mohikan hocam 2 küsür olacak demişti eski formda
Printable View
Sn.MOHİKAN, DENGE,SANFM, ve VERTU sayımı ve genel düşüncenizi rica edebilirmiyim.Saygı ve sevgilerle.
Son mohikan nirdesin aselsan ,kront,netaş,otokar sayımı alsam duacın oluruz
Sevgili Mohikan tek sorum var;
Evete göremi Hayıra göremi pozisyon aldın?
Hayır diyeceğini zaten biliyorum ama aşk başka iş başka...pozisyonunu merak ettim?
Goldman Sachs finans kuruluşunun 46.000 denek üzerinde yeni yaptırdığı anket sonucunda
Evet : 44
Hayır: 56
Bugün ekonomi değil biraz siyaset konuşacağız.
Biliyorsunuz bugünlerde bir dizi var. Payitaht Abdülhamit.
Bol bol saltanat ve halifelik edebiyatı yapılıyor.
Yok, yanlış anlaşılmasın; Abdülhamit düşmanı falan değilim.
Çünkü rahmetli dedemin adı Osman, rahmetli babamın adı Orhan'dır.(gerçek anlamında söylüyorum, mecazi değil)
Oğuzlardan, Selçuklu'dan gelen Osmanlı'yı da , 1923'te Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını da ataları olarak görenlerdenim.
Sultan Abdülhamit'in de bu memleket için çok çalıştığını, elinden geleni yaptığını da biliyorum.
Hatta Osmanlı'nın dağılma döneminde değil, yükselme devrinde padişah olsaydı Osmanlı'yı daha da büyütebileceğini düşünüyorum.
Ancak hüküm sürdüğü 19. yy. sonlarında yönetim biçimi ve ideolojisi gelişmiş,çağdaş ülkelerin çoğunda terk edilmeye başlanmıştı.(Monarşi, ümmetçilik)
Bu da onun şanssızlığıdır.
Lakin devrildiği zamanki dünya konjonktürü monarşilerin tarihe karıştığı veya sembolik bir anlamda devam ettiği bir döneme denk gelmiştir.
Amerika zaten parlamenter sistem ile kurulmuştu.
Fransa'da başarısız 2 cumhuriyet denemesinden sonra 3.Napolyon'un devrilmesiyle imparatorluk 1871'de tarihe karışmıştı.
Rusya'da 1917'de Bolşevik devrimi ile , Almanya'da 1. dünya savaşı sonrası monarşi yıkıldı.
Avusturya-Macaristan ve Osmanlı gibi çok uluslu monarşiler de 1. dünya savaşı sonrasında yıkılmaya mahkumdu ve öyle oldu.
Ümmetçilik ideolojisi ise Avrupa'da Napolyon ile birlikte tarihe gömülmüş ve din devlet yönetiminden dışlanmış ve sembolik bir anlam taşır hale gelmişti.
Osmanlı hanedanlığı 1922'de, halifelik ise 1924'te kaldırıldı. 1923'te cumhuriyet rejimi ile sistem değişti.
Cumhuriyet için elbette referandum falan yapılmadı. Milletin seçtiği tek partili meclisin kararı ile oldu.
Yeni rejimin oturtulabilmesi ancak reformlarla (inkılap veya devrimler de diyebilirsiniz) mümkündü ve kısa sürede bunlar yapıldı.
Bunlar yapılırken yine halka sorulmadı, çünkü halkın vereceği cevap belliydi:HAYIR...
Okuma-yazma oranı %3 olan ve bir padişahın ümmeti olan bir toplumun özgürce düşünüp sağlıklı bir karar vermesi mümkün değildi.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkı, laiklik de aynı şekilde anayasaya geçirildi. Halka sorulsaydı yine HAYIR çıkardı.
Tek parti döneminde 2 kez çok partili sistem denenmesine rağmen değişik nedenlerle başarılamadı.
1946'da batılı devletlerin isteği ve İnönü'nün kararı ile çok partili sisteme geçildi.