Pomega'nın 2 yıllık satışının rezervesi, Trump'ın gelişi ve 2 mly lık iş kontrol. için yeterli oldu . Ama bundan sonrada kontrol.le ilgili daha çok haberler gelecek kaçınılmaz olarak...
Printable View
Pomega'nın 2 yıllık satışının rezervesi, Trump'ın gelişi ve 2 mly lık iş kontrol. için yeterli oldu . Ama bundan sonrada kontrol.le ilgili daha çok haberler gelecek kaçınılmaz olarak...
ve kanaatler ister istemez değişecektir.
Y (Ernst & Young) çatısı altında yer alan EY-Parthenon (EYP) tarafından yayımlanan Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS) raporuna göre, BESS’lerin küresel yerleşik kapasitesinin 2030 yılına kadar 160 GWh’den 1800 GWh’ye çıkması, yani 10 kat büyümesi bekleniyor. Güçlü gelir potansiyeli sunan ve mevcut gelirlerin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan enerji arbitrajı, yardımcı hizmetler ve kapasite mekanizmaları üç iş modeli olarak ortaya çıkıyor. Son maliyet artışlarına rağmen, sistem maliyetinin 2030 yılına kadar kilit pazarlarda yüzde 15-20 oranında düşmesi bekleniyor. Rapor, bağımsız BESS pazarının çekiciliğinin, özellikle ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi ülkelerde artacağını öngörüyor. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede düzenleyici reformlar ile yatırım ortamı iyileşiyor, riskler azalıyor ve gelirler artıyor.
Rapora göre, aynı zamanda batarya depolama, enerji geçişindeki hızlanma için önemli bir kolaylaştırıcı olarak görülüyor. Artan kısıtlama, sınırlı ara bağlantılar, artan çatı güneş enerjisi kapasitesi ve elektrikli araç (EV) kullanımı, daha uzun süreli batarya depolama teknolojilerine olan ihtiyacı artırıyor. Hâlihazırda kullanılan lityum-iyon teknolojisi yanı sıra, maliyet ekonomisi ve enerji yoğunluğu arttıkça vanadyum akışı, katı hal ve sodyum iyon gibi yenilikçi batarya kimyası teknolojileri de ticari olgunluğa ulaşmaya devam ediyor.
BESS büyümesinin iyileşen ekonomik fizibilite, güçlü politika, regülatif düzenlemeler ve çeşitli devlet teşvikleriyle desteklendiği ABD, İngiltere, İtalya, Almanya, İspanya ve Avustralya gibi olgun pazarlara kıyasla Türkiye, son gelişmelere rağmen, düşük-orta olgunluk seviyesinde değerlendiriliyor ve buna paralel bir getiri potansiyeline sahip pazar olarak öne çıkıyor. Bu doğrultuda, Türkiye BESS pazarının gelecekte büyümesi için üç alandaki gelişmeler olumlu adımlar olarak görülüyor. Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı’na göre, 2030 yılına kadar kurulu gücün yüzde 61’inden fazlası 91 GW kapasiteyle yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşacak. Aynı zamanda 2035 yılına kadar kurulu BESS kapasitesi de 15 GW’ye ulaşacak. Kurulu güçte hidroelektrik harici yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 90’ından fazlasını oluşturması beklenen rüzgâr ve güneş enerjisi, BESS endüstrisine olan talebi olumlu yönde etkileyecek.
Rapor, Türkiye dahil olmak üzere küresel pazarların çoğunda tekil bir varlık olarak Batarya Enerji Depolama Sistemleri’nin gelecekteki büyüme potansiyelini yedi stratejik kaldıracın belirleyeceğini ortaya koyuyor. Rapor, gelir modellerinin netleştirilmesi, düzenleyici mekanizmalar ve teşviklerin varlığı, yatırım maliyetinin azaltılması, altyapı esnekliği için doğru yerlerin bulunması ve yeni batarya teknolojilerinin izlenmesi gibi temel gelişmelerin gelecekte çok önemli olacağını belirtiyor.
Batarya Enerji Depolama Sistemleri yatırımcılarının, batarya sistemi gelirleriyle gaz fiyatları arasında artan bir korelasyon olduğu için emtia fiyatlarındaki oynaklığı yatırım analizlerine dahil etmeleri gerekiyor.
Mevcut kapasite piyasası mekanizmaları ve güvenilirlik endişeleri, BESS potansiyelini en üst düzeye çıkarmıyor, bu nedenle piyasayı daha etkili hale getirmek için ek reformlar gerekiyor.
Yüksek sermaye harcaması, batarya hücresi fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı önemli yatırım duyarlılığını gösteren analizlerle projelerin karakterize edilmesine imkân tanıyor.
En uygun konumun belirlenmesi, şebeke tıkanıklığının ve yenilenebilir santral konsantrasyonunun daha yüksek olduğu alanlara daha yakın konumlanarak kâr marjlarının artırılmasını sağlıyor.
Şebeke ara bağlantı gecikmelerine yol açan, düzenleyici çerçeve eksikliğinin izin prosedürleri uzun süredir devam ediyor.
Avrupa batarya hücresi kapasitesinin yaklaşık yüzde 70’i, Çin’e artan bağımlılık ve lityumun fiyat oynaklığı nedeniyle risk altında bulunuyor, bu yüzden büyümenin de büyük ölçüde sağlam tedarik zincirine bağlı olması bekleniyor.
Vanadyum akışı gelecekte Li-ion ile rekabet edecek ve yatırım için daha iyi bir iş koşulları sağlayacak. Hidrojen depolama daha uygun maliyetli hale geldikçe de yeni bir alternatif olabilir.
pomega durmaz kontr yorulmaz.
geleceği milli ve yerli kontrol etmek mümkün mü ? kontrolmatik ? kontr ?
Bilanço hayırlı olsun
Favök ve Ciro artışı güzel. Bu sene hedefleri tutturacaklar en azından, 250 M USD şimdiden hayırlı olsun diyelim.
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/dun...usuyor/3389041
Dünya Bankası ile Türkiye 28 milyar dolarlık enerji iletim altyapısı planının finansmanı için görüşüyor
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Humberto Lopez, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile enerji iletimi altyapısının dönüşümü için ihtiyaç duyulan yaklaşık 28 milyar dolarlık planın finansmanı için görüştüklerini belirtti.
Firdevs Yüksel, Handan Kazancı |
09.11.2024 - Güncelleme : 09.11.2024
Dünya Bankası ile Türkiye 28 milyar dolarlık enerji iletim altyapısı planının finansmanı için görüşüyorFotoğraf: Bünyamin Çelik/AA
İstanbul
Lopez, AA muhabirine, bankanın Türkiye'nin deniz üstü rüzgar enerjisi alanındaki potansiyelini değerlendirmek amacıyla hazırladığı "Türkiye için Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Yol Haritası" raporunun bu alanda neler yapılabileceğini analiz ettiğini söyledi.
Bankanın, Türkiye'nin 2035'e kadar yenilenebilir enerji kurulu gücünü 90 gigavat artırarak 120 gigavata ulaşmasını hedefleyen enerji dönüşümü planını desteklediğini vurgulayarak, "Bu, güneş enerjisi, karasal ve deniz üstü rüzgar enerjilerinden oluşacak." dedi.
Lopez, bu doğrultuda, bankanın hazırladığı yol haritasında, Türkiye'deki deniz üstü rüzgar enerjisinin ekonomik potansiyeli, Marmara, Karadeniz gibi bölgelerdeki potansiyel, farklı bölgelerdeki rüzgar hızları, suyun derinliği, korunması gereken alanlar gibi tüm detayların ele alındığını belirterek, şunları kaydetti:
"Tüm bunlara baktığınızda, deniz üstü rüzgar enerjisinin ekonomisi ve bunun enerji sepetine nasıl dahil olacağı konusunda net bir görüşe sahip olacaksınız. Karada, denizde, her yerde enerji üretiminin çeşitlendirilmesi fikrine katılıyorum. Ancak bir alana veya başka bir alana koyacağınız miktar tüm bu faktörlere bağlı olacaktır."
Bankanın, Türkiye'nin denizlerdeki rüzgar enerjisinin gelişimini hedefleyen bu projesinin de 2035'e kadar uzanacağını düşündüğünü dile getiren Lopez, "Bu yol haritası ise projenin hayata geçirileceğinin garantisi." ifadesini kullandı.
Lopez, Türkiye'nin enerji dönüşümünde 3 noktaya vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Bir yanda enerji üretimi var ki bu ağırlıklı olarak özel sektör faaliyeti. Bu, gelecek yıllarda yaklaşık 80 milyar dolar yatırım gerektirecek. İkinci bir kısım ise enerji iletimi. Bu da kamu sektörünün alanına giriyor. Üçüncü kısım da enerji dağıtımı. Bu da özel sektörü ilgilendiriyor. Dünya Bankası, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile birlikte enerji dönüşümünü desteklemek üzere gelecek yıl 750 milyon dolarlık ilk projeyi hayata geçirmek için çalışıyor. Enerji iletimi kısmı için de birkaç yıl içinde benzer miktardaki ikinci proje ile geleceğiz. Son olarak da Enerji Bakanlığı ile iletim için yaklaşık 28 milyar dolara ihtiyaç duyacağımız bir planın finansmanını sağlamak ya da uygun hale getirmek için neler yapılabileceğini görüşüyoruz."
Bankanın küresel eğiliminin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi desteklemek olduğunu, Türkiye'nin, bankanın deniz üstü rüzgar enerjisi yol haritası oluşturduğu sekizinci ülke olduğunu anlatan Lopez, "Yenilenebilir enerjilere baktığınızda, güneş enerjisi, karasal ve deniz üstü rüzgar enerjilerinin bir kombinasyonuna sahipseniz istediğiniz şey tüm bu farklı alanları ülke potansiyeline göre çeşitlendirmektir. Türkiye'de önemli miktarda karasal rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi üretme kabiliyetiniz ve potansiyeliniz var. Türkiye de çeşitlendirmeye çalışıyor ama çeşitlendirmenin ötesinde doğru miktarda çeşitlendirmeye çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin 2035'e kadar 120 bin megavat rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücü hedefine ulaşması için ihtiyaç duyulan yatırım miktarı 80 milyar dolar, bu süreçte enerji iletim altyapısının geliştirilmesi için gereken yatırım tutarı ise 28 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
10 Kasim
1881 de Selanik 'in Apostolou Pavlu Caddesi, 17 numarada bodrumu ile birlikte üç katlı ve bir avlu içerisinde baslayan ve bitmek bilmeyecek olan her zerresinde buram buram ozlem dolu Mustafa Kemal Ataturk kokusu rengi varligi olan hayatimiz....
Bugun sizden sadece kendi hayatinizi dusunmenizi istiyorum.
Mustafa Kemal olmasaydi ruhumuzda bedenimizde bu topraklara asik olabilir miydik ?
Cocuklarimiza birakabilecegimiz en buyuk miras Ataturk sevgisini ilelebet yasayabilmek yasatilmek adina buradayiz.
geleceği milli ve yerli kontrol etmek mümkün mü ? kontrolmatik ? kontr ?