RTALB - RTA Laboratuarları

İngiltere'de hükümet, yeni tip koronavirüsün (Covid-19) endişeye neden olan Omicron varyantı nedeniyle maske takılmasını kapalı mekanlar için zorunlu hale getirirken aşı pasaportunu uygulamaya koyma kararı aldı.

Başbakan Boris Johnson, düzenlediği basın toplantısında, Omicron varyantının Delta'dan çok daha hızlı yayıldığını belirtti.

Ülkede toplam 568 Omicron vakası görüldüğünü ve vakaların 2-3 günde katlandığını vurgulayan Johnson, bu nedenle halkı, "hastaneye yatışlarda ve ölümlerde büyük artış" görülebileceği konusunda uyardı.

Johnson, bunun önüne geçebilmek için yeni önlemler alınmasına karar verildiğini duyurdu.

Alıntı:

---

Originally Posted by Kyabalion

Bu paylaşımin bile altına hırsız vs diye yorum yapmışlar. Kardeşim öyle düşünüyorsan bile gidip oraya yazma. Kendi ayağına sıkıyorsun.

Murat Güler de itibarımizi düşüyorlar vs diye şikayet etmek yerine kendi yatırımcısinin sesine kulak vermeli artık. Dünya çapında bir oyuncu oluyorsun firman büyüyor
gelişiyor, eski alışkanlıkları bırak artık.

Rta bu anlaşma olmadan önce bile dünyada önümüzdeki 10 yıla damga vuracak 5 biyoteknoloji şirketinden biri olarak gösteriliyordu.

Hepimiz gurur duyduk bu anlaşmadan ama altındaki yorumlari okuyunca utandım yemin ederim. Siemens engellemek zorunda kalmış bu tip yorumları. Ben bir hissedar olarak utandım. Sen de utan. Şirketin kendi alanındaki imajı ve saygınligiyla borsadaki durumu hiç uyuşmuyor. Bunu dengelemek zorundasın. Sen de bu olumsuzluğun farkindasin ki her fırsatta şikayet edip duruyorsun.

Ne gerekiyorsa yapıp bu işi bir şekilde düzeltmek zorundasin. Hem de hiç vakit kaybetmeden. Yoksa hep beraber kaybedecegiz.

---

Valla ne söylesek boş. Şirketin 30.000 hissedarı varmış, hakiki yatırımcı sayısı 300’ü bulmaz. Bunu bilen ve gören patron kafasına göre takılmaya devam ediyor. Ama şunu unutuyor ki; bir işadamı piyasada namıyla iş yapar, kredibilite ismin anıldığında ortaya çıkan algıyla doğru orantılıdır. İsmine duyulan güven; bilançoda yazan toplam satış gelirinden de düşük faizle kullandığın banka kredisinden de daha değerlidir. Sayın patron; şirketlere, şirket çalışanlarına, yatırımcılarına kötülük yaptı ama en büyük kötülüğü kendine yaptı ve hala da yapmaya devam ediyor.

Covid süresince şirketin ürünlerini kamuya ederinden ucuz vererek zor bir dönemde müşfik işadamı rolü oynadı. Yahu şirketin yüzde 70-75’i biz hissedarlara ait, kimin malıyla cömertlik yapıyorsun. Bu cömertliği yaparken muhtemelen şöyle düşünüyordu; kamu otoritesi kendi yaptığı işlere göz yumacak, yaptığı her başvuru hızlıca onaylanacak, kafadaki planlar tıkır tıkır işleyecekti. Hissedarın ne hali varsa görsündü.

Ama olmuyor değil mi sayın patron. Hissedarın binlerce şikayeti ayağına takılıyor, mağdur ettiğin o kadar insanın ahıyla işlerin bir türlü rast gitmiyor. Rast gitmeyi bırak, kendi genel kuruluna katılamayacak hale geliyorsun. İbretlik bir durum.

Herkes A1 Capital in sermaye artırımını bekliyor. Ona sıra gelmedi daha, 15 Eylülde yapılan bir borçlanma aracı ihraç başvurusu var https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/964013. SPK onu bile onaylamadı henüz. Halbuki Işık Menkul ün 23 Kasımda yaptığı başvurunun onayı https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/979300 2 haftada (bu bültende) geldi. Hoş A1 Capital kap ında SPK ya başvuruda bulunulmasına karar verilmiştir yazıyor, başvuru yapılıp yapılmadığı bile belli değil. Bunların yaptığı her işte bir özensizlik var.

SPK dan transfer edip A1 Capital https://a1capital.com.tr/yonetim-kur...-c6628294-c1b8 veya A1 Girişime https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/967565 yönetici yaptığın kişiler var. SPK ile ilişkilerde bu kişilerin faydası olur diye umuyorsun muhtemelen. Önce mevzuata ve kurallara uyacaksın sayın patron.

Buradaki en büyük sıkıntı şu; bir aracı kurumun var ve bireysel/kurumsal düzeyde yatırım danışmanlığı hizmeti veriyorsun. Ama kendi halka açık şirketlerindeki işlemlerin için patron olarak ceza alıyorsun, üstüne kap bildirimleri konusunda şirketin ceza alıyor, yetmiyor üstüne kottan atılma uyarısı alıyor. Tüm bu durumlar SPK kararlarıyla sabitken sahibi olduğun aracı kurum kime nasıl danışmanlık hizmeti verecek?

Aylar önce şirkete mail atmıştım. Hissedarlarla aranızda güven tesis edilmeli, buna yönelik adımlar atın, gerekiyorsa 1-2 sayfalık bir ilkeler ve prensipler (manifesto) dokümanı hazırlayın ve yönetim kurulu kararı olarak yayınlayın diye öneride bulunmuştum. Heyhat, kime ne anlatıyorsun.

Şahsen sadece A1 life sciences ın tek başına değerinin bile rta nın güncel piyasa değerinden yüksek olduğunu düşünüyorum. Hatta uçuk gelebilir, A1 life sciences ın çalışanları, ar-ge kapasitesi ve networkü ile angen den daha büyük potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Fakat garip bir şekilde hep bir gizem, hep bir arka planda kalma isteği, şeffaf olmama durumu var. Onlara göre gerekçe rekabet, bence hiç inandırıcı değil.

Geçen bir yerde okumuştum (belki de burada), rta ve a1 yaşam bilimleri yöneticilerinin hepsi biyogirişimci olarak takılıyor, acaba herkes kendi halinde dönemi değerlendirmeye mi çalışıyor, veya arkada başka işler mi var diye yazmıştı biri. Belki de rta ve özellikle a1 life sciences ın yükünü çeken kişiler de hissedarlar gibi patrona karşı tepkili.

https://www.a1lifesciences.com.tr/about-us, burada eskiden sister company of rta (rta nın kardeş şirketi) yazıyordu, onu bile kaldırmışlar. Rta nın kötü namı kendilerine bulaşmasın istiyorlar sanırım, gayet anlaşılır bir istek bu. Fakat ne yapsan nafile. Kaçtığın o kötü nam, dünyanın en büyük birkaç oyuncusundan birinin senle ilgili attığı tweet in altında gelir seni bulur.

Hadi halka açık bir şirketin kamuyu aydınlatma yükümlülüğünü bir kenara koyalım. Bir biyoteknoloji start-up ı (a1 life sciences) sağlık sektöründe dünyanın sayılı firmalarından biriyle (Siemens Healthineers) yaptığı anlaşmayı neden saklamak ister. Başka bir firmanın davul zurnayla duyuracağı bir gelişme, size birçok kapıyı açacak bir referans/kartvizit neden ısrarla bilinmesin duyulmasın istenir, akıl alır gibi değil cidden. Almanlara bunu anlatsan muhtemelen anlayamayacaklardır. Tweet in altına yapılan yorumları da şaşkınlıkla okuyorlardır zaten.

Uzun süredir rta hissedarı biri olarak konu hakkında sayfalarca yazı yazabilirim ama bu yazılar tarihe not düşmekten başka bir işe yaramıyor maalesef. Daha önce de söyledim, patronun rta yı (ve dolayısıyla a1 life sciences ı) elden çıkarması herkesin hayrına olacaktır. Şirketi satmak için bundan daha iyi bir dönem ve ortamı da bir daha bulamaz. Böylece hem kendisi, hem şirket hem de hissedar rahatlayacaktır. Esas uzmanlık alanı olan finansa odaklanarak A1 capital, girişim, pyş ile istediği gibi hareket etmeye daha fazla vakti olur. Bütün şirketleri birbirine doladım, hepsini birbirine ortak ettim, bu halde nasıl satarım diyorsa, orasını da kendisi çözsün artık. Zira kendisi bir finans dehası.

Alıntı:

---

Originally Posted by Soranoglu

Valla ne söylesek boş. Şirketin 30.000 hissedarı varmış, hakiki yatırımcı sayısı 300’ü bulmaz. Bunu bilen ve gören patron kafasına göre takılmaya devam ediyor. Ama şunu unutuyor ki; bir işadamı piyasada namıyla iş yapar, kredibilite ismin anıldığında ortaya çıkan algıyla doğru orantılıdır. İsmine duyulan güven; bilançoda yazan toplam satış gelirinden de düşük faizle kullandığın banka kredisinden de daha değerlidir. Sayın patron; şirketlere, şirket çalışanlarına, yatırımcılarına kötülük yaptı ama en büyük kötülüğü kendine yaptı ve hala da yapmaya devam ediyor.

Covid süresince şirketin ürünlerini kamuya ederinden ucuz vererek zor bir dönemde müşfik işadamı rolü oynadı. Yahu şirketin yüzde 70-75’i biz hissedarlara ait, kimin malıyla cömertlik yapıyorsun. Bu cömertliği yaparken muhtemelen şöyle düşünüyordu; kamu otoritesi kendi yaptığı işlere göz yumacak, yaptığı her başvuru hızlıca onaylanacak, kafadaki planlar tıkır tıkır işleyecekti. Hissedarın ne hali varsa görsündü.

Ama olmuyor değil mi sayın patron. Hissedarın binlerce şikayeti ayağına takılıyor, mağdur ettiğin o kadar insanın ahıyla işlerin bir türlü rast gitmiyor. Rast gitmeyi bırak, kendi genel kuruluna katılamayacak hale geliyorsun. İbretlik bir durum.

---

Yanlış bilgi verıyorsun ve kendınden emın ır sekılde konusuyorsun.. a1 kapıtalın 15.10 2021 dekı karararı sermaye artımı kararı bılgısı 18.11.2021 dekı kap da spk ya basvurulduguna daır kap.. özensız olan sensın ve yanlıs bılgı verıyorsun.

vay bee sıemnsın twetrda paylastıgı a1 lıfe ortaklık hakkındakı yazısının altına. bu şırketın patronu hırsız tekrar gözden geçir dıye yorum yazılmı. dıger yorum ıse bu şırket yatırımcısından bılgı saklıyor dıye yorum yazılmış.. ne kadar utanç verıcı bır durum bu.. acaba murat guler bu yorumları okuyunca ne dıyordur ? bana haksılık edıldımı dıyordur ? yoksa haklılar mı dıyordur.

sıemensın o twetıne ıstınaden bugun bu şırketın tavan açması gerekırdı, başka bır sırket olsa. ama işte kımsenın şırkete guvenı yok

Sermaye artırım kap ıyla ilgili birşey söylemedim. Ondan bir ay önce Eylül ayında yapılan tahvil/bono ihraç başvurusu var, daha onun onayı bile gelmedi dedim. Karar alınmıştır denilen ama başvurusu yapılıp yapılmadığı belli olmayan konu bu. La havle kimlerle muhatap oluyoruz.