Tamam zekamı, dili kullanmadaki hünerimi, hitabetimdeki gücü gösterdim, kalabalıkları coşturdum... Kendimi sahtekar gibi hissediyorum.
Printable View
Tamam zekamı, dili kullanmadaki hünerimi, hitabetimdeki gücü gösterdim, kalabalıkları coşturdum... Kendimi sahtekar gibi hissediyorum.
Kalabalıklar ışıklı salondan ayrıldıktan sonra hizmetli kadın salonu süpürecek, sessiz sakin, başında binbir hayalle.
Evet, ben o kadının şiirini yazmalıyım.
Babam bize nar tanelerini ayıklarken öğrendim sabrı, ciddi söylüyorum, hiç edebiyat yapmıyorum. Babamın kocaman ve nasırlı eleriyle nar tanelerini incitmeden bir kaba sıyırması çocukluğumun on dakikalık müstesna deneyidir.
Sadece sabrı mı öğrendim? Yaşamın inceliklerine, ayrıntılarına eğilmeyi de babam bize nar tanelerini ayıklarken.
Başka? Kimseyi incitmemeyi de öğrendim babam bir tek nar tanesini bile patlatmadan bir kaba bizim için sıyırırken.
Yaşamak nar yemeye benzer, diyorsam bugün babamın elleri sayesindedir.
Şiirin nereden doğacağı belli olmaz, bakın nar muhabbetimiz şiir olmuş.