https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-45245099
Borç verenlere önemli bir etkisi olmaz.IMF devreye girer,borç tutarını karşılayacak kadar dilimler halinde kredi verir(Yunanistana 260 milyar euro kredi verilmişti).buna karşı IMF siyasi bir komiser atar,IMF'nin dedikleri harfiyen uygulanır,yatırımlar durur,IMF'nın onay vermediği 1 TL'lik harcama yapılamaz,kurumlara IMF'nin onay verdiği kişiler atanır,ücretler reel olarak daha da düşürülür,vergiler arttırılır,100 yıllık tüm Cumhuriyet birikiminden hala satılmamış olan az sayıda kamu iktisadi teşekkülleri ve para eden her şey satılır,tüm gelirler borç ödemeye gider,en kötüsü de IMF'den siyasi direktif de alırsınız,dış politikada bağımsızlığınız kalmaz,tavizler vermek zorunda kalırsınız,borçlar ödenene kadar tam bir sefalet dönemi yaşanır.Ülke ekonomisini yönetme ehliyetine, liyakatına sahip olmayan kişilerin yaptıkları hataların ve enkaz haline gelen ekonominin bedelini buna sebep olanlar değil, millet olarak hep beraber öderiz.
Osmanlı döneminde de benzer bir durum olmuş ,dışarıdan alınan borçlar ödenemez hale gelince alacaklılarla masaya oturulmuş,Düyunu Umumiye kurulmuş(1881),bu borçların temizlenmesi Osmanlı döneminden sonra da devam etmiş 1950 li yıllarda ancak temizlenebilmişti.
Üstelik biz Yunanistan gibi Avrupa Birliği'nin "öz çocuğu" değiliz,onların gördüğü tolerans bize gösterilmez.