-
Ingiliz ressam William Lionel Wyllie'nin olum yildonumu (6 Nisan 1931)
The Opening of Tower Bridge, 1895
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ridge_1895.jpg
The Battle of the Nile, 1899, Tate, London
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Nile_1899.jpg
-
Mark Twain’in ayni isimli romanindan uyarlanan, David Butler’in yonettigi, Will Rogers, William Farnum ve Frank Albertson’in basrollerini paylastigi, Kral Arthur’un Sarayinda Connecticutli Bir Yankee (A Connecticut Yankee in King Arthur's Court), 6 Nisan 1931’de vizyona girdi.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...06,999_AL_.jpg
http://i.cdn.turner.com/v5cache/TCM/...2014115109.jpg
-
Brezilyali ressam Ismael Nery'nin olum yildonumu (6 Nisan 1934)
Namorados, circa 1927
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._namorados.jpg
Desejo de Amor (Desire for Love, 1932)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...jo_de_Amor.jpg
-
Nijeryali sair John Pepper Clark'in dogum gunu (6 Nisan 1935)
Gecenin hangi vakti
Bilmiyorum ama,
Derinlerde sersemlemis
Bir balik gibi
Uykunun akintisindan kurtulup
Karinustu yukari ciktigimin farkindayim,
Bir de horozlarin otmediginin...
Davullar caliyor burada gum gum,
Galiba her yerde
Inatci bir cabayla tekduze sekilde
Saman catimizin, kulubemizin uzerinde,
Simsek gibi yarilmis
Ot demetlerinin, uzanamadigim
Cati kirislerinin arasinda.
Iniyor kocaman damlalar,
Ruzgarda saaanaga tutulmus
Portakallar, mangolar gibi dusuyorlar
Belki de soyle soylemeliyim
Ahsap kaseler icinde, toprak kaplar icinde
Iplerinden kopmus tespih taneleri gibiler sanki.
Dolaniyor ortalikta annem simdi
Duzenliyor ufacik odamizi, yeri.
Karanlik olmasina ragmen
Taniyorum deneyimli ayak seslerini
Dosemeyi basan karincalar gibi
Kaciyorken sel sularindan
Bidonlarini, cuvallarini,
Ficilarini. Kaygilanmayin oyleyse
Ama cevirin, kardeslerim, ters cevirin
Diger insanlarin uzandigi
Kabarmis minderlerinizi.
Sapka ya da baykus buyusunden
Daha derin bir buyuden ictik bu gece
Belki de ucamayacak islak kanatlar
Iroko agacinin uzerinde sirilsiklam,
Dikiliyorlar bombos yurekleriyle,
Kimildamayacaklar bu yuzden, hayir
Hatta simdilik safakta bile
Kacmalilar saklanmak icin.
Oyleyse birakin yuvarlanalim biz sirtustu,
Dans edelim ulkemiz boyunca
Davullarin ritimleriyle yeniden,
Denizin eliyle birlesen, kocaman
Huzur verici elinin altinda
Uyuyalim uykusunu sucsuzlarin, ozgurlerin
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
What time of night it is
I do not know
Except that like some fish
Doped out of the deep
I have bobbed up bellywise
From stream of sleep
And no cocks crow.
It is drumming hard here
And I suppose everywhere
Droning with insistent ardour upon
Our roof thatch and shed
And thro' sheaves slit open
To lightning and rafters
I cannot quite make out overhead
Great water drops are dribbling
Falling like orange or mango
Fruits showered forth in the wind
Or perhaps I should say so
Much like beads I could in prayer tell
Them on string as they break
In wooden bowls and earthenware
Mother is busy now deploying
About our roomlet and floor.
Although it is so dark
I know her practiced step as
She moves her bins, bags and vats
Out of the run of water
That like ants gain possession
Of the floor. Do not tremble then
But turns, brothers, turn upon your side
Of the loosening mats
To where the others lie.
We have drunk tonight of a spell
Deeper than the owl's or hat's
That wet of wings may not fly
Bedraggled up on the iroko, they stand
Emptied of hearts, and
Therefore will not stir, no, not
Even at dawn for then
They must scurry in to hide.
So let us roll over on our back
And again roll to the beat
Of drumming all over the land
And under its ample soothing hand
****ed to that of the sea
We will settle to sleep of the innocent and free.
-
Meksikali sair, roman yazari gazeteci ve diplomat Homero Aridjis'in dogum gunu (6 Nisan 1940)
Bir adamin kafasinin uzerinde firil firil doner siir
icinde cemberlerin simdi yakin uzakta simdi
Adam meydana cikarir onu ugrasir ona sahip olmak icin
fakat gozden yok olur siir
Adam yapar siirini
her nereden yakalayabilirse yakalasin
kacmis olan
gelecekteki adamlara ait olacaktir
https://cloud10.todocoleccion.online...1/37020841.jpg
El poema gira sobre la cabeza de un hombre
en círculos ya próximos ya alejados
El hombre al descubrirlo trata de poseerlo
pero el poema desaparece
Con lo que el hombre puede asir
hace el poema
Lo que se le escapa
pertenece a los hombres futuros
-
Gunaydin Vietnam (Good Morning, Vietnam, 1987), Yagmur Adam (Rain Man, 1988), Kardes Gibiydiler (Sleepers, 1996), Baskanin Adamlari (Wag the Dog, 1997) gibi filmlerim Amerikali yonetmeni Barry Levinson'in dogum gunu (6 Nisan 1942)
https://pbs.twimg.com/media/D3aZIfAXoAA3W0A.png
https://pbs.twimg.com/media/D3aZIfCXsAEzQpF.png
-
Fransiz yazar ve sair Antoine (Marie Jean-Baptiste Roger, comte) de Saint-Exupéry, Kucuk Prens'i (Le Petit Prince - The Little Prince ) 6 Nisan 1943'de Reynal and Hitchcock tarafindan New York'ta Ingilizce ve Fransizca olarak yayimladi.
"Buyukler sayilara bayilirlar. Onlara yeni bir arkadasinizdan bahsettiginizde gerekli sorulari asla sormazlar. 'Sesi nasil?' diye sormazlar mesela. 'Hangi oyunlari sever? Kelebek koleksiyonu yapiyor mu?' diye sorduklarini asla goremezsiniz. Onlar sadece, 'Kac yasinda? Kac kardesi var? Kac kilo? Babasi ne kadar kazaniyor?' diye merak ederler. Bunlari ogrenince arkasinizi taniyabileceklerini sanirlar. Buyuklere, kirmizi tuglali, pencerelerinden sardunyalar sarkan, catisinda guvercinlerin ucustugu cok guzel bir ev gordum" derseniz bu evi gozlerinde canlandiramazlar bile. Onlarin anlayabilmesi icin, "Yuz milyonluk bir ev gordum", demeniz gerekir. Iste o zaman, 'Aa, ne kadar da guzelmis!' derler."
https://images-na.ssl-images-amazon....1AuD-v4JWL.jpg
"Les grandes personnes aiment les chiffres. Quand vous leur parlez d'un nouvel ami, elles ne vous questionnent jamais sur l'essentiel. Elles ne vous disent jamais: 'Quel est le son de sa voix? Quels sont les jeux qu'il préfère ? Est-ce qu'il collectionne les papillons?' Elles vous demandent: 'Quel âge a-t-il ? Combien a-t-il de frères ? Combien pèse-t-il ? Combien gagne son père?' Alors seulement elles croient le connaître. Si vous dites aux grandes personnes: "J'ai vu une belle maison en briques roses, avec des géraniums aux fenêtres et des colombes sur le toit..." elles ne parviennent pas à s'imaginer cette maison. Il faut leur dire: "J'ai vu une maison de cent mille francs." Alors elles s'écrient: 'Comme c'est joli!' "
-
Fransiz Yeni Dalga hareketi uyesi Fransiz yonetmen, goruntu yonetmeni, senarist, film editoru ve yapimci Philippe Garrel'in dogum gunu (6 Nisan 1948)
https://cineuropa.org/imgCache/2019/...3332405093.jpg
https://images-na.ssl-images-amazon....BL._SY445_.jpg
-
6 Nisan 1959’da duzenlenen 31. Akademi Odul toreninde, Gigi (1958. Yon: Vincente Minnelli) En Iyi Film; Susan Hayward, Yasamak Istiyorum (I Want to Live!, 1958) filmi ile En Iyi Kadin Oyuncu; David Niven, Ayri Masalar (Separate Tables, 1958) filmi ile En Iyi Erkek Oyuncu Odulunu aldilar.
https://ia.media-imdb.com/images/M/M...7,1000_AL_.jpg
https://media.gettyimages.com/photos...8974?s=612x612
-
Amerikali gerilim romanlari yazari Vincent Joseph 'Vince' Flynn'in dogum yildonumu (6 Nisan 1966)
"Kiz arkadasinin terorist saldirilardan birine kurban gitmesiyle genc ve gelecek vaat eden atletin kaderi degisir. O artik intikam almak ve mukemmel bir suikastciya donusmek zorundadir. Irene Kennedy ise, CIA ve Amerikan hukumetinin pasif saldirilarindan yorulmustur. Amaci CIA Operasyon Baskani Thomas Stansfield ve eski belali ajan Stan Hurley ile yeni ve gizli bir ajan timi olusturmaktir. Iste Irene Kennedy ile Mitch Rapp’in yollari burada kesisir.
Alti ay suren yogun ve zorlu bir kamp sonucu eski kurt Hurley, asla anlasamadigi bu caylagi bir savas makinesine donusturmek zorundadir. Rapp'in teror saldirisinda kullanilan patlayicilari satan Turk silah tuccarina Istanbul'da yaptigi suikast ile kendini kanitlamasi uzerine, ekip Avrupa’nin dort bir yanina gizlice hareket ederek, arkalarinda teror gruplarini cileden cikaran cesetler birakaraj Hamburg2a dogru ilerler. Ama gecmisten kacmak mumkun degil. Tum oklar Beyrut’u gosteriyor ve dusmanlari onlari dort gozle bekleyen planlar kurdu." Suikastci
https://d28hgpri8am2if.cloudfront.ne...2335226_hr.jpg
"Terrorists attacked innocent American citizens, and Rapp's girlfriend was among the murdered. Now he wants retribution. Two decades of cutthroat partisan politics have left the CIA and the country in an increasingly vulnerable position. Cold War veteran CIA Operations Director Thomas Stansfield knows he must prepare his people for the next war. America must confront Islamic terrorism with full force. Stansfield directs his protégée, Irene Kennedy, and his old Cold War colleague, Stan Hurley, to form a new group of clandestine operatives who will work outside the normal chain of command.
Six months of intense training have prepared him to take the war to the enemy's doorstep, and he does so with brutal efficiency. Rapp starts in Istanbul, where he assassinates the Turkish arms dealer who sold the explosives used in the terrorist attack. Rapp then moves on to Hamburg with his team and across Europe, leaving a trail of bodies. All roads lead to Beirut, though, and what Rapp doesn't know is that the enemy is aware of his existence and has prepared a trap."
-
6 Nisan 1967’de duzenlenen 1.Tony Odullerinde, Arthur Miller, Butun Ogullarim (All My Sons) oyunu ile Tony En Iyi Yazar odulunu aldi.
http://www.westonplayhouse.org/blog/...ONS-Poster.jpg
-
Clint Eastwood'un yonetip rol aldigi, kadrosunda Verna Bloom, Marianna Hill'in bulundugu Kasabadaki Yabanci (High Plains Drifter) 6 Nisan 1973 tarhinde Los Angeles, California2da gozterime girdi.
https://lh3.googleusercontent.com/pr...FKlHSjxuZ7YT4A
https://thumbs.gfycat.com/GrandioseO...ch-max-1mb.gif
-
6 Nisan 1974’de duzenlenen 19. Eurovision Sarki Yarismasini, Isvecli ABBA grubu, Waterloo sarkisi ile kazandi.
https://pbs.twimg.com/media/D27UtbSWoAA_OVb.jpg
http://wiwibloggs.com/wp-content/upl...iwibloggs.jpg,
-
Johnny Depp, Ricki Lake ve Amy Locane’in basrollerini paylastigi komedi-muzikal Sulu Goz (Cry-Baby) 6 Nisan 1990’da Amerika’da vizyona girdi.
https://i.gifer.com/3z33.gif
https://oldrecordclub.files.wordpres..._500.gif?w=497
-
Amerikali yazar ve biyokimyaci Isaac Asimov'un olum yildonumu (6 Nisan 1992)
"Kurt gibi guclu ve tehlikeli bir dusmani olan at, omrunu her an tetikte, korku icinde surdurmektedir. Kapildigi umitsizlik onu bir muttefik bulmaya iter. Bunun uzerine bir insana yaklasip onunla birlik olmayi onerir, ne de olsa kurt ikisinin de dusmanidir. Adam bu ortakligi daha ilk anda kabul eder ve yeni ortaginin sahip oldugu muthis hizi onun hizmetine sunmasi halinde kurdu hemen oldurebilecegini one surer. Kurt belasindan kurtulmaya cok istekli olan at, adamin onu eyerleyip uzerine binmesine izin verir. Adam da iddiasini yerine getirir ve atin ustunde hareket ederek kurdu avlayip oldurur.
Buyuk bir sevinc ve rahatlama duyan at, adama tesekkur eder ve soyle der:'Dusmanimiz olmus olduguna gore su eyeri uzerimden kaldirda yeniden serbest kalayim.'
Adamsa okkali bir kahkaha atip, ' Asla!' diye yanit verir ve ati mahmuzlar." Vakif
https://images-na.ssl-images-amazon....1kEDXHKj2L.jpg
“A horse having a wolf as a powerful and dangerous enemy lived in constant fear of his life. Being driven to desperation, it occurred to him to seek a strong ally. Whereupon he approached a man, and offered an alliance, pointing out that the wolf was likewise an enemy of the man. The man accepted the partnership at once and offered to kill the wolf immediately, if his new partner would only co-operate by placing his greater speed at the man’s disposal. The horse was willing, and allowed the man to place bridle and saddle upon him. The man mounted, hunted down the wolf, and killed him.
“The horse, joyful and relieved, thanked the man, and said: ‘Now that our enemy is dead, remove your bridle and saddle and restore my freedom.’
“Whereupon the man laughed loudly and replied, ‘The hell you say. Giddy-ap, Dobbin,’ and applied the spurs with a will.”
-
"Abner, hasta karisinin yatagi basina oturmus hungur hungur agliyordu. Gucunun son kirintilarini toparlayan kadin dirsekleri uzerinde dogruldu, ‘Abner,’ diye fisidadi, ‘Abner, bir itirafta bulunmadan Tanrimin yanina gidemem.’
‘Simdi olmaz,’ diye mirildandi perisan haldeki koca, ‘simdi olmaz sevgilim. Yat ve dinlen.’
‘Yapamam,’ diye haykirdi kadin. ‘Sana soylemem gerek, yoksa ruhum hicbir zaman huzur yuzu gormeyecek. Sana ihanet ettim Abner. Hem de bu evde. Bir ay kadar once.’
'Sisss, sevgilim,’ diye yatistirdi Abner. ‘Her seyi biliyorum. Yoksa seni neden zehirleyeyim?’ " Dunya Hepimize Yeter
http://www.isfdb.org/wiki/images/5/5...RMNGHB1989.jpg
"Abner was seated at his wife's sickbed, weeping uncontrollably, when his wife, mustering the dregs of her strength, drew herself up to one elbow.
'Abner,' she whispered, 'Abner, I cannot go to my Maker without confessing my misdeed.'
'Not now,' muttered the stricken husband. 'Not now, my dear. Lie back and rest.'
'I cannot,' she cried. 'I must tell, or my soul will never know peace. I have been unfaithful to you, Abner. In this very house, not one month ago-'
'Hush, dear,' soothed Abner. 'I know all about it. Why else have I poisoned you?' "
-
Basrollerini ndra Bullock ve Viggo Mortensen'in ustlendigi 28 Gun (28 Days), 6 Nisan 2000 tarihinde gosterime girdi.
https://pbs.twimg.com/media/C8uMueIXkAAjgtH.jpg
https://68.media.tumblr.com/tumblr_l...t42uo1_500.gif
-
Johnny Depp, Penélope Cruz ve Franka Potente’nin basrolleribi paylastigi biyografi-suc-drama Beyaz Seytan (Blow), 6 Nisan 2001’de Amerika’da vizyona girdi.
https://media.giphy.com/media/Msxv2fo9RBdWU/giphy.gif
https://78.media.tumblr.com/b73b0a9c...d2bio2_500.gif
-
Yagmur yagar geceleyin
Uzerine eski catilarin ve islak caddelerin
uzerine siyah tepelerin
ve uzerine olu sehirlerdeki mabetlerin
Karanlikta yagmurun atalardan kalma muzigini isitirim
onun cok eski ayak sesini, onun eriyen sesini
Adamlarin duslerinden daha cabuk
yagmur yollar yapar icinde havanin
keci yollari yapar icinde tozun
adamlarin ayak izlerinden daha uzun
Yarin olecegiz
ust uste iki kez
Birinci kez bireyler olarak
ikinci kez bir tur olarak
ve arasinda zincirleme yildirimlarin ve beyaz tohumlarin
icinde yayilan golgelerin
eksiksiz incelenmesi icin vakit vardir bilincin
insan oykusunu anlatmak icin
Yagmur yagar
yagacaktir geceleyin
fakat ustunde islak caddelerin ve siyah tepelerin
hic kimse olmayacak yagmurun dusmesine kulak vermek icin
https://literariedad.files.wordpress...ed1.jpg?w=1366
Llueve en la noche
sobre las calles húmedas y los tejados viejos
sobre los cerros negros
y los templos de las ciudades muertas
En la oscuridad oigo la música ancestral de la lluvia
su paso antiguo su voz disuelta
Ella hace caminos en el aire
más rápidos que los sueños del hombre
hace senderos en el polvo
más largos que los pasos del hombre
El hombre morirá mañana
morirá dos veces
una como individuo
y otra como especie
y entre los relámpagos y las semillas blancas
que atraviesan las sombras
hay tiempo para todo un examen de conciencia
tiempo para contarse la historia humana
Llueve
Lloverá en la noche
pero en las calles húmedas y en los cerros negros
no habrá nadie para oír la lluvia
Homero Aridjis
-
"Bir cehalet kultu var, her zaman vardi. Entelektuelizm karsitligi, demokrasinin hatali 'benim cehaletim senin bilginle esit derecede iyidir' tanimiyla beslenerek politik ve kulturel hayata hep bir tehdit olusturdu." Isaac Asimov
https://pbs.twimg.com/media/D3dFreZWwAEhhoK.jpg
"There is a cult of ignorance and there always has been. The strain of anti-intellectualism has been a constant thread winding its way through our political and cultural life, nurtured by the false notion that democracy means that 'my ignorance is just as good as your knowledge.' / C'è un culto dell'ignoranza e c'è sempre stato. Una vena di anti-intellettualismo si è insinuata nei gangli vitali della nostra politica e cultura, alimentata dalla falsa nozione che democrazia significhi 'la mia ignoranza vale quanto la tua conoscenza.' "
-
Netflix, Turkiye yapimi ucuncu orijinal dizisi Ask 101’den ilk uzun soluklu fragmani yayinladi.
https://youtu.be/t0W5CmuSctY
-
AMC, Fear the Walking Dead 6 sezonun teaserini yayinladi.
https://youtu.be/vQ38jrCaoh8
-
Lionsgate, macera dolu bir tatil icin Avustralya'ya giden genc bir Amerikali ciftin tasrada mahsur kalmasini konu edinen Outback'in fragmanini yayinladi.
https://youtu.be/9KHq_MaGnOo
-
https://www.yves.brette.biz/public/g...re_bonjour.gif
La Cicatrice intérieure (The Inner Scar, 1972) Philippe Garrel
-
-
Buyuk Italyan sair Dante Alighieri, 7 Nisan 1300'de Ilahi Komedya'nin 1.kantosunda yolculuga basladi.
https://pbs.twimg.com/media/C8vzfP2XoAA2B9V.jpg
“Yasam yolumuzun ortasinda karanlik bir ormanda buldum kendimi, cunku dogru yol yitmisti. Ah, icimdeki korkuyu tazeleyen, balta girmemis o sarp, guclu ormani anlatabilmek ne zor! Oyle aci verdi ki, olum acisi sanki; ama ben, orada buldugum iyilikten soz edecegim, gordugum, baska seyleri soyleyecegim. Oraya nasil girdigimi bilemeyecegim.”
https://pbs.twimg.com/media/C8vzfP2XUAIYQL1.jpg
“A metà del cammino della nostra vita terrena mi ritrovai in una selva oscura poichè avevo smarrito la via diritta. Ahi quanto è doloroso dire qual era quella selva selvaggia, impervia ed insuperabile, che al solo ricordo la paura si rinnova. E' tanto amara che la morte lo è poco di più; ma per trattare del bene che vi ho trovato, dirò delle altre cose che vi ho visto. Io non so ben raccontare come vi entrai.”
-
Osmanli Divan edebiyati sairi (Mahmud Abdulbaki) Baki'nin olum yildonumu (7 Nisan 1600)
Lale gibi al yanakli guzeller kirda gul seyrine ciktilar;
taraf taraf bahceleri, cayirlari gorup gezdiler.
Ey selvi boylu! Akar sular galiba guzel,
temiz yuzunun asikidirlar ki yer yer seni ararlar.
Gam askeri cok cok gelip gonul sehrinde konakladi
ve er yer kavga karisikligiyla kargasaligi koptu.
Aglamaktan irmaga donen gozyasim yer yer akti
ve bu deniz gene Kizildeniz gibi taraf taraf costu.
Bakinin siri Yedi Iklime, yani butun dunyaya gidip yayilmistir.
Bu parlak nazim bucak bucak okunursa yeridir.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%A2k%C3%AE.jpg
Tulip-cheeked ones over rosy field and plain stray all around;
Mead and garden cross they, looking wistful each way, all around.
These the lovers true of radiant faces aye, but who the fair?
Lissom Cypress, thou it is whom eager seek they all around.
Band on band Woe's legions camped before the City of the Heart,
There, together leagued, sat Sorrow, Pain, Strife, Dismay, all around.
From my weeping flows the river of my tears on every side,
Like an ocean 'tis again, a sea that casts spray all around.
Forth through all the Seven Climates have the words of Baqi gone;
This refulgent verse recited shall be alway, all around.
-
Rembrandt'in ilk ogrencisi Hollandali ressam Gerrit Dou'nun dogum yildonumu (7 Nisan 1613)
Trumpet-Player in front of a Banquet, 1660 – 1665 (Louvre Palace)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_WGA06662.jpg
A Poulterer's Shop, 1670
https://pbs.twimg.com/media/D3iTMK8WsAAGZdw.jpg
-
Girit dogumlu, Ispanyol Ronesansinin ressam, heykeltiras ve mimari (Domenikos Theotokopoulos) El Greco'nun olum yildonumu (7 Nisan 1614)
Adoration of the Magi, 1568, Museo Soumaya, Mexico City
https://upload.wikimedia.org/wikiped...eyes_Magos.jpg
Veduta di Toledo (View of Toledo, 1596 - 1600)
http://www.theartwolf.com/landscapes..._of_Toledo.jpg
-
Italyan ressam Nicola Grassi'nin dogum yildonumu (7 Nisan 1682)
La samaritana al pozzo, data sconosciuta
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ola_Grassi.jpg
Flagellazione di Cristo, 1720
https://upload.wikimedia.org/wikiped...8/Flagella.jpg
-
Italyan ressam Pietro Marchesini'nin dogum yildonumu (7 Nisan 1692)
Cristo appare a santa Margherita da Cortona, data sconosciuta
https://image.invaluable.com/housePh...-L58081498.jpg
Madonna che dona un rosario a santa Teresa, 1740 ca.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...C_1740_ca..JPG
-
Romantik donemin onde gelen sairlerinden Ingiliz Bas sair William Wordsworth'un dogum yildonumu (7 Nisan 1770)
http://www.dltk-holidays.com/spring/...-daffodils.gif
Dolastim yalniz bir bulut gibi havada suzulen
Vadilerin ve tepelerin uzerinden,
Gordugum zaman toplanmis aniden,
Bir kalabalik, altin nergis ciceklerinden;
Golun yaninda, agaclarin altinda,
Cirpinarak meltemde danseden.
Yildizlar gibi devamli parlayan
Ve samanyolunda goz kirpan,
Hic bitmeyen bir sirada uzandilar
Bir koyun sinirinda yanisira dizilerek:
On bin tanesini gordum bir bakista,
Kafasini sallayan neseli bir dansta.
Dalgalar dansetti onlarin yaninda; fakat onlar
Coskunlukta parlayan dalgalardan ustun ciktilar:
Bir sair keyiften baska bir sey duyamazdi
Boyle sen bir beraberlikten:
Gozumu diktim baktim "baktim" fakat az dusundum
Bana ne zenginlik getirdigini bu gosterinin:
Cunku SIK SIK, yatarken kanapemin Uzerinde
Bos ve dalgin bir ruh haliyle,
Geri parliyorlar o ice donuk gozun uzerinde
Ki mutlulugudur yalnizligin;
Ve sonra kalbim doluyor zevkle,
Ve dans ediyor nergis cicekleriyle.
https://pbs.twimg.com/media/C8zNHlEWsAIWW4k.jpg
-
Fransiz utopik sosyalist ve filozof Charles Fourier’in dogum yildonumu (7 Nisan 1772)
“Cakil taslarini toplayip bir kutuya koyun ve sallayin, hic bir sanatcinin beceremeyecegi kadar uyumlu bir mozaik elde edersiniz.”
https://futurelibraryproject.files.w...bienvenu-f.jpg
“Take pebbles, Put them into a box and shake them, and they will arrange themselves in a mosaic that you could never get by entrusting to anyone the work of arranging them harmoniously.”
-
Fransiz yazar, sosyalist ve kadin haklari savunucusu Flora Tristan'in dogum yildonumu (7 Nisan 1803)
"...Kadin, iscilerin hayatindaki her seydir. Onlarin yegane kaderidir. Eger onlari yuz ustu birakirsa, her sey onlari yuz ustu birakir. Bu nedenle soyle denir: 'kadin var ev yapar, kadin var ev yikar' ve bu tamamen dogrudur; atasozu yapilmasinin nedeni budur. Fakat halktan kadinlar hangi egitimi, hangi ogretimi, hangi dogrultuda, hangi manevi ve fiziksel gelisimi aliyorlar? Hicbirini. Cocukken kendileri de egitim almamis olan anne veya buyukannelerinin insafina kaliyorlar: Biri, dogasina gore, acimasiz ve huysuz olacak, onu dovecek, sebepsiz yere hor gorecek; digeri zayif ve kaygisiz olacak ve onun her istedigini yapmasina izin verecek. (Ileri surduklerimin hepsinde oldugu gibi bunda da, genel olarak konusuyorum; elbette bircok istisna oldugunu kabul ediyorum.) Yoksul cocuk pek cok sarsici celiskiler ortasinda buyuyecektir, bir gun darbelerle ve haksiz davranisla rahatsiz olacak, yatistirilmis oldugu ertesi gun, daha az kotucul olmayan fazla musamahayla simartilacak.
Hicbir sey, bir cocugun katlandigi adaletsiz ve acimasiz bir muamelenin sonucu olan surekli eziyet kadar karakteri gucendiremez, kalbi sertlestiremez ve ruhu alcaklastiramaz. Ilk basta adaletsizlik yaralar, huzunlendirir ve bizi umutsuzluga surukler ve sonrasinda devam ediyorsa canimizi SIKAR ve hiddetlendirir, ve artik intikam araclarindan baska bir sey dusleyemez oluruz, kendimiz sert, adaletsiz ve kaba ruhlu bir hale geliriz. Bu, yirmili yaslardaki bir zavalli kadinin olagan durumu olacaktir. Sonrasinda evlenir, asik olmadan, sadece ebeveynlerinin zorbaligindan kacmak istiyorsa evlenmesi gerektigi icin evlenir. Ne olur? Varsayiyorum ki cocuklari olur; sirasi geldiginde, ogul ve kizlarini buyutmeye tamamen yetersiz olacaktir; ayni annesi ve buyukannesinin kendisine karsi oldugu gibi o da onlara karsi ayni zalimlikte olacaktir..."
http://www.laizquierdadiario.cl/IMG/arton17239.jpg
"...Dans la vie des ouvriers, la femme est tout. Elle est leur unique providence. Si elle leur manque, tout leur manque. Aussi disent-ils : "C'est la femme qui fait ou défait la maison", et ceci est l'exacte vérité, c'est pourquoi on en a fait un proverbe. Cependant quelle éducation, quelle instruction, quelle direction, quel développement moral ou physique reçoit la femme du peuple ? Aucun. Enfant, elle est laissée à la merci d'une mère et d'une grand-mère qui, elles-mêmes, n'ont reçu aucune éducation : l'une, selon son naturel, sera brutale et méchante, la battra et la maltraitera sans motif ; l'autre sera faible, insouciante, et lui laissera faire toutes ses volontés. (En ceci comme en tout ce que j'avance, je parle en général ; bien entendu j'admets de nombreuses exceptions). La pauvre enfant s'élèvera au milieu des contradictions les plus choquantes, un jour irritée par les coups et les traitements injustes, le lendemain amollie, viciée par les gâteries non moins pernicieuses.
Rien n'aigrit le caractère, n'endurcit le cœur, ne rend l'esprit méchant comme la souffrance continuelle qu'un enfant endure par suite d'un traitement injuste et brutal. D'abord l'injustice nous blesse, nous afflige, nous désespère ; puis lorsqu'elle se prolonge, elle nous irrite, nous exaspère, et, ne rêvant plus qu'au moyen de nous venger, nous finissons par devenir nous-mêmes durs, injustes, méchants. Tel sera l'état normal de la pauvre fille à 20 ans. Alors elle se mariera, sans amour, uniquement parce qu'il faut se marier si l'on veut se soustraire à la tyrannie des parents. Qu'arrivera-t-il ? Je suppose qu'elle ait des enfants ; à son tour elle sera tout-à-fait incapable d'élever convenablement ses fils et ses filles : elle se montrera envers eux aussi brutale que sa mère et sa grand-mère l'ont été envers elle..."
-
Italyan ressam Giuseppe (Tommaso Giuseppe) Isola'nin dogum yildonumu (7 Nisan 1808)
L'allegoria del Commercio dei Liguri nel salone del Maggior Consiglio del Palazzo Ducale di Genova, data sconosciuta
https://upload.wikimedia.org/wikiped...consiglio3.jpg
Battesimo di Agostino, data sconosciuta
http://www.cassiciaco.it/navigazione...sola/isola.jpg
-
Fransiz ressam Jacques Réattu'nun olum yildonumu (7 Nisan 1833)
Le Rêve de Jacob, 1792
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%27s_Dream.jpg
The Triumph of Civilization, 1793
https://upload.wikimedia.org/wikiped...vilization.jpg
-
Danimarkali masal, oyun, roman, siir, gezi kitabi ve biyografi yazari Hans Christian Andersen, Kucuk Deniz Kizi masalini 7 Nisan 1837'de yayinci C. A. Reitzel araciliiyla yayinladi.
"Aksine, insanlar sonsuza dek yasayan olumsuz bir ruha sahipler, vucut toza dondukten sonra bile, gokyuzune, dogrudan parlayan yildizlara dogru ucuyor!"
https://images-na.ssl-images-amazon....1w4TfKlmfL.jpg
"Human begins, on the contrary, have a soul which lives forever, lives after the body has been turned to dust. It rises up through the clear, pure air beyond the glittering stars."
-
Ingiliz sosyal realist ve portre ressami Thomas Benjamin Kennington'in dogum yildonumu (7 Nisan 1856)
Orphans, 1885
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._-_Orphans.jpg
The Siesta of Diana, 1898
https://upload.wikimedia.org/wikiped...na%2C_1898.jpg
-
Danimarkali ressam Hans Andersen Brendekilde'nin dogum yildonumu (7 Nisan 1857)
Goodbye, 1888
https://upload.wikimedia.org/wikiped...2C_Brandts.jpg
Blowing Bubbles, 1906
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%281906%29.jpg
-
Fransiz ressam René Théodore Berthon'un olum yildonumu (7 Nisan 1859)
Napoleon takes the surrender of General Mack and the Austrians at Ulm on October 20, 1805 (1815)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...pitulation.jpg
Prise de Malte en 1530 (1839)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...te_en_1530.jpg