Originally Posted by
hayrani
az önce meriç beyle son derece de yararlı bir görüşme yaptım. doğal olarak son bir haftada rbh'ye sihirli bir deynek falan mı değdi de böyle oldu dedim. kendisi oldukça uzun şekilde fon sıtratejisinden bahsedip son bir hafta içinde öyle düşündüğüm gibi olağanüstü bir işlem veya değişiklik yapmadıklarını kesin ifadelerle anlattıktan sonra kısaca şunları söyledi:
biz neden kat30'a yatırım yapıyoruz? nasıl ki bist30'da ülkemizin en değerli ve büyük şirketleri varsa katılım30'da da bu alandaki en değerli şirketlerimiz var. burada bizim açımızdan artı olan durum, birkaç bistyüz hissesi dışında kobilere ait ve katılım prensiplerinden dolayı da mali yapısı sağlam, borç oranı düşük ve çevrilme endişesi kesinlikle olmayan şirketler. çindeki yatırımcıların bizim kobilerle işbirliği yapmaya başlayıp bazı fabrikalarını ve üretimlerini amerika ambargosu sebebiyle ülkemize kaydırmayı düşünmeleri de önemli. rbh olarak bizler, günlük, haftalık veya hatta aylık ta olsa treyt getirisi aramıyoruz. gerçek manada uzun vade yatırımcısıyız, gerekmedikçe fon içeriğiyle oynamıyor, gelişeceğine ve orta uzun vadede pirim yapacağına inandığımız hisselerde alsattan ve süpekilatif hareketlere değil, şirketlerin büyümesine bağlı yükselecek olan değerlerine yatırım yapıyoruz. küçük bir çocuğu düşünün, her yıl ne kadar çok değişip büyür ama 15 yaşından sonra büyüme o kadar hızlı olmaz. çünkü yeterli büyüklüğe ulaşmıştır. bizim alanımız bu çocukların durumu gibi. kat50 ve zpykat hisseleri konusunda da şunu söylüyor: bu şekilde çıtayı genişletirseniz yavaş yavaş çok daha küçük ve spekülatif hisseleri de alırsınız, ama satmak istediğinizde elinizden çıkaramazsınız. likit olmayan kağıtları satmak çok zordur. küçük bir miktar dahi satmaya kalksanız alıcı olmadığından tabana kilitler, en büyük zararı da yine siz görürsünüz. bu yüzden bist 30'un katılım hali de kat30'dur ve kolayca alınıp satılabilir.
mps yatırımcısı olduğumu da belirtip rbh düşündüğümü söyleyince şunu söyledi: bizim amacımız katılım hisse fonları arasında en yüksek getiriyi sağlamak değil ve bir haftaya bakarak bundan sonra en yüksek getiriyi rbh sağlar diye geçmemin benim açımdan yanlış ve hayal kırıklığı olacağını, çünkü amaçlarının kobilerin ağırlıkta olduğu katılım sekmentinin en likit ve sağlam hisselerine yatırım yaparak, gerekirse daha az, ama bir sürü küçük yatırımcının ocaklarının söndürüldüğü ve haksız şekilde haram paraların kazanıldığı sıkıntılı borsa ortamında kimsenin ahını alıp canını yakmadan spekilasyondan ve vurkaç tarzı treytten uzak durarak belki daha az, ama çok daha bereketli getiri elde etmek olduğunu söyledi, bu da açıkçası beni etkiledi.
son olarak dolardaki hızlı yükselişin kendilerini fon açısından tedirgin edip etmediğini sordum. Bu durumun en çok döviz borcu olan sektörleri etkileyeceğini, kendi alanlarındaki hisselerin zaten borç oranı en düşük hisselerden oluştuğunu, bu sebeple katılım tarafının bu yükselişten olumsuz değil, tam tersine oldukça da olumlu etkilendiğini, nasılki bir çok ürünün fiyatları dolar artınca artıyorsa mal ve hizmet üreten şirketlerin değerlerinin de mali yapıları sağlamsa günlük düşüşler bir kenara olmak kaydıyla artacağını ve orta vadede fonlarının döviz ve altından çok daha fazla getireceğine inandıklarını belirtti. sonunda da bu fona yatırım yapmadan önce kendilerini arayarak en doğru şeyi yaptığımı ve bu şekilde doğru kararı vereceğimi düşündüğünü belirterek görüşmeyi sonlandırdı.