-
Italyan gezgin, yazar,tuccar ve kasif Marco Polo’nun olum yildonumu (8 Ocak 1324)
http://img.desmotivaciones.es/201102/marcopoolo.jpg
"Kimse bana inanmayacagi icin, gorduklerimin yarisini bile anlatmadim. / Non ho raccontato neppure la metà di ciò che ho visto, perché sapevo che nessuno ci avrebbe creduto."
http://www.havocpoint.it/wp-content/...9668_image.jpg
-
Italyan Barok kadin ressam Elisabetta Sirani’nin dogum yildonumu (8 Ocak 1638)
Timoclea uccide il re dei Traci (Timoclea Killing Alexander's Captain, 1659)
http://www.stilearte.it/wp-content/u...1-775x1024.jpg
Il Ritratto di Beatrice Cenci (The portrait of Beatrice Cenci, 1662)
http://www.settemuse.it/pittori_oper...rice_cenci.jpg
-
Italyan astronom, fizikci, muhendis, filozof ve matematikci Galileo Galilei'nin olum yildonumu (8 Ocak 1642)
http://slideplayer.it/slide/7263/1/i...eo+Galilei.jpg
"Kainat dedigimiz kitap, yazildigi dil ve harfler ogrenilmedikce anlasilamaz.o, matematik dilinde yazilmis; harfleri ucgen, daire ve diger geometrik sekillerdir. Bu dil ve harfler olmaksizin kitabin bir tek sozcugunu anlamaya olanak yoktur."
https://thestrangecompany.com/wp-con...06/Galileo.gif
-
George Frideric Handel’in 24 yasindayken yazdigi Almira operasi ilk gosterimini 8 Ocak 1705’de Hamburg, Oper am Gänsemarkt’da yapti.
https://handelhendrix.org/wp-content...title_page.jpg
https://upload.wikimedia.org/wikiped...A4nsemarkt.jpg
-
Ingiliz dogabilimci, cografyaci, antropolog ve biyolog Alfred Russel Wallace’in dogum yildonumu (8 Ocak 1823)
“Medeniyetten uzak yasayan insanlari gordukce insanin dogasina dair daha iyi dusunme firsatim oldu ve sozde medeni insanlarla sozde yabani insanlar arasindaki temel farklarin kaybolup gittigini gordum.”
https://d1o50x50snmhul.cloudfront.ne....100-1_800.jpg
“The more I see of uncivilized people, the better I think of human nature on the whole, and the essential differences between so-called civilized and savage man seem to disappear.”
-
Ingiliz roman, kisa oyku ve oyun yazari Wilkie Collins’in dogum yildonumu (8 Ocak 1824)
“O zaman ya da daha sonralari, guzel tatilimiz bittikten sonra da, minnettar dostumun o cok arzuladigi bana hizmet etme firsatinin pek yakinda cikacagi, onun bu firsati aninda degerlendirecegi, boyle yaparak da hayatima butunuyle farkli bir yon verecegi ve beni neredeyse kendimi taniyamayacak kadar degistirecegi hic aklima gelmemisti. Ama oyle oldu iste. Eger Profesor Pesca suyun altinda, cakildan yataginda yatarken onu kurtarmak icin suya dalmis olmasaydim, buyuk olasilikla bu sayfalarda anlatilacak hikayeyle hicbir ilgim olmayacakti; her an aklimda olan, tum enerjimi emen ve su anda hayatimin amacini belirleyen tek yol gostericim haline gelmis olan o kadinin belki de adini bile duymamis olacaktim.” Beyazli Kadin
https://img1.od-cdn.com/ImageType-40...D%7DImg400.jpg
“Little did I think then—little did I think afterwards when our pleasant holiday had drawn to an end—that the opportunity of serving me for which my grateful companion so ardently longed was soon to come; that he was eagerly to seize it on the instant; and that by so doing he was to turn the whole current of my existence into a new channel, and to alter me to myself almost past recognition. If I had not dived for Professor Pesca when he lay under water on his shingle bed, I should in all human probability never have been connected with the story which these pages will relate—I should never, perhaps, have heard even the name of the woman who has lived in all my thoughts, who has possessed herself of all my energies, who has become the one guiding influence that now directs the purpose of my life.”
“Belirsiz guzellik anlayisimiza ilk kez hayat, isik ve form veren kadin, ruh dunyamizda o ortaya cikana kadar farkinda olmadigimiz bir boslugu doldurur. Boyle zamanlarda duyularin algýladiklarindan, yuz ifadelerinin disa vurduklarindan farkli buyuler soze dokulemeyecek kadar, neredeyse dusunulemeyecek kadar derin yakinlik hislerini harekete gecirirler. Kadinlarin guzelliginin altinda yatan gizem ancak ruhumuzdaki o daha derin gizemle birlestiginde tarifsiz bir hal alir. Ancak ve ancak o zaman bu dunyada, fircadan ve kalemden dusen isigin aydinlattigi dar alanin otesine gecmis demektir.” Beyazli Kadin
http://images.amazon.com/images/P/B0...1.LZZZZZZZ.jpg
“The woman who first gives life, light, and form to our shadowy conceptions of beauty, fills a void in our spiritual nature that has remained unknown to us till she appeared. Sympathies that lie too deep for words, too deep almost for thoughts, are touched, at such times, by other charms than those which the senses feel and which the resources of expression can realise. The mystery which underlies the beauty of women is never raised above the reach of all expression until it has claimed kindred with the deeper mystery in our own souls. Then, and then only, has it passed beyond the narrow region on which light falls, in this world, from the pencil and the pen.”
-
Hollandali ressam Lawrence Alma-Tadema’nin dogum yildonumu (8 Ocak 1836)
La Donna di Anfissa (The Women of Amphissa, 1887)
http://www.settemuse.it/pittori_scul...fissa_1887.jpg
Non mi chiedere altro (Ask me no more, 1906)
http://www.settemuse.it/pittori_scul...altro_1906.jpg
-
Fransiz sair Paul Verlaine'nin olum yildonumu (8 Ocak 1896)
https://pbs.twimg.com/media/C1VWih6XcAA3sIp.jpg
Kediyle oynuyor kadin
Ne de guzel yarasmis bak
Karanliginda aksamin
Beyaz el ve beyaz ayak.
Kediyle oynuyor kadin
Ne de guzel yarasmis bak
Karanliginda aksamin
Beyaz el ve beyaz ayak.
Nasil da gizliyor kadin
Bicak gibi keskin parlak
Katil tirnagini -hayin-
Eldivende sakliyarak.
Oteki de, sozum ona
Pencesini saklamada
Ama yutmuyordu seytan..
Simdi cinliyor odada
Bir kahkaha havalanan
Parliyor dort fosfor nokta.
Guzel gozler tul ardinda gorunsun
Gun isigi titremeli siirinde
Ak yildizlar mavilige burunsun
ilgit ilgit sonbahar goklerinde.
Ara rengin pesindeyiz cunku biz;
Rengin degil, ara rengin sadece.
Ancak oyle sarmas dolas ederiz
Kavali boruyla, ruyayi dusle!
https://i2.wp.com/www.rougenuances.c...the-artist.jpg
Son gli occhi belli dietro alle velette,
l'immenso dì che vibra a mezzogiorno,
e per un cielo d'autunno intepidito
l'azzurro opaco delle chiare stelle!
Perché ancora bramiamo sfumature,
sfumatura soltanto, non colore!
Oh! lo sfumato soltanto accompagna
il sogno al sogno e il corno al flauto!