Türkiyede kafa işçiliğine kıyasen bence ucuz değilAlıntı:
Originally Posted by kafkaf
Printable View
Türkiyede kafa işçiliğine kıyasen bence ucuz değilAlıntı:
Originally Posted by kafkaf
Aslında ben avrupada veya amerikada orta sınıf emekli olsam kalkar türkiyeye gelirdim.Bizde iki üç bin dolar veya euro geliri olan emekli cennette gibi yaşar.Bizim için 2000 2010 arası uzakdoğu misal tayland vietnam vs nasıl maddi anlamda cennetse bu ara biz avrupalılar ve amerikalılar için öyleyiz ,üstelik avrupaya çok yakınız.
Favorim Bünyamin, hepsine daha çok dayak atacak.Dinlene dinlene dövecek.:)Alıntı:
Originally Posted by Pscyokinesis
İkiside ayrı komik karar veremedim.Hangisi daha iyi idi ikisinide paylaşayım.
Bir zamanlar devrecilik.
https://www.youtube.com/watch?v=X_mpO6_NtqA
Bir zamanlar kamyonculuk.
https://www.youtube.com/watch?v=V0Tb1kWJhYc
Aynen bende onu demek istedimAlıntı:
Originally Posted by hkm
Bu iscilik icin okula gerek yok ilkokul mszunuda yapabilir. Imtihanlara gerek yok kafa patlatmaya gerek yok. Hatta sagir dilsizde bu isleri yapabilir
Turkiyedeki yuksek egitimli insanlarin yaptigi maas ile buben dusuk seviye iscilik arasinda ucurum olmasi gerekirken burada verilen rakamlara bakilirsa cok daha yuksek para kazaniyorlar
Super mantiksiz bir olay. Aciklayamiyorum
Ben de açıklıyamıyorum:)))))))))))Alıntı:
Originally Posted by bisikletci
Ben açıklıyorum. Zanaat altın bileziktir.Alıntı:
Originally Posted by hkm
Eğer ki CDS 1000 üzerine çıkar ise en iyisi kardeşim ben borçları ödeyemiyorum yada ödemeyeceğim
gelin en iyisi yeni bir yapılandırma yapalım deme olasılığı artar.
Aynı 2008 Yunanistan krizi gibi.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Yunan_...or%C3%A7_krizi
Bu sefer onlar düşünsün denilebilir ya seçim sonrası yada seçimden sonra aynı iktidarda yada gelecek olan yeni bir iktidarda aynı fıkradaki gibi.
"Moşe'nin Mois'e çok borcu varmış. Bu borç yüzünden uykuları kaçıyormuş. Gece yatağında dönüp dururken karısı Raşel, 'Ne düşünüp duruyorsun?' diye sormuş. O da 'Moise çok borçluyum' demiş. Karısı da 'ne kadar' diye sorunca, Moşe borcun miktarını söylemiş. Raşel, 'Bizim bu borcu ödememiz mümkün değil' demiş. Moşe de, 'Ben de bunun için uyuyamıyorum ya' demiş. Raşel, 'Ne düşünüp durursun, madem ödeyemeyeceksin, neden uykuların kaçıyor? Ara kendisini, borcunu ödeyemeyeceğini söyle, biraz da onun uykuları kaçsın' demiş. O da Mois'i arayarak borcunu ödeyemeyeceğini söylemiş.
Biz ödemiyoruz dersek yeni bir Avrupa finansal krizinide tetikleyebiliriz. Bu riski Avrupa alır mı bilemem.
CDS den komisyon alan sigortacılar düşünür bu sefer.
Bu olasılık günden güne artan Gri kuğudan Siyah kuğuya geçmek üzere olan bir olasılık.
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45245099Alıntı:
Originally Posted by HURKUŞ
Borç verenlere önemli bir etkisi olmaz.IMF devreye girer,borç tutarını karşılayacak kadar dilimler halinde kredi verir(Yunanistana 260 milyar euro kredi verilmişti).buna karşı IMF siyasi bir komiser atar,IMF'nin dedikleri harfiyen uygulanır,yatırımlar durur,IMF'nın onay vermediği 1 TL'lik harcama yapılamaz,kurumlara IMF'nin onay verdiği kişiler atanır,ücretler reel olarak daha da düşürülür,vergiler arttırılır,100 yıllık tüm Cumhuriyet birikiminden hala satılmamış olan az sayıda kamu iktisadi teşekkülleri ve para eden her şey satılır,tüm gelirler borç ödemeye gider,en kötüsü de IMF'den siyasi direktif de alırsınız,dış politikada bağımsızlığınız kalmaz,tavizler vermek zorunda kalırsınız,borçlar ödenene kadar tam bir sefalet dönemi yaşanır.Ülke ekonomisini yönetme ehliyetine, liyakatına sahip olmayan kişilerin yaptıkları hataların ve enkaz haline gelen ekonominin bedelini buna sebep olanlar değil, millet olarak hep beraber öderiz.
Osmanlı döneminde de benzer bir durum olmuş ,dışarıdan alınan borçlar ödenemez hale gelince alacaklılarla masaya oturulmuş,Düyunu Umumiye kurulmuş(1881),bu borçların temizlenmesi Osmanlı döneminden sonra da devam etmiş 1950 li yıllarda ancak temizlenebilmişti.
Üstelik biz Yunanistan gibi Avrupa Birliği'nin "öz çocuğu" değiliz,onların gördüğü tolerans bize gösterilmez.