Bence derin bir güven sorunu oluştu. Aslında Naci Ağbal geldikten sonra zorda olsa güven sağlanmaya çalışılırken 2 tane kritik değişiklik olmuştu 1.si TVF başkanı ve TUIK başkanı. Bu 2 kişinin değişmesi Naci Ağbal döneminin de kısa süreceğinin sinyaliydi ancak çoğumuz yakalayamadık.
Şuan ki durumda Şahap'a piyasa güveni sıfır, yeni bakan Nebati'ye de güven sıfır. Durum böyle olunca faizin düşürülmemesi çok da birşey değişmez. Dolarizasyon var gücü ile devam eder.
Son 3-4 ayda Tuik de öylesine saçma enflasyon verileri açıkladı ki o kuruma duyulan güven de sıfıra yapıştı ve kolay kolay da güven oluşturamaz artık. Partizan akp seçmeni bile enflasyonun Tuik enflasyonu kadar olduğuna inanmıyor.
Bu saatten sonra RTE nin hiçbir şekilde karışmayacağı bir bağımsız ekonomi yönetimi olmadığı sürece (bu imkansız) dolarizasyon TL de tutulması zorunlu Tahviller, uzun vadeli bağlanmış mevduatlar, Bes hesaplarındaki mevduatlar, kısa süreli harcamalar için şirketlerin ayırdığı nakitler vs dışında günden güne devam eder. Ve bu durum da kırılganlığı arttırır. Fiziki olarak alınmadığı sürece banka vb kurumlardan alınan dövizler belli bir oran dışında sadece kaydi olarak mevcutlar.
Ben gelinen bu noktanın geri dönüşü olmadığını düşünüyorum. 2022 de üç haneli enflasyona hazırlıklı olmak gerekiyor.
Tabi bu durum fakir için sıkıntı yarattığı kadar nakdi varlıkları olan için de daha büyük sıkıntı yaratır. Bir kesim temel ihtiyaçlarını gidermeye çalışırken diğer kesim ise yıllarca çalışıp edindiği varlıklarını bu enflasyona karşı korumaya çalışacak.
Zor günler...