masadan ses çıkmadı..
Printable View
masadan ses çıkmadı..
Rex bu bahçeli neden ortada yok niye deprem bölgesine gitmiyor dersin?
Adıyaman Belediyesi yerle bir olmuş, karşısındaki kültür merkezi CAMDAN yapılmış olmasına rağmen,(sanırım Ab parası ile) dimdik ayakta, tek bir cam çatlamamış!
bu ALLAH’ın kaderi müslümanın yaptığına işliyor da gavurunkine işlemiyor!
Sevgili fedor, hülasa işimiz zor. Bir kaç nesil geçerse ve bu nesle çağdaş fikirler eğitimle yüklenebilirse ehhh. Ama nesiller çocukken aldığı fikri, eğitimle dönüştürmeye direniyor, hadi pek çoğu diyelim. Avrupa'nın orta çağ sonlarında gerçekleştirdiği fransız devriminden mülhem(bence) rönesans reform hareketleriyle kendi atılımına altyapı kurdular.. İşte netice ortada.. Onlar nireee biz nire.
Sn abim iberata, fransız devrimi acılarla, kanla inşaa edildi, temelleri sağlam. E bize Mustafa Kemal Atatürk, biz acı çekmeyelim, kan dökmeyelim diye şak diye kucağımıza verdi her şeyi…
Hoş gerçi acıları da bu toplum çok umursamıyor( 100 yıl önce yaşananlar ortada) ama bu gömlek bize biraz bol geldi…
Dünyada Çinden sonra iki numara Türkiye inşaat alanında..
Şuanda hükümetin dçtünü toplayan cefakar madenciler, hükümetin çalışma şartlarını iyileştirmediği en kötü şartlarda çalışıyorlar. Özellikle özel maden ocağında çalışanlar, ttk nın durumu zaten malum 6 ayda bir düzenli grizu patlaması
+ depreme müdahalede geç kalındı.
- siyaset yapma
+ şehirlerimiz depreme hazır değil
- boş konuşuluyor, çocuk yok burda
+ bilim adamlarına kulak verilsin.
- ekonomi konuşulsun, hisse konuşulsun,
....
....
- altılı masa adayını açıklamadı.
Fikra bu kadar.
6 li masayı bırak şimdi onlar tırsa tırsa seçimi nasıl darbe ile yaptırmayızın derdindeler!
Bu milleti seçime hazırlamak o kadar zor değil de şu an milletin tokatını yiyeceklerini anladılar, kozmik odacı arınçla başladılar yavaştan yavaştan, mızıklamaya, ağlak ağlak!
Rex sizinkiler niye korkuyor seçime gitmekten dersin? Milletin karşısına çıkıp hesap vermek bu kadar mı zor? 1 yılda 100 bin bina yapacak kudretin var ama seçimleri 5 ayda yapacak gücün yok öyle mi? Ne bu ağlak ağlak başladınız seçimler ertelenmeli meselesine?
Eninde sonunda sandığa gömüleceksiniz ve tarih sizleri KARA HARFLERLE yazacak! 10 yıllarca Cehaletin eseri diye ders kitaplarını süsleyeceksiniz, en kötü örnekleri, neyin yapılmaması gerektiğini sizlerin yaptıklarınızı görerek öğrenecek nesiller! Gelecek 100 yıl sizin yanlışlarınızın üzerine inşaa edilecek!
Nasıl imar affı yapılmaz
Nasıl askere dokunulmaz
Nasıl tek adam olunmaz
Nasıl liyakatsıza güvenilmez
Nasıl eğitim önemsenmez
Nasıl din istismar edilmez
Nasıl toplum kutıplaştırılmaz
Böyle böyle binlerce satırr!!
Hala ekranlardan niye suriyelilere sahip çıkılmıyor diyen vatan haini liboşlar var.
reisten iyisi yok fedoramca malesef...çoğu ülke ne mutlu böyle bir lideriniz var diyor...emin ol çoğu müslüman coğrafyada aday olsa seçilir adam sınırları aşmış durumda...2014 den beri oluşan krizleri yönetmek için lider olmak gerekiyor...depremi seli darbesi yangını terörü bitmiyor bu ülkenin...
reis nobele aday haberin olsun fedoramca...ben demiyorum 11 ülke aday gösterilmesini istiyor...
Günümüzde özellikle "utanmak" insan olmanın temel belirtilerinden biri olmaya başladı.
Bazı tipler için merak ediyorum gerçekten.
Ne olursa utanırsınız? Sizi bu hayatta ne utandırır mesela?
Neyin karşılığında insanlığınızı takas ediyorsunuz?
Bir fikri savunmak, bir davanın mensubu olmak, bir kişiye veya kuruma gönülden bağlı olmak insanlıktan çıkmayı gerektirmez.
Aklıma gelen başka bir husus; siyah ile beyaz iç içe.
Bu ülkenin isimsiz kahramanlarını izliyoruz günlerdir.
Heyula gibi dikilen, yeniden yıkılması an meselesi olan enkazlara, bir canı daha gün ışığına kavuşturmak için, bir an bile tereddüt etmeden giriyorlar.
Kocaman gülümsemeleri ve hıçkıra hıçkıra sevinç gözyaşlarına şahit oluyoruz.
Büyük bir tevazu ve ağırbaşlılık içinde.
Madenciler, itfaiyeciler, arama kurtarma ekipleri, sağlıkçılar, gönüllüler.
Allah hepsinden razı olsun.
İlk ağızdan yaşananları okuyalım. Daha da söylenecek söz kalmaz sanırım. Link isteyeneler için aşağıya bırakıyorum.
Aşağıya bir link daha bırakıyorum. O da "dahi" gazetecimizin bugün yazdığı "olağanüstü" yazı. Onu da okuyun lütfen.
İçinizde umut tohumları yeşersin.
Deprem bölgesine ilk giden ekipte yer alan Merve Özkorkmaz'ın anlattıkları koordinasyonsuzluğu ve gecikmeyi gözler önüne serdi.
30. saatteydik, alandaydık ancak ekipmanımız yoktu.
Pazartesi (6 Şubat) sabaha karşı saat 04.17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğünde, saat 13.24'te de Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Depremler; Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay illerinde büyük yıkıma neden oldu. Deprem bölgesine ilk intikal eden ekiplerden birinde yer alan Merve Özkorkmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamasında depreme müdahaledeki koordinasyonsuzluğu ve gecikmeyi gözler önüne serdi.
Yönlendirildikleri deprem bölgesi Gaziantep'e varmalarının 14 saati bulduğunu ve bu süreçte neler yaşadıklarını anlatan Özkorkmaz, ilk izlenimlerini, "Afet merkezine vardığımızda 1 polis arabası, bir tank, 1 mobil tır kapalı bir şekilde bekliyordu. Tuvaletler taşmıştı. İçecek su, yatacak yer, sarılacak battaniye yoktu. Polis benden, ben askerden, kriz merkezi jandarmadan su istiyordu, kimsede içecek su yoktu. Elektik vardı bir tek jeneratör sayesinde. Biz komut almaya hazır beklerken bize şöyle dendi; 'Otobüste uyuyun, sabah çıkarsınız.' Eğitimlerde saniyelerle yarıştırılırken gerçek bir afet anında uyuyun komutu aldık" diye anlattı.
Özkorkmaz, "Yıkılan binaların tespiti ve gelen ekiplerin dağıtımı yapılamamıştı, bürokratik yazılar ve imzalar bekleniyordu, acil durumda bile harekete geçilemiyordu. AFAD'ın devlet bürokrasisinin içinde nasıl işlevsiz kaldığını o an anladım. İlk ekibin helikopter ve malzeme ile direk alana, kriz merkezine bile değil mahallelere sevkiyatı sağlanabilir, AFAD'ın içinden çıkamadığı envanteri biz bu süreçte çok kısa zamanda oluşturabilir, ihtiyaç duyulan makine ve teçhizat konusunda bilgilendirme yapabilirdik. Yetkilendirme yapılmadı, sorumluluk alınmadı" diye sitem etti.
Özkorkmaz, "Acil durumda bağımsız aksiyon alması beklenen AFAD kurumunu saatlerce imza, karar, yazı bekleyen bürokrasiye mecbur bırakacak kadar vasıfsız hale getiren, bu durumda payı olan, imzası olan en dipten en tepeye her bir kişinin ülke insanlarından özür dileyerek acil şekilde istifa etmeleri gerekiyor. Bu işleri bu kişilerden çok daha iyi yapabilecek uzman, tecrübeli kişiler var. Bu işler sorumluluk gerektiren işler ve bu sorumluluklardan bir tanesi de hatayı önlemek kadar yanlış yaptığını kabul etmek ve istifa edebilmektir" çağrısında bulundu.
"6 şubat Pazartesi sabahı deprem bölgesine ilk intikal eden ekipteki arama kurtarmacılardan biriyim"
Merve Özkorkmaz'ın açıklamaları şöyle:
İsmim Merve Özkorkmaz. 6 şubat Pazartesi sabahı deprem bölgesine ilk intikal eden ekipteki arama kurtarmacılardan biriyim. Bölgeden paylaştığım bir takım fotoğraf ve videolardan sonra yerli ve yabancı gazete ve kanallar günlerdir devamlı röportaj vermem istiyor ancak medyanın en ufak bir çarpıtmasını kaldıracak bir ortam olmadığı için süreci size kendim anlatacağım.
Benim arama kurtarma girişimim 2021 Temmuz'unda başlayan orman yangınlarını, sonrasında Ağustos'ta Kastamonu'da olan sel felaketini ekran başından görüp de çaresiz kalmam, tahammül edememem ile başladı. Eğitim alabileceğim pek çok STK olduğunu gördüm, ancak yaşanılan yere dışarıdan yardım gelmesini beklerken mahallede örgütlenme fikrini savunan bir gruptan eğitim almaya karar verdim. Yaşadığım yer olan Sakarya'da böyle bir eğitimi bize vermeleri için en az 30 kişilik bir ekip olmamızı istediler ve gerekli duyuruları yaptım, kurumlarla görüştüm, sayıyı tamamladık ve eğitimlere başladık. Stres yönetimi, kriz planlaması, mahalle afet merkezi kurulması, iple kurtarma, yatay dikey yaralı taşıma sistemlerinin kurulması, enkazda hilti, elektrikli testere, jeneratör kullanımı, enkazda güvenli geçit inşa etme, afet lojistiği, sel ve su baskınında arama kurtarma, yangın ve ev kazaları, geniş kapsamlı ilk yardım eğitimlerini saha pratikleri ile birlikte 6 ayda tamamladık.
"Havalimanındaki tüm güvenliklerden saniyeler içinde geçtik ancak uçağa sevkimiz ve kalkış 2 saat sürdü"
Deprem sabahı Sapanca ekibinden 5 kişi merkez ekiplerle koordine bir şekilde yola çıktık. 7 üstü bir depremi 99 yılında yaşamış ve binamızın çatısının yıkılması sebebi ile karanlıkta kısmi bir yıkıntıdan çıkmış bir depremzedeyim. Yarım gün içinde askerlerin çadır kurulumlarını tamamladıklarını, çadırlardaki sobayla ısındığımızı, karnımızın sıcak yemek ile doyduğunu, daha ertesi sabah kızılayın battaniyesi ile uyuduğumu hatırlıyorum. Kafamda bu senaryoyla ve yeni öğrendiğim arama kurtarma bilgileri ile yola çıktım. Plan uçak ile en hızlı şekilde bölgeye intikal edilmesi idi. Aracımız ile kar yağışlı İstanbul yolunda bir kaza atlatarak inanılmaz hızlı şekilde havalimanına vardık. Havalimanındaki tüm güvenliklerden saniyeler içinde geçtik ancak uçağa sevkimiz ve kalkış 2 saat sürdü. Yolculuk ve iniş 2 saat daha. Gaziantep Havalimanı bölgede tek sağlam kalan iniş alanı olduğundan buraya iniş yaptık, otobüslere sevk edilip Gaziantep afet merkezine yönlendirildik. Afet merkezini bulmamız 2,5 saat sürdü çünkü boşaltılan ve taşınan 2 farklı lokasyona yanlış gittik ve kimse faal AFAD binasının nerede olduğunu bilmiyordu. Bu saatler sonunda üçüncü lokasyonda binaya vardık ve 1 saat otobüste sevk edileceğimiz yeri bekledik. Gaziantep'in İslahiye ilçesine yönlendirildik. Yolda trafik vardı, yakınlarına ulaşmaya çalışanlar ve şehirden kaçmaya çalışanlar yolu tıkamıştı ve yoldaki yarıklardan pek çok araç geçemiyordu.
"Kriz merkezine depremden 14 saat sonra vardık"
Birbiri ile bağlantılı birkaç deprem olduğu için bölge yolları hem gidiş hem geliş çift taraflı kilitlenmişti. Ambulanslar ve arama kurtarmacılar maalesef hareket edemiyorlardı. 1 saatlik ana yolu 4 saatte geçtik ve İslahiye'ye saptık, bu sefer de yola köprünün yıkılmış olduğunu gördük. Otobüs Offroad bir araç olmamasına rağmen yan tarafından risk alarak geçtik ve kriz merkezine depremden 14 saat sonra vardık.
Eğitimlerde saniyelerle yarıştırılırken gerçek bir afet anında uyuyun komutu aldık.
Yol boyunca bir şey yapamamanın verdiği azap ile gözümüzü kırpamadık. Afet merkezine vardığımızda 1 polis arabası, bir tank, 1 mobil tır kapalı bir şekilde bekliyordu. Tuvaletler taşmıştı. İçecek su, yatacak yer, sarılacak battaniye yoktu. Polis benden, ben askerden, kriz merkezi jandarmadan su istiyordu, kimsede içecek su yoktu. Elektik vardı bir tek jeneratör sayesinde. Biz komut almaya hazır beklerken bize şöyle dendi; Otobüste uyuyun, sabah çıkarsınız.
AFAD'ın devlet bürokrasisinin içinde nasıl işlevsiz kaldığını o an anladım.
Eğitimlerde saniyelerle yarıştırılırken gerçek bir afet anında uyuyun komutu aldık. Yıkılan binaların tespiti ve gelen ekiplerin dağıtımı yapılamamıştı, bürokratik yazılar ve imzalar bekleniyordu, acil durumda bile harekete geçilemiyordu. AFAD'ın devlet bürokrasisinin içinde nasıl işlevsiz kaldığını o an anladım. İlk ekibin helikopter ve malzeme ile direk alana, kriz merkezine bile değil mahallelere sevkiyatı sağlanabilir, AFAD'ın içinden çıkamadığı envanteri biz bu süreçte çok kısa zamanda oluşturabilir, ihtiyaç duyulan makine ve teçhizat konusunda bilgilendirme yapabilirdik. Yetkilendirme yapılmadı, sorumluluk alınmadı.
Sabah aç, susuz, uykusuz, tuvaletini yapamamış bir şekilde alana sevk edildik.
Kar soğuğunda enkaza müdahale edemediğimiz dakikalarda uyuyamadım. Otobüsten inip alandaki ekip başlarından bilgi almaya çalıştım. Neden sorularımın cevabı yoktu, kötü bir niyet de yoktu, herkes birbirinin suratına boş boş bakıyordu, devlet destekli bir afet kurumunun iş yapamamazlığıydı karşımdaki; ancak zaten bu kurumu bu yıla kadar bu halde var etmek, buna göz yummak kötü niyetin ta kendisi idi. Sabah aç, susuz, uykusuz, tuvaletini yapamamış bir şekilde alana sevk edildik.
30. saatteydik, alandaydık ancak ekipmanımız yoktu.
Atandığımız enkazda bir inşaat ustası ve birlikte çalıştığı inşaat işçileri 5 kişiyi kazma kürekle çıkarmışlardı, geriye insan gücünün yetmediği çatı ve katları kontrollü kaldırarak altındaki 20 kişiyi çıkarmak kalmıştı. 30. saatteydik, alandaydık ancak ekipmanımız yoktu. Siz uçakla gidin, arkadan göndereceğiz denilen ekipmanlar karayollarının kilitlenmiş, yıkılmış durumundan bize ulaşamadı. İkinci günümüz sadece alan analizi, enkazda sesle kontrol, enkaz yakınlarını sakinleştirme, onlardan bilgi alma, mahalleden sağ kalanların bulduğu ekipmanlarla ufak tefek girişimler yaparak geçti. Çok üşüdük, su içemedik, sıcak herhangi bir gıda yiyemedik ekip ve mahalledekiler olarak.
Üçüncü gün ilk defa elimizi yıkadık, ilk defa uyuduk.
Üçüncü gün kriz merkezi kalabalıklaştı, koordinasyon hızlandı ancak kalabalığa yetişemedi, ufak vinç ve ufak ekskavatörlerle çatıyı kaldırma denendi, başarısız olundu. İkinci gün enkaz altından gelen sesler artık gelmemeye başladı. Köpekle kontrol yapıldı, ancak canlılık belirtisine ulaşılamadı. Enkazdan hafif ceset kokuları gelmeye başladı. Rüzgâr çok olduğundan koku alamamış olabilir diyerek enkaz alanımızın değiştirilmemesine karar verildi. Akşamında kriz merkezine döndüğümüzde temiz mobil tuvalet vardı, mobil tır işlevlendirilmiş, 2 adet çadır kurulmuş, sıcak yemek pişirilmişti. İlk defa elimizi yıkadık, ilk defa uyuduk.
Tüm süreci aynı inşaat ustası yönetti, biz sadece güvenlik zaiyatı olan noktalarda ona müdahale ettik.
Dördüncü gün neredeyse bütün çeşitteki ve büyüklükteki makineler alandaydı, yabancı ekipler gelip gidiyordu, helikopter sesleri ilk kez duyuluyordu. Tüm süreci aynı inşaat ustası yönetti, biz sadece güvenlik zaiyatı olan noktalarda ona müdahale ettik. Bize zaman zaman küstü, her seferinde ikna edip döndürdük. Kendisinin de aynı enkazın altında akrabaları vardı. Yakınlarını bekleyenlerin sabrı taşmıştı, önce bize, sonra birbirlerine girdiler. İlk saatler ortamı sakinleştirmek ve kolluk kuvveti desteği istemekle geçti. Eksiksiz olunmasını takiben olabildiğinde müthiş bir hızla çatı kaldırıldı, katların blokları bölünerek alındı. Bu işlemler güvenli şekilde altındaki olası canlı bireylere zarar vermemek için dikkatli ilerliyordu. Enkazımızdan devamlı cansız bireylerin bedenleri ve uzuvları ambulansla kontrol sonrası cenaze nakil araçlarına sevk ediliyordu.
Artık yattığımız ve işgal ettiğimiz yer, yediğimiz yemek bizi utandırır hale gelmişti.
Beşinci gün hem arama kurtarmacı, hem de yardım etmek isteyen bireysel kitleler İslahiye'ye akmıştı. Yeni gelen yerli ve yabancı ekiplerin sismik dinleme cihazları, termal kameraları, köpekleri, envai çeşit malzemeleri ve bizden kat ve kat iyi uzmanlıkları ve tecrübeleri vardı. Bizim enkaz lokasyonumuz değiştirilmişti. Artık yattığımız ve işgal ettiğimiz yer, yediğimiz yemek bizi utandırır hale gelmişti, yorgunluk, harcanmışlıktan duygu durumumuz kontrol edilemez haldeydi. Sapanca ekibi olarak alandan ayrılmaya, yerimizi taze arama kurtarmacılara bırakmaya karar verdik.
Altıncı gününde Sakarya'ya döndük.
Aracımızdaki ekipman ile dönüş yolunda İskenderun'da Bursa Yıldırım Belediyesi Park Bahçeler ekibinin pişirdiği çorbayı içtik ve biraz konuştuktan sonra birlikte hareket etmeye karar verdik. Birkaç enkaz gezdik ve bir tanesine teknik yardım sağladık. Ertesi sabah üniversitenin bahçesinde ve merkezde yüzlerce binlerce ekip vardı. Yardımların lojistiği sağlanıyordu, çadırlar ve tuvaletler kuruluyordu, yemekler pişiyordu. Başka bir mahallede hasar görmüş 6 katlı apartmanın girişinde oturan ve evinden otizmli çocuklarının aidiyet krizine girmesi sebebi ile ayrılamayan bir ailenin evinin riskli olmayacak kadar yakınına çadırı kurulumu yaparak depremin altıncı gününde Sakarya'ya döndük.
Çok geç kaldığımız için kendimi suçladım.
Bu yaşadıklarımdan kendime çıkarımım, benim bir arama kurtarmacı olamayacağımdır. Küçüklüğüm anne babamın işi dolayısıyla hastanede geçti, yaralılara, kan görmeye dirayetliyim. Üniversitede mağaracılık yaptım, klostrofobim de yok. Tüm eğitimleri eksiksiz tamamladım, ancak enkaz altına girerek sesli arama yaptığım ilk gün zeminden girmiş olduğum delikten kafa lambası ile yaptığım taramada görmüş olduğum insan uzuvları ve nükleer saldırı olmuş gibi donan insan sahneleri karşısında metanetimi koruyamadım. Çok geç kaldığımız için kendimi suçladım. Dışarıda bekleyen yakınların gözü önünde bağıra bağıra ağladım. Yapmamam gerekirdi, tüm arama kurtarmacılardan özür dilerim. Mahalledekilerin beni teselli edişlerini unutamıyorum. Arama kurtarma görevimi ve Sakarya ekibi liderliğini bırakıyorum. Bu işleri benden çok daha iyi yapabilecek arkadaşlarım var burada. Bundan sonra lojistik, gıda, organizasyon gibi işlere devam edeceğim şekilde ekipte olacağım.
AFAD kurumunu saatlerce imza, karar, yazı bekleyen bürokrasiye mecbur bırakacak kadar vasıfsız hale getiren en dipten en tepeye her bir kişinin ülke insanlarından özür dileyerek acil şekilde istifa etmeleri gerekiyor.
Acil durumda bağımsız aksiyon alması beklenen AFAD kurumunu saatlerce imza, karar, yazı bekleyen bürokrasiye mecbur bırakacak kadar vasıfsız hale getiren, bu durumda payı olan, imzası olan en dipten en tepeye her bir kişinin ülke insanlarından özür dileyerek acil şekilde istifa etmeleri gerekiyor. Bu işleri bu kişilerden çok daha iyi yapabilecek uzman, tecrübeli kişiler var. Bu işler sorumluluk gerektiren işler ve bu sorumluluklardan bir tanesi de hatayı önlemek kadar yanlış yaptığını kabul etmek ve istifa edebilmektir.
Bu yazıda geçen her iddiayı fotoğraf ve videolarla, yer, saat ve lokasyon ile belgelendirdim.
Yetkilileri bu son görevlerini yapmaya çağırarak yazımı bitiriyorum.
Dipnot: Bu yazıda geçen her iddiayı fotoğraf ve videolarla, yer, saat ve lokasyon ile belgelendirdim. Bu yazı yalnızca benim görevlendirildiğim noktalarda gerçekleşen olayları anlatmaktadır, diğer bölgeler ile ilgili, yaralı ve yardım lojistiği ile ilgili bu süreçte hiçbir istihbaratım olamamıştır.
https://t24.com.tr/haber/deprem-bolg...-serdi,1091875
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar...iyaset-6903310
Evet dostum evet bu haberi biliyorum!
Ne diyelim söz var mı?
Bir de Nasuh Mahruki’nin dünyanın bir numaralı Arama Kurtarma Timinin yani Akut’un yıllar boyunca sistematik olarak yok edilişi var…
Akut olsa idi, Akut’a bir Afad imkanlarının binde biri verilse idi kim bilir kaç canımız daha kurtulurdu.
Bunları konuşup siyaset yapmayalım biz…
Bu konu başlığında siyaset serbest. Hisse konuşmak yasak. Cezası var ona göre.
eyy müslümanlar, buradaki müslümanlarrrr, bakın gavurlar ne diyor...Hangi vicdanlı insan bunun sorumlusunu aramaz?
https://twitter.com/acikcenk/status/...DZanRDjbKzJlkQ
şimdi bir an önce her şeyi eskiye dönmüş gibi yapmak için enkazlar kaldırılıyor, arama kurtarma ekipleri çalıştırılmıyor, hala içerde insan olabilir ya insannn...
Bu acele ne, binlerce yıkılmış bina var, 25 bin binadan 1 er kişi çıkartsanız 25 bin canlı demektir.
Tv lerde göstermelik bir kaç çıkarma operasyonu, (onlar olsun elbet çok şükür) ama ya içerde yaşayanlar? Valla bu ülke vicdanını peyni ekmekle yemiş...
bahçeli kendi şehrine bile gitmemiş, gitse alacağı tepkiden korkmuyorsa namerdim... ama yüzlerce çadır yapıp binlerce kişinin ihtiyacını (her türlü) karşılayan ahbap a laf ediyor... sonra gelde siyaset yapma...
bu siyaset ülkenin kanını emen en büyük bekaa sorunlarından biridir...
Rte pardon o değildir kimse kim,, enkazlara iş makinesiyle girme kararı akınca, ecnabi kepçenin insan göğsüne sağlanmasına ortak olamayız demiş. Gitme kararı almış. Vahim.
Yaşadığımız insanı ve vicdani bir felaketler silsilesi... ben hala normale dönemiyorum, o insanları düşünemiyorum.
neyse ben artık buraya yazmayacağım, yazsak ne olur yazmasak ne olur...
saol fedoramca can kaybi en onemlisi.ama hatay maras gibi iller basda olmak uzere maddi kayip muthis.enkazdan ciktin sukrettin ama ya sonrasi.hayat devam ediyor .
not:fedoramca kisisel olarak bizim durum iyi kendimi afetzede bile saymiyorum artik.utaniyorum.
fedoramca afetzedeleri dusundukce agliyorum ya.su an bile.benim kuzinem var.ama olmayan cok.adana nispeten sicak.maras soguk malatya soguk.
şimdi komşumdan tel.geldi.
çevre şehircilikden gelmişler.göz ile sanirim kontrol etmişler.röntgen vs 6 ayi bulur demisler,cekeriz filan diyen herkese de itimat etmeyin demişler.
sitedeki önbloklara yani annemlerin b blok ve bizim bloğa ve yandakine az hasarli,arkadaki 1 bloga az hasarli 2 tanesine orta hasarli demişler.
yarin e devlete duser dedi.
Sakın sn fedor sakın, yazmamız lazım yazmanız lazım... Bu da bir görev. Hoşçakalın.
2023/10 14/02/2023
A. DUYURU VE İLKE KARARLARI
1. Kurul Karar Organı’nın 14/02/2023 tarih ve 9/176 sayılı Kararı Uyarınca Yapılan Duyuru:
06.02.2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş olan ve Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay,
Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’yı (Deprem Bölgesi) etkileyen depremler nedeniyle ülkemizin yaşadığı
zor zamanlarda, depremin finansal piyasalar üzerindeki olumsuz etkisinin asgariye indirilebilmesi ve olası yatırımcı
mağduriyetlerinin önüne geçilmesi için;
1) a) 10.04.2023 tarihine kadar; aracı kurumlarca, portföy büyüklüğü 1.000.000 Türk Lirası ve altında olan müşterilere
uygulanacak azami kredi faiz oranının ve kredili olmayan bir alım emri nedeni ile ödemekle yükümlü oldukları tutarın tamamının
veya bir kısmının takas günü itibarıyla tevdi edilmemesi veya söz konusu tutarın takas tarihi itibarıyla aracı kurum nezdindeki
hesaplarında bulunmaması durumunda (temerrüt durumunda) uygulanacak faiz oranının, aracı kurumun vereceği kredinin,
kaynak maliyeti dikkate alınarak, sermaye piyasasına olan algıyı olumsuz etkileyecek ve güveni zedeleyecek uygulamalardan
kaçınılmak suretiyle, makul bir seviyede belirlenmesi yönünde tavsiye kararı alınmasına,
b) 06.02.2023 tarihi itibariyle Deprem Bölgesi’nde ikametgâhı, işyeri adresi veya şubede hesabı bulunan müşterilerin,
06.02.2023 tarihinden itibaren oluşan temerrüt durumlarında, Seri: V, No:65 sayılı Sermaye Piyasası Araçlarının Kredili Alım,
Açığa Satış ve Ödünç Alma ve Verme İşlemleri Hakkında Tebliğ'in (Kredili İşlemler Tebliği) 16’ncı maddesi çerçevesinde
30.06.2023 tarihine kadar işlem tesis edilmemesi, temerrüde ve temerrüt sonucuna bağlı işlemlerin yapılmaması şeklinde
uygulamanın yönlendirilmesine,
c) Bu maddenin (a) bendi kapsamında belirlenen faiz oranlarının, Merkezi Kayıt Kuruluşu AŞâ€™nin (MKK) Yatırımcı Risk
Takip Sistemi’ne aracı kurumlarca müşteri bazında raporlanmasına,
2) 30.06.2023 tarihine kadar, aracı kurumların hazırladığı sermaye yeterliliği tablolarında, kendi portföylerine alınan pay
senetlerine ilişkin pozisyon riski oranının %10 yerine %3 üzerinden, kredi hesabı altında izlenen “Diğer müşteriler†için pozisyon
riski oranının ise %8 yerine %4 üzerinden hesaplanmasına,
3) 30.06.2023 tarihine kadar, Kredili İşlemler Tebliği’nin 7’nci maddesi uyarınca yapılacak genel işlem sınırı
hesaplamasında, 06.02.2023 tarihi itibariyle Deprem Bölgesi’nde ikametgâhı, işyeri adresi veya şubede hesabı bulunan
müşterilere kullandırılan kredilerin dikkate alınmamasına,
4) Kurulumuzun 19.03.2020 tarihli ve 17/400 sayılı Kararı uyarınca %35 olarak belirlenen başlangıç özkaynak koruma
oranının, 10.04.2023 tarihine kadar %20 olarak uygulanmasına,
5) Kurulumuzun 06.02.2023 tarihinde Deprem Bölgesi’ndeki yatırımcılara yönelik aldığı Kararın tüm yatırımcılara teşmil
edilmesi amacıyla;
a) Kredili olmayan bir alım emri nedeni ile müşterinin ödemekle yükümlü olduğu tutarın tamamının veya bir kısmının takas
günü itibarıyla tevdi edilmemesi veya söz konusu tutarın takas tarihi itibarıyla müşterinin aracı kurum nezdindeki hesabında
bulunmaması durumunda Kredili İşlemler Tebliği'nin 16 ncı maddesi çerçevesinde işlem tesis edilmesi,
b) Kredili İşlemler Tebliği'nin 17 nci maddesi uyarınca kredili sermaye piyasası aracı işlemlerinin devamı süresince
özkaynak koruma oranının asgari %20 olması,
c) Kredili İşlemler Tebliği'nin 18 nci maddesi uyarınca kredili olarak alınan ve/veya özkaynak olarak verilen sermaye
piyasası araçlarını satarak krediyi kapatma yetkisi ve özkaynak tamamlama bildirimi gönderilmiş müşterinin hiçbir alım emrinin,
bildirim gününden özkaynak tamamlanıncaya kadar geçecek süre boyunca yerine getirilmemesi,
hususlarındaki hükümlerin, aracı kurumların kendi risk politikalarına uygun düştüğü ölçüde ve müşteri taleplerini de
olabildiğince gözeterek, 10.04.2023 tarihine kadar esnek bir şekilde uygulanabilmesine,
6) 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ve bu Kanun’a dayanılarak çıkarılan ilgili mevzuat
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, müşterilerce yatırım kuruluşlarına devredilecek bireysel emeklilik sözleşmelerinden kaynaklanan
devlet katkısı hariç alacakların, Kredili İşlemler Tebliği’nin 12’nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca sermaye piyasası araçlarının
kredili alımı, açığa satış ve ödünç alma ve verme işlemlerinde özkaynak olarak kabul edilebilecek kıymetler arasına eklenmesine
ve bu alacakların %100’ünün özkaynak olarak kabul edilmesine
karar verilmiştir.
__________________________________________________ __________________________________________________ __________________________________________________ __________________
MERKEZ Eskişehir Yolu 8.Km No:156 06530 ANKARA Tel: (312) 292 90 90 Faks:(312) 292 90 00 www.spk.gov.tr
İSTANBUL TEMSİLCİLİĞİ Harbiye Mah. Askerocağı Cad. No:15 34367 Şişli İSTANBUL Tel: (212) 334 55 00 Faks: (212) 334 56 00
2
2. Kurul Karar Organı’nın i-SPK.22.7 (14.02.2023 tarih ve 9/177 s.k.) sayılı İlke Kararı:
Yürürlükte bir geri alım programı olup olmadığına bakılmaksızın payları borsada işlem gören ortaklıkların ve bunların bağlı
ortaklıklarının pay geri alım işlemlerinin kolaylaştırılmasını ve yatırımcıların korunmasını teminen yapılacak ikinci bir duyuruya
kadar;
1) Payları borsada işlem gören halka açık ortaklıkların, genel kurul kararı aranmaksızın, yapılacak ilk genel kurulda
ortakların bilgisine sunulmak üzere, yönetim kurulu kararı ile geri alım programı başlatabileceğine, yönetim kurulu kararında geri
alımın amacına, geri alım programının öngörülen azami süresi, alınacak azami pay adedi ile kullanılacak azami fon tutarına yer
verilmesi gerektiğine ve söz konusu yönetim kurulu kararının Kurulun özel durum açıklamalarına ilişkin düzenlemeleri
çerçevesinde kamuya açıklanmasına,
2) Payları borsada işlem gören halka açık ortaklıkların bağlı ortaklıklarının da, genel kurul kararı aranmaksızın, yapılacak
ilk genel kurulda kendi ortaklarıyla birlikte ana ortaklığın ortaklarının bilgisine sunulmak üzere, yönetim kurulu kararı ile geri alım
programı başlatabileceğine, bu yönetim kurulu kararının da birinci maddedeki esaslara tabi olacağına,
3) Yürürlükte bir geri alım programı olan halka açık ortaklıkların ve bağlı ortaklıklarının, geri alım programlarına, yönetim
kurullarınca ayrıca bir karar alınmasına gerek olmaksızın bu kararda belirtilen şartlar ile devam edebileceklerine,
4) II-22.1 sayılı Geri Alınan Paylar Tebliği’nin; 9 uncu (ikinci fıkrasının ilk cümlesi hariç), 12 nci ( beşinci, altıncı ve
dokuzuncu fıkrası hariç) maddeleri, 15 inci maddesinin birinci fıkrasının b, c ve d bentleri ile 19 uncu maddesinin ikinci, altıncı ve
dokuzuncu fıkralarının uygulanmamasına,
5) Geri alınan paylar nedeniyle edinilmiş bedelsiz paylar için de aynı esasların uygulanmasına,
6) İlke kararı çerçevesinde geri alınan payların, geri alındığı tarihten itibaren 30 günlük süre boyunca satılamamasına ve
30 günlük sürenin hesaplanmasında “ilk giren ilk çıkar†yönteminin uygulanmasına,
7) 21.07.2016 ve 25.07.2016 tarihli duyuruların ve 23/06/2022 tarihli ve 34/959 sayılı ve 21.08.2015 tarihli ve 21/1023
sayılı ilke kararlarının yürürlükten kaldırılmasına
karar verilmiştir.
3. Kurul Karar Organı’nın i-SPK 128.19 (14.02.2023 tarih ve 9/178 s.k.) sayılı İlke Kararı
1) VII-128.1 sayılı Pay Tebliği’nin 27’nci maddesinde yer alan, payları borsada işlem gören ortaklıkların pay sahiplerine
yönelik bilgi formu düzenleme yükümlülüğü sınırı, işbu karar tarihinden itibaren ikinci bir duyuruya kadar yüzde üç olarak
uygulanacaktır.
2) İşbu karar tarihinden sonra pay sahiplerinin yapacakları satışlar ile son on iki aylık dönemde yapmış oldukları satışların
toplamının şirket sermayesinin yüzde onunu aşması halinde, birinci maddedeki orana bakılmaksızın bu pay satışları öncesinde,
Kurulca esasları belirlenen pay satış bilgi formu düzenlenecek ve bu form satış öncesinde Kurul’un onayına sunulacaktır.
B. DİĞER ÖZEL DURUMLAR
İhraç ettiği sermaye piyasası araçları bir borsada işlem görmeyen ortaklıkların özel durum açıklamalarına
https://spk.gov.tr/raporlar/OzelDurumAciklamalari adresinden ulaşabilirsiniz
Sn carisma teşekkür ederiz paylaşımınıza..