-
RoboCop (Robot Polis, 1987), Basic Instinct (Temel Icgudu, 1992), Elle (O Kadin, 2016) gibi filmlerin Hollanda asilli yonetmeni Paul Verhoeven'in dogum gunu (18 Temmuz 1938)
https://assets.sbnation.com/assets/2.../verhoeven.jpg
https://68.media.tumblr.com/a816d3fa...svdno1_500.gif
https://pbs.twimg.com/media/DiX3eB5W4AI-DAa.jpg
-
Hulme'in romanindan uyarlanan, Fred Zinnemann'in yonettigi, Audrey Hepburn, Peter Finch, Edith Evans'in basrollerini paylastigi Insanlik Ugruna (The Nun's Story - La storia di una monaca), 18 Temmuz 1959'da New York City'de gosterime girdi.
https://m.media-amazon.com/images/M/...yMjg@._V1_.jpg
-
Bir Zamanlar Amerika’da filminde Deborah Gelly karakterine hayat veren Amerikali sinema ve tiyatro aktrisi ve muzisyen Elizabeth Lee McGovern’in dogum gunu (18 Temmuz 1961)
https://i.pinimg.com/originals/3b/3c...f3aeb7a553.jpg
https://cdn131.picsart.com/311451825...p&to=min&r=640
-
Turk yazar ve gazeteci Refik Halid Karay'in olum yildonumu (18 Temmuz 1965)
"Yolda iki defa dusmus, fakat jandarmanin akil almaz bir ahlaksizlikla surasina burasina attigi cizmelerin tekmeleri altinda, kamci zoruyla kalkan bir ciliz at gibi burnundan korkunc sesler cikarip soluyarak kendini toparlayabilmisti." Yatik Emine
https://cdn1.dokuzsoft.com/u/ilknokt...1ddb115906.jpg
"Twice she fell down in the road, but the gendarmes with a lack of morality that is beyond understanding beat her from head to toe, forcing her to get back on her feet like a spent horse that is whipped until it stands up again."
Irmaktan su tasiyan cocuklar dag yolunda bir ihtiyar adamin yattigini haber verdiler. Bir boz esek de, basibos, oralarda dolasiyordu. Husmen Hoca:
— Varip bakalim, dedi.
Aksam yakindi, îki derenin birlestigi bu batak, cukur, sitmali araziye celtiklerden kalkan kokulu, agir bir duman yayiliyordu; govdeleri yarilmis, yanmis bes on yasli, cansiz sogut arkasinda, gunes bulanik bir isik birakarak arklarin durgun sularini yer yer parlatiyordu. Bu aydinlik parcalar, kul renkli, rutubetli ova ortasinda bulutlu gogun yariklarina benziyor; yavas yavas bulaniyor, sonuyor, ortuluyordu.
Uc koylu, arizali, camurlu bir patikadan agir agir, birbiri arkasindan cikiyorlardi; iclerinden biri, sakali bir at gibi, fena fena oksuruyordu.
Evvela boz merkebi gorduler. Fundalarin ortasinda, tozlu, toprakli bir yer bulmus, galiba bir cok tepinmis, yatmis, oynamis, simdi, memnun bir eda ile yan gelip oturuyor, batan gunesi kayitsizca seyrediyordu..." Boz Esek
http://img04.blogcu.com/v2/images/or...8761150150.jpg
"The children carrying water from the river brought the news that there was an old man lying on the mountain road. There was a gray donkey there, too, wandering about by himself. Husmen Hoca* said:
— Let's go and see.
It was near evening. A thick, pungent cloud rose from the ricefields and spread toward a swampy, malaria-infested hollow where two creeks united. From behind the split, charred trunks of five or ten old, lifeless willows, the sun extended a dim light that glinted here and there on the stagnant waters. These lighted patches looked like open stretches in a cloudy sky above the middle of a gray, damp plain. Slowly, they became cloudy and closed and were swallowed up.
Three villagers climbed up the broken, muddy footpath with difficulty, one behind the other. One of them coughed very heavily, like a horse with parasites.
First they saw the gray donkey. It was standing in the middle of the heath, in a dirty, dusty spot. No doubt it had been jumping about, rolling, and playing; now it was taking its ease with a pleased expres- sion, nonchalantly surveying the setting sun..."
-
Amerikali aktor, yapimci, yonetmen ve senarist (Mark Sinclair) Vin Diesel'in dogum gunu (18 Temmuz 1967)
https://live.staticflickr.com/3227/2...c107276c_z.jpg
-
Amerikali makale, kisa hikaye, biyografi, roman ve ani yazari Elizabeth Gilbert'in dogum gunu (18 Temmuz 1969)
"Insanlar ruh esinin mukemmel uyum oldugunu dusunur ve hemen hemen herkes onu bulmak ister. Fakat, gercek ruh esi; seni hayattan geri koyan seyleri gosteren bir ayna, seni hayatini degistirebilecegine dair farkindaliga kavusturan kisidir. Gercek ruh esi muhtemelen hayatin boyunca taniyip taniyabilecegin en onemli kisidir. Tum duvarlarini yikar ve seni hayatin icinde uyanik tutar. Ruh esinin amaci; seni bir guzel sarsmak, egonu biraz yikmak, sana engellerini ve bagimliliklarini gostermektir. Iceri yepyeni bir isik sizabilsin diye kalbini biraz olsun kirmaktir. Sana, hayatina dair kontrolunu oyle kaybettirir ki degisimin kacinilmazdir."ť Ye Dua Et Sev
https://blauearth.files.wordpress.co...-pray-love.jpg
"People think a soul mate is your perfect fit, and that's what everyone wants. But a true soul mate is a mirror, the person who shows you everything that is holding you back, the person who brings you to your own attention so you can change your life. A true soul mate is probably the most important person you'll ever meet, because they tear down your walls and smack you awake. But to live with a soul mate forever? Nah. Too painful. Soul mates, they come into your life just to reveal another layer of yourself to you, and then leave."
-
-
Sairlerin sairi Italyan sair, yazar ve filozof Francesco Petrarca'nin olum yildonumu (19 Temmuz 1374)
http://biografieonline.it/img/bio/Fr...Petrarca_1.jpg
Bakarken dingin gunesine hayran hayran gozlerinin
bilirim, oradadir, benimkileri renkten renge sokanin, islatanin,
kopar yuregimden yorgun ruhum uzaklasir,
siginmak ister koynuna, adina cennet dedigi topraginin;
aci ve tatlilikla dolu oldugunu gorur bulundugu yerin,
ve dunyadaki herseyin bir orumcek agina benzedigini,
yakinir bunun icin kendi kendisinden ve Ask’tan: Nicin
boylesine etkin mahmuzlari var, nicin frenleri boylesine keskin.
Birbiriyle celiskili, birbirinden kopmayacak bu iki uctan oturu
kalakalmistir bazen sicak mi sicak, bazen buza donmus
beklentileriyle; bazen mahzun, bazen mutlu mu mutlu.
Ne ki, dusuncelerin cogu huzunlu, azi neseli ve cogu kez
pismanlik icindedir bu yurekli girisiminden oturu,
boylesi bir meyve ancak boylesi bir kokten dogarmis.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rca_I.djvu.jpg
Mirando ’l Sol de’ begli occhi sereno,
Ove č chi spesso i miei dipinge, e bagna;
Dal cor l’anima stanca si scompagna,
Per gir nel paradiso suo terreno:
Poi trovandol di dolce, e d’amar' pieno,
Quantoal mondo si tesse, opra d’aragna
Vede: onde seco, e con Amor si lagna,
Ch’ŕ sě caldi gli spron, sě duro ’l freno.
Per questi estremi duo contrari, e misti,
Or con voglie gelate, or con accese
Stassi cosě fra misera, e felice:
Ma pochi lieti, e molti pensier’ tristi;
E ’l piů si pente dell’ardite imprese:
Tal frutto nasce di cotal radice.
http://images.slideplayer.it/3/97884...s/slide_21.jpg
Dagilir yele karsi altin saclari
Ucucurdu binbir buklum icinde
Bir hos isik vardi gözlerinde
Piril piril, sonmus o zamandan beri.
Bir iyilik sarardi yuzunu bazen,
Bilmem, belki bana oyle gelirdi;
Ben, o sevdadan can atan deli
Nasil yanip tutusmazdim o zaman.
Yurudu mu yerden kurtulurdu sanki,
Melekler oyle yuruse gerek; sozleri
Bir baska turluydu insan sozlerinden.
Gokte bir ruhtu o, bir canli gunesti.
Oyle gordum ben; oyle degilmis simdi.
Yay gevsemis, ne cikar, yara gitmez gonulden
-
Italyan ressam Daniele Crespi’nin olum yildonumu (19 Temmuz 1630)
Il sogno di san Giuseppe, 1620 - 1630 (Kunsthistorischen Museum)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...um_Wien%29.jpg
La Pietŕ, 1626 (Madrid, Prado)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Crespi%29.jpg
-
Cin’de misyonerlik yapmis Italyan ressam Giuseppe Castiglione’nin dogum yildonumu (19 Temmuz 1688)
Le alte montagne offrono splendidi polipori, 1723 – 1735
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Ganoderma.jpg
L'imperatore Qianlong in armatura cerimoniale a cavallo (The Qianlong Emperor in Ceremonial Armour on Horseback, 1758)
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Horseback.jpg
-
Fransiz ressam Pierre-Charles Le Mettay’nin dogum yildonumu (19 Temmuz 1726)
L'enfance de Bacchus, 1757
https://upload.wikimedia.org/wikiped...unier_0125.JPG
Venus Bathing, 18th century
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ttay-Venus.jpg
-
Ingiliz ressam John Martin’in dogum yildonumu (19 Temmuz 1789)
Belshazzar's Feast, 1820
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
The Seventh Plague of Egypt, 1823
https://upload.wikimedia.org/wikiped...gue_-_1823.jpg
-
Amerikali ressam Thomas Doughty’nin dogum yildonumu (19 Temmuz 1793)
Ruins in a Landscape, 1828
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Landscape.jpg
View of the Fairmount Waterworks, Philadelphia, from the Opposite Side of the Schuylkill River, 1824 – 1826 (Museum of Fine Arts, Houston)
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
-
Isvicreli yazar ve sair Gottfried Keller'in dogum yildonumu (19 Temmuz 1819)
"Bir derebeyi kalkar gelir, topraklara ve halka sahip cikar; dini butun olmayan bir papaz kilisesine gelenleri, inanmadigi ţeylere inandirmaya kalkarken, kilise gelirlerini rahat rahat, hatta onur duyarak yemekten kacinmaz; kendini begenmis bir ogretmen, saygin mesleginin sagladigi her turlu haktan yararlanir da eksik bilgisini artirmayi bir an bile aklina getirmez; erdemlikten uzak bir sanatci, isini kolay yonunden alip birtakim goz boyamalarla kendine un yapmayi basarir ve boylece gercek basari sahibinin hakki olan ekmegi ve unu calar; ya da bir uckagitci babadan kalma ya da turlu duzenbazlýkla ele gecirdigi tuccar adini kotuye kullanir ve insafsiz ve vicdansýzlikla binlerce kisinin disinden tirnagindan arttirdigi ve kara gun icin sagladigi paralari dolandirir ve tum bu insanlar utanilacak hallerine aglayacak yerde cevrelerine toplanan dostlariyla keyif catar, birbirinden guzel neseli aksamlar gecirirler." Seldwyla Insanlari
https://pictures.abebooks.com/PETERS...1205913270.jpg
"Wenn ein Fürst Land und Leute nimmt, wenn ein Priester die Lehre seiner Kirche ohne Überzeugung verkündet, aber die Güter seiner Pfründe mit Würde verzehrt; wenn ein dünkelvoller Lehrer die Ehren und Vorteile eines hohen Lehramtes inne hat und genießt, ohne von der Höhe seiner Wissenschaft den mindesten Begriff zu haben und derselben auch nur den kleinsten Vorschub zu leisten; wenn ein Künstler ohne Tugend, mit leichtfertigem Tun und leerer Gaukelei sich in Mode bringt und Brot und Ruhm der wahren Arbeit vorwegstiehlt; oder wenn ein Schwindler, der einen großen Kaufmannsnamen geerbt oder erschlichen hat, durch seine Torheiten und Gewissenlosigkeiten Tausende um ihre Ersparnisse und Notpfennige bringt, so weinen alle diese nicht über sich, sondern erfreuen sich ihres Wohlseins und bleiben nicht einen Abend ohne aufheiternde Gesellschaft und gute Freunde."
-
Fransiz Empresyonist ressam, heykeltiras (Hilaire Germain Edgar de Gas) Edgar Degas'nin dogum yildonumu (19 Temmuz 1834)
https://pbs.twimg.com/media/EdRugJ0W...jpg&name=small
“Nasil yapilacagini bilmiyorsaniz resim cizmek cok kolaydir, ancak ogrendiginiz zaman cok zordur. / La peinture, c'est trčs facile quand vous ne savez pas comment faire. Quand vous le savez, c'est trčs difficile.”
Prove di Balletto in Scena (The Rehearsal of the Ballet Onstage, 1874)
http://images.metmuseum.org/CRDImage...rge/DT1565.jpg
https://pbs.twimg.com/media/DidfDxUWAAEMPaF.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=_X878q2uOSk
-
Italyan ressam Cesare Bertolla’nin dogum yildonumu (19 Temmuz 1845)
Villa a San Concordio, XX secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped..._Concordio.jpg
The River in The Wood, XX secolo
https://media.mutualart.com/Images/2...767aa6382.Jpeg
-
Norvecli ressam Gerhard Peter Frantz Munthe’nin dogum yildonumu (19 Temmuz 1849)
View of Nevlunghavn, 1880
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
At the Farm, Ulvin, 1889
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
-
Amerikali gazeteci, elestirmen ve kadin haklari savunucusu (Sarah Margaret Fuller Ossoli) Margaret Fuller’in dogum yildonumu (19 Temmuz 1850)
"Dagin ustundeki bu siire tirmanarak ulasamam. Belki, ancak fuzyon ve pariltiyla. Benim icin asil olan, dogaya dair soylu bir farkindalik, baslica birkac fikir, belli bir yer ve huzunlu bir muzik."
https://daily.jstor.org/wp-content/u...r_1050x700.jpg
“I do not find the poem on the mountains improved by mere compression, though it might be by fusion and glow. Its merits to me are, a noble recognition of Nature, two or three manly thoughts, and, in one place, a plaintive music.”
https://quotefancy.com/media/wallpap...-a-love-to.jpg
“Kadini sadece sevmek kaba bir hata cunku kadinlarin varolusunda hem dogruluk hem sevgi vardir. Dunyadaki enerjileri bu ikisinden olusur.”
-
Betty Boop, Koko the Clown, Popeye ve Superman karakterlerini izleyiciyle bulusturan, canlandirmali cizgi filmin onculerinden Amerikali mucit, film yonetmeni ve yapimci Max Fleischer’in dogum yildonumu (19 Temmuz 1883)
https://i.pinimg.com/originals/03/34...9575e017ef.jpg
-
Avusturya dogumlu Italyan ressam Vito Timmel’in dogum yildonumu (19 Temmuz 1886)
Porto di Trieste, 1930s
https://upload.wikimedia.org/wikiped...di_Trieste.jpg
Pescatore notturno, 1931
https://media.mutualart.com/Images/2...28e2abfe5.Jpeg
-
Ingiliz ressam Maxwell Gordon Lightfoot’un dogum yildonumu (19 Temmuz 1886)
Study of a Girl, c.1910
https://www.tate.org.uk/art/images/w.../N04229_10.jpg
The race, 1956
https://media.mutualart.com/Images/2...cf53018_g.Jpeg
-
Ispanyol ressam Josep de Togores i Llach’in olum yildonumu (19 Temmuz 1893)
Two Female Nudes, 1920s
https://media.mutualart.com/Images/2...a6225e3f2.Jpeg
Badende, circa 1920
https://media.mutualart.com/Images/2...7736052e7.Jpeg
-
Rus sair, oyun yazari, film ve tiyatro aktoru Vladimir Vladimirovic Mayakovski’nin olum yildonumu (19 Temmuz 1893)
https://pbs.twimg.com/media/CJUty97WoAAlTlH.png
Hicbir sey silemez aski,
ne tartismalar ne ayrilik.
bir de bakarsin
yeniden gozden gecirilmis, olculup bicilmis,
ustunde dusunulmustur.
Ve simdi duzyazi parmakli
sancagimi kaldiriyor,
dogdum dogali ve yurekten,
sevdigime,
olene dek de sevecegime yemin ediyorum.
Tutun dumani kemiriyor havayi.
Oda, Kruçyonih'in Cehennem' inden bir bolum gibi.
Animsiyor musun
Ilk kez
ardinda bu pencerenin
tutkudan cildirmiscasina
oksamistim ellerini.
Simdi
oturuyorsun ayni yerde,
yuregin
demirden bir kilif icinde.
Ve yarin
paralayan sozlerle
kovacaksin belki beni
Ve los antrede
uzun sure
titreyislerle sarsilan bir kol
bulamayacak
ceketteki yerini.
Cikacagim, ezilmis.
Firlatacagim vucudumu sokaga.
Yabanil
cilgin
umutsuzlukla paramparca.
Hayir
gerek yok buna,
sevgilim,
biricigim,
gel
vedalasalim simdiden.
Agir bir gulle gibi
askim
nereye kacarsan kac
asilidir sana
nasil olsa.
Birak
son bir haykirisla uluyayim
horlanmisligin aci yankisini.
Calismaktan
anasi agladiginda okuzun
gider
salar kendini soguk sulara.
Askindan baska
deniz yok bana,
ve gozyaslari da
bir erinc
koparamiyor ondan.
Yorgun fil
sessizligi aradiginda
yatar
kizgin kumlara saltanatla.
Askindan baska
gunes yok bana.
Ve bilmiyorum bile
neredesin simdi ve kiminle.
Eger
bir baska sair olsaydi
boylesine uzdugun,
onarirdi acisini
parayla ve unle.
Fakat
sevinc vermiyor bana hicbir cinilti
senin sevgili adinin
ciniltisindan baska.
Atmayacagim
bir bosluga kendimi,
zehir icmeyecegim.
Ve dayayip
sakagima namluyu
cekmeyecegim tetigi.
Agzi hicbir bicagin
bakislarin kadar senin
kesemez beni.
Yarin unutacaksin
seni taclandirdigimi,
ve yakip tukettigimi
ciceklenmis bir ruhu
askla.
Ve ucari gunlerin firtinali karnavali
dagitacak
sayfalarini kitaplarimin.
Sozlerimin kurumus yapraklari mi
durduracak seni
cirpinan soluguyla.
Birak hic degilse
son bir sevgi dalgasi sereyim
beni birakip giden adimlarinin altina.
https://www.illibraio.it/wp-content/...ajakovskij.jpg
Il fumo del tabacco ha roso l’aria.
La stanza
č un capitolo dell’inferno di Kruchenych.
Ricordi?
Accanto a questa finestra
per la prima volta
accarezzai freneticamente le tue mani.
Oggi, ecco, sei seduta,
il cuore rivestito di ferro.
Ancora un giorno,
e mi scaccerai,
forse maledicendomi.
Nella buia anticamera, la mano, rotta dal tremito,
a lungo non saprŕ infilarsi nella manica.
Poi uscirň di corsa,
e lancerň il mio corpo per la strada.
Fuggito da tutti,
folle diventerň,
consunto dalla disperazione.
Ma non č necessario tutto questo;
cara,
dolce,
diciamoci adesso addio.
Il mio amore,
peso cosě schiacciante ancora,
ti grava sopra
lo stesso,
dovunque tu fugga.
Lasciami sfogare in un ultimo grido
l’amarezza degli offesi lamenti.
Se lo sfiancano di lavoro, un bue,
se ne va
ad adagiarsi sulle fredde acque.
Ma, al di fuori del tuo amore,
per me
non c’č mare,
e dal tuo amore neanche col pianto puoi impetrare tregua.
Se l’elefante sfinito cerca pace,
si stende regalmente sulla sabbia arroventata.
Ma, al di fuori del tuo amore,
per me
non c’č sole,
e io non so neppure dove sei e con chi.
Se cosě tua avessi ridotto un poeta,
lui
avrebbe lasciato la sua amata per la gloria e il denaro
ma per me
non un solo
suono č di festa
oltre a quello del tuo amato nome.
Non mi butterň nella tromba delle scale,
non ingoierň veleno,
non saprň premere il grilletto contro la tempia.
Su di me,
al di fuori del tuo sguardo,
non ha potere la lama di nessun coltello.
Domani dimenticherai
che ti ho incoronato,
che l’anima in fiore ho incenerito con l’amore,
e lo scatenato carnevale dei giorni irrequieti
socompiglierŕ le pagine dei miei libri
Potranno mai le foglie secche delle mie parole
trattenerti un momento
per aspirare avidamente?
Ma lascia almeno
ch’io lastrichi con un’ultima tenerezza
il tuo passo che s’allontana.
-
Cinli ressam Xu Beihong’un dogum yildonumu (19 Temmuz 1895)
Tianheng's five hundreds heroes, 1930
https://upload.wikimedia.org/wikiped...eds_heroes.jpg
Put Down Your Whip, 1939
https://upload.wikimedia.org/wikiped...Xu_Beihong.jpg
-
Iskoc doktor ve roman yazari Archibald Joseph Cronin'in dogum yildonumu (19 Temmuz 1896)
"Odam, cati alti odasi kadar ufak ve fakirce dosenmisti; icinde bir demir karyola, beyaz boyali tahta yuz yikama yeri vardi!. Biricik ustunlugu yesile boyanmis ufacik penceresinin konservatuara bakmasi, gecmis gunlerimin izi gibi duran siralari ve sandalyeleri seyretmeme musait olmasiydi!. Kisin soguk, yazin da bunaltici derecede sicak olan bu oda yine de calisma yeri olarak kullanilmaya cok elverisliydi!"
https://pictures.abebooks.com/isbn/9780450018541-us.jpg
"My room, at the top of the boarding-house, was small, almost an attic, funished sparsely with iron cot, a white wooden washstand a black framed woolwork text. But it had the advantage of communicating with a little green painted glass conservatory still equipped withstandsand benches, arelic of the palmy days of the mansion. Although cold in winter and sweltering in summer, this served me adequately as a study."
“—Sen kafayi falan mi yedin?
—Belki. Ama para ve maddi basari pesinde kosmayi birakacagim. Iyi bir doktorun vermesi gereken sinav bu degil. Eger bir doktor yilda bes bin gine kazaniyorsa, saglikli degildir. Ve aci ceken insanlik uzerinden para kazanmaya calimak neden?”
https://tr.fehrplay.com/images/iskus...erzhanie_2.jpg
“—Have you gone off your rocker, or what?
—Perhaps, I've gone off my rocker. But I'm going to try and stop thinking of money and material success. That isn't the test of a good doctor. When a doctor earns five thousand a year, he's not healthy. And why---why should a man try to make money out of suffering humanity?"
-
Italyan ressam Dante Montanari’nin dogum yildonumu (19 Temmuz 1896)
Donna del pescatore, XX secolo
https://media.mutualart.com/Images/2...0f0cef1d7.Jpeg
Paesaggio di campagna, XX secolo
https://www.anca-aste.it/photos/auct...ig/136/140.jpg
-
Ispanyol ressam Jo**uín Ruiz-Peinado Vallejo’nun dogum yildonumu (19 Temmuz 1898)
Bodegón con jarra (Still life with jug, siglo XX)
https://media.mutualart.com/Images/2...52950ba69.Jpeg
St. Catherine´s wharf in Honfleur, 1959
https://lh3.googleusercontent.com/pr...DdBfKBUylRZpy2
-
Alman asilli Amerikali filozof, sosyolog, politik felsefeci Herbert Marcuse'un dogum yildonumu (19 Temmuz 1898)
"Eger isci ve patronu ayni televizyon programinin keyfini cikarir ve ayni tatil yerini ziyaret eder, eger daktilocu, patronun kizi kadar cekici makyaj yaparsa, eger zenci Kadillak sahibi olursa, eger hepsi ayni gazeteyi okursa bu benzeyis siniflarin gorunmez olmasi degil ama, duzenin korunmasina hizmet eden kitlenin ihtiyaclarinin ve doyumlarinin genislemesidir." Tek Boyutlu Insan
https://images-na.ssl-images-amazon....4,203,200_.jpg
"Wenn der Arbeiter und sein Chef sich am selben Fernsehprogramm vergnügen und dieselben Erholungsorte besuchen, wenn die Stenotypistin ebenso attraktiv hergerichtet ist wie die Tochter ihres Arbeitgebers, wenn der Neger einen Cadillac besitzt, wenn sie alle dieselbe Zeitung lesen, dann deutet diese Angleichung nicht auf das Verschwinden der Klassen hin, sondern auf das Ausmaß, in dem die unterworfene Bevölkerung an den Bedürfnissen und Befriedigungen teil hat, die der Erhaltung des Bestehenden dienen."
https://pbs.twimg.com/media/DF1G8z_W0AECcYs.jpg
"If the worker and his boss enjoy the same tv program and visit the same resort places, if the typist is as attractively made up as the daughter of her employer, if the Negro owns a Cadillac, if they all read the same newspaper, then this assimilation indicates not the disappearance of classes, but the extent to which the needs and satisfactions that serve the preservation of the Establishment are shared by the underlying population."
-
Finli ressam Ĺke Fredrik Hellman’in dogum yildonumu (19 Temmuz 1915)
Letter from Mexico, 1973
https://media.mutualart.com/Images/2...bcecaf79b.Jpeg
Painting Growth, 20th century
https://media.mutualart.com/Images/2...5918e663b.Jpeg
-
Isvicre dogumlu avangart Fransiz yazar Robert Pinget'nin dogum yildonumu (19 Temmuz 1919)
"Bahcesine dondugunde Mosyo Songe, yasli amator balikcinin cevabindan cok etkilendigini fark ediyor. Yalnizca zaman gecirmek icin yararsiz olandan baska bir sey yapmamak! O zaman gundelik yazi denemelerini dusunuyor ve onlarda birden rahatlatici bir yerindelik buluyor. Belli belirsiz, en basitinden en soylusuna, bir insanin ustlenebilecegi ve sonucta bu tek hakli gerekceye dayanan tum mesgaleleri gozunun onune getiriyor. Yanlis muhakeme eder korkusuyla sorunu desmeye cesaret edemiyor, ama bu cevabi unutmamak icin de kendi kendine soz veriyor. Enine boyuna dusunulmedigine gore, tasidigi anlam icin degil ama, kendisine sagladigi rahatlama duygusu icin."
https://images-na.ssl-images-amazon....1-9uk6rqeL.jpg
"De retour dans son jardin monsieur Songe s'avise qu'il est comblé par la réponse du vieux pęcheur amateur. Ne faire que l'inutile rien que pour passer le temps ! Et il pense ŕ ses exercices quotidiens et leur trouve du coup une apaisante justification. Il imagine vaguement toutes les occupations qu'on peut avoir, des plus humbles aux plus élevées, qui n'auraient en définitive que cette seule justification. Il n'ose approfondir la question, crainte de mal raisonner, mais il se promet de ne jamais oublier cette réponse, non pour ce qu'elle signifierait dans l'absolu mais pour le sentiment d'apaisement qu'elle lui procure."
"Ben burolari hic sevmedim ama yine de zaman zaman eglenceli seyler olur oralarda , degil mi? Hayir mi? Hic mi? Hep ayni bitmez tukenmek bilmez maas sizlanmalari, patrondan, sosyal haklardan, aldatilmalardan sikayetler mi ? Ne kadar uzucu!"
http://www.leseditionsdeminuit.fr/im...2707306126.jpg
"Je n’ai jamais apprécié les bureaux mais il doit bien s’y passer de temps ŕ autre des choses amusantes, non ? Rien ? Toujours les męmes jérémiades sur le salaire, le patron, les assurances sociales et le cocuage ? Quelle tristesse!"
-
Isvecli yazar ve kose yazari Jan Myrdal'in dogum gunu (19 Temmuz 1927)
http://www.azquotes.com/picture-quot...l-53-34-98.jpg
"Seyahat sadece yeni olani gormek degildir, ayni zamanda arkanda birakmaktir. Sadece kapilari acmak degil, ayni zamanda donmemek uzere kapiyi arkandan kapatmaktir. Ama terk ettigin yer, ne zaman gozlerini kapatirsan senin icin oradadir."
-
Ingiliz ressam John Randall Bratby’nin dogum yildonumu (19 Temmuz 1928)
Still Life with Chip Frier, 1954
https://www.tate.org.uk/art/images/w.../T00104_10.jpg
Susan Ballam, 1956
https://www.tate.org.uk/art/images/w.../T00154_10.jpg
-
II. Abdulhamid doneminde saray ressami olarak Osmanli sarayina hizmet vermis oryantalist Italyam ressam Fausto Zonaro’nun olum yildonumu (19 Temmuz 1929)
Maometto II entra a Costantinopoli, XIX secolo
https://upload.wikimedia.org/wikiped...tesofConst.jpg
Goksu Sefasi, 19. yuzyil
https://upload.wikimedia.org/wikiped...rt_Project.jpg
-
34 yasindaki Salvador Dali, 19 Temmuz 1938 tarihinde hayrani oldugu 81 yasindaki Sigmund Freud ile unlu psikologun Londra, Primrose Hill’deki evinde tanisti ve Freud’un birkac portresini yapti.
https://cdn8.openculture.com/2020/01...9678975361.jpg
https://yasamnetscom.files.wordpress...rge-101167.jpg
https://i.pinimg.com/originals/8a/6b...2c199f9d58.jpg
-
Tom ve Jerry, ilk kez 19 Temmuz 1941'de William Hanna ve Joseph Barbera'nin Geceyarisi Atistirmasi (The Midnight Snack) isimli animasyonunda kendi isimleri ile piyasaya ciktilar.
https://pics.filmaffinity.com/Tom_Je...1696-large.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=NF9LEA3ltBI
-
Hollandali ressam Johannes Sixtus Gerhardus (Jan) Verkade’nin olum yildonumu (19 Temmuz 1946)
Self-portrait, 1891
https://upload.wikimedia.org/wikiped...lfportrait.jpg
Still life with apples, c. 1891
https://upload.wikimedia.org/wikiped...met_appels.jpg
-
Ingiliz Queen grubunun gitaristi Brian May'in dogum gunu (19 Temmuz 1947)
https://pbs.twimg.com/media/DFFwcNZXgAE-NYE.jpg
-
-
Kral, That's All Right, Mama Single'ini 19 Temmuz 1954'de Sun ve RCA Victor etiketleriyle yayinladi.
https://c.saavncdn.com/380/Elvis-Pre...14-500x500.jpg
-
Italyan gazeteci, roman, oyku ve oyun yazari Curzio Malaparte’nin olum yildonumu (19 Temmuz 1957)
“Yururken bir yandan dusunuyordum: Acaba Fransizcaya nasil cevrilir, ‘you bastard ,you son of a bitch, you dirty ýtallian officer.’
Acaba Rusca'ya, Sirpca'ya, Lehce'ye, Danca'ya, Hollandaca'ya, Norvecce'ye, Arapca’ya nasil cevrilir? Ya Hintce’ye, Bantuca’ya, Madakaskarca’ya? Acaba Almanca’ya nasil cevrilir? Dusunurken gulme tutuyordu. Galiplerin o dili kuskusuz Almanca’ya da pek pek guzel cevrilirdi. Almanca’ya bile; cunku Almanca da Italyanca’yla kiyaslandiginda, galip bir halkin dili sayilirdi . Yeryuzundeki tum dillerin Bantuca ve Cincenin bile Almancanin bile ‘galip halklarin’ dilleri oldugunu dusunerek guluyordum. Ve yanlizca biz, yanlizca biz Italyanlar Napoli’de Chiaia Caddesinde ve tum Italyan kentlerinin tum caddelerinde ,’galip bir halka ait olmayan’ bir dili konusuyorduk. Ve ben, bir zavalli ‘itallian bastard’ bir zavalli ‘son of a bitch’olmaktan gurur duyuyordum.”
https://media.adelphi.it/spool/b9c69...h_cs_cx_cy.jpg
"E io pensavo camminando: 'chi sa come si traduce in francese "you bastard, you son of a bitch, you dirty italian officer?"
E come si traduce in russo, in serbo, in polacco, in danese, in olandese, in norvegese, in arabo? Chi sa, pensavo, come si traduce in brasiliano? e in cinese? e in indiano, in bantů, in malgascio? chi sa come si traduce in tedesco?'. E ridevo pensando che quel linguaggio di vincitori si traduceva certamente benissimo anche in tedesco, perfino in tedesco, perché anche la lingua tedesca, nei confronti dell'italiana, era la lingua di un popolo vincitore. Ridevo pensando che tutte le lingue della terra, perfino il bantů e il cinese, perfino il tedesco, erano lingue di popoli vincitori, e che noi soltanto, noi italiani soltanto, in Via Chiaia a Napoli, e in tutte le vie di tutte le cittŕ d'Italia, parlavamo una lingua che non era quella di un popolo vincitore. E mi sentivo orgoglioso di essere un povero itolion bastarci, un povero som of a bitch.”
"Oros..luk etmek simdilerde Italya’da pek revacta. Herkes oros..luk ediyor, Papa da, Kral da, Mussolini de, sevgili prenslerimiz de, kardinaller de, generaller de, hepsinin yaptigi oros..luk iste. Italya’da hep oyle olmustu, hep oyle olacak. Ben de oros..luk ettim, hem de yillar yili, butun digerleri gibi. Derken o hayattan igrendim, isyan bayragini actim, solugu hapiste aldim. Ama solugu hapiste almak da oros..luk etmenin bir bicimi. Kahramanlik taslamak da, ozgurluk icin savasim vermek de oros..luk etmenin bir bicimi Italya’da. Kurtulus yok." Curzio Malaparte, Kaputt
https://image.anobii.com/images/0/0/...16ef3b06cc.jpg
"Č di gran moda oggi far la puttana in Italia. Tutti fanno la puttana. Il Papa, il Re, Mussolini, i nostri amati Principi, i cardinali, i generali, tutti fanno la puttana in Italia. Č sempre stato cosě, sarŕ sempre cosě. Ho fatto anch’ io la puttana per molti anni, come tutti gli altri. Poi quella vita m’č venuta a schifo mi son ribellato, son finito in galera. Ma anche finire in galera č un modo di far la puttana. Anche far l’eroe, anche pugnare per la libertŕ č un modo di far la puttana, in Italia. Anche dire che questo č una menzogna, un insulto per tutti coloro che sono morti per la libertŕ č un modo di far la puttana. Non c’č scampo."