Yatırım Fonları IX

Ben eurobond fonlarını bir türlü sevemedim. Dolar artınca cds yükseldi diye kâr yazmıyor, tdg alıyorsunuz cds den kaçmak için bu sefer Amerika da faizler artıyor senin elindekiler gene eksi yazıyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by Byccx

bekleyip sular durulunca trend nereye ise oraya gitmek lazım.Trendi tahmin etmeye çalışmamak lazım.
ben denedim, sonu iyi olmuyor

---

Aynı görüşteyim, önümüzdeki bir iki hafta ne olacağını doğru tahmin ettiğimde bile orta uzun vadede yanılmış oldum. İç sorunları yabancı borsa ve altın ile hedge ettim ama onları da dolar ile hedge etmek gerekiyormuş :)

Alıntı:

---

Originally Posted by Kemtuz

Ben eurobond fonlarını bir türlü sevemedim. Dolar artınca cds yükseldi diye kâr yazmıyor, tdg alıyorsunuz cds den kaçmak için bu sefer Amerika da faizler artıyor senin elindekiler gene eksi yazıyor.

---

Sanırım döviz ile en korele giden KIS, eurobondu ise CDS 500 üzerine çıktığında almak mantıklı gibi.

kira sertifikasi fonu kis

Alıntı:

---

Originally Posted by dell14

kira sertifikasi fonu kis

---

Doğrudur ama döviz.

Alıntı:

---

Originally Posted by mask543

Yaklaşık iki buçuk senedir fon yatırımı yapıyorum. Burada fazla yazamasam da, ppf'ye bileşik faiz işler mi tartışmalarından bu yana neredeyse her yazılanı okuyorum. Bu forum benim için tam bir finansal okul oldu. Burada yazılanlardan, yapılan tartışmalardan öğrendiğim en önemli bilgiyi bir kaç gün önce yazmıştım, tekrar edeyim. Fon yatırımında birinci kural, piyasalarda yarının ne getireceğini yüksek doğrulukla tahmin etmenin mümkün olmadığına kendimizi ikna etmek.

Bu konudaki farkındalık oluştuktan sonra kişisel risk algısına göre portföyü oluşturup sabretmek gerekiyor. Burada da yaşınız, amacınız, başlangıç sermayenizin tutarı vs gibi faktörler öne çıkıyor."

---

Yani anladığım kadarı ile fon işi uzun vadeli düşünülmeli, al sat yapmaktan ziyade yatırım mantığı ile alınmalı, fakat bazen öyle dönemler oluyor ki, ağırlığı azaltmak veya arttırmak gerekebiliyor çünkü her zaman piyasayı alttan yakalamak mümkün olmuyor veya yeterince kâr eden fondan bir miktar satmak gerekebiliyor, fon çeşidini arttırmak gerekebiliyor. Bu konularda fazla tecrübem yok ama zamanla öğrenirim herhalde.

Alıntı:

---

Originally Posted by mask543

Yaklaşık iki buçuk senedir fon yatırımı yapıyorum. Burada fazla yazamasam da, ppf'ye bileşik faiz işler mi tartışmalarından bu yana neredeyse her yazılanı okuyorum. Bu forum benim için tam bir finansal okul oldu. Burada yazılanlardan, yapılan tartışmalardan öğrendiğim en önemli bilgiyi bir kaç gün önce yazmıştım, tekrar edeyim. Fon yatırımında birinci kural, piyasalarda yarının ne getireceğini yüksek doğrulukla tahmin etmenin mümkün olmadığına kendimizi ikna etmek.

Bu konudaki farkındalık oluştuktan sonra kişisel risk algısına göre portföyü oluşturup sabretmek gerekiyor. Burada da yaşınız, amacınız, başlangıç sermayenizin tutarı vs gibi faktörler öne çıkıyor.



"Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir."

---

Sayın Mask543, kesinlikle bu dediklerinize katılıyorum. Fon işi sabır işidir, öyle bir gün o fona bir gün başka bir fona atlamanın bir manası yok. Pozisyonunuzu alıp sabırlı olmayı öğrenmeniz lazım. GZH herhalde burada en çok eleştirdiğim fondu ama şu anda karı %50'ye dayandı. Elbette bunda dolar faktörü var ama dolar olamayan fonlarda da durum bu şekilde. Sabırlı olmayan bir yatirimciysaniz fonlar pek siniz için olmayabilir. YTD

M2006C3MG cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Alıntı:

---

Originally Posted by ersunan

Yani anladığım kadarı ile fon işi uzun vadeli düşünülmeli, al sat yapmaktan ziyade yatırım mantığı ile alınmalı, fakat bazen öyle dönemler oluyor ki, ağırlığı azaltmak veya arttırmak gerekebiliyor çünkü her zaman piyasayı alttan yakalamak mümkün olmuyor veya yeterince kâr eden fondan bir miktar satmak gerekebiliyor, fon çeşidini arttırmak gerekebiliyor. Bu konularda fazla tecrübem yok ama zamanla öğrenirim herhalde.

---

Fon yatırımcısı da aynı borsadan hisse alan yatırımcı gibi bist, altın ve kurun teknik analizlerini kendi takip etmeli. Bence bu zorunluluktur. Çünkü düşüş zamanlarında portföy yöneticilerinin bir anlamda eli kolu adeta bağlı oluyor. Koca portföyde aktif hareket etmek zor. Bir de onlar her şartta yönetim ücretlerini alıyor.