Sagolasin TREND, sizler de olmasaniz birsey okuyamiyoruz banka hakkinda.
Printable View
Sagolasin TREND, sizler de olmasaniz birsey okuyamiyoruz banka hakkinda.
Bir mesajla o kadar bilgiyi arka sayfada biraktim. Tam vurucu mesajmis. Muahahahaha
Sonuçta da Halkbankın sermayesinde ihraç edilecek AT1'lardan kaynaklanan 8-10 milyar tl aralığında bir artış olacaktır. Böyle bir artışı %700 gibi anormal yüksek oranlı bedelli ile sağlamak şu anki şartlarda pek mümkün gözükmüyor. Zaten bu cihete gidilse bile Hazine'nin cebinden 5 milyar tl gibi bir nakit çıkacak ama bu nakit geriye dönüşü olmayan bir yol ile çıkıyor. Öte yandan AT1 metodunda Hazine 5 yerine 8-10 milyar tl gibi bir enjeksiyon yapacak ama bu parayı borç olarak veriyor, vadesi dolduğunda faizi ile birlikte geri alacak. Yani AT1 metodunda Hazineden çıkacak para 5 yıl gibi bir sürede faizi ile birlikte geri dönecek, bedelli opsiyonunda ise 8-10 yerine 5 milyar tl ödeyecek Hazine ama bunun geri dönüşü yok. O yüzden AT1 metodu Hazine için de son derece avantajlıdır.
Bu yazdıklarımdan da şu sonuç çıkıyor: Bedelli yoluyla Halkbanka sermaye enjeksiyonu yapılma ihtimali çok düşüktür çünkü a) mevcut konjonktür, b) gereken bedellinin %700 gibi anormal yüksek montanlı olması zorunluluğu, c) Hazine için geri dönüşü olmayan bir yatırım olması gibi nedenler bedelli opsiyonunu masadan hemen hemen kaldırıyor. Zaten hissenin bugünkü seyri de bedelli ihtimalinin çok düşük olduğunu teyit etti. Bu durumda da geçen Mayısta olduğu gibi yeni bir AT1 türü sermaye benzeri tahvil ihracı gündeme gelmiştir. Bunun için 2020 bütçesinde kaynak ayrıldığına göre içimiz rahat olmalıdır.
%100-%200 gibi makul oranlı bedelliler Halkbank için yeterli değildir çünkü gereken sermaye enjeksiyonu 8-10 milyar tl aralığında. Bu gerçeği gören Hazine de DİBS ihracına giderek 3 kamu bankası için 35-40 milyar tl aralığında bir sermaye enjeksiyonu kaynağı yaratacaktır. Bu meblağın %25 gibi bir kısmı da Halkbankasına enjekte edilecek aynen geçen Mayısta yapıldığı gibi. Bu 35-30 milyarlık DİBS satış rakamı yukarı çekilebilir, hatta 50 milyarı bulabilir.
AT ihraçlarıyla (dolaylı yollarla) bedelli veya bedelsiz gibi klasik sermaye artışları sürekli olarak bypass ediliyor ancak bu yaklaşımı nereye kadar sürdürebilirler çok merak ediyorum. Bankanın 1.25 milyar tl gibi anormal derecede düşük olan ödenmiş sermayesinin ciddi bir artış göstermesi gerekiyor mesela 10 milyar tl ye çıkarılması gibi. AT1 ihraçlarıyla sermaye yeterlilik rasyoları güzel seviyelere çıkacak ise ve gelecekte de yıllık net kârların aslan payı özsermayeye eklenecek ise, o zaman yüksek montanlı bir bedelsize gidip ödenmiş sermayeyi de piyasa şartlarına ve bankanın aktiflerine uygun bir seviyeye çıkarmaları gerekir. Bir bankanın sermayesi o bankanın emniyet sübabıdır, özsermayesi ise güvencesi.
Bedelsize giderek ödenmiş sermayeyi 10 milyar tl ye çıkarmak çok kolay, tamamen bilançodaki özsermaye ana kaleminin alt kalemleri arasında yapılacak bir işlemdir bu. Geçmiş yıllara ait kârlar kalemimizde 28 milyar tl yatıyor. Bu kalemden alınacak 8.75 milyar tl ödenmiş sermayeye eklenirse yani %700 lük bir bedelsize gidilirse 10 milyar tl lik bir ödenmiş sermaye elde edilir ki bu rakam mevcut "kayıtlı" sermaye tavanımızdır (şimdilik üst limitimiz oluyor). Öte yandan özkaynaklar (defter değeri) değişmez, ayni kalır ki 31.12.2019 itibariyle özsermaye 32 milyar tl idi. HSBC defter değerimizin 2021 sonunda 40 milyar tl ye ulaşmasını bekliyor. Şu AT1 leri ihraç edildikten sonra %700 lük bir bedelsize gidilip ödenmiş sermayenin aktiflerle orantılı olarak makul bir seviyeye yükseltilmesi bankaya güven getirir özellikle de yabancı yatırımcılar açısından.