Originally Posted by
deniz43
Evet,son ABD'deki 1.9 trilyon dolarlık pakette yer aldığı gibi, "doğrudan ödemeler" enflasyonisttir.Burada 158 sayfalık bir doküman var,hepsini şu anda okumaya vaktim yok ama şöyle bir göz attığımda kabaca benim daha önce yazdıklarıma benzer ifadeler geçiyor.Daha önce bu başlıkta "tarih'te enflasyon olarak Almanya örneğini vermiştim.O yazıyı tekrar buraya alıntı yapayım:
************************************************** ******
Ekonomi tarihi'nden bir yaprak:
Weimar Cumhuriyeti'nde Hiperenflasyon
Her şey 1921 yılında Weimar Cumhuriyeti Almanya'sının merkez bankası olan ReichsBank'ın yüklü miktarda para basma yoluyla alman markının değerini tahrip ve hiper enflasyon kararı almasıyla başlamıştı. ReichsBank'ın başına avukatlıktan gelme bankacı prusyalı Dr. Rudolf von Havenstein geçmişti. Havenstein ilk olarak devlet harcamalarının getirdiği büyük bütçe açıklarını finanse etmek üzere hükümete ihtiyacı olan parayı basmakla işe başladı. Almanya'nın Versay anlaşmasıyla kendisine dayatılan bunaltıcı yüklü savaş tazminatlarından kurtulmak için bilhassa kendi parasını tahrip etme yolunu seçtiği de o günlerden bu yana sürekli dile getirilen bir efsanedir. Aslında savaş tazminatları altına dayalı marklar üzerinden (sabit bir altın miktarı ya da eşdeğeri döviz olarak) tanımlanmıştı. Bilahare getirilen protokollerde de "kağıt para değerine bakılmaksızın" ülke ihracatlarının yüzdesi cinsinden değerler talep edilmekteydi. O yüzden enflasyonla bundan kurtulmak istemenin hiçbir mantığı yoktur.
1921 yılındaki ilk para basmanın ardından enflasyon yavaş yavaş yükselmeye başladığı için en başta bu bir tehlike olarak görülmedi. Alman halkı fiyatların yükseldiğini anladı ama bunu paranın çökmekte olduğunun bir işareti olarak algılamadı.Dövizi çöken ülkeden sermaye kaçışı geleneksel bir davranıştır. O yüzden alman marklarını İsviçre frankı, altın veya başka bir değere tahvil edebilenler bunu hemen yaparak tasarruflarını yurt dışına taşıdılar.Hemen ve en fazla yıkıma uğrayanlar hiçbir zam alamayan orta sınıf emeklileri ve bankadaki tasarruf mevduatlarıyla geçinenler oldu. Bu türden alman vatandaşları mali bakımdan mahvoldular. Çoğu yiyecek alabilmek ve hayatta kalmak için evlerindeki mobilyaları üç kuruşa elden çıkarmayı denediler. Piyanolar özellikle talep konusuydu ve kendi başına döviz gibi geçerli bir kıymeti oluştu. Tüm tasarrufları elden giden yaşlı çiftlerin el ele tutuşarak kafalarını havagazı fırınına sokup intihar etmeleri dokunaklı bir tür moda olmuştu. Mülkiyete yönelik suçlar çok yaygınlaştı ve bir sonraki etapta da sokak ayaklanmaları ve yağmacılık.
1922 yılına gelindiğinde ReichsBank artık durumu kontrol altında tutmayı bırakmış ve enflasyon hiperenflasyona dönüşmüştü. Sendikalar ve hükümet çalışanlarının para taleplerine yetişebilmek için darphane sürekli çılgınca para basmak zorundaydı. Bir Amerikan doları o kadar kıymetli hale gelmişti ki amerika'dan gelen birisi alışveriş yapmaya kalktığında tüccar ona para üstü olarak vermesi için gereken milyonlarca markı temin etmekte zorlanıyordu.
Lokantada yemek ısmarlayanlar (yemek bitinceye kadar fiyatının birkaç kat artabileceği endişesiyle) yemeğin parasını önceden peşinen ödemek istiyordu. ReichsBank kendi matbaaları yetmediğinden banknot basımı için birçok özel matbaayla anlaşmıştı. Matbaalar sürekli 24 saat doyçemark basarken banka da bu matbaaların sürekli çalışmasına yetecek kağıt ve mürekkebi temin etmek üzere özel lojistik ekipleri kurmuştu.
Böyle bir ekonomik kaos sürmekteyken Fransa ve Belçika kendi savaş tazminatı paylarını güvence altına alabilmek için Almanya'nın en önemli endüstri bölgesi olan Ruhr vadisini işgal etti. Bu durum işgalcilere kendi payına düşen tazminatları üretilmiş emtia ve kömür cinsinden doğrudan tahsil etme imkanı vermekte idi. Alman işçiler bu duruma yavaşlatma grevi, iş bırakma ve sabotajlarla karşılık verdiler. ReichsBank da daha çok para basıp ücret ve işsizlik tazminatlarına zam yaparak bu işçilerin direnişlerini ödüllendirdi ve teşvik etti.
Nihayet 1923 kasımında Almanya alternatif bir para birimi olan RentenMark'ı çıkartarak hiper enflasyonu durdurma girişiminde bulundu. Bu para en başta kağıt markların yanında tedavüle girdi. RentenMark'ın özelliği mülk ipoteklerine dayalı olması ve ait olduğu mülklerin harcını alma hakkını vermesiydi. Bunların ihracı ve sirkülasyonu paranın başına yeni getirilen ve kısa süre sonra Von Havenstein yerine ReichsBank'ın başına getirilecek olan Hjalmar Schacht tarafından dikkatli bir şekilde idare edildi. Kısa bir süre sonra kağıt Mark'lar tamamen çöktüğünde bir RentenMark yaklaşık olarak bir trilyon Mark değerinde idi.
Aslında RentenMark geçici bir çözümdü ve kısa bir süre sonra doğrudan altına dayalı olan yeni ReichsMark'larla değiştirildi. 1924 yılına gelindiğinde de bu eski marklar gerçekten sokaklardan süpürülerek çöp sepetlerine ve lağımlara atıldılar.