Verileri hızlıca bir grafiğe dönüştürdüm daha rahat algılansın diye, müsadenizle dolarda yükseliş başlığında da paylaşacağım:
https://resmim.net/f/Gk0XLF.jpg
Printable View
Verileri hızlıca bir grafiğe dönüştürdüm daha rahat algılansın diye, müsadenizle dolarda yükseliş başlığında da paylaşacağım:
https://resmim.net/f/Gk0XLF.jpg
Şu anda bilgisayar başında olmadığım için verilere bakamıyorum ama Hazine merkez bankasından aldığı 40.5 milyar TL' nın bir bölümü ile müteahhitlere ve diğer alacaklılara borç ödemek ıçin banka hesaplarına ödeme yapmış olabilir.TL mevduat geçen hafta bunun için artmış olabilir.Ayrica her hafta TL hesaplarında küçük de olsa bir miktar faiz eklenmesinden gelen bir artış da var.
DTH'lar gelince;bu hesapların artması dövize talebi ifade ediyor ama azalması farklı manalara gelebilir,örneğin güvensizlik nedeniyle dövizin sistem dışına çıkarılması gibi.
SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
*Bin 18 Şubat 2020 Çarşamba 20 Şubat 2020 Perşembe
Dış varlıklar 636,162,654 625,741,415
Dış yükümlülükler 33,290,841 38,130,445
Bankalar mevduatı 384,198,787 380,219,298
Kamu mevduatı 57,515,756 57,555,538
NET DÖVİZ REZERVİ(TL) 161,157,270 149,836,134
1USD 6.0690 6.0934
NET DÖVİZ REZERVİ(USD) 26,554,172 24,589,906
Altın rezervi 21,368,019 21,470,940
Swap ile merkez bankasına 18,163,000 18,163,000
emanet gelen para
Swap hariç net rezerv(altın dahil) 8,391,172 6,426,906
Swap hariç net rezerv(altın hariç) -12,976,847 -15,044,034
Merkez Bankasının dün de net rezervlerinde 1.964 milyar dolarlık bir erime olmuş(Altın ve swaplar hariç 2.068 milyar dolar).30 yıldır merkez bankasını takip ederim,bu kadar kısa zamanda merkez bankası net rezervlerinde bu büyüklükte bir erimeye hiç şahit olmadım.Ekonomi yönetimi piyasa ile inatlaşmaktan vazgeçmez, rasyonel bir yola girmez ise sonuçlarının vahim olmasından endişe ederim.
Friday February 21 2020 Actual Previous Consensus
05:45 PM
US
Markit Composite PMI Flash FEB 49.6 53.3
05:45 PM
US
Markit Manufacturing PMI Flash FEB 50.8 51.9 51.5
05:45 PM
US
Markit Services PMI Flash FEB 49.4 53.4 53
ABD PMI'ları oldukça kötü geldi.
U.S. 10 Year Treasury (US10Y:U.S.)
Yield | 9:54:26 AM EST
1.459 % -0.066
Veri tahvile güvenli liman olarak hücüm başlatırken ABD 10 yıllık tahvil faizleri %1.50'yi kırarak %1.45'lere kadar geldi.Grafikten yanlış görmüyorsam bu tarihinin en düşük seviyesi!......Keza 30 yıllık tahvil faizleri de tarihte gördüğü en düşük %1.89 seviyesine kadar geriledi.
https://www.cnbc.com/2020/02/21/us-b...erns-grow.html
30-year Treasury yield drops to all-time low of 1.89% amid coronavirus fears
Alıntı:
Originally Posted by deniz43;bt1249
ÇIKARIMLAR
1)Merkez Bankası 25 Aralık-20 Şubat arasında 2 aydan kısa bir zaman içinde, döviz kurlarındaki yükselişi frenlemek amacıyla,net döviz rezervlerinden kabaca 5.4 milyar doları son 1 haftada olmak üzere, 15044-952=14.092 milyar dolar inanılmaz büyüklükte bir satış yapmış,tabiri caizse net döviz rezervlerini bozuk para gibi tüketmiş.
2)Halbuki dövize talep bir spekülasyon nedeni ile değil,coronavirüs salgını nedeniyle global ekonominin olumsuz etkileneceği,en çok Çin ve çevresindeki Çin ile yakın ticari ilişkiler içindeki Japonya,Güney Kore gibi uzakdoğu ülkelerinin ve sanayi,ihracat ağırlıklı Euro bölgesi ekonomilerinin bu virüs salgınından daha çok etkilenecekleri,hizmet sektörü ağırlıklı ve çok büyük iç pazara sahip ve iç pazara yönelik bir ekonomi olan ABD'nin ise daha az etkileneceği düşüncesi nedeniyle dolar endeksi ve tüm dünyada dolar diğer paralara karşı değer kazanma sürecine girdi.Böyle bir süreçte,üstelik bu sürece eşlik eden Suriyedeki jeostratejik risklerden kaynaklanan ülke riski varken ve reel bir döviz talebi varken sanki gerçek bir talep yokmuş,spekülasyon varmış gibi rezervlerini harcaması çok yanlış stratejik bir karar olarak değerlendirilmeli.Sonuçta döviz almak isteyenlere devletin dövizi ucuz fiyattan servis edilmiş ve gereksiz yere harcanmış oldu.Olması gereken döviz fiyatının arz ve talebin buluşacağı seviyede dengelenmesi için ;döviz fiyatı fazla yükseldiği zaman hem alıcıların ve talebin azalması, hem de bu yükselen kur seviyesinde piyasaya satıcıların gelip döviz satışı yapması döviz fiyatının dengelenmesine yardımcı olması olurdu.Ekonomi Yönetiminin döviz satışı; ,swap kısıtlamaları ve bankacılık kanununda yapılan değişikliklerden rahatsızlık duyan ve çıkış fırsatı kollayan yabancı yatırımcıların da düşük pariteden doları ucuzdan alıp Türkiye'den çıkışını kolaylaştırdı.
3)Şimdi bu yanlış hamle nedeniyle,son derece azalan rezervlerle artık "gerçek bir spekülasyon olduğunda" türk lirasını savunmak çok daha zor gözüküyor.
4)Tablodaki rakamlara baktığımızda görünen şu:
a)Şu anda merkez bankası kendine ait bütün dövizleri satmış durumda,buradaki rakam sıfır dolar.
b)Merkez bankasının yerel bankalardan ve Katar ve Çin'den kısa vadeli olarak swap yolu ile aldığı -kendine ait olmayan- emanet 18.163 milyar doların 15.044 milyar dolarını da satmış gözüküyor..Yani merkez bankasının bu kalemden satabileceği tutar da artık sadece 3.119 milyar dolar kalmış durumda.
5)Merkez bankası bu 3.119 milyar dolar satışı da yaptıktan sonra,-yerel bankalardan swap yolu ile ilave döviz alma imkanı yoksa- satabileceği sadece altın rezervleri kalıyor.Ama altın rezervini de döviz fiyatını frenlemek için satmaya karar verirse ;altın rezervinin 18.163 milyar dolarlık kısmının vadesi geldiğinde swap sözleşmesi ile aldığı dolarları geri vermek için ayırması gerektiğinden, 21.471 milyar dolarlık altın rezervinin sadece 3.3 milyar dolarlık kısmını satabilir.
6)Sonuç olarak, bu kadar azalmış net döviz rezervleri ile merkez bankasının bundan sonra- "gerçek anlamda" türk lirası üzerine bir spekülasyon olursa- türk lirasını savunması çok zor görünüyor.
Ekonomi yönetimine de yaklaşan kasırgadan "naçizane" bir çıkış yolu önereyim:
-Merkez Bankası bir duyuru yayınlasın;1 hafta ile sınırlı kalmak şartıyla döviz tevdiat hesaplarında duran tüm yabancı para cinsinden hesaplarda satmak isteyen herkesten 1usd=7 TL'den alım yapacağını,tek şartının dolar satışından gelecek paranın en az 3 ay herhangi bir bankada TL mevduatta olma olduğunu ifade etsin. 1 hafta içinde merkez bankasının alımlarından sonra ise döviz kurlarının piyasada yeniden arz ve talebe göre oluşacağını açıklasın.Bu ne sağlar:
-Bankalardaki yurt içi yerleşiklere ait 195 milyar dolardan,en azından 50 milyar dolarını mevduat sahipleri merkez bankasına satar ve merkez bankasının net rezervleri 50 milyar dolar artar,her türlü spekülasyona karşı güçlü hale gelir.
-Krediler/TL mevduat rasyosu ve sorunlu krediler/toplam krediler rasyosu iyileşir,bankalara 350 milyar TL'lik ilave TL cinsinden kredi verme imkanı sağlar,ertelenen tüketim ihtiyaçları yapılır,talep artışına bağlı reel ekonomide üretim artar,piyasanın çarkları dönmeye başlar ve bu da hem ekonominin büyüme oranını arttırır,hem de işsizliği azaltır.
-Yükselen kurlar global ekonominin büyüme hızının düştüğü sıkıntılı bir zamanda ihracatçılara rekabet üstünlüğü sağlar,dış talep yolu ile yine ekonominin büyümesine ve işsizliğin azalmasına,dış ticaret açığının azalmasına katkı sağlar.
Deniz43 teşekkürler.
Televizyonda star tv de cuma akşamları olan bir dizi var. Adı Babil. Halit Ergenç ve Ozan Güven oynuyor. Titan saadet zincirini anlatıyor. Zengin Yatırımcıları palavra rakamlarla kandırıp , para yatırmalarını sağlıyorlar. Her ay da yüksek faizi yatırımcıların hesabına yatırıyorlar. Yeni yatırımcı ayarladıkça sistemin ömrü uzuyor. 80 li yılların ortasındaki Titan saadet zincirini anlatıyor. Sonuçta iş patlamış , işi organize edenler hapise atılmışlardı. Merkez Bankamızın durumu da buna benziyor. Mevduat sahibi dövizlerinin zorunlu karşılıklarından , swaplardan sistem bir şekilde götürülmeye çalışılıyor. Aynı Titan saadet zinciri gibi. Aynı Babil dizisi gibi.
Titanik batarken de hala orkestra çalmaya devam ediyordu. Geminin batması artık iyice belli olunca herkes kurtarma sandallarına saldırıp , birbirini ezmişlerdi.
İşte o kurtarma sandalıdır döviz ve altın.
Sn. deniz43, önerdiğiniz "çıkış yolu" ciddi sıkıntılara yol açabilecek bir senaryodur diye düşünmekteyim.
Dth sahiplerine 1 hafta vadeli opsiyon (satım hakkı) tanınırsa; yani serbest kurdan döviz bozma ve/veya dövizi çekme imkanının üstüne bir de mb kurundan satma seçeneği mevcut - serbest kur en az opsiyon fiyatı kadar olur ve daha da üstüne çıkar (çünkü serbest piyasada yüklü alımlar gelir) ve en az 1 hafta bu şekilde devam eder, vatandaşın dövizini çekmesiyle veya değişken kurdan nakde çevirmesiyle mb brüt rezervleri daha hızlı erir.
"Bu 1 haftalık kurdur, başka türlü dth'ınızı bozamazsınız, paranızı da 3 ay sonra alırsınız" diye bir anda ilan edilen (kastettiğiniz bu sanırım) sabit kurlu senaryoda; yeni endişelerle TL'ye güvenmeyen ve gelecek kur şoklarından kendince korunmak isteyen yatırımcılar yüzünden karaborsa oluşur ve sokaktaki fiyat daha yukarıya gider. Bunu gören vatandaş döviz hesabını bozmaz, 1 hafta geçsin de nakit dövize geçeyim der. Hatta bu sırada başkalarından dolar almaya da çalışır.
(Akabinde ülkede her gayrimenkul ve ürüne şok zamlar gelir, geçmişte yüksek faiz getirisi yüzünden gerçek/tüzel kişilerin şark kurnazlığıyla birbirlerine borçlarını, hatta çalışanlarına maaş ödemelerini ötelemeyi tercih etmesi ve dolayısıyla ekonominin durması bu sefer yeni döviz artışı beklentisi yüzünden tekrar hortlar)
Sabit kuru, önceden viop döviz kontratlarını işleme kapatmadan bir anda duyurmak aracı kurumların eksi bakiyeler yüzünden topu dikmesine sebep olur ve finansal sistem açmaza sürüklenir (Vadeli piyasaların kapatılması da daha kalıcı bir sabit kur rejiminin ve karaborsanın devamının ilanı olacağından, sistem yine açmaza sürüklenir). VIOP hala açıkken, piyasanın geçici kur çapasına inanabilmesi ve güvenebilmesi için vadeli fiyatın da belli bir bantta tutulması gerekecektir - ancak buradan hem koruma hem de spekülasyon amaçlı çok yüklü kaldıraçlı döviz long pozisyon talebi gelir ve mb bunu karşılarken büyük bir yükümlülük altına girer, öyle ki periyot bittiğinde serbest piyasadaki ufak taleple bile kur yukarı gittiğinde zararı ödeyebilmek için kayda değer parasal genişleme yapması gerekebilir. Bunun önüne geçmek için finansal enstrümanlardaki kaldıracın minimuma indirilmesi de sistem içinde kalarak korunma imkanını bitireceğinden, kapitalin sistem dışına kaçışı hızlanır.
Öte yandan " 50 milyar dolarını mevduat sahipleri merkez bankasına satar ve merkez bankasının net rezervleri 50 milyar dolar artar" bölümünü pek anlayamadım. Yanlış/eksik biliyorsam düzeltin; dth bir taahhütten ibarettir, karşılığında merkez bankasında düşük oranda bir zorunlu karşılık tutulur. Dth'ın artması brüt rezervi artırırken, azalması brüt rezervi azaltır. MB net rezervinin, sistem devalüasyon sarmalına girmeden belirttiğiniz rakam kadar artması için yatırımcıların sisteme girmemiş -yurtdışından ya da yastık altından- 50 milyar doları sisteme sokup bozdururken merkezin bunu satın alması gerekir. 1 haftalık kur vb açıklanan senaryolarda yatırımcılar bırakın sisteme para sokmayı, nakit dolar istiflemek için yer ararlar diye düşünmekteyim.
Bankadaki tüm dth'ların yarısını cuma kapanışı kurundan TL'ye çevirdim ve hesaplara yatırdım; TL'leriniz hayırlı olsun demek çok daha makul gibi duruyor operasyonel açıdan... o paralar tekrar hızla dolara dönmesin diye 1 yıl boyunca satılamayacak (veya 5 yıl boyunca taksit taksit satılabilecek vs) tahvile filan da çevirebilir; madem bir halt ediyoruz tam edelim babında... yani illa böyle bir işe girilecekse; getirisi götürüsünü de düşününce... 100 milyar dolar rezerv olur hem; 50'den iyidir...
yabancılar kaçar, bir daha gelmez vs vs.. zaten gelen yok, fırsatını bulan da kaçıyor... hiç değilse bundan sonra kaçacak olanlara ödeyecek bol bol para olur elde...
yani benim bildiğim bizim devletimiz öyle ricacı filan olmaz, yapmayı kafaya koyarsa bu şekilde yaptım der iş biter...
aslında bu iş dönüp dolaşıyor imkansız üçleme denen hikayeye dayanıyor... hem dövizi hem faizi kontrol edeyim diyorsan sermaye hareketlerine kısıtlama getireceksin... başka yolu yok...
-Benim ifade ettiğim merkez bankası net rezervlerinin 50 milyar dolar arttırılması idi,brüt rezervlerinin değil.Bildiğiniz gibi döviz tevdiat hesaplarının bir bölümü merkez bankasında zorunlu karşılık olarak tutulur,bunun oranı %19'a kadar çıkmakla beraber,vadeye göre ve merkez bankası tebliğlerindeki bankaların kredi kullandırma oranlarına göre değişiklik gösterir.Merkez Bankasının yayınladığı son verideki bankaların yabancı para cinsinden mevduatlar için merkez bankasına yatırdığı zorunlu karşılık tutarı ağırliklı ortalaması %16'dır.Yani döviz tevdiat hesaplarından 50 milyar doları merkez bankası satın alsa 50*0.16=8 milyar dolar bankaların merkez bankasında tutmak zorunda oldukları zorunluk karşılık tutarı düşer,merkez bankasının net rezervi 50 milyar dolar artarken brüt rezervi 42 milyar dolar artar.
Brüt rezervin 50 milyar dolar artması için; 50/0.84=59.52, 59.52*0.16=9.52, 59.52-9.52=50
Merkez Bankasının döviz tevdiat hesaplarından 59.52 milyar dolarlık alım yapması gerekir.Bu durumda brüt rezervler 50 milyar dolar artarken,net rezervler 59.52 milyar dolar artar.
-Döviz tevdiat hesaplarındaki dolarlarını merkez bankasına sattıktan sonra en az 3 ay bankalarda TL mevduat olarak tutması şartıyla ilgili kastettiğim;paralarını 3 ay sonra almaları değil,bu bir kaydi işlem.Nasıl vatandaş bankada TL hesabı varsa,bankaya gidip TL mevduat hesabını verip,döviz tevdiat hesabı alıyorsa,burada da bankaya gidip döviz tevdiat hesabını bankaya götürüp 1usd=7 TL'den 3 ay vadeli TL mevduat hesabı cüzdanı alacak,işlem kaydi olacak.Geri kalanını bankalar ve merkez bankası kendi aralarında,merkez bankası talimatlarına göre mahsuplaşacaklar.
Burada niye 3 ay bankada TL mevduat hesabında kalsın öneriyorum.Çünkü döviz tevdiat hesaplarında birikimlerini tutanların hepsinin profilleri bir değil,bir bölümü çeşitli nedenlerle iktidar partisine güvenmediğinden, merkez bankası pariteyi ne kadar yüksek tutarsa tutsun döviz pozisyonlarını bozmazlar,onların amacı getiri değil kendilerini döviz pozisyonunda güven içinde hissetmeleridir(altın yatırımcısı için de benzer bir durum geçerlidir).Zaten bu nedenle döviz tevdiat hesaplarından sadece 50 milyar dolarlık kısmın bozulabileceği tahminini yaptım.Bu dövizlerini bozacaklar ise, TL'nin değerli olduğu,doların prim yapacağı beklentisiyle birikimlerini döviz tevdiat hesaplarında tutanlarla ilgili bölümdür.Bunlar uzun zamandır tüketimlerini ve ihtiyaçlarını ertelediğinden ,dövizlerini 1usd=7 TL'den merkez bankasına sattıktan sonra bir anda 50-60 milyar TL harcama yaparak talep enflasyonunu zıplatabilirler,3 aylık bir süre öngörmemin amacı bu sürede merkez bankasının piyasa likidite şartlarını ayarlaması,sterilazasyon yapması nedeninden kaynaklanıyor.Eğer bu 3 aylık sürede merkez bankası faizleri yükseltir reel bölgeye getirir,maliye politikalarında da sıkılaşma olursa piyasaya girecek fazla para dengelenmiş olur.
-Merkez Bankasının 1 haftalık alım süresinin sona ermesinden sonra dolar kurunun gerilemesini(dış piyasa koşulları ve jeostratejik koşullar aynı kalmak üzere),6.80-6.90 bandına gerilemesini beklerim.Çünkü bu değerler TL'nin adi değerine yakın değerler olduğu için, döviz kurunda artık bir prim yapma beklentisi azalacağından alıcılar azalacaktır,hatta bu seviyelerden yabancı para bozdurup TL varlık almak isteyenlerin sayısı artacaktır.(Parasını 1usd;7 TL'den bozduranlar da 3 ay süre ile 6.80-6.90'den sattıkları doları geri alamayacaklardır)
-7/6.1=%14.75 .Burada %14.75'lik paritede ayarlamanın enflasyona etkisine gelirsek;2018 yılı Ağustos ayındaki kur şokuna kadar merkez bankasının hesaplamaları kur geçişkenliğinin enflasyona %15 oranında yansıması olduğunu ifade ediyordu.Benim geçmişte arşivdeki yazılarımda da görülebileceği gibi,ben kendi çalışmalarımda 1994 ve 2001 ekonomik krizlerinden rakamlar getirerek bu etkinin %50-%55 civarında olduğunu ifade ettim ve sonuçta haklı olduğum görüldü,dolayısıyla burada %14.75'lik bir kur ayarlamasının enflasyona etkisi %7.5 civarında olacaktır,merkez bankası politika faizini arttırır maliye de politikasını sıkılaştırırsa bu oran bir miktar daha aşağıya inebilir ve sağlanacak yararlarla karşılaştırıldığında bu katlanabilecek yüzdede bir maliyettir.
-Vadeli döviz piyasalarında devam eden kontratlar ile ilgili endişelerinize hak veriyorum.Eğer bu tür bir operasyon yapılırsa bu konuda düzenleyici kurumların mağduriyete yol açmayacak çok dikkatli bir düzenlemeyi planlamaları gerekiyor.
-Tabii ki böyle bir önerinin çeşitli riskleri var.Ama merkez bankasının rezervlerinin durumu ortada,çok azalmış ve TL'yi bir spekülasyondan koruyamayacak bir seviyeye inmiş durumda,böyle devam edebilecek fazla bir zamanımız kalmadı.Eğer merkez bankası hiç bir şey yapmaz ise, 2018 Ağustos ayında olduğu gibi bir sabah kalktığımızda dolar kurunu öngörebileceğimiz seviyenin de çok üzerine çıkmış görebiliriz,esas böyle, ekonomi yönetiminin kontrolu dışında bir kur zıplaması olduğunda ekonomiye çok yıkıcı etkileri olur.Şu anda saatli bir bomba üzerinde oturuyoruz,ekonomi yönetiminde düşen,bu bombayı fünyeyle kendi kontrolu altında patlatmak,patlatırken de bütün tedbirleri planlamaktır.
Böyle bir yola gitmenin şöyle bir sakıncası var:Kısa vadeli dış borcumuz çok yüksek,1 yıl içinde 168.2 milyar dolarlık dış borç ödememiz var ve borcumuzu yeniden borçlanarak, borcu borçla ödüyor,çeviriyoruz.Sermaye hareketlerinde serbestliği kaldırır,kontrol getirirseniz dışarıdan borçlanma da çok zor hale gelir.Çünkü sermaye hareketleri çift yönlüdür,giriş ve çıkış birlikte mümkündür.Böyle bir durumda dış borcumuzu ödeyemez hale gelebiliriz.
Ancak şöyle bir şey yapılabilir:Bankalarda gerçek kişiler için döviz tevdiat hesabı bulundurmak,belirli bir süre verilerek kaldırılır,sadece şirketlerin ticari döviz tevdiat hesapları devam eder.Gerçek kişiler de isterse örneğin 1usd:7 TL'den paralarını dövizden TL'ye çevirebilir,ya da isterse paralarını bankadan çekip paralarını banka ya da evdeki kasalarında tutmaya devam ederler.Özellikle büyük hesaplar için parayı kasada tutmanın sakıncaları olduğu için çevrimde kullanılacak parite de cazipse döviz tevdiat hesapları sahipleri çok büyük çoğunlukla dövizlerini merkez bankasına satarak TL mevduata çevirirler. Bu arada gerek döviz büfelerinde gerekse banka gişelerinde gerçek kişiler serbestçe döviz almaya satmaya devam ederler.Bu uygulama serbest piyasa mekanizmasında kısıtlama olarak görülmeyebilir.
Ama böyle bir kararda da ,sistemden ciddi oranda döviz çıkışı riski var, iyi düşünülüp tartılması gerekir.
https://twitter.com/ibrahimmturhan2/...322520069?s=19
Böyle bir haber sn Deniz 43 hocam
Şöyle bir ihtimal aklıma geldi
Sn Kerim rotanin hesaplarına göre
Mb Hazine üzerinden 30 milyar usd satmışdı
Tabii hazine ismi acık yazılmadan
Sizin hesabjnıza göre de geçen Bu sefer MB 14 mikyar usd satmış samırım
Yukardaki haberle beraber bakarsak
Hazine daha önce el altından sattığı dovizleri geri alıp mb ye borcunu ödemekte olabilir mi
Yanı özetle el altından yapılan işlem tersine şuan yapılıyor olabilir mi
Yukardaki twitten yola çıkarak size sorayim
SM-G975F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Daha önce de Kerim Rota yazmıştı,mekanizma şöyle çalışıyor:
-Merkez Bankası kamu bankaları üzerinden döviz satışını doğrudan yapmıyor aracı olarak Hazine'yi kullanıyor.Önce Merkez Bankası Hazineye döviz satıyor,yani Hazine merkez bankasına TL verip dolar alıyor,TL pozisyonu azalıp dolar pozisyonu artıyor,merkez bankasının net dolar rezervi ise azalmış oluyor.Sonra bu sefer aynı işlem Hazine ve kamu bankaları arasında yapılıyor,yani Hazine dolar verip TL alıyor,ilk pozisyonuna geri dönüyor.Sonra kamu bankaları doların yükselişini frenlemek için piyasaya dolar satıp TL alıyor,kamu bankaları da ilk pozisyonuna dönmüş oluyor.Sonuç olarak bu süreç sonunda Hazine ve kamu bankaları ilk pozisyonlarına geri dönerken merkez bankası net döviz rezervlerinden kaybetmiş oluyor.Eğer bu döviz satışından yurt içi yerleşikler alıp bankaya döviz tevdiat hesabı olarak yatırırsa bu paranın %16'sı kadarlık kısmı zorunlu karşılık olarak merkez bankasının brüt rezervine ilave oluyor,ama net rezervine bir faydası olmuyor,o azalmış haliyle kalıyor.Ama bu tam bir çevrim olmuyor,çünkü dövizi satın alan herkes bankaya yatırmıyor,bir kısmı yastık altında tutuyor,TL varlıklarını satıp döviz alan yabancılar ile de sistem dışına çıkmış oluyor,yani bu döngü sırasında kayıp/kaçak oranı oluyor.Bir diğer husus bu süreç sırasında usd/TL paritesi sürekli olarak değiştiği için ilk pozisyonlara geri dönülürken verilen ve alınan TL'ler aynı tutarda olmuyor,zaten bu işlemlerin kamu bankalarının bilançolarına devasa zararlar yazdıklarını ve karlarını azalttıkları bilançolardan görülüyor.
-Bu tweet'e gelirsek , Hazine'nin döviz tevdiat hesabının 31 Ocak -14 Şubat arasında 4.9 milyar dolar artması demek,merkez bankası Hazine'ye 4.9 milyarlık döviz satmış karşılığında TL almış demek oluyor,sonrasında da muhtemelen Hazine kamu bankalarına aynı miktarda dolar satıp önceki TL pozisyonuna geri dönmüştür.Benim verdiğim merkez bankasının 14.092 milyar dolarlık döviz satışı ise 25 Aralık-20 Şubat arası daha geniş bir zaman dilimini kapsıyor.
Yani özetlersek ,bu işlem süreçleri sonucunda Hazine ve Kamu bankalarının dolar/TL pozisyonları değişmiyor,sadece paritenin değişiminden kaynaklanan farklar oluşuyor,ama merkez bankasının net döviz rezervi tüketilmiş oluyor.
Hazine bu 4.9 milyar usd yi mb den değil de piyasadan almış gibi geldi bana
Öyke bir durum yok yanı
Teşekkürler
SM-G975F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Hayır öyle bir durum yok.Açık piyasa işlemlerini merkez bankası yapar,Hazine değil.Hazine'nin dolar ya da TL ihtiyacı varsa ihaleyle borçlanmaya çıkar ve TL ya da yabancı para cinsinden bono/tahvil ihraç ederek finansman ihtiyacını karşılar.Acil yabancı para cinsinden bir finansmana ihtiyacı varsa da merkez bankasındaki hesabından ya da bu hesapta yeterli para yoksa merkez bankasına TL vererek döviz satın alarak bu ihtiyacını karşılar.
Ekonomi eğitimi alan öğrencilerin,dünya ekonomi tarihini okurken defalarca karşılaştığı bir tablo.Varlık fiyatlarındaki artış eğer (enflasyon+reel gsyih artışı) oranından yüksekse bu orta vadede sürdürülemez bir tablodur ve herhangi bir nedenin tetiklemesiyle varlık balonu patlar,makrodengeler kriz ile birlikte yeni dengelerde oluşur ve varlık fiyatları da hızla düşerek olması gereken yere gelir.Ama bu süreçte de binlerce işyeri kapanır,milyonlarca insan işini kaybeder,çok sıkıntılı bir süreç yaşanır,toplumda büyük huzursuzluklar ve trajedik insan hikayeleri yaşanır.
Bu filmi, -muhtemelen- gelecek yılın ikinci yarısında yine göreceğiz,sorumlusu da piyasanın kısa vadeli kazanç hırsına ve Başkan Trump'ın baskısına boyun eğerek para politikasını gevşeterek varlık balonunun oluşmasına izin veren Fed üyeleri olacak.Ekonomi tarihinde -yapmaları gereken duruşu gösteremedikleri ve basiretsizlikleri nedeniyle- isimleri pek de iyi anılmayacak.
Sn. Deniz43 yukarıdaki alıntı sizin ekim ayındaki bir paylaşımınızdan. Sorum şu: yukarıda bahsettiğiniz balonu patlatacak olan herhangi bir neden "coronavirus" olabilir mi? Teşekkürler.
Buradaki anahtar varsayım kalın işaretlediğim yer.
Kamu bankalarında ne kadar dth var, ya da daha ne kadar kaldı bilmek mümkün müdür? Onlar tükense bile diğer özel bankalar bir kararname veya kanunla veya el altından baskıyla aynı işe zorlanarak ikinci bir kapı açılabilir, yani tüm dth'lar kadar, neredeyse 200 milyar dolara varan çok geniş bir miktara erişilebilir, onları swap yoluyla kullanarak kuru kontrole devam edilebilir mi? Öyleyse 200 milyar dolar cephane sat sat bitmez.
Sn Deniz43 , varsayalım ki
devlet Euro yada dolar bond satsa bankadaki dth lardaki mevduata
sadece 5 yıl için 3 veya 6 ayda bir kupon ödemeli yıllık 3-5% arasında faiz verse
Uzunca bir süre döviz sıkıntısı çözülmez mi ?
Çarşamba günü de yazdığım gibi, ABD'de varlık fiyatlarında büyük bir balon oluşmuş durumda,herhangi bir sebep bu balonu patlatmak için tetikleyici olabilir (eğer bu balonu indirecek tedbirler alınmazsa) onun ne zaman olacağını şu anda bilemiyoruz.Burada büyük paranın pozisyonu önemli olacaktır.Ama bu sene ABD'de başkanlık seçimleri olduğundan ve demokratların adayı olarak öne çıkmaya başlayan Bernie Sanders'in sermaye piyasalarını ve varlıklı kesimleri vergilendirerek gelir dağılımını daha adil hale getirme vaatleri,piyasanın büyük oyuncularının hoşuna gidecek bir şey olmadığından ve ekonomik kriz ile Sanders'e başkanlık yolu açılmaması için,muhtemelen bu sene ABD başkanlık seçimleri oluncaya kadar(3 Kasım 2020) bir ekonomik krizin çıkmaması için durum idare edilmeye çalışılacaktır.
Bildiğiniz gibi bankada atıl duran para bankanın elini yakar ,banka kredi olarak ya da başka yollardan(menkul değerler satın alma gibi) bu kendinde duran parayı plase ederek hem masraflarını karşılamak hem de kar etmek ister.Son BDDK raporuna göre bankacılık sektörü 165.728 milyar dolar döviz cinsinden kredi vermiş,bunun 72.111 milyar dolarlık kısmı kamu bankalarına ait.Ayrıca yabancı para cinsinden mevduatın ortalama %16'sı kadar kısmı merkez bankasında zorunlu karşılık olarak tutuluyor.Tüm bankacılık sektörünün kasasındaki yabancı para cinsinden nakit ise 5.643 milyar dolar(1.057 milyar doları kamuya ait).
Görünüme göre bankaların merkez bankasına swap yoluyla ilave bir döviz verme imkanı sınırlı,ancak vadesi dolan döviz kredilerini yeniden şirketlere kredi vermeyip swap yoluyla merkez bankasına borç vermeleri ile veya yurt dışından ilave borçlanmasıyla mümkün olabilir.Ama bankaların bu yıl 27.3 milyar dolar dış borç servisi var,ve bankalar ilave dış borçlanma bir yana ,bu dış borçlarını son 1 yıldır %68 oranında çevirdiklerinden,ve giderek de bu oran küçüldüğünden ,merkez bankasına swap yoluyla ilave bir kaynak bir yana, burası için de döviz cinsinden bir kaynak ayırma planlaması yapmaları gerekiyor.
ABD borsalarında EW analizlerine göre içinde bulunduğumuz düzeltme dalgasinin bitiminden sonra 2 yukari ralli daha gelecek...
En azından haziran-ağustos tarihleri arasina kadar yükelişleri devam edecek görünüyor.
Yanlış isem düzeltin lütfen ABD de siradan halk ciddi oranda hisse senedi yatirimcisi.
Trump ve büyük para sahipleri her ikisinin de işine geliyor bu yükseliş aynı zamanda.
Trump bolca yeni tepe tweet leri atar artık.
Devlet,halka Ağustos 2018 krizinden sonra eurobond satmayı denedi ama pek talep olmadı.Çünkü döviz tevdiat hesaplarının büyük çoğunluğunun sahipleri, bir risk gördüğünde parayı hemen sistem dışına çıkarabilecek şekilde ,çok kısa vadeli olarak bankalarda tutmak istiyor,eurobond vadeleri ise uzun ve piyasaları sığ.Getiri için eurobond alanlar ise vade sonuna kadar ellerinde tutmayıp arada satarlarsa kur artışlarından gelen gelir de vergiye tabii olduğundan vergi kısmı da yatırımcılar için sıkıntılı,tersine durumda ise, eurobond aldıklarında , ekonomik kriz nedeniyle eurobondlara bir satış geldiğinde faizleri çok yükselebiliyor(büyük değer kaybına uğruyor), vade sonuna kadar bekleyecek güç varsa, getiri amaçlı eurobond yatırımı yapacaklara böyle fırsatları kollamaları daha doğru olur.(Ağustos 2008 krizinde bankaların uzun vadeli euro bondları büyük değer kaybetmiş dolar cinsinden yıllık getirileri %15-%20'ye kadar yükselmişti)
ABD'de varlık fiyatları çok şişse de,yukarıda ifade ettiğim gibi ,3 Kasım başkanlık seçimlerine kadar piyasaları yukarıda tutmaya çalışacaklardır,bu bakımdan Kasım ayına balonu daha da şişirebilirler veya bu seviyede tutabilirler.Global ekonomideki genel konjonktör ve gelecek makroekonomik veriler belirleyici olacaktır.
Millions of Chinese Firms Face Collapse If Banks Don't Act Fast
https://www.bloomberg.com/news/artic...don-t-act-fast
https://tr.sputniknews.com/asya/2020...masik-durumda/
Çin Devlet Başkanı Şi: Koronavirüs salgını hala acımasız ve karmaşık durumda
Şi, salgının kendileri için bir "kriz ve büyük bir sınav" olduğunu belirterek hastalığın, Komünist Parti'nin 1949'da iktidara geldiğinden bu yana en hızlı yayılan ve en zor önlenen ve kontrol altına alınan acil sağlık durumu olduğunu ifade etti.
Bu olay sonrası dünyada bir çok şey değişecek. Önce küresel ısınma sonrasında bu virüs bize ülkelerin sınırlarının sadece zihnimizde olduğunu gösteriyor. Ancak sonuçun biraz daha farklı olması muhtemel, küreselleşmeye ciddi bir darbe vurup ülkelerin kendi yeterliliklerini sorgulamasına neden olacaktır. Bu krizi atlatırsak trumpun haklı olduğu ortaya çıkacak.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Sn deniz43 cevabınız için teşekkürler. Sizinkisi "teorik olarak işe yaraması lazım"ı benimkisi ise "pratikte çok mümkün değil"i savunuyor diyebiliriz sanırım. Satır satır alıntılayıp tekrara düşmeyi pek istemiyorum. Öte yandan şu anki sistemin sürdürülemezliği konusuna %100 katılıyorum.
Daha önce bu başlıkta paylaşıldı mı bilmiyorum ama, ABD borsalarında da ilginç şeyler oluyor. Yıllardır keyifle takip ettiğim r/wallstreetbets sayfasındaki opsiyon çılgınlığı son haftalarda site sınırlarını aşarak ana akım haline geldi ve bu hiç de hayra alamet değil.
https://www.cnbc.com/2020/02/22/craz...rket-sign.html
24 Şubat 2020 Pazartesi
Haftaya Coranavirüs salgının Çin dışına yayılmasıyla bunun global piyasalara olumsuz etkileriyle başlıyoruz:
https://www.cnbc.com/2020/02/24/asia...ies-china.html
South Korea stocks drop 3% as country raises coronavirus alert to 'highest level'
https://www.cnbc.com/2020/02/24/asia...ies-china.html
Dow set to drop more than 300 points at the open as coronavirus cases outside China surge
https://www.cnbc.com/2020/02/23/coro...40percent.html
France has seen a 30% to 40% fall in tourists following the coronavirus outbreak: Finance minister
https://www.marketwatch.com/story/us...?mod=home-page
U.S. stock futures sink on growing concern of outbreak's economic impact
Salgının Güney Kore'de ciddiyet kazanması ile Kore borsası KOSPİ'de sert düşüşler devam ederken genel olarak asya piyasaları da güne düşüşlerle başladı,ABD'de dow future'da haftaya sert düşüşlerle başladı.Avrupa'da ise İtalya'da karantina uygulamalarıyla salgının tüm ülkeye yayılması önlenmeye çalışılıyor.Fransa Finans Bakanı'nın virüs salgını nedeniyle turist sayısının %30-%40 azaldığını ifade etmesi,bizim gibi cari açığının büyük kısmını turizm geliriyle kapatmaya çalışan ülkeler için olumsuz bir haber.
Cuma günü bizim piyasalarımız kapandıktan sonra gelen bazı olumsuz haberler de bugün bizim piyasamızı olumsuz etkileyecek;
-Türkiye dışından İdlip ve Libya'dan şehit haberleri geldi.
-Cuma akşamı Erdoğan-Putin görüşmesinde,İdlip konusunda bir mutabakat ya da ateşkes anlaşması çıkmadı,çatışmalar devam ediyor,2 liderin Almanya ve Fransa liderlerinin katılmasıyla 5 Mart tarihinde toplanması planlanıyor,ancak bu tarihe kadar çatışmaların durdurulması yönünde bir karar yok.
-Komşumuz İran'da coronavirüs salgının hızla yayıldığı haberleri geldi,Pazar günü 2 ülke arasındaki sınırlar kapatıldı ama virüsün en az 14 günlük kuluçka süresi olması ve son 2 haftada binlerce kişinin İrandan ülkemize gelmesi nedeniyle ,2 hafta içinde ülkemizde de bu hastalığın ortaya çıkması ciddi bir risk olarak gözüküyor.
-ABD Temyiz Mahkemesi Halkbank'ın "mahkemenin yargı yetkisi olmadığı gerekçesiyle davanın düşmesi ve reddi-hâkim yapmak için özel statüyle duruşmaya katılım" talebini haksız buldu.Dava bu hafta kaldığı yerden devam edecek.New York Güney Bölgesi Başsavcılığı, son celsede mahkemeye yaptığı başvuruda, Halkbank'ın davayı reddettiği her gün için bir milyon dolar para cezasına çarptırılmasını, bu cezanın her geçen hafta katlanarak artırılması talebinde bulunmuştu.Mahkeme savcılığın bu talebini karara bağlayacak.
-Fitch, Türkiye'nin notunu ve görünümünü değiştirmedi.Bu karar genel olarak, -benim tarafımdan da- beklenen bir karar olmak birlikte,bazı kuruluşların görünümün pozitife yükseltilebileceği beklentisi gerçekleşmedi.
-İç piyasada güçlü bir dolar talebinin oluşu ve yurt dışı yerleşiklerin TL varlıklarını satarak çıkma eğilimleri merkez bankası net rezervlerini hızla tüketti.Piyasalar döviz piyasasındaki gelişmeleri dikkatle izlemeye devam edecek
Cevabınız ve diğer paylaşımlarınız için çok teşekkürler, sizden çok şey öğreniyorum.
Ben yine de durumun sizin yazdığınız kadar zor veya sıkışık olduğuna inanmakta zorlanıyorum. 6 milyar satılabilir rezerv son zamanlardaki satış hızıyla 1-2 hafta ancak dayanır. Bu kadar yumurta kapıya dayanmadan önce alınabilecek ek tedbirler var ama hiçbiri yapılmadı. en azından cumhurbaşkanının döviz alım vergisini %2'ye kadar yükseltme yetkisi var o bile yapılmadı. Ya durumu çaktırmak istemiyorlar ya da durum o kadar sıkışık değil, hesaba katamadığımız başka ek kaynaklar var.
Mesela swaplar ya da yurtdışındaki MBlarından ödünç alınan döviz neden zamanında geri ödenmek zorunda olsun, vadesi geldikçe tekrar çevrilemez mi?
Yerel bankalardan ve dışarıdaki merkez bankalarından swap ile kısa vadeli olarak ödünç olarak alınan dövizler vadesi gelince tabii ki yeniden çevrilebilir ,zaten merkez bankası muhtemelen de öyle yapacaktır ama zaten elde öyle bir döviz kalmamış 18.163 milyar dolarlık swapla ödünç alınan dövizin 15.044 milyar dolarlık kısmı tüketilmiş.
Ama bu Ekonomi Yönetimi,merkez bankasının ihtiyaç akçalarını hazineye transfer edip harcayarak , "bu kadarı da olamaz,yapılamaz denilen" şimdiye kadar görülmemiş duyulmamış şeyleri cüretkarca yaptığı için yine şapkadan tavşan çıkartıp ,yapılması asla doğru olmayan bir yoldan döviz yaratabilir.
Wednesday February 26 2020 Actual Previous Consensus
06:00 PM
US
New Home Sales MoM JAN 7.9% 2.3% ® 3.5%
06:00 PM
US
New Home Sales JAN 0.764M 0.708M ® 0.71M
ABD'de yeni ev satışları rakamları Temmuz 2007 yılından bu yana yıllık bazda en yüksek düzeyde
https://tradingeconomics.com/united-...new-home-sales
Yeni ev satış rakamları da emlak piyasasındaki ısınmayı teyit ediyor.
Sn Deniz43
herşey 2008 krizi öncesiyle çok fazla benzeşiyor, hatta bu sefer emlak balonu ve borsa balonları çok daha fazla, ve tüm bunlar piyasaya bu kadar likitide verilmişken oluyor..
Merkez bankasının rezervlerinin son halini müsait bir zamanınızda paylaşabilir misiniz ?
Şimdiden teşekkürler..
TUİK dış ticaret verilerinin hesaplanmasında yöntem değişikliğine gideceğini,önceki verileri de buna göre revize edeceğini duyurdu.
http://www.tuik.gov.tr//duyurular/duyuru_4345.pdf