Medyaya asla güven olmaz. Analist / Kurum raporları da öyle. Onları yok sayacaksın.
Printable View
Trump 1,15 - 1,17 pariteye razıdır.
Avrupa 1,20 üstüne itiraz eder, abd 1,10 altına.
Onların gücü yok, forex piyasalarını hiç bir merci manipüle edemez. Kararı piyasa verir. Günlük işlem hacmi 8 trilyon dolara yakın bir piyasadan bahsediyoruz. Arzu edebilirler ama yönlendiremezler.
Ha TRY farklı konumda, sığ bir piyasada "sürünen kur modeli" işleyebilir ama onun da bir limiti / ömrü var.
Banka hisselerini neden sattınız endeks ralliye kalkmışken üstat
Erken çıktın bence. Kilit tavan hisseden çıkılmaz. Kilit taban hisseye de girilmez. En azından bir yarını beklese idin. TL bazlı mevduat ın bi tık üstü getirin olmuş. Girerken de acele ettin idi. Bence çıkarken de. Yada yarısını satsa/alsa idin .Çünkü aynı zamanda cds düştü 2 yr lar düştü dolar düştü.
Neyse .Hayırlı olsun.
Şimdi baktım 33.04 başluğunu kapamasını beklese idin bari.
Maliyetim 27.80 gibi oldukça yüksekti, 2 gün daha beklesem 22 den alacaktım. Alırken çok acele ettim. Dediğin gibi çıkarken de acele etmiş olabilirim. Mevcut piyasa koşullarında AKBNK GARAN 1.5-2 DD den işlem görüyor. YKBNK ise 1 30 dan. Bu rasyolar artık pahalı gelmeye başladı bana Batık / Takipteki kredi rasyosu sürekli artan bankacılık sektörü beni tedirgin ediyor. Masada para bırakmış olabilirim ancak bu kağıt swan dive yapmaya çok meraklı. Satış fırsatı vermişken maldan çıkmayı tercih ettim. 😊
Bundan sonra öncelik kar elde etmek değil, eldekini reel bazda korumak olmalı bence. Tabii ki borsa daha da yükselebilir ancak bu yükselişin ayakları olma olasılığı bana göre düşük, yani kalıcı ve istikrarlı bir çıkış performansı beklemiyorum. O yüzden de, potansiyel getiri ile risk oranı ciddi şekilde lehime olmadıkça borsaya girmeyeceğim. Artık "eldekini koruma" modundayım. 😊
HA HA HA....guzeldi....
emme.....canini kurtardi....bu iyi....karla cikti...sorun yok...SEVINDIM.
102 gun oldu alali....faizde mevduatta kalsaydi....ayni parayi kazanacakti...BASABAS YIRTTI....
BUNUNLA 30 yillik gecmisim var....cok iyi TEMELCIDIR....
herseye ragmen.....bu alemde en iyilerden biridir....ben YIYIT biriyim....hak yemem...
cok iyi ettin....sattin kurtuldun....bu ve halkbank seni lekeledi....uzak dur bu bankalardan.
Tabii ine çıka yoluna devam edebilir, bence bir mahsuru yok. Ama potansiyel getiri / risk oranı borsada pozisyonda kalmak veya yeni pozisyon açmak için artık bana göre cazip değil. 100 endeks 11 bine 12 bine pekala çıkabilir. Böyle bir potansiyel borsada kalmak için yeterli değil, risk faktörleri dikkate alındığında.
basarilarinin devamini dilerim....birtanem....
Kuzu 16 TL den almak istedi, 31.70 den verdim ona. Hayrını görsün. 😊
Geçen Ekim ayından beri FAB veya QNB ile bir hisse satışı anlaşması olacak diye dedikodular aldı başını gitti. Böyle olsaydı 2.5 DD den okutmak çok kolay olurdu. Gelgelelim bu dedikodular realize olmadı bir türlü. Demek ki vınlama zamanı geldi. Allah bereket versin deyip geleceğe bakmak lazım.
Yakında İsraile amcamı kuzenleri yeğenleri ziyarete gideceğim. Hayfa'ya çok fazla füze düştü ama ölen veya yaralanan yok bizden. Tekne hazır. Çeşme Girit Güney Kıbrıs Hayfa seferine çıkacağım. 3 aylık bir tatil / ziyaret olacak bu. Buradakilere iş rastlığı ve bol kazançlar diliyorum. 😊
Trendhound bu işi bilmiyor, en dipten alıp en tepeden satamıyor, halbuki burada yaptığı her işlemde bunu başaran bir arkadaş var.
Dünyanın en güvenli yerine gidiyorsun hocam. Adamlar 500 füze yolladı en fazla 50'si düştü. Bize 500 füze yollasalar 600 füze isabet ederdi, şaka olsun diye söylemedim rakamı.
......................
Alıntı:
Alarko Holding Anonim Şirketi ("Şirket") Yönetim Kurulu tarafından;
1. Şirket'in Sermaye Piyasası Kurulu'nun Geri Alınan Paylar Tebliği (II-22.1) kapsamında pay geri alım programları vasıtasıyla iktisap ettiği toplam 23.000.000 TL nominal değerli 2.300.000.000 adet paydan 18.000.000 TL nominal değerli 1.800.000.000 adedinin Geri Alınan Paylar Tebliği'nin (II-22.1) 19'uncu maddesinin 9'uncu fıkrası uyarınca, fon çıkışı gerektirmeyen sermaye azaltımı usullerine göre itfa edilmesi suretiyle Şirket'in 435.000.000 TL olan çıkarılmış sermayesinin 18.000.000 TL azaltılarak 417.000.000 TL'ye indirilmesine,
2. Türk Ticaret Kanunu'nun 473'üncü maddesinin 1'inci fıkrası, Sermaye Piyasası Kurulu'nun Geri Alınan Paylar Tebliği'nin (II-22.1) "Geri alınan payların elden çıkarılması ve itfası" başlıklı 19'uncu maddesinin 9'uncu fıkrası ile Sermaye Piyasası Kurulu'nun Pay Tebliği'nin (VII-128.1) "Fon Çıkışı Gerektirmeyen Sermaye Azaltımı" başlıklı 19'uncu maddesi çerçevesinde hazırlanan Sermaye Azaltımına İlişkin Yönetim Kurulu Raporu'nun kabulüne ve Genel Kurul'un onayına sunulmasına,
3. Şirket Esas Sözleşmesi'nin "Sermaye" başlıklı 8'inci maddesinin Tadil Metni uyarınca tadil edilmesine, Esas Sözleşme tadiline ilişkin olarak uygunluk görüşü almak üzere Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurulmasına, Sermaye Piyasası Kurulu'nun uygunluk görüşünün alınması akabinde T.C. Ticaret Bakanlığı'na müracaat edilmesine ve Esas Sözleşme tadilinin ilk Genel Kurulun onayına sunulmasına,
4. İşbu kararın gereklerinin yerine getirilebilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlar nezdinde Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Mevzuatı çerçevesinde gerekli tüm işlemlerin gerçekleştirilmesine,
karar verilmiştir.
İşbu açıklamamızın İngilizce çevirisi ekte yer almakta olup, açıklama metinlerinde herhangi bir farklılık olması durumunda, Türkçe açıklama esas kabul edilecektir.
27.06.2025
Volkswagen'in karı ikinci çeyrekte ABD tarifeleri nedeniyle %29 oranında düştü
Alman otomobil üreticisi Volkswagen, 30 Haziran 2025 tarihinde biten üç aylık dönemde, faaliyet karının %29 düşüşle yaklaşık 3,8 milyar euroya gerilediğini açıkladı. Faaliyet karı 2024'ün aynı dönemine göre % 29 geriledi.
Analistler 2025 yılı ikinci çeyrek karının 3,94 milyar avro olmasını bekliyorlardı.
Bu önemli kar düşüşünde en büyük etkiyi, 4 Nisan itibarıyla yürürlüğe giren %25'lik ABD otomobil ve parça ithalat vergisi oldu. Bu tarife uygulaması, VW'nin kârlılığını ciddi şekilde olumsuz etkiledi
Volkswagen ikinci çeyrek satış gelirlerini 80,8 milyar euro olarak açıklarken, 82,2 milyar euroluk analist beklentilerini de yakalayamadı..
Firma, daha önce 2025 yılı için faaliyet satış getirisi beklentisini %5,5-6,5 olarak duyurmuştu. Ancak tarifelere bağlı zorlukların artması üzerine bu beklenti %4-5 aralığına düşürüldü
Ayrıca, VW'nin başlangıçta %5'e varan bir artışı içeren 2025 yılsonu satış hedefi, artık yıllık bazda yatay, yani geçen yıla yakın seviyede bekleniyor
Türkiye-Suriye Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi Kurulmasına Dair Protokol ile İdari Gelişim ve Yönetişim Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı imzalandı
Ticaret Bakaın Ömer Bolat sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı
Bugün, Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanı Sayın Nidal Eş-Şa'ar ile gerçekleştirdiğimiz mühim görüşmede, iki kardeş ülke arasındaki ekonomik ve ticari münasebetlerin derinleştirilmesi, müşterek kalkınma ülküsü etrafında yeni iş birliği sahalarının ihdası ve karşılıklı menfaatlerimizin temini hususunda kapsamlı istişarelerde bulunduk.
Heyetlerarası görüşmelerde; ikili ticaret hacminden yatırımlara, Suriye'nin yeniden imarından lojistik altyapı projelerine kadar uzanan geniş bir mecrada iş birliği imkânlarını etraflıca müzakere ettik.
Görüşmelerin akabinde, "Türkiye-Suriye Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi (ETOK) Kurulmasına Dair Protokol" ile "İdari Gelişim ve Yönetişim Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı"nı imzaladık.
Yarın ise İstanbul'da, "Türkiye-Suriye İş Konseyi"nin tesisine dair protokolün imzalanması hususunda Sayın Eş-Şa'ar ile ittifak etmiş bulunuyoruz.
Türkiye ile Suriye arasındaki kadim bağlara, müşterek tarih ve kültüre, aynı zamanda karşılıklı menfaatlere bağlı olarak yeniden ihya ve inşa edilmekte olan bu iktisadi iş birlikleri; yalnızca iki ülke için değil, bütün bölgemiz için Allah'ın izniyle barış, istikrar, kalkınma ve bereket temin edecektir.
Şimşek: Enflasyona geçit yok, harcama disiplini kırmızı çizgimiz
CNBC-e'nin haberine göre; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dezenflasyon sürecinin kapsamlı şekilde ve kalıcı nitelikte ilerlediğini, olası risklere karşı hazırlıklı olduklarını ve enflasyondaki düşüşün kesintiye uğramasına izin vermeyeceklerini söyledi.
Habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: https://www.cnbce.com/gundem/mehmet-...utm_source=web
Türkiye-Suriye İş Konseyi'nin kurulmasına yönelik mutabakat zaptı imzalandı
Türkiye ve Suriye arasındaki kurumsal işbirliğini yeniden tesis etmek amacıyla İş Konseyi'nin kurulmasına yönelik mutabakat zaptı imzalandı.
Ticaret Bakanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanı Nidal Eş-Şaar başkanlığındaki Suriyeli heyet ile Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar'ın başkanlığında, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) üyesi iş insanlarının katılımıyla yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirildiği bildirildi.
Toplantıda, Suriye'nin yeniden yapılanması sürecinde iki ülke arasında geliştirilebilecek işbirliği imkanlarının ele alındığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Özellikle Yap-İşlet-Devret (YİD) ve Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) modelleri ayrıntılı biçimde değerlendirildi. İki ülke arasındaki kurumsal işbirliğini yeniden tesis etmek amacıyla Türkiye-Suriye İş Konseyi'nin kurulmasına yönelik bir mutabakat zaptı imzalanmış olup, bununla birlikte, Türkiye ve Suriye'deki sivil toplum kuruluşları arasında imzalanan 9 ayrı mutabakat zaptı ile de güçlü ve sürdürülebilir bir işbirliği zemini oluşturulmuş oldu."
Açıklamada, Bakanlık olarak Türkiye ile Suriye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin derinleşmesi ve kurumsal bir çerçeveye kavuşması adına, iki ülke özel sektörleri arasındaki doğrudan iletişim kanallarını güçlendirmeye yönelik çalışmalara kararlılıkla devam edileceği vurgulandı.
Chery Türkiye Başkan Yardımcısı Vivian Jiang: Global büyüme stratejimizde Türkiye çok önemli bir yere sahip
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Çin'in otomotiv alanındaki ihracat lideri Chery, yenilikçi teknolojilere yaptığı yatırım ve sürdürülebilir üretim yeteneğiyle sektörün önde gelen markası olmaya devam ediyor. Denizaşırı pazarda 5 milyonuncu aracının satışını gerçekleştiren Chery, bu önemli başarıyı Antalya'da gerçekleştirdiği toplu teslimat töreniyle taçlandırdı. Chery Ant Oto Showroomu'nda düzenlenen törende konuşan Chery Türkiye Başkan Yardımcısı Vivian Jiang, "Temmuz itibarıyla Chery'nin küresel müşteri sayısı 17,18 milyonu aştı. Bu rakamın 5,17 milyonunun yurtdışındaki kullanıcılardan oluşması uluslararası ölçekteki varlığımızı güçlendirdiğimizi gözler önüne seriyor. Global büyüme stratejimizde Türkiye çok önemli bir yere sahip. Türkiye'de Türkiye için çalışıyoruz, kullanıcılarımızın kalbinin sesini dinleyerek aksiyon alıyoruz. Türkiye'nin en güçlü hizmet veren markalarından biriyiz, bu pazarda güçlenmeye devam edeceğiz" dedi. Chery Türkiye'nin ülke genelinde yapılanmasını hızla tamamladığını ifade eden Chery Türkiye Başkan Yardımcısı Emre Özocak ise, "Türkiye pazarına giriş yapmamızın üzerinden henüz 2 yıldan biraz fazla bir süre geçmesine rağmen 120 bin adedi aşan bir satışa ulaşmayı başardık. Marka olarak her zaman müşterilerimizin yanında olduğumuzu hissettireceğiz" diye konuştu.
Çinli otomotiv devi Chery, kısa süre önce giriş yaptığı Türkiye pazarında güçlü şekilde büyümeye devam ediyor. Global pazarda da hızla basamakları tırmanan Chery, yenilikçi modelleriyle kullanıcıların en sevdiği markalardan biri haline geldi. Denizaşırı pazarda 5 milyonuncu aracının satışını gerçekleştiren Chery, bu önemli kilometre taşını Türkiye'de düzenlediği bir toplu teslimat töreniyle kutladı. Markanın globaldeki 5 milyon satış başarısını kutlandığı ve yeni araç sahiplerine Chery Ailesi'ne "hoş geldiniz" mesajının verildiği tören Antalya'daki Chery Ant Oto Showroomu'nda düzenlendi.
Büyüme stratejimizde Türkiye çok önemli bir yere sahip!
Chery Türkiye'nin, "Yeni Yol Arkadaşın Seni Bekliyor" mottosuyla gerçekleştirdiği törene Chery Türkiye Başkan Yardımcıları Emre Özocak ve Vivian Jiang ev sahipliği yaptı. Törenin son bölümünde yeni Chery müşterilerine araçlarının teslimatı gerçekleştirildi. Chery'nin global arenada hızla büyüdüğünü söyleyen Chery Türkiye Başkan Yardımcısı Vivian Jiang, "Şirket olarak Fortune Global 500 Listesinde geçtiğimiz yıl giriş yapmıştık. Bu yıl büyük bir sıçrama gerçekleştirdik ve 152 sıra birden yükseldik. 233'üncü sıraya yükselerek marka olarak bu yılki sıralamada en hızlı yükselen otomobil üreticisi ünvanını aldık" dedi. Chery'nin temmuz ayını 224 bin 439 araç satışıyla tamamladığını hatırlatan Vivian Jiang, şöyle devam etti: "Bu yıllık bazda yüzde 14,7'lik bir artışa işaret ediyor. Yüzde 31,9 artan ihracatımızla da Çin'in en büyük otomobil ihracatçısı ünvanımızı koruduk. Temmuz itibarıyla Chery'nin küresel müşteri sayısı 17,18 milyonu aştı. Bu rakamın 5,17 milyonunun yurtdışındaki kullanıcılardan oluşması uluslararası ölçekteki varlığımızı güçlendirdiğimizi gözler önüne seriyor. Global büyüme stratejimizde Türkiye çok önemli bir yere sahip. Türkiye'de Türkiye için çalışıyoruz, kullanıcılarımızın kalbinin sesini dinleyerek aksiyon alıyoruz. Türkiye'nin en güçlü hizmet veren markalarından biriyiz, bu pazarda güçlenmeye devam edeceğiz."
Her zaman müşterilerimizin yanındayız!
Chery Türkiye'nin ülke genelinde yapılanmasını hızla tamamladığını ifade eden Chery Türkiye Başkan Yardımcısı Emre Özocak ise, "Bu kapsamda çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyor, yapılanmamızı geliştirmeye devam ediyoruz. Türkiye pazarına giriş yapmamızın üzerinden henüz 2 yıldan biraz fazla bir süre geçmesine rağmen 120 bin adedi aşan bir satışa ulaşmayı başardık. Bu bir yandan Türk tüketicisinin markamıza verdiği değeri ortaya koyarken diğer taraftan da araçlarımızın Türk tüketicisinin kalbini kazanacak özellikler barındırdığını da gösteriyor. Marka olarak 'Aklın Yolu Chery' felsefesiyle çalışmalarımızı sürdürürken teknolojiye yaptığımız yatırımlar ve kullanıcı odaklı yaklaşımımızla otomobil seçiminde akıllı karar vermek isteyen kullanıcılar için en doğru adres olmaya devam edeceğiz. Marka olarak her zaman müşterilerimizin yanında olduğumuzu hissettireceğiz" dedi.
Chery Türkiye hakkında
Chery International, pazarı daha iyi anlamak ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek amacıyla, Eylül 2022'de, Türkiye'de %100 iştirak ile Chery Türkiye'yi kurdu. Chery Türkiye, Chery markasına ait tüm model ve yedek parçaların Türkiye'deki lojistiği, satışı ve satış sonrası hizmetlerinden sorumludur. Şirket, tüm ticari satışlardan sorumlu olmak üzere; satış, satış sonrası, bayi ağı geliştirme, iletişim ve diğer departmanlarını kurdu. Faaliyetlerini 7 bölgede toplam 55 Yetkili Satıcı ile sürdürüyor. Şirket, 21 Mart 2023'te TIGGO 8 PRO, TIGGO 7 PRO ve OMODA 5 olmak üzere üç SUV modelini pazara sundu. Bu üç model, kalite açısından üst düzey mükemmellik, tasarım açısından şıklık ve en yüksek teknolojik konfigürasyona sahip olmasıyla beğeni topluyor. 7 koltuklu SUV TIGGO 8 Pro Max, ihtişamı, lüks hissi ve güçlü duruşuyla en üst segment otomobil olarak öne çıkıyor ve D-SUV pazarında ilk sırada yer alıyor. TIGGO 7 Pro Max, konfor ve verimlilik açısından aile SUV'ları arasındaki ilk tercih oluyor. OMODA 5 Pro ise; fütüristik tasarımı ve artan kalitesiyle geniş kullanıcı kitlelerine hitap ediyor.
Chery hakkında
Kantar ve Google, ortaklaşa, 2024 Çin Küresel Marka Oluşturucuları İlk 50 listesini açıkladı. Chery, otomobil alanında "Çin'in En İyi Küresel Marka Oluşturucusu" seçilerek genel listede 14. sırada yer aldı ve markanın gücü önemli bir büyüme kaydetti. Chery, kuruluşundan bu yana bir küreselleşme stratejisi uyguladı ve uluslararası rekabet gücüne ve nüfuza sahip bir otomobil markası oluşturma kurumsal vizyonuyla her zaman teknoloji odaklı gelişime bağlı kaldı. Sürekli teknolojik yenilik yaklaşımıyla hareket eden Chery, küresel pazarlara komple araç, CKD parçaları, motor, üretim teknolojisi ve ekipman ihraç eden ilk Çinli binek otomobil şirketi oldu. Chery, ürün stratejisi, yerelleştirme stratejisi ve yetenek stratejisinin uygulanması yoluyla yerel ve uluslararası pazarları geliştirmeye, küreselleşmeyi sürekli derinleştirmeye ve çevre dostu, teknoloji, aile ve arkadaşlık ilkelerine odaklanıyor. 27 yıllık geliştirme sürecinin ardından Chery'nin satış ve servis ağı, 80'in üzerinde ülke ve bölgeyi kapsarken, dünya genelinde 14 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaşılmış durumda. Ayrıca Chery, sürekli çabalarla topluma katkıda bulunarak ve küresel tüketicilere daha iyi ürün ve hizmetler sunarak küresel pazarlarda çevre dostu kalkınma, çevre koruma, sosyal refah, personel eğitimi ve diğer alanları kapsayan çeşitli sosyal katkı faaliyetleri yürütüyor.
Daha detaylı bilgi için Chery web sitesini ziyaret edebilirsiniz: www.cherytr.com
JPMorgan, ABD'de stagflasyon riski hakkında uyardı: Tahvil getirileri sınırlanabilir, dolar baskı altında kalabilir
JPMorgan Asset Management, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimlerine başlasa bile enflasyonda yeniden hızlanma riskinin, tahvil piyasasında yatırımcıların beklediği güçlü ralliyi engelleyebileceği ve aynı zamanda doları zayıflatabileceği uyarısında bulundu.
"Enflasyonun ısısı artmak üzere" diyen kurum, enflasyonun kalıcı olmasının, Fed'in faiz indirimleri veya zayıf büyüme senaryosunda bile yüksek kaliteli tahvillerde potansiyel sermaye kazançlarını sınırlayacağını belirtti. JPMorgan'a göre bu durum, zamanla dolar üzerinde de aşağı yönlü baskı yaratabilir.
Kurumun değerlendirmesine göre:
Enflasyon riski: Fiyat baskılarında yeniden hızlanma olursa, Fed'in agresif faiz indirimleri yapma alanı daralır. Bu da parasal gevşemenin büyüme odaklı varlıkları destekleme etkisini sınırlayabilir.
Tahvil piyasası etkisi: Kalıcı enflasyon, sabit getirili varlıkların reel getirilerini aşındırır. Faiz indirimleri olsa bile uzun vadeli Hazine tahvillerinde büyük sermaye kazançları sınırlı kalabilir.
Döviz piyasası etkisi: Yüksek enflasyon, eş zamanlı bir sıkılaşma adımı olmadan reel faiz farklarını ABD aleyhine çevirebilir. Piyasa Fed'i "geriden gelen" bir merkez bankası olarak görürse doların cazibesi azalabilir.
JPMorgan, bu tabloyu "hafif stagflasyon" riski olarak tanımlıyor.
Yatırım projeleri için başvuru esasları düzenlendi
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yürüttüğü yatırım projelerine yapılacak başvurulara ilişkin esaslar belirlendi.
Bakanlığın, "Yatırım Projelerinin Stratejik Öncelik ve Teknik Değerlendirmesine Dair Tebliğde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliği" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik, bankalar kanalıyla sağlanan finansal imkanlardan yararlanmak için başvuruda bulunulacak projelere ilişkin Bakanlık tarafından yapılacak stratejik öncelik ve teknik değerlendirmeye ilişkin esasları düzenliyor.
Buna göre, finansman başvurusunda bulunulan yatırım projeleri için teknik komite tarafından yapılan değerlendirme sonucuna ilişkin "Yatırım Projesi Teknoloji/Strateji Puanı Bildirim Belgesi" (TSP belgesi) düzenlenecek.
Bankalardan önce Bakanlık değerlendirmesini almak üzere yapılacak başvurular, uygun teşvik belgesi sahibi olan yatırımcılar tarafından gerçekleştirilebilecek.
Stratejik Öncelikli Ürün veya Teknoloji Alanları listeleri kapsamında bir ürünün üretilmesine ya da teknoloji alanında geliştirme faaliyetlerine, bu teknolojilere dayalı sistemlerin üretilmesine veya üretim sürecinde bu teknolojilerin yoğun şekilde kullanılmasına dönük yatırım yapılmasını hedefleyen projeler için başvuru alınacak. Yatırım teşvik mevzuatı kapsamındaki desteklerden yararlanma imkanı bulunmayan yatırımcılar da ilgili projeye yönelik halihazırda düzenlenmiş bir yatırım teşvik belgesi olmadan bu kapsamda başvuru yapabilecek.
Teknik komite tarafından uygun görülmesi halinde, proje sahibinin yatırım konusu nihai ürün veya ara girdilere yönelik stratejik stoklara yapacağı yatırım tutarı da TSP proje büyüklüğünün belirlenmesi aşamasında hesaplamaya dahil edilebilecek.
Bakanlık tarafından oluşturulan TSP belgesi, yatırımcıların başvurduğu programdan finansman hakkına sahip olduğu sonucunu doğurmayacak.
Yatırımcı, TSP belgesinin güncellenmesine yönelik en fazla iki revizyon talebinde bulunabilecek. Revizyon talepleri, yatırımcının talebine esas teşkil eden gerekçeleri ve şayet varsa projesine bağlı teşvik belgesinin nihai hali dikkate alınarak değerlendirilecek.
Çin ve Hindistan sınır ticaretini beş yıllık aranın ardından yeniden başlatmak için görüşmelere başladı - BN
Hindistan ve Çin beş yıldan uzun bir süredir durmuş olan sınır ticaretini yeniden başlatmak için müzakerelere başladı.
Bloomberg News'in haberi Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'deki konu hakkında bilgi sahibi yetkililere dayanıyor.
ABD çok büyük bir gol yemek üzere.
İklim değişikliği Kuzey Avrupa'da sıcak hava dalgasını en az 10 kat olası hale getirdi
İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim değişikliğinin Kuzey Avrupa'da bu yaz görülen aşırı sıcak hava dalgasını en az 10 kat olası hale getirdiği tespit edildi.
İngiltere, Finlandiya, Norveç, İsveç, Hollanda ve ABD'deki üniversitelerden bilim insanlarının aralarında bulunduğu World Weather Attribution (WWA) grubundan 24 araştırmacı, bu yaz Norveç, İsveç ve Finlandiya'da görülen sıcak hava dalgası ve iklim değişikliği ilişkisini analiz etti.
Analize göre, bu ülkelerde hastanelere sıcaklık nedeniyle başvuran kişi sayısının artmasına, alg patlamalarına, orman yangınlarına ve şehirlerde ren geyiklerinin görülmesine yol açan iki haftalık sıcak hava dalgası yaşandı.
İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan iklim değişikliği, bu sıcak hava dalgasını ortalamaya göre yaklaşık 2 derece daha sıcak ve en az 10 kat daha olası hale getirdi.
Küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi dönem ortalamasına göre 1,3 dereceyi bulduğu dönemde, iklim değişikliği olmasaydı benzer iki haftalık sıcak hava dalgasının son derece nadir şekilde görüleceği tespit edildi.
İklim değişikliği nedeniyle benzer sıcak hava dalgalarının bu ülkelerde 50 yılda bir görülmesi bekleniyor.
İklim ısındıkça, Norveç, İsveç ve Finlandiya'nın daha tehlikeli sıcak hava dalgalarıyla karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Küresel sıcaklık artışının 2,6 dereceye ulaşması halinde, benzer iki haftalık sıcak dönemlerin 5 kat daha sık yaşanabileceği ve bugünkünden 1,4 derece daha sıcak olacağı öngörülüyor.
Analize göre, şiddetlenen sıcak hava dalgaları soğuk iklime sahip ülkeler için yeni tehditler oluşturuyor.
Araştırmacılar, bölgedeki insanları sıcak hava dalgalarından korumak için uyum önlemlerinin gerekli olduğunu ifade ederken, hükümetlerin yaşlı bakım tesisleri ve okullar gibi hassas sektörler arasında daha fazla koordinasyon sağlaması gerektiğini belirtiyor.
Gizli Gazze planı açığa çıktı - FT
Oksijen'in haberine göre; ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'yi 'riviera' yapma hayalinin dayandığı projenin ayrıntılarına ulaşan Financial Times, Filistinlilerin Somali, BAE, Mısır ve Ürdün'e taşınmasının planlandığını ortaya çıkardı. Boston Consulting Group'un hazırladığı sunuma göre Gazzelileri taşınmaya ikna etmek, kişi başı 9 bin dolara mal olacak.
Dünyanın önde gelen danışmanlık firmalarından Boston Consulting Group'un İsrailli iş insanları için hazırladığı Gazze projesine, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'e ait 'Tony Blair Enstitüsü' de katkı sunmuş. Financial Times'ın ulaştığı slaytlara göre Gazze halkının yüzde 25'i taşınmaya karar verecek ve birçoğu geri dönmeyecek. BCG'nin yaptığı hesaplamalar, Gazzelileri kabul eden ülkelerin, nüfus artışı ve diğer yan unsurlar sayesinde 4 yılda 4.7 milyar dolarlık fayda sağlayacağını öngörüyor.
BCG Gazzelilerin bölgeden taşınmasının ise 5 milyar dolarlık maliyetinin olacağını hesaplıyor. Sunumda bina enkazlarının ve patlamamış mühimmatın kaldırılması, demiryolu hattı ve yeni liman gibi altyapıların inşası, yeni bir sağlık ve eğitim sisteminin kurulması, turizm ve teknolojiye özel yatırımlar için de maliyet tahminleri var.
Ayrıca içeriği tam olarak bilinmeyen 'Elon Musk Akıllı Üretim Bölgesi' ve 'Amerikan Veri Güvenliği Bölgesi' gibi alanlar da özel olarak ayrılmış.
Fed faizleri temkinli şekilde düşürebilir - Pimco/Clarida
Pimco Global Ekonomi Danışmanı Richard Clarida, Fed'in temkinli bir yaklaşımla da olsa kısa vadede politika faizini düşürme yolunda göründüğünü söyledi.
Bir araştırma bülteni yayınlayan Clarida, Fed Başkanı Jerome Powell'ın geçen hafta yıllık Jackson Hole Sempozyumu'nda yaptığı konuşmasının piyasaları hayal kırıklığına uğratmadığını ve Fed'in revize edilmiş para politikası çerçevesini açıklamasının da Fed gözlemcilerini şaşırtmadığını belirtti.
2018-2022 yılları arasında Fed'in Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Clarida, "Uzun vadede Fed, ikili görevine olan bağlılığını yeniden teyit ederken, para politikası çerçevesine yalnızca nüanslı açıklamalar getirdi" dedi..
ABD/Hassett: Hükümet şirketlerde daha büyük hisseler alabilir
Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Ekonomi Konseyi (NEC) Direktörü Kevin Hassett, ABD hükümetinin şirketlerde daha büyük hisseler alabileceğini söyledi.
Hassett'ın bu açıklamaları, yönetimin, çip üreticisi Intel Corporation'dan %10 hisse aldığını duyurmasının ardından geldi.
CNBC'ye konuşan Hassett, Intel'e atıfta bulunarak, şirketin nakit akışının iyileşmesiyle daha karlı hale geleceğini beklediğini söyledi.
Ülkelere 2000 li yıllarda zorla özelleştirme yaptıranlara bakın neler yapıyorlar. E hani devlet bu işlere karışmamalıydı hani bu işler özel sektör tarafından yapılmalıydı. Adamların hayatı yalan olmuş aynı bizim ülkedeki sol tandans ekonomistler gibi. Bir tanesi bunu köşesine taşımaz taşısa da eski yazdıklarını unutur ne kadar başarılı bir iş olduğunu anlatır......
Norveç varlık fonu, İsrailli beş banka ve Caterpillar şirketindeki yatırımlarından çıktı
Norveç'in 2 trilyon dolar büyüklüğe sahip devlet varlık fonu Norges Bank Investment Management (NBIM), insan haklarının ihlaline katkıda bulundukları gerekçesiyle Caterpillar şirketi ile İsrailli beş bankadaki yatırımlarını sonlandırdı.
NBIM'den yapılan yazılı açıklamada, şirketin bazı yatırımlarından çıkma kararına ilişkin detaylara yer verildi.
Fonun, Caterpillar yatırımından çıktığı ifade edilen açıklamada, ayrıca İsrail merkezli Hapoalim, Bank Leumi, Mizrahi Tefahot Bank, First International Bank of Israel ve FIBI Holdings'teki yatırımlarını da sonlandırdığı belirtildi.
Açıklamada, yatırımlardan çıkma kararının, söz konusu şirketlerin "savaş ve çatışma durumlarında insan haklarının ciddi şekilde ihlal edilmesine katkıda bulunmaları" nedeniyle alındığının altı çizildi.
Fona bağlı Etik Konseyi'nin açıklamasında ise ABD merkezli Caterpillar şirketine ait buldozerlerin İsrail tarafından Filistinlilere ait konutların yıkımında hukuka aykırı bir şekilde kullanıldığına işaret edildi.
Etik Konseyi, kararda yer alan İsrailli bankalara ilişkin açıklamasında ise "Batı Şeria'daki İsrail yerleşimlerinde inşaat faaliyeti için gerekli ön koşul olan finansal hizmetler sağlayarak, İsrail yerleşimlerine katkıda bulundular." ifadesine yer verildi.
NBIM, 12 Ağustos'ta da 11 İsrail şirketindeki yatırımlarından çıkma kararı aldığını duyurmuştu.
AB'nin batarya düzenlemesi Türkiye için bazı fırsatlar sunuyor
Avrupa Birliği'nin yeni regülasyonları, AB Batarya Regülasyonu ve Kritik Hammaddeler Yasası kapsamında üretimden geri dönüşüme kadar batarya sektöründe tüm aşamalarda sürdürülebilirlik ve şeffaf tedarik zincirini hedefleyerek köklü değişiklikler getirirken bunlarla uyumlu ulusal düzenlemelerin yapılması halinde Türkiye enerji sektörüne de bazı fırsatlar sunuyor.
Kurumsal sürdürülebilirlik ve yeşil finans hakkında eğitim, danışmanlık ve raporlama hizmetleri sunan Eko Etki'nin yayımladığı "Pil-Batarya 2025 Sektörel Sürdürülebilirlik Raporu"na göre batarya üretimi, hücre ve katot aşamalarında yoğun enerji gerektiriyor ve yaşam döngüsü boyunca yüksek karbon ayak izi oluşturuyor.
Kritik ham maddelerin tedariki, geri dönüşüm altyapısındaki eksiklikler ve atık yönetimi de sektörün öncelikli dönüşüm alanları arasında yer alıyor.
AB Batarya Regülasyonu ve CIRPASS Dijital Ürün Pasaportu (DPP) uygulamaları, karbon ayak izi, kritik ham madde kullanımı, geri dönüşüm ve tedarik zinciri şeffaflığı gibi birçok alanda köklü değişiklikleri beraberinde getiriyor.
Uzmanlara göre, Türkiye için ise AB ile uyumlu ulusal mevzuat geliştirilmesi, ihracat kolaylığı ve yabancı yatırımcı güveni açısından kritik önem taşıyor.
- Türkiye, AB için tedarikçi konumunu güçlendirebilir
AA muhabirine değerlendirmede bulunan Sürdürülebilir Finans Uzmanı Yunus Emre Ertoş, "AB Batarya Regülasyonu ile bataryaların tasarım, üretim, kullanım, yeniden kullanım ve geri dönüşüm aşamalarını içine alan bütünsel bir çerçeve ortaya koyuyor." ifadesini kullandı.
Ertoş, özellikle Kritik Hammaddeler Yasası'nın önemine işaret ederek, "Lityum, kobalt, nikel gibi stratejik öneme sahip girdilerin çıkarma, işleme ve geri kazanım süreçlerine yönelik sıkı kurallar getirilmekte, bu da sektörde sürdürülebilir ham madde kullanımını teşvik ediyor." dedi.
Uyum sürecinde üreticilerin çevresel faktörleri dikkate almasının zorunlu hale geldiğini vurgulayan Ertoş, bu kapsamda yaşam döngüsü analizi, karbon ayak izi ve su ayak izi hesaplamalarının yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Ertoş, üretim süreçlerinin enerji verimli ve temiz teknolojilerle dönüştürülmesinin önemini ifade ederek, bu sayede çevresel etkilerin azaltılmasının hedeflendiğini kaydetti.
Kritik ham maddelerde dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik AB adımlarına da değinen Ertoş, şöyle devam etti:
"AB, kritik ham maddelerde kendi kendine yeterliliğini artırmak amacıyla iç üretimi artırmayı, önemli bir kısmını AB içinde işlemeyi ve kayda değer payını geri dönüşümden sağlamayı hedeflemekte. Bu durum, Türkiye gibi stratejik tedarikçiler için hem risk ve fırsatlar barındırmaktadır. AB kendi üretimini artırdığında dışa bağımlılığını azaltabilir ve bu durum Türkiye'nin ihracat payı üzerinde baskı yaratabilir. Öte yandan, sürdürülebilirlik, şeffaf tedarik zinciri ve yüksek kalite standartlarını etkin biçimde uygulayan Türk firmaları, AB için güvenilir tedarikçi konumlarını güçlendirme fırsatı yakalayabilir."
- AB ile uyumlu mevzuat, ihracat ve yatırımcı güveni için kritik
Sürdürülebilirlik Uzmanı Cansu Melis Aksu da kullanım ömrünü tamamlamış bataryaların geri dönüşümü ve ikinci ömür uygulamalarının Türkiye için kritik önem taşıdığını belirterek, "Türkiye'de bataryaların geri dönüşümü mevzuatla düzenlenmekte olup, kullanım ömrünü tamamlamış bataryaların geri dönüşümü ve ikinci ömür uygulamaları özellikle elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik fayda ve kaynak verimliliği açısından büyük önem arz etmekte." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye, batarya sektöründe önceliklerine değinen Aksu, "Türkiye'nin önceliği, toplama altyapısını güçlendirmek, özel sektör-belediye işbirlikleriyle batarya geri kazanım zincirini kurmak ve ikinci ömür teknolojilerine yönelik AR-GE'yi desteklemek olmalı. Aynı zamanda AB ile uyumlu mevzuat geliştirilmesi hem ihracat kolaylığı hem de yabancı yatırımcı güveni açısından kritik." ifadelerini kullandı.
Aksu ayrıca, AB ile uyumlu ulusal mevzuat geliştirilmesinin hem ihracat kolaylığı hem de yabancı yatırımcı güveni açısından kritik olduğuna dikkati çekerek, "Türk firmaları, AB için güvenilir tedarikçi konumlarını güçlendirme fırsatı yakalayabilir." dedi.
- Temiz üretimle enerji ve su verimliliği artabilir
Enerji ve su tüketimini azaltan temiz üretim teknolojilerinin önemini vurgulan Aksu, "Atık ısı geri kazanımı, proses optimizasyonu ve otomasyon, su geri kazanım ve arıtma sistemleri, yenilenebilir enerji entegrasyonu ve dijital izleme teknolojileri gibi yöntemler çeşitli teknoloji entegrasyonları ile fayda maliyet noktasında orta ve uzun vadede sürdürülebilirlik dahilinde ekonomi ve ekoloji entegrasyonunu sağlayarak sektörel fırsatlar yaratmaktadır." diye konuştu.
Aksu, ulusal mevzuat ve teşvik mekanizmalarının etkin uygulanması, KOBİ'lerin teknolojiye erişiminin kolaylaştırılması ve uluslararası başarılı uygulamaların adaptasyonunun, temiz üretim teknolojilerinin yaygınlaşmasını ve sürdürülebilir üretim kültürünün oluşmasını destekleyeceğini belirtti.
Bu bütüncül yaklaşımın, enerji ve su verimliliğini artırırken ekonomik performansı güçlendireceğini dile getiren Aksu, Türkiye'nin sanayi sektörlerinde rekabet gücüne ve çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayacağını kaydetti.