Asgari ücret 95 TL idi o zamanlar. One göre hesaplayın 60TL ucuz mu oluyor pahalı mı diye?
Düzeltme: Asgari ücret 2000 yılında95 TL değil , 86TL imiş
2001 yılında devaluasyondan dolayı 122TL'ye çıkartılmış!!!!!
Printable View
Sn.Rxpu bir yanlış olmasın.. Ben 44 yaşımdayım... Üniversiteden beri piyasa izlerim.. 1996 yılı 6.cı ay da çalışmaya başladım.. Hayatımda almış olduğum 1 TL den 1.5 USD yada 2 USD filan asla almadım...
O 0,6 TL dediğiniz 1USD=600 TL olması gerek..
O zaman maaşlar 250,000 TL/ay idi...
Krizde 1500 yada 2000 TL arasında bir yerlere fırlamıştı... Hatta kriz günü benim nişanım vardı. Hanım ile nişan yüzüğü alamadık.. Kuyumcular satmamıştı.. SOnra bir tanesi halimize üzülmüş satmıştı.. Yani 0,6 TL=1 USD mümkün değildir...
buyrun samimi olan biraz da burdan konuşsun:
http://666kb.com/i/dm5xl8wdofh7b8o0h.png
http://666kb.com/i/dm5y7ibmtf3bobo29.png
SN. selka,
Paradan 6 sıfır atıldı, yukarıda örneğini verdim, örneğin asgari ücret 2000 yılında 86.000.000 TL idi (seksenaltı milyon TL) , 6 sıfır atılmış hali 86TL yapıyor. google'dan teyid edebilirsiniz. evet o zaman mühendis maaşları 250 *milyon* TL civarındaydı.
Ayrıca bugüne göre 1USD=0.6TL dediğimiz o zamanın 6 sıfır atılmamış şekline göre 1USD= 600.000TL (altıyüz bin TL) idi.
Sn.Ravi sizin ne anlatmaya çalıştığınızı anladım... Sanırım..
AK Parti bir umut olarak 2001 krizi sonrası geldi.. Umutta oldu.. Eğitimde, sağlıkta, enerjide, ulaştırmada, ekonomide oldukça güzel işler yaptılar... Halkta karşılığı olan oyları verdi verdi verdi...
2012 yılına kadar bence herşey yolunda iken; 2012 yılından sonra Halktan uzak, tamamen kendi derdinde ve danışman ve koruma ordusu ile gezen AKP li yöneticiler çıktı...
2012 yılına kadar unutulan USD yapılan yanlış ekonomik işlerden dolayı hatırlanıldı.. Eğitim çökme aşamasına geldi.. Sağlıkta özel hastaneler temerrüde düşüyor..
Evet USD son 17 yılda sadece %100 arttı.. Ama bu artışın en az %70 si ise son 5 yılda... 2012 yılından itibaren her yıl en az %10 fakirleşen işçi, memur, köylü, esnaf var...
Tarım bitti. Hayvancılık bitti.. Saman, Arpa, Buğday,Çavdar ithal ürün ne yi konuşurken samimi olalım...
Ben 2001 yılından sonra ilk defa 2014 yıılında USD almaya başladım...
Peki siz samimi olabilecek misiniz?
İyi Pazarlar Dilerim...
2001 döviz kuru: 0.6TL
2017 döviz kuru: 3.44 TL
2001-2017 TL faiz getirisi = 9.35 katı = A
2001-2017 döviz faiz getirisi = 2.18 katı = B
2001-2017 döviz getirisi TL bazında = 3.44TL /0.6TL = 5.73 katı = C
2001-2017 toplam döviz getirisi (B x C ) = 2.18 x 5.73 = 12.49 kat
TL getirisi 9.35 kat yani 100TL niz 935 TL olmuş
Döviz getirisi (döviz artışı + kümülatif döviz faizi ile birlikte) = 12.49 kat yani 100 TL niz 1249 TL olmuş.
Var mı bir itiraz? . sanırım kümülatif faiz kazancından (özellikle dolar faizi için) neyi kast ettiğimiz ve hesaplara yansıtmamız gerektiğinde hemfikiriz.
Asıl getiri hisse senedinde oldu
MI MAX cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Farklı yorumlar gelmiş.
Ben aslında dünya ölçeğinde bir yorum da beklerdim, DXY'i (Dolar endeksini) onun için koydum.
Madem borsa forumundayız biraz o dille konuşalım.
Aslında olan bir yönüyle şu:
USA doları halka arz etmiş, bastığı kağıtları dünya halklarına dağıtmış.
Bazısı bu kağıtlarla teknoloji yoğun işlere girmiş, bazısı uzayda koloni kurma peşinde, bazısı da bolca milyarder yetiştirmiş.
Dolar endeksi ciddi gerilemiş. Yani USD diğer paralar karşısında erimiş, normal olarak.
TL ise bunun tersini yapmış. Değer kazanmak bi yana o da dolar karşısında erimiş.
Objektif olarak olan bu. Burdan milyon tane yorum çıkar o ayrı.
Hep olumsuz düşünüyorsunuz.
Bir de şöyle düşünün uzayda bir koloni kurulacak olsa bir sürü milyarderimiz sonsuzluğa ulaşmak için dünyanın geri kalanlarının üstüne basarak yukarı çıkacak, kusura bakmayın ama çok bencilsiniz!
11 Eylül 2001 NewYork saldırısı dönüm noktası .
Şu da bir yorum aklı olan için:
1000 $'a bir ekmek, bir işkembe çorbası, bir ped, bir de renkli tv alınıyordu 2001'de; bugün bunların üstüne bir iphone bir de ipad veriyorlar :whistling:
son zamanda dolar çok düştü (mü?)
log yalan söylemez
http://666kb.com/i/dm61q60own4i1ldw1.png
http://666kb.com/i/dm61qi6hv4zlzni4x.png
Aslinda karsilastirmayi kendi icimizde değil, diğer ulkelere göre yapmaliyiz,, mesela biz 2002 de kaçıncı ekonomiydik şimdi kacinciyiz veya 2002 de g, kore ,g,afrika, singapur, malezya, endonezya gibi ulkeler nasildi şimdi nasil gibi,,
2002-2012 ARASI BURADA VAR.
On yılın envanteri.
http://www.mahfiegilmez.com/2013/01/...mik-resmi.html
Sorun böyle bir sistemin çok fazla dalgalanması ve imalatı ve gelişmeyi olumsuz etkilemesi. Yani sağlıklı bir ekonomik hayatın önüne set çekmesi. Son 17 senede Türk lirası %1800 faiz verip dolar %1300 getiri sağlayacağına, bana diğer ülkelerdeki gibi sağlıklı bir ticaret ve üretim ortamının sağlanması lazım. Zira dikkat ederseniz her dalgalanma imalat sanayinde birçok firmayı aramızdan alıyor, yerine de yenileri kurulamadığı gibi yurt dışı firmalar bu pazara sahip oluyor.
Dalgalanma , gelişmeyi ve sürdürülebilir kaliteli büyümeyi baltalıyor.
Ekonomide 12 Yıl
2003-2014
http://www.mahfiegilmez.com/2015/04/...ide-13-yl.html
Güncel şartlar içinde uygulanan teşvikleride yanlış buluyorum.(devlet fabrikayı ben yapayım al anahtarı işletmeyi sen yap diyor-hibe krediler veriyor)
Binlerce firma iflas masasında veya iflasın eşiğinde bunları yeniden ayağa kaldırmalı.atıl kalan fabrikalara ve makinelere teşvik verilmeli,çare bulunmalı.(devlet bunları ıslah etmeli-KGF bu sıkıntıyı çözmez adam zaten batıyor faizle tekrar borçlanarak düzlüğe çıkamaz)
Halbuki yeni yatırım teşvikleri ile yeni makine ithalatı desteklenmiş oluyor döviz gideri yaratılıyor.(zorda olan işletmelerdeki yeni makineler ise hurdaya çıkıyor-memleket çalışabilir makine hurdalığına dönüyor)
kesinlikle doğru yaklaşım bu olmalı. referans önemli.
GT-I9300 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Arkadaşlar doların tekniğini anlatabilirseniz seviniriim
human01'in belirttiği ufak bir detay var, eğer paniğe kapılıpta 2001 şubatında dolar almak yerine Ocak ya da şubat aylarında cesaret edip %95-100 arasında 7-8 ay mevduat bağlayanlar 17 senelik süreçte faiz ile doları yenebilmişler. Ama eğer 2001 yılı içinde o yüksek faizden yararlanmaya cesaret edemeyenlerdenseniz daha sonraki 16 yıl ne faiz alırsanız alın faiz başa başın biraz altında gibi kalıyor.
Ana sorun politikacıların toplumun hak etmediği oranda büyüme yakalama hırsları, yoksa gayet güzel para politikası ile bizim de diğer ülkeler gibi sabit ve stabil bir kurumuz ve faizimiz olurdu ve olur.
Sanırım politikacılar Türkiye'de seçilebilmek için büyümeyi (toplumun hak etmediği, üretim çıktısına uygun olmayan bir tarzda da olsa) mutlaka gerek borç alarak (2003-2013) gerekse karşılıksız para basarak (1990-2002) yüksek tutmak istiyorlar.
Aslında bizler halk olarak politikacıların seçilme hırslarının kurbanı oluyoruz.Ama halk olarak bizler de bunu belki bir noktaya kadar hak ediyoruz zira populist ve hırslı davranan politikacıya bağlı olduğumuz ideolojiler çerçevesinde *DUR* diyemiyoruz. Yine gidip oyumuzu atıyoruz. Her 7-8 senede bir , bu hırs sonucu biriken tansiyon gelip yine bizleri vuruyor.
Kimse grafik eklemiyor ben bir grafik ekleyeyim. Alış veya satış yönünde riski sevenler için iyi seviyelerdeyiz.
http://666kb.com/i/dm67ki2j4vapfqxim.png
Yani dolar kurunda, yön "ya aşağı ya yukarı"...
İyi ve yararlı bir analiz.:)
Üstadı azam muazzam adayımsınız...
Walla şu an böyle bir sıralama yapılabilir ama geçici olur..söyliyeyim..:)
Bunun yerine öncelikle sıralama şöyle yapılabilir; sıcak para ekonomisi uygulamayanlar, sonra uygulayanlar-az uygulayanlardan çok uyguluyanlara doğru..
Nasıl olsa sıcak para ekonomisi uygulayanlarda akıbet belli..
Bugün farklı olur, yarın farklı...:kahkah:
Böyle bir büyüme mucizesi görülmedi
‘Yan gelip yatma ekonomisi’ diyorum ya...
İşte bayram geldi.
Yine 10 gün tatil.
Herkes tatile gidiyor; birileri de köyüne. Ama köylerde köy yumurtası bile bulmak zor. Artık köylerimizde modernleşiyor. Yumurtayı kümesten değil, kasabalardaki marketlerden alıyorlar.
Küçük kasabalarda bile artık zincir marketler var. Sadece yumurta satılmıyor...Mesela ahırlar artık boş.
Çiftçilik uzmanlaşıyor ve modernleşiyor. Köylülerde daha ucuz diye yoğurt ve sütlerini zincir marketlerden alıyor.
Çiftlik yumurtası.
Pastörize süt.
Fabrika yoğurdu...
***
Böyle bir hayatı kim istemez ki. Zaten siyasi tercihlere yansıyan tablo ortada. Millet çalışmak istemiyor. Yan gelip yatarak zevk-ü sefa hayat sürmek istiyoruz.
Hatırlayın... Yarım ekmek arası helvaya yüzde 7,0 üzeri oy veren bizlerdik. Hatırlayın... Kim ne verirse 5 lira fazlası denilen seçim rüşvetini biz iktidara taşıdık. Hatırlayın...Her eve iki anahtarınızı aldınız mı?
Ne zaman ki günü düşünerek oy veriyoruz... Bedelini de sonradan çatır çatır ödüyoruz.
***
Son 14,5 yılda yaklaşık olarak 70 milyar dolarlık kamunun eski malını sattık. Yani geçmiş satışımızı nerede ise tamamladık.
Son 3-4 yılda ise gelecek satışını keşfettik. Hazineden tek kuruş para çıkmadan projeler gerçekleştiriyoruz; ama fiyatını soran yok. Sadece 5-6 şehir hastanesinin 25 yıllık kira garantisi 30 milyar dolar. Şimdiden gelecek satışımız 150 milyar doları çoktan aştı. Nükleer santraller, köprüler, havalimanları, yeni hastaneler eklenince gelecek satışımız tahminen 200250 milyar doları çok rahat geçiyor.
Tam rakamı bilmiyoruz. Çünkü ne muhalefet soruyor, didik didik ediyor; ne de devlet bir bütün olarak rakamları toplayıp kamuya açıklıyor. Ama gelecek satışımız son sürat sürüyor. Bu faturaları çocuklarımız-torunlarımız ödeyecek. Bunu hiç unutmayın... Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini satıyoruz.
***
Son 14,5 yılda toplam 521 milyar dolar cari açık verdik. Bu açığı kapatmak için ise 301 milyar dolar dış borçları artırdık. Yabancılar da ülkemizde 185 milyar dolarlık yatırım yapmışlar. Kısaca yabancılardan ülkemize net olarak 572 milyar dolar para gelmiş.
Düşünsenize;
570 milyar dolar yabancılardan geliyor.
70 milyar dolar kamu malı satılıyor.
150 milyar dolar gelecek geliri satılıyor.
Ve ülkenin GSYH’sı 857 milyar dolara ancak ulaşıyor. Nasıl bir mucize?
***
Durun! Daha bitmedi. Aslında 857 milyar doların da hepsini çalışarak kazanmadık. Yani orada da kalem hesabımız var. Nasıl mı?
Yıl 2007:
GSYH hesabı yenileniyor. Eski hesaba göre 400 milyar 046 milyon dolar olan GSYH, yeni hesaplama yöntemi ile 526 milyar 429 milyon dolara çıkıyor.2006 yılında GSYH hesap yöntemi değişimi ile kağıt üzerinde 126.383 milyon dolar artıyor.
Yıl 2016:
GSYH hesabı yenileniyor. Eski hesaba göre 719 milyar 620 milyon dolar olan GSYH, yeni hesaplama yöntemi ile 861 milyar 467 milyon dolara çıkıyor. 2015 yılında GSYH hesap yöntemi değişimi ile kağıt üzerinde 141.847 milyon dolar artıyor.
Kısaca; bugün 856 milyar 791 milyon dolar olan GSYH’mızın tam 268 milyar 230 milyon dolarlık kısmını çalışarak değil, masa başında hesap değişimi ile kazanmış olduk.
Artık çok ama çok sevinebiliriz: Kişi başına 10.735 dolar gelirimiz var. Ama bu paranın 3.361 dolarını tek bir damla ter dökmeden havadan kazandık. 2004 yılında kişi başına gelirimiz 5.773 dolardan gerçekte 7.374 dolara çıkıyor. Kalan 3.361 doları kalem hesabı ile kazandık. Kısaca 14 yılda kişi başına sadece yüzde 27,7 zenginleştik. Ama ne çare...
Zaten toplumu alıştırdığımız tembellik.
Sanayiciyi alıştırdığımız imar rantçılığı.
Hizmet sektörünü alıştırdığımız ithalatçılık.
Bizi bu tabloya çoktan hazırladı.
Ama benim tek derdim var: Bu kadar ağır dış borç ve yabancı sermaye bağımlılığı ile, bu kadar ağır gelecek satışının faturasını kim-nasıl ödeyecek?
Asıl dert ise şu: Bu tabloyu bir de milli ekonomi diye sunmuyor muyuz? Bunu kim nasıl yiyor ve hazmediyor; bilmiyorum. Lütfen gerçeklere dönelim ve çalışalım. Artık çalışarak ve üreterek kazanmaya dönelim. Daha nasıl uyarayım?
http://www.karar.com/yazarlar/ibrahi...orulmedi-4775#
2001 dolar kurunu 0.6 aldığınız takdirde, aynı günlerdeki ons fiyatlarını alırsanız(Şubat 2001)..altın hem TL'nin hemde doların ağzını burnunu kırmış gözüküyor..26-27 kat çıkıyor..Ata lirayı baz aldım..
2001 Şubat 1 ons altın 267 dolar..
267/31,1=8,58*6,61=56,74*0,6=34 TL %2-3 alış satış farkı koy 35 TL...
Geri alışta şu an Ata lira 940 diyelim..940/35=26,85 kat..:)