Bana kalırsa.

Alıntı:

---

Originally Posted by Desidero74

Ali Cemal dün akşam eski 2008 de yayınlanan bir teke tek izledim ,Yalçın Küçük le Murat Bardakçı , da vardı Yalçın Küçük Talat paşa nin Yahudi olduğu nu söyledi Murat Bardakçı karşı çıktı fakat Talat Paşa , Alliance Israelite okullarında öğretmen mış ilk kez duydum sence Talat İbrani mi bu yüzden İsrail bize asalayi bitirme konusunda destek vermismis. Ne diyorsun ?


İmamoğlu konusunda son derece haklısın ben de çevrede sağda solda yazıyorum konuşuyorum , imamson gelirse 70 yaşını görür o koltukta bu nedenle çok tehlikeli zaten adamlar herşeyi açık yapiyor , Rand Corporation yazmışsa tamam , ayrıca K.K. kendi calmasa da saginin solunun çalmasına izin veriyor ancak bu dönem de ondan iyisi yok , ben aslında dolar topginde Yılmaz Büyükerşen olsa demiştim ama yaşı çok gerçekten şimdiden İmamoğlu denklemden çıkmalı ve sisteme Max 2.kez secilebilen başbakanlık konulmalı .Falan Filan .

---

Talat Paşa'yı konusunu bilmiyorum ancak bizim gizli servis MIT'in başından beri abd kontrolunde olduğunu biliyorum. CIA dan dandik bir adam MIT'e gelip emirler yağdırıp gidebiliyormuş. Dönem dönem CIA kontrolu değişebiliyordur, bazı dönemler artıyordur bazı partiler döneminde azalıyordur. Kazara abd'nin kontrol edemediği parti başa geçmişse kısa sürede gönderiliyorlar.

Aynı trump gibi. Adam kullanışlı aptal diye ses çıkarmadılar, bunu istediğimiz gibi kullanırız dediler. Adam başa geçince kendi kafasına göre işler yapmaya başlayıp ibrani kökenlileri birer birer kilit noktalardan atmaya başlayınca, ikinci seçimi kazanmasına hile ile engel oldular. abd seçimleri zamanında hile ye ait belirtileri yazmıştım.

Peki asala'yı onlarmı bitirdi.?
Şöyle açıklayayım. pkk'yı abd kurdu ve kullanıyor. pkk daki amaç güçlenmeye başlayan bölge ülkelerini aşağı çekmek. Aşağı çekilen bölge ülkesi, kaynaklarını kaybediyor, enerjisini pkk ya harcadığı için sanayiye harcayamıyor filan neticede muhtaç halde kalıyor gelişemiyor. Son 50 yılda bizim gerimizdeki ülkelerin çoğu bizi geçti.

pkk'yı abd kurdu ve bize saldırtıyor ama diğer yandan abd ne yapıyor.? 1980 li 90 lı yıllarda İHA larını veriyordu. O İHA larla biz pkk yı gözleyip saldırıyorduk. israil dende İHA kiralıyorduk.

Anormalliğe bakarmısınız, abd kendi kurup bize saldırttığı pkk yı gözetlememiz ve yok etmemiz için bize İHA veriyordu. Ama pkk yok olmadığı gibi git gide büyüyor güçleniyordu.

Bundan ne çıkarıyoruz.?

abd ve israilin pkk konusunda bize yaptığı yardım göstermelik. Kamuoyu için, halkı kandırmak için. "Bakın biz pkk yok edilsin diye size İHA sağlıyoruz, o zaman pkk yı biz kurmadık, bizim kurduğumuzu söyleyenler komplo teorisyenleri."
abd bunu söylüyordu, medyada pek çok abd den maaşlı uşak da "komplo teorisyenleri" diyebiliyordu. Bizim Medya osmanlıdan beridir TC kimlikli ibrani kökenlilerin elinde. O medya ile halkı yönlendiriyorlar. "komplo teorisyenleri" diye diye halk bunu benimsedi ve benim gibilere hep "komplo teorisyenleri" diyorlar. Yönlendirilmiş halka karşı lafımızın değeri olmuyor. Ama her olayı 10 - 15 yıl önceden yazıp söylüyorum, gerçekleşiyor. Yinede değerimiz olmuyor. O TV lerden konuşan abd uşaklarının peşinden gidiyor halk. Sebebi genetik yazmıştım.

"komplo teorisyenleri" diyebilmek için göstermelik yardım yapıyorlar. Biz ne zaman pkk yı yok ettik. İlki akp başa gelene kadar yani 2001 de pkk saldırıları sıfırlanmıştı. abd den bağımsız hareket edince pkk yı etkisizleştirmiştik. abd nin kurduğu parti akp başa geçince bir müddet sonra yeniden pkk saldırıları başladı ve günlük ölümler sıradanlaştı. Daha sonra tekrar ne zaman başarı kazandık ve pkk saldırıları çok azaldı. Kendi İHA ve SİHA larımızı kullanmaya başladığımızda.

Neyse uzatmayayım. asala çok açıkki, pkk dan önce abd nin bize saldırttığı örgüt. Zaten ermeniler 100 yıldır güçlü ülkelerce kullanılıyorlar. paşinyan gibi liderleri üç beş milyon dolara satın alıp zavallı ermeni halkını kullanıyorlar. asalayı ermenistan devletinin kurmasınada imkan yok. Azeri savaşındada gördükki ermenistan batılı devletlerce saldırtıldı. Ondan öncede yine Rus kontrolundeydi. asala'yı abd veya israil sayesinde yok etmemize imkan yok. İnfaz kararını kim aldı ise onun başarısıdır ve o ismi büyük ihtimalle bilmiyoruzdur. Büyük ihtimallede kısa sürede devletten atılmıştır veya pasif göreve getirilmiştir. 1950 den beridir hangi siyasetçilerin ismi aklımızda ise o siyasetçi abd uşağıdır. Asıl kahramanların isimlerini bilmeyiz. Örneğin bugün İHA ve SİHA ları uçurmamızı sağlayan fabrikaları kuranların isimlerini bilmeyiz. Ama abd ye iyi hizmet eden adanan menderes özal gibilerin isimleri her yerdedir.

Başka örnek, Türkiyeden her yıl onlarca ton uyuşturucu geçer. Bizim emniyet sistemi ise her yıl bir kaç yüz kile uyuşturucu yakalayarak göstermelik iş yapar. Bizim emniyet sistemi gerçekten istese bir yıl içinde ülkede gram uyuşturucu bırakmaz ve kaçakçılığı sıfıra indirir.
Çeşitli aptalca sebeplerle uyuşturucu trafiğine göz yumuyorlar ve göstermelik yakalamalar yapıyorlar.

israil'in veya abd nin bize gerçekçi bir yardım yapmasına imkan yok. Kamuoyuna iyi görünmek için göstermelik yardımdır.


---

Büyükerşen gibi birini bir parti başına geçirmezler. Geçse büyüyemez. Bizim siyasi partiler tamamen hırsızlık örgütü gibi çalışıyorlar. Buna devlet çanak tuttu. Siyasi partileri paraya boğdu ve o paraya ulaşmak isteyen her kes hücum etti. Partiyi ele geçirmiş olanlarda o para ve güç kontrollerinden çıkmasın diye siyaseti çok paralı kişilerin işi haline getirdi. ANA PARTİLERDE Herkesin ödeyemeyeceği büyük paralarla vekil veya belediye başkanı oluyorsunuz. O parayı çıkarmak içinde büyük soygunlara girişiyorsunuz. Siyaset devlet desteği ile zengin ve hırsız işi haline getirildi. tayyip gibi fakirlikten gelip başa geçenlerin arkasında abd vardı o sebeple başa geçebildiler.

Mesela Tunceli Belediye başkanı Maçoğlu. Hırsız değil. Şirketlere yaptırılan asfalt işlerini belediye yapmaya başladı ve görüldüki 9 TL ye yapılan işin daha kalitelisi 3 TL ye yapılabiliyormuş.
Belediyenin ihalelerle yaptırdığı işleri ESKİDEN OLDUĞU GİBİ belediye kendisi yapmaya başlamış ve harcamalar üçte iki oranında azalmış.

Peki bu neyi gösteriyor.? 3 TL lik iş, belediye başkanınca belli bir firmaya 9 TL ye yaptırılıyor. 6 TL fazladan veriliyor. Peki o 6 TL ne oluyor. Belediye başkanı ve ihaleyi alan firma tarafından paylaşılıyor. Tunceli de bu açıkça ortaya çıktı. Kör olanlar bile görebilir hale geldi.

Peki Maçoğlu yükselebilecekmi.? Adam hırsız değil, kendi halkını soymuyor. Yükselebilecekmi? Bu ülkenin başına geçebilecekmi.? Hayır. Orada kalacak.

Partideki Hırsızlarla kol kola yürümezsen, onlara pay vereceğini hissettirmezsen, seni partiden atarlar. Yükselemezsin. Büyükerşen ve Maçoğlu'nun durumları farklı. Oraya gelmeleri chp veya tkp sayesinde değil. Mecbur kaldı bu iki parti o iki kişiyi partiye almaya. Halk o iki kişiyi biliyor ve hangi partide olurlarsa o partiye oy veriyorlar. Hali ile chp ve tkp o kişileri partide tutmasa o şehri alamayacaklar. Bu 2 temiz adam o sebeple belediye başkanılar. Ayrıca Maçoğlu hakkında detay biliyorum ama Büyükerşen hakkında detay bilmiyorum. Detay bilmediğim için biraz teorik ve yüzeysel yazdım.

Belli ölçüde yanılma apyım olabilir.

Çok yazdım, syntax düzeltip işime bakayım.

Tunceli örneği şunuda ortaya koydu.

Önceki belediye başkanı Maçoğlu'na belediyeyi borçlu teslim etti. Öyle soymuşlarki geleceğide borçlandırmışlar. Her halde tüm belediyeler aynıdır.

Maçoğlu dışarı ihale vermeyerek ve işleri belediyeye yaptırarak %66 oranında tasarruf etti. Demekki her yıl belediyenin yani halkın parasının %66'sı belediye başkanı ve çevresindeki iş adamları tarafından cebe indiriliyormuş. Bu ülke böyle KORKUNÇ BİR SOYGUNUN İÇİNDE.

Siyasetçi çalmasa, ödediğimiz vergiler %66 azalacak.

Bu o kadar açıkki, örnekler ortada.

Ne diyorum "Türkiyenin tek sorunu var oda siyasetçinin hırsızlığı". Geri kalan tüm sorunların kaynağı bu.

Önce deprem ispatladı bu tezimin doğruluğunu ve Tunceli belediye başkanı ispatladı.

Siyasetçi soymasa, Danimarka veya Norveç gibi oluruz. Kimse açlıktan sefaletten intihar etmez. 20 Yaşınıza geldiğinizde hem iyi eğitim almış olursunuz hemde dünyayı gezmiş olursunuz.

Tek sorunumuz var oda siyasetçinin hırsızlığı.

Siyasetçi neden hırsız onunda temeli 1938 lere dayanıyor. Aslında daha eski de 1938 de Atatürk sayesinde doğru yola girmiştik. O yoldan Atatürk ölünce çıkarıldık. Bugün Ukrayna ve Rusya nın çektikleride o sebeple. Onlardada yüzyıllardır içlerinde yaşayan ve ayrı hareket eden bir ibrani-yahudi azınlık var. Bize 1500 yıllarında gelmişler.

Çok doğru söyledin ben de konuşmak istedim sana destek anlamında resmen İHA vermişler İsrailden bize çok sonra yakalanan bir PKK li anlattı İsrail İHA lari vizzzz diye bir ses cikarirmis o yüzden gelmeden yani etki sahasına girmeden teröristler anlıyormus , ona güvenip PKK ile savaştık ayrıca harekat yapacaklar ABD ye bilgi veriyorlar şurayı bombalayacagiz diye o gün teröristler kaçıyor , bizim jetler boş dağları son derece pahalı bombalarla dövüyordu.

Askerin bunu bilmemesi mümkün değil Doğan Güreş gittik ABD helikopterlerinin motorlarına baktık sıcak mı diye demişti, yani PKK ya yardım eden ABD idi .Dolayısı ile İsrail di haklısın.

Maçoglu, Terzi Fikri gibi 100 liralık işi 5 liraya 5 yılda yapılacak işi 1 aya indirebilecek bir adam aday olsa mi cb ligina sistem müsaade etmez . Dişi agrisa diş doktorunun anestezisi dokunup vefat edebilir.

Senin verdiğin Salamon un cam kıran çocukları kovalaması hikayesi , önce çocuklara şeker dağıt su cami kır diye sonra peşlerinden koş göya yakalamak için.Osmanlidan beri hep aynı terane . Zaten Osmanlı'nın nerede ise başlarında başlamışlar bu işlere.

ali cemal şu yılmaz özdil gelişmeleri hakkında ayrıntılı bi analiz istesem. çok samimiyim daha önce YÖ hakkınd ayazıların vardı diye hatırlıyorum

Alıntı:

---

Originally Posted by ayhan53

ali cemal şu yılmaz özdil gelişmeleri hakkında ayrıntılı bi analiz istesem. çok samimiyim daha önce YÖ hakkınd ayazıların vardı diye hatırlıyorum

---

Yılmaz Özdil'i seven çok kişi var, zararlı yönlerini yazınca içten içe kızıyorlar. Şaşıracaksınız ama bende severim kendisini. Onun hakkında %70 tespit yaptım. NEYİ NEDEN YAPIYOR az çok anlayabiliyorum. Yinede kesin konuşamıyorum çünki büyük çelişki de var. Önce o çelişkinin sebebini anlamam lazım.

Çelişki ne.?

Adam yazılarında çok doğru şeyleri yazıyor ve çelişkileri yakalıyor. Hem zekâ hem akıl gerektirir. Zekâ'nın çoğu hafızadır, güçlü bir hafızaya sahip olduğu katıldığı TV programlarından belli. Ezbere bir çok bilgiyi sunuyor. Hafızası aşırı güçlü. Zaten zekâ ve çalışkanlık kuzey Asya ırkının özelliğidir, tipine bakınca kuzey Asya ırkından olduğunu anlıyorsun. Yazıların da hem bilgi hem edebiyat konuşturuyor. Edebi yönü çok güçlü olduğundan kolaylıkla kendi cemaatine okutuyor. Anlatım gücü yönünden din adamlarının tayyip'i yada fetullah'ı gibi. Daha aşağı değil.

Çelişki şuradaki kurtarıcı olarak aydın doğanı öne sürmesi. Bunu ancak akıllı olmayan biri yapar.

O zaman zekâ nedir akıl nediri bir cümle ile açıklamaya çalışayım. Zekâ bilgidir, akıl o bilgiyi doğru kullanabilmektir. Akıl doğru ile yanlışı ayırd edebilme özelliğidir. Genetiktir. Çok zeki olabilirsin ama seri katilsindir azılı hırsızsındır. Akıllı isen iyi insansındır, senden kötülük olmaz. Doğruyu yanlışı biliyorsundur. Zeki kişi doğruyu yanlışı bilmez. Yaptığı işi zekâ seviyesine göre çok çok iyi yapabilir ama yaptığı iş kötü bir iş olabilir. Örneğin hırsızdır, sürücü'dür, kendi sürüsü için diğer sürülere zarar vermekte sınır tanımıyordur. Burada sürü aile olur meslek grubu olur, hemşehrilik olur, particilik, futbol taraftarlığı, mezhepçilik olur, gerçekte hepsi sürü grubudur.

Yılmaz Özdil'in aşırı zeki olduğu cepte. Neden aydın doğanı kurtarıcı gördüğü anlaşılmıyor. Aslında onu da anladım da kabullenmek zor oluyor. Sebebi ırk özelliği. Doğruyu yanlışı ayırd edemiyor. Şanslı bir ailede doğduğu için doğru yerde. Yani Atatürk ve laikliği savunuyor. Bu doğduğu aile ile alakalı. tayyip gibi Kasımpaşa'da doğsaydı, şu an tayyip'in gerçekte uçabildiğini cemaatine anlatmaya çalışıyor olurdu. Bu zekâ ile herkesi inandırırdı.

Kısa kesmem lazımdı gereksiz uzattım ama olaylar birbirine bağlı.

Nerede kalmıştım. Tipik ırk özelliklerini sergiliyor.

Çok çok büyük bir ego'su var ve bunu dizginleyemiyor. Bendede aynı büyüklükte ego var ama dizginlediğimi sanıyorum. Akıl, belli yaştan sonra devreye girer ve KENDİ kötü yönlerini GÖRÜP düzeltmeye yardımcı olur. Hiç bir zaman tam düzeltemezsin ama her fark ettiğinde telafi etmeye çalışırsın.

Özdil'de bu yok. Ego'sunun kendine verdiği zararı göremiyor o sebeple kendiside farkında olmadan çevresine zarar veriyor. Dündar'a geçirmesi bu sebeple, sözcü televizyonu ile baş edememesi bu sebeple, bu yaşa kadar bir medya grubuna üst yönetici olamaması bu sebeple. Bu kalitedeki bir adam dünyadaki herhangi bir medya grubunda CEO olur.

Egosunun verdiği zararın farkında değil çünki ırk özelliği olan yeterli akla sahip değil. Yazılarından dolayı aşırı büyük bir taraftar kitlesine sahip, o taraftar kitlesini yanlış yorumladığı için kendi zararlı yönlerini göremiyor. O taraftar kitlesi Özdil bayrak'lık yaptığı için peşindeler. Özdil akıllı ve iyi bir insan olduğu için değil. Geçici bir dönemin bayraklığını yapıyor.

Sürü kıvama gelmişse, en çok bağıranın peşine takılır. Bakın bu cümlenin anlamı çok önemli. Sürü yeterince dolmuşsa ve ilk kıvılcımda harekete geçecekse, EN AKILLININ DEĞİL EN ÇOK BAĞIRANIN PEŞİNE TAKILIR.

Aşırı dinci ve hırsız baskısından dolup kıvama gelmiş olan eğitimli ve laik kesimde, en çok sesi duyulan Özdil. Laik kesimin bayraktarlığını yapan medyada çalışıyor ve edebi gücü ile en çok okunan kişi ve eğitimli+ laik kesimin simgesi Atatürk'ü en çok kullanan o.

Hali ile laik sürü Özdil'in peşine takıldı ve Özdil bunu yanlış yorumlayarak kendisinin üstün bir kişi olduğuna karar verdi. Bu sebeple kendini kontrol altında tutmuyor. Halkın bu aşırı ilgisi onda güç sarhoşluğu yaratmış olmalı. Dikkat etti iseniz ki etmemişsinizdir, Dündar'a geçirmesi aşırı paraya kavuştuktan sonra oldu. Atatürk'ü kullanarak kitap bolca sattı ve 10milyon TL lere kavuştu, sonrasında normalde çakmayacağı şeylere çakmaya başladı. Dündar mesela. Hem çevresindeki kalabalık hemde aşırı paraya kavuşması, artık kendini tutmamasına sebep oluyor.

Sözcü TV deki başarısızlığı da EGO sebebi ile. EGOsuna hakim olmadığı için başaramadı. Ben kralım dediği için başaramadı. Mükemmel insan arıyor ve kendisini mükemmel görüyor yani kendsinin tıpkısını arıyor, halbuki edebi gücü olan sıradan bir insan. Zeki insan çok fazla, Kuzey Asya'nın yüzmilyonlarca insanı gibi zeki. Sıradanlığını yukarı çeken tek şey aşırı zekâsı. Zekâ yı yukarda yazdım zeki diye iyi insan sanmayın. Zekâ tek başına yeterli değil. Zekâ yaptığınız işte başarı getirir ama sizi iyi insan, faydalı insan yapmaz. Sizi ancak akıllı bir insan yönlendirirse faydalı ve iyi bir insan olursunuz. Atatürk gibi biri mesela. Bu arada en ilginci de Atatürk ama o konuya girmeyeyim zaten Atatürk konusunda arka plan bir şey bilmiyorum. Gerçekte dinlerin çıkma sebebi de budur, kalabalıkları iyi yöne çekmek ve kontrol altında tutup zararlarını engellemek.

Sözcü TV deki başarısızlığını cehape ye bağladı. cehape beni istemediği için sözcü TV den gönderildim dedi ama bu doğru değil. cehape nin gönderdiği doğru olmalı ama NEDEN cehape seni istemedi.? Suçlu senmisin, yoksa sen iyisinde suçlu cehape mi, yoksa 2 tarafta da suç varmı.?

Çünki esnek değilsin. AKILLI bir insan kendisi dahil hiç bir insanın tam doğru ve tam iyi olmadığını bilir. Bu sebeple belli esneklik gösterir. Başkaları sınırlar dahilinde senin zararlı yanlarını görmez, sen başkalarının sınırlar dahilinde zararlı yanlarını görmezsin. Akıllı olan, zararlı olanı yeteneği ve isteği ölçüsünde iyi yöne çekmeye çalışır, ona hakaret edip aşağılamaz. O zaman doğru yöne çekemediğin gibi senden nefret eden düşman yaratmış olursun. Özdil hakaret edip aşağılıyor, "makarnacılar, kömüre oy satanlar" deyip aşağılıyor. Bu gösterge de akıllı olmadığının ÇOK AÇIK işareti. Akıllı kişi anlamaya çalışır, akıllı olmayan kişi zeki bile olsa anlamaya çalışmaz yok etmeye çalışır, saldırır. Özdil gibi.

Özdil halkın aşırı ilgisi ve kazandığı tonlapara yüzünden artık kimseyi adam yerine koymaz olmuş. Ya tam benim gibi olacaksınız yada düşmanımsınız sizi yok ederim havasında. cehape ye zararı büyük. Bu sebeple doğal olarak cehape kendisini istemedi ve göndertti. Buna şaşırmaması gerekir.

Kurduğu TV ye göz atayım dedim, kendimi zorladım en fazla 10 dakika dayanabildim. Salağın teki program yapıyordu. O salağı seçen kim? Özdil.(Kişi ismi vermediğimden rahatça salak dedim.:) Yoksa demezdim, böylede mükemmelim yaw.:agla:) Daha sonra başka programlarına da bakarım dedim ama bakamadım, canım istemedi. Aslında kendimi zorlayıp biraz daha seyretmeliyim belkide bana en uymayana denk geldim. Hoş ben 10 yıllardır siyasi haber seyretmeyi ve okumayı bıraktım. Özdil akıllı olsaydı, programlarında siyasi bilgi verse bile hazmedilir şekle sokar öyle verirdi. Fark yaratır ve öne geçerdi.

Amma yazdım yaw, işimde çok. Birde bu kadar yazının üzerinden defalarca geçip renklendireceğim. :Sad:

Bu arada son bir şey açıklayayım, neden aydın doğan kötü. Çünki ülkeyi abd ye ve abd nin kurduğu tarikatlara teslim eden grubun bir parçası. Ülkeyi bu hale getiren grubun üyesi. Devleti-halkı sömürenlerden. Hiç bir akıllı adam aydın doğanı gibileri kurtarıcı görmez, tersine verdiği zarar için yargı karşısına çıkarır.



.

Özdil ....burjuva oldu....paranın ağırlığını taşyamıyor.....!!!!!!!!!!!!!


Kısaca.....manyadı......


çok zeki....zekasıda aklını almış.....

çok zeki insanlr her daim bocalar ve manyar.....!!!!!!!!!!!!!!

Ego paranoya kibir ukala....!!!!!!!!!!!!!

baddog güzel yazmış, böylece benim yazının ağırlığı hissedilmez. Kızan varsa baddog'a kızar. Yırttık yine. :)

---

Bu arada eğlendirici bir haber. Rus sitesinden.

https://sputniknews.com.tr/20230310/...068069945.html

Berlin'de kadınlar yüzme havuzlarına üstsüz girebilecekmiş. İlgili kurul "erkekler ve eşcinseller üstsüz giriyor, kadınlar da girmeli" demiş.

Teoride doğru karar. Eğer Berlinde herkes ortak bir kültürün parçası ise hiç sorun yok. Burada önemli olan ortak kültür olması. Berlin içinde farklı kültür grupları varsa işte o zaman büyük sorun çıkar.

Bir grup fakirse, kültürü farklıdır, diğer grup iyi eğitim alamamışsa kültürü farklıdır, başka grup başka ülkeden yeni gelmişse kültürü farklıdır, ötekisi grup devlet kurumlarında kendilerine ayrıcalıklı sınıf yaratmışsa kültürü farklıdır.

Tüm bu farklılıklar önemsiz seviyede ise. Devlet herkese eşit davranıyor, gelir dağılımı iyi, herkes ortalama iyi eğitim alıyor, dışarıdan göç almıyorsa üstsüz kararında sorun yok. Herkes aynı şekilde karşılar çünki kararı veren kurulu oluşturan insanlarla o karara muhatab olan kalabalıkların yaşam tarzı aynıdır. Hiç bir sorun çıkmaz.

Sorunlar bizim gibi ülkelerde çıkar. Devlet ve siyasetçi sınıfının ayrı olduğu, devletin halkı ezdiği, belli grupların halkı soyup fakirleştirdiği, göçün aşırı olduğu, herkesin farklı seviyelerde eğitim aldığı.

Böyle bir karar ortalığı karıştırır.

Üstelik köşede iyi yer kapmış süzme labunyalarda gazetelerde şunu yazarlar "İşte gelişmiş ülke, bizde de böyle özgür kararlar alınmalıdır."

Her neyse, Berlin'lilerin karşılaşacağı sorun şurada.

Kadınlar "erkekler ve eşcinseller üstsüz giriyor" diyerek eşitlik istediler ve haklı olarak aldılar da.

Peki ya erkeklerde kadınlar gibi tanga giyerek havuza gelirlerse.???? Bunu düşünen oldumu.? Özellikle eşcinsel erkekler isteyecektir.

Normal biri iseniz erkeklerin tanga giydiği, ipkini giydiği o havuza gidermisiniz.?

Normaller gitmez. Zaten izin de vermezler. O zaman nerede kaldı eşitlik.? Demekki tam eşitlik denen bir şey yokmuş, baskın olanın eşitliği varmış.

Du yaw belkide erkeklerde tanga, ipkini giyip giderler ve herkes bunuda normal görür. Netçede benim içinde yaşamadığım çok farklı bir kültür.

İlerde haber duyabiliriz bu konuda.

Batıda bu tür bana ilginç gelen haberler oluyor. Mesela Hollanda bir karar aldı diye hatırlıyorum, yanlış hatırlıyor da olabilirim, "Sürücü kursuna giden kadınlar parayı cinsel yöntemle ödeyebilecek" miş.

Batıda hafif uyuşturucular ve eşcinsel evlilikler normalleşti, haberden sayılmıyor artık.

Son 2 ankette akşener'in oyları %10 altında çıkıyor. Öncesinde %15 ortalama da geziyordu.

akşener'in son hamlesi, Özdil analizinde bahsi geçen zeki ama aptal insana çok güzel bir örnek oldu. cehape nin gereksiz yardımları ile yükselmiş, o yüksekliğin sebebini kendi çalışmaları zannetmiş. Oyları çakma anketlerle hızla yükseldiği gösterilen akşenerin, olmayan ama var olduğunu sandığı gücünü kullanarak patron benim havası atması, başına bela oldu.

Tam tersi cehape de benzer durumda. Çok fazla gücü olduğu halde kendini fare zannetmesi de cehape mevcut grubunun kapasitesinin çok düşük olduğunu gösteriyor. Nasıl akşener'e 15 vekil verip seçime ve meclise soktu ve kendi tepesine çıkardı ise benzerini hiç oyları olmayan partileri altılı masaya alıp 10 -20 milletvekilliği sözü vermesi ile yapıyor. O milletvekilleri cehape kontrolu dışında kendi illerini soyup soğana çevirecektir. Halbuki cehape vekilleri olsa, soygun cehape içinde kalırdı.

Du yaw, bunu yazınca arada fark olmadığı ortaya çıkıyor. O zaman ne halleri varsa görsünler.