Benim oğlanlar daha 3-5 yaşlarındalar. Onlar z kuşağından sayılmazlar dimi :oleyo:
Printable View
Benim oğlanlar daha 3-5 yaşlarındalar. Onlar z kuşağından sayılmazlar dimi :oleyo:
:bravo::bravo::bravo:
Sebze meyve yetiştirmeyi bilmiyorlar, bahçede çalışmamışlar, ellerine çapa alıp 1 m2 yer kazmamışlar, kıymetini de bilmiyorlar, şükürleri de yok.
Hayvan deyince evcil hayvanlardan başka hayvan tanımıyorlar (kedi, köpek, kuş)...İneğe dinozor olarak bakıyorlar. Nasıl yetiştirilir, nasıl bakılır, hangisinden ne fayda elde edilir o da yok.
Hayatları youtube, twitter, instagram vb... olmuş. İyi ki sosyal medyam yok.
Bunları da ben ekleyeyim.
Çok kötü şeyler yazmışsınız. Ama şunu unutmuşsunuz. Bu tamamen ailelerin suçu. Çocukların hicbir sucu yok. SEVGİ dahi verilmemiş bu çocuklara.. Ailemde eğitimciler var. Şahidim cocuk ne ise ebeveyni de tıpkısının aynısı cikiyor veli toplantılarında.
Çocuklarla aram hiç yoktu ta ki yegenim doğana kadar. Fakat farkettim ki ne verirsen onu alıyorsun.. Cocuk yetistirmek ciddiye alınmalı. Formalite evlilikler yapılmamalı.. Her çocuğa sevgi, ilgi ve emek verilmeli.
Eleştirmek en kolay şeydir. Etrafınızda gördüğünüz her ergen çocuğa sevgiyle yaklaşın göreceksiniz ki nasil guzel karşılıklar alıyorsunuz.
Benimkiler istanbulda dogup buyuduler. Sonra memlekete tasindik. Yasadiklarimi anlatayim…Kendi bahcemizde yetistirdigimiz tamamen organik beslenen tavuklarin ne yumurtasini nede etini yediler. Yayla, Mera ve ormanlarda otlanan hayvanlarinda sutunu icmiyorlar. onlara tadi agir geliyormus. Koy peynirleride keza oyle. Bahcede yetistirdigimiz ilacsiz meyve ve sebzeleride yemiyorlar. iclerinde kurt varmis. Ustlerine bocek konuyormus vs vs. Kayalardan akan mis gibi soguk pinarlardan su icemediler. Cunku agiz tadlari hep aritilmis mineralsiz saf suya alismislar.
Ama 20 li yaslardan sonra yavas yavas degiseceklerini ve 30 lu yaslardada olgunlasacaklarina inaniyorum. Bu surecte anne ve babalarin katkisi ve yonlendirmesi onemli olcuse rol oynuyor tabi.
Ailemden biri tanınmış bir kolejde Matematik öğretmeni. Bolum başkanı kendisinden dünya çapında yapilan sınavlar bulmasını istiyor. Kimsenin pek bilmedigi yeni sinavlar.
Bir sınav buluyor. Ve okul buna katiliyor. Dünya birincisi oluyor:) Turkiyede bu sınava katılan ilk okul unvanını aliyor. Dünya birinciliği kazandi diye de Fatih Portakal' a cikiyor bolum başkanı. Kendini, okulunu ve öğrencilerini bir övüyor:)
Isin aslı ise şu. Sınav online ve ogretmenler cevaplari öğrencilere veriyor. Yönetim böyle istediği için. Dolayısıyla birincilik kaçınılmaz. Sınavı yapan ülke bile ortalarda sıralarda yer alıyor. Turkiye birinci:)
Simdi bu öğrenciye bu okul ne öğretti? Matematik mi sahtekarlık mi?
Peki birinci olan çocuğun ebeveynleri bu sahtekarlık karsisinda neden tepkisiz kaldi? Basari olsun da yalandan olsun.. Onemli değil. Ben olsam cocugumu o okuldan kesinlikle alirim.
Simdi kim suçlu?
Ve ayni okul bu seneki yarışmadan diskalifiye oldu. Sebebi ise katılan öğrencilerin hemen hepsinin aynı cevapları vermis olmasi. Ne utanç verici..