Demek kafalardaki gerçek fiyat, 6.40 lardan 7.00 TL.lere çıktı.
Bakın bu ankete katılanlar, hesabında döviz tutan gerçek kişiler.
Printable View
Demek kafalardaki gerçek fiyat, 6.40 lardan 7.00 TL.lere çıktı.
Bakın bu ankete katılanlar, hesabında döviz tutan gerçek kişiler.
Ben diğer %38 lik gruptanım herhalde,aklımda bir rakam var,eğer o rakama gelirse 3 de 1 ini satarım,bir miktar artışta 3 de biri daha gider ancak ülkemizin ekonomik şartları değişmeden veya çok daha cazip bir yatırım fırsatı olmadan veya Allah göstermesin çok ciddi bir sağlık sorunu olmadan(bakınız:2000 yılı 3 aylık ödemeli hazine bonoları) son 3 de 1 lik bölüm evladiyelik olarak kalır.:)
Ben kaba güce başvuracaklarını sanmam.
Herhalde Arjantin'de yaşananları biliyorlardır.
Yapılması gereken basıncı azaltmak.
Yani, kafalarda gerçek fiyat madem 7.00 TL. o halda yavaş yavaş 6.40 lara doğru, kontrollu yükseltip zaman kazanmak.
İktidardan kaçacakları günlere kadar.
Eğer İMF ile anlaşırlarsa, alacakları 50 Milyar dolar, eğer bir gecede DTH ları TL.ye çevirirlerse, alacakları en az 180 Milyar dolar.
Bu müdahele sonları olur, aslında sonları yok ta, sonu daha öne çekmiş olurlar.
Bahçeli boşuna hönkürmüyor, erken seçim diyeni oyarım diye.
Parayı yurt dışına aktarmak, bu üileye yapılacak en büyük kötülük olur.
Bankalarda dolar tutmak cok daha az zararlı.
Sayın Tınaz,bu konuda aynı fikirde değiliz,ben bu DTH nı,yerli turist e benzetiyorum,oteller,yabancıyla aynı parayı vermesine hatta çoğu yerde daha yüksek ücret ödemesine rağmen yerli turist tercih etmiyor,çünkü yerliden gelecek para zaten dolaşımda bize dışarıdan gelecek sıcak döviz girdisi gerekli,o yüzden yabancı turiste her şey dahil çok uygun fiyatlı tatil sunuluyor.
Bizim DTH da buna benziyor,çoğu kaydi,elektronik ortamda oluşturulmuş para,burada defaten konuşuldu,yoğun döviz talebi olsa,bankalar ancak 5 de 1 ile 10 da 1 ini karşılayabilir diye,oysa IMF den gelecek para dolaşıma girecek taze kan gibidir,sistemi rahatlatır.
O senaryoda IMF den geleceğini söylediğiniz 50 milyar dolar taze para ve kaynak.
Oysa DTH lardaki hesabi 180 milyar dolar banka hesabı...
Büyük kısmı da plase edilmiş, kredi olarak verilmiş.
"Alacakları" meselesi değil, mesele bu hesaplardaki dolarlarla serbestçe tasarruf edebilmenin yaratacağı çalkantı.
DTH lara el koyma meselesi bence sadece bu serbestiyeti ortadan kaldırma, hesapları dondurma olmalı.
Ha bu dolarlara bir kur tayin edip etmemem de işin bir başka boyutu.
Ve de liberal ekonomiye vurulacak zincirin üzerindeki kilit...
Ben böyle düşünüyorum.
Çok dehşet bir şey olur tabi.
Şimdi anladığım şu.
Bunlar ödemeleri gereken dolar döviz cinsi dış borcu çeviremez duruma düştüler.
Bu nedenle panik halinde günü kurtarma derdindeler, bu nedenle sağlıklı kalıcı bir plan proğram uygulayamıyorlar.
Bankalarda bizim insanımaz ait DTH ler, dış borç çevirmede ortaya çıkan sıkıntıyı büyük ölçüde çözer.
IMF ile anlaşmaktan kaçınıyorlar, çünkü adam parayı vermeden, adamlarını Ankara'ya yolluyor, ve şunu şöyle yapın bunu böyle yapın demeye başlıyor.
Bunların yaptığı her şey usulsüz, bilemeyiz, belki de asla vermezler.
Hatırlayın, damadın atandığı günün hemen ertesi gün, yabancı gruplar toplu halde ülkeyi terk etti.
Şu an bir ikilem var, Ülkeyi kurtarmak mı, bunları kurtarmak mı ?
O yüzden sürekli olarak ülke menfaatleri ile özdeşleşme gayreti içindeler.
Söylem 1, dolar tutan vatan haini.
Söylem 2, aynı gemideyiz.
Kimse belki hatırlamaz, taraf olmayan bertaraf olur dediğinde, biz hangi gemideydik.
Konu bence bu noktada kilitleniyor.
Çok saçma bir anket ??
Anketler anı yansıtır..
6.22 leri vurduğunda satan oldu mu? Yüzde kaç?
Dolar 7 tl olursa
a. dolar tutanlar "ahanda yükseliyor diye satmaz..veya çok azı satar."
b. tl tutanlar "ulan yine kaçıyo diye almaya başlar"
a ile b nin denkleme girmesi ile dth lar yükselir..
DTH ları düşürmenin yolu aslında Görece yüksek FAİZ vereceğim demek.
Ve doları belli bir bant içinde tutmak dır..
Vatandaş biraz sonra elinde tl tutan ın daha karlı çıktığını gördüğü anda tl ye geçecektir zaten..
2. şık uygulanıyor ama faizi geberteceğiz de deniyor..
Millet de hali ile 2. şık (ama doğru ama yanlış) baskı yolu ile tutulduğunu düşünüp daha fazla sarılıyo dolarına..
dövizden TL ye geçiş için tek yol var ya kaba güç yada dövizden TL'ye geçene 3 kat fazla TL faiz vermek.bunu 3 sene boyunca garanti etmek. yani normal faiz bankada %15 diyelim,sen bu dolardan tl ye geçene %45 vereceksin. başka yol yoktur.
Siyaseten karar verecekleri yön olarak Doğu-Batı konusunu da Kambiyo Rejiminde verecekleri karar doğrudan etkileyecek...
O temelde, dış sorunlarla ilgili olarak (Suriye, S-400, Halkbank, Doğu Akdeniz vs) başımıza gelecekler de bu kararı vermelerinde birinci derece etmenlerden olacak.
Ha bu ülke açısından son derece yaşamsal önemde bir konu.
Kolay değil bu kararı vermek.
Ama kendileri için, kendi gelecekleri için telaşa düşerlerse her şeyi göze alırlar diye korkarak düşünüyorum.
Kısaca az tahditli Kambiyo Rejimi ve liberalizmle ilgili alacakları kararları, Batıya küskünlükle gerekçelendirebilirler.
Böyle bir karar bir çok şeyin sonu olabilir ama zaten yolun sonuna geldiklerini düşündüklerinde alacakları bir karar bu.
Bu durumda içeride seçmen olarak çok fazla bir şey kaybetmezler.
Hep yaptıkları gibi "mağduriyete" oynayacaklar.
Kendilerine dur çüş diyecek kurum da kalmadığına göre (zaten yarı faşizan bir dönemdeyiz açıkçası) sadece karar vermelerine bakar.
Batı çok sıkıştırmıyorsa belki de biraz bundandır...
Bu konu hep tartışıldı faiz konusunda.
MB nın belirlediği faiz mi, piyasanın çalıştığı reel faiz mi konusu.
Bu dolar fiyatı konusunda da böyle bir fark oluştu.
Bu anket diyor ki, sen ne dersen de, vatandaşın kafasındaki fiyat bu.
Yapılması gereken, dolar fiyatını tedrici olarak yükseltmek, bu farkın çok açılmasını engel olmak.
Yapabilirler mi ?
Satacak dövizleri olduğu, dolar fiyatınla oynayabildikleri ölçüde yapabilirler.
Ancak ani bir dış şok gelirse,doları tutamayabilirler.
Bekleyip göreceğiz.
tek derdiniz 200 milyar dolar olsun global piyasalar düşünüldüğünde devede kulak o ka abartmayın devlet bişey yapmaz tarihte görülmedi öyle şey
Türkiye'de doların Serüveni...
http://medyagunlugu.com/haber/turkiy...i-tamami-40446
http://ekonomi.haber7.com/ekonomi/ha...oyle-olmamisti
y.t.degildir..
Yazıya bakarsan örnek verilen ülkelerde enflasyon yüzde 1 ile 2,5 arasında gezinmekte.
Batık halleri buysa biz ölüp bitmisiz
General Mobile 4G cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
1970 ve 1980 lerde briç merakım yüzünden İngiltere'de yayımlanan Bridge Magazine'i (sanırım bir pound falandı fiyatı) alabilmek için MB ndan izin alıyorduk. Döviz tahsis belgesi idi sanırım. Ya da Hachette kitapevinde kağıt imzalıyorduk.
10 sene kadar önce tüm o dergileri, edinirken bana verdikleri onca zahmete bakmaksızın atarken baya zorlandım.
Dış Borç : 12 Eylül'de ülkenin dış borcu tüm Cumhuriyet tarihinde toplam 19 Milyar dolarken 1989 sonunda 44 milyar dolara ulaşmıştır..
İç Borç : 12 Eylül'de 721 Milyar TL (9 Milyar dolar) olan iç borç 1989 da 41,934 Milyar TL'ye (18 milyar dolar) ulaşmıştır..
Demirel hükümeti ve Özal'ın ölümüyle bu kere Demirel'in köşke kaçışıyla iktidara gelen "ekonomi dehası" Çiller döneminde 93 sonunda dış borçlar 17 milyar dolar artışla 70 milyar dolara iç borçlar da 20 milyar dolardan 25 milyar dolara çıkmıştır.. Artık borç sarmalı öyle bir hale gelmiştir ki, ülkeye taze para girmese bile "borcu döndürerek" her yıl sadece faizlerin eklenmesiyle borç büyümeye devam eder duruma gelmiştir..
Ecevit'in kurduğu DSP-MHP-ANAP hükümeti 3 Kasım 2002 seçimlerine kadar görevde kaldı..
Bu 4 yıllık süre içinde dolar 314,230 liradan 1,642,000 liraya, dış borçlar 96 milyar dolardan 130 milyar dolara, iç borçlar da tastamam 37 milyar dolardan 91 milyar dolara ulaştı. Yani 4 yılda iç+dış borç 133 milyar dolardan 221 milyar dolara çıktı..
2002'de 130 Milyar dolar olarak devraldıkları dış borç Haziran sonu itibariyle 405 milyar dolara, 91 milyar dolar olan iç borç devalüasyona rağmen 170 milyar dolara çıkmıştır.. 2002'de devraldıkları toplam borç 221 milyar dolarken 2015 Haziranında bu rakam 575 milyar dolara çıkmıştır..
Kimse bize özel sektör borcundan bahsetmesin.. Türkiye'de 287 Milyar dolar borçlanacak "üretici" bir özel sektör yoktur.. Bu borçların çoğunluğu bankalardadır.. Bankalar da bunları hane halkına ve artık "balon" olduğu bilinen inşaat sektörüne kullandırmışlardır.. Yunanistan krizinde bankalara ve özel sektöre olan borç nasıl Avrupa Birliği tarafından zorla "devlet borcu"na dönüştürüldüyse bizim de aynı akibete uğramamız ihtimal dahilindedir..
Bu dırumda 3 kamu bankasının borcu ve ekgyo nun ilişkili konutlarının banka kredi miktarları devletin doğrudan ve dolaylı borcu desek bu miktarın ne olduğunu tahmin değil gerçek veri ile yazabilir misinizRedmi Note 4 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Burada bir düzeltme yapalım:
toplam dış borcumuz 31 mart 2019 itibari ile 453,4 milyar dolar. Dış borcu 3 ayda bir açıklıyorlar ve 3 ay gecikme ile açıklıyorlar. Son veri 28 Haziran 2019'da bu şekilde açıklandı. 3 ay önce yani 31 Aralık 2018'de 444,9 milyar dolar idi.
TL de bu kadar olumsuz parametre ve risk var,dünyada stabil paralar varken hala TL diye diretmek.!! akıl almıyor. kriptolar bile daha güven veriyor,hala TL mi siz akıllanmazsınız
Aslında dış borcun gsmh ye oranini degerlendirmek daha iyi olabilir. Borc ve cari açık hızla artarken bu oran nedeniyle ses çıkmıyordu. Bu orandaki bozulma önümüzdeki senelerde dramatik olabilir. 2011den sonra sürekli artıyor ve %60a dayandı.2001 den daha kötüyüz.
SM-A520F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Kötü olan orandaki bozulmanın sadece borç artışı değil, gsmh azalması nedeniyle iki ayaklı artması. Ilginç olan sene sonu gsmh dolar bazında beklenenden fazla artabilir. Bu oran ve dolar bazında gsmh artışı için doları baskilamazlar herhalde.
SM-A520F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Aslında bu rakama (453,4 milyar $) son 17 yılda yapılan ve yabancı sermayeden tahsil edilen (kamu ve özelsektör şirket satın almaları) 120 milyar $'ı eklemek gerekir.
Zira tahsil edilen bu kaynak karşılığında yabancı sermaye yurt dışına mütemadiyen kar transferi yapmaya başlamıştır.
Kaba hesap ile yabancı sermaye ödediği bu 120 milyar $ özelleştirme ve satın alma bedelini en kötü ihtimal ile 20 senede amorti ederek çıkartacak ve bundan sonraki senelerde ise kar transferleri direk olarak cari açığa ek yük bindirecektir.
Geçmiş ve gelecek (kabaca ticari ömür olan 30 yıl için) kar transferlerni bugnün nakit akışına indirgersek 453milyar dolarlık yükümlülüğe gelecek 30 yıllık süre için ,200-250milyar dolarlık kar transferi de eklemek gerekli olabilir.
Herkese iyi bayramlar dilerim. Ülkede işsizlere iş, çalışanlara iş güvencesi, çaresizlere çare bulunmasını , eğitimde eşitliği, adaletin sağlanmasını temenni ederim.