Sizin yazdığınız ~ 1 okka ve ~ 900 gayme ehven-i şer gibi gözüküyor.
Printable View
Bu yaşıma kadar kestane balı yemedim. Bu yaşımdan sonra da yemesem olur!
:whistling:
Düzce Gümüşovada daha önce bal aldığım kişiden aldım. Yüzde 80 kestane olan ve kestane ıhlamur karışımı ıhlamuru yüksek olan bal. İki kavonoz balı aldım. Uygun fiyat. Ama geçen senenin balı.
Bal tutan yalarmış.
Parmağını Parmağını
Komili Ayvalık erken hasat 1 lt. 345 tl idi migrosta 3 lt aldım tadı güzel
SM-A536E cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Bu sene kestane çiçekleri çok iyiydi hasatta iyiydi,biz 30 sene önce kestane balcılığı yapardık,300-500 kilo arasında,ben ilk sağımda yerdim severdim,hafif acımsı ve lezzeti vardı,70 yıllarında annem bana 5 kilo ayarlardı bana verirdi ankaraya giderken,ama ben yemezdim yine,yanıma uğrayanlar alır giderdi,peder hastalandı balcılığı bıraktı şimdi biraderim yapıyor kilosunu 1000-1500 arası satıyor,bal severim,3 tür bal severim hakiki yayla çiçek balı,kestane balı,torosların geven balı,egedede kestane balı vardır ama doğu karadeniz gibi değil yani kekrimsi acılığı yoktur sadece kokusu vardır diğer ballarlan aynidir,normal çiçek kooperatif balları 100-500 arasıdır.
Son anket sonuçlarında %30 altını görmüş olmalı konu dağıtma açıklamalarına bakılır ise.
Durmak yok yola devam %20 lere doğru.
Yarın tanrıçam Artemise tapınağında tapınacağım, Allah nasip ederse.:kahkah:
Valla başlık ahalisi ne düşünür bilmiyorum, Özgür Özel yetersiz geldi bana ekose ceket... pardon CeHaPe genel başkanlığını taşıyamadı bence.
Saf Kestane Balının aroması keskindir.
...............................
Kestane Balı ile Diğer Ballar Arasındaki Farklılıklar Nelerdir?
Kestane balı faydası saf nektardan elde edildiği için oldukça çeşitlidir. Diğer çiçek ballarına göre, arıların haziran ayında çiçek açan kestane ağacından nektar oluşturur ve bal halinde toplanarak sofralara gelir. Üretimi az olduğu için, seri üretimi çok tercih edilmez. Bu nedenle doğallığı yüksek bir baldır. Diğer çiçek ballarına göre sırasıyla 2 ve 4 kat daha fazla demir ve kalsiyum minareline sahiptir. B vitaminleri açısından da çiçek balına göre 2 kat daha fazla içeriğe sahiptir.
Kestane Balı Besin Değerleri Nelerdir?
100 gramı 400 kcal içerir. Karbonhidrat oranı ortalama olarak fruktoz %38,19, glukoz %31,28, sükroz %1,31; pH değeri 3,42-6,1 civarındadır. Çiçek balına kıyasla iletkenliğinin 5 kat daha fazla olması mineral yoğunluğunun 5 kat daha yüksek olmasını ifade eder.
.................
Saygılar sn 3520 dostum.
not:yukarıdaki yazı ilk cümle hariç googledan alıntıdır.
5 kilo bal 100 TL'ydi bir zamanlar. Ah o günler.:)
https://youtu.be/Ikdf2bseZAQ?si=q0HKD7jXo4voVVJL
28 Temmuz 2024 Pazar.
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) – Kıymetli Başkan, değerli milletvekilleri; malumunuz millî eğitim sistemimiz anayasal bir görevle devlet tarafından yürütülen hizmetler olarak tanımlanmıştır. Ancak gerek özel okullar, gerek vakıf üniversiteleri aracılığıyla bu hizmetler devlet dışındaki aktörler tarafından da yürütülmektedir. Örneğin, özel okullara baktığımızda okul öncesi eğitim, ilk, orta ve liselerde toplam 1 milyon 543 bin 323 öğrenci eğitimine devam etmektedir. Vakıf üniversiteleri için ise eğitimine devam eden öğrenci sayısı 806 bin 568’dir. Yani bugün sizin dikkatinize sunmaya çalışacağım ücretler ve ücret artışlarındaki sorunlar yaklaşık 2 milyon 300 bin aileyi ilgilendirmektedir.
Vakıf üniversiteleri deyince her ne kadar doğası ve yasası gereği kâr amacı gütmeyen üniversiteler anlaşılsa da maalesef bizim üniversitelerimiz daha çok bir özel sektör mantığı ve ticari mantıkla ilerlemektedir. Vakıf üniversitelerimiz 40'ıncı yılını doldurdu. Gerçekten bir vakıf üniversitesi gibi hizmet etmeye talip Şehir Üniversitesinin başına gelenleri de hatırladığımızda muhtemelen üniversiteler için artık bu ulvi amaçlarla yürütülen bir faaliyetten çok, ticari bir sürece dönüşmüş durumdadır. Rahmetli Süleyman Demirel enflasyonunun zararlarını anlattığında enflasyonun bir ahlaksızlık yarattığını, denetim dışı alanlar yarattığını ifade etmişti. Bugün baktığımızda vakıf üniversitelerindeki ücret artışları gerçekten -az sonra tek tek izah edeceğim- iki yıl içerisinde yüzde 523'e varan fahiş artışlar içermektedir. Millî Eğitim Bakanlığı 2023 yılında yönetmelik değişikliğiyle özel okulların ücret artışını ÜFE TÜFE artı 5 puanla sınırlandırılmış durumdadır. Yani özel ilkokul, ortaokul ve liseler bunun dışında artış yapamaz ama özel yurtlar Gençlik Spor Bakanlığına aittir. Özel yurtların artışlarıyla ilgili hiçbir denetim mekanizması yoktur. Örneğin, bu yıl Ege Üniversitesi yurtları özel yurt olmamasına rağmen yüzde 305 oranında artırılmıştır.
(Uğultular)
MEHMET EMİN EKMEN (Devamla) – Sayın Başkanım…
BAŞKAN – Değerli milletvekilleri, Genel Kurulda büyük bir uğultu var, Hatibin sözleri yeterince anlaşılmıyor. Lütfen Hatibi saygıyla dinleyelim, birbirimizi duyacak, kısık sesle konuşalım. Bir daha uyarıya lütfen mahal vermeyelim.
Sayın Hatip, buyurun.
MEHMET EMİN EKMEN (Devamla) – Çok teşekkür ediyorum.
2 milyon 300 bin aileyi ilgilendiren bir sorundan bahsediyoruz ve bugün için üniversitelerle ilgili olarak vakıf üniversitelerinde giriş ücretinin belirlenmesinde zaten bir denetim yok ama ilk yıl bir öğrenci kaydolduktan sonra yıllara göre ücret artışlarına ilişkin de herhangi bir denetim mekanizması bulunmamaktadır.
Bakın, elimde Türkiye'nin en büyük 10 vakıf üniversitesinin ücret artışları var. Hukuk fakültelerini baz aldığımızda 2022 yılı yani birinci sınıfta olup bugün üçüncü sınıfta olan bir öğrencinin 2022 kayıt yılına göre bu yılki toplam yaşadığı artış oranı yüzde 363. Bu oran Bilkent Üniversitesinde yüzde 425 ve Yeditepe Üniversitesinde yüzde 523’tür.
Arkadaşlar, ne maliyenin değerleme oranları ne TÜİK’in açıkladığı rakamlar ne İTO’nun açıkladığı enflasyon ne de ENAG’ın açıkladığı enflasyon böyle bir rakamı içermemektedir. Zaten Koç ve Sabancı gibi bazı üniversitelerin Amerika'daki Harvard, Stanford ve Oxford üniversitelerinin üstünde, 30 bin doları aşkın almış olduğu ücretleri burada mevzubahis dahi etmiyoruz. Bakınız, Gelişim Üniversitesi Psikoloji Bölümüne 2022 yılında 62 bin lira ücretle kaydolan bir öğrenciden bu yıl 291.891 lira istenmektedir. Bu ücret artışı yaklaşık yüzde 470’lik bir artışa denk gelmektedir. Dolayısıyla bu ücret artışlarıyla ilgili olarak yapılması gereken nedir? Bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var arkadaşlar. Çünkü YÖK Başkanı Sayın Erol Özvar 17 Temmuz 2024 tarihinde kendi kişisel hesabından bir dizi “tweet” yayımladı, bu yayımladığı “tweet” dizisinde hatırlatıyor, “Vakıf üniversiteleri kâr amaçlı hizmet veremez.” diyor; daha sonra güncelleme oranları, öğrencilerin bunları bilme hakkı, sürpriz ve beklenmedik öğrenci ücret artışlarına değiniyor; devamında doğru olanın dönemsel değil, yıllık tayin edilmiş ücretler olduğunu ifade ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Ekmen, lütfen tamamlayın.
MEHMET EMİN EKMEN (Devamla) – Üniversitelerin yıllık TÜFE ortalamasının üstünde bir ücret almaması gerektiğini ve son olarak açıkça ilan edilmemiş, ilave, beklenmedik ücret ve ücret artışlarında bulunulmaması gerektiğini söylüyor. Ama Sayın YÖK Başkanı sözlerini nasıl bağlıyor? Bu konuda üniversitelerimizden ricacı oluyor çünkü mevzuatta böyle bir yetkisi yok. Dün Sayın Abdullah Güler’e de bu konuyu arz ettim, bir çalışma olduğunu paylaştı. Ümit ediyorum ki -keşke dün bir madde ihdası yoluyla gelseydi- önümüzdeki ekim ayında ilk gündeme alınacak meselelerden biri de vakıf üniversitelerindeki bu fahiş üniversite fiyat artışları olur. Aynı şekilde Gençlik Spor Bakanlığımız da özel yurtların sadece denetimini değil ücret artışlarını da gündemine alır ve gençlerimiz üniversiteleri terk etmek zorunda kalmaz.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Sayın Ekmen, teşekkür ediyorum.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yaklaşık dört günlük çalışmanın ardından vergi paketi ve vergi yasası dün Meclisten geçti. Burada emekliye 2.500 lira bir zam yapıldı.
Şimdi, özellikle yasa görüşülürken, uzadıkça tabii arayan emeklilerimiz oldu. Buna üzülmek mi, ağlamak mı, hayret etmek mi gerekiyor? Ama öyle ilginç birkaç telefon geldi ki “Bu yasayı geçirin, bakkala söz verdim ya da faturamı ödeyeceğim.” Şimdi bunu niye söylüyorum? Emekli Türkiye'de bu hâle gelmiş ama açlık sınırı 25 bin liraya yaklaşmış, biz dün emekliye 2.500 lira zam yaptık, en düşük emekli maaşı 12.500 lira oldu; bununla övündük.
Sayın Cumhurbaşkanı -üzülerek söylüyorum- şöyle bir cümle kullandı bizim için, muhalefet için: “Onların sırtında küfe yok ki.” Şimdi kimin sırtında küfe var ve kimin sırtındaki küfede, içinde nasıl bir yük var? Evet, bizim sırtımızda bir küfe zamanı geldiğinde olacak; orada emekli, çiftçi, işçi, ezilen kesim olacak, onlar için bir mücadele vereceğiz. Ama Sayın Cumhurbaşkanının, iktidarın sırtında nasıl bir küfe var, o küfenin içerisinde kimler var? Bakın, altı aylık maliyet, 2.500 lira zam yaptık, övündük, 33 milyar. Milyonlarca emekli 33 milyar iktidara -“külfet” diyor kendileri- ek bir bütçe oldu, 2.500 lira aldı ve bunu bir yük olarak gördü Sayın Cumhurbaşkanı.
Şimdi, geçen senenin en çok tartışılan konusu neydi? Demirören Grubunun Doğan Medya Grubunu alırken Ziraat Bankasından, Halk Bankasından ve Vakıfbanktan çekmiş olduğu yaklaşık -ki bugün faiziyle- 1,6 milyar dolarlık kredi, Türk parasına çevirdiğimiz zaman 50 milyar. Şimdi küfelere bakalım, bir tarafta Cumhurbaşkanının sırtındaki küfede milyonlarca emekli var, 2.500 lira vermişiz, toplam maliyeti 33 milyar. Bir tarafta, bir küfede Yıldırım Demirören var, devletin bankasından 50 milyar krediyi çekmiş, onun üzerine oturmuş, ödemez de ödemez, o da küfedeki diğer yük. Hangisi ağır geliyor size Sayın Başkan, değerli milletvekilleri soruyorum? Benim kanıma dokunuyor bu. Ziraat Bankasından, Vakıfbanktan kredi çekip televizyon kanalı alan ve o kanalda muhalefete sürekli saldıran bir yayın organının sahibi olan bu kişi, devlete bu parayı ödemeyecek ama küfede yük olmayacak, emekli küfede yük olacak. Ben bunu vicdani, ben bunu ahlaki görmüyorum. Bakın, altı yıldır bu Parlamentoda görev yapıyorum, altı yıldır, 66 defa ben Demirören’in bu borcunu gündeme getirdim, savcılığa suç duyurusunda bulundum, kendisi hakkında bulundum, banka yöneticileri hakkında bulundum; bütçede konuştum, burada konuştum, konuştum, konuştum, konuştum hâlâ tahsis edilemedi hatta icraya vermektense yeşil alan olan arazisine imar çıkarmak gibi çok çirkin bir yönteme başvuruldu. Ama dün bütçe 33 milyarlık bir yük 2.500 liralık zam yaptık, bunu tartıştık ve bunu bir marifetmiş gibi anlattık. Hani bütçede yer yoktu? İşte, emekli için gayet de aslında bütçede yer bulabilecek bir para var; Demirören’de halkın, çiftçinin, memurun bankası Ziraat Bankasının, Vakıfbankın parası var, 50 milyar bugün. Ben bunu halka şikâyet ediyorum, halkımıza şikâyet ediyorum, Adalet ve Kalkınma Partisindeki milletvekillerine, Milliyetçi Hareket Partisindeki milletvekillerine özellikle şikâyet ediyorum: Bakın, bu durumu bir gözden geçirin.
CHP GRUBU ADINA ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizdeki mevcut vergi sisteminin toplumun üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin araştırılması için grubumun vermiş olduğu araştırma önergesi üzerine söz almış bulunmaktayım.
Evet, burada günlerdir vergi yasa teklifini uzun uzun tartıştık. Aslında toplumun beklentisi çok farklıydı. Evet, vergi sisteminde bir sorun var. Maalesef ki zenginden daha fazla vergi alınmıyor; fakir, ezilen kesim çok daha fazla mağdur oluyor ve bu çarpık sistemde bile maalesef ki vergi almaktan aciz bir sistemle karşı karşıyayız.
Değerli arkadaşlar, bakın, bu ülkede uzun süreden beri milyar dolarlık ihaleleri maalesef ki belirli şirketlere alıyor. Bunların sayısı 20’yi, 30’u geçmemiş. Son yirmi iki yılda bu şirketlerin hepsi 21B’ye göre pazarlık usulü yani ihaleleri açık olmadan almışlar, adrese teslim almışlar ve bu şirketlere kamudan büyük ödenekler ayrılmış. Ama bunlara baktığımız zaman, 2023'te bu şirketlerin 20 tanesinden 8’i hiç vergi ödememiş. Şimdi, burada bir çarpıklık var, burada bir adaletsizlik var. 2019, 2020, 2021, 2022, 2023; Taşyapı, iktidara, Sayın Cumhurbaşkanına çok yakın bir şirket, hiç vergi vermemiş ama birçok ihaleyi almış, servetine servet katmış. Yahu, nasıl vergi vermiyor bu?
Şimdi geliyorum, aslında en acı olaya. Herhâlde Covid dönemini hepimiz hatırlıyoruz, 2019-2020. Binlerce yurttaşımız öldü, dünyada büyük bir felaket vardı. Bir aşı meselesi vardı, Sayın Murat Emir Grup Başkan Vekilimiz bu olayın üzerine çok gitti. Ve şu an milletvekiliniz olan Cantürk Alagöz’ün şirketi Alagöz Holding ve Keymen İlaç Sanayi, bu holdinge bağlı bir şirket bu aşıları ithal etmek yoluyla Türkiye'ye getirdi. O gün çok büyük tartışmalar oldu bakın. Sayın Emir dedi ki bu kürsüden: “5 dolara aldığın aşıyı 12 dolara sattın.” Felaketten büyük bir kazanım sağlıyorsunuz. “Burada bir yanlış var.” denildi ve tüm itirazlarımıza rağmen Alagöz Holding bu aşıları getirdi, milyarlarca liralık ciro yaptı. Ben merak ettim, Değerli Iğdır Milletvekiliniz ne kadar vergi verdi? Doğru mu?
Bakın, Keymen İlaç Sanayi, 2021, 7 milyar 575 milyon ciro yapmış; 2022, 800 milyon ciro yapmış; 2023, 1 milyar 300 milyon ciro yapmış. Geliyorum, diğer şirketi Redoks, 2021, 220 milyon…
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – Ne kadar vergi vermiş Başkanım?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – 2022 190 milyon, 2023 490 milyon, diğer şirketler de 50 milyon, 40 milyon yapmış. Hemen hemen dönemlerin tamamı matrahsız, bu adamın toplam ödediği vergi 70 milyon.
NURHAYAT ALTACA KAYIŞOĞLU (Bursa) – Yazıklar olsun!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – Peki, o günkü paraya baktığımız zaman bugünkü kura ben çeviriyorum, toplam 70 milyarlık bir paraya denk geliyor. Soruyorum değerli milletvekilleri: Niye vergi vermiyor? “Yatırım yaptı, fabrika kurdu.” demeyin, 5 dolara aldığını, ithalat yaptığını 12 dolara sattı; taşımadan başka bu adamın masrafı yok. En son nerede gördük? Iğdırspor’un da Başkanı, Iğdır-Diyarbakır maçına özel uçağıyla geldi ve pilotuna bir talimat verdi: “Motoru soğutmayın, iki saate geliyorum.” Peki, 2021’den önce mal varlığına baktığımız zaman hemen hemen sıfır yani pandemideki felaketten dolayı kendine iş edineceksin, milyarlarca liralık aşıyı ithal edeceksin, oradan kazandığın parayı cebine koyacaksın ve bir tek kuruş doğru düzgün vergi vermeyeceksin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Başarır, lütfen tamamlayın.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) – Vicdan, vicdan, nerede vicdan?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) – AKP Grubuna soruyorum, MHP Grubuna soruyorum -birçoğunuzu tenzih ediyorum- yahu bu normal mi, adil mi, ahlaki mi? Soruyorum ya, soruyorum lütfen! Doğru düzgün vergi verse… Küfe dediniz ya, emekliye vermiş olduğumuz 2.500 liralık zam 33 milyar liralık bütçeye yük size sırtınızda bir küfe olarak geliyor, bu beyefendinin toplam cirosuna baktığınız zaman, ödediği vergi belki bunun yarısını karşılayacak. İşte, Türkiye'de vergide adalet yok. (CHP sıralarından alkışlar) Birileri vergi vermemeye alışmış, birileri devletten aldığı ihaleyle sağ cebini dolduruyor, sol cebinden vergi vereceği zaman sıkı sıkı tutuyor. Türkiye'de 30 tane şirket yakamıza yapışmış, ihaleleri alıyor, vergileri vermiyor. Gelin, Mecliste bunu hep beraber araştıralım.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Bu sene ayçiçek yağı fiyatını patlatacaklar kullananlar stoklayın
Ayçiçek yapı yoksa tereyağı koyarız bizde yada durumumuz yoksa becel sana koyarız eskiden Vita yağı bile vardı yaşı yetmeyenler bilmez ondan ekmek üstüne sürerdik .
Sigara içenleri bir tur daha inciteceklermiş.
En az 5 TL diyorlar.
Vay anasını sayın seyirimcilerim 2024 Aralık ayında emekli dilekçesi veren 15.800 gayme maaş alırken, eğer 2025 yılında dilekçe verirse maaşı 11.640 gaymeye düşüyormuş.
Bu ne biçim dümen, düzen, sistem yahu?
En fazla yağlık zeytin üreten ülkeler içindeyiz,ispanyada yok diye 1 sene içinde %200 yaptılar içeride ayıp yahu,bu senede verim iyi,ama düşme yok,geçensene bimde komilli sızma 1 lt 75-80 arasıydı,şimdi 350-400 bunada ayıp,üstelik 69 tl olan bim sızma bile 250,bunlar örnek,şimdi 250-500 gramlıklar çıkartmışlar,onlar bile katlamalı,stokta 10 kilo kadar var karanlık odada,normalde 3-4 sene dayanır,kızartma ve balıkta zeytinyağı tad yapıyor mecbur ayçiçek yağı kullanıyoruz onuda bu sene kuraklık vurdu oda zeytinyağı ile yarışır.
Bir ay oldu hala duzelemedim. Hastaneler de yatacak yer bulsan yoğunluktan bir iki gün boşa geçiyor. Eve hemşire çağırdım kendim serum taktıracağım. Yediğim içtiğim iki gündür çıkıyor.
AKP li Tuğrul Türkeş, MHP yönetimine ateş püskürdü: Gangsterliği size Türkeş mi öğretti ?
Osman Kavala ve Gezi tutuklularını ziyaret edeceğini açıklamasının ardından MHP nin hedefi haline gelen AKP li milletvekili Tuğrul Türkeş, sosyal medya üzerinden tehditler aldığını söyledi.
https://www.cumhuriyet.com.tr/siyase...ource=Anasayfa
Bu sorunun cevabi bence Evet.
Daha doğrusu emeklilik isteyecek memurlar için de mi
Polis memuru, kiracılarını vurdu: 3 ölü, 2 yaralı
Malatya da, polis memuru Murat B., kiracısı olan akrabası kişilerle alacak anlaşmazlığı nedeniyle tartıştı. Tartışma sırasında silahını ateşleyen Murat B., 5 kişiyi yaraladı. Yaralılardan durumu ağır olan 3 kişi hayatını kaybetti.
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiy...ource=Anasayfa
AKP Yİ CHP BİLE KURTARAMAZ.
AKP nin bir ayda 6 puan gerilediğini belirten Sencar, CHP şu an AKP den 7 puan önde. Temmuz ayında ücretliler beklenti içindeydi hiçbir şey alamadılar. Her 100 kişiden 81 i Ekonomi kötü yönetiliyor diyor. Ekonomi böyle giderse AKP yi CHP bile kurtaramaz. dedi.
https://www.cumhuriyet.com.tr/siyase...ource=Anasayfa
Son anketlerde dustukleri oran,karasizlar ciktiktan sonra %26.1
Yani kalan öküz sayisi bu.
Bunlarin tamaminin emekli olduguna eminim.
Devlet 1 birim zam yapıyorsa Üretici esnaf 10 birim zam yapıyor a.q...
Bu arada soğan patates karpuz kavun tarlada çürürken markette maaşallahı var 15-20 TRY den satılıyor...Mal tarlada niye kalıyor , toplayıcı işgücü ve nakliye maliyeti aşırı yüksek olduğundan mal tarlada kalıyor...HAL Yasası da değiştiğinden pazarcılarda ucuza mal satamıyor, sadece daha taze ve kaliteli mal bulabiliyorsun...
Hala asgari ücrete zam yapalım yok efendim petrol fiyatlarına geçirelim falan...Yakında kimse ekmeyecek a.q...