Alıntı:
-Peki fiyatlar o cephede nasıl seyrediyor ve tahminleriniz ne yönde?
-Elektrik üretimi amaçlı doğalgaz için mevcut tarife metreküp başına 12 bin lira civarında. Burada hafif bir artış eğilimi olabilir. Ocak ayı için bir artış bekliyoruz. Konut tarafı biraz daha karışık. Konut tarafı işin içine girince işin politik tarafı öne çıkıyor ve seçim dönemlerinde özellikle elektrik ve doğalgaz fiyatlarının çok yüksek oranda sübvanse edildiğini biliyoruz.
-Konutlarda sübvansiyon sona erer mi?
-Seçimden sonra Nisan ayı ya da sonrasında elektrik fiyatlarının hanelerde de konutlarda da hatırı sayılır derecede artacağı duyumunu alıyoruz. Bu durum aslında normalleşme, piyasanın serbest piyasadaki fiyatların yansıtılması, sübvansiyonun en azından geniş kitleler için kaldırılması anlamına geliyor. Yine elbette yoksul aileler için belli kriterler belirlenecek ve belli bir destek devam edecek. Halihazırda var, o desteğin arttırılması, daha nokta hedefli hale getirilmesi bizim önerilerimizden biri. Çok beklenmedik gelişmeler yaşanmadıkça sanayide elektrikte ve doğalgazda uzun vadede sübvansiyonun tekrar gelmesini öngörmüyoruz.
-Enerjide tüketici cephesine mesajınız var mı?
-Sanayicilerin, özellikle kısa, orta, uzun vadeli yatırım planları yaparken, bir fabrika kurarken operasyonel maliyetlerini tahmin etmeleri gerekiyor. Bunların içinde en büyük kalem aslında enerji maliyetleri. O yüzden de ikili anlaşmalar yaparak, uzun dönemde ikili anlaşmalar yaparak bunu hedge etmek, yani fiyatı sabitleyerek kendini güvende hissetmek istiyor. Ama emtia fiyatlarındaki hareket, ülkemizdeki bazı regülasyonların beklentinin tersine gelişmesi nedeniyle uzun dönemli sabit fiyatlı anlaşmalar yapılamaz hale geldi.
-Peki ne yapmak lazım?
-Ben 2012 yılından bu yana sektördeyim ve hep aynı şeyi konuşmaya devam ettiğimiz için artık biraz üzülüyorum. 2022’de artan fiyatlar nedeniyle bu biraz değişti. Şu anda biraz daha normalleşmiş bir elektrik fiyatı var, 80 dolarlar seviyesinde. Hazır buradayken, elektrik fiyatını daha fazla baskılayacak bir ortam olmadığını düşünüyoruz.
Neyi kast ediyorsunuz?
-Baskılamaktan kastımız aslında azami fiyat limitinin, yani doğalgaz santrallerinin maliyetinin çok az üstünde belirlenen tavan fiyatın, ne kadar yükseltilirse yükseltilsin ortalama fiyatı değiştirmeyeceğini raporlarımızda gösteriyoruz. Çünkü fiyat limiti öyle bir kriter oluyor ki, şirketlerin üretim motivasyonunu ortadan kaldırabiliyor. Oysa bugün azami fiyatı 80 dolarlardan 200 dolarlara çıkarsanız dahi, yıllık ortalama fiyatın sadece 1 dolar fark ettiğini görebiliyoruz analizlerimizde.
-Ama bazı zaman dilimlerinde fiyatlar fırlayabilir öyle değil mi?
-Elbette bazı saatlerde, sınırlı sürelerle, belki birkaç saat diliminde 100-150 dolar çıkacak. Ama öyle saatler olacak ki, aşağı yönlü sıfıra yakın fiyatlar çıkacak. Ama fiyatın o aralıkta gezinebilmesi, serbest piyasanın bir gereği. Ve bu aslında uzun vadede yatırım yapılabilir bir pazar olmanın da gereği. O yüzden biz bu çerçevede önerilerde bulunmaya devam edeceğiz.