Dolarda Yükseliş Kaçınılmaz

Alıntı:

---

Originally Posted by stonhand

Yerli fx 1 kaldıraçtı 3 eylülden sonra 10 kaldıraca çıktı.

Bunların yaptığı bildiğimiz rus rületi üstat, devletin kaldıraçlı piyasalarda ne işi var kimin parasını ütecek. Şurda %10 dan fazla bir harekette çok ciddi zarar yazacaklar.

---

Tek aklıma gelen yüksek bir faiz artışı olacağına dair güvence vermek için sinyal vermek amacıyla bu adımı attığı.Ama yüksek bir faiz artışı nedir?. Kime göre yüksek?. 400-500 bazpuanı tcmb yüksek görebilirken, Londra'daki swap fiyatlamasında oluşan 800-900 bazpuan ne olacak?.

Bir haftadır geçen seferki gibi piyasaya yüklü faiz artışı yapacağına dair sinyaller veriyor. Eğer kendisine göre yüksek ama piyasaya göre yüksek olmayan bir artış gelirse ne olacak?. Yaptığı artış ta tıpkı geçen seferki artışların mundar olduğu gibi ziyan olacak.

Tcmb'nin hamleleri tamamen oyun teorisine aykırı.

Bunlar 2008 i eşik kabul edip bu tarihten sonra işlerin bozulmaya başladığını düşünüp 2008 öncesi uygulamalara geri dönmeyi düşünüyor olabilirler, köprülerin altından çok su aktı ama bu ekip böyle düşünüyorsa hiç şaşırmam

Alıntı:

---

Originally Posted by elma

İhraç geliri dövizi Türkiye'ye getirmek (getirdiğini ispat için aracılık eden bankaya dövizi satmak) şartı yerine getirildikten sonra elinize geçen TL karşılığı ile iç piyasadan döviz almanıza engel bir durum yok. Dövizi içeriye getirmekle amaçlanan gerçekleşmiş oluyor. Usulen ispat için satmanız isteniyor.

---

Her şey tamam, ama döviz zaten banka hesabına girdiğinde yurt içi likiditeye girmiş olmuyor mu?. İhracatçıdan satmasını istemek niye. Sattığı kişi ile ihracatçı arasında yurt içi likidite açısından hiçbir fark yok ki.

Dövizi ülkeye getirme zorunluluğuna tamam ama dövizi bozdurması yurt içi likiditeyi bir milim bile oynatmaz ki, döviz zaten içeride ve bankaların elinde. Yurt içi likiditedeki döviz sahipliğinin değişmesi yaratacağı bürokratik hammallık ve güven kaybının yanında ne fayda getirecek?

Yerli de yabancı da biliyor ki döviz talebinin TL faizine duyarlılığı ciddi ölçüde azaldı, bir nevi faiz artışlarına duyarsızlaştı. Zira resmi enflasyon rakamlarına güven sarsıldığı gibi hala parasal ve mali politikalar daraltıcı değil genişletici, büyümeyi her ne pahasına olursa olsun sürekli ön planda tutan anlayış egemen.

Alıntı:

---

Originally Posted by rxpu

Her şey tamam, ama döviz zaten banka hesabına girdiğinde yurt içi likiditeye girmiş olmuyor mu?. İhracatçıdan satmasını istemek niye. Sattığı kişi ile ihracatçı arasında yurt içi likidite açısından hiçbir fark yok ki.

Dövizi ülkeye getirme zorunluluğuna tamam ama dövizi bozdurması yurt içi likiditeyi bir milim bile oynatmaz ki, döviz zaten içeride ve bankaların elinde. Yurt içi likiditedeki döviz sahipliğinin değişmesi yaratacağı bürokratik hammallık ve güven kaybının yanında ne fayda getirecek?

---

İhraç geliri dövizin yurda getirilip bozdurulan kısmının tamamının tekrar getirenlerce geri satın alınmadığı varsayımıyla içeride döviz talebini azaltıcı, daha doğrusu net döviz arzını yükseltici rolü olduğunu ifade edebiliriz.

GB’lerin %80’ine alış yaptırma sorumluluğu firmada,
fakat 180 günü dolan GB’nin alışının yapılıp yapılmadığını aracı banka kontrol etmekte mükellef ve dosya kapanmadıysa bildirim yapmakta.

DAB'a bağlandığında GB'ye düşüm veya sisteme bilgi giriliyordur.
Bu sayede bankalar takip yapıp gerekirse bildirim yapabiliyorlardır diye düşünüyorum.

Alıntı:

---

Originally Posted by rxpu

Her şey tamam, ama döviz zaten banka hesabına girdiğinde yurt içi likiditeye girmiş olmuyor mu?. İhracatçıdan satmasını istemek niye. Sattığı kişi ile ihracatçı arasında yurt içi likidite açısından hiçbir fark yok ki.

Dövizi ülkeye getirme zorunluluğuna tamam ama dövizi bozdurması yurt içi likiditeyi bir milim bile oynatmaz ki, döviz zaten içeride ve bankaların elinde. Yurt içi likiditedeki döviz sahipliğinin değişmesi yaratacağı bürokratik hammallık ve güven kaybının yanında ne fayda getirecek?

---

Alıntı:

---

Originally Posted by elma

İhraç geliri dövizin yurda getirilip bozdurulan kısmının tamamının tekrar getirenlerce geri satın alınmadığı varsayımıyla içeride döviz talebini azaltıcı, daha doğrusu net döviz arzını yükseltici rolü olduğunu ifade edebiliriz.

---

Sn. elma bence olmaz. Zira bu benim gibi dövizi gönüllü olarak TL'ye çeviren ve döviz 10TL olsa bile bu tavrından vazgeçmeyecek birini bile gıcık ediyorsa diğerleri çalmadan oynuyordur. Bunun çok açık ve net şekilde zararı olacaktır diye düşünüyorum.

Alıntı:

---

Originally Posted by rxpu

Her şey tamam, ama döviz zaten banka hesabına girdiğinde yurt içi likiditeye girmiş olmuyor mu?. İhracatçıdan satmasını istemek niye. Sattığı kişi ile ihracatçı arasında yurt içi likidite açısından hiçbir fark yok ki.

Dövizi ülkeye getirme zorunluluğuna tamam ama dövizi bozdurması yurt içi likiditeyi bir milim bile oynatmaz ki, döviz zaten içeride ve bankaların elinde. Yurt içi likiditedeki döviz sahipliğinin değişmesi yaratacağı bürokratik hammallık ve güven kaybının yanında ne fayda getirecek?

---

Dedim ya...Olsa olsa yeni bir sınırlandırmanın ayak sesleri olabilir..

Benim firma (% 100 Fransız) soruyor: Ben döviz girdimi genelde ithalat için kullanıyorum. Şimdi "sat-al" olayından (şu anki makas da düşünülecek olursa ) bir sürü zararım olacak. Bu son derece mantıksız.


Sesim çıkmıyor.

Bakalım uygulama tebliği bazı sorunlara ve sorulara yanıt verecek şekilde düzenlenecek mi...