-
-
Amerikali sanatci, illustrator, gazeteci ve modernist yazar Djuna Barnes’in olum yildonumu (18 Haziran 1982)
https://s26162.pcdn.co/wp-content/up...una-Barnes.jpg
"Yalnizca imkansiz sonsuza kadar surer. Zamanla ona erisebilirsin. Robin'in aski ve benimki bastan beri imkansizdi ve birbirimizi sevmekle artik sevemez olduk. Hayati bir yemek zili gibi calsan da bir tek saat hic cinlamaz-kopus saati. Herkes sonunda o yuregi agzinda olmak denen zehirden oluyor." Geceyi Anlat Bana
https://journalwomenwriters.files.wo...-nightwood.jpg
“Only the impossible lasts forever; with time, it is made accessible. Robin's love and mine was always impossible, and loving each other, we no longer love. Yet we love each other like death. Beat life like a dinner bell, yet there is one hour that won't ring--the hour of disentanglement. Oh well, he sighed, every man dies finally of that poison known as heart-in-the-mouth.”
“Nora herkesin yaninda kendini soyuyor. Kendini ikaz etmeyi beceremedigi icin, donup baktiginda hep azalmis oldugunu goruyordu. Her zaman uygun bir fiyata satilabildigi icin dunyanin her tarafindaki yoldan cikmislar onu cok karli buluyorlardi cunku kendi ihanetinin parasini kendi cebinde tasiyordu.”
https://images.gr-assets.com/books/1...48l/894659.jpg
“Nora robbed herself for everyone; incapable of giving herself warning, she was continually turning about to find herself diminished. Wandering people the world over found her profitable in that she could be sold for a price forever, for she carried her betrayal money in her own pocket.”
-
Pulitzer Odullu Amerikali roman ve kisa oyku yazari John Cheever'in olum yildonumu (18 Haziran 1982)
"Cinsellik, kiskanclik, ozlem ve coskunluktan olusan donanimi ile aski tanimak arkadasligi tanimaktan daha kolaydi, arkadasligin (atletik ekipman disinda) hicbir donanimi yok gibiydi."
https://www.you-books.com/storebooks...Park/pic_1.jpg
"Love with its paraphernalia of sexuality, jealousy, nostalgia and exaltation was easier to recognize than friendship, which seemed to have (excepting athletic equipment) no paraphernalia at all."
"Insanlar hakkinda hicbir sey bilmemek de korkunc bir karanlik gibidir. Karanliktan korkmam ama insan cehaletinin bazi turleri vardir ki beni korkutur."
https://images.gr-assets.com/books/1...l/14623982.jpg
"I don't know where they're going and if you don't know anything about people it's like a terrible kind of darkness. I'm not afraid of the dark but there are some kinds of human ignorance that frighten me."
-
Turk ressam Nuri Iyem’in olum yildonumu (18 Haziran 2005)
Bodrum, 1982
https://media.mutualart.com/Images/2...b6f5b_570.Jpeg
Amanti Ordinari (Ordinary Lovers, 1999)
https://pbs.twimg.com/media/DGaiAXaXcAEBs1t.jpg
-
Amerikali illustrator ve cocuk kitaplari yazari Tasha Tudor'un olum yildonumu (18 Haziran 2008)
https://quotefancy.com/media/wallpap...-you-could.jpg
"Hayat, yapabileceginiz her seyi basarmaniza yetecek kadar uzun degil. Ama canli olmak bile ne buyuk bir ayricalik. Tum bu kirlilige ve korkuya ragmen bu kelime nasil da guzel. Dusunun ki yildizlari senede sadece bir kez goruyorsunuz. Bir dusunun ne derdiniz. Hayran olurdunuz!"
https://www.azquotes.com/picture-quo...r-39-81-63.jpg
"Ev islerinden, utu yapmaktan, camasir yikamaktan, yemek yapmaktan ve bulasik yikamaktan keyif aliyorum. Ne zaman su formlara denk gelsem meslegimi soruyorlar. Her zaman ev kadini diye yaziyorum. Bu cok guzel bir meslek, niye bunun icin ozur dilemeli. Ev kadinisiniz diye aptal degilsiniz. Recel pisirirken Shakespeare okuyabilirsiniz."
https://4.bp.blogspot.com/-OmUWrV7mb...2Bgarden-9.jpg
-
1998 yilinda Nobel Edebiyat Odulu'nu kazanan, Portekizli yazar (José de Sousa Saramago) José Saramago'nun olum yildonumu (18 Haziran 2010)
http://kena.com/wp-content/uploads/2...ustracion2.jpg,,
"Geri donmek. Geri donme ifadesinin iade edilmek ile ayni sey olmadigini bilmek icin postaci olmaya gerek yoktur, geri donmenin anlami, eflatun mektubun yalnizca gidecegi adrese varmadigini ifade edebilir, diger bir deyisle yolun belli bir yerinde bir seyler olmus ve mektup gittigi yolu bu kez tersine kat etmistir. Tabii mektuplar yalnizca goturuldukleri yere gidebilirler, bacaklari ya da kanatlari yoktur ve bilindigi kadariyla kendi baslarina karar alamazlar, eger alabilselerdi bircok kez tasimak zorunda kaldiklari kotu haberleri tasimayi istemeyeceklerine de eminiz. Bir anligina olaya karsi tarafin bakis acisindan bakan olum, benim yolladiklarim da bu turden mektuplar iste, dedi, birine belirli bir tarihte olecegini bildirmek haberlerin en kotusu, bu durum, yillarca olumun dehlizlerinde yasamaya ve gunun birinde zindancinin gelip, Iste mektubun, hadi hazirlan, demesine benziyor."ť Olum Bir Varmis Bir Yokmus
https://cdn.gandhi.com.mx/media/cata...65_1_98288.jpg
"Volvió atrás. No es necesario ser cartero para saber que volver atrás no es lo mismo que ser devuelta, que volver atrás puede decir únicamente que la carta violeta no llegó a su destino, que en un punto cualquiera del recorrido pasó algo que la hizo desandar el camino, volver hacia el lugar de donde había venido. Ahora bien, las cartas sólo pueden ir a donde las llevan, no tienen piernas ni alas, y, por lo que se sabe, no están dotadas de iniciativa propia, si la tuvieran apostamos que se negarían a llevar las noticias terribles de que tantas veces tienen que ser portadoras. Como esta mía, admitió la muerte con imparcialidad, informar a alguien de que va a morir en una fecha precisa es la peor de las noticias, es como estar en el corredor de la muerte desde hace una cantidad de ańos y de repente viene el carcelero y dice, **uí tienes la carta, prepárate."
-
https://pics.me.me/el-viaje-no-acaba...e-57768606.png
"Yolculuk asla bitmez. Biten yolculardir sadece. Ustelik onlar da hatirda, anilarda, anlatilarda bir sure daha kalirlar. Kumsalda oturan yolcu ‘Gorulecek baska bir sey kalmadÝ’dediginde bilir aslinda bunun boyle olmadigini. Yolculugun sonu bir yenisinin baslangicindan ibarettir. Gorulmeyeni gormek sarttir; gorulmus olani yeniden gormek; yazin goruleni bir de kisin gormek, gece goruleni bir de gunduz gozuyle seyretmek, eskiden yagmurun islattigini simdi gunes altinda gormek, olmamis hasadi, curumus meyveyi, yeri degismis kayayi, onceleri orada olmayan golgeyi. Atilan adimlarin ustunden yeniden gecmek gerekir, tekrar etmek ve yanlarina yenilerini eklemek icin. Yolculuga yeniden cikmak gerekir. Her zaman. Yolcu yeniden yollarda." José Saramago
https://lh3.googleusercontent.com/pr...oJWQgUIV6khkY4
-
"Ask komedyasinda veya tragedyasinda iki oyuncu vardir; hemen her zaman biri ezer, biri ezilir. Ezen rolunde bulunan her kadin gibi ama ondan daha az, daha bilincsiz olarak, Olga bu kedi fare oyunundan kendini yoksun birakmiyordu. Bazen bir duygu icinden yildirim gibi disari cikmak istiyor, fakat hemen kendini tutuyor, icine kapaniyordu. Oblomov'u kendi haline biraktigi zaman hicbir adim atamayacagini bildigi icin onu hep yurutmeye calisiyordu."
https://vivifychangecatalyst.files.w...1ifwrwvkjl.jpg
"In this comedy—or tragedy, depending on the circumstances—both characters appeared almost always in the same capacity: as tormentor and victim. Like any woman in the leading role—that is, the role of tormentor, although naturally less than others and unconsciously—Olga could not resist playing cat and mouse. From time to time a flash of emotion would burst from her, like lightning, like an unexpected whim, and then, just as suddenly, she would concentrate again and retreat inwardly. But most of all and most often she nudged him forward, knowing that he would not take a step himself and would remain stockstill where she had left him."
-
" ‘Sana bakmami istemiyorsan, golgene bakarim’ dedi. ‘Golgeme bakacaksan, dilegim golgem neredeyse orada olmaktir’ diye yanitladi. / ‘Miraré tu sombra si no quieres que te mire a ti’, y él respondió: ‘Quiero estar donde esté mi sombra si allí es donde están tus ojos’ / ‘Guarderň la tua ombra, se non vuoi che guardi te’ gli disse, e lui rispose "’ essere ovunque sia la mia ombra, se la’ saranno i tuoi occhi.’ " José Saramago
https://d32dm0rphc51dk.cloudfront.ne...8E3A/large.jpg
Foto: Frank Horvat, Warsaw, couple in a cafe, 1963
-
-
Fransiz matematikci, fizikci ve filozof Blaise Pascal’in dogum yildonumu (19 Haziran 1623)
"Adil olanin pesinden gidilmesi dogrudur, en guclunun pesinden gidilmesi ise kacinilmazdir. Gucu olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan guc ise zalim. Gucu olmayan adalete mutlaka karsi cikan olur; cunku kotu insanlar her zaman vardir. Adaleti olmayan guc ise baski altinda kalir. Demek ki adalet ile gucu bir araya getirmek gerek, bunu yapabilmek icin de adil olanin guclu, guclu olanin ise adil olmasi gerekir.
Adalet tartismaya aciktir. Guc ise ilk bakista tartilmaz bicimde anlasilir. Bu nedenle gucu adalete veremedik; cunku guc adalete karsi cikip kendisinin hakli oldugunu soyledi. Hakli olani guclu kilamadigimiz icin de guclu olani hakli kildik."
http://najoth.com/images/Les-pensees.jpg
“Il est juste que ce qui est juste soit suivi ; il est nécessaire que ce qui est le plus fort soit suivi. La justice sans la force est impuissante ; la force sans la justice est tyrannique. La justice sans force est contredite, parce qu'il y a toujours des méchants. La force sans la justice est accusée. Il faut donc mettre ensemble la justice et la force, et pour cela faire que ce qui est juste soit fort ou que ce qui est fort soit juste.
La justice est sujette ŕ dispute. La force est trčs reconnaissable et sans dispute. Aussi on n'a pu donner la force ŕ la justice, parce que la force a contredit la justice et a dit qu'elle était injuste, et a dit que c'était elle qui était juste. Et ainsi, ne pouvant faire que ce qui est juste fűt fort, on a fait que ce qui est fort fűt juste.”
-
Italyan ressam Gian Battista Burato’nun dogum yildonumu (19 Haziran 1731)
L'ultima cena, XVIII sec. (Cathedrale Santa Maria Matricolare)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ltima_cena.jpg
-
Italyan ressam Giuseppe Maria Terreni’nin dogum yildonumu (19 Haziran 1739)
Affresco: Trionfo dell'eucaristia, XVIII sec.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...2C_Livorno.jpg
Sala delle quattro stagioni, XVIII sec.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...C_volta_02.JPG
-
Amerikali ressam Thomas Sully’nin dogum yildonumu (19 Haziran 1783)
Lady with a Harp, 1818, a portrait of Eliza Ridgely, 1818
https://upload.wikimedia.org/wikiped...a_Harp_NGA.jpg
The Passage of the Delaware, 1819 (Museum of Fine Arts, Boston)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...MFABoston.jpeg
-
Fransiz ressam Louis-Jean-François Lagrenée’nin olum yildonumu (19 Haziran 1805)
The Abduction of Deianeira by the Centaur Nessus, 1755
https://upload.wikimedia.org/wikiped...sus_-_1755.jpg
Mars and Venus; an allegory of Peace, 1770
https://upload.wikimedia.org/wikiped...um%2C_1770.jpg
-
Hollandali – Kanadali ressam Cornelius David Krieghoff’un dogum yildonumu (19 Haziran 1815)
The Toll Gate, 1859
https://upload.wikimedia.org/wikiped...17_x_24_in.jpg
Winter Landscape, 1862 (National Gallery of Canada)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._of_Canada.jpg
-
Hollandali ressam (Hendrik Johannes Weissenbruch) Johan Hendrik Weissenbruch’un dogum yildonumu (19 Haziran 1824)
The Shipping Canal at Rijswijk, 1868
https://upload.wikimedia.org/wikiped...estbrug%27.jpg
Farmhouse interior, 1870
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ninterieur.jpg
-
Fransa Krali X. Charles'in Reims Katedrali'nde yapilacak olan tac giyme torenini kutlamak icin ozel siparisle yapilan, librettosunu Luigi Balocchi’nin yazdigi, Gioacchino Rossini’nin besteledigi 3 perdelik Reims'e Seyahat (Il viaggio a Reims- The Journey to Reims / The Hotel of the Golden Fleur-de-lis) operasi ilk kez 19 Haziran 1825'de Paris, Teatre Itelien'de yapildi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Paris_1825.png
http://www.italnews.info/wp-content/...-italienne.jpg
-
Macar ressam Mór Than’in dogum yildonumu (19 Haziran 1828)
Portrait of Ágnes Rosty, 1865
https://upload.wikimedia.org/wikiped...%C3%A1gnes.jpg
The Feast of Attila, 1870
https://upload.wikimedia.org/wikiped...stofAttila.jpg
-
Amerikali yazar, yayinci, sanatci ve filozof Elbert Hubbard’in dogum yildonumu (19 Haziran 1856)
“Insanlarin neden zayifliklarini ortmek icin mazeretler uydurarak kendilerini kandirmakla bu kadar cok zaman harcadiklari benim icin hep merak konusu olmustur. Oysa bu kadar zaman zayifligin iyilestirilmesi icin yeterli olur ve mazeret aramaya gerek kalmazdi.”
https://www.famousauthors.org/famous...rt-hubbard.jpg
“It has always been a mystery to me,why people spend so much time deliberately fooling themselves by creating alibis to cover their weaknesses. If used differently, this same time would be sufficient to cure the weakness, then no alibis would be needed.”
http://thequotes.in/wp-content/uploa...d-Quotes-4.jpg
“Biraz daha israr, biraz daha caba ile umutsuz gorunen basarisizliklar, gorkemli bir basariya donusebilir.”
http://www.azquotes.com/picture-quot...d-87-67-43.jpg
“Olmak istediginiz samimi, yetenekli, yararli insani kafanizda canlandirin ve boylece bu dusunceler sizi zamanla o ozel kisiye donustursun. Aslolan dusuncedir. Dogru, mantikli bir tavir takinin; cesur, samimi ve neseli bir tavir. Dogru dusunmek yaratmaktir.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...ls-degrees.jpg
“Tanri madalyalariniza, derecelerinize veya diplomalariniza degil, yaralariniza bakacak.”
-
Filipinli bagimsizlik mucadelesinin lideri, sair ve yazar José Rizal’in dogum yildonumu (19 Haziran 1861)
Elveda, hayran olunasi Ulkem, gunesin oksadigi yurt;
Dogu Denizi'nin incisi, kayip cennetimiz,
Sevincle veriyorum sana hayatimi, uzgun ve ezilmis,
Ve daha taze ve daha aydinlik olsaydi dahi,
Yine onu senin yolunda verirdim, senin refahin ugrunda.
https://myhero.com/content/images/th...jose-rizal.png
Adios, Patria adorada, region del sol querida,
Perla del Mar de Oriente, nuestro perdido Eden!
A darte voy alegre la triste mustia vida,
Y fuera más brillante más fresca, más florida,
Tambien por tí la diera, la diera por tu bien.
https://img13.deviantart.net/084b/i/...ve-d3j85h7.jpg
Farewell, my adored land, region of the sun caressed,
Pearl of the orient sea, our eden lost,
With gladness i give you my life, sad and repressed;
And were it more brilliant, more fresh and at its best,
I would still give it to you for your welfare at most.
-
Alman ressam Adrian Ludwig Richter’in olum yildonumu (19 Haziran 1884)
Civitella (Evening), 1827 - 1828
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
Bridal Procession in a Spring Landscape, 1847
https://upload.wikimedia.org/wikiped...-_WGA19454.jpg
-
Japon yazar Osamu Dazai’nin dogum yildonumu (19 Haziran 1909)
“Anne,son zamanlarda insanlari hayvanlardan ayiran tek ozelligin ne oldugunu kesfettim. Biliyorum, insan konusuyor, insan akilli, insan dusunuyor, insanin sosyal bir duzeni var; ama butun hayvanlarda bunlardan az cok yok mu? Belki hayvanlarin da inanclari vardir. Insan tum Yaradilisin efendisi olmakla ovunuyor; ama esasta, diger yaratiklardan pek farki olmadigi anlasiliyor. Oysa insanin yine de ayri bir ozelligi var. Belki beni anlamiyorsunuz. Hayvanlarda hic olmayan bir sey, insanin kendisine ait bir sey: O da sir. Ne dersiniz?” Batan Gunes
https://images-na.ssl-images-amazon....1zsBUaNL2L.jpg
“Mother, recently I have discovered the one way in which human beings differ completely from other animals. Man has, I know, language, knowledge, principles, and social order, but don't all the other animals have them too, granted the difference of degree? Perhaps the animals even have religions. Man boasts of being the lord of all creation, but it would seem as if essentially he does not differ in the least from other animals. But, Mother, there was one way I thought of. Perhaps you won't understand. It's a faculty absolutely unique to man - having secrets. Can you see what I mean?"
“Horiki'nin o farkli guzel gulumsemesi karsisinda aglamis, karar vermeyi ve direnc gostermeyi bir yana býrakip arabaya binmis, buraya getirilince de cilgin sinifina konmustum. Su an, buradan cikacak olsam bile, bir ‘cilgin,’ hayir bir cokkun oldugum damgasini yuzumde tasirim herhalde.
Insanligimi yitirdim.
Artik ben, asla bir insan degilim.” Insanligimi Yitirirken,
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
“I had wept at that incredibly beautiful smile Horiki showed me, and forgetting both prudence and resistance, I had got into the car that took me here. And now I had become a madman. Even if released, I would be forever branded on the forehead with the word ‘madman,’ or perhaps, ‘reject.’
Disqualified as a human being.
I had now ceased utterly to be a human being.”
-
Amerikali ressam Frederick Harry Baines’nin dogum yildonumu (19 Haziran 1910)
The Sower, 1937
https://media.mutualart.com/Images/2...59be574f8.Jpegü
Lost Sheep, 1937
https://media.mutualart.com/Images/2...c1794cfdc.Jpeg
-
Ispanyol ressam Álvaro Delgado Ramos’un dogum yildonumu (19 Haziran 1922)
Paisaje con Iglesia, Siglo XX
https://media.mutualart.com/Images/2...a40f1234f.Jpeg
Jinete de la Olmeda, Siglo XX
https://media.mutualart.com/Images/2...40dacaf2f.Jpeg
-
Akademi Onur Odulu, 2 Golden Globe, 3 Emmy Odulu sahibi Amerikali aktris (Virginia Cathryn) Gena Rowlands’in dogum gunu (19 Haziran 1930)
https://78.media.tumblr.com/28d86702...4o1_r1_500.gif
https://media.giphy.com/media/uqgl0TL4yx3BC/source.gif
-
Ispanyol ressam Bonifacio Alfonso Gómez Fernández’in dogum yildonumu (19 Haziran 1933)
Deseos dorados, 1991
https://media.mutualart.com/Images/2...82a5cb402.Jpeg
De Postre Natillas, 2002
https://media.mutualart.com/Images/2...db7a91952.Jpeg
-
Iskocyali roman, tiyatro yazari ve unlu Peter Pan'in yazari James Matthew Barrie'nin olum yildonumu (19 Haziran 1937)
"Biri disinda, butun cocuklar buyur ve buyuyeceklerini erken yasta ogrenirler. Wendy de soyle ogrendi: Iki yasindayken, bir gun bahcede oynuyordu. Bir cicek daha koparip, bu cicekle annesine kostu. Sanirim kucuk kiz pek sevimli gorunuyordu ki, Bayan Darling elini gogsune koyup, "Ah, keske hep boyle kalabilsen!" diye haykirdi. Bu konuda aralarinda gecen konusmanin hepsi buydu, ama Wendy bundan boyle buyumek zorunda oldugunu ogrenmisti. Bunu iki yasina girdikten sonra anlarsiniz hep. Iki yas, sonun baslangicidir."
https://www.goodreads.com/reader/pro...ages/cover.png
"All children, except one, grow up. They soon know that they will grow up, and the way Wendy knew was this. One day when she was two years old she was playing in a garden, and she plucked another flower and ran with it to her mother. I suppose she must have looked rather delightful, for Mrs. Darling put her hand to her heart and cried, "Oh, why can't you remain like this for ever!" This was all that passed between them on the subject, but henceforth Wendy knew that she must grow up. You always know after you are two. Two is the beginning of the end."
-
Kanadali yazar, siyasi filozof ve halk entelektueli John Ralston Saul’un dogum gunu (19 Haziran 1947)
“Demagoglar, diktatorler, bagnazlar, irkcilar, populistler. Bunlarin hepsinin yaptigi sey ayni; korku yoluyla liderlik saglamak. Tapinmanin kokeninde de bu var zaten. Bu insanlar kotu olabilirler, ancak halki etkileyebildikleri bir gercek. Durust bir insanin halki etkileyebildigini gormek insani genelde duygulandirir, ama bunu bir yalancinin yapmasini izlemek kesinlikle cok daha ilginctir. Cunku bu insanlar boyle bir ortamda butun zayifliklarimiza oynar. Tipki bir reklam gibi. Buyumesini engellemeye calistigimiz butun korkularimiz bir anda yesermeye tesvik edilir ve bazilarimiz buna boyun eger. Normal bir yasam suren vatandaslar birden birer canavara donusur. Bunu canli canli gormemissen ya da bir yerlerde okumamissan, toplumda yanlis giden hicbir seyden haberin yok demektir." Karanlik Guzergahlar
https://s1.dmcdn.net/v/9YLi41LDAHT4cj7AV/x1080
“Demagogues, dictators, bigots, racists, populists. They’re all the same: leadership through fear, the roots of hero-worship. These people may be evil, but they stir up crowds. To see an honest man stir up a crowd is sometimes moving. To watch a dishonest man do it is much more interesting. Then you can see the full spectrum of our weaknesses being played. Like an instrument. The inner fears we try to control are suddenly encouraged to blossom, and some of us let go. Suddenly normal citizens become monsters. If you haven’t seen this happen – seen it, not read about it- then you can’t understand what goes wrong in society.”
-
Amerikali rock grubu Heart’un solisti ve soz yazari Ann (Dustin) Wilson’in dogum gunu (19 Haziran 1950)
https://www.biography.com/.image/t_s...croppedjpg.jpg
-
Yunan sair ve oyun yazari Angelos Sikelianos’un olum yildonumu (19 Haziran 1951)
Acik pencereye yaslanmis bakiyorduk.
Her sey uyum icindeydi duygularimizla.
Tarlalarla baglari karartiyordu
kukurt rengi bulutlar
ve gizli bir calkantiyla
agaclarda inlerken ruzgar
gogsu otlari oksayarak
ucup gitti hizli kirlangic.
Sonra birden, buyuk bir gurultuyle
yirtildi gokler ve raksederek
bosandi yagmur.
Tozlar ucustu havada.
Bereketli topragin kokusuyla
titrerken burun deliklerimiz,
dudaklarimizi araladik
icimize islesin diye sular.
Sonra yan yana, yuzlerimiz
sutlegen ve zeytinler gibi
yagmurdan sirilsiklam,
“Nedir bu koku,” diye sorduk,
“bu ogul arilar gibi havaya yayilan?
Belsem mi, cam mi, kenger mi,
yoksa kekik mi?”
oyle yogundu ki kokular,
soluk aldikca icime doldu hepsi
ve sonsuz bir meltemin oksadigi
bir saz gibi titredim
gozlerim gozlerini bulup
damarlarimdaki kanin
cigligini isitinceye degin.
Asmanin uzerine egilip
urperen yapraklardan bir bir
o tatlari tatmak cicekleri solumak istedim;
oysa aklim uzum salkimlari gibi yogun,
solugum bogurtlenlere takili
tatlarla kokulari tek tek secemedim
ve insan nasil ayni anda tadarsa
kaderin kadehinden aci ile sevinci,
ben de oyle tattim ayni anda hepsini;
ve kolumu beline doladigim anda,
bulbul gibi sakidi, irmaklar gibi akti
damarlarimda kanim.
http://deniseharveypublisher.gr/asse...s-cover_a4.JPG
We leaned out of the window.
Everything around us
was one with our soul.
Sulphur-pale, the clouds
darkened the fields, the vines;
wind moaned in the trees
with a secret turbulence,
and the quick swallow went
breasting across the grass.
Suddenly the thunder broke,
the wellhead broke,
and dancing came the rain.
Dust leaped into the air.
We, our nostrils quivering,
opened our lips to drink
the earth's heavy smell,
to let it like a spring
water us deep inside
(the rain had already wet
our thirsting faces,
like the olive and the mullen).
And shoulder touching shoulder,
we asked: "What smell is this
that cuts the air like a bee?
From balsam, pine, acanthus,
from osier or thyme?"
So many the scents that, breathing out,
I became a lyre caressed
by the breath's profusion.
Sweetness filled my palate;
and as our eyes met again
all my blood sang out.
I bent down to the vine,
its leaves shaking, to drink
its honey and its flower;
and—my thoughts like heavy grapes,
bramble-thick my breath—
I could not, as I breathed,
choose among the scents,
but culled them all, and drank them
as one drinks joy or sorrow
suddenly sent by fate;
I drank them all,
and when I touched your waist,
my blood became a nightingale,
became like the running waters.
-
Steve McQueen ve Faye Dunaway'in basrollerini paylastigi Kibar Soyguncu (The Thomas Crown Affair - Il caso Thomas Crown) 19 Haziran 1968'de Boston, Massachusetts'de gosterime girdi.
https://i.pinimg.com/originals/3b/da...f5ba9e091c.gif
https://i.makeagif.com/media/6-16-2015/h7-5EF.gif
-
Garfield'in dogum gunu (19 Haziran 1978)
(Nokomis, Florida’da bulunan Italyan restorani Mamma Leone'de dogdu.)
https://i.gifer.com/5fxF.gif
-
Michael Keaton, Danny DeVito ve Michelle Pfeiffer’in basrollerini paylastigi Batman Donuyor (Batman Returns - Batman - Il ritorno) 19 Haziran 1992’de Amerika ve Avustralya’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...4,1000_AL_.jpg
https://media.giphy.com/media/YxyanrAScvEIM/source.gif
-
Ingiliz roman yazari ve sair Sir William Gerald Golding'in olum yildonumu (19 Haziran 1993)
“Sular cekilmisti; kumsalin yosunla kapli ince seridi toprak bir yol kadar rahatti. Bir cesit buyuleyici guzellik vardi cevrelerinde. Bunun bilincinde, bunun mutlulugu icindeydi cocuklar. Birbirlerine bakiyorlar coskuyla guluyorlar, kimin ne dedigini dinlemeden konusuyorlardi. Hava piril pirildi. ‘Haydi gelin’ dedi Jack, ‘biz kasifiz.’ Ralph, ‘Adanin ucuna gidecegiz, koseden bakacagiz dedi.’ ‘Eger bu bir adaysa...’ " Sineklerin Tanrisi
http://www.chelibro.com/wp-content/u...am-Golding.jpg
“Era bassa marea, e c'era una striscia di spiaggia, sparsa di alghe, dura quasi come una strada. Un alone di avventura circondava il paesaggio e i ragazzi, che ne erano consci e felici. Si voltavano l'uno verso l'altro, ridevano eccitati, parlavano senza ascoltare. L'aria era limpida. ‘Andiamo,’ disse Jack dopo un po', ‘siamo esploratori.’ ‘Andremo fino dove l'isola finisce,’ disse Ralph, ‘e gireremo dall'altra parte.’ ‘Se č un'isola...’ "
-
Shia LaBeouf, Megan Fox ve Josh Duhamel’in basrollerini paylastigi Transformers: Yenilenlerin intikami (Transformers: Revenge of the Fallen – Transformers: La vendetta del caduto) 19 Haziran 2009’da Ingiltere, Japonya ve Irlanda’da vizyona girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...4,1000_AL_.jpg
-
Turk sair, cevirmen, yayinci, ressam, fotografci ve grafik tasarimcisi Sait Maden’in olum yildonumu (19 Haziran 2013)
Ben hep seni izleyen karanlik tanri
her nesneye gizlenip, susup her yerde
yalniz seni izleyen, senin her dusunu…
Sen bir sisin ardinda kanatsiz bir kus,
ben bir sisin ardinda gorunmez bir agac,
varlik bizi yansitan bu ciglik, bu susus…
Gokten neyi bekledinse, kok, dal, yaprak,
sis, yagmur, isik… hepsi de bendim; yagarak
gunler gecelerce, sizdim ic ulkene. Kalk!
Dunyayi senin dilinle tattim, yasamin
agzinla cozumledim butun gizlerini,
agzinla olup dirildim agzinla gene.
Sonsuzlugu cizelim bu sabah defterine:
bir mavi, genis cizgi ve ustunde kucuk
bir serce: gogun alnina konmus opucuk!
http://images.ykykultur.com.tr/uploa...Maden-2806.jpg
Ero il dio dell’oscuritŕ che restava ad osservarti,
si celava in tutti gli oggetti, e ovunque taceva
per seguire te sola, ogni tuo sogno.
Eri un uccello senza ali al di lŕ della foschia,
ero un albero invisibile al di lŕ della foschia,
l’esistenza č questo grido, questo tacere che ci riecheggia.
Qualunque cosa attendessi dal cielo: radice, ramo
foglia, nebbia, pioggia e luce… ecco, ero io; piovendo
per giorni e notti ho intriso le tue terre. Alzati!
Ho gustato il mondo sulla tua lingua,
con la tua bocca ho risolto tutti i misteri del vivere,
sono morto con la tua bocca, e la tua bocca mi ha sollevato.
Disegniamo l’infinito su questo quaderno del mattino:
una linea azzurra e ampia, su cui si posa
il piccolo passero: bacio dato sulla fronte del cielo!
-
1 Golden Globe, 3 Emmy Odullu Italyan asilli Amerikali Aktor James Joseph Gandolfini'nin olum yildonumu (19 Haziran 2013)
https://media.giphy.com/media/GG7fRyeNFDP20/giphy.gif
https://25.media.tumblr.com/c649ae5e...d6w3o1_400.gif
-
-
Iranli Týp adami, fizikci, yazar, filozof ve bilim insani Ibn-i Sina'nin olum yildonumu (21 Haziran 1037)
http://www.azquotes.com/picture-quot...-146-32-41.jpg
"Hayatin genisligi, uzunlugundan daha onemlidir."
http://www.azquotes.com/picture-quot...-111-59-95.jpg
''Tip, insan vucudunun, hangi araclarla iyilestigine ve hangi dengenin insan vucudunu sagliktan uzaklastirdigini arastirir."