Geçenlerde bir yerlerde yazmıştım...
Karşınıza çıkarsa "intihal" olduğunu düşünmeyin diye söylüyorum...
Bence:
"Maslow ihtiyaçlar piramidi" nin hangi katmanından olduğunuzdur bir çok uyaranın sizde yarattığı etkinin nedeni.
Atıyorum:
Henüz en alttaki 2 katmana erişememiş birey için "sanat" anlamsız bir çaba/zaman kaybından öte değildir.
3. katman ve sonrası, şiir başta arayışlara yöneltir bireyi ve gelişim eşit ise, toplumu.
4 ve üzeri katmanlarda algının ve seçiciliğin değiştiğini varsayabiliriz.
Neyse...
Neden anlattım bunu?
Toplum olarak 3. katmanın altına düştük gibi hissediyorum(veya ben düşmüşümdür...)
Bu da kültürel etkinlikler ve sanatın pek de itibar görmediği bir toplumsal ruh hali demek.
Şöyle geriye doğru bir bakarsanız 90 larda başlayan, şarkı, şiir, sanatsal etkinlik gibi üretimin 201x lardan sonra dibe vurduğunu gözlemlemek mümkün.
Salt pandemi döneminden de söz etmiyorum. Bilinçli bir itibarsızlaştırma söz konusu... Sanatçı ve sanat için.
Çünkü sanat özünde muhaliftir...
Neyse...
Uzun hikaye.
İmam Hatip 1. sınıfta bir münazara sonrası, "Mevlana ile Şems" ilişkisini anlatan bir kitap hediye etmişti Türkçe(Türk Dili ve Edebiyat) hocası.
O yaşta anlamamıştım... Çok da devrimci bir tavırmış sonradan düştü tabi jeton, yılllaaaar sonraaa...
Sonradan, bu coğrafyada "aşka dair" yazılmış en güzel metinlerin sahibi olduğunu anladım Mevlana' nın...
https://www.youtube.com/watch?v=uPzHmac_Bi4
Lakin, artık toplumsal ihtiyaçlardan doğacak (bence) yeniden edebiyat(ve şiir elbet).
İsyan, başkaldırı minvalinde... 80 sonrası patlayan üretim gibi...
Biz görür müyüz? Sanmam.
"Tek bir gönderiye 2 video ekleyememe sorununa takıldık yine..."
Tuncel Kurtiz - Geçit Yok - YouTube