konsenüs 10 ocakta yazmış, cevap vermişim.
1 dolar imiş, 85 sente düşmüş.
bu arada 1,06 dolara da çıkmış idi.
https://img510.yukle.tc/images/3819a...7_mart_usd.png
Printable View
konsenüs 10 ocakta yazmış, cevap vermişim.
1 dolar imiş, 85 sente düşmüş.
bu arada 1,06 dolara da çıkmış idi.
https://img510.yukle.tc/images/3819a...7_mart_usd.png
Olacak bu i$ de Adana01.
Öyle de böyle de...
Yahudi style-A..
Anti reJ0 )
Hallederiiz
0101 abem 2020 hisse bulma çalışmaları nasıl giidiyor?
bir yardım lütfen
aksen le doaş bilançolarına bir göz atsanız keşke bir kafa patlatsanız biraz
e bi de THY' baksanız.:)
hisseler arası parite uygulama sebebiyle taa 2015 de sattığım ekgyo da karar kıldım abem, milleti eyi süründürdü aynen benim piyasada süründüğüm gibi, artık ayağa kalksın bi zahmet
bilançoda eyi geldi
kentsel dönüşüm vs. kimbilir belki hissenin de kitapçı'nın da makus talihi'nin dönüşüne sebep olabilir.
hocam hektaş, logo Qnbfinans soda ve poltek bir bakabilir misiniz?
Cevdet abi;
Kitapvmçi abiye hitab ettin herhalde.
Ben kendi halinde temel analize dayalı portföy yatirimcisiyım.
Secmişim, secmişim agırlıkli olarak alarkoda, minnak minnak da nuh ile ekgyo'da karar kilmışım.
15 gunden bu yana dayak yemekteyim. Kemal sunal filmindeki mazlum gibi beaaa...!
Ulke ozelimizde suriye ve covid19
Dunya genelinde borsaların şisikliği, covid19 etkenlerini dogru analiz edemedim.
Malda yakalandım.
Fara yakalanmış tavşan gibi.
Artık beklemedeyim.
Beaaaa...! :(
EW işine pek aklım ermez. Ancak inananları var.
Mesela sn. JAS..
dün akşam vıop topiğinde 6785 iletide paylaşmış.
Alıntı:
Ben hemen olacak demedin Sv Dostum. Ve yazdığım BIST ile ilgili değildi. Bir yöne saplandığım da yok. Şöyle ki:
Bu sermaye el değişimi her halükarda olacak. Yani Grand Cycle düzeltmesi gelecek. Şu anda iki olasılık var. Çok yüksek olasılıkla 4. dalga yapıyoruz. 4. dalgaların ne kadar komplex olduğunu da yazmıştım. Düzeltme alt sınırı da 11xxx de Dow'da. (Ama illa oraya gelecek değil, o sınıra kadar PYnin karar vereceği bir yerde taban bulacak). Bana göre 4. dalga krizin öncü ciddi sarsıntısıdır. Bundan sonra 5. dalga ile kriz öncesi son bahar yaşanır, sonra da kaçınılmaz küresel kriz ile sermaye ciddi oranda el değiştirir.
Yani demem o ki, küresel krizin hafif öncü sarsıntılarını 2008 de yaşadık. Deli gibi para basıldı. Ama bu paralar sadece borsaları şişirmekte kullanıldı. Borçlar deli gibi arttı. Balonlar oluştu. Balonları kontrollü indirme düşünüldü ama bu da siyasete takıldı. Şimdi öncü ciddi sarsıntıları yaşamaya başladık. ABD 10 yıllıkları hayal edilemeyecek seviyelere geldi, binde 5 gibi. Yarın daha ciddi bir durumda ne olacak, elde hangi müdahale yöntemi kaldı. Balon daha ne kadar şişirilecek. Dow'u getirdik diyelim 36000 e.
Sonra.
Yani düşüncemde aslında ciddi bir değişiklik yok, ben sürecin ABD seçimlerine kadar devam edeceğini, öncesinde ciddi bir düzeltme olmasını beklemiyordum, seçim sonrası çöküş diyordum, şimdi belki daha önce olabilir diyorum.
Süreç uzayabilir, kısalabilir ama sonuç değişmez. Bu balonlarla, bu borçluluk oranları ile uzun süre devam edilemez. Yeni bir dünya düzeni kurulacaktır. Bu süreçte gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeler ciddi acılar çekecektir. Bir kısmı ilk kez açlık ve savaş ile tanışacaktır. İktidarlar ve ülke sınırları değişecektir.
Yaşayarak göreceğiz.
Son olarak, lütfen EW konusunda bilgisi olmayan saçma sapan şeyler yazmasın, kendini komik duruma düşürmesin.
Bu da sn.kentufn akıllı para topiğinde sn JASın paylaştığı grafik..
https://img510.yukle.tc/images/7460jas.png
Nowa üstat ALARKO TOPİĞİNDE yazmış.
2008-2009 yıllarından yaşadıkları..
Alıntı:
Bugün Sasanın bilançosu gelmiş. Sermayesinden %25-30 daha fazla kar etmiş ve 2018 e göre 2'ye katlamış neden? Patron engel olmamış da ondan. Üstelik onca yatırım yaparken. İstemese bizim gibi gerekirse karşılık ayırır, başka hesaplarda gösterir..İştiraklerinin kasalarında saklardı falan.
Sabancıgil de şirketi 125 milyon Dolara Erdemoğluna hediye etmeden pardon satmadan önce göstermiyordu ve ben dahil birçok yatırımcı topikte (burada olduğu gibi) eleştiriyor ve gerçekleri sergiliyorduk..Bir ara (2008 krizi sürecindeydi galiba) Piyasa değersizliği 50 milyon Dolara düşmüştü. İşin ilginci Fransadaki iştirakini 90 milyon Avroya satmıştı, kasada para boldu yani Algyo da olduğu gibi bir durum vardı... REST nam bir ortağımız vardı o zaman ve yalnızca Adanadaki depolama tesislerini(arsasıyla birlikte tabii) vermezler 50 milyon Dolara diye yazmıştı.
Doğru dürüst borcu yokken, 90 milyon Avroya (O zaman 120 milyon Dolar) iştirak satmışken PD= 50 milyon Dolar ediyor ve Sabancıgil utanmıyordu. Kar göstermiyordu.
Alark 150 milyon Dolar PD gördüğünde yazmıştım sanırım bu anımı, yeni ortaklar için yineledim.
İbret olsun derim.
Alıntı:
Sasa bugün de geri alım açıklaması yapmış. Yetmemiş Bossa da aynen öyle yapmış. O da Sabancıgilin sattıklarından. Yani önemli olan niyet. Hisseyi düşürüp toplamak mı, çıkarıp satmak mı amaç? Tabii bu arada hissesini hak ettiği değerler civarında görmek isteyenlerin de hakkını yemeyelim.
NOT: Yanlış anlaşılmasın, geri alım yanlısı değilim. Herşey doğal mecrasında olsun isterim. Fakat belli ki Sasaya geçmişte Alarka da uzun yıllardır yapılan özel baskının serbest fiyat oluşumuna engel olduğuna dikkat çekmek istedim. Dünün 50 milyon Dolarlık Sasası bugün Erdemoğlu elinde bu piyasa şartlarında bile halen 1 milyar Dolar ederken bizimki 294 milyon ediyorsa bizimkinde özel baskı olduğundandır. Bu durum işlem hacminin düşüşü teyit etmeyişinden de belli zaten.
Trump:
Trump, “Bu finansal bir kriz değil. Bu sadece ulusça ve dünyaca beraber üstesinden geleceğimiz geçici bir durum.†dedi.
Ancak vadeli borsaları pek beğenmedi. Vadeli dow şu an %-4.77
Ankara Savaşından sonra Yıldırım Bâyezîd Timur'a esir düşer.
Timur, Yıldırım Bâyezîdi esir aldıktan sonra kesinlikle ona kötü muamele yapmaz.
Bir gün Yıldırım Bâyezîd, Timur'a der ki: "İki ordu da denk güçte idi, fakat nasıl oldu da sen bizi yendin?"
Timur gülümser ve der ki: "Yıldırım işaret parmağını ağzıma koy," Yıldırım da işaret parmağını Timur'un ağzına sokar.
Sonra Timur kendi parmağını Yıldırım Bâyezîd'in ağzına sokarak der ki: "Yıldırım ısır." İkisi de birbirlerinin parmağını ısırmaya başlarlar.
Bir müddet sonra Yıldırım Bâyezîd dayanamaz ve bırakır. Timur sorar: Neden bıraktın?" . Yıldırım: "Dayanacak gücüm kalmadı.
Timur gülümseyerek der ki: İşte, az daha sabretseydin ben pes edecektim. Savaş alanında da aynı şekilde az daha gayret etseydin sen kazanacaktın der.
BORSA PSİKOLOJİDİR.
HELE TEMEL ANALİZİ YAPILMIŞ HİSSEDE.
TABİİ BİLANÇO ŞEFFAF OLMAYINCA.....insanın kafası karışıyor.
Beaaaaa...!
Nurettin Akçay (@akcay_nuri) adlı kişiye göz at: https://twitter.com/akcay_nuri?s=08
Kentuf bu olayı gördü.
Ben 2017 , 2018, 2019 hamlelerini yakaladım.
Bu subat ayında dow, virüs olayını algılayamadım.
Algilasaydım su anki gücümün %90 üstünde olurdum.
2019 yılı kârımın önemli bir kismı gitti.
Sağlık olsun.
Para her zaman kazanılır.
Insanlar hayatlarını kaybediyorlar.
Inşallah ülkem ve dünya insanlığı bu belayı en kısa sürede atlatır.
Dut yemiş bülbüle döndüm.
Hem hissede yakalandım,hem de eve kapandım.
Covid19 iki taraflı vurdu beaaa...!
Dünyada yeni hasta sayısı;
Dun 66.770
Bugün 53.441.. belki abd biraz daha ekler sayılarına .
Ancak avrupada kesin azalma var düne göre....
Bir Beyaz Türk, mutlu azınlık mensubu ve de salon sosyalistinin serencamı...
Zaman geçince unutulur. Burada bulunsun.
Nagehan ALÇI yazmış.....https://www.haberturk.com/yazarlar/n...nadan-kacti-mi
Zülfü Livaneli hastalığını gizledi mi? Karantinadan kaçtı mı?
Ünlü sanatçı Zülfü Livaneli'nin ailesiyle beraber koronavirüs kaptığı ve virüsü mağlup ettiği haberi dün her yerde vardı.
"Eşim, ben ve arkadaşlarım tedavi gördük. Tamamen iyileştik. Türkiye'ye döndük. Şu anda test sonuçlarımız negatif ama yine de evden çıkmıyoruz" diyordu yayınlanan metinde.
Ancak aynı Livaneli 19 Mart günü koronavirüse yakalandığı yönündeki haberleri yalanlamış ve sağlık durumunun iyi olduğunu söylemişti.
Peki o halde ne zaman Kovid-19 oldu? Hangi tarihte ve nerede tedavi edildi? Livaneli'ye hiç test yapıldı mı ve herhangi bir şekilde hastaneye yattı mı? Bu süreçler ne zaman tamamlandı?
MUAMMALI TABLO
Bu soruların peşine düşünce ortaya muammalı bir tablo çıkıyor:
Medya camiasında iyi bilindiği gibi Zülfü Livaneli'nin hayattaki en yakın dostlarından biri önce Sabah sonra Vatan-Milliyet gazetelerini yönetmiş olan gazeteci Zafer Mutlu'dur.
ABD'deki programda kendisiyle birlikte olan Zafer Mutlu da Zülfü Bey'in 4 Mart günü gerçekleşen kitap tanıtım kokteylinde Kovid-19'a yakalanıyor.
11 Mart'ta Mutlu, eşi Nüket Hanım, Zülfü Livaneli, eşi Ülker Hanım ile kızı Aylin Livaneli de uçakla ABD'den Türkiye'ye dönüyorlar.
Zafer Mutlu ile Ülker ve Aylin Livaneli kendilerini iyi hissetmiyorlar. Koronavirüs semptomları gösterince hemen 11 Mart günü hastaneye gidiyorlar.
Zafer Mutlu'nun testleri pozitif çıkıyor ve tedavi altına alınıyor. 23 Mart günü hastalığı tamamen atlatarak hastaneden taburcu oluyor.
EŞİ VE KIZI HASTANEDE İKEN ZÜLFÜ BEY BODRUM'A GİDİYOR
Ülker ve Aylin Livaneli'nin testleri başta negatif çıkıyor. O arada bir-iki gün İstanbul'daki evlerine çekiliyorlar. Sonrasında semptomlar sürüyor. Bunun üzerine yeniden test yaptırıyorlar ve bu kez sonuç pozitif görünüyor. Böylelikle onlar da hastanede tedavi altına alınıyorlar. Birkaç gün sonra ise virüsü yenerek taburcu oluyor ve arabayla Bodrum'a gidiyorlar.
Peki tüm bu olanlar sırasında Zülfü Livaneli ne yapıyor?
Ünlü müzisyen 11 Mart günü ailesi ve arkadaşlarıyla ABD uçağından iner inmez hastanede herhangi bir teste tabi tutulmadan karayoluyla Bodrum'daki evine geçiyor.
Kendini çok iyi hissettiğini söylüyor. Eşi ile kızı ve en yakın dostu hastaneye giderken kendisi İstanbul'da kalmıyor.
Son açıklamasıyla koronavirüse yakalandığını ve hastalığı mağlup ederek iyileştiğini söyleyen Zülfü Livaneli 11 Mart gününden beri yani ABD'den döndüğünden beri Türkiye'de hiç hastaneye yattı mı? Hayır.
Kendine koronavirüs testi yaptırdı mı? Bilmiyoruz.
Dediğim gibi NY uçağından indiği gibi arabayla Bodrum Kayaköy'deki konutuna gitti.
Peki 74 yaşındaki Zülfü Livaneli ne zaman bu virüsü kaptı ve ne zaman bu virüsü yendi?
11 Mart günü İstanbul'a indiğinde virüsü taşıyor idiyse-ki yanındaki diğer vakalara bakınca öyle gibi gözüküyor- hemen karantina altına alınması gerekirdi, kaldı ki eşi ve kızı öyle yaptılar.
KARANTİNAYA GİRMEMEK ÇEVRESİ İÇİN BÜYÜK RİSK DEĞİL Mİ?
Eğer hasta olduğunu bile bile hastane, karantina vs ile uğraşmak istemediğinden doğrudan Bodrum'a gittiyse -ki umreden gelen kimi yurttaşlar da böyle davranarak yanlış yaptılar- bu hem Livaneli için hem de karşılaştığı herkes için büyük risk teşkil etmiyor mu?
Aydınlanma ile modernizmin değerlerine yani akla ve bilime sonsuz önem verdiğini söyleyen Sayın Livaneli!nin "Yok hastane yok karantina istemiyorum arkadaş" havasında olması kendisinin tabiriyle biraz Ortadoğulu bir davranış kalıbı değil mi?
Peki şimdi 11 Mart gününden daha geriye gidelim:
4 Mart'ta NY'da The Marmara Park Avenue'de yapılan Livaneli kitap tanıtım kokteylinde bu virüsün birçok insana bulaştığı Razi Canikligil'in Hürriyet gazetesinde yaptığı haberle ortaya çıktı.
Sadece Zafer Mutlu ile Livaneli Ailesi değil otelin sahibi Kaan Gürsel de virüse yakalanmış. Yine aynı şekilde Livaneli'nin kalabalık kokteyline katılan bir Türk işadamı da o gün orada olan 12 kişinin birden pozitif çıktığını Canikligil'e açıklamış.
NE ZAMAN KAPTI?
Zaten Livaneli bu haber yayınlandıktan hemen sonra kendisi ve ailesinin de Kovid-19'a yakalandığını ama iyileştiklerini beyan etmek durumunda kaldı.
Oysa 19 Mart günü yani Türkiye'ye döndüklerinden 8 gün sonra hastalandığını inkar etmişti.
Şu ana kadar yazdıklarımızdan 4 Mart günü NY'da o virüsün yayıldığı gibi bir manzara görülüyor. 4 Mart'tan itibaren virüsün kuluçka evresini düşünürsek 10-11 Mart gibi şikayetler başlamış durumda zaten.
DEMET SAĞIROĞLU İLE VERDİĞİ KONSER
Şimdi 4 Mart tarihinden biraz daha geriye gidelim; 1 Mart'ta Zülfü Livaneli ile Demet Sağıroğlu NY'da beraber konser verdiler.
Peki Demet Sağıroğlu'na koronavirüs bulaşmış mı? Evet Demet Hanım da test yaptırmamakla birlikte 4-5 gün ağır şekilde Kovid-19 belirtilerini yaşadığını ve tüm yakın çevresinin pozitif çıktığını ilan etti. Sağıroğlu sanırım ABD'de hastanelerin berbat durumundan ötürü kendisini evde karantinaya almış.
O halde 1 Mart'ta Livaneli Kovid-19 muydu? Demet Sağıroğlu'na ondan mı geçti?
27 Şubat günü ünlü müzisyenin rahatsızlandığını ve hastaneye kaldırıldığını biliyoruz. Hatta bu rahatsızlık sebebiyle birkaç programı iptal edildi.
Fakat hemen sonrasında taburcu oldu ve 1 Mart'ta Demet Sağıroğlu ile olan konserinde yine sahnedeydi.
27 Şubat'tan 10 Mart'a kadar Livaneli ailesi, Zafer Mutlu'nun evinde hep birlikte kaldılar.
Burada şu soru akla gelebilir: 27 Şubat günü Livaneli, Kovid 19 nedeniyle mi rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldı? Hastalığına rağmen programını aksatmamak için 1 Mart'ta konsere ve 4 Mart'ta kitap tanıtım kokteyline mi gitti?
Ancak burada aykırı bir veri var. Aynı 4 Mart sabahı Livaneli'nin İpek Cem ile Columbia Üniversitesi'nde bir söyleşisi vardı. Eğer o sırada Kovid-19 taşıyıcısı olsaydı bu virüsün en başta İpek Cem'e ve o gün temas ettiği insanlara da geçmiş olması gerekirdi.
Öğrendiğime göre ne İpek Cem ne de Cem'in yakın çevresinden herhangi birinde virus görüldü.
O halde bence makul senaryo şu: Tıpkı Zafer Mutlu, Kaan Gürsel, Ülker ve Aylin Livaneli gibi Zülfü Livaneli bu virüsü 4 Mart gecesi yapılan kokteylde kaptı.
11 Mart günü İstanbul'a dönerken belirtilerini hissediyor muydu bilmiyoruz ama hissetse bile kimseye haber vermeden kendi başına bu işi çözmeye karar verdi ve arabayla Bodrum Hebil Koyu'na gitti. Hastane ve testten uzak durdu.
İNKAR EDERKEN REÇETE YAYINLADI
19 Mart günü ise tüm ailesi ve çevresi hastayken de virüs taşıdığını inkar etti. Fakat tam da muhtemelen kendi kendine Bodrum'daki evinde hastalığı yenmeye çalıştığı günlerde o stresle 21 Mart günü korona ile mücadele için sosyal medyasından alenen tedavi reçetesi yayınladı.
Bir sanatçı, hangi ilacın günde kaç defa hangi saat alınması gerektiğini dahi detaylı belirten tam anlamıyla bir hekim reçetesi paylaştı.
Bu sebeple tıp ve bilim camiası tarafından çok ağır tenkit edildi Livaneli. Bilim insanları Zülfü Bey'i bilinçsizlik ve sorumsuzlukla suçladılar.
O reçetede tüm takipçilerine "Eğer bu virüse yakalanırsanız doktorunuzdan bu ilaçları yazmasını özellikle isteyin" diye de belirtiyordu. Hekimler bu kısma çok tepki gösterdiler.
Bir de bunun üstüne Zülfü Livaneli kendisini kınayanları çok ağır sıfatlarla itham etti.
Oysa Livaneli'ye kızanlar bilim ve tıp çevreleriydi. Aynı çevreler onun bu ithamlarına daha da öfkelendiler ve Livaneli'yi şarlatan olmakla suçladılar.
İYİ NİYETLİ AMA;
Peki öyle mi hakikaten?
Ben bu kronolojiye bakınca Bodrum'daki evinde hastalıkla mücadele etme stresini yaşayan Livaneli'nin kendisine iyi gelen reçeteyi herkese önermek gibi iyi niyetli ama elbette çok şuursuz bir iş yaptığını görüyorum.
Öte yandan Livaneli'nin eskiden beri ilaçlar ve tıp meselesine meraklı olduğu biliniyor.
Acaba bu önerdiği ağır ilaçları nasıl elde etti? Kimselerden habersiz evine doktor çağırıp koronavirüs testi mi yaptırdı? Bilmiyoruz.
Fakat şunu biliyoruz: Livaneli tıpkı eşi, kızı ve arkadaşları gibi ABD'de koronavirüs kaptığı halde ülkeye dönünce hastaneye gitmedi. Test yaptırmadı.
Döner dönmez 14 gün karantina altında yaşamak zorunda olmasına rağmen bunu da yapmadı ve Bodrum'a gitti. Çok sayıda insana temas etti ve görünüyor ki hastalığını sakladı. Bu kabul edilebilir bir durum değil.
Sayın 0101
İzninizle 2 soru sormak istiyorum.
1-Hissede yakalanmak daha çok benim gibi teknik vs.bilmeyen acemilerin işi diye düşünüyorum. Sizin gibi olaya daha vakıf kişilerin stop-loss yapmaması -ki daha usta bir çok kişinin de uygulamadığını gördüm - nedenini öğrenmek isterim.Ben de zarardeyken stop yapamıyorum elim gitmiyor.Sadece öğrenmek için soruyorum çünkü nedenler farklı olabilir ve birşeyler ogrenebilirim.Uzun vade ( 1 -3 yıl ) hisse alan biri de düşüşlerde stop loss yapmalı mi yoksa bu riskli olup bazen hisseyi kaçırmasına da neden olur mu.
Görüşlerinizi öğrenmek isterim.
Teşekkürler.
Herkesin kabiliyeti farklı.
Elinizdeki malın miktarı da önemli.
Ha diye çıkamayabilirsiniz.
Uzuncu psikolojisi mi desem, maldan kolay vazgeçemiyorsunuz.
Haa... kayıpta mıyım?
Degilim... 0.33 $ maliyetim var.
1.06 $ olmuştu...
0.52 dolara düştü.
Simdi galiba 0.63 dolarlarda..
Zaman kaybetmek benimkisi.
Uzuncu sirketi her sekilde inceler ve girer.
Ufak tefek %10-15 dalgalanmalarda yerinden hiç kımıldamaz.
Stressiz yaşar.
Şirketinden emindir
Hisseye girmesi de, hisseden çıkması da incelemeler sonucu olur.
Alternatifleri devamlı arar.
Dünya borsaları ve bist covid19 bahanesiyle sert bir düşüş yaşadılar.
Şimdi covid şöyle-böyle diyen prof.lar Şubat ayı tv'lere çıkıp bugün konuştuklarını söylemedi.
Konuşanlar, da "bize bir şey olmaz" kabilinden konuştular. Paca çorbası ile bu işi geçiştireceğimizi düşündük.
2009 borsa cıkışında domuz gribi ulkemizde 500 can aldı. Dünyada da pek çok can...
Kimse tınmadı.
Borsaların ağaları borsalari çıkarmak istiyorlardı.
Borsalar çıktıkça çıktılar...
Şimdi ise panik de panik...
Dunyanın alacaklıları hissede değilmişler herhalde....
Son yazı;
Haziran ayında palto, aralık ayında mayo satılamaz.
Gelecek mevsimin şartlarını tahmin edip geçerli ürünü bulmak lazım.
50 dolar olur dedik topiği açarken.... İhracatın ithalatı karşılama oranı %100'e yaklaştıkça bu olacak. Geçecek bile....
......Oktay, bu yıl GSYH'nin yüzde 3.5'i kadar bir bütçe açığı öngördüklerini belirtti ve "Bütçe açığının program döneminde sırasıyla yüzde 3.5, yüzde 3.2 ve yüzde 2.9 seviyelerinde gerçekleşmesini hedefliyoruz" dedi.
Oktay, bir kaç ay önce açıklanan OVP'de detayları yer aldığı üzere 2022 bütçesinde bütçe giderlerinin 1.75 trilyon TL, faiz hariç giderlerin 1.51 trilyon TL, bütçe gelirlerinin 1.47 trilyon TL, vergi gelirlerinin 1.26 trilyon TL ve bütçe açığının 278.4 milyar TL olarak öngörüldüğünü hatırlattı.
*Bütçe açığının GSYH'ya oranı 2013'ten 2016 yılına kadar yaklaşık yüzde 1 seviyesinde kalmıştı*. Düşük kamu borcu bu dönemde Türkiye piyasalarını destekleyen önemli bir unsur oldu. 2017 yılında bütçe açığı/GSYH yüzde 1.5 olurken, 2018'de yüzde 1.9'a, 2019'da yüzde 2.9'a, 2020'de yüzde 3.5'e genişledi.....
GSYH'ya oranla %1'den ...%3,5'a çıkarsa bütçe açığı...
işte sana faiz, enflasyon, döviz artışı... sebebi... 😭
Bıkmış da dönmüş.
Bakalım neler olacak be yaaa...!
Başınız göğe erecek
gavurun boyalı kağıdı yükseldikçe
öyle
biz
paramızın değerini koruyoruz falan demeyin
o yükseldikçe
aslında
fakirleştiğinizin farkında değilsiniz.
2.5 trilyon parayı gömdünüz gavurun boyalı kağıdına
memlekete operasyon çekenlere
omuz veriyorsunuz.
Ahvalimiz budur abem.
2022 yılında 278 milyar bütçe açığı planlanmıs.
Aha işte;
Enflasyonun da
Faizin de
Döviz artışının sebebi.
Ne ararsan kendinde ara, başka yerde arama.
Düşür bütçe açığını 100 milyara,
faiz de enflasyon da, döviz artışı da düşsün %5'e
Thy güzel bilanço açıkladı 6.232 milyar..
6.232 ÷ 1380 sermaye = 4,51 tl hisse basina yaklasık kâr... 🤑💵💶🤑
Bugün borsa canlı idi.
Suriyeyi pek dert etmiyor gibi.
FED tarafındaki
Soru işaretleri azaldı.
Tek soru:
Kavcıoğu ortalığı yine yakar mı?🤪
BBVA garanti hisselerini toplama vaadinde bulunmuş... 2,249 milyar Avro... borsada aranan kan bulundu...
Kavcı-oğlu ortalığı yeniden ateşe vermezse...