Printable View
Sağol narin. Ben temel, teknik, iktisat, istatistik vb. bu tür eğitimleri üniversitede çok eskiden aldım. Sonra başka meslek seçsemde işin özü aklımda.Alıntı:
Originally Posted by narin
Gerçekte bana ne lazım: Ekran seyrederken planlamadığım ani kararlar almamam için, psikolojik eğitim lazımki, onuda dayak yiye yiye öğreniyorum gibi. :)
Linki koyduğun iyi oldu, başkaları faydalanır mutlaka.
.
hikmet, senet konusunda konuşmam iyi olmaz çünki çok uzun senelerdir senet almadım ve dikkatimi vermedim. Geçmiş tecrübem yükselişler hep BIST30 kağıtlarla başlar ve olur. Kenar kağıtlar biraz şans işidir. Alırsın yıllarca kıpırdamaz, veya tam tersi uçar gider. Tabi bu son yıllarda teknoloji kağıtlarının hepsi küçük büyük demeden uçtu. Onunda sebebi pandemi idi ve istisnai bir durum oluştu.Alıntı:
Originally Posted by hikmetakgul
Borsaya nasıl bakmak gerekir.? Dolar cinsimi? TL cinsimi.? Teknikmi? Temelmi.?
Sadece TEMEL ANALİZLE bakman yeterlidir. :)
Yanlız şunu bilmelisin, benim görüşüm temel analiz hepsini kapsar. Yani hem dolarla bakacaksın, hem TL ile, hem teknik, hemde dar anlamda temel analiz olan sektör ve şirketlerin durumuna. Hatta biz dünya makro ekonomik verileri ve siyasetçilerin ruh durumlarındada bakmak zorundayız.
Bunların hepsi temel analize girer.
Benim bakış açıma göre, borsayı etkileyen her faktör temel analizin konusudur.
Dolar cinsi grafik değil dolar cinsinden bakanlar borsayı etkiler çünki o şekilde alıp satarlar.
Teknik analiz değil teknik analist borsayı etkiler çünki sürü halinde aynı şeyi yaparlar ve borsa etkilenir. Bu sürü hareketi sebebi ile balinalar yani BIST yönünü belirleyen piyasa yapıcılar bazen teknik analist tuzağı kurar ve avlarlar.
Dolar cinsinden endekse bakmak biraz gri bir bölge. Yabancılar oyuncuların ve yatırımcıların dolar cinsinden bakması normal olur. BIST ide yabancılar yönlendirdiği için onların ne gördüğünü anlamak açısından iyidir. Borsayı yönlendiren etmenlerden biri olduğu için bunuda dikkate almalısın.
Bu konuyu yıllar önce çok uzun olarak başka bir topikte yazmıştım ama kimbilir o yazı nerededir.
Demek istediğim, hem TL hemde dolar grafiğe bakmalısın.
Bu normal durumlar için geçerli. Şu haftalarda dolar cinsinden bakmanın anlamı yok. Çünki doların değeri belirli değil, su üzerinde yüzüyor. Bir gemi kaptanı olsak, sabit olan karadaki deniz fenerine bakarak yön tayin ederiz. Dolar ise şu haftalarda sabit değil ve dolara bakarak fikir yürütmek, denizde giden başka bir geminin ışığına bakarak yön tayin etmek gibi bir şey.
Doların biraz dengelenmesi gerekir. Sonra bakabilirsin. Yinede dediğim gibi sadece dolar grafiğe bakarak karar vermek bana göre doğru değil. çünki doların değeri akp döneminde hiç bir zaman gerçek değeri yansıtmadı. Önemi, yabancılar dolar grafiğine bakıyor diye. Onların ne gördüğünü bilmek faydalı olabilir.
Dün ve bugün, yabancıların etkisinin azaldığı günde, birileri borsayı çok kolayca yukarı aşağı götürüyor.
Piyasa yapıcı bankalar olsa gerek.
Meydan boşken sürüyü sağıyorlar.
İyi bir yeni yıl diliyorum.
Umarım bu yıldan daha adil, güzel bir yıl olur.
Bunu sağlayacak olan sizlersiniz yaw.
Evet bizzat sizssiniz.
Çok önemsiz olduğunuzu düşünüyorsunuz, ama değilsiniz.
Her seçiminizle hem kendi sülaleniz, hemde herkesin sülalesinin geleceğini belirliyorsunuz. Çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğini belirliyorsunuz allahın dingilleri. Oyarım lang sizi. (tabi boyunuz 140 cm ve kilonuz 39 kg ise ve döğüş sanatları eğitimi almamışsanız ayrıca elinizde silah yoksa.)
Aynaya bakın ve düşünün. Doğru şeyimi yapıyorum.? Yoksa CIA güdümlü siyonist TV nin, internet sitelerinin bana öğrettiği şeyimi yapıyorum.?
Her neyse, bi işe yaramadığını biliyorum ama yinede doğru yolu göstermeye çalışıyorum, binlerce yıllık sülalemin görevi bu. Peygamberler soyundan geliyoum. Aslında görev verilmedi de... Doğru cümleyi ve düşünceyi bulamadım, niye insanları doğru sandığım yola çekmeye çalışıyorum.? Halbuki benim soyumdan gelmeyenler başka insanların kanını emerek kendilerini mutlu ediyorlar. Başarı sağladıkların sanıyorlar.
Sizi mutlu eden kısa vadeli çıkarlar beni deli ediyor.
Şu an yılbaşı gecesi, her zamanki gibi hafif bulutlu haldeyim, yazdıklarım doğru olmayabilir, dikkate almayın yaw.
Beyinsiz şartlandırılmış olanlar, yılbaşı gecesi dedim diye beni suçlayabilirler. Sanki başka bir ülkeyi savunuyormuşum, başka bir dini savunuyormuşum gibi. Lang allahın öküzü önce IQ ve EQ seviyeni ölçtür sonra beni suçla. Asıl insanları ayıran sensin, bu ülkeye bıçak saplayan sensin.
İnsanları dinlerine mezheplerine göre değil, ailelerine, şehirlerine, ülkelerine faydalımı değilmi diye ayırman gerekir.
Evet, bu güzel yazı ve dileklerden sonra, yeni yıl süper geçmezse bende bişey bilmiyorum. Alyel ablacım 2 dönüm arazin hazır gibi. Aluş lakaplı 2 çocuklu bi gariban var, onun elinden alıp onu karanlığa itip sana vericem. Haydi hayırlı olsun.
Hırsız ve ahlaksız siyasilere oy vermeye devam. Bana 1 oy daha gelirse herkes cehenneme gidecek ona göre.
10 oyla devam ki o 10 oyun 8 tanesinin gönülsüz olduunu tahmin ediyorum.
Oranımız neydi.? %80.
Hepinizi yeni yılda öpüyor ve kucaklıyorum desem yalan olur. Nooluyor yawi daaalın.
.
Teknoloji haberi veren ermeni bir sitede Aynştayn ile ilgili bir haber vardı. Biliyorsunuz ermeni ahalisi önce Ruslar tarafından 1900 lü yıllarda, sonrada batılılar tarafından 1900 lü yıllardan sonra Türkiye halkına karşı, rumlar ile beraber kullanıldı. (Türkiye lafına takılmayın, öz orda değil.)
Aynştayn bilmiyorsanız söyleyeyim ibrani-yahudi kökenli biri.
Bilmediklerinizi yazayım sonra birleştirmeye çalışacağım ama kafa bulutlu. Ne kadar birleştirebilirsem.Normalde geçen yıl başından beridir kafa bulutlu değildi. Artık yılda bir.
Şu an internet çağındayız, her türlü bilgiyi okuyabiliyorsunuz ama Aynştayn döneminde yani 100 yıl önce internet yoktu. Komşu şehir hakkında bile bilgiyi 30 sene sonra öğreniyordunuz.
Bu yıllarda, 10bin km ötede Çinde, adamın biri yellense haberiniz oluyor.
Aradaki çağ farkını kafadan çıkarmayın. Şu an yanlış bir bilgi verilse, dünyada 500 yerde bu, "yalan" diye bilgi veriliyor. BENİM GİBİ ADAMLAR VERİYOR. Okuması olan %20 anlıyor.
Aynştayn döneminde, dünyaya ne veriyorsanız, alternatif bilgi olmadığında doğru olarak kabul ediliyordu.
Aynştayn hakkında düşüncemi yazayım. Bildiğin ibrani soyundan gelen bir bir sömürgeci hırsız.
Size dahi bilim adamı olarak dünyaya hakim %85 ibrani-yahudi medya tarafından kakalanmaya çalışılıyor. edison, newton, froyd, rubini vb. gibi.
İster benim gibilere inanın, ister onlara.
Aynştayn nerede çalışıyordu.? Asıl bilmeniz gereken konu bu. Bunu bilirseniz ve kafanız az buçuk basıyorsa başka bir şey bilmenize gerek yok. Mala puanınızı verirsiniz.
Adam patent odasında çalışıyordu. Fizikle ilgili patent başvurularını değerlendiriyordu 100 yıl önce. Kimsenin kimseyi duymadığı bir yüzyılda.
100 yıl öncede para siyonistte, avrupa ülkelerini yönetenler onlar(şimdide öyle). Kim patent başvurusunda bulunursa, o patenti ibrani-yahudiler sahiplenir, hiç bir şey iddia edemezsin çünki ülkeyide yönetenler onlar.
Ülkemizi düşünün. Suçsuz generellar hapse atıldı. fetö devlete sahipti ve generallerin suçlu olup olmadığı önemli değildi.
100 yıl önce Avrupa nın sahibide ibrani-yahudilerdi. Hali ile siz bir buluş yaptınız, patent bürosuna başvurdunuz, o patent bürosunu yöneten devlet ibranilerin elinde ve senin buluşun çok para ediyorsa anında sahipleniyorlardı. Para onlarda(amerikayı 1450 yıllarda ktledip altınlarını avrupaya taşımışlar dünyanın en zengin insanları ve avrupalı devletleri yönetiyolar.) güç onlarda, hiç bir hakkını alamazsın. Aynen şu anki fetö yüzünden hapiste suçsuz yere ölen generaller gibi.
Aynştayn böyle bir dönemde patent bürosundaydı ve tüm fizik konusundaki başvuruları değerlendiriyordu.
Senin ve birkaç fizik teorisyeninin patent başvurularını aldı ve kendine mal etti. Hiç bir şey yapamazsın. Aynen radyoyu icad eden gerçek mucid yerine ibrani-yahudi birinin radyo patentini alıp zengin olması gibi. Yada tesla yerine edison un zengin olması gibi. edison ibrani-yahudi, tesla değil. edisonn sıfır buluşu var, teslanın tonla. Umarım bu konuda kimse bişey bilmiyordur çünki tesla patentleri hakkında DC hariç bir şey hatırlamıyorum. (Westinghause denen ibrani-yahudi bu patenti rica ile tesla dan alıyor, tesla züğürt yanlız başına ölürken westinghause o dönem köşeyi dönüyor. Tesla dan sonrada westinghause ailesinin başka buluşu olmadığı için, zamanla küçülüyorlar.)
Aynştayn patent bürosunda çalışırkenki bir sürü tezi dünya çapında ünlü oluyor. Ünlü olduktan sonra patent bürosu ile bağı koptuktan sonraki hiç bir tezinin doğruluğu ispatlanamıyor. Dahi olarak adlandırıldığı tezlerininde çok daha önceden tez olarak sunanlar var.
Yani Aynştayn bildiğin bir tipik ibrani-yahudi hırsız. para ve güç onlarda olduğu için deha olarak pazarlanıyor. Eğer ibrani-yahudi olmasaydı, bizim generaller gibi hapiste olur, bazı Aynştayn lar ölürdü.
.
Yeni yılın tüm forum takipçilerine sağlık, mutluluk ve başarı getirmesi dileklerimle...:wave::party::drunk::wave:
Yeni yıla adnan menderesin yaptıklarının bir kısmını hatırlayarak girelim. 1950 ve 1960 tarihleri arasında 10 yıl başbakanlık yapıyor. abd ajanı celal bayarın kurduğu partide ön plana oturtuluyor.
* demiryolları yerine karayollarına ağırlık veriliyor. Tüm dünyanın harıl harıl demiryolu döşediği dönemde, biz koç ailesinin ithal edip satacağı ford otomobilleri için, fakir halkın parası ile otomobillere alt yapı yapıyoruz. Otomobil ithal edip satan yahudi koç ailesini zengin ediyoruz.
* okur-yazar oranının 1955-60 döneminde gerilediği, 1955'te % 41 iken 1960'da % 39,5 e düşüyor.
* 1954 sonrası Pek çok ürün bulunamaz hale geliyor. nal çivisi bile bulunamıyor, şeker, ekmek karneye bağlanıyor. 1955 Ankara'da 21 kuruşluk düğmeyi 25 kuruşa sattığı gerekçesiyle bir esnaf 1 yıl hapis, 3 yıl ticaretten uzaklaştırma ve 1.000 lira para cezası veriliyor. akp döneminde 2019 da Fiyatı arttı diye soğan depolarını nasıl basmışlardı.? Hiç bir sonuç alamamışlardı, baskınlar göstermelik, halkın gazını alma, suçlu icad etme yöntemiydi, soğan depoları zaten akp nin verdiği depo teşvikleri ile akp lilerce kurulmuştu.
* her fırsatta Atatürke dönemine ve Atatürk'e hakaret ediliyor. menderes dönemindeki yokluk için, 1. dünya savaşı, kurtuluş savaşı ve 2. dünya savaşı kıtlığından geçen ismet inönü dönemi suçlanıyor.
* imam hatip eğitimi başlatılıyor. kuran kursları açılıyor. din dersi zorunlu hale geliyor.(abd istemiş olmalı) 18 yıldır Türkçe okunan ezan, halkın anlayamadığı arapçaya dönüyor.
* 1954 Köy Enstitüleri kapatıldı.(abd istemiş olmalı) Kapatılma süreci chp ile başlıyor, menderes döneminde tamamlanıyor. imam hatipler, kuran kursları açılıp, HALKA kaliteli eğitim veren köy enstitüleri kapatılarak, halkın eğitimsiz cahil kalmasının temelleri atılıyor. Ülkenin eğitimli halk sayesinde kalkınması istenmiyor. Kolay ele geçirilip yönetilmesi için eğitimsiz, cahil, her söyleneni doğru sanan, sorgulamayan, halk kitleleri gerekir. O dönem medya, gazeteler, dergiler tamamen yahudiye ait. O dönem para ise abd ve ingiliz siyonistlerinde var ve bu siyonistler bu gücü Türkiyedeki yahudilere iş ortaklıkları aracılığı ile aktarıyor. Seçim kazanmanın en önemli yolu para(toplum liderlerini satın alma) ve medya(algı yaratma). O dönem ikiside sadece yahudide var.
* koreye asker gönderip abd ye üs kurma ve petrol arama hakları veriliyor. (abd istemiş açık)
* medya ve yargıyı ele geçiriyorlar. kendilerinden olmayana işten atma korkusu ve polis zoru ile gözdağı veriyorlar.
* Başbakan Adnan Menderes'e göre muhalefet, "Siyasi sapıklık, sahte ihtilalcilik, inkarcılık, adi ve alçak iftiracılık, sahte hürriyetçilik ve tedhişçilik' yapmaktaydı.
* 1954 seçimlerinde DP hile yaptı iddiası ile oylar yeniden sayılacakken. Oyların olduğu bina yakılıyor, delil kalmadığı için seçim geçerli sayılıyor.
* Seçmen kütükleri hazırlanırken, CHP'li seçmenler "kütük'ten yok ediliyor. Oy kullanamadan evlerine dönüyorlar. 1957 seçimleri, 1946 seçimleri ile birlikte tarihimizin en şaibeli seçimleri olmuş.
* Dış borç 1950 yılında toplam 2 milyar 450 milyon iken 1959'da tam iki katına çıkarak, 4 milyar 894 milyona yükseldi. (Yahudi taktiğidir bir ülkeyi borca sokup, yularını eline almak.)
* Cumhurbaşkanı da, Başbakan da demokrasiyi askıya almaktan ve muhalifleri ölüm cezası ile cezalandırmaktan söz etmeye başlamışlardı.
* 1958 de menderes, Said-i Nursî'nin yaşadığı Emirdağ'a gider. Said-i Nursî, bu olaydan sonra ülke içinde gezilere başlar. menderes Risale-i Nurların ilk kez serbestçe basılması için 1956'da talimat vermiş ve kağıt tahsisi yapmış.(nursi büyük ihtimalle abd nin desteklediği tarikatlerden, abd isteği ile adnan menderes bu tarikate destek vermiştir. 1960 ve sonrasıda siyasiler, CIA emri ile olsa gerek, devlet eli ile fetullaha destek veriyorlar.)
* 28-04-1960 öğrenci gösterilerine polis baskısı 1 öğrenci ölür, İstanbul ve Ankara'da sıkıyönetim ilan edilir.
* 1952'de NATO'nun isteği üzerine komünizme karşı gayri-nizamı harp yapacak Seferberlik Tetkik Kurulu, daha sonraki adıyla Özel Harp Dairesi kurdu. (abd istemiş olmalı)
* 1954 yılında Yabancılara petrol arama ve çıkarma izni verildi. (abd istemiş olmalı)
* Tek parti döneminde kurulan bazı traktör ve basma fabrikaları Menderes döneminde özelleştirildi veya ekonomik olmadıkları için kapatıldı. Nuri Demirağ tarafından kurulduktan sonra ismet inönü tarafından devletleştirme kapsamına alınan uçak ve uçak motoru fabrikaları, Eskişehir tank fabrikası ve Kırıkkale silah fabrikası Menderes döneminde NATO standartlarına uymadıkları gerekçisiyle kapatıldılar(abd istemiş olmalı)
* Tahkikat Komisyonu"nu kurdu. 15 DP milletvekilinden oluşan komisyon hem suçlama hem de yargılama hakkına sahipti. Komisyon 5 kişiden fazla yan yana yürümeyi bile yasakladı.
* Turan Emeksiz hükümete karşı istanbul Üniversitesi'nde düzenlenen bir protesto mitinginde polisin açtığı ateş sonucu öldü. Hüseyin Onur ise sol bacağı kesilerek kurtarıldı.
* menderes hükümeti, ordu darbe yapacak gerekçesiyle daha 6 Haziran 1950'de, Genelkurmay Başkanı Nafiz Gürman olmak üzere bütün üst komuta kademesi dahil olmak üzere 15 general ve 150 albayı re'sen emekliye sevk etti.
* Kamu geliri/GSMH; CHP'nin iktidarı bıraktığı 1950'de 16.1 iken, DP iktidarı sonunda 1960'da 12.9'a düştü.
* Kamu açığı/GSMH; 1950'de 1.5 iken, 1960'da 2.7'ye çıktı.
* Ekonomik büyüme 1950'de 9.4 iken, 1960'de 3.4'e düştü.
* Üreten ülkeyi tüketen, ithal eden haline dönüştürdü. Dovize ihtiyaç oldu, doviz kalmayınca 2 Ağustos 1958 de TC tarihinin ilk deveülasyonunu ilan etti, 1 dolar, 280 kuruştan 900 kuruşa çıktı. %220 artış. 3 gün sonra 5 Ağustos 1958 de moratoryum ilan etti. Tek alacaklı abd idi. Borçlar yeniden yapılandırıldı.
* Enflasyon 1950'de (eksi) -4.3 iken, 1960'da 7.4'e fırladı.
* israili 1949 da chp başbakanı islamcı sarıklı denen şemsettin günaltay tanıyor. günaltay için kripto sabetaycı deniyor, imam hatipleride ilk açan bu adam. 1950-1960 döneminde israilin en hakiki dost ve müttefiki idi. ben guryon, makamında menderes i ziyaret etmişti. 4 Temmuz 1950'de ilk ticaret anlaşması imzalandı. Türkiye, israil kurulduktan yaklaşık bir yıl sonra 9 Mart 1950'de Tel-Aviv'de elçilik açmış, ilk elçisini de 1952 yılında göndermiştir. Türkiye'nin tanıma kararı aldığı İsrail Devleti, 29 Kasım 1947 tarihli kararla sınırları belirlenmiş olan İsrail'di.
* 1958 de adnan menderes, israil le ortak işler çeviriyordu. aaron j. clein "mossad operasyonların efendisi" kitabından "Mossad’ın kurucu başkanı Reuven Şiloah, 1958 yılında (Türkiye’de Demokrat Parti döneminde) kendisinin planladığı "Periferi Doktrini" kapsamında "Türkiye-İsrail-İran (Şah dönemi) Arasında İstihbarat ve Güvenlik İşbirliğini" tesis etti. Türk başbakanı Adnan Menderes ile İsrail başbakanı David ben Gurion 29 Ağustos 1958 tarihinde Ankara Esenboğa Havalimanında bir araya geldiler ve "İstihbarat İşbirliği" resmen başladı. Hatta Tel Aviv’de, bugün Mossad’ın eğitim merkezi olarak kullanılan binalardan biri, o yıllarda "Periferi Doktrini" kapsamında Türk, İsrailli ve İranlı istihbarat görevlilerinin ortak merkeziydi: İsrailli istihbarat görevlileri "Beyaz katta", Türk meslektaşları "Sarı katta", İranlılar ise "Mavi katta" çalışıyorlardı. " Yine kitaptan özet: "Türkiyedeki Darbelerden sonrada israil ilişkisi hep sürdü."
akp nin bir kaç vaadini hatırlayalım.
- 2013'te kuyruklu yıldız taramalarına başlanacaktı.
- 2014'te kuyruklu yıldız bulunacaktı.
- 2014'te yerli bir roketle milli araştırma uydusu Mars'a gönderilecekti.
- 2015'te Türk bir astronotun uzaya gönderilmesi sağlanacaktı.
- 2020'de yerli ve milli uzay gemisi tasarımı ve imalatına yönelik çalışmalara start verilecekti.
Bunlar olmadı yenilerini yediriyor.