-
Avustralya'nin onde gelen sairlerinden (Andrew Barton) Banjo Paterson'in dogum yildonumu (17 Subat 1864)
https://4.bp.blogspot.com/-ehFi5ctMc...%2BMatilda.jpg
Guler-oynar bir gocer su kenarinda bir gun
okaliptusun altinda kurmus kampini
kaynatirken suyunu bir yandan da soylermis sarkisini
kim gelecek benimle kalk gidelim deyince
kalk gidelim, yuru kalk gidelim
kim gelecek benimle kalk gidelim deyince
beklerken suyu kaynasin diye
dikmiþ gozunu koyun surusune
kim gelecek benimle kalk gidelim deyince
sarkisini soyleye soyleye
suya inen ak bir koyunu atlayip yakalamis gocer keyifle
bir yandan tikistirirken ganimetini torbasina
bir yandan soylermiþ sarkisini
kalk gidelim hadi yavrum yuru
kalk gidelim, yuru kalk gidelim
kalk gidelim hadi yavrum yuru
azik torbasina tikistirirken ganimetini
kalk gidelim hadi yavrum yuru
ciftcinin biri cikagelmis saf kanin sirtinda
ardinda jandarmalar, bir, iki, uc,
kimin o azik torbasindaki guzelim koyun?
yaylan hadi davran kalk gidelim
kalk gidelim, yaylan hadi davran kalk gidelim
kimin o azik torbasindaki guzelim koyun?
yaylan hadi davran kalk gidelim
firlamis bizim gocer atlayivermiþ suya
sag yakalayamazsiniz beni diye
duyarsiniz ruhunun seslendigini
her gecisinizde o su kenarindan
kalk gidelim hadi yavrum yuru
kalk gidelim, yuru kalk gidelim
kalk gidelim hadi yavrum yuru
her gecisinizde o su kenarindan
duyarsiniz ruhunun seslendigini
kalk gidelim hadi yavrum yuru
-
Isvicreli kasif ve yazar Isabelle Eberhardt’in dogum yildonumu (17 Subat 1877)
“Bir ev, bir aile, bir mulk veya kamusal bir gorev sahibi olmak, belirli bir gecim yoluna sahip olmak ve sosyal makine icinde yararli bir cark olmak. Butun bunlar insanlarin buyuk cogunluguna, entellektueller ve hatta kendilerini butunuyle ozgurlestirmis addedenlere bile, gereklilik hatta zaruret olarak gorunur. Ancak, bu tur seyler otekilerle temastan, ozellikle duzenli ve surekli bir temastan dogan farkli bir tur kolelik bicimidir sadece.” Unutusu Arayanlar
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“To have a house , a family, a property, or a public function, to have a definite means of livelihood and to be a useful cog in the social machine, all these things seem necessary, even indispensable to the vast majority of men, including intellectuals, and including even those who think of themselves as wholly liberated. And yet such things are only a different form of slavery that comes of contact with others, especially regulated and continued contact.”
“Uzgun yuzlu gezgin haklidir. Dilenmeksizin talep ettigi kutsal ekmek onun hakkidir. Talebinin yerine getirilmesi kucuk bir tazminat, dunyadaki adaletsizligin bir kabulu anlamina gelmektedir.”
https://images.gr-assets.com/books/1...75l/510631.jpg
“And he is right, the sad-faced wanderer. The sacred bread he demands, without begging for it, is his by right, and the giving of it is only a feeble compensation, a recognizing of the injustice that is in the world"
-
Librettosunu Giuseppe Giacosa ve Luigi Illica tarafindan yazilan, Giacomo Puccini’nin besteledigi uc perdelik Madam Butterfly, ilk kez 17 Subat 1904’de Milano, Teatro alla Scala’da sahnelendi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-Butterfly.jpg
-
Kizilderili lideri.(Goyaałé) Geronimo'nun olum yildonumu (17 Subat 1909)
https://www.azquotes.com/vangogh-ima...w-10-86-87.jpg
"Ruzgarin patladigi ovalar uzerinde dogdum ve gunes isigini kiracak hicbir sey yoktu. Hicbir muhafaza yokken dunyaya girdim. / Io sono nato nelle praterie dove il vento soffia libero e non c'è nulla che ferma la luce del sole. Io sono nato dove non c'erano costrizioni."
https://www.azquotes.com/vangogh-ima...e-10-86-84.jpg
"Ben sef degildim ve olmamistim, fakat baskalarina gore daha derinden haksizliga ugradigim icin, bu onur bana verildi ve ben de ona layik oldugumu kanitlamaya karar verdim. / Non ero un capo e non lo ero mai stato ma, poiché ero stato offeso più crudelmente degli altri, ricevetti questo onore. Mi proposi di dimostrarmi degno della fiducia che mi era conferita."
-
Amerikali Surrealist ressam Gertrude Abercrombie'nin dogum yildonumu (17 Subat 1909)
White Horse, 1938
http://surrealism.website/Artists/Ge...te%20Horse.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=7_xoKQobNvc
-
The Armory Show (International Exhibition of Modern Art), 17 Subat 1913’de New York 69. Alay Silahhanesi binasinda actigi sergide Cézanne, Picasso, Matisse ve Duchamp'i Amerikan halkiyla tanistirdi.
https://1.bp.blogspot.com/-Fuf6Wb-nw...rmory+Show.jpg
http://hyperallergic.com/wp-content/...Armory-640.jpg
https://hyperallergic.com/wp-content...Armory-640.jpg
-
Porto Rikolu sair Julia de Burgos'un dogum yildonumu (17 Subat 1914)
https://cdn.theculturetrip.com/wp-co...5f365d_o-1.jpg
Hayatin icin ben…
gozlerinde ben ebedi uyumunu yasiyorum.
Duygu sulanir,
ve kanim dunyanin damarlarinda genisler.
Eko maclari vermem.
Degismez tutar
Beni kendi vicdanimin dibine kaydiriyor.
Icinde son virginal kacislari seviyorum
safagin ellerinden
ve sonsuzlugu kurarak
Seni baglayan insan kapilari arasinda seni seviyorum.
Icinde uzayin acik dallarini silerim
ve atardamarimdaki kani kanimla yenileyin.
Carpin!
Buyuyorsun!
Ve kalmak icin tehditler
vahsi cayirimla!
Adimlarimin ilerledigi cilgin bir irksin.
ozenli
durtulerini tasidigin cimlenme gunese.
Hayatin icin ben
yuksek deniz ve marti:
icinde titresim
ve buyur...
https://img-s-msn-com.akamaized.net/...&o=t&l=f&f=jpg
Por tu vida yo soy...
en tus ojos yo vivo la armonía de lo eterno.
La emoción se me riega,
y se ensancha mi sangre por las venas del mundo.
No doy ecos partidos.
Lo inmutable me sigue
resbalando hasta el fondo de mi propia conciencia.
En ti yo amo las últimas huidas virginales
de las manos del alba,
y armando lo infinito
te quiero entre las puertas humanas que te enlazan.
En ti aquieto las ramas abiertas del espacio,
y renuevo en mi arteria tu sangre con mi sangre.
¡Te multiplicas!
¡Creces!
¡Y amenazas quedarte
con mi prado salvaje!
Eres loca carrera donde avanzan mis pasos,
atentos como albas
al sol germinativo que llevas en tu impulso.
Por tu vida yo soy
alta mar y gaviota:
en ella vibro
y crezco...
-
Italyan aktor, futbolcu ve gazeteci, Baba 3 (Il padrino - Parte III) filminde Kardinal Lamberto karakterine hayat veren Raffaele "Raf" Vallone’nin dogum yildonumu (17 Subat 1916)
http://www.poro.it/rafvallone/Raf_El..._1952._635.jpg
http://www.geocities.ws/guelph4ever/Godf3Paus.jpg
-
Silili-Fransiz aktor, besteci, cizgi roman yazari, produktor, psikoterapist, yonetmen Alejandro Jodorowsky Prullansky'nin dogum gunu (17 Subat 1929)
https://pbs.twimg.com/media/DzmWv3mWoAEXWCQ.jpg
“Uyanis bir ‘sey’ degildir. Bir hedef degildir, bir kavram degildir. Erisilen, elde edilen bir durum degildir. Bir metamorfozdur. Eger tirtil olusum halindeki kelebegi dusunseydi ve deseydi ki ‘ve benim sonra kanatlarim ve antenlerim olacak’, asla kelebek olamazdi. Tirtil donusumunde kendi kaybolusunu kabul etmelidir. Ihtisamli kelebek kanatlarini actiginda, tirtila dair hicbir sey kalmamistir.”
https://cdn2.humanoids.com/assets/Ca..._9115_R400.jpg
“Awakening is not a thing. It is not a goal, not a concept. It is not something to be attained. It is a metamorphosis. If the caterpillar thinks about the butterfly it is to become, saying ‘And then I shall have wings and antennae,’ there will never be a butterfly. The caterpillar must accept its own disappearance in its transformation. When the marvelous butterfly takes wing, nothing of the caterpillar remains.”
https://k61.kn3.net/taringa/1/0/6/5/...lavion/92C.gif
Kostebek (El Topo, 1970)
https://78.media.tumblr.com/87f9476a...ja9oo1_500.gif
Kutsal Dag (La montaña sagrada, 1973)
-
Polisiye ve gerilim romanlari yazari Ingiliz Ruth Rendell’in dogum yildonumu (17 Subat 1930)
"Evlilige inanmiyorum ama aklim celindi bir kere. Evlilik, gercekten de bir olum makinesi tarafindan yutulmanin ilk asamasi." Timsah Kusu
https://pictures.abebooks.com/SOUTHW...2076374118.jpg
“I don't believe in marriage but I allowed myself to be persuaded. Marriage is really the first step in getting swallowed up in the killing machine.”
"Tedavisi olan, ya da en kotu ihtimal ilerlemesi durdurulabilecek bir hastaligin var. Disarida bir yerlerde seni iyilestirecek ilac, serum ya da her neyse mevcut ve hatta belki her yerde ve erisimi cok da kolay. Ama bulamiyorsun iste. Sanki senden saklaniyor, sokakta yanindan gectigin bir suru insanin icinde var, ama ulasamiyorsun." Sokagin Anahtarlari
https://moly.hu/system/covers/big/co...jpg?1395372252
"That's a very unpleasant feeling, it throws you into a panic, knowing you've got something that can be cured, or at any rate arrested, and the drug, serum, whatever, is everywhere, maybe even quite common, but you can't find it, it's hidden away, it may be inside lots of people you see in the street buy you can't get at it."
-
Turk akademisyen, oyku, roman ve denem yazari, elestirmen ve cevirmen Tahsin Yucel'in dogum yildonumu (17 Subat 1933)
"...on alti, on yedi yaslarinda, kasabanin tum delikanlilari gibi o da bir kaytan biyik birakmisti ya, o gunlerde biyik birakmak sirta gomlek, ayaga corap giymek kadar dogal bir seydi. Oysa simdi, yirmi uc aylik askerlik suresince biyiksizliga alismisti, hatta biyiksizligi biyikliliga yegledigini bile soyleyebilirdi: biyik duzeltecegim diye ayna onunde zaman yitirmiyordun, jileti bastin mi sakalla birlikte kazinip gidiyordu. Soylenenlerin tersine, erkeklige de fazla bir katkisi yoktu." Biyik Soylencesi
https://www.actes-sud.fr/sites/defau...2742788279.jpg
"...vers seize ou dix-sept ans, comme tous les jeunes gens du bourg, il s'était lui aussi laissé pousser une fine moustache, ce qui à cette époque paraissait tout aussi naturel que de porter une chemise ou de mettre des chaussettes. Mais après vingt-trois mois de service militaire, il s'était habitué à ne plus en avoir, il aurait même pu dire qu'il se préférait sans : pas de perte de temps devant la glace à arranger sa moustache, une fois la lame posée sur le visage, celle-ci disparaissait en même temps que la barbe. Et contrairement à ce que l'on disait, cela n'ajoutait rien à la virilité."
" 'Herkesin kendince bir borcu vardir, efendim', dedim. Sirf bir sey soylemis olmak icin, dusunmeden soylemistim bu sozu. Ama camurlar icinde yavas yavas uzaklasan arabanin arkasindan bakarak, 'Yoksa cok mu sacma konustum?' diye dusunurken, borc bilincim bir top isik gibi doguverdi icime: uzaklarda bir yerlerde, gecmisin derinlerinde, bir cift kucuk yemeni gordum, sana sozunu ettigim, kirmizi yemenileri. Kirmizi yemenilerle hersey aydinlaniverdi: 'Benim borcum da bu iste!' dedim kendi kendime." Vatandas
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
" 'Chacun a une dette liée à son histoire, monsieur', lui ai-je dit. J'avais dit cela sans réfléchir, juste pour dire quelque chose. Mais en regardant la voiture s'éloigner lentement dans la boue, tout en me demandant si 'je n'avais pas parlé stupidement', mon sentiment de dette a fait surgir un halo de lumière dans ma conscience : au loin, quelque part, dans les profondeurs du passé, j'ai vu une paire de sabots, celle dont je t'avais parlé, une paire de sabots rouges. Tout m'a paru soudainement clair, je me suis dit à moi-même : 'Voilà, c'est ça ma dette!' "
-
Danimarkali ressam Julius Paulsen'in olum yildonumu (17 Subat 1940)
Picture shows some of the Skagen Painters eating lunch at Brøndum's Hotel in 1883
https://upload.wikimedia.org/wikiped...B8yer_1883.jpg
Round dance in Græsted, 1909
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%281909%29.jpg
-
-
Cinli yazar (Guan Moye) Mo Yan’in dogum gunu (17 Subat 1955)
“Koyumuz aslinda sazlik ve calilarin bol oldugu, icinde tilki ve yabani tavsanlarin gezindigi bir oyun bahcesiymis, daha sonra cobanlar icin birkac kulube yapilmis, ardindan bu kulubeler azili katillerin, sefil sarhoslarin, umutsuz kumarbazlarin yuvasi olmus. Ev yapip toprak surerek koyu kendi oyun bahcelerine cevirmisler, buradan zorla surulen tilki ve yabani tavsanlar, ayrilirken insan irkini kinayan cigliklar atmis. Koy simdi harabe halindeymis, onu insanlar insa etmis ve yine insanlar yikmis. Simdi gercekten de yikintilarin uzerine insa edilmis, aci ve nesenin birbirine karistigi, uzgun bir oyun bahcesiymis.” Kizil Dari Tarlalari
https://cdn2.penguin.com.au/covers/o...0099451679.jpg
“At one time the site had been a wasteland covered with brambles, underbrush and reeds; it became a paradise for foxes and rabbits. Then a few huts appeared and it became a haven for escaped murderers, drunks, gamblers, who built home, cultivated the land and turned it into a paradise for humans driving away the foxes and wild rabbits, who set howls of protest on the eve of their departure. Now the village lay in ruins; man created it and man had destroyed it. It was now a sorrowful paradise, a monument to both grief and joy, built upon ruins.”
-
Dogum Gunu Cocugu
Michael Jeffrey Jordan (17 Subat 1963)
(Mike, Air Jordan, M.J., His Airness, Money, Black Cat, Mr. June, G.O.A.T., Superman, Captain Marvel)
https://images.fineartamerica.com/im...r-milligan.jpg
https://media.giphy.com/media/l46CqL...FPLW/giphy.gif
https://media2.giphy.com/media/3o6gE...eG2s/giphy.gif
-
Ingiliz sarkici ve soz yazari John Lennon, 6.studyo albumu Rock 'n' Roll’u 17 Subat 1975’de Apple Records etiketiyle piyasaya surdu.
https://img.cdandlp.com/2012/07/imgL/115479337.jpg
-
Avustralyali rock grubu AC/DC, ilk albumu High Voltage’i 17 Sunat 1975’de Atco Records etiketiyle Avustralya’da piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DzmO_xXWsAA4zcU.jpg
https://i.pinimg.com/originals/61/07...71aec37e37.gif
-
Amerikali rock grubu The Eagles, ilk derleme albumu Their Greatest Hits (1971-1975), 17 Subat 1976’da Asylum Records etiktiyle piyasaya surdu.
https://pbs.twimg.com/media/DznWwUzUcAYozOY.jpg
-
Ingiliz ressam Graham Sutherland'in olum yildonumu (17 Subat 1980)
Devastation, 1941: An East End Street
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._N05736%29.jpg
Slag-ladles, 1943
https://upload.wikimedia.org/wikiped...LD_1773%29.jpg
-
Amerikali thrash metal grubu Megadeth, So Far, So Good... So What! albumunden Anarchy in the UK single'ini 17 Subat 1992'de Capitol Records etiketiyle yayinladi.
https://pbs.twimg.com/media/DzmO2LHWsAAFH4N.jpg
-
Ingiliz hard rock grubu Deep Purple, 15.studyo albumu Purpendicular'i 17 Subat 1996'da RCA Records etiketiyle Avrupa'da piyasaya surdu. (Amerika, Nisan 1996)
https://pbs.twimg.com/media/DzmPUwhX0AAiYeQ.jpg
-
Alman asker, yazar ve entomologist Ernst Jünger'in olum yildonumu (17 Subat 1998)
"Mutlu gunleri animsadigimizda, bizi saran o korkunc melankoliyi hepiniz bilirsiniz. O gunler, bir daha geri donmemek uzere gecip gitmislerdir, acimasizca koparilmisizdir onlardan, butun uzakliklardan daha uzagizdir onlara. Anilarda kalan imgeler de daha cekici gelirler bize; olmus bir sevgilinin, topragin derinliginde yatan ve bizi bir serap gibi yuce ve tinsel bir gorkemle urperten bedenini animsar gibi animsariz onlari. Ve susamis duslerimizde, gecmiste kalanlari her bir ayrintiya, her bir kivrima dokunarak surekli yeniden arariz. O zaman, yasam ve sevgi kupasini agzina kadar doldurmamisiz gibi gelir bize, fakat hicbir pismanlik, kacirilanlari geri getirmez. Ah, bu duygu, her mutlu animizda bize bir ders olsa ya!"
https://www.kitapsec.com/image/urun/...1567772332.jpg
"Ihr alle kennt die wilde Schwermut, die uns bei der Erinnerung an Zeiten des Glückes ergreift. Wie unwiderruflich sind sie doch dahin, und unbarmherziger sind wir von ihnen getrennt als durch alle Ent*fernungen. Auch treten im Nachglanz die Bilder lockender hervor; wir denken an sie wie an den Körper einer toten Geliebten zurück, der tief in der Erde ruht und der uns nun gleich einer Wüsten-Spiegelung in einer höheren und geistigeren Pracht erschauern läßt. Und immer wieder tasten wir in unseren durstigen Träumen dem Vergangenen in jeder Einzelheit, in jeder Falte nach. Dann will es uns scheinen, als hätten wir das Maß des Lebens und der Liebe nicht bis zum Rande gefüllt gehabt, doch keine Reue bringt das Versäumte zurück. O möchte dieses Gefühl uns doch für jeden Augenblick des Glückes eine Lehre sein!"
"Bu dunyadaki her sey gibi, bitkiler de bizimle konusmak ister fakat onlarin dilini anlayabilmek icin berrak bir algilama gerekir. Onlarin kok salisinda, yeserisinde ve solusunda, hicbir yaratilanin kacinamadigi bir yanilgi sakli olsa da, goruntunun derinliklerinde degismez bicimde sakli duranin ne oldugunu tahmin etmek zor degildir." Mermer Yaliyar
https://www.ullstein-buchverlage.de/...7046_cover.jpg
"Wie alle Dinge dieser Erde wollen auch die Pflan-zen zu uns sprechen, doch bedarf es des klaren Sinnes, umihre Sprache zu verstehen. Wenngleich in ihrem Keimen,Blühen und Vergehen ein Trug sich birgt, dem kein Erschaf-fener entrinnt, ist doch sehr wohl zu ahnen, was unveränder-lich im Schreine der Erscheinung eingeschlossen ist."
-
Almanya dogumlu Ingiliz yazar Sybille Bedford'in olum yildonum (17 Subat 2006)
"En iyisi anlamaya hic yeltenmemekti. Karisikliga yol acabilecek her seyden kacinmak, hic bir yere varmaya calismamak. Prens sig sularda kalmayi tercih ediyorduysa bunun nedeni obur rota icin gerekli donanimdan yoksun olmasi degil, en eski, en koklu icgudusunun ona oldugu yerde kalmasini, daha oteye bakmamasini, konuyu asla acmamasini -tehlikeli sulara girmemesini- telkin etmesiydi..."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Better not attempt to understand a woman well; better not attempt to understand at all: avoid complications, leading to nothing. If the prince chose to live on the surface it was not because he lacked all equipment for the other course, it was because his oldest, his most rooted instinct told him to remain where one was placed, to look no further, never to lift the lid—to skate..."
-
Netflix, The End of the F***ing World’un yaraticisi Jonathan Entwistle’in yazip yonettigi ve filizlenen super guclerini kontrol etmeye calisirken lisenin tuhafliklari, aile dramasi ve en yakin dostuna duyduðu karsililsiz askla ugrasan endiseli bir tip olan Syd'in hikayesine odaklanan I Am Not Okay With This'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/M9vp9lhZiqU
-
Onemli Italyan ressamlarindan (Beato Giovanni da Fiesole) Fra' Angelico'nun olum yildonumu (18 Subat 1455)
Particolare dalla Pala di Fiesole (1424-1425 circa)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...gelico_001.jpg
Annunciazione, 1427 - 1428 Madrid, Museo del Prado
https://upload.wikimedia.org/wikiped...a_Angelico.jpg
-
Italyan heykeltiras, mimar ve ressam Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simon’nin olum yildonumu (18 Subat 1564)
La Creazione di Adamo (The Creation of Adam, 1511)
http://d-art.it/wp-content/uploads/2...ne-710x362.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=X4AJP2sYoUs
-
Hollandali ressam Pieter Meulener'in dogum yildonumu (18 Subat 1602)
Landscape with a dancing couple, 1645
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ing_Couple.jpg
Cavalry skirmish, 1649
https://upload.wikimedia.org/wikiped...eria-prado.jpg
-
Hollandali ressam Nicolaes Pieterszoon Berchem'in olum yildonumu (18 Subat 1683)
An Italian evening scene, 2nd third of 17th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...erchem_001.jpg
A Southern Harbour Scene, 1657
https://upload.wikimedia.org/wikiped...on_Berchem.jpg
-
Ingiliz suluboya ressami Thomas Girtin'in dogum yildonumu (18 Subat 1775)
Bamburgh Castle, Northumberland, 1797 - 1799
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Girtin_005.jpg
The White House at Chelsea, 1800
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Chelsea%27.jpg
-
Rus ressam Alexey Gavrilovich Venetsianov'un dogum yildonumu (18 Subat 1780)
On a threshing floor, 1821—1823
https://upload.wikimedia.org/wikiped...hing_Floor.jpg
Fortune-telling, 1842)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._museum%29.jpg
-
Hollandali ressam Johannes Bosboom'un dogum yildonumu (18 Subat 1817)
South Aisle of the Grote Kerk in The Hague, with Seventeenth-Century Figures, 1847s
https://upload.wikimedia.org/wikiped...se_figuren.jpg
The Pieterskerk in Leiden, 1868
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
-
Amerikali ressam Jasper Francis Cropsey'nin dogum yildonumu (18 Subat 1823)
Starrucca Viaduct, Pennsylvania, 1865
https://picturingtheamericas.org/wp-...a-1024x614.jpg
Self-portrait in The Narrows from Staten Island, 1868
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ter_Museum.jpg
-
Alman Sembolist ressam Max Klinger'in dogum yildonumu (18 Subat 1857)
Tritonen und Najaden, 1884
https://upload.wikimedia.org/wikiped...n_anagoria.JPG
Venus im Muschelwagen, 1884
https://upload.wikimedia.org/wikiped...n_anagoria.JPG
-
Isvecli ressam Anders Leonard Zorn'un dogum yildonumu (18 Subat 1860)
Lady with fur cape, 1887
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._cape_1887.jpg
Portrait de Mme Ashley, 1920
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Mme_Ashley.jpg
-
Isvicreli ressam Albert Welti'nin dogum yildonumu (18 Subat 1862)
Walpurgisnacht, 1897
https://upload.wikimedia.org/wikiped...nacht_1897.jpg
Landsgemeinde 3, 1912
https://upload.wikimedia.org/wikiped...inde3_1912.jpg
-
Fransiz ressam Claude Firmin'nin dogum yildonumu (18 Subat 1864)
Le départ (1914), Avignon, musée Louis Vouland.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%C3%A9part.jpg
Intérieur de ferme (1903), Avignon, musée Louis Vouland
https://upload.wikimedia.org/wikiped...r_de_ferme.jpg
-
Yunan yazar, sair, siyasetci ve filozof Nikos Kazancakis'in dogum yildonumu (18 Subat 1883)
"Ben bir seye ozlem duydum mu ne yaparim bilir misin? Bir daha bikip da hatirlamayacak kadar yerim yerim.Ya da tiksintiyle hatirlamak icin. Bak bir zamanlar cocukken kirazlara karsi anlasilmaz tutkum vardi. Param olmadigi icin azar azar aliyor, yiyor yine istiyordum. Gece gunduz kiraz dusunurdum, salyalarim akardi; iskenceydi bu! Gunun birinde kizdim mi, utandim mi, bilmiyorum; baktim ki kirazlar bana istediklerini yaptiriyorlar ve beni rezil ediyorlar, ne plan kurdum bilir misin? Geceleyin yavasca kalktim, babamin ceplerini yokladim, gumus bir mecidiye bulup caldim. Sabah sabah da kalktim, bir bahceye gidip bir sepet dolusu kiraz aldim, bir cukurun icinde oturup basladim yemeye. Yedim, yedim, sistim, midem bulandi, kustum. Kustum patron! O zamandan beri de kirazlardan kurtuldum; bir daha gozume gorunmelerini dahi istemedim. Ozgur oldum. Artik kirazlara bakip soyle diyordum. Size ihtiyacim yok! Sarap icin ayni seyi yaptim, sigara icin de. Hala iciyorum ama istedigim anda harp diye bicakla keser gibi kesiyorum. Tutku bana egemen olamamistir. Yurdum icinde ayni sey. Hasret cektim, biktim, kustum kurtuldum!" Zorba
https://images-na.ssl-images-amazon....19Y9Q1XA1L.jpg
"When I have a longing for something myself do you know what I do? I cram myself chockful of it, and so I get rid of it and don't think about it any longer. Or, if I do, it makes me retch. Once when I was a kid - this'll show you -1 was mad on cherries. I had no money, so I couldn't buy many at a time, and when I'd eaten all I could buy I still wanted more. Day and night I thought of nothing but cherries. I foamed at the mouth; it was torture! But one day I got mad, or ashamed, I don't know which. Anyway, I just felt cherries were doing what they liked with me and it was ludicrous. So what did I do? I got up one night, searched my father's pockets and found a silver mejidie and pinched it. I was up early the next morning, went to a market-gardener and bought a basket o' cherries. I settled down in a ditch and began eating. I stuffed and stuffed till I was all swollen out. My stomach began to ache and I was sick. Yes, boss, I was thoroughly sick, and from that day to this I've never wanted a cherry. I couldn't bear the sight of them. I was saved. I could say to any cherry: I don't need you any more. And I did the same thing later with wine and tobacco. I still drink and smoke, but at any second, if I want to, whoop! I can cut it out. I'm not ruled by passion. It's the same with my country. I thought too much about it, so I stuffed myself up to the neck with it, spewed it up, and it's never troubled me since."
-
Amerikali yazar (Samuel Langhorne Clemens) Mark Twain, Huckleberry Finn'in Maceralari (Adventures of Huckleberry Finn) romanini 18 Subat 1885’de Amerika’da Charles L. Webster and Company araciligiyla yayinladi. (Ingiltere: Aralik 1884)
https://1.bp.blogspot.com/-QMoqSQnyH...ver%5B1%5D.png
“Eski bir teneke lamba ve demir yuzuk alip ormana giderek ovalamaya basladim. Bir saray yaptirip sonra da satma hevesiyle kan ter icinde kalana kadar ha bire ovaladim, hicbir ise yaramadi, cinlerden hicbiri gelmedi.”
https://www.awesomestories.com/image...a74469812c.jpg
“I got an old tin lamp and an iron ring, and went out in the woods and rubbed and rubbed till I sweat like an Injun, calculating to build a palace and sell it; but it warn't no use, none of the genies come.”
-
Italyan araba pilotu ve otomobil ureticisi Ferrari’ni kurucusu Enzo Anselmo Ferrari’nin dogum yildonumu (18 Subat 1898)
http://static.lafeltrinelli.it/stati...479_291492.jpg
"Ikinci olan ilk kaybedendir."
https://phoneky.co.uk/thumbs/screens...g_s6xwisk9.gif
-
Porto Rikolu sair Luis Muñoz Marín'in dogum yildonumu (18 Subat 1898)
Bir esek
daga tirmaniyor
agir agir,
heybelerin altinda titreyerek.
(Dorugu gosteriyor iyimser kulaklari.)
Bir duvarci
tugla koyuyor tugla ustune.
(Miriltisi tekduze,
bitmek bilmiyor.)
Tanri
yildizlara vermis kendini.
(Derin bir sessizlik icinde.)
https://pbs.twimg.com/media/Dzr21kSX0AQJ-T3.jpg
Un burro
escalando una montaña,
lentamente,
vibrando bajo el peso de las banastas.
(Sus orejas optimistas
se inclinan hacia la cumbre).
Un albañil
colocando ladrillo sobre ladrillo.
(Su tararear es monótono,
interminable).
Dios,
bregando con las estrellas.
(su silencio es profundo)