-
Amerikali feminist, gazeteci ve yazar Susan Charlotte Faludi'nin dogum gunu (18 Nisan 1959)
"Peki ama kimdi bu 'aslinda olduðun kisi'? Oldugun kisi insaa ettigim, sekil ve hayat verdigin bir benlik miydi yoksa yazgisal olarak miras aldigin, genetik, ailevi, etnik , dini, kulturel, tarihsel guclerin belirledigi bir benlik mi? Diger bir deyisle, kimlik sectigin bir sey miydi yoksa kacamadigin bir sey mi?"
https://womensvoicesforchange.org/wp...de-by-side.jpg
"Who is the person you 'were meant to be'? Is who you are what you make of yourself, the self you fashion into being, or is it determined by your inheritance and all its fateful forces, genetic, familial, ethnic, religious, cultural, historical? In other words: is identity what you choose, or what you can’t escape?"
"Yalniz kaldiginda kendini bir garip hissediyorsun. Sanki insanligin sonu gelmis gibi. Sanki dunya uzerindeki tek insan senmissin. Sanki tum dunya bombalanmis ve sen tek basina kalmissin."
https://imageserver.kitapyurdu.com/s...termarked=true
"When you're alone its a funny feeling. Like humanity had ceased. Like you were the only human being on earth. Like the whole world had been bombed and you were left all alone."
-
Fransiz roman ve oyun yazari, film yapimcisi Marcel Pagnol'un olum yildonumu (18 Nisan 1974)
"Insanlarin mutlu olmayi zor bulmalarinin nedeni, gecmisi bugunden daha iyi, bugunu oldugundan daha kotu ve gelecegi ise olacagindan daha az cozumlu gormeleridir."
https://p4.storage.canalblog.com/44/...19596508_o.jpg
"La raison pour laquelle les gens pensent qu'il est si difficile d’être heureux est qu’ils voient toujours le passé mieux qu'il n'était, le présent pire qu’il n'est, et l’avenir moins résolu qu’il ne sera."
-
Amerikali yazar Alexander (Murray Palmer) Haley, 18 Nisan 1977'de Kokler (Roots) romani ile Pulitzer Odulunu kazandi.
"Bir gece kulubede Bell, 'Artik yedi yasindasin Kizzy. Yasitlarin butun gun tarlada calisiyorlar. Noah'ya baksana sen de bana buyuk evde yardimci olmalisin.' Babasinin bu konularda ne dusundugunu bilen Kizzy, Kunta'ya belli belirsiz bakti. 'Anneni duydun' dedi Kunta kesin bir dille. Onceden Bell'le konusup Kizzy'nin yalnizca Miss Anne'in oyun arkadasi olarak kalmasini degil efendinin gozune carpacak isler de yapmasini kararlastirmislardi."
https://pbs.twimg.com/media/D4TLgCIXkAI73wf.jpg
"Bell told Kizzy one night in the cabin, 'You's gwine on seven years ol. Fiel-hand young'uns be awready out dere workin' ey'yday—like dat Noah—so you's gwine some use to me in de big house!' Knowing by now how her father felt about such things, Kizzy looked uncertainly at Kunta. 'You hear what yo' mammy say,' he said without conviction. Bell already had discussed it with him, and he had to agree that it was prudent for Kizzy to start doing some work that was visible to Massa Waller, rather than continue solely as a playmate for Missy Anne."
-
Amerikali yazar, sair, yayinci ve feminist Alice Walker, 18 Nisan 1983’de Renklerden Moru (The Color Purple) romaniyla Pulitzer dulunu aldi.
“Bilirsin, insan kendine bir soru sordu mu gerisi gelir artik. Bir soru, bir soru daha derken iyice dalarsin. Ben de neden sevgiye gerek duyuyoruz diye sordum once. Ardindan, neden aci cekiyoruz diye dusundum. Neden kara renkliyiz? Neden yarimiz kadin, yarimiz erkek? Bir baktim ki hicbir sey bilmiyormusum. Bir de sunu anladim ki neden buradayim diye sormadikca, neden kadinim ya da neden karayim yahut neden soyleyim diye sormanin hic anlami yok.”
https://www.gannett-cdn.com/-mm-/33e...ice-walker.jpg
“You know how it is. You ask yourself one question, it lead to fifteen. I start to wonder why us need love. Why us suffer. Why us black. Why us men and women. Where do children really come from. It didn’t take long to realize I didn’t hardly know nothing. And that if you ast yourself why you black or a man or a woman or a bush it don’t mean nothing if you don’t ask why you here, period.”
-
Ispanyol Ekspresyonist ressam Eduardo López Pisano'nun olum yildonumu (18 Nisan 1986)
Temas taurinos, fecha desconocida
https://media.mutualart.com/Images/2...f57661e53.Jpeg
Don Quixote, fecha desconocida
https://media.mutualart.com/Images/2...0a319ef56.Jpeg
-
Turk sair, roman ve oyun yazari Oktay Rifat'in (Horozcu) olum yildonumu (18 Nisan 1988)
https://pbs.twimg.com/media/CNh-ZvlWgAAB4v5.jpg
This won't do, it won't work! One day
This disturbance will stop, you'll be born to the Sun.
You'll see again like an old picture
The sky at tbe window, the book on the table,
Your grief, your worries bathed, purified,
Your towel, sheet, shirt all in a row
Will fly up fluttering in the wind.
Where are you, daylight laughing with labour,
Where are you, night full of beautiful smells!
"...Ben bulutlar sahi, yucelerde gezen, ruzgarlardan hile sezen, sizin bu semtlere kirk yilda bir ugrayan, o da tenezzulen bir… bir… bir bulutum. Sen nasil olur da bacagina bakmadan bana sazla soz atmaya kalkarsin? Aramizda senden buyuk otlar, agaclar, insanlar, telgraf direkleri, kuleler, daglar var. Bir dilegin varsa sen senden buyuk ota soylersin, senden buyuk ot agaca, agac insana, insan telraf diregine, telgraf dilegi kuleye, kule de daga soyler. Dag ister bana soyler, ister hasir alti eder. Onun bilecegi sey, deyip kesti.
Gelgelelim bulut calimli. Ne sozden anliyor, ne yalvarmadan. Almis basini usul usul gidiyor. Bir iki derken, Hasan Dagi’nin kenarindan siyirtti mi avucunu yala. Aksaray koyluklerinde Recep derler bir delikanli vardir. Civan mi civan. Tasi SIKSA suyunu cikaran takimindan. Iste bu Recep buluta gozunu dikmis, ulan ne etsem de su bulutu yola getirsem diye dusunuyor. Bulut Hasan Dagi’ni ha asti ha asacak. Recep bakar ki olacak gibi degil, martini kapinca, hesabi budur deyip tetigi ceker. Bulut bir silkinir, iki silkinir, ustundeki rahmeti tutamayip Aksaray Ovasi’na saril saril bosanir. Derler ki Aksaray Ovasi’na kirk gun kirk gece yagmur yagmis." Oktay Rifat, Bulut
https://cdn.1000kitap.com/resimler/k...1579716149.jpg
"...Io scià delle nuvole, che percorre le sommità, che percepisce I'inganno dei venti e passa ogni tanto da queste parti, e se ne degna, io sono una... una... una... nuvola. Tu, come ti permetti senza neanche misurarti, di trattenermi con il saz e le parole? Fra di noi vi sono erbe più grandi di te, alberi, uomini, pali telegrafici, torri e monti. Se desideri qualcosa tu lo chiedersi ad un'erba più grande di te, l'erba più grande di te all'albero, l'albero all'uomo, l'uomo al palo del telegrafo, il palo del telegrafo alla torre e la torre lo dirà alla montagna. La montagna se vuole lo dirà a me, se non vuole lascerà perdere. Sono affari suoi. Tale modalità di richiesta non è conforme alla regola, disse e tagliò corto.
E veniamo ora alla nostra arrogante nuvola. Non si cura nè delle parole nè delle suppliche. Piglia e, dolce dolce se ne va. Arrivi appena a contare sino a due, una volta scivolata sul fianco del Monte Hasan resti con un pugno di mosche. Dei villagi di Aksaray v'è un giovanotto chiamato Recep. Ma un giovanotto in gamba. Di quelli che se strizzano un sasso vi estraggono l'acqua. E così questo Recep presa di mira la nuvola pensa, hei cosa potrei per farla ragionare? La nuvola è in procinto di sormontare il Monte Hasan. Recep, visto che non c'è niente da fare, afferra il martini, è quello che si merita dice, e tira il grilletto. La nuvola si scuote una volta, due volte, non riesce a trattenere l'acqua che porta con sè e, sulla pianura di Aksaray si sgrava a dirotto. Dicono che nella pianura di Aksaray sia piovuto quaranta giorni e quaranta notti."
https://4.bp.blogspot.com/-Iqyzf4nWu...00/Image1A.jpg
Du pain sur les genoux
Les étoiles au loin, très loin.
Je mange du pain en regardant les étoiles.
Je suis si absorbé, ô oui, tellement
Que parfois je me trompe, au lieu de pain
Je mange les étoiles.
-
-
Ispanyol ressam Manuel López-Villaseñor y López-Cano'nun olum yildonumu (18 Nisan 1996)
Bodegón (Still life), 1968
https://media.mutualart.com/Images/2...fbdec16b1.Jpeg
El Sueno de la Ventana (Window of a Dream), 1969
https://media.mutualart.com/Images/2...6dc0efc9e.Jpeg
-
Norvecli deneysel arkeolog, antropolog ve kasif Thor Heyerdahl’in olum yildonumu (18 Nisan 2002)
“Yavru murekkepbaliklari tipki ucanbaliklar gibi kacarken hava yolunu kullanabiliyorlardi. Roket prensibi insanoglunun henuz aklinin kosesinden gecmeden cok onceleri bu canlilarca kullanilagelmisti. Ivme kazanana kadar bedenleri icinden su pompaliyor, sonra da biraz diklesip perdeli kollarini kanat gibi kullanarak havada ucuyorlardi.”
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“Young squids, which are a favorite food of many large fish, can escape their pursuers by taking to the air in the same way as flying fish. They had made the principle of the rocket aircraft a reality long before human genius hit upon the idea.They pump sea water through themselves till they get up a terrific speed, and then they steer up at an angle from the surface by unfolding the pieces of skin like wings.”
-
"Bugun bizi izleyen kopekbaligina dostca davrandik. Yemek masasinin artiklarini onun acik agzindan iceri bosalttik. Yanimizda yuzerken insandan korkan, ama iyi huylu ,uysal bir kopek gibi davraniyor. Insan yanlislikla onlarin kocaman agizlarindan iceri dusmedikce son derece sevimli olabildikleri bir gercek. En azindan cevremizde dolasmasi hosumuza gidiyor; elbette suya girmedigimiz surece."
https://images.gr-assets.com/books/1...7l/1139847.jpg
“We made friends with the shark which followed us today. At dinner we fed it with scraps which we poured right down into its open jaws. It has the effect of a half fierce, half good-natured and friendly dog when it swims alongside us. It cannot be denied that sharks can seem quite pleasant so long as we do not get into their jaws ourselves. At least we find it amusing to have them about us, except when we are bathing.”
-
"Genc insan, guzellik ve ozgurluk dolu bir yasam icin yanip tutusan ilk gencin sen olmadigini biliyor musun? Ey genc, biliyor musun ki tum atalarin da senin gibiyken kaygi ve nefretin tutsagi oldular? Ayrica, yogun isteklerinin ancak insana, hayvana, bitkiye ve yildizlara sevgi ve anlayis gostermeyi basarirsan ve her sevinc senin sevincin, her aci senin acin olursa gerceklesebilecegini de biliyor musun? Gozlerini, yuregini ve ellerini ac ve atalarinin tarihten hirsla sogurduklari zehirden kacin. Iste o zaman dunya senin olacak ve tum yapip ettiklerin mutluluk getirecektir."
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Jugend, weisst du, dass du nicht die erste Jugend bist, die nach einem Leben voll Schönheit und Freiheit lechzte? Jugend, weisst du, dass all deine Vorfahren so waren wie du und der Sorge und dem Hass verfielen? Weisst du auch, dass deine heissen Wünsche nur dann in Erfüllung gehen können, wenn es dir gelingt, Liebe und Verständnis für Mensch, Tier, Pflanze und Sterne zu erringen, wenn jede Freude deine Freude und jeder Schmerz dein Schmerz sein wird? Öffne deine Augen, dein Herz und deine Hände und meide das Gift, das deine Ahnen aus der Geschichte gierig gesogen haben. Dann wird die Erde dein Vaterland sein und all dein Schaffen und Wirken wird Segen spenden."
-
Kopurerek kosuyordu atlarimiz
Durgun denize dogru.
Bu ucus, guvercindeki,
Ozgurluk sevinci mi ne!
Opusmek yasakti, bilir misiniz,
Dusunmek yasak,
Isgucunu savunmak yasak!
Urunu ayirmislar agacindan,
Tutturabildigine,
Satiyorlar pazarda;
Emegin dallari kirlimis, yerde.
Isik kor edicidir, diyorlar,
Ozgurluk patlayici.
Lambamizi bozan da,
Ozgurluge kundak sokan da onlar.
Uzandik mi patlasin istiyorlar,
Yaktik mi tutusalim.
Mayin tarlalari var,
Karanlikta duruyor ekmekle su.
Elleri var ozgurlugun,
Gozleri, ayaklari;
Silmek icin kanli teri,
Bakmak icin yarinlara,
Esitlige ggiden.
Ben kafes, sen sarmasik;
Dolan dolanabildigin kadar!
Ozgurluk sevgisi bu,
Insan kapilmaya gorsun bir kez;
Bir urba ki eskimez,
Bir dus ki gercekten daha dogru
Yigit suruculeri tarihsel akisin,
Isciler, evren kovaninin arilari;
Bir kara somunun cevresinde dondukce
Dunyamiza ozgurluk getiren kardesler.
O somunla dogrulur uykusundan akil,
Agarir o somunla bitmeyen gecemiz;
O gunesle bagimsizliga erer kisi.
Bu umut ozgur olmanin kapisi;
Mutlu gunlere insanca aralik.
Bu sevinc mutlu gunlerin isigi;
Vurur ustumuze usulca urkek.
Gel yurdumun insani gorun artik,
Ozgurlugun kapisinda dal gibi;
Ardinda gokyuzu kardesce mavi!
http://evvel.org/wp-content/uploads/...6/DSCN2328.jpg
Our horses galloped foaming
to the calm sea.
What is this flight? Is it the dove's
joy of freedom?
It was forbidden to kiss, did you know
forbidden to think
forbidden to defend the work force.
They've picked the fruit from the tree
and they sell it in the market
for as much as they can get,
labor's broken branches on the ground.
Light is blinding, they say
and freedom is explosive.
Arsonists smash our lamps
and with oily rags set fire to freedom.
As soon as we reach out, they want an explosion
and they want us to catch fire when we light the flame.
There are minefields
bread and water wait in the darkness.
Freedom has hands
eyes, feet;
to wipe the bloody sweat
to look at tomorrows
heading straight for equality.
I'm the cage, you are the ivy;
tangle, tangle as much as you are able!
Love of freedom is this:
once you're tempted there's no escape
it's a habit that never gets old
a dream that is truer than reality.
The historic flow of brave herdsmen
the workers, bees of the universe's beehive;
milling round black bread
brothers who bring freedom to our world.
By that bread the mind is roused from sleep
our endless night dawns with that bread;
people attain independence with that sun.
This hope is the door to freedom
half-open to happy days.
This joy is the light of happy days
gently, timidly, its rays strike us.
Come people of my land, show yourselves
like a budding branch at the door of freedom
and behind you the sky is brotherly blue.
-
http://www.siirparki.com/kartsig17.gif
Savoure cette eau
Qui pétille dans ta gorge
Ne méprise pas cet azur
Apprécie le ciel
Embrassé par ta fenêtre.
Adore l’amandier en fleurs,
La chambre ensoleillée, la rue boueuse,
Le blanc, le noir, le vert,
Le rose, adore- les tous.
La vivacité est quelque chose
Qui s’ébat dans le cœur avec joie.
On s’éprend d’amour
On s’irrite, on se met en colère, on lutte
Apprécie ce courroux
Cette peur mêlée de joie
Dans la lutte engagée pour le peuple.
Apprends
Chose immuable:
Le soleil ne chauffe que les vivants.
Vénère le soleil.
-
Dini ve mitolojik tarihi resimleri ile taninan Italyan ressam (Paolo Caliari) Paolo Veronese'nin olum yildonumu (19 Nisan 1588)
Le nozze di Cana (The Wedding at Cana, 1563)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%281563%29.jpg
La famiglia di Dario davanti ad Alessandro (The Family of Darius before Alexander, 1565 – 1570)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
-
Hollandali Altin Cag ressami Willem Drost'un dogum yildonumu (19 Nisan 1633)
The Vision of Daniel, 1650 (Gemäldegalerie, Berlin)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...aniel_1650.jpg
Bathsheba, 1654, (Musée du Louvre)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ning_David.jpg
-
Ispanyol Barok ressam Mateo Cerezo, el Joven'in dogum yildonumu (19 Nisan 1637)
Saint Thomas of Villanova Giving Alms, circa 1660
https://upload.wikimedia.org/wikiped...eva-louvre.jpg
Mary Magdalene, second half of XVII century
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Cerezo%29.jpg
-
Sehir manzaralariyla unlu Italyan ressam (Giovanni Antonio Canal) Canaletto'nun olum yildonumu (19 Nisan 1768)
Il Bucintoro al Molo il giorno dell'Ascensione (Bucentaur's return to the pier by the Palazzo Ducale, 1729)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Piazza San Marco verso la Basilica, 1735 circa (Cambridge, Massachusetts, Fogg Art Museum)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Cambridge.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=KxXrqgvgslI
-
Fransizca librettosu Nicolas-François Guillard tarafindan yazilan, Christoph Willibald Gluck'un besteledigi 4 perdelik trajedik operasi Iphigenia Aulide'de (Iphigénie en Aulide) promiyerini 19 Nisan 1774 tarihinde (Opéra National de Paris) Paris, Académie Royale de Musique'de yapti.
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._in_Aulide.JPG
-
Fransiz ressam Jean-Charles-Joseph Rémond'un dogum yildonumu (19 Nisan 1795)
Paysage montagneux avec une route vers Naples, 1821 - 1825 (Los Angeles, Getty Center)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Vue d'Ischia depuis la mer, 1842 (New York, Metropolitan Museum of Art)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...9mond_1842.JPG
-
Alman ressam Heinrich Maria von Hess'in dogum yildonumu (19 Nisan 1798)
Liebe, Glaube, Hoffnung (Faith, Love, Hope, 1819)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...n_Hess_001.jpg
Portrait of Marchesa Marianna Florenzi, 1824
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ss%2C_1824.jpg
-
Fransiz ressam Jules André'nin dogum yildonumu (19 Nisan 1807)
Landscape with Large Oak, 1836
https://upload.wikimedia.org/wikiped.../Andre-Oak.jpg
Pont de Tauron sur le Taurion, XIXe siècle
https://geoculture.fr/local/adapt-im...jpg?1518111696
-
Ingiliz sair, politikaci ve Romantik hareketin onde gelen isimlerinden (George Gordon Byron) Lord Byron'in olum yildonumu (19 Nisan 1824)
https://pbs.twimg.com/media/C9tIwkEW0AAhbVz.jpg
"Zevk bir gunahtir ama bazen gunah bir zevktir."
https://i.pinimg.com/originals/1c/b9...bae121b5ff.jpg
Aylak dolasmayacagiz artik bu sekilde
Bu kadar gec gecede,
Kalp hala eskisi kadar sevse de,
Ve ay hala eskisi kadar aydinlatsa bile.
Cunku kilic yipratir kilifini,
Ve ruh yipratir bagri,
Ve durup nefes almasi gerekir kalbin,
Ve bir mola vermesi askin kendinin.
Gece sevismek icin yapildiysa da
Ve gun gereginden cok once donse bile,
Biz artik aylak dolasmayacagiz yine
Ay isiginin basinda.
http://www.dltk-holidays.com/valenti...ksinbeauty.gif
Bulutsuz ulkelerin ve yildizsiz goklerin
Gecesi gibi yuruyor guzellikte;
Karanligin en karasi, en beyazi isigin
Bulusmus edasinda, gozlerinde;
Gogun gorkemli gunden bile esirgedigi
Meyvelerin kadife isigi teninde.
Isik biraz azalsa, biraz golgelense yoz,
Kuzguni sac orgulerini dalgalandiran
Ya da gelip usulca cizgilerine konan
Tarifsiz guzelligin soldugunu goruruz;
O yumusak, saf yerde konaklayip geceler
Tatli, duru, tertemiz dusunceler.
O yumusak, o dingin, tatli ve dokunakli
Alninin uzerinde, yanaginda;
Kivanc dolu gulusler ve isil isil renkler
Anlatir, olumlu, yalan dunyada
Guvenle ve erinc icinde gecen gunleri;
Yureginde hep masum bir sevgi!
-
1904 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan; Ispanyol tiyatrosunun gelisimine buyuk katki saglayan, eserleri Avrupa capinda sahnelenen, Ispanyol oyun yazari ve politikaci Jose Echegaray y Eizaguirre'nin dogum yildonumu (19 Nisan 1832)
"Sesine kulak veriyorum ve seni dinlerken bir anne, bir kardes ya da bir arkadas gibi konusmadigini fark ediyorum. Sanki seytanin ta kendisi sana ne konusacagini soyluyor, adeta dudaklarindan onun sesi cikiyor. Neden beni kocam icin olan askimin buyuk bir yalan olduguna, alevi ic eriten dusmanca bir ask besledigime ikna etmeye calisiyorsun? Onu her zaman sevdigim gibi seviyorum. Beni ayirdiklari bu adamla bir hayat icin damarlarimda akan, beni ateslendiren kanimi son damlasina kadar veririm. Eger kocan bana izin verseydi su anda oraya giderdim. Ve oyle bir sevgiyle Julian'i kollarima alip, goz yaslarimla yikardim ki suruhlarimizin aleviyle yanip kul olurdu. Ama sirf Julian’i seviyorum diye, benim icin hayatlarini feda eden comert ve asil insanlara mutesekkir olmamali miyim? Ve eger ondan nefret etmiyorsam, onu . . . sevmeli miyim?
Tanrim bana yardim et! Butun dunya oyle seyler soyluyor ki, oyle garip hikayeler duyuyor ve oyle uzgun seyler goruyorum ki kendimden suphe etmeye basliyor ve korkuyla kendime soruyorum: Ben, gercekten, soyledikleri gibi biri miyim? Beni fark ettirmeksizin yiyip bitiren yasak bir ask mi besliyorum icimde? Ve bu yasak askin seytani atesi duygularimi ve irademi perdeliyor mu? Dinle, Mercedes . . .Seni nasil ikna edebilecegimi bilmiyorum."
https://cloud10.todocoleccion.online...8/45054198.jpg
"Te escucho, y al escucharte, no mi madre, no mi hermana, no mi amiga, me parece, tal me suenan tus palabras, que Satanás por tus labios aconseja, inspira y habla. ¿ Por qué quieres convencerme, que mengua, y mengua en el alma, V el cariño de mi esposo, y que en ella impuro se alza otro cariño rival lo con fuego que quema y mancha? ¡ Si yo quiero como quise! Si yo diera, hasta agotarla, toda la sangre que corre por mis venas y me abrasa, por solo un punto de vida de aquél de quien me separan. Si yo entraría ahora mismo, si tu esposo me dejara, y en mis brazos á Julián, inundándole de lágrimas, con cariño tan entero y tal pasión estrechara, que se fundieran sus dudas al calor de nuestras almas! ¿Y porque á Julián adore he de aborrecer ingrata al que noble, generoso, por mí su vida arriesgaba? ¿ Y no aborrecerle es ya. . . amarle ?
¡ Jesús me valga! Tales cosas piensa el mundo, oigo historias tan extrañas, tan tristes sucesos miro, tales calumnias me amagan, que á veces dudo de mí y me pregunto espantada: ¿seré lo que dicen todos? ¿llevaré pasión bastarda en el fondo de mi ser, quemándome las entrañas, y sin saberlo yo misma, en hora triste y menguada, por potencias y sentido brotará la infame llama? ¿ Luego me dices verdad ? ¡ Si digo verdad ! . . . ¿No le amas?¡ Mira, Mercedes, que yo no sé como te persuada!"
-
Rus ressam Grigoriy Grigorievich Myasoyedov'un dogum yildonumu (19 Nisan 1834)
The Zemstvo at Lunch, 1872
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ojedow_001.jpg
Busy Time for the Mowers, 1887
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ojedow_003.jpg
-
Rus yazar Nikolai Gogol'un 5 perdelik Mufettis (Revizor - The Government Inspector) oyunu ilk kez 19 Nisan 1836'da Saint Petersburg, Alexandrinsky. Theatre'da sahnelendi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...C4%B0ng%29.jpg
-
Fransiz ressam Pierre Dupuis'in dogum yildonumu (19 Nisan 1838)
The well-guarded child, 1867
https://upload.wikimedia.org/wikiped...te_kind%27.jpg
The Butterflies, 1871
https://upload.wikimedia.org/wikiped...e_vlinders.jpg
-
Alman ressam Albert Hertel'in dogum yildonumu (19 Nisan 1843)
Schloss Marquardt bei Potsdam, 1894
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Marquardt.jpg
Der Sarazenenturm in der Bucht von Rapallo, unbekanntes Datum
https://media.mutualart.com/Images/2...e4b051afb.Jpeg
-
Ispanyol ressam Eva Gonzalès'in dogum yildonumu (19 Nisan 1849)
Le petit lever (The Little Lever, 1875)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...etit_Lever.jpg
The Donkey Ride, 1880
https://upload.wikimedia.org/wikiped...onkey_Ride.jpg
-
Ingiliz ressam Edward John Gregory'nin dogum yildonumu (19 Nisan 1850)
Boulter's Lock Sunday Afternoon, 1885
https://upload.wikimedia.org/wikiped...tersLock03.jpg
Marooning, 1887
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Marooning.jpg
-
Fransiz ressam Charles Angrand'in dogum yildonumu (19 Nisan 1854)
The Guardian of Turkeys, 1881
https://upload.wikimedia.org/wikiped...of_Turkeys.jpg
The Harvesters, 1892
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Harvesters.jpg
-
Hollandali ressam Andreas Schelfhout'un olum yildonumu (19 Nisan 1870)
A. Schelfhout, Figures and cattle beside a lake in a wooded landscape, c. 1818
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._landschap.jpg
Frozen Waterway, 1845
https://upload.wikimedia.org/wikiped...oren_vaart.jpg
-
Ingiliz ressam Edward John Gregory'nin dogum yildonumu (19 Nisan 1874)
The mover, 1900
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._The_mover.jpg
Nu à l'écharpe d'or, 1910
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rpe_d%27or.jpg
-
Ingiltere eski Basbakani Benjamin Disraeli'nin olum yildonumu (19 Nisan 1881)
https://www.azquotes.com/picture-quo...i-40-76-06.jpg
"Avrupali ilerlemeden bahseder, cunku, birkac bilimsel bulus sayesinde, rahatligi uygarlik sanan bir toplum olusturmustur."
https://allauthor.com/images/poster/...-to-reveal.jpg
"Bir baskasi icin yapabileceginiz en buyuk iyilik, sadece sahip oldugumuz zenginlikleri paylasmak degil, onlarin sahip oldugu zenginlikleri onlara gostermektir."
-
Ingiliz biyolog ve doga tarihcisi ve Evrim Teorisinin Babasi Charles Robert Darwin'in olum yildonumu (19 Nisan 1882)
http://www.notable-quotes.com/d/char...in_quote_2.jpg
"Bu yasamin gorunumunde bir muthislik var; birbirinden farkli gucleriyle bir ya da birkac bicime yasam verilmekte ve bu gezegen, sabit yer cekimi yasasina gore devir yapmaktayken cok da basit olan bir baslangictan en guzel ve en harika sonsuz bicimlerde evrilerek var oluyorlar."
https://media.giphy.com/media/VAY1kWDBotQTC/giphy.gif
-
Hollandali ressam Anton Franciscus Pieck'in dogum yildonumu (19 Nisan 1895)
The magic lantern, undated
https://www.luikerwaal.com/diversen/pieckplaat.jpg
Street Alley, undated
https://images-na.ssl-images-amazon....AC_SL1000_.jpg
-
Fransiz ressam Jean Alexandre Joseph Falguière'in olum yildonumu (19 Nisan 1900)
Les Lutteurs (The Wrestlers, 1870)
https://histoire-image.org/sites/def...uiere_001f.jpg
Caïn portant le corps d'Abel, 1876 (Musée des beaux-arts de Carcassonne)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Falguieres.jpg
-
Ingiliz cocuk kitaplari yazari Ursula Moray Williams'in dogum yildonumu (19 Nisan 1911)
"Oyuncakci Peder amca, o gune kadar yonttuklari arasinda en guzeli olan kucuk, tahta bir at yapti. Bu cesur ve iyi kalpli kucuk tahta at, ustasini bir baba gibi seviyor; ne olursa olsun onun yanindan ayrilmak istemiyordu. Ancak oyle bir zaman geldi ki cocuklar, Peder amcanin oyuncaklariyla eskisi gibi ilgilenmemeye basladi. Bu duruma icerleyen kucuk tahta at, ustasina destek olmak icin zorlu bir yolculuga cikti. Uzak diyarlara yaptigi tesaduflerle dolu bu yolculukta kucuk tahta atin yolu madenlere, sirklere, hatta saraylara dusse de tek bir istegi vardi: sevgili ustasinin yanina geri donebilmek."
https://img-trendyol.mncdn.com/Asset...tiqueId=305485
"Proud and brave, Uncle Peder had never made so fine a horse before. The little wooden horse loves Uncle Peder like a father and hopes never to leave him. When the toymaker falls on hard times, the little wooden horse must go out into the world to seek his fortune. But whether he's working in a coal mine, walking the tightrope in a circus, or gathering pirate treasure, the loyal little horse has only one desire: to return to his beloved master's side. First published in 1938, Adventures of the Little Wooden Horse is well-loved modern children's classic."
-
-
Fransiz ressam Pierre Dupuis'in olum yildonumu (19 Nisan 1915)
Moissonneuses (île de Bréhat), 1893
https://pbs.twimg.com/media/EV9It6LX...jpg&name=small
Suzanne au bain, 1901
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ne_au_bain.jpg
-
Isvicreli ressam Marco Richterich'in dogum yildonumu (19 Nisan 1929)
Boats in Harbor, circa 1970
https://media.mutualart.com/Images/2...e629fbf98.Jpeg
Dans les vignes, 1981
https://media.mutualart.com/Images/2...48d538a09.Jpeg