Bana kalırsa.

Erzurum da yaşanan olaylar bana 1970 yılları hatırlattı ozaman da Maraş olaylarını çıkaran MHP tayfası .....Konya'da milli görüşün yürüyen fanatik partizan tayfası ve çeşitli sol fraksiyonların terör eylemleri...aradan 40/50 yıl geçmiş mal aynı mall malzeme aynı malzeme devlet aynı devlet .... halk aynı Halk blr gram beyniyle düşünmeyen yara yediği karbonhidrat ile beyni çalışmayan kitleler..... yaptığı silahlarla. Övünen ama bir bilimsel makalesi uluslararası değer taşımayan güzel ülkemin tuhaf insanları.... Asgari ücrette Çinliler le yarışırken kendi dünyasında ABD Almanya ya çakas atan insanların ülkesi.....bu millete ne oldu da Allah'ın verdiği aklı kullanmaya gerek duymacak hâle geldi....

Redmi Note 9 Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

balık'ın ve selimhan ilk yazısına katılıyorum, selimhan'ın ikinci yazısına daha önce değinmiştim. Arkasında abd yani CIA var. Türkiyede kurdukları sağ sol örgütlerin liderleri kendi maaşlı adamları, o liderlerin peşinden gidenlerin çoğu sempatizan, kalanı çıkar için peşlerinde.
Örnek olarak da mehmet ağar'ın mahkemedeki açıklamalarını vermiştim. Ayrıca pek çok belgeli yazı okudum geçmiş maraş katliamı, 1 mayıs olayları katliamı gibi karanlık olaylar.

Arkasında yine CIA var. (CIA nın her zaman yanında destekçisi ve yardımcısı olarak MI6(ingiltere) ve mossad(israil) vardır. Şimdi bu 3 örgütün adını tek yazıda geçirdim diye bu yazı mutlaka elemeye takılıp kontrol amaçlı CIA ilgili konu merkezine gidecektir. Sonrada önemli değil deyip çöpe atılacaktır.)

Medyası aracılığı ile halkı hazırlıyorlar. Dernekler ve vakıflar aracılığı ilede uzun vadeli örgütlenmeler yapılar oluşturuyor.
Türkiye'de kurdukları siyasi parti yapılanması şeklindeki veya dini cemaat yapılanması şeklindeki örgütleri bu konularda kullanarak eylem yaptırıyor.

siyonist medyada çalışan fatih altaylı, siyonist şirketlerde çalışan ege cansen ve sahibi ermeni kökenli olan odaTV imamoğlu'yu parlatıp duruyorlar.(benim okuduğum medya içinde gördüklerim ve aklımda kalan)

imamoğlu'nun siyonistler tarafından kullanılan azınlık olan ermenilerden biri olduğunu yazmıştım. Proje adamı olduğunuda yazmıştım. chp içindeki seçeneklerden en kötüsü olduğunu, en az tayyip kadar zarar vereceğinide yazmıştım.

Süper delikanlı fatih altaylı'yı anlıyorum, kapasitesinin düşüklüğü sebebi ile çıkar gruplarının maaşlı oyuncağı olması doğal ama ege cansen'i anlayamıyorum. O kapasitedeki bir adamın doğal yoldan imamoğlu'nu desteklemesinin imkanı ihtimali yok. Geriye tek seçenek kalıyor, ya bunadı ya kötü niyetli. Tek dedim 2 seçenek çıktı, kısmet.

siyonist medyada çalışan güntay şimşek hakkında bir kaç yazı yazmıştım. Kendisi savunma sanayimizi, havacılık konusunu yazar. Arada sırada faydalı yazılarıda çıkar. Türkiye sanayisinin gelişmesine katkıda bulunmaya çalışır.

İthal bazı parçaları yurt içinde ürettirmeye çalışır. Benim dikkatimide bu yazıları çekmiş ve bu adamı okumaya başlamıştım.

Başka bir huyu varki tüm bu yaptıklarının çöpe gitmesine sebep oluyor.

Devletten beslenenler hakkında abartılı yalama yıkama yazıları yazıyor. Bu yazıları yazan, ülke yararına diğer yazıları yazamaz. Canlının tabiatına aykırı. O zaman iyi yazıları hakkındada şüpheye düşmek gerekiyor.

Örnek bir iyi yazısı. Baz istasyonlarını ithal ediyoruz. güntay beyde yerli baz istasyonlarını savunuyor. Yerli üretim yapan Ulak şirketimiz var, onu savunuyor. Bu konuda pek çok yazı yazdı.

"togg'u yerli üretim kabul edelim itiraz etmeyin" diyen birisi, devletten teknoloji "alan" ve beslenen baykar makineyi sabah akşam parlatıp beyazlaştıran birisi, yerli üretim yapan ve kendi teknolojisini üreten Ulak firmasını övemez. Doğa kanunlarına aykırı. Mutlaka pek de iyi olmayan sebebi vardır.

Şimdi ben Ulak savunması hakkında da şüpheye düşüyorum. Acaba gazete tarafından görevmi verdiler. 3 tane ana telekom şirketimiz var ve bu şirketler her yıl onlarca belki yüzlerce milyon dolarlık reklam veriyorlar. güntay beyin çalıştığı medyaya reklam versinler diye baskımı kuruluyor.? Bu 3 telekom şirketi baz istasyonlarını yerli Ulak'dan almıyor, neredeyse tamamını ithal ediyorlar.

güntay aracılığı ile baskı kurulup reklam almayamı çalışıyorlar. reklamı alınca Ulak baskısını kesiyorlarmı.?

Bu yöntem çok bilinen ve medya tarafından düzenli olarak kullanılan bir yöntemdir.

Medyanız, Devletin, siyasi partinin veya bir firmanın açığını biliyorsa bunu hemen kullanmaz. Önce para koparmaya çalışır.

Açığını yakaladığı Firma ise, yüklü reklam versin ister yoksa açıklayacağım der,
açığını yakaladığı hükümet veya siyasi parti ise, hükümetin yönettiği kamu kuruluşlarından, partinin yönettiği belediyelerden yüklü rant ve avanta ister yoksa açıklayacağım der.

İstediğini alamazsa medyasında ufaktan açıklamaya başlar, dozu artırır istediğini alana kadar. Seyrederken "aaaaaa" dersiniz, hükümetin açıklarını haber yapmışlar, bu haber kanalı süper" dersiniz. Halbuki arkada dönen başkadır.

Sizin medya diye seyrettiğiniz gazeteler, TV ler aslında sömürgecilerdir. Sizi ve ailenizi sömürürler. Geleceğinizi yerler.

Her biri bir çıkar grubunun elindedir. O TV lerde gördüğünüz takım elbiseliler sömürgecilerin maaşlı çalışan elemanlarıdır. Size değil çıkar grubuna hizmet ederler. Amaç, sizin emeğinizden olabildiğince büyük parça koparmak ve bunu düzenli hale getirmektir.

Du yaw.

güntay'a geri döneyim.

Aylardır baykar makineyi parlatmıyordu. Bende yazmıştım "neden parlatmayı kesti acaba" diye. Netçede baykar makine yellense ertesi gün güntay şimşek "güller açtı bahar geldi" diye baykar makineyi haber yapardı. Bu bir kaç ayda baykar makinede çok gelişmeler oldu. En az 10 yazı yazması gerekirdi. TB3 göründü, kızılelma ortaya çıktı, taksi yaptı, uçtu. kemankeş denen füze bombasını ürettiler. (Buda başka konu. Roketsan dan arakladıkları bence kesin. Giderayak kaç teknoloji araklarsak kazançtır hesabı yapıyorlar. Arakladıkları her teknoloji, bizim cebimizden çıkan paradır. Devletin cebine girecek olan para baykar ın cebine girerse, devlet bizde daha çok vergi alır veya daha az hizmet yapar, her işte daha çok para ister vb..)

akp nin kazanamayacağı anlaşılınca devletten beslenen şirketler telaşlanmaya başlamışlardı.

Bir kaçını yazmıştım, paralarını ve fabrikalarını başka ülkelere taşıyorlardı, bazılarını yazmıştım. kılıçdaroğluda beşli çetenin peşine düşeceğim demeye başlayınca akp firmaları dahada telaşlandılar. Beşli çete harici de telaşlandı.

baykar da telaşlanmaya başladı ben öyle anlıyorum. Son haftalarda bayağı bir savunma ve saldırı pozisyonundalar. güntay şimşek'in baykarın yeşil sahalarına dönmeside tam bu döneme denk geldi.

özdemir bayraktar vay efenim ne büyük kutsal adammış, ne zahmetlerle İHA üretmişler, vatan millet için filan.

Ben bunların palavra olduğunu ve gerçeğini defalarca burada yazdım, bir kaç gazeteciye gönderdim. Gerçeği biliyorsunuz.

Bu son günlerde baykar savunuculuğu artınca, özdemir bayraktar adıda devreye girince küçük bir araştırma yaptım.

Pek çok haber sitesinde yazılmış bir haber. özdemir bayraktarın karakterini ortaya koyuyor. Bu karakterdeki bir insanın iyi bir şey yapmasına imkan ihtimal yok. Bu karakterler sadece kendilerine çalışırlar ve bu yolda düzen kanun tanımazlar. Yasal, yasal olmayan Her fırsatı değerlendirirler.

Adam hakkındaki haber rezalet.

baykar makineden ayrılan biri "tazminatım verilmedi" diye baykar makine yi dava etmiş. Kanuna göre mahkeme "ZORUNLU arabuluculuk" kapsamında bir hukukçu arabulucu atamış ve anlaşın demiş. Hukukçu arabulucu baykar makine nin sahibine ve davacıya hukuki davet emri göndermiş.

Şimdi buraya kadar olanlar normal prosedür. Hukukçu arabulucunun hiç bir dahli, kararı yok. Tamamen mahkemenin kendini ataması. 2 tarafa da davetiye göndermeye mecbur. İki taraf kim olursa olsun bu arabulucunun yapabileceği bir şey yok, işleyen kurallar kanunlar böyle.

Olaylar ondan sonra patlak veriyor. Hukukçu arabulucunun üzerine akp li devlet çöküyor. Arabulucunun hiç bir günahı yokken, başına gelmedik kalmıyor. Vay efenim sen nasıl özdemir bayraktar'ı davet edersin.?
Arabulucunun görevi o. Davet etmese görevini yapmamış olacak, sıradan bir işlem. Davayı açan kendisi değil ki.

Arabulucunun adı avukat Seher Okşar Kadırgan.

İlk önce kadına ihtarname geliyor, sonra dava açılıyor. Hakim karşısına çıkıyor.

Sonra Özdemir Bayraktar arıyor "Senden bana bir şey geldi, sahtekâr. Ben seni biliyorum, senin amacın ne? Bu kişi bizde çalışmamış. Gör sana neler yapacağım" diyor. Adamdaki beyne bak. Kadın zorunlu arabuluculuk kapsamında devletin kendisine verdiği görevi yapıyor. Hiç bir şeye kendisi karar vermiyor. Arabulucuya saldırmak için Afganistan'da yaşayan kara cahil aşiret reisi olman gerekir. Afganistan'a da hakaret etmiş olabilirim orayı bilmiyorum.

Sonra Bakırköy Emniyet Müdürü arıyor baskı kuruyor. Polisin baskısı nasıl olur malum.

Derken Adalet Bakanlığı idari soruşturma açıyor.

Sonra baykar makine ülkenin kralı gibi arabulucudan davacı hakkında arabulucunun görevi olmayan bazı şeyler istiyor.

Bu türden bir savaş başlatıyor ve akp nin gücünü kullanıyor.

Halbuki normal bir şirket ne yapardı. Arabulucuya kendi avukatını gönderir, durumu izah eder, haklı ise iş bir günde biter, haksızsa orta yol bulunur.

Yıl 2017.

Tüm çalışan bilgileri devlette var. Bu kişi baykar makine de çalışmışsa veya çalışmamışsa devlet kayıtlarında var. baykar makine olarak devlet kayıtlarına baktırır işi bitirirsin. Bu yola girmediğine saldırdığına göre haksızlar. 2017 de zaten dolar milyarderi olmuşlar. Yani 1 işçiye tazminat vermek onlar için sahilde kum parçası.

Bu kadar kolay bir işken avukata acımasızca saldırması, özdemir bayraktar'ın parlatıldığı gibi biri olmadığının çok açık kanıtı. Adamın yetiştiği kültürü ortaya çıkarıyor. O kültürden sıfırdan İHA yapacak kafa çıkmaz, çıkamaz.

Sonuçdan sebebe gittim, dolaylı veriden gerçeğe ulaşmaya çalıştım. Elimdeki imkan bu ama yanıldığım kolay kolay olmaz.

Zaten diğer verilerle uyumlu durumda. 20 yıldır pek çok yerde pek çok şey okudum baykar makine nin SİHA serüveni hakkında. özdemir bayraktar'ın karakteri tamamen okuduklarımla uyumlu.

Pek çok yerde bir kaç haftadır parlatılmalarının sebebi, iktidarı kaybediyor olmaları sebebi ile. Bugüne kadarki kazandıkları ellerinden alınacak diye korkuyorlar. Çünki içleri rahat değil.

Korkmaları doğal.

Gelişmiş insan aşırı korkmaz, aşırı sevinmez. Her neyse evrime girmeyeyim yazı çok uzadı.

Medya şirketleri savunacaktır çünki şirketler devletten(yani emeğimizden, maaşlarımızdan) beslenir, medyada şirketlerden beslenir. Aynı yataktalar.

Yutmayın bunları, sizin, çocuklarınızın, torunlarınızın emeğini geleceğini sömürüyorlar.

kılıçdaroğlu'ndan korkmaları da çok saçma. Şu ana kadarki geçmişine baksınlar, kaç kişiye hesap sormuş ve ceza aldırmış. 10 yıldır cehape belediyelerinin başında. Belediyeler yolsuzluk merkezi. Hangi yolsuzluğu ortaya çıkarmış. Alın istanbul ve ankara. Ankara da mansur yavaş geçmiş dönemi mahkemeye verdi ve cehape desteğini görmedim. Mansur Yavaş aşırı sağcı partilerden. Kendi gerçek partisininde desteği yok ya. imamoğlu mahkemeye bile vermedi, cehape de ses çıkarmadı. cehape belediyeleride aynı, vatandaş olarak tonlarca yolsuzluğa şahit oluyoruz ama aynı başkanlar köşeyi dönüp dönüp gidiyorlar. Hiç birine hesap sorulmuyor.

kılıçdaroğlu kime ceza verdirmişki akp yede verdirsin. ? Demem oki boşa korkuyorlar. Zaten kılıçdaroğlunun yanındakilere bakarsanızda yolsuzluğa hesap sorulmayacağı açık, hatta aynı düzen devam edecek. Düzülen malum.

Deprem bölgelerinde Akp ye ve Erdoğan'a tahminimden daha fazla oy çıktı, sebebi ne olabilir arkadaşlar?

Alıntı:

Originally Posted by adanalı

Deprem bölgelerinde Akp ye ve Erdoğan'a tahminimden daha fazla oy çıktı, sebebi ne olabilir arkadaşlar?

İşte sebebi Kiliçdaroğlu asla güven vermiyor "Çakma Gandi "
"kılıçdaroğlu kime ceza verdirmişki akp yede verdirsin. ? Demem oki boşa korkuyorlar. Zaten kılıçdaroğlunun yanındakilere bakarsanızda yolsuzluğa hesap sorulmayacağı açık, hatta aynı düzen devam edecek. Düzülen malum."

Ali Cemal yazmış K. k. Ne köy ne kasaba olur.

Alıntı:

Originally Posted by adanalı

Deprem bölgelerinde Akp ye ve Erdoğan'a tahminimden daha fazla oy çıktı, sebebi ne olabilir arkadaşlar?

Belki vatandaş yaptıkları Suriyelileri orada oy kullanmış göstermişlerdir. O bölge tamamen akp kontrolunde olmalı.

Alıntı:

Originally Posted by Desidero74

İşte sebebi Kiliçdaroğlu asla güven vermiyor "Çakma Gandi "
"kılıçdaroğlu kime ceza verdirmişki akp yede verdirsin. ? Demem oki boşa korkuyorlar. Zaten kılıçdaroğlunun yanındakilere bakarsanızda yolsuzluğa hesap sorulmayacağı açık, hatta aynı düzen devam edecek. Düzülen malum."

Ali Cemal yazmış K. k. Ne köy ne kasaba olur.

Evet çakma gandi benim standardımda beş para etmezde, yinede diğer seçeneğe göre bin kat iyi kalıyordu.