-
Ingiliz roman yazari ve senarist Elinor Glyn'in dogum yildonumu ( 17 Ekim 1864 )
https://www.gogmsite.net/_Media/1903...inor-glyn.jpeg
https://www.azquotes.com/picture-quo...-52-8-0878.jpg
" Ask, gunluk yasamin tozunu altin rengi bir sise ceviren goz kamastirici bir cazibedir. / Il romanticismo è il glamour che trasforma la polvere della vita quotidiana in una foschia dorata. "
https://www.azquotes.com/picture-quo...-109-95-46.jpg
“ Onu sefkatli bir oksama cilginligi ele gecirdi. Bir yilan gibi dalgalanirken bir kaplanin yapabileceði gibi mirladi.”
-
Rus materyalist filozof Nikolay Gavrilovic Cernisevski’nin olum yildonumu ( 17 Ekim 1889 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rnyshevsky.jpg
“ Birtanem! Lutfen soyler misin, nedir bu ‘ kadinsilik ’ dedigin sey ? Tamam, kadin kontralto, erkek bariton sesle konusur. Iyi ama bundan ne cikar ? Bizim sesimizin kontralto olmasindan cikarak birtakim yorumlar yapilabilir mi ? Neden sirf sesimiz kontalto diye bizi kandirmak icin yalvarip yakarirlar ? Neden bize hep kadinsi olmamizi, kadinsi kalmamizi soylerler ? Aptallik degil mi butun bunlar birtanem ? ” Nasil Yapmali ?
https://images-na.ssl-images-amazon....1+3VpYM-6L.jpg
" Akh! my dearest, what does that word ' femininity ' mean ? I understand that a woman speaks in a contralto voice,—a man, in a baritone; but what of that ? Is it worth while to bother about our contralto voices ? Is it worth while to ask us about such things ? Why do people keep telling us that it is our duty to remain feminine ? Isn't it a piece of nonsense, dear ? "
-
Ingliz yazar Arthur Conan Doyle’un Boscombe Vadisinin Esrari ( The Boscombe Valley Mystery ) romani Amerika’da ilk kez 17 Ekim 1891 tarihinde Chicago’da The Inter Ocean gazetesinde yayimlandi.
https://www.arthur-conan-doyle.com/i...11.07.1891.jpg
https://i.pinimg.com/originals/61/af...3ad4394f21.jpg
-
Rus oyun ve kisa oyku yazari Anton Pavlovic Cehov’un Marti ( Chayka - The Seagull - Il Gabbiano ) oyunu ilk kez 17 Ekim 1896’da Petersburg, Alexandrinsky Theatre’da sahnelendi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ekhov_1889.jpg
" Insanlar aslanlar, kartallar ve keklikler, boynuzlu geyikler, kazlar, orumcekler, derin sularin suskun baliklari, denizyildizlari ve gozle gorulmesi olanaksiz varliklar; kisaca tum canlilar, tum canlilar, tum canlilar, yasamlarinin kederli cemberini tamamlayip sonduler. Artik binlerce yuzyildir yeryuzu tek bir canli varlik tasimiyor uzerinde ve bu zavalli ay bosu bosuna yakiyor fenerini. Cayirlarda cigrisarak uyanan turna kuslari yok artik ve ihlamur korularinda mayis boceklerinin viziltilari isitilmiyor. Soguk, soguk, soguk. Bosluk, bosluk, bosluk. Dehset, dehset, dehset. "
https://www.mondadoristore.it/img/Il...rco+Bellocchio
" Gli uomini, i leoni, le **uile e le pernici, i cervi con le corna, le oche, i ragni, i silenziosi pesci abitatori delle acque, le stelle marine e quelle invisibili a occhio nudo, in una parola tutte le vite, tutte le vite, tutte le vite, compiuto il triste giro si spensero. Da mille secoli ormai la terra non porta su di sé nemmeno una creatura, e questa povera luna invano accende il proprio lume. Sul prato non si svegliano più con un grido le gru, non si sentono più i maggiolini nei boschetti di tigli. Fa freddo, freddo, freddo. C’è vuoto, vuoto, vuoto. Paura, paura, paura. "
-
Hollandali yazar ve sair Simon Vestdijk'in dogum yildonumu ( 17 Ekim 1898 )
https://upload.wikimedia.org/wikiped...stdijk1940.jpg
" Iki ev oteden gelen piyano muzigi dunyadaki en guzel seydi; tum hafifligine ragmen agirbasliydi, siddetli ikna kabiliyeti neredeyse tehdit ediciydi. " Calgili Bahce
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" Rien au monde n’est plus beau qu’un piano qui joue deux maisons plus loin, et cette musique-là était large et sérieuse, presque menaçante par l’intensité de la conviction qu’on y mettait, malgré son allure badine. "
-
Amerikali roman ve senaryo yazari Nathanael West'in dogum yildonumu ( 17 Ekim 1903 )
https://s3.amazonaws.com/loa-product...jpg?1461270374
" Ana rahmine donus, harika bir kacisti. Dinden, sanattan, Guney Denizi Adalarindan daha iyi bir yontemdi. Hem kuytu, hem sicakti, beslenme de otomatikti. Tabi bu konaklamanin anilari herkesin sinirlerine ve kanina islememistir. Karanliktir evet ama sicak ve zengin bir karanliktir. Olum yoktur. Tabi herkes dokuz ayin konaklamasi bitince, umutsuzca cikarilir oradan. "
https://images-na.ssl-images-amazon....1Il8B3tJmL.jpg
" What a perfect escape the return to the womb was. Better by far than Religion or Art or the South Sea Islands. It was so snug and warm there, and the feeding was automatic. Everything perfect in that hotel. No wonder the memory of those accommodations lingered in the blood and nerves of everyone. It was dark, yes, but what a warm, rich darkness. The grave wasn’t in it. No wonder one fought so desperately against being evicted when the nine months’ lease was up. "
" Insanda duzene koru korune bir baglilik goze carpar. Anahtarlar bir cepte, bozukluklar oburunde. Mandolinler Do Re Mi diye akort edilir. Fiziksel dunyada ise bir duzensizlik, bir ele gecirilmezlik goze carpar. Doga'ya karsi insan... yuzyillardir suregelen bir savas. Anahtarlar bozukluklara karismaya can atarlar. Mandolinler akortsuz calmak isterler. Her duzende yikimin mikrobu gizlidir. Duzenin sonu nasil olsa gelecektir; yine de bu ugurda savasmaya deger. "
https://pictures.abebooks.com/MONROE...7615511760.jpg
“ Man has a tropism for order. Keys in one pocket, change in the other. Mandolins are tuned G D A E. The physical world has a tropism for disorder, entropy. Man against Nature...the battle of the centuries. Keys yearn to mix with change. Mandolins strive to get out of tune. Every order has within it the germ of destruction. All order is doomed, yet the battle is worth wile. ”
-
Italyan yazar, filozof ve edebiyatci Carlo Raimondo Michelstaedter'in olum yildonumu ( 17 Ekim 1910 )
https://www.repstatic.it/content/loc...9ff204e988.jpg
" Bir okuz asla tahili gagalamaz, ama her zaman samani cigner: zevk onu boyle yonlendirir. / Un bue non becca mai grano, ma rumina sempre fieno: così lo guida il piacere. "
" Medeniyetin tum ilerlemeleri, bireyin gerilemeleridir. Teknikteki her ilerleme, o kisim icin insanin vucudunu sersemletiyor ... Yani bugunlerde, bir zamanlar bir demir bloktan ates, cekic ve keski kullanarak istediklerini sekillendirmeyi bilen demirciler sersemlemis durumda. Fabrikalardan veya dokumhanelerden gelen vidali parcalara nasil adapte edilecegini ve birlestirilecegini neredeyse hic bilmiyor ... Ve onlarin yerine, makinelerinin neredeyse son kolu olan, yalnizca bir hareketi bilen uzgun ve aptal fabrika iscileri kitlelerini aldilar. "
https://m.media-amazon.com/images/I/41-qqSfVC4L.jpg
" Tutti i progressi della civiltà sono regressi dell'individuo. Ogni progresso nella tecnica istupidisce per quella parte il corpo dell'uomo… Così ai nostri giorni sono istupiditi ad esempio i fabbri, che un tempo da un blocco di ferro sapevano a forza di fuoco, di martello e di scalpello foggiare qual si volesse oggetto, che oggi sanno appena adattare e congiungere con le viti pezzi fatti che arrivano dalle fabbriche o dalle fonderie… E al loro posto sono subentrate le masse di tristi e stupidi operai delle fabbriche che non sanno che un gesto, che sono quasi l'ultima leva delle loro macchine. “
" Bir tokezleme, uzucu oyunu durdurur... Illuzyonun konusu rafine edildiginde, duzensizlestiginde, parcalandiginda, erkekler gucsuzlestiginde, guclerinin disinda olanin, bilmediklerinin merhametini hissettiginde: bilmeden korkarlar. Korktuklari sey kendilerini, sonlu seylerden kacis gibi davranan, sonlu seyleri arayan olagan bir yola sahip olmadan olumden kacmak isterken bulurlar. "
https://upload.wikimedia.org/wikiped...espizio%29.jpg
" Finché un inciampo non faccia cessare il triste gioco... Così quando la trama dell’illusione s’affina, si disorganizza, si squarcia, gli uomini, fatti impotenti, si sentono in balìa di ciò che è fuori della loro potenza, di ciò che non sanno: temono senza saper di che temano. Si trovano a voler fuggire la morte senza più aver la via consueta che finge cose finite da fuggire, cose finite cercando. "
-
Kripton gezegeninden cikip Dunya'ya gazeteci Clark Kent olarak gelen super kahraman Supermen'i yaratan Amerikali cizgi roman sanatcisi ve yazar Jerome "Jerry" Siegel'in dogum yildonumu ( 17 Ekim 1914 )
https://media.comicbook.com/uploads1...gel-109635.jpg
https://m.media-amazon.com/images/I/51Rin-ge4WL.jpg