https://scontent.fbtz1-5.fna.fbcdn.n...13&oe=5D761263
Printable View
15 Mayıs Çarşamba 15:46 İBB MECLİSİ AYLIK ÖĞRENCİ KARTI ÜCRETİNİN 85 TL'DEN 40 TL'YE İNDİRİLMESİNİ ONAYLADI
teşekkürler EKREM BAŞKAN...:bravo::bravo::bravo:
Youtube başlığı videonun özüne hitap etmesede, güzel dipnotlar olan bir video...
https://www.youtube.com/watch?v=Jq9noNpluao
Yaaa bunlar ulusal Bayramlarda hep hastalanır kutlamalara katılmazdı. Taa Samsun'lara kutlamalara gittiğine göre durum vahim demek
Ekrem İmamoğlu CnnTürk’de canlı yayında
https://i.postimg.cc/ZnrJkHxT/1558355606282-dal.jpg
Gaziantep'te işsizlik nedeniyle bunalıma giren Eyüp Dal, Şahinbey Belediyesi'ne başvurdu. Belediyeden de olumsuz cevap alan Dal, belediye önünde üzerine benzin dökerek kendini yaktı. Dal, 4 gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Eyüp Dal'ın annesi, "Ölen bir köpeğe bile insanlık üzülürken benim oğlum için bir tek belediye yöneticisi gelip başsağlığı dilemedi" dedi.
https://t24.com.tr/haber/issizlik-ne...i-yakti,822216
Eskiden vatandaş kasasını fırlatıyordu siyasiye.
Şimdi kendisini yakmaya başladı benzinle.
16 senede az gelişme değil hani.
Peki bizim yandaş medya ve TV ler neden haber yapmaz böyle bir konuyu?
Ahmet Hakanın programına makas atan yüce merci başakşehir maçına müdahaleleyi neden düşünemedi ki?
başakşehirden mi daha çok oy alma şansı var yoksa galatasarydan mı
yada galaarsaraydna mı daha çok oy kaybeder ibb den mi
Artık herşeye müdahale olağan hale geldi sonuçta.Yeni ataklar beklenir.
yeni torba aysada istanbulda koli dağıtımıda var deniyor:)
YSK , 31 Mart seçimlerine iliskin kesin sonuçlarını ilan etti
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...fd87724760.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...ccb1f89d93.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...e6b9b8300d.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...686f0f6b1a.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...4821376657.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...2e7529e354.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...03179ad173.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...6c85d860d4.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...8b95e17d82.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...19cad22ef2.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...11f2aca359.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...f983868c03.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...1cfe83d28d.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...bbe70985b6.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...e257a66db0.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...5af083ea67.jpg
https://uploads.tapatalk-cdn.com/201...53743eddc9.jpg
Şimdi çok rahat anlaşılıyor ki,
Bu bütün yaşananlar seçimin kaybedilme riskine karşı sisteme çok önceden bilerek sokulmuş BUG lar (sandık kurul başkanları atamaları, ysk ya yerleştrilmiş 7 kişi vs.)...
Seçim kaybedilmese bunlar ortaya çıkarılmayacaktı, üstü örtülecekti...
Kaybedilince devreye sokuldu...
Bize 70-80 model ankesörlü telefon gibi siyasetçiler değil de, artık 2019 model smartphone gibi yeni...
İsraf etmeyen, tasarruf eden, kaynakları doğru kullanan, peşkeş çekmeyen, ADİL, HAK ve HUKUKA inanan, genç, dinamik, istekli , coşkulu, bilgili (teknolojiyi bilen ve MOUSE kullanabilen), kin ve nefret üretmeyen, ülkeyi militarize etmek yerine sivilleştirmeye çalışan, sevgi dolu, 100-200 koruma ile gezmeyen, bisiklete binebilen, spor yapabilen, dans edebilen, şarkı söyleyebilen (bet ve detone sesli olmayan), toplumda ve dünyada GÜVEN ve SİNERJİ sağlayan yöneticiler lazım...
Bu olduğunda toplum da arkasında olur ve dünya da yeni krediler açar/sağlar ülkeye...
Sanki biri bu özelliklere sahip gibi...Bence...
Ayak oyunu
Arda… Başakşehir Kulübü ayak topçusu. Başakşehir’den önce İspanya’nın Barcelona Kulübü'nde top koşturuyordu. Yükselişi gibi düşüşü de hızlı ve sert oldu.
GS kulübünden Barcelona’ya transferini AKP’nin ayarladığı söyleniyordu. İddiaya göre o tarihte Barcelona’nın sponsoru olan AKP kontrolündeki THY bu “zeki ve çevik” sporcunun takımda oynatılmasının bedelini ödemeyi kabul etmişti.
Ahlakına gelince; Hatırlanan son eylemi, topu ağlarla buluşturması değil. Biri eski futbolcu ve yeni AKP’li Rıdvan’la referandumda “evet diyoruz” videosu, diğeri uçakta bir gazeteciye ana avrat küfür edip boğazlamaya kalkışması. AKP müdahalesinin futbolu getirdiği yerde ortaya çıktı bu yeni topçu tipi. Bir gazetecinin söylediği gibi, “Metin Oktaylardan, uçakta mafyacılık oynayan kaptanlara kadar düştük…”
Uçakta o yaşlı gazeteciye ana avrat dümdüz gittikten sonra ne yaptı biliyor musunuz? Umreye gitti. O umredeyken İspanya’da kumarda kaybettiği büyük paralar konuşuluyordu. Yeni Türkiye’nin sporcu karakteridir.
Karısı doğurmak üzereyken, bir barda karşılaştığı tanımadığı bir kadına sarkıntılık etti sonra. Müdahale eden kocasının da burnunu kırdı. Öfkesini yatıştıramayıp burnunu kırdığı adamın yattığı hastaneyi bastı, silah gösterdi.
O sırada savcılık FETÖ’nün futbol ayağına dahil olduğu iddiasıyla soruşturma başlattı. Soruşturma başlatılan ayak topçuları arasında Emre Belözoğlu, Okan Buruk ve Bülent Korkmaz gibi isimler de vardı. Takipsizlik kararı çıktı tabii.
Pazar günkü şampiyonluk maçında yedek kulübesindeydi.
***
Emre... Başakşehir Kulübü Kaptanı.
Otomobiliyle çarptığı bir yayanın ölümüne neden olduğunda genç bir GS futbolcusuydu. Mercedes’iyle E-5 karayolu üzerinde çarptığı işçi Kadir Çetin kaldırıldığı hastanede can verdi. Olay sırasında yanında bulunan 2 arkadaşıyla birlikte karakola götürüldü. İfadesi alındı, salındı. O kazayı kazasız belasız atlatmayı başardı!
Olayın kapatılmasında Fethullah Gülen tarikatının etkisi olduğu iddia ediliyordu. O tarihte yargıda çok güçlüydüler. Bir de GS kulübünde örgütlüydüler. GS üzerinden futbola hâkim olma projesi İslamcı iktidarın ilk ayak oyunudur.
GS’dan yurtdışına, yurtdışından FB’ye transfer oldu. O da takım arkadaşı Arda gibi yurtdışında tutunamamıştı. FB’den de kovulunca Başakşehir’e atandı. Atanma hikayesini şöyle anlattı: “Göksel Gümüşdağ benim hayatımdaki en büyük dostum, abim... Benim mutlu anlarımda herkes yanımdaydı zaten. Ancak her üzüntülü anımda yanımda olan tek bir kişi vardı. O da Göksel Gümüşdağ'dı. Evleneceğim kızı ilk ona tanıştırdım. Kaza geçirdim arabayla 20 yaşımdaydım, karakolda ilk yanımda olan kişiydi."
Çok hırslı ve çok kavgacı. Öfkesine ve nefretine sık sık yenik düştüğü vaki.
Dosyasında böyle onlarca olay var. Mesela, 2007’de takım arkadaşı Yobo'ya karşı ırkçı söylemlerde bulunduğu iddia edildi. İngiltere Futbol Federasyonu'na yaklaşık 2 saat ifade verdi ve suçsuz bulundu. Bir süre sonra Bolton'da forma giyen El Hadji Diouf'a “maymun” dediği iddia edildi. Diouf ifade vermeyi reddedince bu iddia da sonuçsuz kaldı. Bir sezon sonra takım arkadaşı Joey Barton ile gerginlik yaşadı. Barton'un tepkisine kafa atarak yanıt verdi. Yurtdışından döndükten sonra da hakaret edecek “zenci” bulmakta zorlanmadı. 2012’de Trabzonspor'un orta saha oyuncusu Zokora’ya “pis zenci” diye çıkıştı. Şükür ki bu Türkiye’de suç değildi.
Dincinin dinciye darbe girişiminden sonra, 2016’da, FETÖ'nün futbol yapılanmasına ilişkin iddianame hazırlandı. Suçlananlar arasında o da vardı. “FETÖ’nün toplantılarını organize ettiği, evliliğini dahi FETÖ’nün adamlarına sorduğu” iddia ediliyordu. Bu iddialara rağmen ne tanık ne de sanık yapıldı.
Soruşturma kapanınca çıktı doğruladı. Geçmişte “Allah rızası için”, Türk kültürünü yaşattığı ve ülkeye hizmet ettiğini düşünerek Fettulahçı Terör Örgütü'ne kurban bağışı ve öğrenci bursu vermişti. Ancak 17-25 Aralık döneminden sonra bu sinsi yapının gerçek yüzünü görerek eli kanlı bu terörist örgütle tüm ilişkisini kesmişti.
Pazar günkü şampiyonluk maçının ilk yarısında sahadaydı. Nefesi 20 dakikaya yettiği için sakatlanıp çıktı.
***
Göksel Gümüşdağ… Başakşehir Kulübünün Başkanı. Emre’nin kaza yaptığı sırada araçta bulunan iki kişiden biri olan Gümüşdağ, o zamandır beri futbol yönetiminin bir parçası. Aynı zamanda İBB’nin önde gelen yöneticilerinden. Kadir Topbaş döneminde fiili başkanın o olduğu söyleniyordu. Başka ve daha önemli özellikleri de var. Emine Erdoğan’ın yeğeni Müge Gülbaran ile evli. 2014’te İBB sporu satın alarak Başakşehir Futbol Kulübüne dönüştürdü, başına geçti. Sarayın Başakşehir nezdindeki temsilcisidir.
Futbolun Katarlılara teslim edilmesinde kilit roller üstlendi. Bu başarısından dolayı olacak adı TFF Başkanlığı için geçiyor şimdi. Daha önce de aday olmuş, ancak Erdoğan “şimdilik bekle” deyince çekilmişti.
Başında olduğu kulübün en büyük sponsoru Medipol hastaneler gurubu. Medipol Üniversitesi ve Medipol Hastaneleri'nin sahibi olarak görünen Dr. Fahrettin Koca da Erdoğan ailesinin doktoru. Öyle bir sistem kurulmuş ki yabancıya zırnık koklatılmıyor.
Zaten bu sahipliğin arkasında başka bağlantıların olduğu sıkça dillendiriliyor. Mesela CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, 2013’te TBMM’de yaptığı konuşmada "Medipol Hastane zincirlerinin ortağı olan, yandaş gazeteleri ve televizyonları olan First Lady kim?" diye sordu. Ne bilelim biz!
Fahrettin Koca AKP Cumhurbaşkanı tarafından Sağlık Bakanı olarak atandı. Şimdi hem bütün sağlık sistemini kontrol ediyor hem de aktardığı paralarla Başakşehir’in başarıdan başarıya koşmasına vesile oluyor.
Arkasında bu kadar güçlü bir destek olan takım bir ay öncesine kadar ligin açık ara birincisiydi. Teknik direktörleri Abdullah Avcı ile sözleşme yeniledikleri törende, Göksel Gümüşdağ’a, "Siyasetin sizi şampiyon yapmak istediği gibi bir söylenti var. Ayrıca, Arda Turan'ın transferinin de İstanbul Halk Ekmek'in sponsorluğunda yapıldığı söyleniyor. Ne söylersiniz?" diye sordular.
Kem küm etti, cevaplamadı. Oysa kulüp tüm altyapısını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle kurduğu, transferleri Belediye ve bağlı kurumlarının desteğiyle yaptığı sır değil. Bu sayede yüzyıllık kulüpleri geride bıraktı. Onlar borçları ödeyemezken milyonlarca Euro ödeyerek ünlü birçok ayak topçusunu kadrosuna katmayı başardı. Takımın resmî sitesinden duyurduğu sponsorlarının çoğu AKP’nin adrese teslim verdiği ihalelerle büyüyen şirketler.
31 Mart’ta İBB’yi kaybedince sendelediler. Pazar günkü maça kadar ittire kaktıra geldiler.
***
Bir ay önce Başakşehir henüz açık ara liderdi. AKP Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da Başakşehir’in durumunu sordular. "Ben rahatım. Niye rahatım? Başakşehir'i ben kurdum" dedi, "Başakşehir şampiyonluğu yakalarsa, bu da tabii bir devrimdir. Yani illa milyonların izlediği takımlar değil, demek ki binlerin izlediği takımlar da şampiyon olabiliyormuş" diye ekledi.
Mart ayı ortasından çıktık Mayıs’a. Erdoğan Başakşehir’i şampiyon ilan ettikten bir ay sonra GS Başakşehir’i evire çevire yenerek şampiyon oldu. Sarayın “futbol devrimi” hayalinin sonudur.
***
Başakşehir Kulübünün ve adını aldığı ilçenin adındaki “başak” Erbakan’ın “Refah Partisi”nin logosundan geliyor. İlçe bir Erbakan projesiydi. Burada İslami bir getto oluşturacaklardı. İlk konutlar yapıldıktan sonra bölgenin adını partinin logosundan esinlenerek “Başak Şehir” koydular. Sonra projeyi AKP devraldı, halen İstanbul’u yobazlaştırma projesinin merkez üssüdür.
Ama ayak oyunu bu, top döner, talih döner, her zaman kazanmanız mümkün değildir. Ayak oyunları ile kurulan düzenler eninde sonunda yıkılır.
AKP için kaybetmeyi öğrenme vakti. Başakşehir’in sonuna bakın, AKP’nin sonunu göreceksiniz…
http://haber.sol.org.tr/yazarlar/orh...eVN7bgR3ykv-7c
Güzel ve temelli bir yazı...
Sadece bir düzeltme...
Galatasaray-Başakşehir maçında Arda yedek bile değildi...
Şimdi basında dedikodu başladı: Arda Galatasaray'a geliyormuş.
Gelirse, bu yazının özü zedelenir.
"Oy vermek bir şeyi değiştiriyor olsaydı yasaklanırdı." (E. Goldman)
Yıllardır bu temelde yazılar yazdım.
İktidarın, bizim gibi ülkeler gibi, cahil çoğunluğun keyfine bırakılmayacak kadar ciddi bir konu olduğunu ifade ettim.
Oligarkların ve dünyayı yöneten örgütlerin, bir ülkede halkın oy vermesiyle yöneticiyi belirlemesine dayanan demokrasileri destekliyor görünmelerinin özünde, onların seçiminin endişe yaratmayacağı bir sonucu garanti etmelerinin yattığını hep belirttim.
Eğer böyle bir bilincin bir şekilde doğması halinde demokrasi ve seçimlerin bir şekilde sona ereceğini hepimiz yaşadık biliyoruz.
Ha Ali ha Veli...
Farketmiyor.
Yığınlar yeni birisini seçmekle bir müddet, bir şey değişecekmiş gibi tatmin oluyorlar.
Bir şey değişmiyor.
Erdoğan , sanatçı ve sporcular ile bir araya geldiği iftar programında konuşuyor
Erdoğan: "Sanatçı sanatıyla sporcu sporuyla konuşur, buradan hasıl olan itibarı da ülkesi ve milleti için kullanır."
Erdoğan: "Önünü arkasını tam olarak bilmeden siyasi tartışmalara taraf olan sanatçı ve sporcularımızın durumu, bizi çok çok üzmüştür ve üzüyor."
TERAPİ.....
İstanbul seçimleri bir anlamda bir “psikoloji deneyi” oldu.
AKP ve başkanının 17 yıl boyunca sürdükleri “ne pahasına olursa olsun kazanırız” taktiği “toplumsal depresyon” yaratmıştı.
Bu olumsuz etkinin izleri günümüzde de henüz ortadan kalkmış değil.
“Bunlar gitmezler.”
“Bunlar vermezler, gör bak.”
“Bunlar vazgeçmezler. Ne yapar eder alırlar.”
Bu psikolojik kısırdöngüye ben çok dikkat çektim.
Çünkü, bu “öğrenilmiş çaresizlik”, psikolojik teslimiyetin kabul edilmesidir.
Ekrem İmamoğlu işte bu kısır döngüyü kırdı.
İçinden gelen “pozitif enerji” ile samimiyetle, halkla yakın ilişki kurarak, onlardan oy değil sevgi isteyerek kalpleri kazandı.
“Ekrem İmamoğlu Etkisi” adını vereceğim bu sosyal etki, ülkemizin psikoloji tarihine geçecek değerdedir.
Bu etki Belediye Başkanlığı’nı da geçmiştir, CHP’yi de aşmıştır, kendine özgü sosyal bir etkidir.
Ekrem İmamoğlu bir “pozitif psikolog” olarak toplumsal korkuyu, yaygın depresyonu, umutsuzluğu terapik olarak ortadan kaldırmıştır.
“Her Şey Çok Güzel Olacak” mottosu bir anda bütün toplumu sarmış, rakipleri ne yapacağını şaşırmıştır.
Neden biliyor musunuz?
Çünkü samimiyet çalınamaz.
Samimiyeti çalamazsınız.
Samimiyeti taklit edemezsiniz.
Samimiyeti kopya çekemezsiniz.
AKP’nin başkanı da, adayı da inanmadığı şeyleri söylüyorlar.
“Oylarımızı çaldılar” diyorlar, yalan.
“Seçimlere hile karıştı” diyorlar, yalan.
Yalan söylediklerini en iyi kendileri biliyorlar.
Onun için de dilleri bir şey söylüyor, gözleri başka yöne bakıyor.
Samimi değiller ve samimiyete yenildiler.
Kendi içlerindeki kötülüklerin kurbanı oldular.
İnandıklarını söyledikleri zaman ikna ediyorlardı.
Şimdi, inanmadıkları şeyleri söylüyorlar ve ikna edemiyorlar.
Bunu gördükleri için hırçınlar, işi kavgaya döküyorlar.
Yararı yok. Kavga ile kazanamazsınız.
Atatürk nasıl kazandı?
Atatürk, pozitif psikoloji ile kazandı.
Martin Seligman’nı biliyor muydu, bilmiyorum.
Seligman, pozitif psikolojiyi kuranlardan.
Olumlu düşünceler, olumlu duygular, karara dönen umutlar, öngörü. Kazanmak için kendini adayan kişilik.
Atatürk kazandı, çünkü asla vazgeçmedi.
Kazandı, çünkü “bunlar gitmez” demedi. “Geldikleri gibi giderler” dedi.
Kazandı, çünkü “bunlar vermez” demedi. “Biz alırız ve alacağız” dedi.
Kazandı, çünkü “bunlar vazgeçmezler” demedi. “Biz vazgeçmeyiz” dedi.
Kazandı, çünkü inandığını söyledi, inandığını yaptı, inandığını paylaştı.
İnandığı da öğrendiği idi, bildiği idi, tarihte gördüğü idi.
İnandığı, yaşadıkları idi. Boş inanç değildi, hurafeler değildi.
İnandığını bildi. Bildiğine inandı.
Aydınlanma ve Rönesans gerçeklerinin geleceğini gördü.
Atatürk böyle kazandı.
Ekrem İmamoğlu da böyle kazanıyor, bizimle kazanıyor, bizimle paylaşıyor, bütün toplumu kucaklıyor, ayrım yapmıyor, seviyor, gülüyor, geleceğe yapıcılıkla bakıyor.
Ekrem İmamoğlu bu toplumun pozitif terapisti oldu.
Merak etmeyin, çalışın ve asla vazgeçmeyin.
HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK...
(Erdal Atabek)
Bence mantıklı.
Erdal Atabek güzel yazmış; bir umuda sinek kondurmak, sineğin değil konduranın pisliği olur lakin partilerden bağımsız olarak benim hiç umudum yok. O parti gelmiş bu parti gelmiş hiç önemi yok .
Erdoğan, AK Parti İstanbul mahalle başkanlarının katıldığı iftar programında konuşuyor
Erdoğan: "Siyasetimizde milletle inatlaşmak, millete rağmen iş görmek, millete rağmen yol yürümek diye bir anlayış kesinlikle yoktur."
Erdoğan: "Her hırsızlık kötüdür ama oy hırsızlığı, milli irade hırsızlığı tam bir felakettir."
Erdoğan: "Milletimizin hakkını, hukukunu, iradesini korumak için mücadele ettik, bu sebeple YSK'nin seçimin yenilenmesi kararını isabetli buluyoruz."
Erdoğan: "Bu karara karşı çıkan YSK üyelerinin gerekçelerine baktığımızda dişe dokunur, vicdanları tatmin edici bir unsura rastlayamıyoruz."
İstanbul İl Seçim Kurulu, 23 Haziran'da tekrarlanacak seçimde yarışacak kesin aday listesini açıkladı. AK Parti, CHP, Saadet Partisi, ve Vatan Partisi adaylarının yanı sıra 17 bağımsız aday da yarışacak.
Binali Yıldırım, "Niye bu çalınma işinden alınıyorlar bilmiyorum." demiş...
Fazla lafa gerek var mı? :)
https://i.resimyukle.xyz/5VC8e2.jpg
imamoğlu yaşlı bi kadının evinin erzakını çalıp kaçarken görüntülendi
yalamahaber
ADNAN MENDERES VE 27 MAYIS
++
16 Haziran 1950- DP Türkçe okunan ezanın tekrar Arapça okunmasını sağladı.
5 Temmuz 1950- Radyodan dini program yayın yasağı kaldırıldı.
3 Aralık 1950- Arap harfleriyle eğitim yapan dershanelere izin verildi.
8 Ağustos 1951- Hükümet, Halk Evleri’ne el koydu.
9 Ekim 1951- Devlet iç borçları 2 milyar 565 milyon liraya yükseldi.
4 Kasım 1951 - İlkokulların ders programlarına din dersi konuldu.
5 Haziran 1952 - Lozan Antlaşmasına göre Fener Rum Patrikhanesi’nin başındaki kişinin Türk vatandaşı olması gerekir. Bu ilke ilk kez ABD’den uçakla gönderilen Athenagoras’ın Türkiye’ye sokulması ile ihlal edildi. Başbakan Menderes Athenagoras’ı ziyaret etti.
8 Ekim 1952 - Balıkesir’e giden CHP lideri İnönü’yü Vali kent dışında karşılayarak, kente girmemesini, girerse olaylar çıkabileceğini ve kendisinin sorumluluk almayacağını belirtti. İnönü gezisinden vazgeçti.
24 Aralık 1952 – Anayasada bulunan Türkçe kelimler yerine Osmanlıca kelimeler kullandı. Bakanlık yerine Vekalet kullanılmaya başlandı. Genelkurmay Başkanlığı’nın adı “Erkan-ı Harbiye-yi Umumi Reisliği” şeklinde değiştirildi ).
21 Ocak 1953 - Petrollerimizin işletilmesiyle ilgili ilk anlaşma bir ABD şirketiyle yapıldı.
21 Temmuz 1953 - Profesörlerin politika ile uğraşmalarını yasaklayan kanun kabul edildi.
27 Ocak 1954 - Köy Enstitüleri kapatıldı.
7 Mart 1954 - Petrol işletmeciliğini yabancı sermayeye açan ve MaxBall adlı bir yabancının hazırladığı Petrol Yasası Meclis’te kabul edildi.
8 Mart 1954 - Basını sıkı kontrol altına alan ve basın suçlarına yönelik cezaları yükselten Basın Kanunu kabul edildi. Hakaret suçuyla yargılananlara iddialarını mahkemede ispat hakkı tanınması isteği reddedildi.
2 Mayıs 1954 - GENEL SEÇİMLER YAPILDI.
Oyların %57,6’sını alan Demokrat Parti 503 sandalye kazanırken, %35,4 oy alan CHP sadece 31 milletvekili çıkarabildi.
++
30 Mayıs 1954 - Osman Bölükbaşı’nı seçen Kırşehir, ceza olarak il olmaktan çıkarılıp ilçe yapıldı.
14 Haziran 1954- Seçimlerde CHP’ye oy veren Malatya ceza amacıyla bölünerek Adıyaman ili kuruldu.
21 Haziran 1954- Demokrat Parti kendi kadrolarını kurmak için devlette tasfiyeye yöneldi.
7 Ağustos 1954- Millet gazetesi sahibi Fuat Arna, Adnan Menderes’e hakaret ettiği için tutuklandı.
18 Ağustos 1954- Millet gazetesi yazarı Nurettin Ardıçoğlu ile yazı işleri müdürü Hüsnü Söylemezoğlu gazetede çıkan bir yazıdan dolayı 7’şer ay hapis cezasına çarptırıldılar.
23 Eylül 1954 - Hüseyin Cahit Yalçın, Cemal Sağlam, İbrahim Cüceoğlu hapis cezası aldılar.
1 Aralık 1954 - Hüseyin Cahit Yalçın, Hükümetin hakaret ettiği gerekçesiyle. 26 ay hapse mahkûm edildi ve 79 yaşında hapse girdi.
8 Nisan 1955 – Döviz bulunamadığı için kahve ithalatı yapılamadı. İstanbul’da hane başına 100 gram kahve dağıtımına başlandı. Kahve alanlar, muhtarların hazırladığı listeleri imzaladı.
20 Mayıs 1955 - Akis dergisi yazı işleri müdürü Cüneyt Arcayürek tutuklandı.
23 Haziran 1955 - Hükümete muhalif Akis Dergisi’nin yazı işleri müdürü Cüneyt Arcayürek “Hükümetin nüfuzunu kıracak neşriyat yapması ve bu suçu işlemekte devam etmesi ihtimalinin bulunması” gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
20 Temmuz 1955 - Polis CHP Isparta İl Kongresini dağıttı. Kasım Gülek kürsüden indirildi.
5 Ağustos 1955 - Karadeniz gezisine çıkmış olan CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek, Sinop’ta tutuklanarak İstanbul’a getirildi ve bir gün hapiste kaldı.
5 Eylül 1955 - Ekspres Gazetesi’nde Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldığı haberi yayınlandı.
6 Eylül 1955 - Atatürk’ün evine bomba atıldığı haberi üzerine, çok önceden planlanan gösteriler, kısa zamanda Rum vatandaşların işyeri ve evlerine yönelik yağmaya dönüştü.
7 Eylül 1955 - Hükümet bu olayları muhaliflerinin üzerine yıkmak, onlardan da kurtulmak amacıyla olayları komünistler tezgahladı söylemiyle İdam talebiyle yargılanması öngörülen bu kişiler arasında Aziz Nesin, Kemal Tahir, Dr. Can Boratav, Asım Besirci, Hasan İzzettin Dinamo da bulunuyordu.
16 Eylül 1955 - Sabah Postası gazetesi kapatıldı yazı işleri müdürü Orhan Rahmi Gökçe tutuklandı.
19 Eylül 1955 - Muhalif yayınlarından dolayı Ankara’da Ulus Gazetesi süresiz kapatıldı.
15 Ekim 1955 – ISPAT HAKKI KALDIRILDI. Siyasiler hakkında bir iddia ileri sürenler hakaret suçuyla yargılanıp mahkûm olmaktaydılar. Yargılanan kişinin ispat hakkı kaldırıldı.
8 Şubat 1956 - Ekonomik sıkıntılar nedeniyle gazetelerin sayfaları 6’ya indirildi.
2 Mart 1956 -Cumhurbaşkanına hakaretten gazeteci Şinasi Nahit Berker 1 yıl hapse mahkûm oldu
8 Nisan 1956 - Başbakan Adnan Menderes , muhalefeti, “SİYASİ SAPIKLIK, SAHTE İHTİLALCİLİK, İNKARCILIK, ADİ VE ALÇAK İFTİRACILIK, SAHTE HÜRRİYETÇİLİK VE TEDHİŞÇİLİK”LE SUÇLADI.
31 Mayıs 1956 - CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, “Adım adım mutlakıyete gidiyoruz ” dedi.
14 Haziran 1956 - CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek, TBMM’nin manevi şahsına hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıl hapse ve 4 ay Bursa’da ikamete mahkûm oldu.
13 Ağustos 1956 - Bakanlar Kurulunca ortaokullarda din dersi okutulmasına karar verildi.
28 Eylül 1956 - PARSIZLIKTAN MALİYE, İSTANBUL’DA HAZİNEYE AİT 10 BİN ARSA VE 500 BİNAYI SATIŞA ÇIKARDI.
11 Mayıs 1957 - Gazeteci Nusret Safa Coşkun ve Rıfat Ekinci birer yıl hapse mahkûm oldular.
19 Mayıs 1957 - Kayseri’de halka yaptığı açıklamada Menderes, DP’nin iktidarda olduğu yedi yıl içinde 15.000 YENİ CAMİ İNŞA ETTİK dedi.
2 Temmuz 1957 - CMP Genel Başkanı ve Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı tutuklandı.
6 Temmuz 1957 - Hükümet, İstanbul Gazeteciler Sendikası’nı bir süre için kapattı.
20 Ekim 1957 - Menderes Adana’da yaptığı seçim konuşmasında “İSTANBUL’U İKİNCİ BİR MEKKE, EYÜP SULTAN CAMİİNİ DE İKİNCİ BİR KÂBE YAPACAĞIZ” DEDİ.
27 Ekim 1957 - GENEL SEÇİMLER YAPILDI.
Oyların % 47,9’unu alan DP 424, % 41,1’ini alan CHP: 178. Toplam 610 milletvekili seçildi.
++
27 Ekim 1957 - Seçim sonuçları tartışmalara neden olmuş. En vahim olaylar Gaziantep’te yaşanmış, seçimi ilkönce CHP’nin kazandığı ilan edilmiş, sonra bu karar değiştirilmiştir. Bu olayın yarattığı tepkiler üzerine kentin üstünde askeri uçaklar uçuruldu.
29 Ekim 1957 - Seçim günü Mersin’de bir CHP’linin öldürülmesi olayına yayın yasağı konuldu.
1 Kasım 1957 - Yeni meclisin toplanacağı bugün halkın tepkisinden çekinen iktidar başta meclisin çevresini tanklarla çevirmek dahil kentin tüm önemli noktalarına askerî birlikler yerleştirdi.
10 Mart 1958 - DEMOKRAT PARTİ ÖRGÜTLERİNİN RAMAZAN AYI BOYUNCA CAMİLERDE DÜZENLEDİĞİ MEVLİTLERİN PROPAGANDA AMACIYLA DEVLET RADYOSUNDAN NAKLEN YAYINI UYGULAMASI BAŞLATILDI.
30 Nisan 1958 - Et sıkıntısını gidermek için Yeni Zelanda’dan koyun eti dışalımı yapıldı.
19 Temmuz 1958 - Nükleer silah taşıyan ABD uçakları İncirlik üssüne indi.
2 Ağustos 1958- IMF önerisiyle, Cumhuriyet tarihinin en yüksek orandaki devalüasyonu yapıldı. 1 dolar 2,80 TL’den 9 TL’ye çıkarıldı. Devalüasyon oranı yüzde 221 oldu.
4 Ağustos 1958 - IMF’den ilk borç alındı. IMF Türkiye’ye 250 milyon dolar kredi verdi.
6 Eylül 1958 - Başbakan Adnan Menderes, “İdam sehpalarında can verenlerden ders alsalar ya…” diyerek muhalefeti tehdit etti.
7 Eylül 1958 - CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, “Sehpalar kurulursa nasıl işleyeceğini kimse bilemez” diyerek başbakana cevap verdi.
21 Eylül 1958 - Başbakan Menderes, CHP’nin parti olmadığını, İsmet İnönü’nün siyaseti bırakması gerektiğini, basının istediğini yazamayacağını söyledi
22 Eylül 1958 - İnönü, “Demokrasiye paydos demeye Demokrat Parti genel başkanının gücü yetmeyecektir” şeklinde cevap verdi.
12 Ekim 1958 - Başbakan Adnan Menderes yurttaşlara muhalefetin kin ve husumet cephesine karşı bir “ Vatan Cephesi “kurmaları çağrısında bulundu. Vatan Cephesine katılanların ismi saatlerce radyolarda okunurdu.
19 Ekim 1958 - Başbakan Menderes, Said-i Nursî’nin yaşadığı Emirdağ’da Nurcular tarafından hilafet ve saltanatı temsil eden iki tuğralı, yeşil bayrak açılarak karşılandı. Menderes Risale-i Nurların ilk kez serbestçe basılması için talimat vermiş ve kâğıt tahsisi yaptı.
30 Kasım 1958 - DP hükümeti Adalet Bakanı Esat Budakoğlu açıkladı.İlk sekiz yıllık hükümet dönemi içerisinde 811 gazeteciye toplam 57 yıl hapis cezası verilmiş olduğunu açıkladı.
20 Şubat 1959 - Uçak kazasından kurtulmuş olması nedeniyle taraftarları arasında adeta EVLİYA MERTEBSİNDE kabul edilen Menderes Eyüp Sultan’a gitti, yanında büyük bir kalabalıkla türbede dua etti, dağıtılmak üzere resimler çektirdi.
2 Mart 1959 - Müsteşarı Ahmet Salih Korur, Eyüp Sultan Cami’sinin avlusunda büyük bir iftar yemeği verdi.
30 Nisan 1959 - İsmet İnönü’nün Uşak gezisinde olaylar çıktı. İnönü’nün Kurtuluş Savaşı’nda karargâh olarak kullandığı evi ziyaret etmesi, Uşak Valisi tarafından önlenmek istendi. Valinin bu yasadışı buyruğunu kabul etmeyen Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı aynı gün görevden alındılar. Polis, halkı dağıtmak için göz yaşartıcı bomba kullandı.
7 Kasım 1959 - CMP lideri Osman Bölükbaşı 10 ay hapse mahkûm oldu.
23 Ekim 1960- DEMOKRAT PARTİ İKTİDARINDA OKUMA YAZMA BİLENLER YÜZDE 41’DEN YÜZDE 39’A DÜŞTÜ.
5 Ocak 1960 - Mersin’e gitmekte olan Menderes’in önüne Tarsus’ta elinde kasap bıçağı olan Ali Bayat adlı bir şahıs çıktı ve BACAKLARININ ARASINA SIKIŞTIRMIŞ OLDUĞU BEŞ YAŞINDAKİ ÇOCUĞU GÖSTEREREK “UÇAK KAZASINDAN KURTULDUĞUNUZ İÇİN OĞLUMU SİZE KURBAN EDECEĞİM” dedi, son anda engellendi.
5 Ocak 1960- Said-i Nursî’nin doğu illeri valilerine yazdığı bir mektup yazdı. Şark bölgesinde komünistliği 60 bin Nursî sayesinde önlemekteyim. Nasıl ki Arapça ezan okutturduk ve bu sayede Müslümanları Demokrat Parti cephesinde topladığımız malumunuzdur. Şimdi de dağıttığımız bu Risale-i Nurlarla komünizmle ve masonlukla savaşacağız.
12 Nisan 1960- DP Grubu yayımladığı bildiri ile CHP’yi silahlı ve tertipli ayaklanmalar hazırlamakla, bir kısım basını da bunu yalan ve çarpıtılmış haberlerle desteklemekle suçladı.
18 Nisan 1960- CHP’nin orduyla birlikte hareket ettiği ve bir ihtilal peşinde olduğunu düşünen Demokrat Parti, bu iddiaları araştırması için Tahkikat Komisyonu kurdu.
27 Nisan 1960 - Meclis bünyesinde kurulan 15 üyeli Tahkikat Komisyonuna ek yetkiler veren kanun, uzun ve çetin tartışmalardan sonra kabul edildi.
++
On yıllık dönemin taranması tam bir günümü aldı.
Benzerliği gördünüz ise paylaşın.
Bige Gülek
https://external.fbtz1-5.fna.fbcdn.n...ASzbSzLFdOXK3Z
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Samsun Valisi Osman Kaymak’ın ‘saray’ denilerek gündeme getirilen makam aracı ile ilgili açıklama yaptı.
https://haberhas.com/soylu-araci-ben...JMDEdIzNazhpl4
Bu hizmetli siyasi, o parayı kendi cebinden verdiğini düşünüyor sanırım.
İşte gelişmiş ülkelerle farkımız bu.
Az gelişmiş yönetici...