez gercekligine inanmak icin hicbir neden yoktur.” Mavi Cicek
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Kant believed in the external world. Even though it is only known to us through our senses and our own experience, still, it is there. This, Fichte was saying, was nothing but an old man’s weakness. We are all free to imagine what the world is like, and since we probably all imagine it differently, there is no reason at all to believe in the fixed reality of things."
'Evet, orada. Tam orada.'
'Nerede?' diye sordu, onu da sefkate gereksinen, yeni bir nesne olarak gormeye baslayan Frau Rockenthien.
'Iki kizinizi bir cesmenin onunde resmetmek istiyorum; tas basamaklarda otururken –zamanin asindirdigi, yiprattigi taslar. Uzaktan uzaga gorunen bir deniz.'
'Denizden epeyce uzagiz,' dedi Rockenthien kuskuyla 'Uc yuz kilometre kadar. Askeri acidan, bu bizim icin hep bir sorun olacak.'
'Askerlik beni ilgilendirmiyor,' dedi genc ressam. 'Kan dokmek beni ilgilendirmiyor. Peki, deniz bunun disinda size neyi cagristiriyor?'
https://images.gr-assets.com/books/1...207l/11728.jpg
'Yes, there, exactly there.'
'Where?' asked Frau Rockenthien, who saw him by now as one more object for compassion.
'I should like to paint your two daughters near a fountain - sitting on stone steps - broken, time-worn stone. In the distance, a glimpse of the sea.'
'We are some way from the sea,' said Rockenthien doubtfully. 'I would say about a hundred and eighty miles. Strategically, that will always be one of our problems.
'Strategy does not interest me' said the younger painter. 'Bloodshed does not interest me. Apart from that, what does the sea suggest to you?'
Akademi Odullu Alman aktor, ressam ve yazar Armin Mueller-Stahl’in dogum gunu (17 Aralik 1930)
https://c1.staticflickr.com/2/1856/2...2156ee33_b.jpg
http://www.indiewire.com/wp-content/...parmigiani.jpg
https://media.baselineresearch.com/i...72420_full.jpg
Olumunden sonra, 1981 yilinda Pulitzer Odulu'nu kazanan Amerikali roman yazari John Kennedy Toole’un dogum yildonumu (17 Aralik 1937)
"Bu kent cagdas dunyanin ahlaksizlik baskentiyken polisin beni rahatsiz etmekten baska isi yok mu?" Ignatius magazanin onundeki kalabaliga dogru bagirarak konusmustu. "Bu kent kumarbazlari, fahiseleri, teshircileri, alkolikleri, escinselleri, uyusturucu bagimlilari, tapinmacilari, sapiklari, acik sacik film oynaticilari, dolandiricilari, yasli ******lari, kamuya acik yerleri kirletenleri ve sevici kadinlariyla unludur; hepsi de verdikleri rusvetlerle gayet guzel korunurlar. Zamaniniz varsa sizinle suc sorunun uzerinde derinlesmek isterim, ama sakin beni rahatsiz etme hatasina dusmeyin." Aliklar Birligi
https://kbimages1-a.akamaihd.net/ecc...f-dunces-4.jpg
“Is it the part of the police department to harass me when this city is a flagrant vice capital of the civilized world?" Ignatius bellowed over the crowd in front of the store. "This city is famous for its gamblers, prostitutes, exhibitionists, alcoholics, sodomites, drug addicts, fetishists, onanists, pornographers, frauds, jades, litterbugs, and lesbians, all of whom are only too well protected by graft. If you have a moment, I shall endeavor to discuss the crime problems with you, but don't make the mistake of bothering me.”
“Bati dunyasinin duzen, huzur, birlik, Gercek Tanrisi'yla ve ucluyle birlesmek gibi cesitli nimetlerden yararlanmasinin ardindan yakin gelecekteki kotu gunlerin habercisi olan degisim ruzgarlari esmeye basladi. Abelard, Thomas à Beckett ve Everyman'in aydinlattigi yillar kararmisti. Fortuna'nin (Sans Tanricasi) carki insanlara sirt cevirdi, insanlarin koprucuk kemigini kirdi, kafatasini ezdi, bedenini burdu, legen kemigini un ufak etti, ruhunu kederle doldurdu. Bir zamanlar oylesine yuce olan insanlik tepetaklak olmustu. Eskiden ruha adanmis olan sey simdi satisa sunulmustu.”
https://pictures.abebooks.com/isbn/9780394179698-uk.jpg
“After a period in which the western world had enjoyed order, tranquility, unity, and oneness with its True God and Trinity, there appeared winds of change which spelled evil days ahead. An ill wind blows no one good. The luminous years of Abelard, Thomas à Beckett, and Everyman dimmed into dross; Fortuna's wheel had turned on humanity, crushing its collarbone, smashing its skull, twisting its torso, puncturing its pelvis, sorrowing its soul. Having once been so high, humanity fell so low. What had once been dedicated to the soul was now dedicated to the sale.”
Sean Connery, Gert Frobe, Honor Blackman’in rol aldigi 3.James Bond filmi Altinparmak (Goldfinger - Agente 007 - Missione Goldfinger) 17 Aralik 1964’de Londra’da gosterime girdi.
https://images-na.ssl-images-amazon....6,1000_AL_.jpg
https://media1.tenor.com/images/d109...itemid=9291075
The Walking Dead dizisinin Andrea Harrison karakteri Amerikali-Kanadali aktris Laurie Heather Holden'in dogum gunu (17 Aralik 1969)
https://pbs.twimg.com/media/DVtT2bKXUAEyY4C.jpg
https://static.independent.co.uk/s3f...0.jpg?w968h681
Sean Connery, Jill St. John ve Charles Gray’in rol aldigi 7.James Bond filmi Olumsuz Elmaslar (Diamonds Are Forever - Agente 007 - Una cascata di diamanti) 17 Aralik 1971’de Amerika, Danimarka ve Italya’da vizyona girdi.
https://1.bp.blogspot.com/-b0xOupQpq...boh9o2_500.gif
https://78.media.tumblr.com/ca498ff0...ult6o1_500.gif
1 Emmy, 1 Golden Globe Odulu sahibi Amerikali aktris Sarah (Catharine) Paulson’in dogum gunu (17 Aralik 1974)
https://c1.staticflickr.com/2/1875/4...fc807714_b.jpg
http://www4.pictures.zimbio.com/mp/jZNgDUfvmdex.gif
https://media.giphy.com/media/ohZEuS5Sg5KwM/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/10KroGY1whjix2/source.gif
Sirp-Rus asilli Amerikali model, aktris, sarkici ve moda tasarimcisi (Milica Bogdanovna Jovović) Milla Jovovich’in dogum gunu (17 Aralik 1975)
https://c1.staticflickr.com/2/1888/4...42c6aaff_b.jpg
https://78.media.tumblr.com/tumblr_m...BNS1r5ruse.gif
https://media.giphy.com/media/825zKfOtwpw7S/giphy.gif
https://media.giphy.com/media/KpGN0aqO8x692/giphy.gif
The Walking Dead dizisinin Amy Harrison karakteri; Frozen filminde Parker O'Neil karakteri ve Son Durak 5 (Final Destination 5) filminin Molly karakteri, Amerikali aktris Emma Jean Bell'in dogum gunu (17 Aralik 1986)
https://www.pkbaseline.com/wp-conten...6852386419.jpg
http://www.gotceleb.com/wp-content/u...03-662x883.jpg
Belcika dogumlu Fransiz Roman ve deneme yazari (Marguerite de Crayencour) Marguerite Yourcenar'in olum yildonumu (17 Aralik 1987)
"Yeter Alessandro!" dedi Marcella birden, tutkulu bir kederle. "Gecmisi rezil yatak kavgalarina indirgemeyelim.Bizi ayiran siyasetti, o kadar. Daha once ben sizi sevdigimi saniyordum."
"Hayir," dedi Alessandro, "hayir. Bir erkekle bir kadin arasinda siyaset daima kotu bir bahanedir sadece. Siz beni taniyordunuz.Deli degildim, partiye kaydolacaktim elbette. Ayrica ikiyuzluluk bir yana, ben bir halk yaratmaya calisan o eski duvarciyi takdir ediyorum .Basari dalkavuklugu kadar asagilik bir sey olamaz, ama butun basarilar gecici olduguna gore, ben sadece zamanimin ilerisindeyim; bu adam da butun galipler gibi tarihte buyuk bir maglup olarak yerini alacak sonunda.Ben de bu arada pratik sonuclara sonsuz saygi duyuyorum.Bu adamin yukselisi sizi hic etkilemiyor mu?" Dus Parasi
http://images.gr-assets.com/books/13...29l/103203.jpg
"Enough, Alessandro!" Marcella said sharply, with aching sadness."Let's not reduce the past to pitiful bedroom squabbles.Politics drove us apart, that's all. Before that I thought I loved you."
"No, no," Alessandro said. "Politics between a man and a woman is never more than a pretext. You knew me. I wasn't foolish enough not to enroll in the party. Besides, all hypocrisy notwithstanding, I rather admire this former mason who's trying to build up a nation. Nothing is more despicable than the adulation of success, but since success is always fleeting, I'm only anticipating that time in history when this man like all winners, will figure as a great loser. Meanwhile, I don't deny bestowing on practical results my temporary esteem. Aren't you the least bit impressed by this man who made it?"
"Yani basimda oldugunu biliyorum; elbisesini en kucuk ayrintisina kadar tarif edebilirim; karamsar oldugunu, suratinin biraz asik oldugunu, su anda hayatinin en onemli deneyini kacirmis oldugunu dusunen bir buyucunun huznunu tasidigini biliyorum, ama gormuyorum onu; cunku yan yana, basimizi bir an olsun birbirimize cevirmeden yuruyoruz, gozlerimiz ufkun ayni noktasina dikili.”
https://booklife.com/image-factory/h...6.jpg/w204.jpg
“I know that he is very close to me; I could describe his apparel down to the smallest detail; I know that he is melancholy, a little sullen, filled at this moment with the grief of a sorcerer who believes himself to have failed at the experiment of his lifetime, but I do not see him for we are walking side by side without ever turning our heads toward each other, and our eyes are fixed on the same point of the horizon.”
Amerikali karikaturist Matt Groening'in yarattigi, Amerikanin en uzun soluklu sitcom'i The Simpsons, (Simpsons roasting on an open fire) 17 Aralik 1989'da Fox kanalinda yayina basladi.
https://media.giphy.com/media/3o6Mbo...c9Qk/giphy.gif
https://static.tumblr.com/06e56ec707...lename_640.gif
https://www.youtube.com/watch?v=FSTRqG9ggPE
Alman filozof, gazeteci, deneme yazari ve sair Gunther Anders'in olum yildonumu (17 Aralik 1992)
"Diktatorluk donemini, savasi, toplama kamplarini, isgal guclerini, atese verilmis kentleri 'korku devri' olarak niteleme hakkina iliskin tek bir soz dahi etmek yakisik almazdi. Ote yandan savasin finalindeki felaketi izleyen on yilda bu 'korku devri' teriminin tuhaf denebilecek asiri gercekdisi kariyerine tanik olduk. Bugun Viyana’da, Paris’te, Londra’da, New York’ta — 'Age of anxiety'nin revacta oldugu yerlerde - korkuyu, gercek korkuyu aramaya ciksak neredeyse elimiz bos donerdik. Kuskusuz, 'korku' — sozcugunu basilmis halde bulurduk, suruyle hem de, balyalarca - her gun yuzlercesi hurda kagida donusen, yuzlerce yenisi cikan - yayinda. Cunku korku bugun artik bir metaya donusmustur. Korku hakkinda herkes konusuyor. Lakin korkudan konusan cok az kisi var." Insanin Eskimisligi
https://media1.jpc.de/image/w600/fro...3406723162.jpg
"Über die Berechtigung, die Zeit der Diktatur und des Krieges, der Lager, der Besatzungen, der brennenden Städte, das 'Zeitalter der Angst' zu nennen, auch nur ein Wort zu verlieren, wäre unerlaubt. Aber unterdessen, in den zehn Jahren, die der Schlußkatastrophe gefolgt sind, hat der Ausdruck eine merkwürdige Karriere gemacht, eine höchst unreelle. Ginge man heute in Wien, in Paris, in London, in New York — wo immer die Redensart „Age of Anxietj" geläufig ist, auf die Suche nach Angst, nach wirklicher Angst — die Ausbeute würde äußerst bescheiden ausfallen. Gewiß : das gedruckte Wort 'Angst' würde man finden, in Schwärmen sogar, in Ballen von Publikationen, von denen Hunderte täglich in die Makulatur wandern, um von anderen Hunderten ersetzt zu werden. Denn Angst ist heute zur Ware geworden; und über Angst spricht heute jedermann. Aber aus Angst sprechen nur sehr wenige."
“Butun kadinlar bir kadini sever: Kendilerini severler delicesine, guzel bulmaya razi olduklari tek bicim her zaman kendi vucutlaridir. / Tutte le donne amano una donna: amano perdutamente se stesse, il loro stesso corpo è infatti di solito l'unica forma in cui siano d'accordo nel trovare qualche bellezza.” Marguerite Yourcenar, Atesler - Fuochi
https://i.idefix.com/cache/500x400-0...00057154-1.jpg
"Toutes les femmes aiment une femme : elles s’aiment éperdument elles-mêmes, leur propre corps étant d’ordinaire la seule forme où elles consentent à trouver de la beauté. / All women love one woman: they love themselves madly, consenting to find beauty only in the form of their own body.” Marguerite Yourcenar, Feux - Fires
"Yasli Giulio gipta edilecek bir durumda olduguna, karisinin iyi bir es olduguna inanmaya calisiyordu, ama dukkanin iflasa dogru gittigi, Giuseppa'nin da ona aci cektirdigi gun gibi asikardi. Karisi mutlu olsun diye elinden geleni yapmisti; hastaliklariyla, cocuklariyla evine coreklenen kayinbiraderlere, baldizlara tahammul etmisti.; varini yogunu ugruna harcadigi bu insanlara yardim etti diye simdi Giuseppa ona sitem ediyordu. Karisi zor dogurduysa, balayi seyahati boyunca Paris'te yagmur dinmediyse Giulio'nun ne kabahati vardi?"
https://imageserver.kitapyurdu.com/s...termarked=true
"Il vecchio Giulio si sforzava di credere che il suo fosse un destino invidiabile e sua moglie una brava donna, ma doveva riconoscere che il negozio andava a rotoli e che Giuseppa lo faceva soffrire. Aveva fatto del suo meglio per renderla felice: aveva sostenuto cognati e cognate, che gli entravano in casa portandosi dietro malattie e figli; si era svenato per quelle persone che lei ora gli rimproverava di avere aiutato. E non dipendeva da lui se i parti della moglie erano stati difficili, né se non aveva mai smesso di piovere a Parigi."
Les adieux à la reine, À tout de suite, 3 coeurs filmlerine imza atan Benoît Jacquot’nun yonettigi, Charlotte Gainsbourg’un basrolunde yer aldigi Suzanna Andler filminden ilk gorsel geldi.
https://d1nslcd7m2225b.cloudfront.ne...ain_797676.jpg
https://www.screendaily.com/news/fir...145713.article
John Krasinski’nin yazip yonettigi, ilk filmdeki performansiyla ovgu toplayan Emily Blunt’in ayni rolde geri dondugu A Quiet Place: Part II’dan ilk gorsel geldi.
https://sm.ign.com/ign_es/screenshot...70-80_h697.jpg
https://sm.ign.com/ign_es/screenshot...70-80_h697.jpg
Benedict Cumberbatch’in, Kuba Fuze Krizi’ni sona erdiren Ingiliz ajani Greville Wynne‘i canlandýrdigi Soguk Savas dramasi Ironbark’tan ilk gorsel yayinlandi.
https://pbs.twimg.com/media/ELshzSvWoAEQ7gL.jpg
Guadalajara Karteli'nin yukselisinin gercek oykusunu anlatan Netflix dizisi Narcos: Mexico'dan ilk gorseller yayinlandi.
https://pbs.twimg.com/media/EL_-fnQX...name=4096x4096
https://pbs.twimg.com/media/EL_-fm7W...name=4096x4096
https://pbs.twimg.com/media/EL_-fm4X...name=4096x4096
https://pbs.twimg.com/media/EL_-fm3X...name=4096x4096
https://pbs.twimg.com/media/EL2fzFsX...g&name=900x900
https://pbs.twimg.com/media/EL2fzFwX...g&name=900x900
"Dedem duvar orerdi, babam duvar orerdi, ben de duvar oruyorum, peki evim nerede? / Mio nonno fava i mattoni, mio babbo fava i mattoni, fazzo i mattoni anche me', ma la casa mia n'dov'è?"
https://pbs.twimg.com/media/EL2fzFqX...g&name=900x900
"Bir yumurta gordugumde ona saatlerce bakarim. Doganin boyle kusursuz nesneleri nasil yarattigini sorarim kendime. / Anch'io sono così, ogni volta che vedo un uovo resterei lì a guardarlo per delle ore. Io mi domando delle volte come fa la natura a tirar fuori delle cose così perfette."
https://pbs.twimg.com/media/EL2fzGIW...g&name=900x900
Amarcord (1973) Federico Fellini
"Dusmanlarindan nefret etme bu senin yargilama yetini etkiler. / Non odiare mai i tuoi nemici, influisce sul tuo giudizio. / Never hate your enemies. It affects your judgment."
https://pbs.twimg.com/media/EL_3h0MX...g&name=900x900
Michael Corleone / Al Pacino
The Godfather: Part III (1990) Francis Ford Coppola.
Buyuk Selcuklu Devleti doneminin Islam alimi, filozofu, mutasavvifi (Huccetu’l-Ýslam Ebu Hamid Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Ahmed el-Gazzali et-Tusi) Imam Gazali'nin olum yildonumu (18 Aralik 1111)
https://i.pinimg.com/originals/bb/9a...88810b530e.jpg
“Oyle hayatima donup baktigimda iyi bir seyden mahrum edildigimi dusundugum her seferinde aslinda daha iyi seylere yonlendirilmis oldugumu fark ettim. Her ne olursa olsun Allah’in hukmunun sizin icin en uygun ve en yararli oldugu hususunda kalbinizi ikna etmelisiniz”
http://iquotepics.com/munee.php?file...;750]q[99]
"Gercek dost, 'kalk gidelim' dendiginde 'nereye?' diye sormayandir."
https://i.pinimg.com/originals/f3/d4...f4df32dab8.jpg
"Istedigin kadar yasa. Nasil olsa bir gun oleceksin; diledigini sev, nasil olsa bir gun ayrilacaksin; istedigini yap, nasil olsa bir gun hesabini vereceksin."
Italyan astronom Galileo Galilei'nin besteci kardesi Michelagnolo Galilei'nin dogum yildonumu (18 Aralik 1575)
https://pbs.twimg.com/media/DusNZMMWoAAS6rc.jpg
http://he3.magnatune.com/music/Paul%...ilei/cover.jpg
Hollandali deniz ressami Willem van de Velde the Younger'in dogum yildonumu (18 Aralik 1633)
Calm: Fishing Boats Under Sail, 1655 - 1660
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Collection.jpg
Dutch men-o'-war and other shipping in a calm, Circa 1665
https://upload.wikimedia.org/wikiped...oration%29.jpg
Modern anlamda palyacolugun babasi, Commedia dell'Arte'nin usta temsilcilerinden Ingiliz aktor, komedyen ve dansci Joseph Grimaldi’nin dogum yildonumu (18 Aralik 1778)
https://www.thevintagenews.com/wp-co...h-Grimaldi.jpg
https://upload.wikimedia.org/wikiped...h_Grimaldi.jpg
Alman filozof, dinbilimci, sair ve edebiyatci Johann Gottfried von Herder'in olum yildonumu (18 Aralik 1803)
https://gutezitate.com/zitate-bilder...der-228972.jpg
"Senin kaderin karakterinin bir yansimasi ve sonucudur."
https://gutezitate.com/zitate-bilder...der-227452.jpg
“Akil, mantikli bir yasamin amacini, ancak gercegi dusunmede, guzeli duymada, iyiyi istemede bulur.”
https://medien.spireo.de/uploads/201...ch_17970_1.png
“Biz kendi yarattigimiz bir dunyada yasiyoruz.”
Amerikali teolog, editor ve yazar Lyman J. Abbott'in dogum yildonumu (18 Aralik 1835)
https://www.azquotes.com/picture-quo...t-51-77-84.jpg
"Cocuklariniza asla ofkelenmemeyi degil, nasil ofkelenmeleri gerektigini ogretin."
Hollandali ressam Adolph Constant Artz'in dogum yildonumu (18 Aralik 1837)
Mother's Joy, 1869
https://www.the-athenaeum.org/art/di....php?id=910313
In the orphanage at Katwijk-Binnen, 1870
https://www.the-athenaeum.org/art/di....php?id=532732
Ispanyol Akademik ressam Joaquín Bárbara y Balza'nin dogum yildonumu (18 Aralik 1867)
¿Qué habrá dentro? (What will be inside?, 1890)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._dentro%3F.jpg
Náufragos (Shipwrecked, 1896)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%A1ufragos.jpg